Jump to content

Ben insan ve cinleri, yalnızca bana


Recommended Posts

  • İleti 93
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 18.01.2017 at 01:32, poiuz yazdı:

Ve o melek, onun (göğün) çevresi üzerindedir. Ve izin günü Rabbinin arşını üstlerinde taşıyanların sayısı sekizdir. Hakka-17

 

Zekayı "hayali" birşey sanan...

Tanrılarının sekiz melek (zeka gibi hayali değil gerçek!) tarafından taşındığını yazan...

Atalarından kalma bir kitapta gerçeklerin yazılığı olduğunu sanan...

birisine ben ne anlatayım...

bak arkadaş zekasını görüyormuş :) görmediğin her şeyi hayali sanan sizlersiniz, ben değilimki :) zekanı gördüğüne göre ne kadar olduğunu görmüşsündür :):):( bu kahkahaydı, valla eziklerle muhabbet kadar insanı güldüren bir şey yok. verdiği örneğe bakarmısınız hangi yargıya vardığınada :)  :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 18.01.2017 at 01:57, sağduyu yazdı:

1. Peygamber dediğin kişiler arap ve yahudilerin insanlara kakaladığı tanrılarla iletişime geçtiğini ileri sürdükleri sahtekar karakterlerdir.

2. Kitaplar da insanların kendi çıkarları için yazdıkları ilkel kurallarla, masallarla dolu sıradan metinlerdir.

Bir tanrının falanca insanı seçip bu kişiye inanmayan herkesi sonsuza kadar yakarım diyeceğine inanmak kadar ahmakça, salakça bir tutum olamaz.

Şimdiye kadar seninle iletişime geçen bir tanrı oldu mu? Benimle olmadı. Seninle de olmamıştır tabii psikolojik olarak hasta değilsen, vardır öyle akli dengesi yerinde olmayan ve falan tanrının kendisi ile temasa geçtiğine inanan tipler.

Bu ne demektir? Senin Allah adındaki bir tanrı ile ilgili bildiğin her şey arapların ürünü demektir. Bu da açıkça Allah'ın arapların uydurduğu bir tanrı olması demektir, tıpkı Zeus'u yunanlıların, Brahma, Vişnu ve Şiva'yı hintlilerin, Ra'yı mısırlıların, Odin'i iskandinavların uydurması gibi.

:) , Tengri dünyadaki her düzen ile aslında sana var olduğunu bildiriyor, insan vücudunu incelemen bile bunun nasıl bu şekilde varedildiğini anlar ve bunun sıradan bir evrimle açıklanamayacağını bilir, teknoloji aslında insanı Allah ın varlığına iter, bunu anlayamayan ancak zekasını görmek isteyen birisi gibidir, zekan gözükmüyor ama o sende varmı yok mu şimdi karar veremedim, iletişime geçip telleşmen gerek :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sokullu yazdı:

:) , Tengri dünyadaki her düzen ile aslında sana var olduğunu bildiriyor, insan vücudunu incelemen bile bunun nasıl bu şekilde varedildiğini anlar ve bunun sıradan bir evrimle açıklanamayacağını bilir, teknoloji aslında insanı Allah ın varlığına iter, bunu anlayamayan ancak zekasını görmek isteyen birisi gibidir, zekan gözükmüyor ama o sende varmı yok mu şimdi karar veremedim, iletişime geçip telleşmen gerek :) 

cahilin tipik kibrini taşıyorsunuz. evrim varlık konusundaki tek gerçektir. siz gibi kuran kursu artıklarının bunu kabul etmiyor oluşu bir şey değiştirmez. günün birinde ilaç kullandıysanız, bu gerçeği vücudunuza yedirmişsiniz demektir. ilaçlar, genetik yapı çok büyük oranda aynı olduğu için fare, tavşan, domuz ve şempanze gibi memeliler üzerinde denendikten sonra insanda denemeye geçilir. siz gibi, kendini uyduruk varlıkların üstün yarattığını zannedenler bile bu üztte saydıklarımla aynı kökenden gelmektesiniz, bu yüzden ilaçlar sizde de işe yarar.

zeka gözlemlenebilen bir şeydir. cehaletiniz gösterir ki araştırmayı sevmezsiniz, bu yüzden anlamını buraya koyalım:

tdk'dan : İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset

bunlar gözlemlenebilen şeyler olduğundan, zeka da gözlemlenebilir. iq testi, bu gerçek sayesinde vardır.

