Jump to content

Dinlerin Döneme Uyum Sağlaması


Recommended Posts

Bu forumdaki genç bazı arkadaşlar beni vitrincilik yapmakla veya kötü olan bir kurumu savunmakla sık sık suçladılar. Bu konuyu açmak gerektiğine o yüzden karar verdim.

Yurt dışını bilmek, yabancı kültürleri tanımak o yüzden önemli. Sizler olaya çok dar bir pencereden bakıyorsunuz. Bakış noktanıza göre gayet de haklısınız ama büyük resmi bence göremiyorsunuz.

Dini yobazlık her yerde vardır. Hatta kendilerine göre "insanları hizaya sokmak", "gençleri eğitmek", "insanları Tanrı yoluna davet etmek" için saçma görüşleri yaymak isteyen insanlar bütün kültürlerde vardır. Fransa gibi laiklik konusuna çok önem veren kültürlerde bunlar hemen hemen kaybolmuştur. Ateizm daha yaygın hale gelmiştir.

Yine de bütün batı ülkelerinde, Pazar günü kilisesine giden, normal zamanlarda ise sizin-benim gibi davranan bir sürü insan vardır. Oysa ki 50 sene önce Hıristiyanlığın da ne olduğu pek belli değildi. 1960'larda bir sürü hıristiyan ülkede homoseksüelliğe karşı yasalar vardı. Bugün Sudi Arap'lara gülüyoruz "öyle yasa mı olur?" diyoruz. ama 1960'larda Hıristiyan ülkelerde de homoseksüellik yasaları vardı. Orta çağda dünyanın yuvarlak olduğu aslında biliniyordu. Şimdiki mollalar gibi yobaz Avrupa'lılar, "dinde böyledir" diyip (ki öyle değildir) Yeni Dünya'nın keşfedilmesini filan engellemeye çalışmışlardır (bence tamamen kendi çıkarlarını koruma için - Tıpkı İran'daki mollaların modernliğer direnmeleri gibi). Yeni Papa Fransis örneğin "boşanma" ve "homoseksüellik" gibi konularda reformlar yapmaktadır. Başörtüsü konusu da şöyle: Orta çağda Hıristiyanlıkta da bir "bedenden nefret etme", "bedeni küçük görme" anlayışı vardır. Bu yüzden o zamanlar onlar da örtünürmüş. Ta ki Rönesans'ta biri çıkıp "ya siz ne yapıyorsunuz? insan bedeni, özellikle kadın bedeni çok güzeldir. bedenden niye nefret edip niye saklıyorsunuz?" deyinceye kadar. Hatta Tiyatro bile yasakmış. Moliere filan bir sürü hacı/hoca/papazlarla uğraşmak zorunda kalmıştır. O zamanlar "dinen günah" kabul edilirmiş çünkü aktörler sahnede yalan söylüyormuş.

Beden konusuna yine geleceğim. dinde "maddi dünyaya çok bağlanma, ruhsal dünyaya da önem ver " anlayışı vardır. Bazıları da bunu "bedenden nefret et" olarak çarpıtmışlardır. Teolojik düzeyde bunu istediğiniz kadar tartışırız. Bence çarpıtmadır. Bedeni seveceksin. Hele bedeni saklamak çok saçma bir davranıştır. Dinde de yoktur. Belki şu vardır: "beden takıntılı olup da kendini sadece cinsel nesne olarak görme" Yani "makyaj, elbise, saç tasarım, topuklu ayakkadı vs.'e bağımlı hale gelip de bedeninin sadece sana ait olduğunu ve bunların hiçbirine mecbur olmadığını unutma".

Diyeceksiniz ki "çarpıtıyorsun". Ben çarpıtmıyorum. Avrupa'ya bakın. Örneğin Almanya'da çok sağlam protestan/Katolik inançlar vardır. İtalya'da filan da böyledir. Tartışa tartışa din orada evrimleşmiştir. Gayet normal, modern insan gibi yaşayan, dini kimliklerine de sahip çıkan, haç yerlerini filan ziyaret eden bir sürü insan vardır. Tamamı öyle demiyorum. Ama "şunları şunları yasakladık yoksa cehenneme gideceksin!" anlayışı azalmıştır. Daha azalmaktadır. Hem inanan kişiler, hem dini kurumların kendileri, olayı mantıklı zeminlere çekmektedirler ve bunu birçok alanda da başarmışlardır. Yobaz insan yine vardır. Da yobaz insanın yobazlığı o kişinin kendisini ilgilendirir. gelip bana sataşırsa da her türlü cevabını alır. Salaklık vardır. İlla ki bir yerden bir salak çıkacaktır. Bu durum beni ya da grubun genelini etkilemez.

