Jump to content

Düşünmek Yeterli


Recommended Posts

Bir süredir bu forumun bir üyesiyim. Burada bulunmamın amacı ne iman etmenizi sağlamak, ne de sizden biri olmak. O zaman neden buradasın, ne yapmaya çalışıyorsun diyeceksiniz. Şunu fark ettim, sizinle konuşurken ben de bazı şeyleri yeniden öğreniyor, yeniden anlıyor, bir çok şeye daha farklı bakıyorum. Bu da sadece imanımı artırıyor. Ama bu bir yana, burada olmamın başlıca nedeni, adına semavi dinler denen bu üç dinin mensupları.
Çünkü siz ve onlar yanlış tanrıyı tanıyorsunuz. Tanrı diyorum çünkü gördüğüm o ki, bahsedilen tanrının kuranın, tevratın ve incilin rabbiyle alakası yok.
Kimse gerçeği görmüyor. Herkes bir rekabet içinde ve bu nedenle sürekli uyduruyorlar.

Eğer bir yerde bir gerçek deliller uydurarak kanıtlanmaya çalışıyorsa, bu gerçek o kimselerin gerçeği değildir. Demek ki, bu kimseler de söylediklerine inanmıyorlar. Din bileklerine takıp unuttukları bir süs gibi olmuş. Bir çok kimlikten bir kimlik. Sözüm ona bu hocalar, alimler ne söylüyor? Neyi kanıtlamaya çalışıyorlar? İnsanlar onlara diyor ki: "Bize gerçeği söylemeyin, çünkü Rabbin buyrukları kural üstüne kural, buyruk üstüne buyruk. Bize yalan söyleyin. Bize hoşumuza gidecek şeyler söyleyin. Bunun karşılığında biz de size ücretini verelim..." Oysa yazmazmıydı Kuran da: "Sizden ücret istemeyenlere uyun" diye? Bu insanlar kitabı okumuyor mu? Siz söyleyin, Müslümanlar bu kitabı gerçekten okuyor mu? Okuyorsalar neden Allah ın dinini parayla alıp satılan bir ticaret konusu edinmişler? Gerçekten soruyorum, neden? Öyle bir topluluktan, öyle sahte bir dinden uzaklaşmakla iyi etmişsiniz. İyi etmişsiniz de, bir yalanın yerine bir başka yalanı seçmişsiniz.

Neyse, asıl bahsetmek istediğim konuya dönelim. Sizce ellerindeki kitabı gereği gibi okumayan bir toplum, o kitapta anlatılan din için referans olabilir mi? Her ne kadar o kitaba amin deselerde, amin dediklerinin arkasında durmayan bir toplum o kitapta anlatılan doğru kişilerden olabilir mi? Bunu size değil, vicdanınıza soruyorum. Kalbinizin sesini dinleyin, çünkü bir gün onu duyamayacaksınız.

Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler... Hepsi içine düştükleri rekabette öne geçebilmek adına Allah ın kitabında yazmayan şeyler söylüyorlar. Bu rekabet ortamı gerçeği perdeliyor. Kimsenin de perdenin arkasına bakmaya niyeti yok. Sizin bile. Çünkü Müslümanlar gibi inandıklarıyla çelişen bir toplumu eleştirmek sizin için daha kolay. Mesela Müslümanların uydurduğu gibi, kainat Muhammet için yaratılmadı, cennetin her yerinde ahmet yazmıyordu, kimse şafaat görmeyecek, hiç kimse. Ya da İsa Allah ın oğludur ve bizim günahlarımız için kendini feda etmiştir dğiyen Hıristiyanlar Yahudiler. Hepsi ama hepsi yalan söylüyor. Burası Müslüman bir ülke değil mi? Öyleyse Allah ın kesin olarak yasakladıkları bu ülkede ne için helal kılınmış? Ya da Müslümanlar neden faiz yiyor veya çocuklarını öldürüyorlar? Bu insanlar sizce de kitabı okuyor mu?

Onlar koşullarını, geleneklerini, törelerini kutsamışlardır. Yani kültürlerini din zannederler. Bir insanın Allah ın dinine girebilmesi için adının illa bu bölgelerde bilinen, kullanılan bir ad olması gerektiğini zannetmeleri gibi. Bu nedenle hz.george dediğimiz zaman bize karşı çıkarlar. Yahu bu adam hz.ikrime ile aynı savaşta şehit olmuştur. Ya da Hz. Felicitas ya da Hz. Perpetua dememiz tuhaflarına gider. Çünkü onlar koşulların etkisi altındadırlar ve bu nedenle kör olmuşlardır.