sizin uyduruk tanrınız ise hiçbir şekilde gözlemlenememektedir. uyduruk tanrınızın hiçbir etkisi, sonucu yoktur ki bir gözlem yapılabilsin. uyduruk tanrınız, adı üstünde, sizin uydurduğunuz bir hayal ürünüdür.

gözlemleme, gözlenme ne demektir? allahınıza sorun. yanıt vermezse, sözlüğe bakarsınız.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sokullu said:

:) , Tengri dünyadaki her düzen ile aslında sana var olduğunu bildiriyor, insan vücudunu incelemen bile bunun nasıl bu şekilde varedildiğini anlar ve bunun sıradan bir evrimle açıklanamayacağını bilir, teknoloji aslında insanı Allah ın varlığına iter, bunu anlayamayan ancak zekasını görmek isteyen birisi gibidir, zekan gözükmüyor ama o sende varmı yok mu şimdi karar veremedim, iletişime geçip telleşmen gerek :) 

Bırak şimdi ezbere konuşmayı, bana şunu söyle. Ben neden 1400 yıl önceki araplara inanayım? Aklım, mantığım, tecrübelerim bana bu arapların yalan söylediğini söylüyor.

Bir insan hangi mantıkla 1400 yıl önceki araplara inanmazsa sonsuza kadar yakılacağına inanacak kadar ahmaklaşabilir, anlamak mümkün değil.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, Rookie Explorer yazdı:

 Muhammed başarılı diyebilir miyiz?

Allah - Kuran - Muhammed üçlü uydurmasının amacı Arapların yaşadıkları yarımadayı Araplaştırmasıdır. Bu amaç yerine gelmiştir. Amaçlananın da ötesinde bir yayılma sağlanmıştır. Israil bu amacı bin sene sonra bozduğu için, insanlık tarihinde görülmüş en parlak başarıdır. Tarih böyle parlak bir zafer daha kaydetmedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

cahilin tipik kibrini taşıyorsunuz. evrim varlık konusundaki tek gerçektir. siz gibi kuran kursu artıklarının bunu kabul etmiyor oluşu bir şey değiştirmez. günün birinde ilaç kullandıysanız, bu gerçeği vücudunuza yedirmişsiniz demektir. ilaçlar, genetik yapı çok büyük oranda aynı olduğu için fare, tavşan, domuz ve şempanze gibi memeliler üzerinde denendikten sonra insanda denemeye geçilir. siz gibi, kendini uyduruk varlıkların üstün yarattığını zannedenler bile bu üztte saydıklarımla aynı kökenden gelmektesiniz, bu yüzden ilaçlar sizde de işe yarar.

zeka gözlemlenebilen bir şeydir. cehaletiniz gösterir ki araştırmayı sevmezsiniz, bu yüzden anlamını buraya koyalım:

tdk'dan : İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset

bunlar gözlemlenebilen şeyler olduğundan, zeka da gözlemlenebilir. iq testi, bu gerçek sayesinde vardır.

sizin uyduruk tanrınız ise hiçbir şekilde gözlemlenememektedir. uyduruk tanrınızın hiçbir etkisi, sonucu yoktur ki bir gözlem yapılabilsin. uyduruk tanrınız, adı üstünde, sizin uydurduğunuz bir hayal ürünüdür.

gözlemleme, gözlenme ne demektir? allahınıza sorun. yanıt vermezse, sözlüğe bakarsınız.

genetik yapı benzerliğimi :) nasıl oluyormuş o, insanın bile genetik haritası tam çıkarılmadı ki :) hayvanlara ne zaman geçildi :) insanda 30 bin civarında gen var, bu 30 bin genin 100 bin civarında protein içerir , bu proteinlerin dizilimindeki, aminoasitlerin maymunların bazı cinsleri ile 40 tanesinin benzeşmesi ki bunun 1987 de yapıldığını biliyoruz, (bir çok bilim adamı bunun güvenirliğini sorgulamış ve şempanzelerin genetik haritasının çıkarılmadan bunun ispatlanmasında hatalar yapılacağını dile getirmişlerdir) ve sonuçların ne kadar güvenirliği olduğunu sorgulamaktadırlar. şempanzelerde 48 kromozon olması olayında ise patatestede 48 kromozon var ne yapacağız şimdi, patatesten şempanze oldu, şempanzeden insan mı olduk diyeceğiz, şimdi bizim atamız patates diyenlere ne diyeceğimi bilemiyorum :) .. 100 bin protein diziliminden 40 tanesi benzeşmiş oda geçerliliği tam ispatlanamamış çünkü şempanzelerin genetik yapı haritası çıkarılmamış daha. ayrıca solucan, sineklerde bu benzeşme 50 ye kadar çıkmıştır. şimdi patates olduk, solucan bizi yedi :) ona geçtik, solucanı sinek yedi, ona geçtik, maymun sineği yedi ona geçtik :) ey ruh nereye kadar gidicen :) evrim saçmalığı, evrim tamamen saçmalıktır, canlılar yaşadığı bölgelere adapdasyon olmuşlardır hayatta kalanlarda bu adaptasyonda değişiklikler olup bunlar diğer aynı canlılarda değişikliklere neden olmuştur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