Ama dini yorumların çoğunda belli bir yaşam düşmanlığı halen vardır. O yüzden ya ateist olup işin içinden çıkacaksın, ya da böyle bir şeyin gerçekte olmadığını bilerek bu işlere soyunacaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 69
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tayyoş / AKP sorunu da şöyle:

Güney amerikada bir sürü mafya baronları, uyuşturucu kartelleri filan vardır. Kolombiya gibi ülkeleri bunlar yönetmektedir. Ve tıpkı bizim AKP gibi bunlar Kokain parasıyla okul/hastane filan inşa ederler, yol filan yaparlar, fakirlere iş bulup yiyecek/su yardımı filan yaparlar. Bu yüzden El-Chapo gibi adamları halk çok sever. Tıpkı bizdeki Refah/AKP sevgisi gibi, halk bu uyuşturucu baronlarını sever ve bunları kollamak için ellerinden geleni yapar. Sebep. Fakirlik/cahillik.

-Üçüncü dünya tarzı kapitalizm başarısızlığa mahkumdur. Çünkü büyük kitleleri gözden çıkarmaktadır. Zenginliğe/eğitime erişimi olmayan kitle üretmektedir. Batı tarzı liberalizmde fakirin döküntü, zenginin spor arabası olur. üçüncü dünya liberalizminde sınırlı bir kitlede para olur, her şey de paralıdır, geriye kalanlar da mal gibi yaşarlar. Bu yüzden bunlara ulaşmak çok kolaydır. Din olmasa bile, para verirsin, iş verirsin, tencere/tava, açık hava karnavalı, kömür, ekmek filan dağıtırsın. Ondan sonra ölünceye kadar seni destekler.

Ve yeni okuduğum bir makalede bu alatılıyor. Yani Tayyoşun/ melih Gökçeğin yaptığını venezüella'Lı kokain mafyası da yapıyor.

Bu kitleler hem demokrasi için zaaftır, faşizme açık kapıdır. Hem de dünya için tehlikelidir. Bu kişilere bırakırsan dünya nüfusu 40 sene sonra 20 milyar olur. Çünkü tavşan gibi çoğalırlar. Bu da sosyalizm'e gidiyor. TR'deki sol hareket 1980'lerde bitirenler, şimdi yaptıkları işi düzeltmek zorundadırlar. her ülkenin güçlü bir sol yapılaşmaya ihtiyacı vardır. Müslüman ülkede de bu böyledir.

İstisna yine Anglo-Saxon ülkelerdir. Onların sistem biraz farklıdır. Ama bir çeşit sol yine onlarda da vardır.

Özetle Tayyoş ve tayfasının Mına Koyyım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazdıkların geçersiz. Avrupa'da da yobaz Hristiyan az da olsa varsa ne yapalım yani, biz yok, Avrupa silme ateist mi dedik? Avrupa'da yobazlar varsa bunun senin "Kuran'da öyle kötü şeyler yazmıyordur canım yazar mı hiç, yazmaz yazmaz" demenle alakası ne? Yaşar Nuri'nin mealinden başka meale inanmam demenle bunun alakası ne? Sen nasıl tek bir meale bağlı kalır, başkasını tanımazsın, böyle bir yobazlığı nasıl yaparsın, onu açıkla önce, bırak Avrupa mavrupayı...

Hayır Yaşar Nuri de "raina demeyin unzurna deyin demek, demokrasi istiyoruz deyin demektir" diye :lol: zırvalamasa hadi neyse... Adam saçmalıyor yani, zırvalıyor. Bu mu senin referansın!

Link to post
Sitelerde Paylaş

YNÖ dışında adamlar da vardır büyük olasılıkla. Ben doğru yorumcu olarak bir tek onu biliyorum. Nur içinde de yatsın. Talk Şovlarda bazen saçmaladığını da bilirim. Ama akademik çalışmalarına güvenirim.

- Benim söylediğim şu. 1980'lerin başına kadar, Vatikan dünya merkezli evren modelini savunurdu. Yani Aristo'nun, Kopernik öncesi, dünyayı evrenin merkezine koyan anlayışa. orta çağda kadınlar onlarda da büyük oranda kapalıydı. Biri Rönesans'ta çıktı, eski yünandan/romadan esinlenerek, hem kadın hem erkek bedeninin güzel olabileceğini, biraz da o dönemin sosyetesi sayesinde filan yeniden keşvettiler. Konu kapanmış bir konu da değil. "Günah" unsurları "ceza/kıyamet" vs gibi korkutucu laflarla örneğin gençlere hayatı zehir etmeye çalışan insanlar halen onlarda da var. Hatta hiç hafife almayın derim. Öyle ailelerden birinde olmaktansa kendi ailenizi öpüp başınıza koyarsınız. O kadar eminim bu konudan.

Benzer bir din olduğu için buradan örnek veriyorum. Bu saydığım örnekler var. Ama hem dinini gayet rahat yaşayan, hem de modern dünya ile gayet uyumlu insanlar özellikle son 20 senedir artıyor. Hatta "normal olan" artık bu. Milleti bir sürü olumsuzlukla doldurmaktan, modern dünyaya muhalefet olmaktan vaz geçip, çok daha mantıklı yollara gitmeye başladılar. Bizde de, kim ne derse desin, çoğunluk öyledir. Namazını/orucunu tutarsın, işine gücüne bakarsın.

