Jump to content

Cehennemin Arapça Manasını Kabul Etmelisiniz!


Recommended Posts

İslam ansiklopedisin de Cehennem bölümünde şunlar yazar

"Cehennemin (cehennâm, cihinnâm) “derin kuyu; hayırsız, uğursuz” anlamına gelen Arapça asıllı bir kelime olduğunu ileri süren İslâm bilginleri olmuşsa da dil âlimleri bu konuda tereddüt etmişlerdir (meselâ bk. Lisânü’l-ǾArab, “cehennem” md.). Grekçe’de geenna, Latince’de gehenna olarak kullanılan kelimenin aslı, büyük ihtimalle İbrânîce gé-Hinnom’dan (Hinnom vadisi) gelmektedir. Nitekim bu isim “gé ben Hinnom” (Hinnom oğlu vadisi), “gé bené Hinnom” (Hinnom oğulları vadisi) ve “gé Hinnom” şeklinde Ahd-i Atîk’te de geçmektedir "

 

Şimdi  Ateistler bizi eleştirirken. cehennem kelimesinin arapça karşılığının anlamı üzerinde eleştirmek zorundadırlar

Çünkü biz İnanlar Kuran-ı Kerim'in Arapça indirildiğini. Araplara yabancı bir dille indirilmediğini yani  Yabancı bir sözlükte karşılığı olan bir kelimeyle araplara indirilmediğini biliriz. bunu bir defa aklınıza koyun tamam :D

2 cisi Onun İçindir ki Bazı İslam alimleri "cehennem" Kelimesinin arapçadaki  karşılığına bakmışlar ve Cehennem : Derin kuyu hayırsız ve uğursuz demek olduğunu görmüş söylemişlerdir.

Derin kuyu: dalgıçı olmayan bir kuyudur beşeriyet kuyusudur

Hayırsız : hayırsız kimselerdir.

Uğursuzda : Kötü ahlaktır 

Cehennem kelimesi. yusufun düştüğü gibi beşeriyet kuyusuna düşmüş olan hayırsız ve ahlaksız kimselerin bulunduğu durumu hali anlatan bir kelimedir. hepiniz bol şanlar diler saygıılar sunarım.

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 47
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

cehennem kelimesi,  gehinnom vadisinden geliyor. Yani cehennem kelimesi öz arapça değildir. yahudilerden araplara geçmiştir.gerçi ikisi de sami dil, ama bu gehinnom vadisinde tanrı için kurban edilen çocuklardan geliyor. Saçma sapan birşey işte. sonsuza kadar cehennemde yanmak için nasıl bir sç işlemek gerekiyor acaba ?  Aslında İslama göre, çok iyi bir insan olsan bile, saddece tanrıya inanmıyorsun diye sonsuza kadar bu cehennemde yanacaksın. İnanacaksın yani, tehdite bak tehdite. korkutmaya.                                          Yani, tam anlamıyla bir dayatma. Dayatmalar demokrasiye özgürlüğe zıt olan şeylerdir. Bu tanrı demokrasiden de hiçbirşey anlamıyor. Birisi şu tanrıya demokrasi dersi versin, ya da siyaset bilimi dersi. Çünkü çağın çok gerisinde kalmış.Ayrıca sadece erkekleri düşünen bir kafa yapısı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 hours ago, Tatar-Hatun said:

cehennem kelimesi,  gehinnom vadisinden geliyor. Yani cehennem kelimesi öz arapça değildir. yahudilerden araplara geçmiştir.gerçi ikisi de sami dil, ama bu gehinnom vadisinde tanrı için kurban edilen çocuklardan geliyor. Saçma sapan birşey işte. sonsuza kadar cehennemde yanmak için nasıl bir sç işlemek gerekiyor acaba ?  Aslında İslama göre, çok iyi bir insan olsan bile, saddece tanrıya inanmıyorsun diye sonsuza kadar bu cehennemde yanacaksın. İnanacaksın yani, tehdite bak tehdite. korkutmaya.                                          Yani, tam anlamıyla bir dayatma. Dayatmalar demokrasiye özgürlüğe zıt olan şeylerdir. Bu tanrı demokrasiden de hiçbirşey anlamıyor. Birisi şu tanrıya demokrasi dersi versin, ya da siyaset bilimi dersi. Çünkü çağın çok gerisinde kalmış.Ayrıca sadece erkekleri düşünen bir kafa yapısı var.

Kuranı İslamı dini eleştirirken Cehennem kelimesinm arapçadaki karşılığı üzerinde eleştirmen gerekir. Yahudi ve Hıristiyan inancıdanki işkenc dolu cehennem olaraktan değil. Din denilinece Kilise ile İslam dinini karıştırmayalım sevgili tatar hatun 

İslamda Cehennnem: derin kuyu, hayırsız ve uğursuz demektir. yani Hayırız uğursuz ahlaksız kimselerin içinde bulundukları derin kuyuluk durumu ifade eder 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Tumagü said:

Gehenna yunancası, Gehinnom ibranicesi, Cehennem arapçası.
Üçünün de anlamı, Hinnom vadisi'dir.