Hedefine öyle ya da böyle ulaşmıştır. Bu yüzden başarılıdır.

Başarı, belirlediği hedefe ulaşma ve bunun sonucunda  maddi ve manevi ödülün elde edilmesi olarak tanımlanabilir. 

TDK sözlüğünde başarı:
"Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü, bir işi istenilen biçimde bitirmek, elde etmek, istediğini bulmak." olarak açıklanmaktadır.

Muhammed aynı zamanda milyarlarca insanı da etkilemiş. 
Eğer, evrim, varlık konusundaki tek gerçek ise, sürecin bu şekilde işlemesi gerekmiyor mu? 

Siz bu etkileşimi nasıl açıklıyorsunuz? 

tarihinde Rookie Explorer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, sokullu yazdı:

genetik yapı benzerliğimi :) nasıl oluyormuş o, insanın bile genetik haritası tam çıkarılmadı ki :) hayvanlara ne zaman geçildi :) insanda 30 bin civarında gen var, bu 30 bin genin 100 bin civarında protein içerir , bu proteinlerin dizilimindeki, aminoasitlerin maymunların bazı cinsleri ile 40 tanesinin benzeşmesi ki bunun 1987 de yapıldığını biliyoruz, (bir çok bilim adamı bunun güvenirliğini sorgulamış ve şempanzelerin genetik haritasının çıkarılmadan bunun ispatlanmasında hatalar yapılacağını dile getirmişlerdir) ve sonuçların ne kadar güvenirliği olduğunu sorgulamaktadırlar. şempanzelerde 48 kromozon olması olayında ise patatestede 48 kromozon var ne yapacağız şimdi, patatesten şempanze oldu, şempanzeden insan mı olduk diyeceğiz, şimdi bizim atamız patates diyenlere ne diyeceğimi bilemiyorum :) .. 100 bin protein diziliminden 40 tanesi benzeşmiş oda geçerliliği tam ispatlanamamış çünkü şempanzelerin genetik yapı haritası çıkarılmamış daha. ayrıca solucan, sineklerde bu benzeşme 50 ye kadar çıkmıştır. şimdi patates olduk, solucan bizi yedi :) ona geçtik, solucanı sinek yedi, ona geçtik, maymun sineği yedi ona geçtik :) ey ruh nereye kadar gidicen :) evrim saçmalığı, evrim tamamen saçmalıktır, canlılar yaşadığı bölgelere adapdasyon olmuşlardır hayatta kalanlarda bu adaptasyonda değişiklikler olup bunlar diğer aynı canlılarda değişikliklere neden olmuştur.

 

cahilin arsız gülücükleri arasına yerleştirilmiş bir sürü sayı.

uyduruk tanrınızın da gözleri, elleri, baldırı ve kıçı var: uyduruk tanrınız da insandır diyebiliyor musunuz? diyemiyorsanız, 48 kromozom ile patatesten maymun çıkartmanız da pek mümkün değildir. diğer bir yandan, patates ve maymun da ortak atadan gelir.

verdiğiniz sayıları nereden aldığınızı bilmiyorum, olası ki baloncu adnan oktar'ın dildolarının sitelerinden biridir. daha gerçek kaynaklara yöneltelim, ingilizceniz yoksa da öğrenmeniz için neden olur:

https://en.wikipedia.org/wiki/Human_Genome_Project

https://en.wikipedia.org/wiki/Gene_mapping

https://www.genome.gov/11006943/human-genome-project-completion-frequently-asked-questions/

https://en.wikipedia.org/wiki/Human_evolutionary_genetics

Bunların yanısıra genom nedir, genom sıralama nedir, karşılaştırma nasıl yapılır, babalık testi nasıl yapılır vb gibi konu başlıklarını da araştırabilirsiniz.

