Jump to content

6-7 Yıldır kararsızım :)


Recommended Posts

Herkese Merhaba 

Forumda ilk mesajım. 

kısaca kendimden bahsetmem gerekirse, ben çocukluk ve ilk gençlik döneminde dindar bir ailede ve dindar bir çevrede yetişmiş bir insanım. Kuran-ı Kerim'i 6-7 yaşlarında okumaya başladım ve ilköğretim bitmeden hatmettim. İlk Türkçe meal 12-13 yaşlarında elime geçti ve kısa sürede baştan sona okudum. Ancak yaptığım okumalar, o yaşlarda açıkça ifade edemesem de bende hayal kırıklığı oluşturmuştu. İslamın tek ve en doğru hak din olduğuna inanmış olan bir genç olarak Kuran'ın daha farklı mesajlar veren, daha olağanüstü bir kitap olmasını beklerken çoğu eski peygamberlerin hayatını onlarca defa tekrar eden bir metin bulmuştum. Ancak o dönemde içimde öyle keskin bir inanç vardı ki, bu düşünce aklıma geldiğinde dahi defalarca tevbe ediyor ve tecdid-i iman duası okuyup iman tazeliyordum. 
Sonrasında İslamı daha iyi anlamak için onlarca kitap okudum, birçok din adamının sohbetlerini dinledim. Ancak içimdeki cevaplanamayan sorular bir türlü yanıt bulmadı.(kölelik, kadın hakları, yaradanın sürekli intikam peşinde koşması, insanlarla aşık atması vs..)  
Üniversite yıllarında bu işe daha detaylı olarak eğildim. Çok araştırdım, ilk etapta sadece Kuran'a bağlı kalıp, sonradan uydurulmuş hadisleri, mezhepleri vs... dışlamak bana bir çözüm sağladı ancak zaman geçtikçe ayetlerdeki birtakım çelişkili gördüğüm hususlar da beni rahatsız etmeye başladı. 

Bir süredir de forumu takip ediyorum. Gerçekten dolu ve işin felsefesini bilen insanlar olduğu gibi, İslamı tanımadan ezbere saçma sapan laflar eden de birçok insan var. Hatta bu anlamda çok eleştirilen radikal islamcılardan farklı olmayan tipler görüyorum. Tek nüans, onlar İslam dininde aşırıya gidiyor, buradakiler ateizm dininde. (Ateizm dini ifadesini bilerek kullandım, çünkü bunu din benimser gibi benimsemişler). 
Netice olarak inanç konusunda net bir sonuca varamadım, belki de asla varamayacağım. Müslümanlarda eleştirdiğim birçok şeyin burada da yaşandığını görüyorum. Kişisel olarak şuan deizme biraz daha yakın hissediyorum kendimi. 
Bu anlamda, İslamı gerçekten iyi bilen, belki zamanında kendileri de dindar hayatlar yaşamış yazar arkadaşların fikirlerini ve yorumlarını duymak ve onlarla tartışmak isterim. 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 43
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Merhaba ve hoş geldiniz.

Ateistlere bakış açınız kısmen doğrudur. Her politik görüşten her kafadan insan var. Kimileri düşüncelerinde oldukça tutucu kimileri ise eleştirel bakış açısını kaybetmemiş. "Ben oldum" dememiş. Tabi şöyle bir durum var. Her gelen müslüman papağan gibi aynı şeyleri yazınca cevap vermekten bazen sinirleri bozulabiliyor insanın. Bu durumu hariç tutmak lazım.

Ahiret inancınız devam ediyor mu? Evrim teorisi hakkında bilgi edindiniz mi? Deistlere hep sorarım. Neden panteizm değil de deizm?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, onyargisiz said:

...içimdeki cevaplanamayan sorular bir türlü yanıt bulmadı. (kölelik, KADIN HAKLARI, yaradanın sürekli intikam peşinde koşması, insanlarla aşık atması vs..)  

Kölelik... 47:4 köleligin kaynagini kurutmak suretiyle köleligi bir çirpida sona erdirmis ve 47:4'ten önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasini ise tasfiye ayetleri indirerek saglamistir.

KADIN HAKLARI... Kuran bir bakima kadin haklari manifestosudur. Örnegin çok esliligi yasaklar (4:23, 24:32, 33:52...), kadinlarin devlet tarafindan korunan kimseler olarak taninmalari için  önlem alir  (33:59), TAKI teşhirciligini yasaklamak suretiyle kadinlarin saygin ve güven içinde olmalarini saglar (24:31)...

