Jump to content

Allah neyin intikamını alacak?


Recommended Posts

Kuran'da Allah'ın intikamcı olduğu defalarca vurgulanmıştır. Peki Allah neyin intikamını alacaktır?
Evet, bu başlıkta Allah'ın insanlardan gördüğü hangi kötülüğü, kendisine bu derece mesele yaptığını bulmaya çalışacağız.
 
İntikam nedir : Yapılan bir kötülüğü ödettirmek... Eğer kendisine karşı yapılan bir fiilin intikamını alacak ise, bu durumda Allah "kötülük yapılabilir" bir varlık olur. Zarar görebilen, mağdur edilebilen bir varlık tanrı olamayacağı için, bu çok büyük bir çelişki olacaktır.
Bu nedenle kuran'daki tanrı, sadece diğer yarattıklarına yapılan kötülüklerin intikamını almaktan bahsedebilir.  
 
Ancak böyle dahi olsa, intikam adaleti sağlamaz. Çünkü kanun koyucu güç, bir suçun işlendiğinden haberdar ise, ona müdahele etmek zorundadır. 
 
Biz yine de şimdilik bu sorunu atlayalım. ve gerçekten "kul hakkı" olarak da tabir edilen, diğer insanların haklarına tecavüz edilmesine karşı bir intikamdan bahsedilmiş midir, ona bir bakalım...
 
                       Evet, şimdi bu konudaki ayetleri hep birlikte inceleyelim......; 
 
 3/ Ali Imran 4:
 O, sana Kitab’ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat’ı ve İncil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti. Furkan’ı da indirdi. Şüphesiz, Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
 
Mesela burada insana veya herhangi bir canlıya yapılmış bir kötülük yok. "Allah'ın ayetlerini inkar edenler" dediğine göre, konunun öznesi Allah.
Yani Allah'a karşı bir saygısızlık var. ama her ne hikmetse gerçekte sözüne itibar edilmeyen kişi, peygamber olduğunu söyleyen bir adam?
Burada Allah, boş yere meseleyi üzerine alınmış görünüyor. Çünkü inanmayanlar, zaten tanrının ayeti olmadığını düşündükleri için bu sözde ayetleri kabul etmiyorlar !
Bu durumda kuran'ı yazanlar, bir kez daha uydurdukları tanrıyı, düşünce okuyamayan bir pozisyona düşürerek, büyük bir gaf yapıyorlar.
 
 
7/ Araf 136 :
Bu yüzden onlardan intikam aldık. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamamaları sebebiyle kendilerini denizde boğduk.
 
Gaflet içinde olmak, yani habersiz olmak nasıl intikam ve ölüm cezası sebebi olabiliyor?
Ayrıca, hani öldürmek savaştaydı.....?
Ayetlere inanmayanlar da denize atılmış...! Yüzme öğrensinler diye mi atmışlar acaba?
İnanmayanlar günümüzde neden denizlerde boğulmuyor, orası da çok garip! 
 
 
 14/ İbrahim 47 :
Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
 
Dikkat ederseniz, intikam almayı bir güç ifadesi zannediyor. halbuki asıl gücü ifaden eden, o kötülüğe baştan izin vermemektir.
Yoksa bu tanrının öyle bir gücü yok mu ?
 
 
32/ Secde 22 :
Kim, Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalimdir? Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.
 
Demek ki kuran'ın yazarına göre en büyük kötülük, bu metinlerin tanrıdan olmadığı konusunda görüş belirtmek !
Ne işkence, ne talan ve işgal, ne azınlık veya kadın haklarına tecavüz, ne de soykırım katliam veya terör, büyük bir zalimlik değil... en büyük kötülük sadece bir düşünce farkı... Yani kendisini tanrının görevlendirdiği iddia edilen adamlara itaat etmemek ! 
 
 
39/ Zumer 37 : Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?
 
43/ Zuhruf 25 : Biz de onlardan intikam aldık. Yalanlayanların sonu, bak nasıl oldu!
 
Yine yalanlayanlar......!
Somut bir suç yok; sadece sözlü davranışlar. Hakaret bile değil... sadece düşünce farkı !                 
 
43/ Zuhruf 41 :
Fakat seni de aralarından mutlaka gidereceğiz (hayatına son vereceğiz). İşte o zaman mutlaka biz, onlardan intikam alacak olanlarız.
 
Peygamber gittikten sonra intikam alacakmış, ama unutmuş herhalde?
Ya da adamları olmadan bir hiç olduğunu bilen bu sözde tanrı, müslümanları yine talan ve işgallere teşvik ediyor.  
 
44/ Duhan 16 :  Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız.
 
Ayrıca dikkat ederseniz, hep elçiye inanmayandan intikam alıyor. mesela bir insan yaptıkları tüm iyilikleri tanrısına adamış olsa, kendisini onurlandırdığı halde, tanrı sadece bir adama hizmet uğruna onu cezalandıracak. İşte böyle garabet bir din !
 