Sonra uyduruk tanrınıza da sorabilirsiniz: sizi niye domuzla çok büyük oranda aynı genetik dizilimde yaratmış? ne oldu toprağa, suya, atmığa, kana?

uyduruk tanrınıza, domuzdan insana organ nakli konusunda ne düşündüğünü de sorabilirsiniz.

hiçbirine yanıt alamadığınız zaman da aynı cahil arsızlığıyla gülmeye devam edersiniz sanıyorum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, Rookie Explorer yazdı:

Başarı, belirlediği hedefe ulaşma ve bunun sonucunda  maddi ve manevi ödülün elde edilmesi olarak tanımlanabilir. 

TDK sözlüğünde başarı:
"Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü, bir işi istenilen biçimde bitirmek, elde etmek, istediğini bulmak." olarak açıklanmaktadır.

Muhammed aynı zamanda milyarlarca insanı da etkilemiş. 
Eğer, evrim, varlık konusundaki tek gerçek ise, sürecin bu şekilde işlemesi gerekmiyor mu? 

Siz bu etkileşimi nasıl açıklıyorsunuz? 

muhammed'in milyarlarca insanı etkilemesi ile evrim süreci arasındaki ilişkiyi nasıl kurdunuz?

bir hatırlatma: milyarlarca insanı etkileyen kişi muhammed değildir. muhammed; yaptıklarını, ismini vermeden anlattığınızda, bu milyarlarca insanın çok çok büyük bir kısmının ana avrat söveceği bir insandır. bu milyarlar, muhammedden değil, muhammed diye uydurulmuş bir yalan karakter tarafından etkilenmektedir. yani bu insanlar, bu uyduruk figürü anlatan kişiye inanın ve ondan etkilenir.

burada da görebilirsiniz: muhammed şöyle güzeldi. kadınları korurdu, adaletliydi diye anlatıp duranlar gelir. uydurdukları muhammed figürünün karşısına hadisleri ve ayetleri koyduğumuzda nasıl bir yalanı yaşadıklarını görürler ve sesleri gittkçe azalmaya başlar.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

muhammed'in milyarlarca insanı etkilemesi ile evrim süreci arasındaki ilişkiyi nasıl kurdunuz?

bir hatırlatma: milyarlarca insanı etkileyen kişi muhammed değildir. muhammed; yaptıklarını, ismini vermeden anlattığınızda, bu milyarlarca insanın çok çok büyük bir kısmının ana avrat söveceği bir insandır. bu milyarlar, muhammedden değil, muhammed diye uydurulmuş bir yalan karakter tarafından etkilenmektedir. yani bu insanlar, bu uyduruk figürü anlatan kişiye inanın ve ondan etkilenir.

burada da görebilirsiniz: muhammed şöyle güzeldi. kadınları korurdu, adaletliydi diye anlatıp duranlar gelir. uydurdukları muhammed figürünün karşısına hadisleri ve ayetleri koyduğumuzda nasıl bir yalanı yaşadıklarını görürler ve sesleri gittkçe azalmaya başlar.

Sayın bir_akil_insan,

İnsanlar nereleriyle etkileniyorlarsa onun evrim ile doğrudan alakası olduğu için bu ilişkiyi kurdum. 

Sanırım anlatmak istediğimi anlatamadım benim hatam.

Ben milyarlarca insanın etkilenmesini  ve yine milyarlarca insanın ana avrat sövmesinin bu sürecin normal bir davranışı değil midir diye sormaktayım.

Neden muhammed figürü uyduruyorlar?

Ve yine, neden bazısı bunu yapmıyor?

Bunu nasıl açıklıyorsunuz, işte bunu sormaktayım?

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Rookie Explorer yazdı:

Sayın bir_akil_insan,

İnsanlar nereleriyle etkileniyorlarsa onun evrim ile doğrudan alakası olduğu için bu ilişkiyi kurdum. 

Sanırım anlatmak istediğimi anlatamadım benim hatam.

Ben milyarlarca insanın etkilenmesini  ve yine milyarlarca insanın ana avrat sövmesinin bu sürecin normal bir davranışı değil midir diye sormaktayım.

Neden muhammed figürü uyduruyorlar?

Ve yine, neden bazısı bunu yapmıyor?