- Ve yobaz/dini istediği şekle sokanlar Çoğunluk bile olsalar haksızlar. Pitagor teorisini isterse bütün dünya ret etsin pitagor teorisi yine de gerçektir. İster marsa git, ister başka galaksiye git, mantık kuralı/matematik kuralı aynıdır. O yüzden, ateisti bilmem, ama İslam dünyası da bazı şeyleri neticeye bağlamak zorunda. öyle mollayı cumhurbaşkanı yapıp, sağda solda kendini patlatmakla olmaz.

Bir de ben ABD olsam, İsraili o kadar şımartmam. Arap dünyası denen yere de biraz daha olumlu yaklaşmaya çalışırıp. ne oluyorsa insanların sefaleti, bilgisizliği, çaresizliğinden çıkıyor. Mantıklı bir İslam modeline zaten geçilecek. Türkiye/Mısır gibi ülkelerde bu zaten var. Dünyanın başına bela olmamaları içinde de bu siyasal islam konusunun rafa kalkması gerekiyor. Ben öyle düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani ne olursa olsun dinleri döneme uydurup, biz de bu inanca uymak zorunda mıyız... Tam olarak talep ettiğin şey nedir...?

Neden ödüllendirelim, bu cehaletin kaynağını.....?   

Bu ülke neden ilerleyemiyor....; cehalet-eğitimsizlik, inanç adına bölücülük, siyasi sömürü düzeni, yasakçılık, kadın çocuk azınlık ve engelli hakları ihlali neden var... önce bunu bir tespit etmemiz gerekiyor?

Elbetteki bunun en büyük sebebi, ülkeye katliam ve tecavüzle getirilmiş bu ilkel dindir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi bak leo, Hiç bir gerekçe ile filan mealden anlam getirin diyemezsin. Böyle bir lafın söylenemeyeceğini herkes anlar. Bunun savunulacak yanı olamaz.

Benim yanıtım, senin dini savunmakla suçlanman karşısında Avrupa'dan bahsetmenle şekillendi. Avrupa'da da yobazlar olunca senin dini savunman niye gerekiyor, açıklayamadın. Aslında net şekilde din savunucusu değilsin. Laikliği benimsediğin de anlaşılıyor. Benim için laiklik yeterli ölçüttür. Ama seninle ilgili sorun, dinin eleştirilmesini istemeyişin. Bu fikir ve inanç özgürlüğüne aykırı. Laiklik bilincin eksik, yetersiz. Kuran'da kötü bir şey yok eleştirecekseniz hadisi eleştirin filan diye kotalar icat etmeye kalkışman fiyasko. Senin laikliğin buysa çok eksik yani, standardın çok altında. Türk laikliği gibi bir şey.

Türk laiklerde bükemediğimiz eli öpelim gibi bir eziklik oluştu. Bu psikoloji fataldir, bundan hızla çıkılması şart. Asla hiç bir şekilde yanlışa kötüye boyun eğmemek insanlığın en büyük onurudur. Gücün yoksa engel olamazsın o ayrı ama dilinin  özgürlüğünü bari koru. Ondan da tırsıyorsan beyninin bari ele geçirilmesine izin verme. Düşünmeni istedikleri gibi düşünmeye başlarsan bitersin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Leo,örnek verdigin avrupada şöyle bir durum var. Avrupa, kiliseyi kendi kurumuna hapsetmiş durumdadir. Bizde ise diyanete bak, her boka karışıyor. Bizde laik sisteme sadık kalarak, diyanet işlerini ortadan kaldirmak gerekiyor. Dini her alandan kaldirmak gerekiyor. Ayrica, Hristiyanlik,budizm vs..bu dinler kabul edilebilir gibi ama islamın kabul edilebilecek bir tarafı yok. Dunyada terorist gruplarin hepsi de islamcı ! Islam terorist uretiyor. Avrupada hristiyanliğa medyada inanilmaz eleştiriler yapiliyor, kimse de kalkıp eleştiri yapani öldürmeye kalkmıyor. Sen bi islam ulkesinde medyaya çıkıp, islama bi eleştiri yap bakalım; ne oluyor? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi torna vida ile, biraz da zamanla hepsini sökebilecekleri gibi bir algıya kapılanlar var. Benim milliyetçi bazı tanıdıklarım "Türklerin İslamı yorumlayışını" öve öve bitiremezler. Bunun sebebi de bence bizim dini yorumlayışımızdan çok, laiklik sayesinde dinin kısmen de olsa siyaset ve diğer unsurlardan korunmuş olmasıdır. Yani Türk laikliği fena bir şey değildir. Doğrudan Fransa'dan alınmıştır ve Osmanlıdan sonra (zorluklar yaşandıysa da) ülkeye çağ atlatmıştır.