Yaradanin sürekli intikam pesinde kosmasi... Kuran'da benim gördügüm öyle bisey yok. "Eden bulur kurali"ni intikam diye algiliyorsunuz belki. 

Yaradanin insanlarla asik atmasi... Örnek verir misiniz. Lütfen.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, onyargisiz yazdı:

Netice olarak inanç konusunda net bir sonuca varamadım, belki de asla varamayacağım. Müslümanlarda eleştirdiğim birçok şeyin burada da yaşandığını görüyorum. Kişisel olarak şuan deizme biraz daha yakın hissediyorum kendimi. 

 

Tam olarak hangi konuda kararsız kaldınız? Dinlerin gerçekliğine olasılık tanımaktan bahsediyorsanız, bu mümkün değil.

İçinde tehdit ve rüşvet bulunan, inanç ve ibadetlere göre imtihan yapan, inanç adına insanları birbirine düşman eden, içinde tapınma kurban cin şeytan büyü gibi unsurlar barındıran ve bilhassa bir takım adamlara inanmayanı cehennemdeki korkunç işkencelerle tehdit eden dinlerin gerçek olması tamamen imkansız. 

 

Ancak "dinlerle hiçbir alakası olmayan makul bir yaratıcı olabilir mi?" diyorsanız. bence bu konuda kesin bir hüküm vermeniz zaten çok önemli değil.

Kendi düşüncem olarak, tanrı inancının mantıklı ve anlamlı olmadığını, diğer taraftan herşeyi madde kabul etmenin de sabit bir bakış açısı olduğunu söyleyebilirim. bu konularda daha geniş ve özgür düşünüp, yeni felsefeler de üretebilirsiniz.

bu arada foruma hoşgeldiniz.

 

                     

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kölelik... 47:4 köleligin kaynagini kurutmak suretiyle köleligi bir çirpida sona erdirmis ve 47:4'ten önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasini ise tasfiye ayetleri indirerek saglamistir.

KADIN HAKLARI... Kuran bir bakima kadin haklari manifestosudur. Örnegin çok esliligi yasaklar (4:23, 24:32, 33:52...), kadinlarin devlet tarafindan korunan kimseler olarak taninmalari için  önlem alir  (33:59), TAKI teşhirciligini yasaklamak suretiyle kadinlarin saygin ve güven içinde olmalarini saglar (24:31)...

Yaradanin sürekli intikam pesinde kosmasi... Kuran'da benim gördügüm öyle bisey yok. "Eden bulur kurali"ni intikam diye algiliyorsunuz belki. 

Yaradanin insanlarla asik atmasi... Örnek verir misiniz. Lütfen.

Sayın Akçay, bence sizin kuran'dan hep bu şekilde sonuçlar çıkarmanızın sebebi, kuran'ı tek yönden ele almanız...

Mesela kitabı, "Bu mutlaka tanrının kitabı olmak zorundadır, mutlaka en doğruyu yazmıştır" ön kabulü ile okudunuz. peki bunun tam tersini yaptınız mı...?

Bir hakim mutlaka bir tarafın haklı olduğunu düşünürse adil bir karar veremez, öyle değil mi? Siz de sadece ilk öğretilen din olduğu için ayrıcalık tanırsanız, bu sadece geldiğiniz topluma inanmak anlamına gelir. Kaldı ki din seçmek zorunda değiliz. Doğruları zaten siz de aklınızla buluyorsunuz. sonra "kuran da mutlaka bunu söylemiştir" diyerek, aynı sonucu kuranda aramaktasınız.


Halbuki başka bir ülkede doğdunuz diyelim, eğer gerçek din islam ise, kendi ülkenizdeki dinin mutlaka uydurma olduğunu düşünerek ele almanız da gerekecekti. Demekki sizi takip eden bir tanrının var olduğunu farzetsek bile, islamı mutlaka yalan olarak da ele almanızı isteyecektir.

 

Dini iki yönden de... yani tarafsızca ele aldığınızda, kuran'ın köleliği açıkça onayladığını, kadın haklarını hiçe saydığını, sadece bazı adamlara inanılmadı diye insanlara öfke, nefret ve kin duyduğunu... gelişmemiş insanlar gibi, hakaret, beddua ve tehditlerle insanlarla seviyesiz atışmalar içine girdiğini siz de farkedeceksiniz. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

Netice olarak inanç konusunda net bir sonuca varamadım, belki de asla varamayacağım. Müslümanlarda eleştirdiğim birçok şeyin burada da yaşandığını görüyorum.