Kaldı ki, insanı takip eden bir tanrı olsa, tanrı olmadığı halde insanlara iyi davranan kişi hakkında (ateistler) "demekki benden haberi olsa daha iyi insan olacaktı" diye düşünmesi gerekir!
Ancak sadece korkularına ve menfaatlere boyun eğen insanları ödüllendiriyor.  ondan daha da önemlisi, her türlü adaletsizliği seyreden biri, zaten zerre kadar vicdanı ve utanması varsa, önce kendini cezalandırmalıdır!
 
 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlaşılıyor ki, bu adamlar, bir tanrı ve din uyduralım demiş, ama herşeyi rezil etmiş. Böyle bir din zaten ancak dikta, şiddet, korku ve rüşvet ile kabul ettirilebilirdi ve öyle oldu -"rüşvet" derken, sadece cennet değil, ganimetler de var-
 
Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, kuran'daki tanrı kesinlikte insana yapılan kötülüğün intikamından bahsetmiyor.
Çatlayan egosunu, patlayan nefret ve öfkesini tatmin için bahsedilen bir intikamdır bu! Çünkü bu tanrıyı yaratanlar bu zihniyete sahip.
 
Sadece bunlar da değil. İnsanlara yapılan kötülüğün intikamını alacak farzedersek, aklımıza başka sorular da takılıyor ;
 
1-) Madem öyle o zaman elçiye inanıp inanmamak değil, iyi ve adil insan olup olmamak üzerine bir imtihan belirlenmesi gerekmiyor muydu?
 
2-) Kötülüklerin intikamını alacak ise, kendisi neden kötülüklere teşvik ediyor...?
hadi saçmalayıp, müslümana uyalım ve "kuran'da kötülük yok. 1400 yıl yanlış anlaşılıvermiş. olur böyle şeyler" diyelim....
Peki o zaman, neden doğru anlaması gereken şekilde kitap yazmadı?
 
3-) Mesele kötülükse, kuranda neden iyiliğin hiçbir değeri yoktur?
Tüm iyiliklerin bir adama itaat edilmesi şartına bağlanmadığını iddia edebilecek bir müslüman varsa, lütfen bize bunu delilleriyle izah etsin?

4-) Ve daha da önemlisi, cehennemde bizzat kendisi işkence yaparak en büyük kötülüğü yapacak birisi, nasıl olur da bunun yanında bir hiç kalacak kötülüklerin intikamından bahsedebilir !?

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sonuçta intikam nefret işidir. gelişmiş insan intikam değil, zararının telafi edilmesini ister.
Adaletin temel amacı ise, kötülüğü baştan engellemek olmalıdır.
 

Bir özet yapmak gerekirse burada ilk akla gelen 4 temel sorun var;
 
Şimdi, Kuran'daki intikam konusu nedir.......?
Bu sözde Tanrı, ayetlerini inkar edenlerden intikam alacağını belirtmektedir.
 
1-) Bu durumda Allah'ın intikam alması için "kötülük yapılabilir" olması gerekir !
     "benim ayetlerim inkar ediliyor" diye kendisini perişan eden birinin ise, tanrı olması imkansız.

2-) İnanç niteliği olan bir iddianın, inkar edilmesi diye birşey söz konusu edilemez.
  İnkar, açıkça bilinen bir olayın/bilginin reddedilmesidir.

3-) İnanmayanlar zaten Allah'ın ayeti olmadığını düşünerek kabul etmiyor. Bu durum zihni okuma iddiası ile çeliştiği gibi, yazarın karşı tarafı damgalama hevesi olduğunu göstermektedir.
Burada "neden inanmıyor?" sorusunun cevabı kasıtlı olarak, veya cehaletten dolayı atlanmış.
Ve bu ciddiyetle sorgulayabilen insanlar için, müthiş bir çelişkidir !

4-) Birinin insanlara, düşünce farkından dolayı işkence yapması için çok ağır derecede sadist olması şarttır.
Kendisi sadist olan ve bizzat insanlara işkence yapacağını söyleyen biri, insana yapılacak kötülüklerden dolayı şikayet edemez. 
böyle birine itaat ettirmeye çalışmak, insani değerleri ciddi şekilde tahrip eder, ve etmiştir de...!
 
 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kuran'daki hakaretler de, bu ayetlerin gelişmemiş cahil insanlara ait metinler olduğunu bir kez daha doğruluyor ;
 
25/Furkan 44 :
Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.

2/Bakara 65 : Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, “Aşağılık maymunlar olun” demiştik.
 
Bakara 171 : İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.
 
7/ Araf 179 : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.
 
 
Bu ayetlerde insan ve hayvan birlikte aşalanmıştır. ve kuran'daki tanrı aşağılamış olduğu eserlerini göstererek,"sizi yaparken daha da aşalık yaptım. çünkü ben de böyle birisiyim" demiştir.
Aslında burada farkında olmadan tanrı rezil bir pozisyona düşürülmüş, çok büyük bir gaf yapılmıştır.
 