Bunu nasıl açıklıyorsunuz, işte bunu sormaktayım?

insanlar inanmayı severler. bu şekilde rahatlarlar. evrimsel olarak da -dawkinsiten duyduğumu sanıyorum- açıklama inanmayanların çok daha kolay ölebileceği yönündedir. yani doğada, örneğin herhangi bir hışırtı duyan bir canlı, ne olduğunu araştırmak üzere sese gidebilir ya da yırtıcı ve zarar verebilecek bir düşman olabileceği düşüncesi ile kendini korumaya alabilir.  araştırmaya gidenlerin ölüm oranı büyük olasılıkla daha fazladır ve bu yüzden inanmak hayatta kalmayı kolaylaştıran bir unsur olabilir. elbette hışırtının bir av olabileceği inancı ile gidenler de olacaktır ama, doğada gözlemlediğimiz kadarı ile, canlılar anlam veremedikleri şeylerden uzaklaşma, sakınma eğilimindedir.

inanç, bilinmeyene duyulan güvendir. eldeki kanıtlar ya da en azından duygular doğrultusunda kendilerini kandırır -inanır- veya başkalarının kendilerini kandırmasını isterler. diğer türlü, belirsizlik içinde kalacaklardır. kimse belirsizlik durumunda kalmayı istemez. inanç kimi için bu belirsizliği dağıttığı için yeterlidir. kimi içinse, geçici bir çözümdür ve gerçekliğinin denenmesi gerekir.

bütün inançların nedeni budur. sorun olan şey, inanılanın gerçeğin yerine geçmesidir.

uydurma, yine belirsizliği dağıtmak içindir. şunu siz de yaşamışsınızdır: bir konuyu kendinizden emin biçimde anlatırken, öyle bir yer gelir ki, orası hakkında en ufak bir bilginiz olmadığı halde, bir şeyler söylemeye devam eder, orayı bildiğiniz şeylerle bağlamaya çalışırsınız. beyin daha önce o konuda her şeye hakim olduğu inancı ile rahatken, bilginin denenmesi gerektiği zaman boşlukta ve belirsizlikte olduğunu farkeder, orayı uydurmaya başlar. uydurma, mutlu edecek durumdaysa, inanca dönüşebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

insanlar inanmayı severler. bu şekilde rahatlarlar. evrimsel olarak da -dawkinsiten duyduğumu sanıyorum- açıklama inanmayanların çok daha kolay ölebileceği yönündedir. yani doğada, örneğin herhangi bir hışırtı duyan bir canlı, ne olduğunu araştırmak üzere sese gidebilir ya da yırtıcı ve zarar verebilecek bir düşman olabileceği düşüncesi ile kendini korumaya alabilir.  araştırmaya gidenlerin ölüm oranı büyük olasılıkla daha fazladır ve bu yüzden inanmak hayatta kalmayı kolaylaştıran bir unsur olabilir. elbette hışırtının bir av olabileceği inancı ile gidenler de olacaktır ama, doğada gözlemlediğimiz kadarı ile, canlılar anlam veremedikleri şeylerden uzaklaşma, sakınma eğilimindedir.

inanç, bilinmeyene duyulan güvendir. eldeki kanıtlar ya da en azından duygular doğrultusunda kendilerini kandırır -inanır- veya başkalarının kendilerini kandırmasını isterler. diğer türlü, belirsizlik içinde kalacaklardır. kimse belirsizlik durumunda kalmayı istemez. inanç kimi için bu belirsizliği dağıttığı için yeterlidir. kimi içinse, geçici bir çözümdür ve gerçekliğinin denenmesi gerekir.

bütün inançların nedeni budur. sorun olan şey, inanılanın gerçeğin yerine geçmesidir.

uydurma, yine belirsizliği dağıtmak içindir. şunu siz de yaşamışsınızdır: bir konuyu kendinizden emin biçimde anlatırken, öyle bir yer gelir ki, orası hakkında en ufak bir bilginiz olmadığı halde, bir şeyler söylemeye devam eder, orayı bildiğiniz şeylerle bağlamaya çalışırsınız. beyin daha önce o konuda her şeye hakim olduğu inancı ile rahatken, bilginin denenmesi gerektiği zaman boşlukta ve belirsizlikte olduğunu farkeder, orayı uydurmaya başlar. uydurma, mutlu edecek durumdaysa, inanca dönüşebilir.

Bazı görüşleri, anlatılanları, kanıtı olup olmadığına pek önem vermeden gerçek olarak kabul ediyoruz.

Gözlemlemediğimiz bir şeyi doğru olarak benimseyebiliyoruz.
Başka birinin söylediğine güvenip doğruluğunu sorgulamadığımız olmuştur.
Çocuğumuz okulda geçen bir olayı bize anlattığında -gerçekten olma ihitimali varsa-, yanında olmadığımız halde ondan şüphe duymuyoruz. 