Yine soruyorum, kitaba uymayan, haritayı izlemeyen bir toplum ve böyle bir topluluğun vardığı sonuç, işaret edilen yer için, varılması gereken nokta için referans olabilir mi?

Olamaz değilmi! Olamaz... Bu nedenle onlara bakarak Allahın dininin aslı hakkında bize ders vermeye kalkmayın. Böyle böyle diyorsan Müslümansındır demeyin. Evet, onların dillerindeki bir söz olmaktan ileriye gidemeyen cümleleri bizde kuruyoruz. Aradaki fark ise biz okuduğumuzu ve söylediğimizi yaşıyoruz. Allah der ki: "Adımı ağzınıza almayın. Bayramlarınızdan tiksiniyorum. Oruçlarınızı kabul etmiyorum. Çünkü benden korkmanız sadece insanlardan öğrendiklerinizden kaynaklanıyor."
Allah Yeremya peygamber aracılığıyla şöyle seslendi:

"Bu kutsal yer bizim diyerek ona sakın güvenmeyin. Eğer yabancıyı, yoksulu, öksüzü, yoksulu, dulu himaye eder ve masum kanı akıtmazsanız, bu kutsal yerde yaşamanıza izin veririm. Ama sizler böyle yapmıyorsunuz, çaldınız, cinayet işlediniz, yalan söylediniz, zina yaptınız, bilmediğiniz tanrıların peşinden gittiniz... Ve sonra da benim adımla anılan bu yerde hepiniz bu yaptıklarınızla karşımda duruyorsunuz ve bizler seçildik diyorsunuz. "Bu tiksindirici işleri yapmaya devam ederek" Görün, ben her şeyi görürüm."

Bu günden farksız. O gün kahinler, bu gün alimler. Fark var mı? Yeremya peygamber der ki: "İşte kahinlerin yalancı kalemi, yasayı yalana çevirmiş..."
Hz. Muhammed bu gün yaşamış olsaydı bu halka ne diyecekti?
Bu gün olsa bu halka aynı Kuran yeniden inerdi. Ve onlardan kitap ehli diye bahsederdi. Derdi ki: "İbrahim ne Yahudi, ne Hıristiyan, Ne de Müslüman dı. O hanif olarak kendisini Allaha teslim etmiş bir kuldu."

32-Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

Şimdi tekrar söylüyorum. Allahın dinini, onu yaşamayan bu insanlar üzerinden değerlendirmeyin. Çünkü Müslümanlar da sizin gibi Allaha inanmıyorlar. Eğer inansalardı, herhalde ondan, yaptıkları kötülükler dolayısıyla korkarlardı. Bu gamsızlıklarının nedeni olsa olsa gizledikleri inkarlarıdır. Daha önce de söylemiştim, Allahtan korkum, kötü biri olmaktan yana korkum ile aynıdır. "Allah ın azabı gelse, zulmeden kimselerden başkası mı yıkıma uğrayacak? Halk ıslah eden kimseler iken, Rabbin o ülkeleri azap ile yakalayacak değildi."

Şimdi gelelim Allah ın dinine:
30- Öyleyse sen yüzünü Allahı birleyen olarak dine, Allahın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allahın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
44- Evet, biz onları ve atalarını yararlandırdık; öyle ki, ömür onlara uzun geldi. Fakat şimdi, bizim gerçekten yere gelip onu etrafından eksiltmekte olduğumuzu görmüyorlar mı? Şu halde, üstün gelenler onlar mı?

Konuyu saptırmak gibi olmasın ama Cehennem hakkında da birşeyler söylemek istiyorum. Tevratta şöyle yazar: "Çömlek kendisine biçim verenle çekişebilir mi. Beni o yapmadı diyebilir mi?" Ama insan kendisine biçim verenle çekişiyor ve beni o yaratmadı diyor. Bu olsa olsa Suç ve Ceza dır. Kıyamet koptuğunda Allaha karşı olan bu inkarınızı destekleyecek hiç bir dayanağınız olmayacak. Bizi uyarmadın diyemezsiniz. Biz bundan habersizdik diyemezsiniz. Artık biliyorsunuz. Şimdi bir ölçü koyun. Yeniden düşünün neyi inkar ettiğinizi. Sadece ölümlü bir insan olduğunuzu ve yaşadığınız dünya hakkında çok az şey bildiğinizi düşünün. Hatırlayın! Fil' in sadece bir organını tutupta onun hakkında fikir yürütmeye çalışan körlere benzemeyin. Çünkü tuttuğunuzun o şeyin bütünümü, yoksa küçük bir parçası mı olduğunu asla bilemezsiniz. Buna göre düşünün. Düşündükten sonra isterseniz inkar edin. Ama öldüğünüz zaman, içinizde yeniden yaşamı hissettiğinizde, işte o zaman, bütün bu uyarılara, peygamberlere, kitaplara rağmen, Allah ın varlığını ve din gününü inkar etmişler olarak kalkacağınızı da bilin. İşte fırsat. Fırsat bu gün, şu an. Bu fırsatı iyi değerlendirin.

