Jump to content

Tebbet Suresini neden anlamıyoruz.


Recommended Posts

Tebbet suresinin birinci ayetine mana verenler, Yasin suresinin 82. ayetini dikkate almamışlardır. Yasin suresinin 82. ayetinde Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi bir isteğinin yaratılmasın ve gerçekleşmesine Allah-u Teala'nın “OL” demesi yeterlidir. Buna göre, eğer Allah-u Teala,  Ebu Leheb'e "elleri kurusun” deseydi Ebu Leheb'in anında elleri kurur ve tahta gibi olurdu. O halde Tebbet suresinin anlamını asıl manası ile açmak gerekir.

 

Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır.

Böylece ortaya komik bir mana çıkıyor. 

Dolayısıyla insanlar Haklı olarak bu nasıl bir manadır diyorlar. 

1, 2, 3, 4, 5. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek). (TDV meali)


 
Tebbet suresinin meali burada hatalı verilmiştir. Allah-u Teala asla beddua etmez. Faraza beddua etse o an da bedduası tutar. Allah-u Teala'nın yarattığı bir kuluna beddua ettiğini düşünmek, haşa Allah’a acziyet isnad etmektir. Şunu iyi bilmeliyiz ki Allah-u Teala asla beddua etmez. Yarattığına hakaret etmez. Yarattığını sınav yapmaz. Bunlar inanı özellilerin Allahü Tealaya verilmesinden başka bir şey değildir. Yok sınav edeyim sizi de hanginiz geçeceksiniz hanginiz kalacaksınız gibi ifadeler de yoktur. Öyle bir şeye de ihtiyacı yoktur. Neyse biz Tebbet Suresinin mealine geri dönelim. 

Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır. Ayetlerin gerçek manalarını verirken bir bilim komisyonu kurulması ve bu komisyona astronomi, matematik, kimya, tıp, fizik ve nano teknoloji uzmanlarının da katılarak ayetlerin manaları hakkında görüş bildirmeleri elzemdir. Böylece ayetlerin asıl manasına yakın anlamları içeren bir Kur’an meali ortaya çıkacaktır. Aksi takdirde elimizde bulunan meallerin anlamlarındaki hatalar sebebi ile hatalı mana verilmiş ayetler ateistlerin alay konusu olmaktadır. Kur’an ayetlerinin alay konusu olmasına bilerek ya da bilmeyerek sebebiyet vermek Allah katında ağır bir yükümlülüktür.

caferiskenderoglu

Tebbet suresinin birinci ayetinde geçen “TEBB” kelimesi "zarar, ziyan ve kaybetmek" anlamına gelir. Aynı Ayette geçen “YED” kelimesi "el" anlamına geldiği gibi ayrıca "kuvvet, kudret, yardım, vasıta ve mülk" anlamlarına da gelir.

Bismillahirrahmanirrahim.

“Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb”  Tebbet-1
 
“Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1
 
Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize  (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor.

 

“Ma ağna 'anhü malühu ve ma keseb”  Tebbet-2
 
“Mallarını (kaybetti) yakınlığımı (kaybetti)” Tebbet-2
 
Allah-u Teala'nın her kuluna yakınlığı yani merhameti ve sevgisi vardır. Allah-u Teala bu ayette, Peygamber gelmeden evvel ebu lehebi ve diğer insanları mesul tutmadığını ve onlara bir yakınlığı olduğunu ancak Peygamber ve Kitap  göndermesi neticesinde ebu lehebin onları reddetmesi sebebi ile Allah-u Teala'nın ona yakınlığını kaybettiğini bildiriyor.

“Seyasla naran zate leheb”  Tebbet-3
 
“lehep ateşe girecek” Tebbet-3


“Vemraetüh* hammaletel hatab”  Tebbet-4
 
“Ağır yük altına girecek” Tebbet-4

 

“Fi cidiha hablüm mim mesed”  Tebbet-5
 
“Boynundan tutulacak boyu ip gibi uzatılacak”  Tebbet-5
 
Tebbet suresinin 3, 4, ve 5. ayetlerini iyi anlamak için Araf suresinin 40. ayetini iyi anlamak gerekir:
 
“Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!”  Araf-40

Kainatın kıyameti esnasında mümin olanlar kıyametin azabını yaşamayacaklardır. Araf suresinin 40. ayetinde de bildirildiği gibi müminler gökkapılarından geçip emin bir mahalde kainatın kıyametini seyredeceklerdir.