Yani yaşadığımız sürece bir sürü şeye inanıyoruz. Hayatı boyunca bir yalanın üzerinde yaşayan insanlar yok mu?

Tanrıya inanmak da bunlardan farklı değil bence. Sanırım hiç bir zaman da yok olmayacak.

 

İnanmak doğamızda var çünkü.

Böyle olunca da inançlı insanlara kızmak için haklı bir sebep bulamıyorum.

Birine "neden aşık oldun" demek gibi bir şey.  Ne yapsın, doğasında var.

Tanrı inancı farklı, aklını kullansın diyebilirsiniz.

Ama aşk ta öyle, diyelim ki, aşık olmaması gereken biri, belki en en yakın arkadaşının eşi,

 

Yani kısacası, ben işin içinden çıkamadım.

Saygılar,

 

 

 

tarihinde Rookie Explorer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Rookie Explorer yazdı:

Bazı görüşleri, anlatılanları, kanıtı olup olmadığına pek önem vermeden gerçek olarak kabul ediyoruz.

Gözlemlemediğimiz bir şeyi doğru olarak benimseyebiliyoruz.
Başka birinin söylediğine güvenip doğruluğunu sorgulamadığımız olmuştur.
Çocuğumuz okulda geçen bir olayı bize anlattığında -gerçekten olma ihitimali varsa-, yanında olmadığımız halde ondan şüphe duymuyoruz. 

Yani yaşadığımız sürece bir sürü şeye inanıyoruz. Hayatı boyunca bir yalanın üzerinde yaşayan insanlar yok mu?

Tanrıya inanmak da bunlardan farklı değil bence. Sanırım hiç bir zaman da yok olmayacak.

 

İnanmak doğamızda var çünkü.

Böyle olunca da inançlı insanlara kızmak için haklı bir sebep bulamıyorum.

Birine "neden aşık oldun" demek gibi bir şey.  Ne yapsın, doğasında var.

Tanrı inancı farklı, aklını kullansın diyebilirsiniz.

Ama aşk ta öyle, diyelim ki, aşık olmaması gereken biri, belki en en yakın arkadaşının eşi,

 

Yani kısacası, ben işin içinden çıkamadım.

Saygılar,

hırsızlık da, cinayet de, tecavüz de doğamızda var.

doğamızda olan şeyleri yapıyor olmak saygı gerektirmez. toplumsal yaşam, doğamızı en ilkel hali ile yaşamamız için uygun değildir. bu toplumsal yaşam zaten bizi doğamızdan koparmış olandır. toplumsal yaşamın içinde, ben bu toplumun kurallarını ve gerçeklerini reddedip kafama göre takılacağım, senin malına, senin ırzına el koyacağım demek olası veya hoş görülebilir değildir. aynı şekilde, ben bu yaşamın gerçekliğini reddediyorum ve kıçımdan uydurduğum tanrıları öncelikle kendi yaşamıma, sonra da toplumsal yaşama sokuşturuyorum demek de olası veya hoşgörülür değildir; ancak eğer toplum da bu şekilde akıl hastalarından oluşmuyorsa.

batılı toplumlar bu akıl hastalığını yenmiş durumdalar. elbette inançlara karşı değillerse de, bunların gülünç saçmalıklar  olduğunu, inanç sahibinin yüzüne karşı gülerek gösterebiliyorlar. başta dediğim gibi: bir insan ilkel doğasını ortaya koydu diye saygı göreceğini düşünmemeli.

aşk örneği ile inancı karşılaştırmak doğru değil. aşk sizden bağımsız bir süreçken, inanç tamamıyla size bağlıdır. inancın sona ermesi, inandığınız konu hakkındaki gerçeği öğrenmenize bağlıdır. ama aşık olduğunuz varlığın arkadaşınızın eşi ya da kızkardeşiniz veya köpeğiniz olduğunu bilmek sizi ondan vazgeçirmeyecektir.

hakkındaki gerçeği öğrenmenize rağmen hala inanmaya devam etmeniz durumu ancak akıl sağlığınızı sorgulama vaktinin geldiğini gösterir. bu forumda, bu durumdaki insanlardan bolca görüyoruz. örneğin: islamın ne olduğunu görüp, islamın beğendiği kısımlarına inanmaya devam eden insanlar var. islam dahil bütün dinlerin zırva olduğunu görüp, bunların tanrılarına inanmaya devam eden insanlar var. dinleri ve tanrılarını reddedip, başka tanrı arayanlar var.