- Dini her türlü eleştirirsin. Ama İyi bir mealden alıntı yaparsanız, mantıksız da bir şey yoksa, kendi düşüncemi söylerim. Hadis konusu sözlü gelenekten gelmektedir. Hz. Peygamberin kendisi bunların yazılmasını yasaklamıştır ve 200 yıl boyunca bunlar kaleme alınmamıştır. Batılılar bu anlayışa "Kurancı Hareket" diyorlar. Ben sağlam ilahiyatçı olsaydım bu konuya belki girebilirdim. Ama sivil olduğum için bu konuda sadece ortalıkta bir sürü uydurma hadis olduğunu, uydurma bilgi ile bir yere varılamayacağını bilirim.

- Bir de ben sadece şunu söyledim. Din unsuru her yerde vardır. Çin gibi ülkelerde, gericiliği beslediği için dine karşı kanlı önlemler alınmıştır. 50 milyon insan da ölmüştür. Sovyetler birliğinde de evinde eski Ahit olanlara potansiyel kapitalist gözüyle bakıldığı için, çoğu insan inancını sürdürmeme ya da gizleme yoluna gitmiş. Bunlar 20'İnci yüzyıl materyalizmi.

- Anarşist paranoyayı da gördüm. Sorun da bu zaten. Bir zamanlar siyasallaştırılmadan önce kadınların başörtüsü modası ile ilgili resimli bir makale okumuştum. Aslında o kadar güzel ki. Her yörenin, her sınıfın, hatta her dönemin çeşili saçların kısmen veya tamamen örtüldüğü bir giyinme biçimi varmış. Azınlıklarda da oldukça modaymış. Olayın suyunu çıkartan da siyaset. İslam dini 21 yy faşizminin aracı haline geldi. Sebep? Dünyanın az gelişmiş, yoksul ve cahil bir bölgesinde. Abdülhamitten kalan ümmetçi bir gelenek de zaten mevcut. Rönesans da yaşanmamış. İlk davranan da bunu istediği zaman maşa gibi kullanabiliyor. ya da Bin Ladin gibi bir sosyopat kendi çıkarı için kullanabiliyor. Ya da Boko Haram gibi bir örgüt hammadde ve Avrupaya giden uyuşturucu trafiğini kullanabilmek için kullanıyor. AKP kendini ve kendi adamını doyurmak için kullanıyor.

Benim sorunum da bu. Çok kolay görünüyor. Bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum. Ben bile islami bir foruma gidip, istesem milleti galeyana getirebilirim. Kaldı ki bunlar %40 oy için 25 senedir göstere göstere kullanıyorlar. Sonunda yine laikliğe dönüleceğini bildiğim için, ondan biraz kızıyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, leonardo18 said:

- Dini her türlü eleştirirsin. Ama İyi bir mealden alıntı yaparsanız, mantıksız da bir şey yoksa, kendi düşüncemi söylerim. Hadis konusu sözlü gelenekten gelmektedir. Hz. Peygamberin kendisi bunların yazılmasını yasaklamıştır ve 200 yıl boyunca bunlar kaleme alınmamıştır. Batılılar bu anlayışa "Kurancı Hareket" diyorlar. Ben sağlam ilahiyatçı olsaydım bu konuya belki girebilirdim. Ama sivil olduğum için bu konuda sadece ortalıkta bir sürü uydurma hadis olduğunu, uydurma bilgi ile bir yere varılamayacağını bilirim.

İyi bir meal derken İslam'ın çirkin, aşağılık yüzünü gizlemeye çalışan, ayetleri çarpıtan şarlatanların mealini kastediyorsun sanırım. 

Muhammed'in hadislerin yazılmasını yasakladığını nereden biliyorsun? Şimdi tutup bana hadis gösterirsin bu iddianı desteklemek için. Bir müslümandan İslam'ı savunurken tutarlı olmasını, akılcı ve mantıklı davranmasını beklemek balığın kavağa çıkmasını beklemek gibidir.

Hadis uydurma ama bir arap bedevisinin çıkıp bana inanmayan herkes sonsuza kadar yanacak iddiası gerçek, ha? Mantığa bakın!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda gördüğüm en gerizekalı insansin "dinde dünya düzdur yazmıyor" demenden ve YNO gibi gercek islam bu değilci bir gizli deisti islam yorumcusu diye saymandan ahmakligin belki oluyor. Olaya dar açıdan bakan sensin geniş acidan bakansa benim gibi tüm dinleri bilen en eski tefsirlerden haberi olan insanlar. Islami yalayacagim diye ne takla attin mk .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşar Nuri'yi güvenilir bulmak, sadece onun mealini kabul etmeyi gerektirmez. Çünkü insanlar inandıkları amaçlar uğruna masum gördükleri sahtekarlıkları yapabiliyorlar.