Allah'a, peygamberlerine ve ayetlerine inanmayanlar ise kainatı yutacak olan “SUR”un yani karadeliğin Evreni ve içindekileri yutması sonucu, inkar edenler de gök kapılarından geçmekten mahrum olup karadelikten geçerken cehennem azabı yaşayacaklardır. Karadelik bir varlığı emdiği zaman öyle bir şiddetle çeker ki o varlık ip gibi uzar. Uzayan varlık öyle incelir ki vücudunu meydana getiren atomların elemanları dahi tesbih gibi sıralanarak sicim gibi o karadelikten geçer. Bu geçiş dünya zamanı ile belki milyonlarca yılı bulur. Karadeliğin iç kısmı süratle döndüğü için milyonlarca derece sıcaklığa ulaşır, işte ebu leheb ve ona benzeyenlerin azabı budur. Tebbet Suresinin 3, 4, ve 5. ayetlerinde anlatılan azap budur. Ebu lehebin boynundan tutulup uzatılması ve ateşe atılması bununla beraber ağır bir yükün yani azabın altına girmesi  bu halleri yaşamasıdır.

Yaşayacak da… 

Burada amaç İnsana kim olduğunu ne olduğunu hatırlatmaktır. Hayatın bir bedenin arzu ve ihtiyaçlarından ibaret olmadığını bir bedeninin ömrü ile ömrünün sınırlı olmadığını hatırlatmaktır bu konudaki zihinsel engellerini kaldırıp insanı diğer halleri ve bedenleri ile tanıştırmaktır İslamın amacı... 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ricsun ve Gadabun, Pislik yapmak ve Öfke duymak demektir.
Ricsun ve gadabun  رِجْسٌ وَغَضَبٌ   Araf 71 gibi ayetlerde, allah'da varolan en başlıca, kur'an'da göze çarpan insani duyguların ilk ikisidir. Üçüncüsü müntakim, allahın intikam sahibi olması duygusu gelir. 

Araf 154 ayetinde Musa'nın öfkesi - Musa'nın gadabı vardır. 
Araf 154 Musa el gadabu - Musa'nın öfkesi, Musa'nın gadabı.

Ama Musa bir insandır, hoşgörülebilir ki zaten, Musa'nın öfkesi, Musa'nın gadabı yatışmıştır sekete - sükun bulmuştur Musa. Sorun şu ki insan olan Musa'nın gadabı kadar, allah'ın da gadabı'nın olmasıdır. Musa bir insan, öfkesi olabilir. Peki allah'ın öfkesi ne ola? Kendisine asla zarar verilemeyen allah niçin insana öfkelenir ve niçin insana işkence eder ve niçin intikam alacağını iddia eder? Evet, allah intikam alır şeklinde ayet bile vardır ve allahın esmaül hüsna adlarından biri müntakim'dir. müntakim intikam alan anlamındadır. Görülüyorki allahın davranışlarında her insani duygu vardır. Bunun sebebi şudur; allahın, siyasi çıkarlara hizmet etmesi için insan tarafından tasarlanmış olmasıdır. Allah cc tasarlanmış insani bir kurgudur.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hazreti Peygamber efendimiz sav dahi beddua etmez. Çünkü beddua etmeye ihtiyacı yoktur. 

 

Allahü Teala bize anlatılan şekilde insandan intikam almaz. İnsanlar daha doğru insan görünümdeki kişiler birbirlerinden intikam alır sora pişkinlikle suçu Allaha yüklerler. Hatta insanın bu beden alemlerindeki hallerini dahi hiç dikkate almaz. Çünkü kainata göre zerre bile olmayan insanın beden haliyle ilgilenmez yok o insanı yakayım işkence edeyim diye de bir hali yoktur o onun şanına yakışmaz. Şu şu ayetler var evet var mana mana farklı. Mealleri yapan insanlar kendi duygularını katmışlar iyi veya kötü niyetle kendi zanlarından oluşturdukları tanrılarına tapmayı tercih etmişler ve gerçek yaratıcılarını bir kenara bırakmışlar ve bütün dünyayı bir kaos sarmış taa asrı saadetten beri. o başka bir tartışma konusu.

Benin hiç bir halim yarattığım hiç bir şeye benzemez diyor Allah c.c. ama biz insan oğlu onu duygularımıza benzetiyoruz, duygularımız ile tartıyoruz, halini hayallerimiz ile şekillendiriyoruz. Kendimiz için kendimiz gibi bir varlık tasarlıyoruz... Yaratılış günü tanıdığımız iç alemlerimizde hatırladığımız Rabbimizi burada bulamadığımız için işte o zaman senin dediğin gibi diyoruz. Böyle yaratıcı mı olur?