ne de olsa umut dünyası

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

cahilin arsız gülücükleri arasına yerleştirilmiş bir sürü sayı.

uyduruk tanrınızın da gözleri, elleri, baldırı ve kıçı var: uyduruk tanrınız da insandır diyebiliyor musunuz? diyemiyorsanız, 48 kromozom ile patatesten maymun çıkartmanız da pek mümkün değildir. diğer bir yandan, patates ve maymun da ortak atadan gelir.

verdiğiniz sayıları nereden aldığınızı bilmiyorum, olası ki baloncu adnan oktar'ın dildolarının sitelerinden biridir. daha gerçek kaynaklara yöneltelim, ingilizceniz yoksa da öğrenmeniz için neden olur:

https://en.wikipedia.org/wiki/Human_Genome_Project

https://en.wikipedia.org/wiki/Gene_mapping

https://www.genome.gov/11006943/human-genome-project-completion-frequently-asked-questions/

https://en.wikipedia.org/wiki/Human_evolutionary_genetics

Bunların yanısıra genom nedir, genom sıralama nedir, karşılaştırma nasıl yapılır, babalık testi nasıl yapılır vb gibi konu başlıklarını da araştırabilirsiniz.

Sonra uyduruk tanrınıza da sorabilirsiniz: sizi niye domuzla çok büyük oranda aynı genetik dizilimde yaratmış? ne oldu toprağa, suya, atmığa, kana?

uyduruk tanrınıza, domuzdan insana organ nakli konusunda ne düşündüğünü de sorabilirsiniz.

hiçbirine yanıt alamadığınız zaman da aynı cahil arsızlığıyla gülmeye devam edersiniz sanıyorum.

 

uzun uzun makaleleri wiki yi okuttun bana  sen okudunmu bilmiyorum ama  çünkü 3 makalede sana söylemicem hangileri sende okursan iyi olur, gen haritalamasının yapılma aşamaları ve 1988 de başlayan abd,japonya,fransa,birleşik krallık ve diğer ülkelerin ortak katkısıyla insan dna sı üzerinde 15 senelik çalışmaları ve 94 tü herhalde gen haritasının çıkaraılmasını anlatıyor. bir tanesinde ise ortak ata kavramı üzerinde durulmuş goril,şempanze ve insan arasında ilk insanlardan homo cinslerinin atalarında falan filan saçmalamalar okuduk.gorillerin daha insana benzediği gen çalışmalarının gmn lerin yapıldığı falan filan incelenmiş.neardental insanlar falan filan işte. ama japonyada yapılan burun evrimi incelemesi bile bunları şoka uğratmış  burunun iklimlendirme derecesi evriminde insanların burunlarının giderek küçülmesi açıklanırken, avrupa kökenli neardentallerin soğuk iklimde neden geniş ve büyük burunlu deliği açıklanamamış, evrimciler bunun neardentallerin başka yerde verimleşip avrupa soğuklarında bulunmaları  tezi ileri sürmüşler  yani insan ırkı soğuk iklime gittikçe burun deliği ufalmış, sıcak iklimlerde afrikalılarda olduğu gibi geniş olması gerekli sav böyle ama neardentaller avrupa dışında bulunmamış ki  yani evrim komiklikleri bunlar  arkadaşım bilimsel verilerin yani olması gerek, bak yeni insan gen haritası çalışması 2004 yılında 15 senede bitirldi ve hala çalışmalar var. wikinin bilmem kaç senesinde (1987 verileri çoğu) yapılmış bilimsel makaleler işe yaramaz, uydurma insan türevleri oluşturanlar yeni bulgular içerisinde olmaları gerekir yoksa bir burun evrimi gibi küçük araştırmalar bile , soytarı evrim teoristyenlerinin bulgularını çürütüverir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.1.2017 at 18:05, sokullu said:

bak arkadaş zekasını görüyormuş :) görmediğin her şeyi hayali sanan sizlersiniz, ben değilimki :) zekanı gördüğüne göre ne kadar olduğunu görmüşsündür :):):( bu kahkahaydı, valla eziklerle muhabbet kadar insanı güldüren bir şey yok. verdiği örneğe bakarmısınız hangi yargıya vardığınada :)  :) 

İlk defada anlayabilseler...

Kuran boşuna tekrarlarla dolu değil ;)

 

Zeka= Gözlemlenebilir, ölçülebilir, test edilebilir, tekrarlanabilir.