14- (Onlara şöyle denir:) 'İşte sizin yalanladığınız ateş budur.'
15- 'Bu da bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz.'
16- 'Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.'

Son olarak: Buraya Allah ın varlığıyla ilgili tartışmaya gelmedim. Sadece sizi bu konuda uyarmak istedim. İnkar edecekseniz de Müslümanların dinini inkar etmeyin. O zaten bir yalan. O zaten uydurulmuş sahte bir din. İnkar edecekseniz işte bu dini inkar edin. Kendilerine kitap verilmiş, üzerinden uzunca bir zaman geçince de kalpleri katılaşmış olanların dinini değil, dimdik ayakta duran Allah ın dinini inkar edin edebilecekseniz. Sizinle bizim aramızda deliller getirerek tartışma yoktur. Doğruluk, sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Böyleyken size Allah ın varlığını kanıtlamaya çalışmıyorum. Çünkü bu imkansız. Elçilerin de dediği gibi: "Allah ın izni olmaksızın bir delil getirmemiz mümkün değil" Arkasını dönüp kaçan sizlere çağrıyı işittirebileceğimizi de sanmıyoruz. Bizim çağrımız ancak Allaha bir yol arayanlar içindir. Ancak onlar öğüt alıp düşünür. Öyle ise BEN SİZİN TAPTIKLARINIZA TAPACAK DEĞİLİM, SİZ DE BENİM TAPTIĞIMA TAPACAK DEĞİLSİNİZ, SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANADIR!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Yeremya yazdı:

Allah Yeremya peygamber aracılığıyla şöyle seslendi:

 

Bu tanrı aracı olmadan bir türlü insana seslenemiyor nedense...?

Kendisini, sadece binlerce yıl öncesinde yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen adamlardan getirilen rivayetlerden öğrenmemizi isteyecek kadar ciddiyetsiz midir, bu tanrı...?

 

İnsanla iletişim kurmaya tenezzül etmeyen biri, ona sonsuz hayat vermekle veya işkence ile de uğraşmaz.

Bunu yapsa neye göre yapacak... hangi masaldaki tanrının yaratıcı olduğunu kim nereden bilecek...? Tanrı olsa bu zırva inanç sistemiyle ilgilenmek yerine sadece kişiliğe ve davranışlara bakardı.  

 

Şimdi madem tanrının bu konuda ne düşündüne bağlı bu durum, o zaman tanrı gözüyle bir dünyaya bakalım, ne dersiniz...
Bunun için öncelikle dinlere hapsolmuş kendi lokal bakış açımızla değil, evrensel olarak inançlara bakmak şart ;

 

Şimdi diyelim ki biz tanrıyız, ve dünyadaki insanları takip ediyoruz...

 

Filanca insan "benim kutsal adamıma inanmayan kaybedecek" diyor, ama başka birileri de farklı birini kastederek "benim kutsal adamıma inanmayan kaybedecek" diyor.


Şimdi bu durumda, "yahu ayıp olmasın madem öyle diyorlar, diğerleri kaybetsin !" desek, tanrı olarak hangisini seçeceğiz...?

 

Kalabalıktan çekinip, çoğunluk olanını seçsek...... bu elbette tanrılığa yakışmaz.

 

Tarihte inanılan adamların resimlerine bakıp seçsek..... o zaten tam bir komedi olur.


"inanan insanın, neden inanıp inanmadığına" baksak.....  "o zaman neden inançla imtihan ediyoruz" diye tanrı olarak kendimize sormamız gerekecek !

 

"Kişiliğe insanlığa bakalım" dedik....., o zaman niye dine göre değerlendirelim. tam tersi hiçbir tehdit ve ödüle aldırış etmeyenlere ve buna rağmen çevresine iyi davrananlara saygı duyarız (şayet dürüst bir tanrıysak...!)

 

"Hangi dinden olursa olsun, tanrıya en çok tapanları ödüllendirelim" desek, hem megalomanlık olur. hem de asıl değerli olan insanı ve canlıları mutlu etmek iken, güce değer verip menfaatine köle olan dalkavukları ödüllendirmiş oluruz.

 

Yani sonuçta nerden baksan saçmalık bu olay.


