Jump to content

İnsansal Bakış Açısı ve Olasılıkların Mümkünlüğü


Recommended Posts

Bu konuya girme sebebim pek çok teistin inançlarının dayanağının yaşamın karmaşık yapısının kendiliğinden var olamayacağını düşünmesidir. Ben şimdi karmaşık yaşamı veya evrimin kendisini açıklamayacağım. Bunların var olduğuna dair kanıtlarda ortaya koymayacağım. Bu konuda bahsedeceğim şeyler insanların bakış açısındaki basit, göz önünde ama fark edilmeyen bir hata ve buna bağlı olarak olasılıklara bakış açısındaki manipülasyondan bahsedeceğim. 

Bir tuval üzerindeki insan portresini hayal edin, herhangi bir insan. Bu tablonun doğal şartlar altında kendiliğinden oluşma olasılığı nedir. İmkansız mı ? Biz çok ama çok düşük diyelim. 

Peki bir tuval üzerinde ki bir karalama için olasılık nedir ? Sağ duyunuz size olasılığın yukarıdaki bahsettiğim durumdan daha yüksek bir ihtimal olduğunu söyleyecektir. 

Tuvali unutalım ve basit bir taş parçasının oluşma olasılığını düşünelim. Tuval üzerindeki bir insan portresinden daha yüksek olmalı değil mi ? Aslında değil. 

 

Özünde bu olasılıkları kıyaslamak çok zordur çünkü çok fazla değişken işin içindedir. Ama bir insan portresini kendisi yapan şey insan bilincidir. Olasılıklar yapıdaki düzene bağlı değillerdir. Sadece karmaşıklıkla belirlenirler. Rastgele bir karalamada ki çizilen her bir çizgi, çizilebilecek başka çizgiler düşünüldüğünde zaten imkansıza yakın bir olasılıktır. Bu yazıları yazarken bile tuşlara basma şeklim için. Binlerce imkansız olasılık gerçekleşmektedir. Hız, kuvvet, açı her biri sonsuza yakın değişken arasından seçilir. 

Bir taş içinde durum farklı değil. şekil, sertlik, ağırlık her şey imkansızlıktan çıkmış birer gerçek durumdur. Haliyle bu kadar büyük bir evrende bu kadar olasılık içinde ne bir insan portresinin kendiliğinden oluşması nede bir insanın bu haliyle var olması aslında o kadar uzak ve imkansız bir düşünce değil. 

 

Bu duruma ek değinmek istediğim bir başka konu ise bilincin içinde bulunduğu durumu algılamasının zorluğu. Üzerinde 1 den 1000 e kadar sayılar olan bin yüzlü bir zarı havaya attığınızı ve herhangi bir sayının geldiğini var sayın. Mesela 3 gelmiş olsun. 3 tam o noktada bilinç kazanmış olsun, zaten başka bir anda kazanamaz çünkü o anda var olmuştur. Bilinç kazanan 3 için kendisinin var olma olasılığı sadece 1000 de 1 dir. Durumu kabullenmek haliyle zor. Peki ya zar 1000 değilde 10 milyar yüzlü olsaydı ? Yine herhangi bir sayı gelecekti ve durumu kabullenmek daha da zor olacaktı. Bu zorluk sayıyı bir karar vermeye zorlayacak ve gelen sayının bir müdahale ile geldiğini düşünecekti. Ama biz kendi tanrısal bakış açımızdan bakıyor ve sadece rastgelelik görüyoruz. Gelen sayının 9 olduğunu var sayarsak, 3 sayısı için durum asla var olmadı çünkü kendisi var olmadı. 9 için mucizevi bir durum da gerçekleşmiş olsa da aslında ortada kabullenmesi zor bir gerçek var. Rastgelelik.

Buradaki rastgele olmayan asıl nokta şudur ki. Kurduğumuz düşünce testinde bir sayı gelmek zorundadır. Yaşam için aynı şey söylenemese de bu sadece olasılığı küçültür. Kabullenmesini zorlaştırır. Aynı zarın yere düştüğü zaman parçalanması ve hiç bir sayının asla var olamaması gibi.