Kuran'ın anlamak/düşünmek dediği şey ise, malum; bu diktatörler zorbalardan korkup itaat etmek, onlara köle olmayı tercih etmek....
Başka bir deyişle, onlara inanıp itaat etmemenin, ciddi bir tehlike olduğunu anlamak !
 
Ayrıca bu tarz ayetlerde konuşma, görme ve işitme engelliler de aşağılanmaktadır.
Peki engelli hakları için en ufak bir şey yazılmamış, sözde insanlığa rehber bu kitap bile denilmesi zor düşmanlık öğretisinde, bir de utanmadan engellilerin aşağılanmış olmasını ne ile açıklayabilirsiniz?
 
 
9/Tevbe 28 : Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir.
 
Bu da onlardan biri. aslında tüm insanlığa pislik diyor. çünkü herkes putperest bir ailede doğabilir. Kimse geldiği toplumu kendisi seçmemiştir. ve geleneklerine bağlı ülkelerde insanların yaklaşık %99 u doğduğu inancı benimser, değiştirmek istemez.
 
Sadece farklı bir inanca sahip diye insanlara "pislik" diyecek kadar alçalmak bırakın tanrıyı, insana bile yakışmayan, inanılmaz bir edepsizliktir !
 
Ayrıca, Tevbe, iniş sırasına göre sondan bir önceki sure, ve son diktatörlük fermanı olduğu için, tamamen insanlık dışı ve düşmanca hükümler içeriyor. artık ganimetlerle iyice azgınlaştıkları dönemde yazılmış.
En sondaki Nasr suresi ise, Tevbe'yi tamamlayıcı nitelikte olup kısa bir metindir. bu surede herkesin Tevbe'deki bildiriye boyun eğmeleri gerektiği anlatılıyor.
 
 
 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kin, nefret ve öfke, herşeye gücü yetecek bir varlığı değil, sınırlı güçleri olan insanı tanımlayan davranışlar. bunda hiçbir şüphe yok.
Ayrıca bu durumu daha da güçlendiren birçok delil var. Mesela kuran'daki tanrının bedduları...
Bu konuyu Pante çok güzel açıklamış.
 
Burada dikkat çeken bir başka nokta; hadisler ve kuran'ın, karakter olarak da birbiriyle örtüşmesidir
sadece kuran'da biraz daha edebiyat yapılmaya çalışılmış. 
 
Not: orjinal metinde biraz kısaltma yaptım. ve önemli noktaları bold yaparak vurguladım.
Müdessir suresi meali ise, çarpıtılmış reformist meali olduğu için diyanet'inki ile değiştirdim.
 
 
ALLAH BEDDUA EDER Mİ?
(http://panteidar.wordpress.com/2013/12/23/kurandaki-beddualar/)
 
Beddua Allah’tan istenen kötü dilek demektir. Peki Allah’tan dilendiğine göre Allah kendisine dua ya da beddua eder mi?
Örneğin “Allah onu yerin dibine batırsın” der mi? Demez elbette. Bunu istiyorsa yapar zaten.
Ama ne var ki ayetlerde beddua vardır ve sadece bu bile Kur’an’ın insan ürünü bir kitap olduğunun, Tanrıdan gönderilmediğinin yeterli kanıtıdır.
 
Tebbet Suresi
Tebbet suresi bu konuda en bilinen suredir ve hergün milyonlarca Müslüman her namazda “Ebu Leheb’in elleri kurusun” diye beddua eder.
 
Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da.
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
O, alevli bir ateşte yanacak.
Odun taşıyıcı olarak karısı da.
Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.
 
Ebu Leheb bilindiği üzere Muhammed’in amcasıdır ve iki kızını daha çok küçük yaşlarındayken amcasının oğullarıyla evlendirmiştir.
1430 sene önce ölmüş bir adama hala hergün milyonlarca kez beddua edilmesinin ne akılla, ne mantıkla izah edilebilir bir yanı yoktur.
 
 
Müdessir Suresi
 
Tefsirlere göre Müdessir suresinin 11. Ayetinden itibaren bahsi geçen kişinin Velid b. Muğire el-Mahzumi olduğu belirtilmiştir.
Ayetler “kahrolasıca” ya da “geberesice-canı çıkasıca”, “bir daha kahrolasıca” ifadeleriyle beddular içerir. Gebermesini isteyen Allah’sa bunu ayet olarak yazmak yerine neden canını almasın ki?!
Belli ki bu ifadeler tanrıya değil, Muhammed’e aittir.
 
11. Beni, yarattığım kişiyle başbaşa bırak.
12, 13. Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
14. Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım.
15. Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.
16. Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
17. Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
18. Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
19. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
20. Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!
21. Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü.
22. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.
23, 24. Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir."
25. "Bu, ancak insan sözüdür."
26. Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım.
 
