6-7 Yıldır kararsızım :)

[mert25 0]

verdiğiniz nezaketsiz cevaba şaşırmadım, dindarların büyük çoğunluğunun tavrı bu çünkü.

 

şimdi basit bir soru soracağım, mantıklı cevap bekliyorum (tabii nezaket kuralları çerçevesinde cevap verirsen memnun olurum);

 

madem muhammed son elçi, islam da son din ve islamdan başka din de kabul edilmeyecek, o zaman muhammedin vefatından keşfine (1492) kadar amerika kıtasında yaşayan insanların durumu ne olacak? büyük ihtimalle tek tanrıyı bilmeyecekler, şirk içerisinde olacaklar, islamın haram dediği şeyleri yapacaklar, şimdi bunlara da hesap sorulacak mı? bu arada ortadoğu dışından çıkmış elçi ismi duymadığımızı da belirteyim. yani amerika kıtasına gönderilmiş bir elçi duymadık henüz. üstelik muhammedden sonra elçi de gelmeyeceği biliniyor.

 

soruma cevap verirken "Hazıra konmanın pek bir şey ifade etmediğini gösteren güzel bir örnek olarak karşımızdasınız işte" gibi nezaketten uzak ve kaçamak cevap istemiyorum.

 

Not: 1990 yılında radikal dinci olarak başlayan islam serüvenim nihayet sona erdi. kuran başta olmak üzere pek çok tefsir ve kitap okudum. yani öylekulaktan dolma bilgilerle hareket etmedim.

[bir_akil_insan 0]

6 saat önce, Yeni Üye yazdı:

Estağfurullah, o sizin sorununuz

 

Allahın yeryüzünü insan için hazırlamış olması ve yeryüzünde bir halife yaratmak istemesi gerçek. Geri kalanı sizin kuruntunuz, anlamak istediğiniz. Kötü bir propagandanın bir parçası ya da kurbanısınız.

 

Her şeyi Allah'ın yaratması ile bunların mekanizmalarının anlaşılması çelişmez. Bilakis Allah nasıl sorusunu sormayı emreder. Ancak yobazlar, nasıl sorusunun cevaplanmasının Allah'ın yapmasıyla çeliştiğine inanabilir. Bu da Allahı ve dini bağlamaz.

 

De ki: “Yeryüzünde dolaşın da Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”

 

Yeryüzünü dolaşarak Allahın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakmak ta, nesi acaba?

 

"Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru." derler."

 

 

 

 

islam masalına göre gökle yer birdir ve allah onları ayırmıştır. sonrasında dağları, bitkileri hayvanları vb yaratmıştır. sonrasında da insanı yaratmıştır. fusillet 10 ve naziat 27, 33

 

arap çıkıp da dolaşın gökleri diyemeyeceğine göre, yeri dolaşın ve görün nasıl yaratmaya başlamış demesi, aynen yukardaki yaratılış sırasına uygundur.

 

bu arada, önceki iletiye ek olarak :

 

nahl 80:

Ve Allah, evlerinizi oturma ve dinlenme yeri yaptı ve davarların derilerinden, göç gününüzde de, konak gününüzde de taşıyabileceğiniz çadırlar yapmanızı sağladı ve yünlerinden, yapağılarından, tüylerinden bir zamâna dek kullanacağınız ve alıp satacağınız eşyâlar meydana getirmenizi temîn etti

.

nahl 81:

Ve Allah, yarattığı şeylerden gölgeler halketti size ve dağlarda kovuklar, mağaralar meydana getirdi sizin için, sizi sıcaktan, soğuktan koruyacak elbiseler, savaşta zarardan koruyacak zırhlar yapmanızı da sağladı. Ona teslîm olmanız için nîmetlerini böylece tamamlar size.

 

dediğim gibi: islamın kitabı diyor ki, size allah verir, siz kendiniz yapamazsınız.

[Yeni Üye 0]

14 saat önce, mert25 yazdı:

madem muhammed son elçi, islam da son din ve islamdan başka din de kabul edilmeyecek, o zaman muhammedin vefatından keşfine (1492) kadar amerika kıtasında yaşayan insanların durumu ne olacak? büyük ihtimalle tek tanrıyı bilmeyecekler, şirk içerisinde olacaklar, islamın haram dediği şeyleri yapacaklar, şimdi bunlara da hesap sorulacak mı? bu arada ortadoğu dışından çıkmış elçi ismi duymadığımızı da belirteyim. yani amerika kıtasına gönderilmiş bir elçi duymadık henüz. üstelik muhammedden sonra elçi de gelmeyeceği biliniyor.