Inanc konusunda net bir sonuca varmak, teologlarin fikirlerine, okudugunuz masalsi metinlere, ya da cevrenizdeki insanlarin size anlattiklari hikayelere mi bagli? Eger oyleyse, bu durum olgusal gerceklige aslen bir ilginiz olmadigina, sadece inanilmaya yatkin bir "seyler" aradiginiz manasina gelir. Olgusal gerceklik ve nasilligi ise, inanilacak bir sey degil, arastirma, irdeleme, felsefe kanaliyla anlasilacak bir seydir, haliyle, kendini sadece onu bilincli sekilde arayana gosterir. 

Bu baglamda, insan ilhamini direkt olarak yasadigi hayattan mi almali, yoksa kulaktan dolma, kulturel aktarimlardan beslenen, icerigi subjektif, varliksal tabani belirsiz soyut imgelerden mi? 

Dolayisiyla, inanc konusunda "net bir sonuc" arayisindan evel, oncelikle "inanc" denilen, dogasi geregi nedir, nasildir, islevi ve kosullari nelerdir, her yonuyle bunlari saptamanizi ve cozumlemenizi oneririm. Burada da yontem, bunye tarafindan icsellestirilmeye yatkin inanc objeleri ya da ideolojik kavramlara tutunma degil de, sadece berrak, dusunsel sabitlere sartlanmamis bir zihin ile yuruteceginiz felsefedir. Herhalde zaman icinde, felsefe ve teoloji arasindaki farki da saptarsiniz. 

Saygilarimla

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Mindsurfer said:

Sayın Akçay, bence sizin kuran'dan hep bu şekilde sonuçlar çıkarmanızın sebebi, kuran'ı tek yönden ele almanız...

Mesela kitabı, "Bu mutlaka tanrının kitabı olmak zorundadır, mutlaka en doğruyu yazmıştır" ön kabulü ile okudunuz.

Ön kabulüm yok,

zaten Kuran da ön kabul istemiyor. 

 

Kuran'a göre iman 

Kuran'da söylenenlerin dogru mu yanlis oldugu arastirildiktan sonra onaylanmasidir,

yoksa eger Kuran bi yabanciya, örnegin Karacoglana Karacoglan'in dilinde indirilseydi de Araplara onu o okusaydi

Araplar Kuran'a iman etmezlerdi (Şuara  198-199).

Kuran'ın köleliği açıkça onayladığını, kadın haklarını hiçe saydığını, sadece bazı adamlara inanılmadı diye insanlara öfke, nefret ve kin duyduğunu... gelişmemiş insanlar gibi, hakaret, beddua ve tehditlerle insanlarla seviyesiz atışmalar içine girdiği...

Kanit getirin lütfen. Böyle ortaya iddialar atmayi yeter saymayin. Yoksa elestirdiginiz tek taraflililkla ASIL siz malul olursunuz. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

 

Kuran'a göre iman 

Kuran'da söylenenlerin dogru mu yanlis oldugu arastirildiktan sonra onaylanmasidir,

 

Kuran'da; Isa Mesih'e dogum veren anasi Meryem'in, Harun'un kiz kardesi oldugu "soyleniyor" (Meryem 28).

Alıntı

“Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.”

Biz arastirdik, ve ahitsel teolojiye gore, bilgi buyuk ihtimalle bir aktarim yahut yazim hatasi; zira Imran'in oglu olan Harun'un kardesi Meryem, Musa'nin ablasi, ama Isa'nin anasi degil. Yeni Ahit'in de hic bir pasajinda, Isa'nin anasi olan bakire Meryem'in, Harun adinda bir kardesi oldugu bahsi gecmiyor, Meryem'in ailesini incelerseniz, aslen bir kardesi de yok. 

Bu halde dogru olmadigi sabit olan bir aktarimi "onaylamak", nasil mumkun olacak?

Saygilarimla

 

tarihinde epoché tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Kölelik... 47:4 köleligin kaynagini kurutmak suretiyle köleligi bir çirpida sona erdirmis ve 47:4'ten önce edinilmis olan kölelerin özgür birakilmasini ise tasfiye ayetleri indirerek saglamistir.