 
     Diğer beddua ayetleri:
 
Tevbe 30. Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!
 
Münafıkun 4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?
 
Zariyat 10-11. Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!
 
Abese 17. Kahrolası (inkârcı) insan! Ne nankördür o!
 
Maide 64. Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.
 
 
          Muhammed beddua etmiş midir?
 
“Peygamber efendimiz hiç beddua etmezdi” diyen hocaları çok duyarız ama hadisler beddualarla doludur. Bunlardan en ilginç olanı; Risale-i Nur’da anlatılan hadistir:
 
«Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm namaz kılarken, hırçın bir çocuk, namazını kat’edip geçtiğinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “Ey Allah’ım! Sen de onun yürüyüşünü kes” demiş. Ondan sonra çocuk daha yürümemiş öyle kalmış, hırçınlığının cezasını bulmuş.»
 
Risalede yeri: Mektubat sh: 142
 
Me’hazler: Şerh-üs Sünne – Begavî 11/274; Delâil-ün Nübüvve – Beyhakî 5/243; Eş-Şifa – Kadı İyaz 1/328; Şerh-üş Şifa – Hafacî 3/137; yine Şerh-üş Şifa – Aliyy-ül Karî 1/663; Mecma-uz Zevaid 3/137; Cem’-ül Fevaid 1/228; Kenz-ül Ummal 12/440
 
 Diğerleri:
 
(Kadın elbisesi giyen erkeğe, erkek elbisesi giyen kadına lanet olsun!) [Hakim]
 
(Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun!) [Buhari]
 
(Eshabıma sövenlere Allah lanet etsin!) [Hakim]
 
(Zekat vermeyenlere Allah lanet etsin!) [Nesai]
 
(Ana-babasına lanet edene Allah lanet etsin!) [Müslim]
 
(Lutilere Allah lanet etsin!) [Beyheki]
 
(Zalim âmirlere, fasıklara, sünnetimi yıkan bid’atçilere Allah lanet etsin!.) [Deylemi]
 
(Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun!) [Şir’a]
 
(Sadaka vermeye engel olana lanet olsun.) [İsfehani]
 
(Allah’tan ümit kestirip dinden nefret ettirenlere lanet olsun!) [Şir’a]
 
(Bid’atler çıkınca âlim ilmini açıklasın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]
 
(Vücuduna dövme yapana, yaptırana, faiz alıp verene lanet olsun.) [Buhari]
 
(Ana ile evladın, kardeşle kardeşin arasını açana lanet olsun.) [İbni Mace]
 
(Kızını fasıkla evlendirene lanet olsun.) [Şir’a]
 
(Ölü için ağlayana lanet olsun.) [Ebu Davud]
  
 
 
  
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Mindsurfer said:
 
18. O Kur’ân’a ve İslâm’ı tebliğe nasıl karşı çıkacağını düşündü ve plan yaptı.
19. Kahrolasıca(geberesice), nasıl da içinde yaşadığı toplumun tasvibini alacak bir plan yaptı.
20. bir daha kahrolasıca(geberesice), nasıl da içinde yaşadığı toplumun tasvibini alacak peşpeşe planlar yaptı.
21. Sonra planının doğuracağı sonuçları düşündü.
22. Üstelik kaşını çatıp, surat astı, Kur-an’ın ve İslâm’ın hedeflerinin planlanan vakitten önce gerçekleşmesini istedi, bekleyemedi.

Yukarıdaki ayetleri kim çevirdiyse aslına sadık kalmadan, çarpıtarak çevirmiş, ki bu müslümanlarda sık rastlanan bir ahlaksızlıktır. Bu aşağılık, rezil ve pislik arap dinini kötü göstereceğine inandıkları her ayeti, her hadisi ya çarpıtırlar ya görmezlikten gelir ya da inkar ederler. İslam adına çarpıtmak, yalan söylemek onlarda bir refleks halini almıştır.

Aslında tam çeviri aşağıdaki gibidir:

18. Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20. Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21. Sonra baktı.

22. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

Müslümanlar İslam aklı kullanmayı emreder derler, oysa bu ayetlerden de apaçık görüldüğü şekilde aklını kullanan bir adam cehenneme atılıp yakılmakla tehdit edilir. Yani adamın tek yaptığı şey Muhammed'in iddiaları üzerine düşünmek ve neticesinde Muhammed'in yalan söylediğine kanaat getirmek. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Muddessir suresinde, sadece kuran'daki hataları buldu diye "kahrolası nasıl ölçtü biçti" şeklinde bir adama lanet okuması, onun bu konudaki acizliğini ifade etmektedir. Çünkü bulunan hatalara geçerli bir cevap üretememiştir. Muhammed veya kuran'ı yazanlar her kimse, bu eleştiriler karşısında zor durumda kalmıştır. bu yüzden de toplum geneline karşı, şiddet ve tehditle susturma amaçlı emirler verdiler.
 