       

        Bak!   İslam kendinden önceki Tevratı ve İncili ancak Kuran-ı Kerimde beyan edilen doğrusuyla şekliyle tasdik ettiğinden dolayı. Cehennem kelimesinin doğru manası arap lugatındaki manasıdır. arap lugatında cehennem : derin kuyu, Hayırsız ve uğursuz yani ahlaksız demektir. 

antabiliyor muyum 

Biz Müslümanlar böyle kabul ediyoruz etmek zorundayız. Eğer kabul etmezsek dinden çıkarız Çünkü Allah kuranı Arapça kelimelerin arap lugatındaki manası üzerine indirmiştir. yunanca ibtianice değil kapiş allahı şükür anladın oh be :D

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Dindarr yazdı:

Kuranı İslamı dini eleştirirken Cehennem kelimesinm arapçadaki karşılığı üzerinde eleştirmen gerekir. Yahudi ve Hıristiyan inancıdanki işkenc dolu cehennem olaraktan değil. Din denilinece Kilise ile İslam dinini karıştırmayalım sevgili tatar hatun 

İslamda Cehennnem: derin kuyu, hayırsız ve uğursuz demektir. yani Hayırız uğursuz ahlaksız kimselerin içinde bulundukları derin kuyuluk durumu ifade eder 

Çapkın dindar, şimdi şöyle bir soru sorayım  sana. Ama geçiştirme. yok şöyle böyle gibi anlatımlarla ağlama tamam mı ? :lol: Soru geliyor kız... :blink: 

Kuranda;  arapça harici başka dillerden kelime var mı yok mu ??????????? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, Tatar-Hatun said:

Çapkın dindar, şimdi şöyle bir soru sorayım  sana. Ama geçiştirme. yok şöyle böyle gibi anlatımlarla ağlama tamam mı ? :lol: Soru geliyor kız... :blink: 

Kuranda;  arapça harici başka dillerden kelime var mı yok mu ??????????? 

Sevgili Tatar-Hatun Allah kuran çarpsın ki Kuranda Arapça dışında başka dillerden bir kelime yoktur. Kuranda ki büüttttüüüüün kelimelerin manalarını arapçadan alınmak zorundadır... 

Misela :D İncil kelimesi yunanca evangel den değil.. arapça Neclden dir:

Necl'de oğul demektir. (baba ana oğul) Ama gel gör ki incil gelimesini yunanca evangelden  (müjdeden) geldiğini söylerler (halbuki İncil ibrani lisanı üzere inmiştir yunanca değil) anladın ne kadar hata yapmış oldun. incil kelimesi yunancadır dediğinde. 

anladın mı 

Allah kuranda ne dediyse Mecbursun... o kelimenin arapçadaki manasını bulup almaya...  almıyorum dersen.. yabancı sözlüklerden aldığın manaya kuranı aleştirmen doğru değildir.. kimse seni kaale almaz yani kaleye değil kaale :D

 

Ayrıca islam bilginlerimiz söyle demişlerdir Kur'an'ın gelmesinden önce, Arapçaya karışmış yabancı kelimeler, Arapçalaşmışlardır, (arapçalaşmış kelimelerinde Kurandan sonra iştiyakları kökleri bulunup öylece mana verilir) Bunlara ya­bancı gözüyle bakılamaz, 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cehennemin arapça manasının ne olduğu önemli değil. tanımı ve mahiyeti ayetlerle, hadislerle, tefsirlerle apaçık ortada... 

Cehennem denilen yer, insanlara sadece düşüncesinden dolayı layık görülmüş, aşalık bir işkence merkezidir.

İnsanlık tarihinden günümüze gelebilmiş, böylesine ilkel ve insanlıkdışı başka bir adalet(!) anlayışı yoktur. olamaz da...

Bu ancak "din" denilen, gerçekleri susturma, toplumu bölme ve köleleştirme örgütlenmesi sayesinde mümkün olabilmektedir.  

 

                                                                                                                           

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.08.2016 at 16:59, Mindsurfer said:

Cehennemin arapça manasının ne olduğu önemli değil. tanımı ve mahiyeti ayetlerle, hadislerle, tefsirlerle apaçık ortada... 

Cehennem denilen yer, insanlara sadece düşüncesinden dolayı layık görülmüş, aşalık bir işkence merkezidir.

İnsanlık tarihinden günümüze gelebilmiş, böylesine ilkel ve insanlıkdışı başka bir adalet(!) anlayışı yoktur. olamaz da...

Bu ancak "din" denilen, gerçekleri susturma, toplumu bölme ve köleleştirme örgütlenmesi sayesinde mümkün olabilmektedir.                                                                                                                            

Bizim İçin Esas Kuranın metnidir. Tefsirler değildir. tefsirlerin biri böyle derken biri şöyle diyebilir? bağlayıcılığı yoktur

Kuranın Metnini okursun kimseye bağlanmaksızın anladığın manayı alırsın.. ama filan alim şöyle diyor... Ulan o filan alim sahabe mi? banane!