KADIN HAKLARI... Kuran bir bakima kadin haklari manifestosudur. Örnegin çok esliligi yasaklar (4:23, 24:32, 33:52...), kadinlarin devlet tarafindan korunan kimseler olarak taninmalari için  önlem alir  (33:59), TAKI teşhirci ligini yasaklamak suretiyle kadinlarin saygin ve güven içinde olmalarini saglar (24:31)...

Yaradanin sürekli intikam pesinde kosmasi... Kuran'da benim gördügüm öyle bisey yok. "Eden bulur kurali"ni intikam diye algiliyorsunuz belki. 

Yaradanin insanlarla asik atmasi... Örnek verir misiniz. Lütfen.

Aklımda kaldığı kadarıyla yazayım. Mesela diyor ki: Görün bakalım siz mi kazanacaksınız ben mi?

Mesela İblisle yapılan atışma, sen mühlet verilenlerdensin deyip kim kazanack görelim denmesi

Onlar tuzak kurdular, oysa bilmelilerdi ki Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır, gibi ifadeler. 

Onlardan kimileri Allah gazabını indirsin de görelim derler. O gün geldiğinde Allah onlara diyecek tadın bakalım yakıcı azabı.. vs gibi birçok ayet. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Hizip yazdı:

Merhaba ve hoş geldiniz.

Ateistlere bakış açınız kısmen doğrudur. Her politik görüşten her kafadan insan var. Kimileri düşüncelerinde oldukça tutucu kimileri ise eleştirel bakış açısını kaybetmemiş. "Ben oldum" dememiş. Tabi şöyle bir durum var. Her gelen müslüman papağan gibi aynı şeyleri yazınca cevap vermekten bazen sinirleri bozulabiliyor insanın. Bu durumu hariç tutmak lazım.

Ahiret inancınız devam ediyor mu? Evrim teorisi hakkında bilgi edindiniz mi? Deistlere hep sorarım. Neden panteizm değil de deizm?

 

 

Evrim konusunda temel anlamda bilgilerim var, kendim de kimyacı olduğum için karbon iyi bildiğim bir başlık.  Dayanıklı olan genetik formasyonun devam edip en dayaıklı yapıya doğru hayatta kalması bana da mantıklı geliyor. Sebepten çok sonuç odaklı bir kuram. Yani kompleks ve iyi dizayn edilmiş bir yapımız var, o halde yaratıldık demekten ziyade, o halde iyi dizayn edilmeyen yapılar hayatta kalıp genlerini aktarma şansını elde edemiyor düşüncesi. 

Ahiret anlamında ise, hiçbir fikrim yok. En samimi dindarın da en ciddi ateistin de işin neticesi hakkında bekleyip görmekten başka çaresi yok diye düşünüyorum. Çünkü, hepimiz yanılabiliriz.

tarihinde onyargisiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Mindsurfer yazdı:

Sayın Akçay, bence sizin kuran'dan hep bu şekilde sonuçlar çıkarmanızın sebebi, kuran'ı tek yönden ele almanız...

Mesela kitabı, "Bu mutlaka tanrının kitabı olmak zorundadır, mutlaka en doğruyu yazmıştır" ön kabulü ile okudunuz. peki bunun tam tersini yaptınız mı...?

Bir hakim mutlaka bir tarafın haklı olduğunu düşünürse adil bir karar veremez, öyle değil mi? Siz de sadece ilk öğretilen din olduğu için ayrıcalık tanırsanız, bu sadece geldiğiniz topluma inanmak anlamına gelir. Kaldı ki din seçmek zorunda değiliz. Doğruları zaten siz de aklınızla buluyorsunuz. sonra "kuran da mutlaka bunu söylemiştir" diyerek, aynı sonucu kuranda aramaktasınız.


Halbuki başka bir ülkede doğdunuz diyelim, eğer gerçek din islam ise, kendi ülkenizdeki dinin mutlaka uydurma olduğunu düşünerek ele almanız da gerekecekti. Demekki sizi takip eden bir tanrının var olduğunu farzetsek bile, islamı mutlaka yalan olarak da ele almanızı isteyecektir.

 

Dini iki yönden de... yani tarafsızca ele aldığınızda, kuran'ın köleliği açıkça onayladığını, kadın haklarını hiçe saydığını, sadece bazı adamlara inanılmadı diye insanlara öfke, nefret ve kin duyduğunu... gelişmemiş insanlar gibi, hakaret, beddua ve tehditlerle insanlarla seviyesiz atışmalar içine girdiğini siz de farkedeceksiniz. 