Bu tıpkı günümüzdeki müslümanların durumuna benziyor. Dinciler islam eleştirilerini, aşalayarak, azarlayarak, yasaklayarak ve her türlü çirkin ayrımcılık ve tehditle susturmaya çalışmakta ve dinini ancak böyle koruyabilmektedir Müdessir suresindeki o meal gerçekten bir reformist deformasyonu olduğu için gerçeği ile değiştirdim. umarım sayın Pante bunu hoşgörüyle karşılar:)
 
Mesela suredeki en önemli detaylardan biri şu cümle :   74/ Müdessir 19:  Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!
 
1. fe : o zaman, artık
2. kutile : katledildi, öldürüldü, kahroldu, mahvoldu (kendisini mahvetti)
3. keyfe : nasıl
4. kaddere : takdir etti, ölçtü, tespit etti, karar verdi

 Görüldüğü gibi, diyanet mealinin gerçeğe daha uygun olduğu anlaşılıyor.

Panteidar'da bulunan çeviri şu şekildeydi; 

19. Kahrolasıca(geberesice), nasıl da içinde yaşadığı toplumun tasvibini alacak bir plan yaptı.  (Ahmet Tekin çevirisi)

Gerçi yine benzer bir anlama gelmektedir. Neticede toplumun onayını alacak bir plan yapabiliyorsa, kuran'da bir açık var demektir. Madem öyle bu sözde tanrı da olağanüstü ve ulaşılmaz zeka gücüyle, onun iddiasını yerle bir edecek bir ayet yollasın. Ancak böyle birşey olamaz. Çünkü böyle bir tanrı yok!

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kuran'daki birçok yemin de, yazarının insanları inandırmakta zorluk çektiğine bir delil.
Bunlardan en vahim olanı ise bence şudur:
 
95/ Tîn 1-5 “İncire, zeytine, Sinâ Dağı’na ve şu emin beldeye yemin ederim ki biz insanı en güzel dik biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
 
İncire ve zeytine yemin ediyor. Ve hem "insanı en güzel biçimde yarattık" diyor, hem de bizzat kendilerinin bilerek ve isteyerek insanı aşalık yaptığını anlatıyor.
Yani "bu aşağılık durum bize ait" diye itiraf ediyorlar. çoğul kullanıyorum. çünkü bu ayetler genelde "biz şöyle yaptık" şeklindedir
 
Bu çoğul ifade durumu, aslında tek başına bir şey yapamayacağı endişesi taşıyan birinin, bu psikolojisini kitaba yansıtması sonucu ortaya çıkmış olabilir. bunu tahmin etmek zor değil.
Bazen insanlar kendisini över gibi konuşmamak için "biz şöyle yaptık" gibi çoğul kullanabilir. ancak bu sözde tanrı zaten kuran'da böbürlenip durduğu için, "kendisine ait bir olayı paylaştırarak tevazü yapma" iddiası burda geçersizdir.
 
Surenin devamında ise, "inanıp itaat edenler hariç" diyor (Tin 6)
Yani aşalığın aşalığı yaptığı insanlar sadece bir adama inanıp boyun eğdikleri için bir anda süper insanlar oluveriyor:) 
 
Tin 7'de ise, "artık dini yalanlamana sebep nedir?" diye soruyor....
E sen bizzat "aşalığın aşalığı" yapmışsın adamı..!  daha ne sebep olsun:)
 
 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, sağduyu yazdı:

Yukarıdaki ayetleri kim çevirdiyse aslına sadık kalmadan, çarpıtarak çevirmiş

 
Pardon. aradaki mesajı şimdi gördüm. Evet, orada ayetler gerçek tercümesinden saptırılmış. Ben de sonradan farkettim ve doğru olanıyla değiştirdim.
 
Kuran meali.org yazılımında bu çeviri "Ahmet Tekin"e ait görünüyor.
 
Aslında bu şekilde Kuran'a inanmayan kişilerin kendini "müslümanım" diye aldatmak yerine, yeni bir inanç araması daha dürüstçe olurdu.
 
 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Mindsurfer said:
 
Pardon. aradaki mesajı şimdi gördüm. Evet, kasıtlı olarak, kendi kafasına göre bir meal yazmış. Ben de sonradan farkettim ve doğru olanıyla değiştirdim.
Kuran meali.org yazılımında bu çeviri "Ahmet Tekin"e ait görünüyor.
 
 
 

Ahmet Tekin'in çevirilerine çeviri demek zor, herif kafasına göre her ayette ayrı bir hikaye yazıyor. O herif kadar ayetleri tahrif eden başka birisi az bulunur. Buna yakın Caner, Edip gibiler var. O sitedeki en düzgün çeviri İskender Ali Mihr'inki bana göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki dünyada din adına yapılan katliamların, şiddetin, işkencenin...yüzyıllar boyu şeriat ülkelerinde yapılan zulümlerin intikamını kim alacak....  diye de düşünmeden edemiyor insan...?