Bak ! Mezhebimizin  imamı Ebu hanife bile şöyle demiştir. "Ben sahabeden gelen rivayet veya bilgi için bile "muhayyerim" yani "düşünür beğendiğimi kabul ederim. hele Bunlardan başkasından geleni ise kim olursa olsun, isterse en büyük alim evliya olsun, düşünür tartar, işime gelirse kabul ederimi benm için zerre bağlayıcılığı yoktur" demişardir 

o yüzden Mindsurfer Türkleri siz islamı bilmiyorsunuz işte islam budur ışıddır vb lerdir diyerek kandıramıyorsun ve kandıramazsında

biz Türk Milleti dinimizi çok iyi biliyoruz. Laik cumhuriyeti kurduk ve Onlar araplar suriyeliler ışıdçılar vb. müslüman değildir uydurma hadiscidirler 

 

 

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.08.2016 at 19:34, Dindarr said:

İslam ansiklopedisin de Cehennem bölümünde şunlar yazar

"Cehennemin (cehennâm, cihinnâm) “derin kuyu; hayırsız, uğursuz” anlamına gelen Arapça asıllı bir kelime olduğunu ileri süren İslâm bilginleri olmuşsa da dil âlimleri bu konuda tereddüt etmişlerdir (meselâ bk. Lisânü’l-ǾArab, “cehennem” md.). Grekçe’de geenna, Latince’de gehenna olarak kullanılan kelimenin aslı, büyük ihtimalle İbrânîce gé-Hinnom’dan (Hinnom vadisi) gelmektedir. Nitekim bu isim “gé ben Hinnom” (Hinnom oğlu vadisi), “gé bené Hinnom” (Hinnom oğulları vadisi) ve “gé Hinnom” şeklinde Ahd-i Atîk’te de geçmektedir "

 

Şimdi  Ateistler bizi eleştirirken. cehennem kelimesinin arapça karşılığının anlamı üzerinde eleştirmek zorundadırlar

Çünkü biz İnanlar Kuran-ı Kerim'in Arapça indirildiğini. Araplara yabancı bir dille indirilmediğini yani  Yabancı bir sözlükte karşılığı olan bir kelimeyle araplara indirilmediğini biliriz. bunu bir defa aklınıza koyun tamam :D

2 cisi Onun İçindir ki Bazı İslam alimleri "cehennem" Kelimesinin arapçadaki  karşılığına bakmışlar ve Cehennem : Derin kuyu hayırsız ve uğursuz demek olduğunu görmüş söylemişlerdir.

Derin kuyu: dalgıçı olmayan bir kuyudur beşeriyet kuyusudur

Hayırsız : hayırsız kimselerdir.

Uğursuzda : Kötü ahlaktır 

Cehennem kelimesi. yusufun düştüğü gibi beşeriyet kuyusuna düşmüş olan hayırsız ve ahlaksız kimselerin bulunduğu durumu hali anlatan bir kelimedir. hepiniz bol şanlar diler saygıılar sunarım.

Tamamen alakasız..

Derin kuyu: din denen moronluklardır.

Hayırsız: Dine inananlardır.

Uğursuzda: Müslümanlardır.

Daha üç kelimeyi bile bilmeyecek kadar cahilsin. Ve şüphesiz o kuyuyu kazan yüce zöttürüdür ve kuyu ehlinin akıbeti inkar edilemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Hinnon Vadisi, İ.Ö 8. Yüzyılda Kudüs yakınlarında, tanrı Moleh'e sunulan çocukların yakıldığı yer olarak düşünülür. İbraniceden gelir ve aslı Gehinnom'dur, Cehennem kelimesinin buradan geldiği düşünülmektedir.

Bu konuda Sevan Nişanyan'ın bir yazısını aktarayım size....

Cehennemde bir Gezi

 

26 Mayıs 2009 tarihli Taraf’ta çıkan Kelimebaz yazım şöyle:

 

Kudüs’e gitmiş olanınız varsa bilir, eski kentin güneyindeki dik vadi Hinnom Vadisidir. İçi tıklım tıkış Filistinli mahallesidir. İbranice ge vadi olduğu için Ge Hinnom גהנם derler.

Tevrat’a göre burada vaktiyle putperestlerin tapınağı varmış, tanrı Moloh’a çocuk kurban ederlermiş, ne kadarı gerçektir ne kadarı Tektanrıcı propagandadır bilmem. 2 Krallar 23’e göre kral Yosiah bu töreyi yasaklamış, tapınağı da yıktırmış. Ondan sonra burası Kudüs kentinin çöplüğü olmuş. Hayvan leşleri ve idam mahkûmlarının cesetleri buraya atılırmış. Sürekli ateş yanarmış. Kokuyu tahmin edebilirsiniz artık.

Tevratta ge hinnom veya gei ben-hinnom (“Hinnom oğlu vadisi”) onbir yerde geçiyor. Hepsinde de somut bir yer sözkonusudur. Sadece Yeremya 7.31’de günah işleyip lanetlenen Yahuda halkının ölülerinin Hinnom vadisini dolduracağı, orada kurda kuşa yem olacağı, bundan dolayı vadinin adının “Gözyaşı Vadisi” olarak anılacağı bildirilir. Tevrat’ın Aramice tefsirlerinde sözcük gehinnamşeklinde geçer. Allahın putperestlere yönelik gazabının simgesi olarak yorumlanır.