 

Benim de en çok garibime giden konulardan birisi, sırf tek tanrıya inanmadığı için birtakım insanların cehennemle müjdelenmesi. Canilik, tecavüz, katliam, zulüm vb. konularda suç işleyenlerin ağır cezalar alması adalet ve sosyal yaşamın düzeni için gerekli bir durumdur. Ancak bir insan sırf pagan inancında diye, bunun ağır bir mesele yapıp inanılmaz cezalar verilmesi bana da garip geliyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, epoché yazdı:

Inanc konusunda net bir sonuca varmak, teologlarin fikirlerine, okudugunuz masalsi metinlere, ya da cevrenizdeki insanlarin size anlattiklari hikayelere mi bagli? Eger oyleyse, bu durum olgusal gerceklige aslen bir ilginiz olmadigina, sadece inanilmaya yatkin bir "seyler" aradiginiz manasina gelir. Olgusal gerceklik ve nasilligi ise, inanilacak bir sey degil, arastirma, irdeleme, felsefe kanaliyla anlasilacak bir seydir, haliyle, kendini sadece onu bilincli sekilde arayana gosterir. 

Bu baglamda, insan ilhamini direkt olarak yasadigi hayattan mi almali, yoksa kulaktan dolma, kulturel aktarimlardan beslenen, icerigi subjektif, varliksal tabani belirsiz soyut imgelerden mi? 

Dolayisiyla, inanc konusunda "net bir sonuc" arayisindan evel, oncelikle "inanc" denilen, dogasi geregi nedir, nasildir, islevi ve kosullari nelerdir, her yonuyle bunlari saptamanizi ve cozumlemenizi oneririm. Burada da yontem, bunye tarafindan icsellestirilmeye yatkin inanc objeleri ya da ideolojik kavramlara tutunma degil de, sadece berrak, dusunsel sabitlere sartlanmamis bir zihin ile yuruteceginiz felsefedir. Herhalde zaman icinde, felsefe ve teoloji arasindaki farki da saptarsiniz. 

Saygilarimla

Hocam bahsettiğiniz inaç konusunun başlı başına araştırılması farklı bir pencere olarak görünüyor ve dikkate almaya değer. ANcak diğer taraftan, yaşamdan çıkarılan dersler, toplumsal yargılarla inancın kesişimi gibi konularda idealize ettiğiniz kadar objektif olmak mümkün değil diye düşünüyorum. 
Çünkü insan, her ne düşünce de olursa olsun toplumun içinde yetişen ve toplumsal düşünceler ışığında gelişen bir varlık. Ateistlerin de ahlak anlamında, gerekli çünkü toplumsal dinamikler ve sosyal evrim bu yolu açıyor düşüncesini unutmayın. 
Yani inancı toplumsal dinamiklerden ayrı değerlendirmemek mümkün değil, bir taraftan da insan gerçekten iletişim halinde olduğu toplum kesimi, düşünce şekilleri, ya da inanç şekilleri tarafından ister istemez belirli bir yöne itiliyor. Bu anlamda benim düşüncem mümkün olduğu kadarfarklı kaynaklardan yararlanarak kavramları değerlendirmek ve ben de bunu yapmaya çalışıyorum. 

Yani  bugün, 21. yy da, hala inanç diye bir konu gündemimizde ise, bunda sizin tabirinizle "masalsı metinler"in çok büyük etkisi var belki de. 

tarihinde onyargisiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Ön kabulüm yok,

zaten Kuran da ön kabul istemiyor. 

 

Kuran'a göre iman 

Kuran'da söylenenlerin dogru mu yanlis oldugu arastirildiktan sonra onaylanmasidir,

yoksa eger Kuran bi yabanciya, örnegin Karacoglana Karacoglan'in dilinde indirilseydi de Araplara onu o okusaydi

Araplar Kuran'a iman etmezlerdi (Şuara  198-199).

Kuran'ın köleliği açıkça onayladığını, kadın haklarını hiçe saydığını, sadece bazı adamlara inanılmadı diye insanlara öfke, nefret ve kin duyduğunu... gelişmemiş insanlar gibi, hakaret, beddua ve tehditlerle insanlarla seviyesiz atışmalar içine girdiği...