 

Umarım sıkıcı bir yazı olmamıştır. Bakış açınızı biraz değiştirmekti amacım.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmişe yönelik olasılık hesaplamanın saçma olduğunu biliyorsunuz değil mı? (important detail) belirtmekte fayda var. :)  

Ayrıca yaşam formlarının kazanılması üzerine olasılık hesaplamak da doğru değil. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Tatarka yazdı:

Geçmişe yönelik olasılık hesaplamanın saçma olduğunu biliyorsunuz değil mı? (important detail) belirtmekte fayda var. :)  

Ayrıca yaşam formlarının kazanılması üzerine olasılık hesaplamak da doğru değil. 

Neye dayanarak ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendi bilgime dayanarak. Sakın dediklerimi reddetmeye kalkma, pişman ederim :) Bu yazdıklarım kişisel fikrin de ötesinde bir gerçek. Dediklerime katılıyor musun yoksa reddediyorsn?

tarihinde Tatarka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Tatarka yazdı:

Kendi bilgime dayanarak. Sakın dediklerimi reddetmeye kalkma, pişman ederim :) Bu yazdıklarım kişisel fikrin de ötesinde bir gerçek. Dediklerine katılıyor musun yoksa reddediyorsn?

Beni pişman et bakalım. DediklerMe katılıyorum. DedikleriN için kanıt bekliyorum. Bana somut veri şart değil. Çıkarımsal ispat da işe yarar

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Rastgelelik yoktur. Bir dağın tepesinden kopup yuvarlanan bir kaya parçası düşünelim. Bu kayanın kaç parçaya ayrılıp her parçanın nerede hangi konumda kalacağını nedenler belirler. Kimse bilmez ve hesaplayamaz ama nedensellik içinde bellidir. Butterfly Effect ilkesi uyarınca taş parçalarının yerleri ve konumları ile bütün evren ilgilidir. Bununla ilgisiz evrenin uzak bir köşesinde bir kuantum parçacığı bile yoktur. Çünkü bütün evreni kütleçekimi bir arada tutuyor. Birbiri ile hiç alakasız olan hiç iki kuantum parçacık bile yok.

Ancak düzenli yapıların oluşumunda nedenselliğin yönelimi üst düzeylere çıkar. Canlıların oluşumu gibi durumlarda işe yararlık devreye girer ve seçilim ortaya çıkar. Örneğin insan yüzünün oluşumunda doğal ve cinsel seçilimin rolleri olmuştur. Gözlerin üstündeki kaşların biyolojik ne işlevi var da doğal seçilimden geçti diyebilirsiniz ama bu durumda cinsel seçilim devreye girmiştir. Kaşları olan bireyler estetik bakımdan eşleri tarafından seçilmiştir.

Böyle çok uzun ve karmaşık bir evrim sonucu oluşan insan yüzünün rasgele saçılan boyalarla bir tuvale bir seferde yansıması olasılığını hesaplamaya kalkmak çok komik olur. İnsan yüzü bu şekilde ortaya çıkmadı ki!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Notimportant, aslında sen yoksun, matematiksel olarak. Olasılığa göre var olman imkansız.

Ama varsın. :) Geçmişe yönelik olasılık hesapları çok saçmadır. Teistler buna çok başvurur, ateistlere buradan yüklenmeye çalışırlar. Tabiki de sokmez. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yazıdaki asal amaç geçmişe yönelik hesaplamanın mantıksızlığı değil ne yazık ki. O bir vurgu sadece asıl anlatılmak istenen bu değil. Asıl anlatılmak istenen benim yazdığım şey aslında. 

Şöyle düşün var olma olasılığımız nedir ? Çok düşük o zaman bizi tanrı yaratmıştır. İşte bu fikri yıkmak için yazdım bu yazıyı ki o attığın linktede aslında aynı şey söyleniyor. Geçmişi hesaplamak mantıksızdır çünkü gerçekleşmiştir her ne kadar imkansızda olsa gerçekleşmiştir. Yazımın son paragrafında bundan bahsettim.  ''bilincin içinde bulunduğu durumu algılamasının zorluğu. ''

Editlendi.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Tatarka yazdı:

Ben, belirtmeniz gerekirdi demiştim zaten.  Asıl anlatmak istediğin ne ki?  "İmkansız , kesin olasılıktır" gibi birşey mı? 