Herkes istediği kadar "benim gibi inanmayan kaybedecek" desin. tanrınız, babanızın uşağı olmadıktan sonra hiçbir şey değişmez.

 

Din adına bu kadar bölücülük gericilik sömürü ve zulüm olacak ve buna rağmen tanrı, insanı dine göre yargılayacak öyle mi..?     Niye.......;  Siz öyle istediğiniz için mi ?

 

Gerçekten düşünebildiğinizde, dinlerin zaten tanrının olmadığını gösteren bir kanıt olduğunu anlarsınız.

 

 

 

                                       

 

                                                    

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Delillerle kanıtlanamaz demişsin de hansel ve gratel masalının da yokluğu kanıtlanamaz. O kadar şey yazmışsın niye tanrı diye varlığı yokluğu kanıtlanamayan şeyi anlatıp durursunuz da ali baba ve kırk haramileri anlatmazsınız? O da kanıtlanabilirlik açısından aynı seviyede?

Yani senin yazdığın bu metinin ana fikri Gerçek islam bu değil olmuş başka bişi değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 20.08.2016 at 06:33, Mindsurfer yazdı:

 

Bu tanrı aracı olmadan bir türlü insana seslenemiyor nedense...?

Kendisini, sadece binlerce yıl öncesinde yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen adamlardan getirilen rivayetlerden öğrenmemizi isteyecek kadar ciddiyetsiz midir, bu tanrı...?

 

İnsanla iletişim kurmaya tenezzül etmeyen biri, ona sonsuz hayat vermekle veya işkence ile de uğraşmaz.

Bunu yapsa neye göre yapacak... hangi masaldaki tanrının yaratıcı olduğunu kim nereden bilecek...? Tanrı olsa bu zırva inanç sistemiyle ilgilenmek yerine sadece kişiliğe ve davranışlara bakardı.  

 

Şimdi madem tanrının bu konuda ne düşündüne bağlı bu durum, o zaman tanrı gözüyle bir dünyaya bakalım, ne dersiniz...
Bunun için öncelikle dinlere hapsolmuş kendi lokal bakış açımızla değil, evrensel olarak inançlara bakmak şart ;

 

Şimdi diyelim ki biz tanrıyız, ve dünyadaki insanları takip ediyoruz...

 

Filanca insan "benim kutsal adamıma inanmayan kaybedecek" diyor, ama başka birileri de farklı birini kastederek "benim kutsal adamıma inanmayan kaybedecek" diyor.


Şimdi bu durumda, "yahu ayıp olmasın madem öyle diyorlar, diğerleri kaybetsin !" desek, tanrı olarak hangisini seçeceğiz...?

 

Kalabalıktan çekinip, çoğunluk olanını seçsek...... bu elbette tanrılığa yakışmaz.

 

Tarihte inanılan adamların resimlerine bakıp seçsek..... o zaten tam bir komedi olur.


"inanan insanın, neden inanıp inanmadığına" baksak.....  "o zaman neden inançla imtihan ediyoruz" diye tanrı olarak kendimize sormamız gerekecek !

 

"Kişiliğe insanlığa bakalım" dedik....., o zaman niye dine göre değerlendirelim. tam tersi hiçbir tehdit ve ödüle aldırış etmeyenlere ve buna rağmen çevresine iyi davrananlara saygı duyarız (şayet dürüst bir tanrıysak...!)

 

"Hangi dinden olursa olsun, tanrıya en çok tapanları ödüllendirelim" desek, hem megalomanlık olur. hem de asıl değerli olan insanı ve canlıları mutlu etmek iken, güce değer verip menfaatine köle olan dalkavukları ödüllendirmiş oluruz.

 

Yani sonuçta nerden baksan saçmalık bu olay.


Herkes istediği kadar "benim gibi inanmayan kaybedecek" desin. tanrınız, babanızın uşağı olmadıktan sonra hiçbir şey değişmez.

 

Din adına bu kadar bölücülük gericilik sömürü ve zulüm olacak ve buna rağmen tanrı, insanı dine göre yargılayacak öyle mi..?     Niye.......;  Siz öyle istediğiniz için mi ?

 

Gerçekten düşünebildiğinizde, dinlerin zaten tanrının olmadığını gösteren bir kanıt olduğunu anlarsınız.

 

 

 

                                       

 

                                                    

Ne anlatmaya çalıştığınızı anlamadım. Mümkünse biraz daha açar mısınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Yeremya yazdı:

Ne anlatmaya çalıştığınızı anlamadım. Mümkünse biraz daha açar mısınız?

 

Size göre dinin amacı tanrıyı memnun etmek değil midir..?

Ben de o zaman kendimizi tanrı farzederek, yeryüzünde olup bitenleri değerlendirmeye çalıştım.

