Jump to content

Allah neyin intikamını alacak?


Recommended Posts

1 hour ago, Dindarr said:

Artı 11. Ayet de Habibim Muhammedim ne olur "beni o yarattığım (zenginle) yalnız bırak" sen karışma ne olur diyor hatırın için ona bir şey yapmıyorum. sen lütfen git diyor yalnız bırak beni onunla diyor :D

Acaba tanrıça Allah bu zenginle neden baş başa kalmak istiyor? Yalnızlıktan azmış mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.10.2016 at 18:48, Bitburger yazdı:

Kurana endeksli ateist zirvasi!!

Müslüman bu kitabı dayatmıyor mu....?
Kuran ve hadisleri kullanarak yüzyıllardır insanlara zulmetmiyor mu....?

Peki bu hayasızca insanlara dayattığınız kitaptaki tanrı, neyin intikamını alacaktır.........?
bunu soruyorum... kuranın dışında hitap eden bir tanrı mı var da, ordan soracağım. sayın çürük zihniyet
yoksa Dindarr ile "hangimiz kendimizi daha aptal gösterebiliriz" diye iddiaya mı girdiniz!

Elbette kitabı da ölçüt alacağız. Kuran ve hadis dışında birçok sorularım oldu, dürüstsen onlara cevap verirsin. Cevap verebilecek yüreğin varsa tabii... ?

Daha neye inandığın, neyi savunduğun belli değil. herhalde avatarındaki birayı dikip dikip yorum yapıyorsun. Bunun başka açıklaması yok. foruma girerken alkol testi yapılmalı bence.  

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.10.2016 at 21:31, Dindarr yazdı:

Asla Mindsuferin Bu kadar uzun ve içinde yüzlerce hatası bulunan yazısına, cevap veremem. 

<<<"Zümer 37: Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?">>> Şimdi getirdiği bu ayetden önceki ayetler de, ne yazıyor baktı mı ?

Elbette kontrol ettim ve buradaki sorularımı etkisizleştirecek en ufak birşey yok !  Yalanı çarpıtmayı bırak dürüstçe tartış.

Buradaki sorularımın bir tanesine bile cevap veremiyorsun. sanki birşey anlatıyormuş gibi saçmalayıp duruyorsun.

Dürüst isen, 2.iletimdeki 4 soruya cevap verirsin. aksi durumda yazdıklarının hepsi saptırmaca, çarpıtma olur.

 

On 19.10.2016 at 21:31, Dindarr yazdı:

Burada Zenginin malına servetine güvenip bunu kendinden bilip Allah'ın ayetlerini inkar ettiği beyan ediliyor.

 
Muddessir'de inanılmayan sadece bir kitap ve bir adam,  tanrı filan değil !  
 
Bir adama inanmıyorsan, sadece o adamın sözüne inanmamış olursun. sende bunu anlayacak zeka yok mu... yoksa aptal numarası mı yapmaya çalışıyorsun? Evet bence bunu yapmaya çalışıyorsun ama her saçmalığında bana fırsat veriyorsun.
 
Birine "Benim lafıma inanmayan krala nankörlük yapmıştır" dersem, inanmayan krala gelmiş olabilir mi...?
bu ne saçma bir iddia !  elbette önce kralın onaylaması lazım... Peki hani nerede kral !?  Kim onayladı bu kitabı....!
 
"Herşeyi gören bilen biri burdaki önemli detayı düşünemeyecek kadar ahmaktır" diyorsan, o senin tanrınla arandaki mesele. bizi ilgilendirmiyor. Tanrının kitabı olduğu iddia edilen bir metinde böyle bir çelişki kabul edilemez. Düşünce okuyorsa, bir adama inanmayarak kendisini yaratana karşı gelmeyeceğini bilmesi lazım. aksi takdirde, tanrılık iddiası palavra olur !  

Sonuçta Muddessir suresinde, hangi sebepten dolayı öfkeleniyor bu tanrı....?

Neyden dolayı cehennemde ona işkence yapmak istiyor....?    Neyin intikamını almak istiyor......?

Hangi sebepten dolayı perişan olup, kendi tanrısından yardım isteyerek lanet okuyor bu tanrı...?