Yaşar Nuri hocanın da görüşü şu: Geçmiş zaman kullanmıyorum, çünkü böyle kitaplar yazmış, bir fikri savunmuş insanların düşünceleri ölmemiştir, devam etmektedir. Ona göre Türk halkı islamdan asla vazgeçmez. O halde bu islamı Türk islamı haline getirip ehlileştirmekten başka yol yok. Bunu nasıl yapabiliriz, en azından şu hadislerden bir kurtulalım. Bu belayı savuşturunca, elimizde kalacak bir Kuran. Onu da ilahiyatçı değil miyiz, aslında şöyle diyor aslında böyle diyor diye saptırıp hale yola koyarız. Oldu mu sana bize özgü, zararsız, ehlileşmiş bir islam...

Şimdi bu görüş son derece geçersiz ve demode bir görüş. Küreselleşen dünyada bunu uygulayamazsın. Araplarla sürekli iletişimde olan topluma bunu yediremezsin. Totaliter bir kapalı rejimin olur da kendi içinde Kuran'da böyle yazıyor diye dayatırsın. Demokrasilerde bu asla mümkün değil. Araplar dalga geçer, siz islamı böyle mi yorumluyorsunuz diye... Örneğin Türk islamında tek eşlilik farzdır, Kuran'da öyle yazıyor desen Araplar gülmekten yarılır yani, onlara göre bu kepazeliktir.

Böyle yalanları bu devirde kimseye yutturamazsın. O devir geçeli çoook oldu. İslamın reform şansını kaybetmesinin üzerinden yıllar geçti. Hızla bilgi çağını geliştiriyoruz. Bilgiden değerli hiç bir şeyin olmadığı bir çağ geliyor. Doğru bilgi altın değerinde olacak. O kadar bilgi kirliliği var ve artacak ki, ayıklayıp doğru bilgiye ulaşmak hayati önem taşıyacak. O yüzden bu Kuran'da gerçekte ne yazdığı önemlidir. Bilgi kirlilikleri, yok efenim tek eşlilik varmış, yok efenim demokrasi varmış, bu yalanların hiç kıymeti yok.

Bu Kuran'ı cahil çöl yağmacıları daha geniş çaplı yağma yapmak için uydurdu mu, evet... Gerçek buyken, bu gerçek altın gibi, elmas gibi parlarken çamur birikintisi yalan yığınlarının bir önemi olamaz. 

Ha biz islamı yenemiyoruz, hakkından gelmek bu cehalet ve yobazlıkla olanaksız gibi, olabilir. Hiç önemli değil. Biz islama asla yenilmeyeceğiz. Yenemiyor olabiliriz, uzun yıllar yenemeyecek olabiliriz. Ama bu yalan, uyduruk dogma mutlaka bir gün yenilecek. Onu yenemiyor oluşumuz, ona yenilip teslim olmamızı asla gerektirmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Araplara çok verip veriştiriyorsunuz. Arap olup da aklı başında olan bir sürü insan da var. Ortadoğu aslında o kadar pis bir yer de değil. Saddam'dan önce Irağın, Şeriattan önce İran'In çok güzel ülkeler olduğu anlatılır. Şİmdi bile gayet aklı başında araplar var.

- Bir de ben bazen şüpheleniyorum. AKP'li olup "gerçek islam bu" mu diyorlar, yoksa Ateist olup "gerçek islam bu" mu diyorlar diye.

Dinlerin bölgesel uygulanışları var tabi. Ama ben dini çarpıtmaktan filan söz etmiyorum. gerek de yok. Bütün dinlerin özünde barış vardır. 21 yy. yorumu bu yöndedir. Barış unsurları öne çıkmaktadır çünkü insanların buna ihtiyaçları da vardır.

+ Orta çağ arap medeniyeti bilim ve kültür alanlarında ilerlemesi ile bilinirdi. Tam tersine biz onlar militarize etmişiz, çünkü Türk devleleri her zaman asker ağırlıklı devletler olmuştur.

Şu anda da zorunluluk denen bir şey var. Hasta olunca hemen doktora/hastaneye koşarız. Kutsal kitap açıp dua etme işi, tıbbi müdaheleden sonra veya ayrı yapılır.

Ve batı dünyası da İslamdan korkmuyor. Onlar bile anlamışlar dinin nasıl saptırıldığını, nasıl yanlış biçimlerde insanların etilene bildiklerini. Öyleyse ben burada niye korkayım?

Ben sorumluluktan söz ediyorum. Ben çıkıp da "ben budistim" dersem, bu dini araştırmak/tanımak benim görevim olur. İslam da öyle. Elin cübbelisinin peşine takılırsa, evrimi filan ret etmeye başlarsa, o onun kendi bilgisizliğidir. beni de diğer Müslümanları da bağlamaz. O zaman bende "den komünistim" diye gezeyim, Karl Marks'ı okumamış olayım (öyle insnalar da var).

Neticede dünyanın geneli islamın kendisinden değil, Rusyanın filan artık iyice maşa gibi kullandığı sapkın islamdan korkuyor. bende öyleyim.