Aramice /g/ = Arapça /c/ kuralından daha önce söz etmiştim, hatırlarsınız.

İncil’de geçen sözcük Yunanca gehenna’dır. Hz. İsa bu sözü oniki yerde telaffuz eder. Her seferinde günahkâr bir kişiyi veya günah işleyen bir organı “Gehenna ateşine atmak” eylemi söz konusudur. İsa daima mecaz ve mesellerle konuşmayı sever, burada da mecazi bir anlam kastetmiştir sanırım. Ama ikibin senedir tartışılan bir konuyu ben çözecek değilim herhalde.

 

Bir iki kıl tüy dışında yanlış yok. İlave edeyim.

 

 

Tevrat’ın vadisi

 

Bir kere vadinin İbranicesi ge değil gei  גֵּי olacak. Tevrat’taki onbir örneğin dördünde gei ben-Hinnom veya gei Hinnom basit bir coğrafi yer adı olarak geçiyor (Yoşua 15.8 ve 18.16, Nehemya 11.30, Yeremya 19.2). Diğer yedi örnekte, putperestlerin burada bir tofet (sunak, kurban yeri) inşa ettikleri ve kız ve erkek çocuklarını burada tanrıya adak olarak ateşe koydukları anlatılıyor. (2 Krallar 23.10, 2 Tarihler 28.3 ve 33.6, Yeremya 7.31, 7.32, 19.6, 32.35). Tevrat tanrısının şiddetle lanetlediği bu adet, Yahudi (ve Hıristiyan) geleneğinde “çocuk kurban edilmesi” şeklinde yorumlanmış ise de, 2 Krallar ve 2 Tarihler’deki ifade nesnel bir gözle okunduğunda, “çocukların ateş içinden geçirilerek tanrıya adanmasından” söz edildiği açık. Yani bir tür arınma/kutsama ayini söz konusu. 2 Krallar 23.10’a göre kral Yosiah, Yahud ülkesindeki tüm “putperest” sayılan tapınakları yıkarken, Hinnom vadisindeki bu sunağı da yıktırmış ve rahiplerini öldürtmüş.

 

Yeremya 7.30-32’de, bu basit tarihi gerçekten mit üretme sürecini izliyoruz. Şaşılacak kadar şeffaf.

 

Yeremya’nın metni kral Yosiah’ın ölümünden yaklaşık 25 yıl sonra ve Kudüs’ün MÖ 587’de Babilliler tarafından yakılıp yıkılmasının ertesinde kaleme alınmış. Hakiki dünyada Babil istilası, Yosiah’ın başlattığı dinî fanatizm politikasının doğurduğu olaylar zincirinin bir sonucu idi. Dolayısıyla bazı Yahudilerin, başlarına gelen felaketlerden rahmetli kralı (ve onun baş ideologu olan Yeremya peygamberi) sorumlu tutmuş olacağını düşünebiliriz. Oysa Yeremya başka kanıdadır. Yahudilerin başına gelenler dini fanatizmin değil, tam tersine, Allahın emrine yeterince boyun eğmemenin sonucudur. Hinnom vadisindeki tapınak bu polemikte kilit önem taşır. Allahın kentinde (Kudüs’te) bu putperestlik tapınağının yapılması Allaha karşı büyük bir küfr ve isyandı. Allah bunu affetmemiştir. (7.30) Beni İsrail’in günahkârları, o tapınakta kız ve erkek çocukları ateşte yakmıştı. (7.31) [Eski kitaplar “ateşten geçirmek”ten הָעֲבִיר בְאֵשׁ  söz ederken, Yeremya “ateşte yakmak” לִשְׂרף בָאשׁdeyimini kullanır; polemiğe “gaz verir”.] Bu yüzden Allah, Hinnom vadisini günahkârların cesetleriyle tepeleme dolduracak, cesetler leş yiyen kuşlara yem olacaktır. Vadinin adı bundan böyle Ölüm Vadisi olarak anılacaktır. (7.32)

 

Zion tepesi üzerinde kurulu olan Kudüs kentinin güney yamacından aşağı ceset dökersen, Hinnom vadisi cesetle dolar. Babil istilası sırasında böyle bir şeyin yaşanmış olması mümkün görünüyor. Yeremya 50.4’te “Zion Tepesinin yolu Gözyaşı Vadisidir” derken kastedilen de aynı şey olmalı.

 

O halde: “Allah (ve onun sözcüsü Yeremya) size söylemedi mi? Orada tapınak yapsanız başınıza bunlar gelir elbette!”

 

 

Soğuk cehennem

 

Tevratta Hinnom vadisine bundan başka bir metafizik anlam yüklenmediğini görüyoruz.