 

Hocam, ben bir kulum. Kul demek haşa efendisinin ne yapması gerektiğine, kimi nereye koyacağına karar veren, oraya buraya bilet kesen kimse demek değildir. Ben dahil olmak üzere kime nasıl muamele ederse etsin, rahmetiyle, affıyla ve adaletiyle muamele edecektir ve başım ve gözüm üzerinedir.

 

Ben efendimi tanıdığım kadarıyla Ona inanırım ve güvenirim. En doğrusu ve yapılması gereken Onun yaptığıdır. Böyle düşünmek inancımız ve edebimiz gereğidir.

 

Gelelim spesfik olarak sorunuza. Bir kere tarih kısmından başlayalım Amerikanın keşfi dediğin şey Batının Amerikayı keşfidir. Oysa Allah Amerikayı 1492 de keşfetmedi. Aynı şekilde başka milletler ve müslümanlar da muhtemelen Kolombdan çok daha önce Amerikaya gitmişlerdi.

 

Sorunun kelami yani akli boyutunda değişik görüşler serd edilmiştir. Tevhid davetinin kendisine ulaşmadığı ya da olumsuz ve tarafgir bir propaganda altında ulaştığı kişinin mesuliyeti ve sorumluluğunun ne kadar olduğu konusu. Dinden ve emirlerinden elbette sorumlu değildir. Allahın varlığı ve birliğine inanmaktan sorumlu olup olmadığı tartışmalıdır. Kimisi aklı ile bulması vaciptir demiş. Kimisi vacip değildir demiş. Ne olursa olsun benim üzerime vazife olan ve bize fayda getirecek bir konu değildir. 

Şubat 16, 2018 tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi

[mert25 0]

3 saat önce, Yeni Üye yazdı:

 

Gelelim spesfik olarak sorunuza. Bir kere tarih kısmından başlayalım Amerikanın keşfi dediğin şey Batının Amerikayı keşfidir. Oysa Allah Amerikayı 1492 de keşfetmedi. Aynı şekilde başka milletler ve müslümanlar da muhtemelen Kolombdan çok daha önce Amerikaya gitmişlerdi.

 

Sorunun kelami yani akli boyutunda değişik görüşler serd edilmiştir. Tevhid davetinin kendisine ulaşmadığı ya da olumsuz ve tarafgir bir propaganda altında ulaştığı kişinin mesuliyeti ve sorumluluğunun ne kadar olduğu konusu. Dinden ve emirlerinden elbette sorumlu değildir. Allahın varlığı ve birliğine inanmaktan sorumlu olup olmadığı tartışmalıdır. Kimisi aklı ile bulması vaciptir demiş. Kimisi vacip değildir demiş. Ne olursa olsun benim üzerime vazife olan ve bize fayda getirecek bir konu değildir. 

 

Birincisi; Amerikayı 1492 den önce müslümanlar keşfetmişler iddiasını doğrulayan tarih kitabı ve tarihçi biliyorsan lütfen buraya yaz biz de öğrenelim. Çünkü muhtemelenle olmaz bu işler. Hadi amerikayı geçtim, muhammedin ölümünden 100-200 sene sonra ya da aynı çağda afrikada köle olarak dünyaya gelen birinin durumu ne olacak? buna da kalkıp islam oralara götürüldü ve tebliğ edildi demezsin herhalde?

 

İkincisi ve can alıcısı, dinden ve emirlerinden sorumlu değil demek başlı başına sorunlu bir iddiadır. Neden birileri dinden ve emirlerinden sorumlu da başka birileri değil. Böyle bir mantık olabilir mi? Tanrı diğer coğrafyalarda da insanların yaşadığını bilmiyor mu? Buna bir çözüm bulamaz mıydı?

 

Gelelim kimisinin aklı ile bulmasının vacipliğine, oh ne güzel değil mi, birileri müslüman çevre ve ailede doğup hazıra konacak, fakat müslüman çevre ve ailede doğmayan birileri ise aklı ile yaratıcısını bulacak!!! Adalet bunun neresinde? Böyle mantıksız bir iddiaya inanılır mı?

 

Peki sence, Müslüman bir çevre ve ailede doğarak otomatikman müslüman olan bireyleri yüzde kaçı başka bir dine mensup çevre ve ailede doğsaydı islamı seçerdi? Bugün islamı hararetle savunan hazırcılar eminim o zaman da mensup olacağı başka dini savunacaktı. Bugün kuran mutlak doğru ve tanrı kitabıdır diyenler, ihtimalen (benim oranım %99 dur) incil/tevrat mutlak doğru ve tanrı kitabıdır diyeceklerdi.