Kanit getirin lütfen. Böyle ortaya iddialar atmayi yeter saymayin. Yoksa elestirdiginiz tek taraflililkla ASIL siz malul olursunuz. 

Hocam buradaki üslubunuzda sertlik sezdim. Açıkça ifade etmek isterim ki, amacım bir takım ithamlarla tartışmalar çıkarmak değildir, Herhangi bir önyargı taşımadığıma dair sözlerimin samimi olduğu konusunda bir kez daha sizi temin ederim. Okuduğum kadarıyla Kuran'da köleyle hür insanın bir olmadığından örnek veren ayet var. Özellikle cariyeler konusunda "elinizin altındaki" ifadesiyle işaret edilen ve günlük hayatın birer rutini olarak kabul edilmiş ayetler var. Bu ayetleri okuduğumda ben kesinlikle cariyeliğe ve köleliğe  "karşıt" bir duruş sezemiyorum. Hatalı isem lütfen ifade edin ve hatamı gösterin. Bunu yaptığınız takdirde müteşekkir olurum. 

tarihinde onyargisiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, onyargisiz yazdı:

İslamın tek ve en doğru hak din olduğuna inanmış olan bir genç olarak Kuran'ın daha farklı mesajlar veren, daha olağanüstü bir kitap olmasını beklerken çoğu eski peygamberlerin hayatını onlarca defa tekrar eden bir metin bulmuştum.

Ben 21. yüzyılda bunun olamayacağına inanıyorum. Üniversite eğitimi de aldıysanız bunu kendi kendinize düşünebilmeniz gerekir. Bir de benim tanıdığım dindar kişiler bana aynı zamanda Eski ve yeni Ahit'i, Zerdüştilerin kutsal kitabını hatta Hinduizm'i ve Budizm'i de bilmem gerektiğini söylemişlerdir. Bir filmde öyle bir İmam vardı "Dünyada bir Müslümanlar vardır, bir kafirler" diyordu. Bu Kuran'ın ilk geldiği dönemlerde bile doğru değildi. 6-7 yüzyıllarda hem Bizans kentlerinde, hem de Arapların kontrolüne geçmiş Şam, Kudüs gibi kentlerde Cami, Sinagog ve kiliseler yan yana olurdu ve insanla özgürce ibadet ederlerdir. Bence siz o çocukluk kitabınızı atın (geri dönüşüme) ve kendi çocuklarınıza da okutmayın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Hasan Akçay said:

Ön kabulüm yok,

zaten Kuran da ön kabul istemiyor. 

 

Kuran'a göre iman 

Kuran'da söylenenlerin dogru mu yanlis oldugu arastirildiktan sonra onaylanmasidir,

yoksa eger Kuran bi yabanciya, örnegin Karacoglana Karacoglan'in dilinde indirilseydi de Araplara onu o okusaydi

Araplar Kuran'a iman etmezlerdi (Şuara  198-199).

Kuran'ın köleliği açıkça onayladığını, kadın haklarını hiçe saydığını, sadece bazı adamlara inanılmadı diye insanlara öfke, nefret ve kin duyduğunu... gelişmemiş insanlar gibi, hakaret, beddua ve tehditlerle insanlarla seviyesiz atışmalar içine girdiği...

Kanit getirin lütfen. Böyle ortaya iddialar atmayi yeter saymayin. Yoksa elestirdiginiz tek taraflililkla ASIL siz malul olursunuz. 

Hasan akçay kanıt şu: 1500 yıılık müslüman alemi, kuranı algılayış, uygulayış, tefisr ediş şekli ve mealler. Sizin kendi başınıza, kendi kafanıza göre çevirdiğiniz ve sadece kendi kendinize ikna olduğunuz öznel yorumların kanıt olmak şöyle dursun; hiç bir ehemmiyet ve geçerliliği yok. Ki bunun niye böyle olduğunu defalarca sormuş olmama rağmen defalarca cevap vermekten imtina ettiniz.

1500 yıılık müslümanlığa karşılık siz. Hangisini ciddiye alalım. Hangi birinizi ciddiye alalım. Her biriniz ayrı kafada, ayrı telden çalıyor. Daha önce de söyldeiğim gibi kran insana değil, insanın zaafiyetleri kurana hükmediyor. Hatta beşeriyat ürünü olan "dilin" kendisi kurana ayrıca hükmediyor. Ve hiç biriniz bu problemin altından kalkamıyorsunuz. Varsa yoksa post-modern zorlama çevirilerle zevahiri kurtarmaya çalışıyorsunuz. Biriniz kalkıp 19 diyor, öbürü bok yeme otur diyor hatta öldürüyor. İnsan aklına hakaret, bildiğin zulümdür bu.