 

Evrensel ve tarafsız gözle bakıldığında, dünyada yaşanan inançlar aynen yukarda bahsettiğim gibi görünmektedir.

Yani insanların birbirine baskıda bulunduğu inançlarla imtihan yapan bir tanrının olması imkansız.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.08.2016 at 00:38, Yeremya yazdı:

Bir süredir bu forumun bir üyesiyim. Burada bulunmamın amacı ne iman etmenizi sağlamak, ne de sizden biri olmak. O zaman neden buradasın, ne yapmaya çalışıyorsun diyeceksiniz. Şunu fark ettim, sizinle konuşurken ben de bazı şeyleri yeniden öğreniyor, yeniden anlıyor, bir çok şeye daha farklı bakıyorum. Bu da sadece imanımı artırıyor. Ama bu bir yana, burada olmamın başlıca nedeni, adına semavi dinler denen bu üç dinin mensupları.
Çünkü siz ve onlar yanlış tanrıyı tanıyorsunuz. Tanrı diyorum çünkü gördüğüm o ki, bahsedilen tanrının kuranın, tevratın ve incilin rabbiyle alakası yok.
Kimse gerçeği görmüyor. Herkes bir rekabet içinde ve bu nedenle sürekli uyduruyorlar.

Eğer bir yerde bir gerçek deliller uydurarak kanıtlanmaya çalışıyorsa, bu gerçek o kimselerin gerçeği değildir. Demek ki, bu kimseler de söylediklerine inanmıyorlar. Din bileklerine takıp unuttukları bir süs gibi olmuş. Bir çok kimlikten bir kimlik. Sözüm ona bu hocalar, alimler ne söylüyor? Neyi kanıtlamaya çalışıyorlar? İnsanlar onlara diyor ki: "Bize gerçeği söylemeyin, çünkü Rabbin buyrukları kural üstüne kural, buyruk üstüne buyruk. Bize yalan söyleyin. Bize hoşumuza gidecek şeyler söyleyin. Bunun karşılığında biz de size ücretini verelim..." Oysa yazmazmıydı Kuran da: "Sizden ücret istemeyenlere uyun" diye? Bu insanlar kitabı okumuyor mu? Siz söyleyin, Müslümanlar bu kitabı gerçekten okuyor mu? Okuyorsalar neden Allah ın dinini parayla alıp satılan bir ticaret konusu edinmişler? Gerçekten soruyorum, neden? Öyle bir topluluktan, öyle sahte bir dinden uzaklaşmakla iyi etmişsiniz. İyi etmişsiniz de, bir yalanın yerine bir başka yalanı seçmişsiniz.

Neyse, asıl bahsetmek istediğim konuya dönelim. Sizce ellerindeki kitabı gereği gibi okumayan bir toplum, o kitapta anlatılan din için referans olabilir mi? Her ne kadar o kitaba amin deselerde, amin dediklerinin arkasında durmayan bir toplum o kitapta anlatılan doğru kişilerden olabilir mi? Bunu size değil, vicdanınıza soruyorum. Kalbinizin sesini dinleyin, çünkü bir gün onu duyamayacaksınız.

Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler... Hepsi içine düştükleri rekabette öne geçebilmek adına Allah ın kitabında yazmayan şeyler söylüyorlar. Bu rekabet ortamı gerçeği perdeliyor. Kimsenin de perdenin arkasına bakmaya niyeti yok. Sizin bile. Çünkü Müslümanlar gibi inandıklarıyla çelişen bir toplumu eleştirmek sizin için daha kolay. Mesela Müslümanların uydurduğu gibi, kainat Muhammet için yaratılmadı, cennetin her yerinde ahmet yazmıyordu, kimse şafaat görmeyecek, hiç kimse. Ya da İsa Allah ın oğludur ve bizim günahlarımız için kendini feda etmiştir dğiyen Hıristiyanlar Yahudiler. Hepsi ama hepsi yalan söylüyor. Burası Müslüman bir ülke değil mi? Öyleyse Allah ın kesin olarak yasakladıkları bu ülkede ne için helal kılınmış? Ya da Müslümanlar neden faiz yiyor veya çocuklarını öldürüyorlar? Bu insanlar sizce de kitabı okuyor mu?

Onlar koşullarını, geleneklerini, törelerini kutsamışlardır. Yani kültürlerini din zannederler. Bir insanın Allah ın dinine girebilmesi için adının illa bu bölgelerde bilinen, kullanılan bir ad olması gerektiğini zannetmeleri gibi. Bu nedenle hz.george dediğimiz zaman bize karşı çıkarlar. Yahu bu adam hz.ikrime ile aynı savaşta şehit olmuştur. Ya da Hz. Felicitas ya da Hz. Perpetua dememiz tuhaflarına gider. Çünkü onlar koşulların etkisi altındadırlar ve bu nedenle kör olmuşlardır.