..... Elbette Kuran'da hata bulduğu için !         Tıpkı siz dincilerin yaptığı gibi.... ne farkınız var ondan...?

O da mafya yöntemiyle insanları ikna etmeye çalışıyor..... siz de....
Siz dinciler de insanları baskı, aşalama ayrımcılık zulüm yasakçılık, şiddet ve tehditle susturmak zorundasınız, sizin sözde tanrı cahil kuranın yazarı da.... Aynısınız.... farkınız yok.

Senin burdaki zavallılığın ise, dalga geçerek konuları etkisizleştirmeye çalışmak.  Çünkü sorulara verebilecek bir cevabın yok.

 Bu ucuz taktiklerle hiçbir şeyi ispatlayamazsın..... kurandaki bu tanrı neyin intikamını alacaktır.....?
 Bu soruya cevap vermen imkansız. çünkü insana veya herhangi bir canlıya yapılan bir kötülüğün intikamından bahsedilmediği son derece açık ve net olarak ortada !

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 minutes ago, Mindsurfer said:

dürüst isen, 2.iletimdeki 4 soruya cevap ver de göreyim......?

4-) Ve daha da önemlisi, cehennemde bizzat kendisi işkence yaparak en büyük kötülüğü yapacak birisi, nasıl olur da bunun yanında bir hiç kalacak kötülüklerin intikamından bahsedebilir !?
 

Veriyim cevap: Arapça Cehennem kelimesi: derin kuyu Hayırsız ve uğursuz demektir.

derin kuyundan murat İnsanın ruhun hapsolduğu değişen bozulan cürüyen ihtiyarlayan Beden kuyusudur 

Hayırsıdan murad: Hayırsızdır biliyorsunuz hayırsız çıktı derler 

Uğursuzluktan Muratda: Kötü ahlaktır

Hulasa Cehennemliklier: beşeriyet kuyusunda hapsolmuş ve Amelleri sözleri itibariylede hayırsız ve Kötü ahlak sahibi bulunan İnsanların ruh hallerini ifade eden bir kelime olup

 Şu an Cehennemi kendi vucudunda keşfeden Kafirlerin nimet içinde yaşadıkları görülmektedir.

Zira azab da bir nimettir. azabı mı tadın bakalım der. hem arapça azab tatlı ve şirin demektir

Görüdğün gibi "cehennem" de  ateş yada çakmak kibrit gaz yağı filan yok 

Nar kelimeside Sıkıntı ateşidir. Zira ayette Nar onların yüzünü yalayıcna değince yüzleri yanmıyor Bilakis sırıtır asık bir şekilde bakarlar buyuruyor cenabı hak

O yüzden cehennemde yanmak işkence etmek vesaire şeyşer Yahudilik ve hıristiyanlıkta vardır İslamda yoktur ;) like 

 

Ayrıca Müddesir suresinde, Kur'anda Hata bulandan değil Kur'anda hata bulamayıp şekilde şekle giren Zendin godamadan bahsediliyor. Sen nasıl kur'anı Meali okuyorsun yemin ederim hayret ediyorum gözlük kullanıyor musun çift gözlük gibi bir şey :ppp

 

 

11. Kıyamet borusu üfürüldü mü (Hava yolu ile hastalık geldi mi)     
10. İşte o gün kâfirler için pek zorlu bir gün olacak hiç kolay olmıycak.     
11. Ey Habibim seni çok çok seviyorum lütfen karışma. Beni, o yarattığım kimse ile ( O müşrik zalim ile) yalnız bırak.     
12  Hem Ona uzun boylu, günden güne artan mal verdim (maişet hususunda hiç bir külfete tabi tutmadım).