Bu arada bir not: bazı alıntılardaki değişiklikler, "şöyle yazsam daha iyi olur" diyerekten, ileti güncelleme alışkanlığımdan kaynaklanıyor:)

 
 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Mindsurfer yazdı:
7/ Araf 136 :
Bu yüzden onlardan intikam aldık. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamamaları sebebiyle kendilerini denizde boğduk.
                                       
Gaflet içinde olmak, yani habersiz olmak nasıl intikam ve ölüm cezası sebebi olabiliyor?
Ayrıca, hani öldürmek savaştaydı.....?
Ayetlere inanmayanlar da denize atılmış...! Yüzme öğrensinler diye mi atmışlar acaba?
İnanmayanlar günümüzde neden denizlerde boğulmuyor, orası da çok garip! 

Buradaki anlatımda, ayetle bir kopukluk oluşmasının sebebi, hatalı mealden kaynaklanıyor. Bu sefer de diyanet kasıtlı olarak çarpıtmış.
Mealin aslına göre yorum yapmıştım ama fark etmeden yine diyanet mealini kullanmışım.

Araf 136'da "umursamama" diye bir kelime yok...;  "gafil / habersiz oldukları" için diyor !

Ayetin doğru meali şu şekilde:

Araf 136: Âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyle, böylece onlardan intikam aldık ve onları denizde boğduk.

1. fentekamnâ (fe intikam-nâ) : artık biz intikam aldık, cezalandırdık
2. min-hum : onlardan
3. fe agrak-nâ-hum : böylece onları boğduk
4. fî el yemmi : denizin içinde, denizde
5. bi-enne-hum : onlar, ..... olduğundan dolayı
6. kezzebû : yalanladılar
7. bi-âyâti-nâ : âyetlerimizi
8. ve kânû : ve oldular
9. an-hâ : ondan
10. gâfilîne : gâfil, habersiz

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Clay yazdı:

Çok faydalı bir konu olmuş ellerine sağlık büyük bir zevkle sıkılmadan okudum.

Teşekkür ederim. bu yazıyı daha önce hazırlamıştım ama benzer bir başlık görünce açmakta tereddüt ettim.

Diğer başlık 4-5 sene önce açılmış. burda detaylı bir inceleme olduğu için böyle daha faydalı olur herhalde.
Çok uzun bir yazı olunca arada ufak tefek hatalar olabiliyor tabii.


Bu arada sayın Pante, Muddessir suresinin mealinin gerçeğini ekleyip güncellerse çok iyi olur.
Blog tekrar açılmış herhalde. o sayfanın yorum kısmına da belirtebiliriz. 
Sanırım orda kullandığı meal dikkatinden kaçmış. yoksa Sağduyu'nun alıntı yaptığı "kafasına göre meal yazması" derken mealciyi kastediyorum -belki yanlış anlaşılır diye o mesajı düzelttim zaten-

Panteidar.wordpress din hakkında kesin kararımı verirken çok yardımcı olan kaynaklardan biriydi.
o yüzden bende ayrı bir yeri var. kendisine saygı ve selamlarımı iletiyorum.

Aydınlatici.blogcu, dinsizdeist.blogspot, panteidar.wordpress... ve son olarak youtube'da islam adına türklerin katledilmesiyle ilgili tarihsel gerçekleri içeren video, 2014'de din hakkında kesin kararımı vermemi sağlamıştır. onun öncesine sürekli kendini müslüman zannedip aldatan bir teisttim. 

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Asla Mindsuferin Bu kadar uzun ve içinde yüzlerce hatası bulunan yazısına, cevap veremem. 

Neden Vermem ? Mesela yazisından latayin bir paşaj alalım  <<<"Zümer 37: Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?">>> Şimdi getirdiği bu ayetden önceki ayetler de, ne yazıyor baktı mı ? İşte Bende bakmadım O yüzden cevap vermiycem böyle sorulara cevap vermek aptallık Zira Ayet bas bas bağıryorum Bende önceki ayetlere de bak diye. Mindsurfer veya diğerleri latayin istediği ayetlerden bir tanesini seçsin bana yöneltsin, bence cevap vericem 

 

19 hours ago, sağduyu said:

Yukarıdaki ayetleri kim çevirdiyse aslına sadık kalmadan, çarpıtarak çevirmiş, ki bu müslümanlarda sık rastlanan bir ahlaksızlıktır. Bu aşağılık, rezil ve pislik arap dinini kötü göstereceğine inandıkları her ayeti, her hadisi ya çarpıtırlar ya görmezlikten gelir ya da inkar ederler. İslam adına çarpıtmak, yalan söylemek onlarda bir refleks halini almıştır.

Aslında tam çeviri aşağıdaki gibidir:

18. Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.

19. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

20. Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!

21. Sonra baktı.

22. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı.