Yine soruyorum, kitaba uymayan, haritayı izlemeyen bir toplum ve böyle bir topluluğun vardığı sonuç, işaret edilen yer için, varılması gereken nokta için referans olabilir mi?

Olamaz değilmi! Olamaz... Bu nedenle onlara bakarak Allahın dininin aslı hakkında bize ders vermeye kalkmayın. Böyle böyle diyorsan Müslümansındır demeyin. Evet, onların dillerindeki bir söz olmaktan ileriye gidemeyen cümleleri bizde kuruyoruz. Aradaki fark ise biz okuduğumuzu ve söylediğimizi yaşıyoruz. Allah der ki: "Adımı ağzınıza almayın. Bayramlarınızdan tiksiniyorum. Oruçlarınızı kabul etmiyorum. Çünkü benden korkmanız sadece insanlardan öğrendiklerinizden kaynaklanıyor."
Allah Yeremya peygamber aracılığıyla şöyle seslendi:

"Bu kutsal yer bizim diyerek ona sakın güvenmeyin. Eğer yabancıyı, yoksulu, öksüzü, yoksulu, dulu himaye eder ve masum kanı akıtmazsanız, bu kutsal yerde yaşamanıza izin veririm. Ama sizler böyle yapmıyorsunuz, çaldınız, cinayet işlediniz, yalan söylediniz, zina yaptınız, bilmediğiniz tanrıların peşinden gittiniz... Ve sonra da benim adımla anılan bu yerde hepiniz bu yaptıklarınızla karşımda duruyorsunuz ve bizler seçildik diyorsunuz. "Bu tiksindirici işleri yapmaya devam ederek" Görün, ben her şeyi görürüm."

Bu günden farksız. O gün kahinler, bu gün alimler. Fark var mı? Yeremya peygamber der ki: "İşte kahinlerin yalancı kalemi, yasayı yalana çevirmiş..."
Hz. Muhammed bu gün yaşamış olsaydı bu halka ne diyecekti?
Bu gün olsa bu halka aynı Kuran yeniden inerdi. Ve onlardan kitap ehli diye bahsederdi. Derdi ki: "İbrahim ne Yahudi, ne Hıristiyan, Ne de Müslüman dı. O hanif olarak kendisini Allaha teslim etmiş bir kuldu."

32-Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

Şimdi tekrar söylüyorum. Allahın dinini, onu yaşamayan bu insanlar üzerinden değerlendirmeyin. Çünkü Müslümanlar da sizin gibi Allaha inanmıyorlar. Eğer inansalardı, herhalde ondan, yaptıkları kötülükler dolayısıyla korkarlardı. Bu gamsızlıklarının nedeni olsa olsa gizledikleri inkarlarıdır. Daha önce de söylemiştim, Allahtan korkum, kötü biri olmaktan yana korkum ile aynıdır. "Allah ın azabı gelse, zulmeden kimselerden başkası mı yıkıma uğrayacak? Halk ıslah eden kimseler iken, Rabbin o ülkeleri azap ile yakalayacak değildi."

Şimdi gelelim Allah ın dinine:
30- Öyleyse sen yüzünü Allahı birleyen olarak dine, Allahın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allahın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
44- Evet, biz onları ve atalarını yararlandırdık; öyle ki, ömür onlara uzun geldi. Fakat şimdi, bizim gerçekten yere gelip onu etrafından eksiltmekte olduğumuzu görmüyorlar mı? Şu halde, üstün gelenler onlar mı?

Konuyu saptırmak gibi olmasın ama Cehennem hakkında da birşeyler söylemek istiyorum. Tevratta şöyle yazar: "Çömlek kendisine biçim verenle çekişebilir mi. Beni o yapmadı diyebilir mi?" Ama insan kendisine biçim verenle çekişiyor ve beni o yaratmadı diyor. Bu olsa olsa Suç ve Ceza dır. Kıyamet koptuğunda Allaha karşı olan bu inkarınızı destekleyecek hiç bir dayanağınız olmayacak. Bizi uyarmadın diyemezsiniz. Biz bundan habersizdik diyemezsiniz. Artık biliyorsunuz. Şimdi bir ölçü koyun. Yeniden düşünün neyi inkar ettiğinizi. Sadece ölümlü bir insan olduğunuzu ve yaşadığınız dünya hakkında çok az şey bildiğinizi düşünün. Hatırlayın! Fil' in sadece bir organını tutupta onun hakkında fikir yürütmeye çalışan körlere benzemeyin. Çünkü tuttuğunuzun o şeyin bütünümü, yoksa küçük bir parçası mı olduğunu asla bilemezsiniz. Buna göre düşünün. Düşündükten sonra isterseniz inkar edin. Ama öldüğünüz zaman, içinizde yeniden yaşamı hissettiğinizde, işte o zaman, bütün bu uyarılara, peygamberlere, kitaplara rağmen, Allah ın varlığını ve din gününü inkar etmişler olarak kalkacağınızı da bilin. İşte fırsat. Fırsat bu gün, şu an. Bu fırsatı iyi değerlendirin.