Cin/Melek= .....?

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, sokullu said:

 soytarı evrim teoristyenlerinin bulgularını çürütüverir. 

Eminim,  bilimde "teori" kelimesinin anlamını bile bilmiyorsun. Bunu okuduğunda google'dan bakıp biraz yardım da alacaksın, tabiiki pek yardımı olmayacak. Teori kavramı ile ilgili ders aldın mı hiç ? 

Bu teori kavramını-kelimesini küçümseyen insanlar, teori denen kavramı bilimsel düzeyde bilselerdi, konuştukları saçmalıklardan utanırlardı ; özellikle de ahmak teistlerimiz. Özetle mal arkadaşım, evrim teorisinin ne olduğunu biliyor musun ? Evrimi kabul eden müslüm müsün yoksa rededen müslüm müsün ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, poiuz yazdı:

İlk defada anlayabilseler...

Kuran boşuna tekrarlarla dolu değil ;)

 

Zeka= Gözlemlenebilir, ölçülebilir, test edilebilir, tekrarlanabilir.

Cin/Melek= .....?

zeka ölçülebilir :) neye göre :) duygularıda mı ölçeceksin, bilinci :) hisediyorum, hissini nasıl ölçeceksin :) ilkönce Yaratıcıya inanıyormusun onu anlaman gerek, buna inancın var mı, HEMEN melek cin kavramlarına girdin , Kuranda tekrarlar sizin gibilerin anlayamayanlara bir daha bir daha anlatmak içindir. zeka ölçümü hangi kıstasa göre yapılır, göremediğin bir kavramı nasıl ölçüyorsun, neye göre kime göre ölçüyorsun, zeka seviyesi ölçüldü :) neye göre ölçtün, sen aslında neyi ölçtün, zekayımı ölçtün :) birde test etmiş :) hayali bir kavramı ölçmüş oluyorsun, asıl ölçülen nedir, beyin gelişimi, zeka gelişimi :) beyin çalışmıyor, zekasız :) gerizekalı, nasıl bir beyin var sende :) zeka ölçüldümü beyin gelişimi, beyin fonksiyonellerimi ölçüldü ne ölçüldü , Allah ın varlığınıda insanın ölçtüğü :) zeka ile bulabilirsin , evrene bakarak bile bu düzen nasıl oluşmuş, herşeyin bir düzen içinde işlemesi nasıl oluyor diye sorarak bulabilirsin, zeka ölçer gibi :) 

tarihinde sokullu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, impressivo yazdı:

Eminim,  bilimde "teori" kelimesinin anlamını bile bilmiyorsun. Bunu okuduğunda google'dan bakıp biraz yardım da alacaksın, tabiiki pek yardımı olmayacak. Teori kavramı ile ilgili ders aldın mı hiç ? 

Bu teori kavramını-kelimesini küçümseyen insanlar, teori denen kavramı bilimsel düzeyde bilselerdi, konuştukları saçmalıklardan utanırlardı ; özellikle de ahmak teistlerimiz. Özetle mal arkadaşım, evrim teorisinin ne olduğunu biliyor musun ? Evrimi kabul eden müslüm müsün yoksa rededen müslüm müsün ? 

Teori kanıtlarla çürütülürse bu teoride ısrar etmek ,bilimsel aptallıktır , çürütülen teorilere bahanelerle yeniden canlandırmak aptallık teorisyenlerinin işidir.

tarihinde sokullu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, sokullu yazdı:

Teori kanıtlarla çürütülürse bu teoride ısrar etmek ,bilimsel aptallıktır , çürütülen teorilere bahanelerle yeniden canlandırmak aptallık teorisyenlerinin işidir.

O değil de; bilim, teori falan diye anlatıyorsunuz, ama siz ol deyip olduran bir görünmez adamın evreni, varlıklarını falan yarattığına inananlardansınız. bilimsellikle ilginiz olmadığı açık biçimde görülürken, kendinizce bilimselcilik oynamanızın nedeni nedir? kendi uyduruk tanrınızı hiç sorguladınız mı bu bilimselci yaklaşımlarla? nasıl sonuçlar elde ettiniz? ol deyip oldurduğunu falan nasıl doğruladınız? uyduruk tanrınızın bir şeyleri ince hesaplarla yarattığını nasıl gözlemlediniz?

bunların yanıtı yoksa ya da yanıtları gözlemlemedim vb ise, burada oynadığınız oyunun adı nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...