Müslümanlar İslam aklı kullanmayı emreder derler, oysa bu ayetlerden de apaçık görüldüğü şekilde aklını kullanan bir adam cehenneme atılıp yakılmakla tehdit edilir. Yani adamın tek yaptığı şey Muhammed'in iddiaları üzerine düşünmek ve neticesinde Muhammed'in yalan söylediğine kanaat getirmek. 

Sayın sağuduyu kardeşim Bir kere Kuranın orjinal metininde senin dediğin gibi bir mana yok

Buyrun berebaber okuyalım

11. Kıyamet borusu üfürüldü mü (Hava yolu ile hastalık geldi mi)  
10. İşte o gün kâfirler için pek zorlu bir gün olacak hiç kolay olmıycak.  
11. Ey Habibim seni çok çok seviyorum lütfen karışma. Beni, o yarattığım kimse ile ( O müşrik zalim ile) yalnız bırak.  
12

Hem Ona uzun boylu, günden güne artan mal verdim (maişet hususunda hiç bir külfete tabi tutmadım).

13. Göz önünde duracak halk arasında itibarlı, zenginlikleri dolayısıyla yanında ayrılmayan oğıllar verdim

 

14.

Hem Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım. riyaset ve makam yolunu bir döşeyişle döşedim  
15. Böyle iken O tama' eder ki daha attırayım.  
16. Hayır Haşa asla ummasın! Çünkü O bizim ayetlerimize karşı bir inadçı kesildi (O inad onun ve servetinin zevaline sebeb oldu)  
17. Ben onu dimdik bir ateşdan dağa çıkarıp tepa takla atacağım öyle sarpa sardıracağım   
18. Çünkü o, herşeyi düşümdü taşındı, ölçtü biçti. (ve kaddere) kader dedi  
19.

Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

katledildi öldürüldü (keyfe kaddere) keyfine göre kader dedi

 
20. Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!  
21. (Sümme nazara) Sonra Kur'an'a baktı (Eleştirecek ta'n edecek bir şey bulamadı)  
22. Sonra kaşını çattı, suratını astı, yüzünü ekşitip alnını buruşturdu  
23.

Sonra ardına döndü, ona İmanı tasdiki kibrinine yediremedi, büyüklük taslayıp (Haktan yüzünü cevirerek küfre döndü)

24: "Bu (Muhammedin idda ettiği gibi vahyy ve kelamullah) değil cezbeden bir sihirdir."

 
25. Beşer sözünden onun Allah'a iftirasından başka bir şey değildir>> dedi  
26. Ben onu "Sekar"a yaslıycam
 Sanırım bu meal yeterlidir like  Burada Zenginin malına servetine güvenip bunu kendinden bilip Allah'ın ayetlerini inkar ettiği beyan ediliyor. Allah'ın ayetlerini ki "Allah dilediğini bol rızıklandırır dilediğine daraltır o halde fakirlere yardım et der" Allahın ayetlerini inkar ettiği için serveti de kendiside zeval bulucak, ve Allah dilediğini rızkını genişletir, dilediğini daraltır o halde fakirlere yardım edin" Yazan Kuranı ölçüp biçip inkar ettiği içinde sekara yaslanacaktır
 

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, Dindarr said:

Asla Mindsuferin Bu kadar uzun ve içinde yüzlerce hatası bulunan yazısına, cevap veremem. 

Neden Vermem ? Mesela yazisından latayin bir paşaj alalım  <<<"Zümer 37: Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?">>> Şimdi getirdiği bu ayetden önceki ayetler de, ne yazıyor baktı mı ? İşte Bende bakmadım O yüzden cevap vermiycem böyle sorulara cevap vermek aptallık Zira Ayet bas bas bağıryorum Bende önceki ayetlere de bak diye. Mindsurfer veya diğerleri latayin istediği ayetlerden bir tanesini seçsin bana yöneltsin, bence cevap vericem 

 

Sayın sağuduyu kardeşim Bir kere Kuranın orjinal metininde senin dediğin gibi bir mana yok

 

Buyrun berebaber okuyalım

 

11. Kıyamet borusu üfürüldü mü (Hava yolu ile hastalık geldi mi)  
10. İşte o gün kâfirler için pek zorlu bir gün olacak hiç kolay olmıycak.  
11. Ey Habibim seni çok çok seviyorum lütfen karışma. Beni, o yarattığım kimse ile ( O müşrik zalim ile) yalnız bırak.  
12

Hem Ona uzun boylu, günden güne artan mal verdim (maişet hususunda hiç bir külfete tabi tutmadım).

13. Göz önünde duracak halk arasında itibarlı, zenginlikleri dolayısıyla yanında ayrılmayan oğıllar verdim

 

14.

Hem Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım. riyaset ve makam yolunu bir döşeyişle döşedim  
15. Böyle iken O tama' eder ki daha attırayım.  
16. Hayır Haşa asla ummasın! Çünkü O bizim ayetlerimize karşı bir inadçı kesildi (O inad onun ve servetinin zevaline sebeb oldu)  
17. Ben onu dimdik bir ateşdan dağa çıkarıp tepa takla atacağım öyle sarpa sardıracağım   
18. Çünkü o, herşeyi düşümdü taşındı, ölçtü biçti. (ve kaddere) kader dedi  
19.