 

Tevratta sözü edilen manevi ceza makamı şe’olשְׁאוֹל   adını taşıyan başka bir yerdir. Yaklaşık 45 kez anılır. Karanlık ve kasvetli bir yerdir. Ta aşağıdadır; şeol’e “inilir” veya “düşülür”. Örneklerin çoğunda sözcük, “sıkıntı”, “kasvet”, hatta “depresyon” diye tercüme edilebilir. İsaya 14.15 ve Ezekiel 31.16’ya göre şeol derin (dipsiz) bir çukurdur. Allahın gazabına uğrayan insanlar (nefsler)  şeol’e atılır. Ancak bunun, ölümden sonra gidilen bir yer olduğuna dair bir belirti yoktur. Her halükârda şeol, sonsuza dek kalınan bir yer değildir. Yunus peygamber, balinanın karnında kendini şeol’ün ta dibinde bulduğunda tanrıya yakararak kurtulur. Mezmur 86.13’te Davut şeol’ün dibinden tanrıya yakarır ve tanrı ona merhametini gösterir.

 

Şeol sözcüğü Vulgate’de infernus, King James İngilizcesinde hell ve Luther’in Almancasında Hölle ile karşılanmış. Latince infernus “en aşağı” demektir. Hell ve Hölle sözcükleri de İngilizce hole ile eşkökenli olup “derin çukur, mağara” anlamındadır. Bu çukurda yanan ateşten hiçbir yerde söz edilmemiştir. Sıcak değil, soğuk bir cehennemdir.

 

 

Cehennem fikri “tutuyor”

 

Yeremya kitabındaki ifadeler sanırım hareket noktası olmuş. Tevrat’ın derlenmesinden sonraki bir tarihte, Hinnom vadisi Yahudi geleneğinde gitgide zenginleşen bir mecazi/sembolik anlam kazanmış. Gei Hinnom: tanrının insanlara gazabının mekânı. Zion dağının dibi olması da mecazı beslemiş olsa gerek: yukarıda Zion (iyi, cennet, hidayet, ışık), aşağıda Hinnom (kötü, eziyet, lanet, karanlık).

 

Maamafih çöplük, sürekli yanan ateş, cesetlerin atıldığı yer vb. hikâyelerinin sağlam belgesel dayanağı yok. Hinnom vadisinde çöplük olduğuna dair arkeolojik buluntu yok; idam mahkûmlarının buraya atıldığına dair “bilginin” ise, İncildeki ilgili pasajları yorumlama gayretinden doğmuş olması muhtemel.

 

Vadinin Ketef Hinnom adı verilen en dip kısmında, kayalara oyulmuş mağaralar şeklinde bir antik çağ mezarlığı bulunuyor. MÖ 4 yılında başlayan Roma askerî işgali döneminde Romalıların burada ölülerini yakmış olması, bunun da kremasyon fikrine alışık olmayan yerli halkta tepki ve korkuya yol açmış olması mümkün mü? Mümkün.

 

 

Talmud ve Targum

 

Bakıyoruz Rabbinik devir (yani Milat sonrası ilk yüzyıllar) Yahudi literatürüne.

 

Talmud Bavli, Sukkah babı 32b sure, misal. Rabbi Yohanan ben Zakkai’den (ölümü M 90) aktarıldığına göre Hinnom vadisinde, aralarında duman tüten iki hurma ağacı varmış ve cehennemin giriş kapısı burasıymış. (http://halakhah.com/pdf/moed/Sukkah.pdf) Aramice metinde GHNM גהנם okuyorum (http://www.mechon-mamre.org/b/l/l0.htm) . Jastrow sözlüğü sf. 236a, gehînom גֶּהִינָם ve gehinnom גֵּהִנָּם şeklinde iki ayrı noktalama vermiş.

 

[Not: Normal değeri /a/ olan patah (yani fetha) işareti Aramicede /o/ okunurmuş. Yani gehinnam yazılıp gehinnom okunuyor. Milat zamanındaki telaffuz acaba neydi? Yunancaya neden gehenna γεἓννα diye aktarıldı?]

 

Yine Babil Talmud’u, Sotah babı 4b’de gehinnom’un nihai (tanrısal) yargı ile irtibatlı olduğu görülüyor. Göklerin ve Yerin Sahibi, günahkârları gehinnom ile cezalandırmaktadır. Aynı kitap 10b suresine göre gehinnom’un yedi katı (veya bölmesi) vardır. Sure 22a’ya göre Evrenin Efendisi “cenneti (Gan Eden) ve gehinnom’u yaratmıştır; iyinin ve kötünün sahibidir.” 41b’nin dördüncü kuşak rabbilerinden Rabbi Eleazar’dan (ölümü yaklaşık M 170) aktardığına göre “kalbinde dalkavukluk (riya) olan kişi gehinnom ile cezalandırılacaktır.” (http://halakhah.com/pdf/nashim/Sotah.pdf)

 

Eruvin babında gehinnom 13 kere zikredilmiş. Sure 19a’ya göre cehennemin Tevrat’ta anılan yedi adı vardır, şe’ol bunlardan biridir, ancak gehinnom bunlardan biri değildir; zira bu sözcük, “Hinnom vadisi kadar derin bir vadi veya çukur” anlamındadır. Rabbi Yoşua ben Levi’nin (M 3. yy) tefsirine göre Yeremya Kitabındaki “Gözyaşı Vadisi” ifadesi, günahkârların cehennemin acılarından geçmek suretiyle hidayete (Cennete) erişeceğini anlatır. Dolayısıyla cehennem, ebedi bir azap olamaz. Rabbi Simeon ben Lakiş (M 3. yy), bazı günahkârların cehennemin kapısında dahi pişmanlık göstermeyip inkâra devam ettiklerini belirterek bu görüşe karşı çıkar. (http://halakhah.com/pdf/moed/Eiruvin.pdf)

 

Tevrat’ın Aramice meali olan Targum’larda da gehinnom sıklıkla geçermiş. Ancak internette işe yarar bir Targum konkordansı bulamadığımdan, o faslı şimdilik es geçeceğim. Deli postekisi ayıklar gibi Aramiceden metin araması yapmaya sabrım yok doğrusu.