Ateist/Agnostik din muhalefeti ayrı bir konu. Ama bence 10 yaşında çocukları evlendiren bir din adamı olabiliyorsa, o adam din adamı filan değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, leonardo18 yazdı:

Araplara çok verip veriştiriyorsunuz. Arap olup da aklı başında olan bir sürü insan da var. Ortadoğu aslında o kadar pis bir yer de değil. Saddam'dan önce Irağın, Şeriattan önce İran'In çok güzel ülkeler olduğu anlatılır. Şİmdi bile gayet aklı başında araplar var.

- Bir de ben bazen şüpheleniyorum. AKP'li olup "gerçek islam bu" mu diyorlar, yoksa Ateist olup "gerçek islam bu" mu diyorlar diye.

Dinlerin bölgesel uygulanışları var tabi. Ama ben dini çarpıtmaktan filan söz etmiyorum. gerek de yok. Bütün dinlerin özünde barış vardır. 21 yy. yorumu bu yöndedir. Barış unsurları öne çıkmaktadır çünkü insanların buna ihtiyaçları da vardır.

+ Orta çağ arap medeniyeti bilim ve kültür alanlarında ilerlemesi ile bilinirdi. Tam tersine biz onlar militarize etmişiz, çünkü Türk devleleri her zaman asker ağırlıklı devletler olmuştur.

Şu anda da zorunluluk denen bir şey var. Hasta olunca hemen doktora/hastaneye koşarız. Kutsal kitap açıp dua etme işi, tıbbi müdaheleden sonra veya ayrı yapılır.

Ve batı dünyası da İslamdan korkmuyor. Onlar bile anlamışlar dinin nasıl saptırıldığını, nasıl yanlış biçimlerde insanların etilene bildiklerini. Öyleyse ben burada niye korkayım?

Ben sorumluluktan söz ediyorum. Ben çıkıp da "ben budistim" dersem, bu dini araştırmak/tanımak benim görevim olur. İslam da öyle. Elin cübbelisinin peşine takılırsa, evrimi filan ret etmeye başlarsa, o onun kendi bilgisizliğidir. beni de diğer Müslümanları da bağlamaz. O zaman bende "den komünistim" diye gezeyim, Karl Marks'ı okumamış olayım (öyle insnalar da var).

Neticede dünyanın geneli islamın kendisinden değil, Rusyanın filan artık iyice maşa gibi kullandığı sapkın islamdan korkuyor. bende öyleyim.

Ateist/Agnostik din muhalefeti ayrı bir konu. Ama bence 10 yaşında çocukları evlendiren bir din adamı olabiliyorsa, o adam din adamı filan değildir.

İran'ı, Irak'ı Arap olarak değerlendirmek çok doğru değil. İran'ın anlı şanlı Pers geçmişi var. Hem İran'ın hem de Irak'ın radikal islam öncesi daha ılımlı bir süreç geçirmesini sağlayan Şii kökenleri var. Gerçek islam nedir diyorsanız kaynağına bakacaksınız. Türkiye'ye bakıp da islamı yorumluyorsanız şaşırıyorsunuz. Biz islamın batıya doğru en uç noktasında yaşıyoruz. Avrupa'nın kıyısında. İslamın etkisi de mesafesine göre hissediliyor. Türkiye'de islamı yumuşatan bir unsur var ise işte bu batı ile olan geçiş etkisidir. 

Mevcut kafa ile yüzümüzü islama döndükçe, Türkiye de radikalleşecektir. 

Radikal müslümana istediğin kadar kuran öyle yazıyor diye dayat zerre etkisi olmaz. Radikal müslümanın karşısında öyle çeviriyle filan hiç bir şansın olmaz. Eğer bir şans olsa idi Gazali'yi alaşağı ederlerdi şimdiye kadar.

YNÖ gibi reformistlerin hitap edeceği insan da zaten islamı deist gibi yaşayan müslümandır. Bu insanların reforma da ihtiyaçları yoktur. Yaşam temelleri zaten kuran hükümleri üzerine kurulu değildir. 

Rusya'yı filan geçin. Dünyanın geneli dediğiniz ülkelerin hepsi şu anda müslümana müslümanı kırdırıp topraklarındaki petrolleri üzerine çörekleniyor. İslama karşı o kadar bilinçli hareket ediyorlar ki. Uzaktan değnekle dürter gibi hem kendileri uzaktan islam ülkelerinin birbirlerini boğazlamasını sağlıyorlar, hem sömürüyorlar, hem de islamı kullanarak bunların hiç bir zaman kendilerine rakip olamayacak orta çağ karanlığı içinde kalmalarını sağlıyorlar. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hristiyanlar incili,  tanrıdan gelen bir ilhamla yazıldığına ; müslümanlar ise kuranın direk  olarak allahın sözleri olduğuna inanıyor. Fark burda başlıyor işte , bu yüzden Hristiyanlık çağa daha rahat uyum sağlıyabiliyor iken , müslümanlık çok sancılı bir şekilde ayakta kalabiliyor.