Bu konuyu temizleyip bir kenara koyamadıkça o kendine özel hümanist çevirilerinin bir zerre kadar değeri yok. Anca kendi kendini eğlendirirsin, kusura bakma.

Kuran "kölelik yassahtır. İnsan haklarına aykırıdır. Kadın erkek eşittir vb. " gibi dünyanın en açık ve "basit" cümlelerini kurabilmiş mi? Hayır. Varsa yoksa bitmek bilmez don lastikleriniz. Çek çek bitmiyor.

Ben kuranı anlamak için sana ya da o dili öğrenmeye yani fani insana ya da onun diline muhtaçsam eğer, seveyim(!) öyle kitabı..

bir de bir yerde "başka dilde indirse araplar inanmazdı.." demişsin, doğru mu anladım. Eğer öyle ise işimiz var demektir.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, onyargisiz yazdı:

Hocam bahsettiğiniz inaç konusunun başlı başına araştırılması farklı bir pencere olarak görünüyor ve dikkate almaya değer. ANcak diğer taraftan, yaşamdan çıkarılan dersler, toplumsal yargılarla inancın kesişimi gibi konularda idealize ettiğiniz kadar objektif olmak mümkün değil diye düşünüyorum. 
Çünkü insan, her ne düşünce de olursa olsun toplumun içinde yetişen ve toplumsal düşünceler ışığında gelişen bir varlık. Ateistlerin de ahlak anlamında, gerekli çünkü toplumsal dinamikler ve sosyal evrim bu yolu açıyor düşüncesini unutmayın. 
Yani inancı toplumsal dinamiklerden ayrı değerlendirmemek mümkün değil, bir taraftan da insan gerçekten iletişim halinde olduğu toplum kesimi, düşünce şekilleri, ya da inanç şekilleri tarafından ister istemez belirli bir yöne itiliyor. Bu anlamda benim düşüncem mümkün olduğu kadarfarklı kaynaklardan yararlanarak kavramları değerlendirmek ve ben de bunu yapmaya çalışıyorum. 

Yani  bugün, 21. yy da, hala inanç diye bir konu gündemimizde ise, bunda sizin tabirinizle "masalsı metinler"in çok büyük etkisi var belki de. 

Ikinci cumlenizdeki dusuncenize katilmiyorum, objektif olmak elbette mumkun, felsefe denilenin de yegane islevidir. 

Maksat gercek olani saptamak ise; bunun yollari bellidir. Maksat inanmak ise, inanacak hikaye, ya da tutunacak ideoloji bulmak pek de zor bir sey olmasa gerek? Dolayisiyla, oncelikle bu noktada bir karar vermek gerekli. 

Zihin denilen, bir cok boyutu bulunan, metabolizmaya, devaminda harici faktorlere kosullu bir kavram fabrikasidir. Buradan hareketle; sozunu ettiginiz toplumsal yargilari, yahut suregelmis sosyokulturel dinamikleri, subjektif duzlemde inancin icerisinden cozumlemek mumkun degildir, zira bu temeldeki cozumsel yargilar, olusan ideolojik saplantilara kosullanarak form kazanirlar, haliyle bilinci, gercege/olguda olana penetre etmezler. Burada olgu olan, yarginin icerigi degil, yarginin nitel tureyisidir, ve bu tureyisin yarattigi kosuldur. Bir diger deyisle; inanc, toplumsal dinamiklerden ayri degerlendirilmeli gibi bir soylemde bulunmuyorum; bilakis, inancin dogasinin/kosullarinin saptanisi, toplumsal dinamikleri de cozundurecektir diyorum. Elbette kavramlari degerlendirmeli, fakat maksat gercegi saptamak ise; hedef, kavramlarla "ozdeslesmek" olmamali, zira "gercek" denilen, sadece ve sadece, tarihsel/evrimsel kosullara endeksli olarak turemis/tureyen/tureyecek kosullu kavramlarin olmadigi alanda kendini gosterir. Bu cercevede, olguda olan; kavramlarin icerigi degil; kavramlarin tureyisi, ve nitelikleridir.   