İntikamı gelince;

Allahü Tealanın intikamı ise bizim anladığımız veya bazılarımızın anlattığı şekilde değildir. Yoksa şu insan hata yaptı dur şunu bir yakayım yada ondan intikam alayım diye bir şey yoktur bu çok komik bir ifade... Biz kendimizi her şeyin merkezi olarak gördüğümüzden kainatta yaşayan bir tek kendimiz varmış gibi davranmamızın ve bir tek dünya bizimkiymiş gibi hareket etmemizden kaynaklanan düşüncelerdir. 

Onun Kahrı da gadabı da insan için rahmettir. İnsanın altı aşamalı yaratılış yolculuğunu tamamlaması için Allahü Tealanın Kahhar, Müntakim, Kahr Celal gibi gadap yüklü güç ve kudretlerinin tecellisinin zuhuratı gereklidir. Bu isimler insanın bedenleri arasında geçişin sağlaması için gereklidir. Altı aşamanın oluşması için gereklidir. Kainatın düzenlenmesi ve dengesi için vardır. Bize göre Eskisini toplanıp yeni kainatların kurulması için vardır. Onun o halleri insanı aslına döndürmesi demektir. İnsanı ilk yaratılıştaki hali olan İnsan-ı Kamil makamına ve oradaki Alim seviyesine yeryüzü alemlerinde daha yaşarken yükseltmesi demektir. İnsanı esfeli safilindeki halinden kurtarması demektir. İnsanı fenafil makamlarında gezdirmesi dir. Bu çok geniş bir konu sadece küçük bir fikir versin diye kısa başlıklar halin de giriş yaptık.

Biz insan olarak et ve kandan oluşan bedenimizi tanıdık ve kendimizi sadece bu halden bu yaşamdan bu yaşam içindeki ihtiyaçlarımızdan ibaret sandık veya ahiretteki bir yaşamda azap ve mutlu olacağımız bize öğretildi. Onun için her şeyi sorgulayın doğruyu hakikati görene kadar. Bu görme gerçek manada bir görme olsun ki şüpheler ortadan kalsın çünkü gerçek ilahi ilmin sonu yoktur. Günümüzdeki gibi bir durağanlık varsa bilimin her çeşidini gerisinden gerisinden takip ediyorsak galaksiler arası yolculuk yapamıyorsak (bu da Kuranın emridir Zariyat Suresinde). O zaman bize öğretilen o ilim diye sunulanlar ilahi ilim değildir ölçü de bu kadar basit. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lanet Olsun O İnsanın Bedbinliğine ve karamsarlığına !Hem O Bedbinlik hemde onun karısı olan Nedeni daglara taşlara Cehenneme atacağım!Çünkü karamsarlık İnsanın Yükünü dahada ağırlaştırır ve Meseleleri kavramaya yarayan akıl elini kurutur!

Yazan: İnsan eliyle Başarı!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ebu Leheb sıradan biri değildir, Ebu Leheb Muhammed'in amcasıdır ve İslam'a karşı mücadele etmiş bir şahıstır. Üstelik o dönem güçlü ve sözü dinlenen biridir. Yani Muhammed'in uydurduğu dinin karşısındaki önemli bir engeldir. Muhammed amcası belki korkar diye bu Ayeti indirmiş, beddualarla onu korkutmaya çalışmış ve hakaretler etmiştır. Bu da yetmemiş namaz kılarken de bu Sure'yi okumuştur (hala müslümanlar namaz kılarken bu Sure'yi okur, Ebu Leheb'e beddua ederler)   

 

Kısacası Sure yukarıda Ulak nikli kişinin bir yerlerden alıp getirdiği süslü anlamları taşımaz, Sure Muhammed'in amcası Ebu Leheb'e olan nefretini, kızgınlığını ve beddualarını yansıtır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen muhammede peygamberlik, efendilik vb sıfatlar yüklüyorsun ve sonra beddua etmez diyorsun.

 

ben muhammedi vasat ve basit bir insan olarak görüyorum ve beddua eder, bunu da kitabına geçirir diyorum.

senin yazdığın sütun sütun zorlama açıklamalar mı, benim son derece basit ve insan doğasına uygun açıklamalarım mı geçerlidir sence?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lütfen Allah hakkında yorum yapmayın bırakın ayetlerde Allah kendini nasıl tanıtmışsa öyle tanıyalım,

 Allah imtihan için yarattığını söylüyor, yaptıklarımızdan sorumlu tutulacağımızı söylüyor, kimimizden razı olacak kimimizden razı olmayacak, kimimizi ödüllendirecek kimimizi cezalandıracak, 

yok efendi yok hazret yok kibarlık yok bilimsel ayağına bu dine kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Engse Hohol , çok harika açıklamış. " allahın, siyasi çıkarlara hizmet etmesi için insan tarafından tasarlanmış olmasıdır. Allah cc tasarlanmış insani bir kurgudur. "

Harika tespitler. Arap tanrisi başlangıçta  sadece siyasi amaçlı üretilmiş insan zihni üretimi bir varlık. Bir de namaz kılarken daha bu sürenin anlamını bile bilmeden Ebu Leheb'e beddua edenler var mı, asıl bu durum çok komik. 