13. Göz önünde duracak halk arasında itibarlı, zenginlikleri dolayısıyla yanında ayrılmayan oğıllar verdim

14. Hem Kendisine alabildiğine imkanlar sağladım. riyaset ve makam yolunu bir döşeyişle döşedim     
15.    Böyle iken O tama' eder ki daha attırayım.     
16.    Hayır Haşa asla ummasın! Çünkü O bizim ayetlerimize karşı bir inadçı kesildi (O inad onun ve servetinin zevaline sebeb oldu)     
17.    Ben onu dimdik bir ateşdan dağa çıkarıp tepa takla atacağım öyle sarpa sardıracağım      
18.    Çünkü o, herşeyi düşümdü taşındı, ölçtü biçti. (ve kaddere) kader dedi     
19.    Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! katledildi öldürüldü (keyfe kaddere) keyfine göre kader dedi

20.    Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti!     
21.    (Sümme nazara) Sonra Kur'an'a baktı (Eleştirecek ta'n edecek bir şey bulamadı)     
22.    Sonra kaşını çattı, suratını astı, yüzünü ekşitip alnını buruşturdu     
23.    Sonra ardına döndü, ona İmanı tasdiki kibrinine yediremedi, büyüklük taslayıp (Haktan yüzünü cevirerek küfre döndü)

24: "Bu (Muhammedin idda ettiği gibi vahyy ve kelamullah) değil cezbeden bir sihirdir."

25.  Beşer sözünden onun Allah'a iftirasından başka bir şey değildir>> dedi

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah adına kendini fena gagalanmış hissedenler var. Bunlar kendi intikam hırslarını allaha dokundurtarak tekrar insana yöneltmişler. Allahın insan gibi kullandığı organlarını ayetlere yazanlar da o gagalanmış insanlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.10.2016 at 16:05, Mindsurfer yazdı:

Bu sefer de diyanet kasıtlı olarak çarpıtmış. Mealin aslına göre yorum yapmıştım ama fark etmeden yine diyanet mealini kullanmışım.  Araf 136'da "umursamama" diye bir kelime yok...;  "gafil / habersiz oldukları" için diyor !

Ayetin doğru meali şu şekilde: Araf 136: Âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyle, böylece onlardan intikam aldık ve onları denizde boğduk.

1. fentekamnâ (fe intikam-nâ) : artık biz intikam aldık, cezalandırdık
2. min-hum : onlardan
     
7. bi-âyâti-nâ : âyetlerimizi
8. ve kânû : ve oldular
9. an-hâ : ondan
10. gâfilîne : gâfil, habersiz

Cehennem için gafil olma bahanesini kullanan bir ayet daha....; 

10/Yunus 7-8: Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.  İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).

Ancak bu ayetteki sorun bununla da kalmıyor; dünya hayatıyla yetinip aza tamah edenlere de sonsuza kadar korkunç işkenceler yapılacak....Tam bir trajikomedi !

Çünkü "Bize ulaşmak"tan kastedilen, bu mükafatlara ulaşmaktır. öyle olmasaydı kuran'da cennetteki nimetler bu kadar vurgulanmazdı. 

 

 
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.10.2016 at 23:09, Dindarr yazdı:

Veriyim cevap: Arapça Cehennem kelimesi: derin kuyu Hayırsız ve uğursuz demektir.  Hayırsıdan murad: Hayırsızdır biliyorsunuz hayırsız çıktı derler   Uğursuzluktan Muratda: Kötü ahlaktır

"Palavra ortaya atılamaz" demedim.................... "cevap verilemez" dedim.   

Demek "cehennem mecazdır" diyorsun.... ve herkesin bu yalanı yutmasını bekliyorsun....!

Bu zırvalarla sadece düşünce farkından dolayı insana layık görülen işkencelerin..... bu dehşet verici inanılmaz alçaklığın üzerini örteceğini zannediyorsun herhalde....
Bence kendini bu kadar ahmak yerine koyman doğru  değil.

 

Bakalım cehennemden kastedilen, mecazi bir durum olabilir mi.......
yoksa bunu iddia eden yalancı düzenbazın teki midir?........ hep birlikte görelim.....;

9 /Tevbe 35 : O gün, cehennem, o altını, gümüşü alevleyecek ve onlar, cehennem ateşinde kızdırılıp alınlarına, yanlarına, sırtlarına bastırılacak, onlarla dağlanacaklar ve işte bunlardır kendiniz için biriktirdiğiniz şeyler denecek, tadın biriktirdiklerinizin azâbını.

Çok açık ve net bir şekilde bedensel bir işkenceden bahsediliyor....; dağlama işkencesi ! 
 


67 Mulk 7 :  Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu işitirler.

25/ Furkan 12:  Bu ateş onları uzak bir mesafeden görünce onun müthiş kaynamasını ve uğultusunu işitirler.