Saygilarimla

tarihinde epoché tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.07.2016 at 06:48, Hizip yazdı:

Merhaba ve hoş geldiniz.

Ateistlere bakış açınız kısmen doğrudur. Her politik görüşten her kafadan insan var. Kimileri düşüncelerinde oldukça tutucu kimileri ise eleştirel bakış açısını kaybetmemiş. "Ben oldum" dememiş. Tabi şöyle bir durum var. Her gelen müslüman papağan gibi aynı şeyleri yazınca cevap vermekten bazen sinirleri bozulabiliyor insanın. Bu durumu hariç tutmak lazım.

Ahiret inancınız devam ediyor mu? Evrim teorisi hakkında bilgi edindiniz mi? Deistlere hep sorarım. Neden panteizm değil de deizm?

 

 

Deizm ya da Panteizm konusunda da açıkçası ben şu anda kendimi  Müslüman olarak tanımlıyorum. Sadece dinlerle alakalı soru işaretleri olsa da yaratıcının varlığına net inancım olduğunu ifade etmek için Deizmden örnek verdim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, onyargisiz said:

Okuduğum kadarıyla Kuran'da köleyle hür insanın bir olmadığından örnek veren ayet var. Özellikle cariyeler konusunda "elinizin altındaki" ifadesiyle işaret edilen ve günlük hayatın birer rutini olarak kabul edilmiş ayetler var. Bu ayetleri okuduğumda ben kesinlikle cariyeliğe ve köleliğe  "karşıt" bir duruş sezemiyorum.

 

Köleyle özgür insan elbet bir olmaz.

 

Köleyle özgür insan bir olsaydi köleligi kaldirmaya gerek kalmazdi...

örnegin köleligin kaynagini kurutmak suretiyle (47:4). 

Köleyle özgür insan bir olsaydi Kuran'daki "Ba'dukum ba'd, hepiniz birsiniz" uyarisi saçma olurdu. 

Saçma midir bütün insanlarin HUKUKEN esit oldugunun dile getirilmesi?  

*

"Elinizin altindaki"leri Kuran

rutin olarak degil yetimlerle birlikte arti ayrimciligi hak eden kimseler olarak kabul ediyor (Nisâ 25).

Bu, örnegin, Nisâ 3'ten de anlasilabilir.  

 

Nikahlayin 

yetim kadinlarin ikiserini ve üçerini ve dörderini  

ya da ellerinizin altindakileri. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 minutes ago, Hasan Akçay said:

 

Köleyle özgür insan elbet bir olmaz.

 

Köleyle özgür insan bir olsaydi köleligi kaldirmaya gerek kalmazdi...

örnegin köleligin kaynagini kurutmak suretiyle (47:4). 

Köleyle özgür insan bir olsaydi Kuran'daki "Ba'dukum ba'd, hepiniz birsiniz" uyarisi saçma olurdu. 

Saçma midir bütün insanlarin HUKUKEN esit oldugunun dile getirilmesi?  

*

"Elinizin altindaki"leri Kuran

rutin olarak degil yetimlerle birlikte arti ayrimciligi hak eden kimseler olarak kabul ediyor (Nisâ 25).

Bu, örnegin, Nisâ 3'ten de anlasilabilir.  

 

Nikahlayin 

yetim kadinlarin ikiserini ve üçerini ve dörderini  

ya da ellerinizin altindakileri. 

Merhaba, bir sorum olacak. Bold yaptigim ayet mealinde tuhaf bir durum var sanki. ikiserini, ücerini, dörderini mantiken cok anlamsiz degilmi sizcede? Sanki burda bambaska birsey varmista degisim gecirmis gibi bir hava var gibi... Tesekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, medicus said:

Merhaba, bir sorum olacak. Bold yaptigim ayet mealinde tuhaf bir durum var sanki. ikiserini, ücerini, dörderini mantiken cok anlamsiz degilmi sizcede? Sanki burda bambaska birsey varmista degisim gecirmis gibi bir hava var gibi... Tesekkürler.

Benim gördügüm, ikiser ve üçer ve dörder bu içerikte son derece mantiklidir çünkü her ne kadar çevirilerde DÖRDE KADAR seklinde bi SINIRLANDIRMA ifadesi imis gibi gösteriliyorsa da ÇOKLUK ifade eden bi ifade bu, söylenen sey anlamca devam ediyor: ve beşer ve altisar... yani ne kadar çok kadin nikahlarsaniz o kadar iyi.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...