Hatta islamın hiç bir gelişme olmadan varlığını sürdürmesi gerekir ama bu mümkün değil. Sonuçta dinler de diller gibi canlı birer sistemler.hayatta kalabilmek için evrilmek zorunda. Bir bilimsel gelişme artık reddedilemeyecek kadar bariz bir realiteye dönüşünce dine kendine bir yer bulabiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nikinin yanindaki 18 sayisini yaşın olarak alıyorum ve artık seni kaale almiyorum. Kaale aldigima en azindan hakaret bile edebilirim. Ama sen aşırı derecede saçmalıyorsun. Zaten 25 yaş altiyla muatap olmayi pek sevmem...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın türdaş dinleri İslamda daha başarılı bir sosyal kalkınma sağlıyor ama ortadoğuda hiçkimse islam dışında bir dine topluca yönelmiyor. Hristiyan batının, Budist uzakdoğunun sosyal yaşamına özenmiyorlar ama bilimsel araştırmalarını ve teknolojik ürünlerini satın almaktan da geri durmuyor bu müslümanlar. Yapmaları gereken şey, gerçek islam bu değil mazeretinin verdiği cesareti, İslamdan kurtulmak için kullanmak olmalıdır. İslam gerçek din olsaydı yanlış anlaşılamazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zavallı Leonardo.... Cidden senin için üzülüyorum.

Öncelikle, ilk yanılgın, tanrı, allah falan denen şu şeylerin, aslen hayalimizde uydurduğumuz şeyler olduğunu, aslı astarının olmadığını anlayamamışsın.

Bu gerçeği görüp yerine koyarsan, dinler tarihi o kadar netleşir ki, böyle abes ve acayip çırpınışlarda bulunmana gerek kalmaz.

Öncelikle bilmen gereken, insanlar sürü canlısıdır. Ve sürü zor günler geçiriyorsa, kendilerini kurtaracak bir kahraman ararlar. Yoksa da uydururlar.

Tarihe bir bak, en meşhur hikayelere. Mesela Robin Hood. Peki işin ilginç yanı nedir biliyor musun? Bu gibi hikayeler halkı sömüren kesim için Bir ara otur şunu izle:

http://info-doctorwho.blogspot.com.tr/2014/12/doctor-who-8-sezon-3-bolum-robot-of.html

Dinler, istisnasız hepsi, aynı kaynaktan beslense de, ki bu kaynak işte bu temel güdülerdir, farklı ortamlarda, farklı amaçlara hizmet ederek ortaya çıkmıştır. Yani, her dini ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

Ve dahası unutulan şey, dinin bir insan eseri olduğudur. İnsan da elbette bir canlıdır ve tüm canlılar gibi tüm özellikleri evrimsel bir gelişimin ürünüdür. Elbette buna dinde dahildir. Ve evrimi yönlendiren, doğal seleksiyon, aslolarak doğanın bir fonksiyonudur. Ve eğer dinlerin tarihini anlamak istiyorsan, önce doğa tarihini iyi bilmen gerekir.

Örneğin hristiyanlık ve şu meşhur reform iddiaları. Hristiyanlıkta reform mu oldu, yapıldı? Komiktir aslen bu iddia. Daha geniş yazmak lazım, ama kısasıyla idare et şimdi. Hristiyanlık, tok insanların dinidir. Hristiyanlığı var edenler, temel olarak hiç bir zaman açlık tehdidi ile karşı karşıya kalmamış olan verimli topraklarda yaşayanlardır. Bugün de hristiyan coğrafyasının açlık sorunu yoktur, olması olasılığı da yoktur. Hristiyanlıkta, insanlar çıkıp bir reform yapmadı. Peki ne oldu?

İnsanlar, tanrının verdiği huzur ile, tok karınlarının rahatlığıyla mutlu mesut yaşıyorlardı. Sarayları, eğlenceleri falan yoktu öyle ahım şahım. Ama hallerinden memnunlardı, gidip sağı solu talan etmeye falan ihtiyaçları yoktu pek, çünkü zaten karınları toktu. Ama ne oldu? Doğa tarihine bak. Veba denen bir şey çıktı. Milleti kırdı geçirdi. Kilise insanları veba olmaktan ve ölmekten kurtaramadı. Yani, tanrı hiç bir halta yaramıyordu. Ve dahası, vebadan bir sürü insan ölünce, onların malları kalanlara kaldı. Bu da avrupa için zenginlik demekti. Herkesin derdi artık zengin olmaktı, tok kalmak değil. Ve hristiyanlık artık onları tatmin edemez olmuştu. O yüzden de, hristiyanlık el mahkum kabuk değiştirdi. Yani değişen çevre koşullarına uyum sağlamak zorunda kaldı. Bu evrim değil mi, ha?