İşitilen bir uğultusundan söz ediliyorsa, bunun fiziksel olarak da var olan birşey olduğu bellidir.
üstelik kaynayan ateşte can çekişeceklermiş. 
 
 
4/Nisa 56:   Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız. Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine başka deriler vereceğiz. Çünkü, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bu işkenceyi sonsuza kadar yapabilmek için, tekrar deri oluşturmayı kurgulayacak kadar nefret dolu adamların bu ayetleri yazdığı ortada...
Ayrıca mecazi anlamda bir yakılma olsa, yeniden verilen deriye ne gerek var?
 

14/İbrahim 16-17:  Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
 Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.

69 Hakka / 36:  “Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.” Onu günahkârlardan başkası yemez.

38 Sad 57-58:   İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin !    O azaba benzer çeşit çeşit başka azaplar da vardır.

Kaynar su ve irin.....!  O dönemde bu ilkel savaşlarda yaralanmalar çok olduğu için, herhalde bu iltihap meselesi çok alışık oldukları bir konu olsa gerek. kitaplarına da yazmışlar... 
Ve "ona benzer şeyler de var" diyor.......; kokuşmuş leş eti yedirmek gibi mesela... 
Sperm de içirilebilir ama irin yanında çok hafir olur.... en azından, cinsel içerikli tecavüzlerin bunun yanında hafif kaldığı kesin.
 
Şu cehenneme dair bahsettiğimiz şeylere bir bakın. Bula bula en ilkel inancı buldunuz madem, hiç olmazsa dayatmayın... insan gibi başkalarının haklarına da saygı duyarak yaşayın inançlarınızı......
"ben dayatmıyorum" hikayesini geçeceksiniz. kendin gibi inanmayanı aşalamak dahi bir dayatmadır.

 

47/ Muhammed 15 : Allah’a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?

Bu ayette cennet mecaz değil ise...., cehennem hiç değil...  !
Barsaklarını, iç organlarını parçalamaya varıncaya kadar alçakça sadist bir işkence tarif edilmişken, hala buna "mecazdır, başka bir şey kastedilmiştir" vs. diyebilmek için, gerçekten yalanın en dip çukuruna batmış olmak gerekir ! 

Bu şekildeki korku filmleri dahi yasaklanıyor...!  Televizyonlarda sinemalarda göremezsiniz böyle filmleri artık !
Gerçi sinema bir kurgudur.... Yerine göre her tür hayal ürünü kabul edilebilir...
Ama sizin gibi dinciler, insanlığa bunu sinema olarak değil, tehdit olarak sunacak kadar alçalmış durumda ne yazıkki !

İşin komik yanlarından biri de, böylesine nefret ve kin dolu bir surede, bu işkencenin layık görüldüğü insanların kölelikten kurtarıldığı ve onların haklarının düşünüldüğünün iddia edilebilmesidir !

Buna benzer başka ayetler de var. mesela Duhan 48... ve Hacc 19-22'de insanların başına dökülecek kaynar sular, midesine kadar eriten ateş, demir topuzlar.....demir kamçılarla dayak.... ve bu dehşet verici işkence tehditlerini doğrulayan hadisler...... ama bunların hepsini bir arada yazmak insanın ruh sağlığı açısından çok doğru olmayabilir.

Şimdi dincilere soruyorum.....; tüm bu kan donduran alçakça işkenceleri, sadece farklı bir toplumda doğduğu için tüm sevdiklerinize layık görüyor musunuz....?

Ama boşuna.... kimisi cevap vermeden konudan kaçar... kimisi de, Dindarr denen yobaz gibi binbir türlü takla atıp, şaklabanlıklar yapar.

Sadece tarihte yaşamış bir adama inanılıp itaat edilmedi diye, insanlara, sonsuza kadar kan donduran alçakça işkenceleri layık görülmesini savunacak kadar vicdanı çürümüş.....  utanmadan da, insanlıktan da yoksun birisi varsa.... elbette buna da itiraz edecektir......!
Bu kadar haysiyetsiz onursuz biri varsa buyursun, tutmayalım.... kendini rezil kepaze etmek isteyene de mani olmayalım ....!