Ama konu bununla ilgisiz ben bunu teist düşünce için yazdım. Matematiksel bilgi vermek için yazılmadı bu yazı. Daha dikkatli okumalıydınız. Osmanlının bir yeri kuşatma ihtimali linkte söylediği gibi imkansız sonucuna gider. Benimde verdiğim örnekte bu yazıyı yazarken bastığım tuşlar örneğini verdim. 

Anlatmak istediğim şey bir olasılığın gerçekleşmesi ile olasılığın seçenekleri farklı şeylerdir. Bu örnekten yola çıkılacaksa Sorulması gereken soru osmanlı nereyi kuşatacak değil, osmanlı bir yeri kuşatacak mı olmalı. Cevap evet kuşatacak %100, argüman bunun üstüne kurulu. Haliyle imkansızda olsa bir olasılığın içindeki durumlardan biri olmak zorunda artık. Haliyle duruma imkansız denilemez. 

Zor bir konu umarım açıklayabilmişimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

Rastgelelik yoktur. Bir dağın tepesinden kopup yuvarlanan bir kaya parçası düşünelim. Bu kayanın kaç parçaya ayrılıp her parçanın nerede hangi konumda kalacağını nedenler belirler. Kimse bilmez ve hesaplayamaz ama nedensellik içinde bellidir. Butterfly Effect ilkesi uyarınca taş parçalarının yerleri ve konumları ile bütün evren ilgilidir. Bununla ilgisiz evrenin uzak bir köşesinde bir kuantum parçacığı bile yoktur. Çünkü bütün evreni kütleçekimi bir arada tutuyor. Birbiri ile hiç alakasız olan hiç iki kuantum parçacık bile yok.

Ancak düzenli yapıların oluşumunda nedenselliğin yönelimi üst düzeylere çıkar. Canlıların oluşumu gibi durumlarda işe yararlık devreye girer ve seçilim ortaya çıkar. Örneğin insan yüzünün oluşumunda doğal ve cinsel seçilimin rolleri olmuştur. Gözlerin üstündeki kaşların biyolojik ne işlevi var da doğal seçilimden geçti diyebilirsiniz ama bu durumda cinsel seçilim devreye girmiştir. Kaşları olan bireyler estetik bakımdan eşleri tarafından seçilmiştir.

Böyle çok uzun ve karmaşık bir evrim sonucu oluşan insan yüzünün rasgele saçılan boyalarla bir tuvale bir seferde yansıması olasılığını hesaplamaya kalkmak çok komik olur. İnsan yüzü bu şekilde ortaya çıkmadı ki!

Yazık ana fikri kaçırmışsınız. Nedensellik ise kuantum da her zaman geçerli değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Örneklerinizi pek beğenmedim, dürüstçe söyleyim. Örneklerinizi yaşamla, canlilikla ilgili verseniz, bence daha etkili olur, konu daha iyi noktaya gider. Olasılık konusuna da bu bağlamda devam edersiniz. 

Mesela, canlilik için gerekli karbon atomları., aminoasitler. Ekosistemdeki su döngüsü vs. gibi. Karmaşık bir konu. Canlilik özel bir yaşam formu mu veya rastgelelik durumu?  

tarihinde Tatarka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Tatarka yazdı:

Örneklerinizi pek beğenmedim, dürüstçe söyleyim. Örneklerinizi yaşamla, canlilikla ilgili verseniz, bence daha etkili olur, konu daha iyi noktaya gider. Olasılık konusuna da bu bağlamda devam edersiniz. 

Mesela, canlilik için gerekli karbon atomları., aminoasitler. Ekosistemdeki su döngüsü vs. gibi. Karmaşık bir konu. Canlilik özel bir yaşam formu mu veya rastgelelik durumu?  

Aslında yaşamın başlaması ile gelişmesi farklı şeylerdir. Gelişmesi uyum sağlamaya bağlıdır. radyo dalgalarını göremiyorsunuz ama görülebilir ışığı görebiliyorsunuz ( evet komik oldu ama adı o) esasında hiç bir farkları yok.( kısmen konuyla ilgisiz) Peki bu tesadüf mü ? Hayır değil, spektrumun o bölmünü görmek hayatta kalma şansınızı arttırıyor du ki öyle evrildik. 

Yaşamın başlaması olasılığına gelirsek. İlk an için evrim etkili olamaz. Çünkü ortada evrilecek bir şey yok

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...