Kısaca, hristiyanlığın değişiminin sebebi, her halukarda evrimsel süreçlerdir, yani insanların evrimini etkileyen süreçler. Ve dahası, tamamen doğal süreçler.

İslam ise, insanların karnını zar zor doyurduğu ve açlık tehdidinin hep var olduğu bir ortamda ortaya çıktı. Bu ortamı değiştiremeyeceği için, ona tabi olanların yapabileceği tek şey, başka, daha verimli ortamları işgal etmekti. Ve haliyle islam dinide bu şekilde saldırgan, yayılmacı, işgalci bir din olarak gelişti. Ve bu yapı ile, açlık sorunu olan bölgenin dışına taştı, ama o verimli bölgelerde kendine haliyle bir yaşam alanı bulamadı. Buna en bariz örnek Türkiye'dir. Verimli toprakların olduğu Ege, Akdeniz gibi bölgelerde, islam bir din olarak çok zayıfken, verimsiz iç bölgelerde din herşeydir.

Dinler tarihine bakarsak, en azından güncel dinler, bir kaç bin yıllık bir süreç görürüz. Bu da, doğanın değişim hızına göre çok kısa bir süreç. Yani, coğrafya, aynı coğrafya, aynı iklim, aynı sıkıntı, aynı meseleler. Bu yüzden, islamı avrupaya götüremezsiniz, zira orada var olamaz. Hristiyanlığı da, ortadoğuya. Ve bugün şu arap baharı falan denen şeyde, bölgeye dayatılan hristiyanlığın haliyle çöküp, islamın yeniden hortlamasıdır.

Ve bu sürece bakarsan, islamın, hakiki islamın arapların vs. yani, doğduğu topraklarda yaşanan din olduğunu görürsün. Senin debelenmen ise, onu beyhude bir gayretle hristiyanlığa çevirmeye çalışmak. Olası değil, yapamazsın.

Elbette bu kısa,çok çok kısa yazı, olayı çok detaylı izaha kafi değil. Fakat bunları görmek önemli. Dinler, evrimin bir ürünüdür. Aynı şekilde doğal süreçlerden, iklimden, bulutlardan, yanardağlardan vs. etkilenir. Bir dini değiştirecek olan, yok edecek olan, var edecek olan evrim, doğanın kendisidir.

Eğer bu gerçeği görüp dinlerin geçmişini doğru tahlil edersen, çizgiyi uzatıp geleceğini de görebilirsin.

Günümüzde insan, bir şeyleri aşmış halde. Yağmurun yağması için bir şeyler kurban etmesi gerekmiyor. Evladının iyileşmesi için tanrıdan yardım beklemesi de gerekmiyor. Bu da dinleri var eden temel olguların çürümesi demek. Bir zamanlar ağaçlarda yaşarken, kuyruğumuz bize avantajlı oluyordu. Ama yere inmeyi başardığımızda ona ihtiyacımız kalmadı ve kurtulduk. Dinlerde bu evrimsel süreci izleyecektir, insanlık onlardan kurtulacaktır. Peki neden? Acaba, yeni ortama adapte olmuş, yeni bir din olarak devam edemez mi?

Bu pek olası değil. Çünkü artık dünya çok küçük. Tümüne birden hitap edebilecek bir din olası değil. İlk aşamada, bir din ötekine galip gelmiş gibi görünecektir. Yani, işte mesela müsloşların gelip endülüsü işgal etmesi gibi. Ama daha onlar arkasını döndüğü andan ordaki din gene hortlayacaktır. Ortadoğuda bugün yaşanan gibi. Ve dahası, bu yeni "global" yapı, yeni bir din gerektirecektir. Fakat, nasıl ki, hem kartal gibi uçan, hem penguen gibi yüzen, hem köstebek gibi kazan, hemde fil gibi güçlü, hem çita kadar hızlı bir canlı olamıyorsa, öyle bir dinde olamayacaktır. Yeni dinin ortaya çıkamayışı, eskilerinin bir şekilde ölecek olması, kaçınılmaz sondur.

Peki, nasıl ölecek? İlk ölecek olan ve can çekişen din islam. İşte Leonardo, senin yaptığın şey, ancak bu can çekişmeyi gösteriyor. İslam, mevcut, işte orada duruyor. İşgalci olmak zorunda. Ama gücü yetmiyor, bu da onu yok edilmesi gereken bir din olarak sabitliyor ve yok edileceği kesin. Ama yerine ne gelecek? O coğrafya orada, oradan çıkacak bir din, ancak islam yeni versiyon olur. Allahın yerini atıyorum isa alır, ama öğretisi, saldırganlığı falan değişmez. Bu da, ancak dinsizliğin yayılmasını kabul edilebilir kılacaktır.

Benim görüşüm, dinler nasıl ortadoğudan yayıldıysa, dinsizlikte aynı şekilde bu bölgeden yayılacaktır. Ve yok olan ilk din, islam olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...