Bir de bir nevi üretim hatası olan insandan neden intikam alır ki, herşeye gücü yeten ve bilen Allah? Yoksa, intikam falan alacağı yok, çünkü tüm tanrılar puttur. Putlar intikam alamazlar, insanlar intikam alır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 5.1.2017 at 12:35, Tatarka yazdı:

Engse Hohol , çok harika açıklamış. " allahın, siyasi çıkarlara hizmet etmesi için insan tarafından tasarlanmış olmasıdır. Allah cc tasarlanmış insani bir kurgudur. "

Harika tespitler. Arap tanrisi başlangıçta  sadece siyasi amaçlı üretilmiş insan zihni üretimi bir varlık. Bir de namaz kılarken daha bu sürenin anlamını bile bilmeden Ebu Leheb'e beddua edenler var mı, asıl bu durum çok komik. 

Bir de bir nevi üretim hatası olan insandan neden intikam alır ki, herşeye gücü yeten ve bilen Allah? Yoksa, intikam falan alacağı yok, çünkü tüm tanrılar puttur. Putlar intikam alamazlar, insanlar intikam alır.

Sen uni okuyordun degil mi ??

Insallah felsefe okumuyorsundur .

Bir yemek kitabi al ,oku ,uygula miyden bayram etsin

Dini konulardan uzak dur!!

Beynin zavalilari oynuyor.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dini konularda konuşmak için herkes sizden izin mı alıyor? İslam, siyasi amaçlı üretilmiştir ve arap emperyalizmidir. Kuran okuyan normal biri bunu görür. Dünya, İslam'dan kurtulması gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed köpek balığı anlamına gelen shark - kureyş kabilesinin mensubu idi. Kureyşliler zaten mekkeyi yöneten siyaset erbabı idi. Muhammedin babası erken öldüğü için kabile reisliği muhammedin amcasına geçmişti. Muhammed reislik hakkını savaşsız tekrar kazanamazdı. Gözünün önünde Mekke'nin ticari hareketinin amcası tarafından yönetilmesini sindiremediğini düşünebiliriz. Muhammed atası Haşim bin abdimenaf dan beri gelen reislik hakkını geri almak için büyük düşündüğünü görmekteyiz.

tarihinde Cercis Hz Circis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

KArdeşim Kuran İnsana kainattaki rızkınızı gidin alın diye emretmiş. Sen kalmışsın bir kabilenin reislini almaktan bahsediyorsun. Zaten her şeyi sundular ona Peygamber Efendimiz güneşi ayı yani sayısız galaksileri ile birlikte kainatı verseniz bile davamdan vazgeçmem dedi. İçindeki sayısız galaksileri ile birlikte kainat dahi hakikat karşısında yok hükmündedir. Allah cc o kadar cömert ki her insana bir kainat zaten vermiş. Sadece varlık enerjisi bizi kör etti...

O Peygamber Efendimiz de sav bize sunulanları ikram edilenleri hatırlatmak için geldi. Hatta dünyada Süleyman as. hükümranlığına dahi sahip olsak o bile hakikati bilen insan için azapların en büyüğüdür. Bunu Süleyman as da ilgili ayette söylemiştir. Bu da başka bir yük...     

Sureninin manalarından biri ağır yük altına girmeden gök kapılarını açacak yolu bulun. Bu yolun nasıl açılacağı Rahman Suresinde anlatılmış. Ve bu işi de yaşarken yapmakla yükümlüdür insan. Yaşarken Allahü Tealayı bulmak tekrar onunla olan ilk yakinlik haline ulaşması gerekir. Yaşarken Allah c.c. tekrar tanıması hatırlaması gerekir ki bu sadece bu sadece kitaplardan okunan bir kaç bilgiyi ezberleme ile olmaz. İnsan kendi GENLERİNDEKİ veya ana genindeki yani LEVHİ mahfuzundaki bilgileri bilgileri okumalıdır bu da insanın bir başka beden halidir. Bu halleri insan yaşamak zorundadır ve kendi kainatını keşfetmesi ve bu dünya hayatında kainatını tekrar bilinci ile devralması gereklidir. Her insanın kendine has bir kainatı vardır. KEndi kainatının içinde yaşar ama çoğumuz bunun farkında değiliz. İşte ne zaman ki Kainatta bir Halef yarattım ayeti insan tanışıp yeniden hayat bulursa.....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...