14- (Onlara şöyle denir:) 'İşte sizin yalanladığınız ateş budur.'
15- 'Bu da bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz.'
16- 'Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.'

Son olarak: Buraya Allah ın varlığıyla ilgili tartışmaya gelmedim. Sadece sizi bu konuda uyarmak istedim. İnkar edecekseniz de Müslümanların dinini inkar etmeyin. O zaten bir yalan. O zaten uydurulmuş sahte bir din. İnkar edecekseniz işte bu dini inkar edin. Kendilerine kitap verilmiş, üzerinden uzunca bir zaman geçince de kalpleri katılaşmış olanların dinini değil, dimdik ayakta duran Allah ın dinini inkar edin edebilecekseniz. Sizinle bizim aramızda deliller getirerek tartışma yoktur. Doğruluk, sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Böyleyken size Allah ın varlığını kanıtlamaya çalışmıyorum. Çünkü bu imkansız. Elçilerin de dediği gibi: "Allah ın izni olmaksızın bir delil getirmemiz mümkün değil" Arkasını dönüp kaçan sizlere çağrıyı işittirebileceğimizi de sanmıyoruz. Bizim çağrımız ancak Allaha bir yol arayanlar içindir. Ancak onlar öğüt alıp düşünür. Öyle ise BEN SİZİN TAPTIKLARINIZA TAPACAK DEĞİLİM, SİZ DE BENİM TAPTIĞIMA TAPACAK DEĞİLSİNİZ, SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANADIR!

 

Dinciler yani din tüccarı olanlar onlar gerçek islam değil demişsiniz doğru gerçek islam onlar değil, gerçekte bu din IŞİD'dir. Işidin ana sitelerine girip bakabilirsiniz tamamen islam kuralları. Mesela pilotlar ele geçirildi pilotlar insanları bombalıyor islam da kısasa kısas aldılar adamı benzin döküp yaktılar. Diğer öldürülen insanlarda tamamen dini kurallara göre öldürülüyor. Buna bakabilirsiniz Işid gidip fethedip cariye falan ediniyor tamamen islam kurallarına göre sitesinde hepsini açıklıyor. Arada bir hata oluyor yanlışlıkla birilerini öldürüyorlar ama o kadarcıkda olacak. İnsanlar istediği kadar bu gerçek islam değil bunlar kafir desin bu örgüt tamamen kur'an ve hadislerle hareket ediyor. islam sandığınız gibi bir din değildir tarihi kan akar, Türklerin islamiyete geçişi hakkında 9-10 tane kitap var onları okursanız görürsünüz ve islamiyet insanlığa hiç bir çözüm getiremez bütün dünya müslüman olsa bile şunu unutmayın kurallar bir şeyi çözemediğimiz için vardır eğer çözüm üretebilsek kurallara gerek kalmaz. Saçma sapan kuralları olan bu din tamamen uydurmadır gerçeği söylemem gerek biraz kaba olsam da.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, charm yazdı:

Dinciler yani din tüccarı olanlar onlar gerçek islam değil demişsiniz doğru gerçek islam onlar değil, gerçekte bu din IŞİD'dir. Işidin ana sitelerine girip bakabilirsiniz tamamen islam kuralları. Mesela pilotlar ele geçirildi pilotlar insanları bombalıyor islam da kısasa kısas aldılar adamı benzin döküp yaktılar. Diğer öldürülen insanlarda tamamen dini kurallara göre öldürülüyor. Buna bakabilirsiniz Işid gidip fethedip cariye falan ediniyor tamamen islam kurallarına göre sitesinde hepsini açıklıyor. Arada bir hata oluyor yanlışlıkla birilerini öldürüyorlar ama o kadarcıkda olacak. İnsanlar istediği kadar bu gerçek islam değil bunlar kafir desin bu örgüt tamamen kur'an ve hadislerle hareket ediyor. islam sandığınız gibi bir din değildir tarihi kan akar, Türklerin islamiyete geçişi hakkında 9-10 tane kitap var onları okursanız görürsünüz ve islamiyet insanlığa hiç bir çözüm getiremez bütün dünya müslüman olsa bile şunu unutmayın kurallar bir şeyi çözemediğimiz için vardır eğer çözüm üretebilsek kurallara gerek kalmaz. Saçma sapan kuralları olan bu din tamamen uydurmadır gerçeği söylemem gerek biraz kaba olsam da.