 

 

Hıristiyan cehennemi

 

“İncil” adı verilen Yeni Ahit’te Yunanca gehenna biçiminin oniki yerde geçtiğini söylemişim; doğrusu onbir mısrada, ama onüç kez olacak.

 

Örneklerin her birinde, günah işleyen bir organın veya bedenin – bir tür çöp gibi – gehenna’ya “atılması” mevzubahis edilmiş. Matta 23.15 ve 23.33’te bu, günah işleyenlere tanrının verdiği bir ceza. Matta 10.28’de hem beden hem ruh gehenna’ya atılıyor; ancak diğer örneklerde sanki atılan şey fiziksel beden. Lukas 12.5’te tanrı insanı ölümünden sonra da gehenna’ya atabiliyor; ama atılan şeyin ruh mu beden mi olduğu açık değil. Markos 9.43’te, gehenna’nın “asla sönmeyen ateşine” değinilmiş; bunun dışında gehenna’nın ebediliğine (sonsuzluğuna) dair bir belirti yok.

 

Benim kuşkucu gözlerime, İncil’in gehenna’sı daha ziyade bir tür ağırlaştırılmış idam cezası gibi görünüyor. “Allah suçluyu öldürmekle kalmaz, çok feci öldürür” gibi bir şey. Bunun, kıyametten sonra ruhun ulaşacağı bir tür sonsuz mertebe olarak algılanması M 3. yüzyıla doğru çıkmış bir fikir olmalı.

 

“Şeytan” adı verilen anti-tanrı ile irtibatlandırılması da acaba o devirlerde İran’dan esen Mithra’cı rüzgârların eseri olabilir mi? Çünkü ne Tevrat’ta ne İncil’de, ne de klasik Yahudi metinlerinde öyle bir şey yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

İslam kendinden önceki Tevratı ve İncili ancak Kuran-ı Kerimde beyan edilen doğrusuyla şekliyle tasdik ettiğinden dolayı. Cehennem kelimesinin doğru manası arap lugatındaki manasıdır.

Senin bir sıkıntın var! Allah önce Tevrat indirdi ama koruyamadı ve ardından İncili indirdi ve onu da koruyamadı ve ardından kur'an'ı idirdi ve onu koruyacağına nasıl inanabilirsin? Senden daha önce 2 kez borç para isteyip de borçlarını ödemeyen biri gelse sana üçüncü kez tekrar borç para istese sen ona güvenerek tekrar borç verirmisin?

Enam 115 : Allah'ın kelimelerini değiştirebilecek yoktur.
Al-i İmran 3-4 : Allah/O Sana kitabı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. Daha önce Tevrat’ı ve İncil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.

Bu ayetlerden ne anlıyorsun? 3 kutsal kitabı da Allah indirmiş ve üçünü de koruyacağına söz vermiş ama iki kez bu sözünü tutamamış, üçüncü kez bu sözünü tutabildiğini veya tutabileceğini nereden çıkarıyorsun? Ya sen, incil kitabının hükmü kalktı zannederek, Hz. İsa’nın ipsissima verba ayetlerini inkar ediyorsan ne olacak? Cehennemde yanmayacakmısın?

http://www.hristiyan.net/kutsalkitabindegismezligi/muhammedinkabulu.htm
http://tevratincilkuran.com/tevrat-ve-incil-adan-zye-anlatlmayanlar/christianity/elestiri-ve-savunma-hristiyanlk/anlatlmayan-hiristiyanlik/ya-kutsal-kitap-ya-kuran-yoksa-ikisi-de-dogru-olabilir-mi

Maide 44 : Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kafirlerin ta kendileridir.
Nisa 136 : Allah'a, peygamberine ve indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin.

Kur'an'a göre Hz. Muhammed kendi dönemindeki mevcut gerçek incili, Tanrı Kelamı olarak kabul etmişti ve kaçtığı Medine hicretinden sonra Mekke'ye askeri kuvvet sahibi olarak dönene kadar İncil'in hükmünü sona erdirmeye dair yargı belirtmemişti. Yani Muhammed İncil'i, siyasi nedenlerden dolayı artık gerekmediği için kaldırdıysa ve bu açıdan ku'an ayetlerinde belirtilen Allah'ın indirdiği ile hükmetmek için elinde bulundurulması gereken kitap, kur'an yerine incil veya tevrat olması gerekiyorsa, senin beğenmediğin o ge-hinnom'dan / cehennem'den çıkamayacağının ihtimali, islam cennetine gitmekle eşit yüzdeye sahipken, kendinin asıl yanan olabileceğini görmemeyi nasıl başarıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen ve senin gibiler,eğip,büküyor,kırk takla atıyorsunuz,ama gel gör ki yağmurdan kaçarken,doluya tutuluyorsunuz.Diyelim cehennem,senin dediğin gibi olsun.

Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek. 
Kaynar sudan ve irinden başka. 
(Nebe Suresi, 24-25) 
(Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) 
irinli sudan içirilecektir. Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi
başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha 
katı bir azab olacak. (İbrahim Suresi, 16-17) 

O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.(Saffat suresi,64)

Tomurcukları şeytanların başları gibidir.(Saffat suresi,65)

Cehennemlikler, ondan yemeye ve karınlarını onunla şişirmeye mahkumdurlar.(Saffat suresi,66)

Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır. (Saffat Suresi, 67) 

Kaynar bir kaynaktan içirilirler. 
(Gaşiye Suresi, 5) 
 

Onun üzerine de alabildiğine kaynar 
sudan içeceksiniz. Üstelik ‘içtikçe susayan hasta develerin’ içişi gibi 
içeceksiniz. (Vakıa Suresi, 54-55) 


İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve 
irin. (Sad Suresi, 57) 

“İrin ve kan karışımından başka bir 
yemek yoktur.” (Hakka Suresi, 36) 

Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr edenleri, gün gelecek, bir ateşe sokacağız; onların derileri piştikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstündür; işini yerli yerinde yapandır.Nisa 56

Ama gördüğün gibi ,cehennem dediğin şey senin anlattığın,senin dediğin gibi değil,kuranın diğer ayetleri seni yalanlıyor ve cehennemin nasıl bir yer olduğunu bize gösteriyor.Sen inandığın kitap ile ters düşen düşüyorsun,eğiyorsun,büküyorsun,kırk takla atıyorsun,gerçeklerin üstünü örtüyor ve gizliyorsun.Bunu yapmanın nedeni de,bağımlısı olduğun kutsal afyonunu kaybetme korkusu.Bu korku yüzünden islamı işine gelen bir kalıba sokmaya çalışıyorsun,islam ak dese,sen kara diyorsun.Aslında sen de bizim gibi müslüman değilsin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Buzul yazdı:

Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek. 
Kaynar sudan ve irinden başka. 
(Nebe Suresi, 24-25) 
(Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) 
irinli sudan içirilecektir. Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi
başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha 
katı bir azab olacak. (İbrahim Suresi, 16-17) 

O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.(Saffat suresi,64)

Tomurcukları şeytanların başları gibidir.(Saffat suresi,65)

Cehennemlikler, ondan yemeye ve karınlarını onunla şişirmeye mahkumdurlar.(Saffat suresi,66)

Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır. (Saffat Suresi, 67) 

Kaynar bir kaynaktan içirilirler. 
(Gaşiye Suresi, 5) 
 

Onun üzerine de alabildiğine kaynar 
sudan içeceksiniz. Üstelik ‘içtikçe susayan hasta develerin’ içişi gibi 
içeceksiniz. (Vakıa Suresi, 54-55) 


İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve 
irin. (Sad Suresi, 57) 

“İrin ve kan karışımından başka bir 
yemek yoktur.” (Hakka Suresi, 36) 

Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr edenleri, gün gelecek, bir ateşe sokacağız; onların derileri piştikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstündür; işini yerli yerinde yapandır.Nisa 56

Örnek görmek isterseniz; HELL RAISER film serilerini ve çizgi romanlarını izleyebilirsiniz...:ph34r:

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.12.2016 at 16:21, Tumagü said:

Senin bir sıkıntın var! Allah önce Tevrat indirdi ama koruyamadı ve ardından İncili indirdi ve onu da koruyamadı ve ardından kur'an'ı idirdi ve onu koruyacağına nasıl inanabilirsin?

Hayır senin çok büyük bir aptallığın var. Zira bana dünyanın en büyük ilim adamını getir, bana katiyyen  Kur'an'daki "Tevrat"ın "Tora". "İncil"inde "Evengal" olduğunu ispat edemez

Zira Allahcada "Tevrat" Kur'an lisanı yani arapça bir kelimedir anlamı ise (ziya ve nur)  "İncil"de Kur'an lisanıdır arapça bir kelimedir  arapça "Necl"dendir "Necl" de "Oğul" demektir. O kitabın adı "Oğul"du 

Halbuki "Tora" (yasa) ve "evangel" ise ( müjde ) demektir. 

Bir kere daha baştan Kitap isimleri bile aynı değil hahahahaah kamoooon

Dolaysıyla Kur'an-ı kerim binlerce ve yüzbinlerce katiyyen ve kesinlikle ki . "Tevrat ve incil" derken, "Tora ve evangele" kasdetmez.

Yani Siz kimi kandırıyorsunuz anca aptalları ve gerizekalıları.  