Kahrolası nasıl da ölçtü biçti!

katledildi öldürüldü (keyfe kaddere) keyfine göre kader dedi

 
20. Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!  
21. (Sümme nazara) Sonra Kur'an'a baktı (Eleştirecek ta'n edecek bir şey bulamadı)  
22. Sonra kaşını çattı, suratını astı, yüzünü ekşitip alnını buruşturdu  
23.

Sonra ardına döndü, ona İmanı tasdiki kibrinine yediremedi, büyüklük taslayıp (Haktan yüzünü cevirerek küfre döndü)

24: "Bu (Muhammedin idda ettiği gibi vahyy ve kelamullah) değil cezbeden bir sihirdir."

 
25. Beşer sözünden onun Allah'a iftirasından başka bir şey değildir>> dedi  
26. Ben onu "Sekar"a yaslıycam
 Sanırım bu meal yeterlidir like 

 

 

Bu orijinal metin mi? Sen gerçekten bu kadar mal mısın yoksa mal taklidi falan mı yapıyorsun? Senin vediğin de benim verdiğim de çeviri ve benim verdiğim aslına daha yakın. Senin verdiğin çeviriye çevirmen kendi yorumlarını sokuşturmuş, hani sizin put ne demek istediğini anlatamayacak kadar salak ya, kölesi onun adına düzeltmeye çalışıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, sağduyu said:

Bu orijinal metin mi? Sen gerçekten bu kadar mal mısın yoksa mal taklidi falan mı yapıyorsun? Senin vediğin de benim verdiğim de çeviri ve benim verdiğim aslına daha yakın. Senin verdiğin çeviriye çevirmen kendi yorumlarını sokuşturmuş, hani sizin put ne demek istediğini anlatamayacak kadar salak ya, kölesi onun adına düzeltmeye çalışıyor.

Kusura bakma Müddessir 11-26 ya kadar  kibirli Zenginin durumunda bahsediyor. Malına servetine güvenip, bunu kendinden bilipi Allah'ın ayetlerini inkar ettiği beyan ediliyor. Allah'ın ayetlerini ki "Allah dilediğini bol rızıklandırır dilediğine daraltır o halde fakirlere yardım et der" Allah'ın ayetlerini inkar ettiği için serveti de kendiside zeval bulucak, ve Allah "dilediğini rızkını genişletir, dilediğini daraltır o halde fakirlere yardım et" Yazan Kuranı ölçüp biçip inkar ettiği için de sekara yaslanacaktır diyor

Artı Kusura bakma benim verdiğim maal Ayetin orjinal metinini tam ceviryor! Sanki Kuran türkçe nazil olmuş gibi meal verdim iyi oku kamon

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, Dindarr said:

Kusura bakma Müddessir 11-26 ya kadar  kibirli Zenginin durumunda bahsediyor. Malına servetine güvenip, bunu kendinden bilipi Allah'ın ayetlerini inkar ettiği beyan ediliyor. Allah'ın ayetlerini ki "Allah dilediğini bol rızıklandırır dilediğine daraltır o halde fakirlere yardım et der" Allah'ın ayetlerini inkar ettiği için serveti de kendiside zeval bulucak, ve Allah "dilediğini rızkını genişletir, dilediğini daraltır o halde fakirlere yardım et" Yazan Kuranı ölçüp biçip inkar ettiği için de sekara yaslanacaktır diyor

Bu surede Muhammed'in palavralarına inanmayan akıllı bir adamdan bahsediyor, Muhammed de bakıyor adam kendisini siklemiyor, küçük çocuklar gibi benim putum seni yaksın da gör diyen adamı korkutmak istiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, sağduyu said:

Bu surede Muhammed'in palavralarına inanmayan akıllı bir adamdan bahsediyor, Muhammed de bakıyor adam kendisini siklemiyor, küçük çocuklar gibi benim putum seni yaksın da gör diyen adamı korkutmak istiyor.

Kusura bakma  Allah ben ona bunları bunlari verdim mal servet oğullar makam herşeyi verdim dedikten sonra 16. ayette "Kella" diyor kella "Haşa" demektir. haşa  ONA hiç bir şey vermedim demek istiyor. Yoku var sureinde görüyor. Ben ona hiç bir şey vermedim Ey güzel kulum demek istiyor kendini ona verdim diye paralama demek istiyor kamon bunlar ince iş tabi 

 

Artı 11. Ayet de Habibim Muhammedim ne olur "beni o yarattığım (zenginle) yalnız bırak" sen karışma ne olur diyor hatırın için ona bir şey yapmıyorum. sen lütfen git diyor yalnız bırak beni onunla diyor :D

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...