Işid in sorunu belki de Müslüman olmalarıdır? Bakın ben her zaman söylüyorum, eğer Allah kan dökülmesini isteseydi, dökülürdü... Öldürmek isteseydi, öldürürdü...  Mesela Mekke nin fethinde şehir tıpkı Işid in yaptığı gibi yağmalanırdı. Mesela esir alınanlar öldürülürdü, ya da mesela bir deprem olurdu ve kimse ondan kaçamazdı. Ya da yağmur yağmazdı da, onu yağdırmaya gücümüz yetmezdi.

Sürekli 1400 yıl öncesine vurgu yaparak, Hz. Muhammed in savaştan çok hoşlandığını bu nedenle kötü biri olduğunu söylüyorsunuz. Defalarca sordum bunu, atom bombasını kim icat etti? PKK lı birini görseniz dağ başında ve sırtında silahla, ne yaparsınız? 

Benim gerçek islam bu, gerçek islam şu gibi bir derdim yok. İsteyen istediğini desin, ben sadece Allah a teslim olmuş bir kulum. Diğerlerinden değilim. Hiç kimseden değilim. Beni dünyada tanımlayacak bir kimliğim bile yok. Çünkü benim için absürt olan ; İnsan yasalarıdır (hani şu değişken olan yasalar) Kutsal Yasa değil...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mekke'nin fethi dediğiniz olay bir hediye paketidir.
Mekke savaşılmadan teslim olmuştur.
Muhammet'le yaşıt olan ve çocukluk arkadaşları olarak birlikte büyüyen Ebu Süfyan,
Mekke'yi hediye paketi şeklinde Muhammed'e vermiştir.
Bi de üstüne kelimeyi şehadet getirerek müslüman olup Muhammed'i sevince gark eylemiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Yeremya yazdı:

Işid in sorunu belki de Müslüman olmalarıdır? Bakın ben her zaman söylüyorum, eğer Allah kan dökülmesini isteseydi, dökülürdü... Öldürmek isteseydi, öldürürdü...  Mesela Mekke nin fethinde şehir tıpkı Işid in yaptığı gibi yağmalanırdı. Mesela esir alınanlar öldürülürdü, ya da mesela bir deprem olurdu ve kimse ondan kaçamazdı. Ya da yağmur yağmazdı da, onu yağdırmaya gücümüz yetmezdi.

Sürekli 1400 yıl öncesine vurgu yaparak, Hz. Muhammed in savaştan çok hoşlandığını bu nedenle kötü biri olduğunu söylüyorsunuz. Defalarca sordum bunu, atom bombasını kim icat etti? PKK lı birini görseniz dağ başında ve sırtında silahla, ne yaparsınız? 

Benim gerçek islam bu, gerçek islam şu gibi bir derdim yok. İsteyen istediğini desin, ben sadece Allah a teslim olmuş bir kulum. Diğerlerinden değilim. Hiç kimseden değilim. Beni dünyada tanımlayacak bir kimliğim bile yok. Çünkü benim için absürt olan ; İnsan yasalarıdır (hani şu değişken olan yasalar) Kutsal Yasa değil...

 

Atom bombası olayında Adolf Hitler bütün elit bilim adamlarını ülkeden sürüyor ve karşısında hiç kimse kalmıyor herkes oy veriyor, bilim adamlarını Amerika alıyor eğer sürmeseydi şuanda çok farklı bir dünyada yaşıyor olurduk Almanya atom bombası yapacaktı bu sefer, her türlü bu bomba yapılacaktı zaten ikinci dünya savaşı sırasında atom bombası yarışına girmişti ülkeler resmen, yani müslümanlar aynı konumda olsa yapmayacaklar mıydı? Hepimiz insanız hepimiz aynı şeyi yapardık hatta yaptık da, hepimiz aynı türüz ve aynı tipik davranışları sergiliyoruz, tabi sizin olaylara bakış açınız tanrısal ben ise biraz daha bilimsel yaklaşıyorum deprem, yağmur gibi şeylerin arkasında tanrı görmüyorum anlayacağınız. Fikirlerinize de saygı duyuyorum herkes rahat rahat söylemeli fikrini bence insanlar rahat etmeli saygılar.

tarihinde charm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...