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

İnsanlar yalan söyler. Hele ki çobanlıktan devlet başkanlığına yükselmek isteyen bir insan, daha çok yalan söyler. Kur'an ayetleri muhammet'in siyasi liyakat çıkarlarına uygunluk gözettiği için 2016 yılında da Muhammet'in sinsi karakteriyle aynı çözünürlükteki insanlar, Kur'an ayetlerini Muhammet'in kullandığı gibi siyasi liyakat amacıyla kullanıyorlar. Bugünü amaç Türk usulü çomarlık sistemi. Ondan sonra da tahseben allah, müntekim allah... Yav he he, İntikam alıcı allah, tahseben allah, müntekim allah.

RTE "Peygamberlerin mesleği olan çobanlığı ülkemizde hak ettiği konuma getirmeliyiz. Çobanlığın felsefesini anlamayan, psikolojisini anlamayan, insan yönetemez. Ben de bir çobanım".

Allahı müntekim yapan RTE ve Muhammed gibi sinsi siyasetçilerdir, tahseben yapan da gene onlardır. Allah kendi başına varlık değildir, allah la mevcuttur kendi başına. Muhammed'den bağımsız bir Allah varolsaydı, Muhammed ile göbekbağı yapacak kadar aptal bir tanrı olmayı seçmezdi.

tarihinde Engse Hohol tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

dinler genel olarak nefret pompalayarak toplumu bir arada tutan ve bu nefretin yol açtığı korku sayesinde yöneten bir düzeni amaçlar
.

bu açıdan nefrete ve korkuya muhtaç canlıların hayalini kurduğu sözde yaratıcının intikamı kullanması kadar normal bir şey bulunmamakta

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da, çevresindeki insanların Muhammed için çalışmaması, her nedense Allah'ı fena halde öfkelendirmektedir.

Acaba bir tanrının gerçekten insanlara ihtiyacı olabilir mi... yoksa buna ihtiyaç duyan saltanat amacı taşıyan sözde peygamberler midir?

Bu konuda birkaç ilginç ayeti hatırlatmakta fayda var;

Bunlardan en çarpıcı olanlardan biri; Mülk 8'de cehennemin öfkeden çatlamasıdır.

İslam inancında cehennem bir işkence merkezidir, bir şahsiyet değildir.

Dolayısıyla buradaki örnekte, öfkeden çatlayan direkt Allah'tır !

67/ Mülk 8-9: Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?” diye sorarlar.

Onlar da şöyle derler: “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir dalalet içindesiniz’ demiştik.”

 
Burada dikkati çeken başka bir konu ise; Allah'ın, elçi denen adamların oyuncağı yapılmış ve haysiyetinin iki paralık edilmiş olmasıdır.

Çünkü ayete göre, elçiye itaat etmedikten sonra, tanrıya inanmanın değeri yoktur. insanlar mutlaka elçi denilen adamlara inanıp, onlar için çalışmak zorundadır.

Kuran'a göre sözde evrenin yaratıcısı, hem kibirden ikiye yarılmak üzeredir.. hem de tarihte yaşamış bazı adamların maskarası olmuştur !

Bu da islamın ne kadar uyduruk ve tutarsız iddialara sahip olduğunu göstermektedir.

 

Kuran'ı yazan ilkel adamların insanlıkdışı nefret ve öfkesi konusunda, başka bir örnek de Enfal 12'de görülüyor;

8/Enfal 12: Hani Rabbin meleklere, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin.

Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım.

Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına” diye vahyediyordu.

8/13: Bu, onların Allah’a ve Resûlüne karşı gelmelerindendir. Her kim de Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse bilsin ki Allah’ın cezası şiddetlidir.

 
İnsana doğruluğu öğretecek şu sözde tanrıya bakınız....! nefret kin ve öfkeden çıldırmış durumda !

Bu nefreti ve kinciliği görüp de hala bu adamların kendisini yarattığını söyleyebilen birinin, akıl hastası olduğunu düşünürsek, herhalde abartmış olmayız.

Ayrıca bu ayet çok açık bir şekilde teröre teşvik etmektedir. IŞİD, El Kaide, Hamas, Taliban, Hizbullah gibi örgütlerin azmettiricisi, en başta kuran'ı yazan adamlardır. bunda hiçbir şüphe yok !

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...