O aptal ve gerizekalılar "ben Arapça indim ben arapçayım" diyen Kur'an'a rağmen. "Tevrat ve incil Arapça bir kelime değil inanmayın!!! İbrani ve yunanca bir kelimedir. Anlamları yunanca sözlükten bakılıp öğrenmelidir" diyenlere inanırlar. E bunlara ne denir aptalın daniskası denir gerizekalı bunlar

lütfen kimse üzerine alınmasın :p asukulute

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Dindarr said:

Hayır senin çok büyük bir aptallığın var. Zira bana dünyanın en büyük ilim adamını getir, bana katiyyen  Kur'an'daki "Tevrat"ın "Tora". "İncil"inde "Evengal" olduğunu ispat edemez

Zira Allahcada "Tevrat" Kur'an lisanı yani arapça bir kelimedir anlamı ise (ziya ve nur)  "İncil"de Kur'an lisanıdır arapça bir kelimedir  arapça "Necl"dendir "Necl" de "Oğul" demektir. O kitabın adı "Oğul"du 

Halbuki "Tora" (yasa) ve "evangel" ise ( müjde ) demektir. 

Bir kere daha baştan Kitap isimleri bile aynı değil hahahahaah kamoooon

Dolaysıyla Kur'an-ı kerim binlerce ve yüzbinlerce katiyyen ve kesinlikle ki . "Tevrat ve incil" derken, "Tora ve evangele" kasdetmez.

Yani Siz kimi kandırıyorsunuz anca aptalları ve gerizekalıları.  

O aptal ve gerizekalılar "ben Arapça indim ben arapçayım" diyen Kur'an'a rağmen. "Tevrat ve incil Arapça bir kelime değil inanmayın!!! İbrani ve yunanca bir kelimedir. Anlamları yunanca sözlükten bakılıp öğrenmelidir" diyenlere inanırlar. E bunlara ne denir aptalın daniskası denir gerizekalı bunlar

lütfen kimse üzerine alınmasın :p asukulute

Codex_Sinaiticus_open_full.jpg

https://tr.wikipedia.org/wiki/Sina_Yazması

Sina Yazması (İbranice: קודקס סינאיטיקוס, Yunanca: Σιναϊτικός Κώδικας) veya "Sina İncili" dört büyük unsial el yazmasından ve Vatikan Yazması ile birlikte tamamı günümüze ulaşmış en eski iki el yazması Yunanca İncil'den biridir.

Yazma, 4. yüzyılda parşömen üzerine unsial harflerle ve İskenderiye yazı stili ile yazılmış bir el yazmasıdır. Günümüz uzmanları tarafından bu yazma, Vatikan Yazması ile birlikte en iyi Yunanca İncil olarak kabul edilmektedir.

 

Çoğu İ.S. 3. ile 7. yüzyıl arasındaki döneme ait, yaklaşık 9.000 tane Yeni Antlaşma çevirisi mevcuttur. Bu çevirilerden 8.000 tanesi Latince, diğer 1.000 tanesi çeşitli dillerdendir. 7.yyda, Muhammed döneminde Hristiyanlarin kullandigi ve tümü günümüze kadar gelen en eski incillerden biridir.

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ölü_Deniz_parşömenleri

Lut Denizi Tomarları 1947-1956 yılları arasında Lut Denizi etrafındaki mağaralarda birçok eski İbranice tomar bulundu. Tomarların bulunduğu yer nedeniyle bu belgeler Lut Denizi Tomarları olarak adlandırıldı. Bu tomarlar 20.000’den fazla el yazması parça ve 100’den fazla Kutsal Kitap’tan oluşmaktadır. Bu muazzam kütüphane İ.S. 68 civarında Esseniler denilen bir tarikat tarafından kurulmuştur ve bu kütüphane Eski Antlaşma’in(Tevrat ve Zebur) büyük bir bölümünü içermektedir. Bu Eski Antlaşma metinleriyle 1008 tarihli Leningrad Kodeks Masoretik Metni arasında manayı değiştirecek bir fark yoktur.  

 

Ve Kuran:

 Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin” denilince, “Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız” deyip, ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı (Tevrat’ı) tasdik eden hak bir kitaptır. Bakara-91

Yanlarında, içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat varken nasıl oluyor da seni hakem yapıyorlar, sonra bunun ardından verdiğin hükümden yüz çeviriyorlar? Maide-43

 

 

Kuran, Muhammed zamanindaki Tevrati tasdikliyor!!!

 

Birak bu kelime oyunlarini,

Allahina yeni kitaplar (ogul, Nur) yazdirmayi,

Kafadan birseyler uydurmayi.

Gercekleri görmekten korkma!!!

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinciler önümüze ne koyarlarsa koysunlar, hiç farketmez. Ister Kuran, ister bozulmuş ya da bozulmamış diye iddia ettikleri başka bir kitap... Ister aslına uygun veya değil dedikleri hadis... Ister kendi uydurdukları bir söz. Oturup "efela yenzurune ilel atomi keyfe fihi elektroni vel protoni vel nötroni" desinler ve bunu allah gönderdi desinler yani, hiç sakıncası yok.

Verdiğim bütün örnekler insan yalanlarıdır. Aralarında en küçük fark yoktur.

Şimdi biz ateistler bunu kesin şekilde bildikten sonra bize ne yutturabilirler? Hiç bir şey.

Atış tümüyle serbest. Bir tekine azıcık inanma olasılığımız kaç? Sıfır.

Mevzu bu kadar yani, biter.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...