Jump to content

Akıllı tasarım


Recommended Posts

33 minutes ago, sağduyu said:

https://www.google.com.tr/search?q=disfigured+babies&num=100&safe=off&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiyz4mQ6rrRAhUsMZoKHUnXDlYQ_AUICCgB&biw=1544&bih=1874

Bu tasarımı yapan sadist manyağı kazığa oturtmak lazım.

Ayrıca bırakın bu tasarımcı ayaklarını. Sizin derdiniz aşağılık, rezil arap dinini pazarlamak, böylece sevap kazanıp arabın hayali cennetne kapağı atıp hurilerle oynaşmak. 

Cahil ve yağmacı araplara inanmakla sonsuza kadar alem yapacağınızı sanacak kadar gerizekalısınız.

Mantık çerçevesiymiş, hadi be kimi kandırıyorsun? Cahil arap senin nasıl değerlendirmeni istiyorsa aynen öyle değerlendiriyorsun. Bu çağda bu kadar bilgiyle git yine 1400 yıl önceki cahil, yağmacıaraplara tap, ne kadar acınası bir durum.

Bak sana mantığını göstereyim.

Evrende hassas ayarlar mevcut. İstisnalar dışında bilim adamları bu konuda hem fikir.

Hassas ayarların hangi durumda mevcut olması beklenir ?

Bilinçli bir varlığın yönetici olduğu bir evrende hassas ayarların olması mı tutarlıdır

 yoksa

Böyle bir varlığın olmadığı, sahipsiz başı boş bir evrende hassas ayarlarının olması mı daha tutarlıdır. 

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 361
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Baloncuk evren teorisi ve buna benzer çoklu evren teorileri zaten bilinen bir şey.

Tüm bunlar bilimsel olarak dillendirilen hassas ayarlara "varsayımlar" üzerinden getirilen çözümler. 

Her ne kadar Kerem hoca matematiksel bir zorunluluk olduğunu savunsa da tartışmalardaki samimiyetsizliği güven zedelemekte.

Bu varsayımlar da mantıksal olarak açıklıyor hassas ayarları. Siz beğenmiyorsunuz diye bu varsayımların evrenin sabitlerinin neden yaşama uygun olduğunu açıkladıkları geçerliliğini yitirmiyor. Eğer mesele evrensel sabitlerin neden mevcut şekilde olduğunu açıklamak ise bu açıklamalar gayet geçerli açıklamalardır. Hatta bu açıklamaların ortaya konması bizzat evrenden edinilen gözlemlere dayanmaktadır. Yani bir gözlem dayanağı da mevcuttur. Bu yönden evreni bir tanrının yaratmış olma ihtimaline göre çok daha olasıdırlar. Ama kanıtsızlık söz konusu ise başka açıklamalar da geçerlidir. Mesela neden evreni Allah'ın yarattığı varsayımı yerine evreni çok gelişmiş evren dışı canlıların yarattığına inanmıyorsunuz veya Allah dışında bir tanrının yarattığına inanmıyorsunuz. Bunlar şans eseri sizin içinde doğduğunuz dinin yarattığı bir evren açıklamasına göre çok daha makul ve olası. 

Evreni Allah'ın yarattığı konusunda bu varsayımların tersine ne gibi gözlemlenebilir, yanlışlanabilir bir kanıt var elinizde?

Yani bu varsayımlar kanıtlanmadı ise evreni Allah'ın yarattığı kanıtlanmış mı oluyor?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ANTİATEİST yazdı:

Günümüz bilimin verilerini göz önüne aldığımızda Ateizm pek tercih edilecek bir konumda yer almamakta.

Tabii isteyen istediğine inanmakta serbest. Ben mantık çerçevesinde değerlendiriyorum.

Ateizm felsefesi "dinler ve tanrılar uydurmadır" görüşünü savunur. Bunun herşeyin tesadüfen oluşmasıyla bir ilgisi yok.

Tanrının olmadığını söylemek için, "herşey kendiliğinden oldu" iddiasına, asla ihtiyaç yoktur.

Evrende bir bilinç varsa -ki bilime göre gayet mümkün- bu tersine, "tanrı" diye bir şeyin olmadığı konusunda önemli delillerden biri olarak kayda geçer.

Çünkü bu durumda, gezegendeki canlılar ve doğanın işleyişi açısından tanrıya ihtiyaç bulunmadığı bir kez daha ortaya çıkmış olacaktır.

Ayrıca bu, insandaki bilincin kaynağını da, tanrı iddiasından çok daha mantıklı bir şekilde açıklar. 
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Bak sana mantığını göstereyim.

Evrende hassas ayarlar mevcut. İstisnalar dışında bilim adamları bu konuda hem fikir.

Hassas ayarların hangi durumda mevcut olması beklenir ?

Bilinçli bir varlığın yönetici olduğu bir evrende hassas ayarların olması mı tutarlıdır

 yoksa

Böyle bir varlığın olmadığı, sahipsiz başı boş bir evrende hassas ayarlarının olması mı daha tutarlıdır. 

Bundan yıllar önce dünyanın yaşama elverişli olması olasılığının çok çok düşük, tesadüf ile açıklanamayacak kadar küçük olduğu yönünde iddialar savuruyordu yaratılışçılar. Sonra içinde bulunduğumuz galakside 200 milyar yıldız bulunduğu ve bizim galaksi gibi görünebilir evrende 400 milyar galaksi bulunduğu keşfedildi. Ve hatta bu yıldızların görebildiğimiz kadarında oldukça yüksek oranda gezegenler keşfedildi. Bir çoğu da dünya ile aynı boyutta ve dünyanın olduğu gibi yıldızlarının yaşam için elverişli yörüngelerinde bir çok gezegen keşfetti. Yani tekil olarak dünya için hesaplanan olasılık evrendeki muazzam materyal karşısında önemsiz kaldı. 

Ne kadar da yanılmış yaratılışçılar. O zamanlar bilimin ön cephesinde atıp tutuyorlardı. Şimdi ne kadar yanıldıkları ortada. Nasıl oldu da bu kadar yanılıverdiler? 

Şimdi bir sonraki adıma evrenin bizim oluşmamız için ihtimalinin küçüklüğüne tutundular. Evrenin sabitleri konusunda ne biliyorsunuz? Bu sabitlerin hangi oranında bizim dışımızda yaşam oluşma olasılığı konusunda ne biliyorsunuz? Kristal bazlı, minerallerden oluşacak belki yaşam. Tek bir nesil üremeleri bile belki katrilyarlarca yıl sürecek. Mecbur mu evren illa da her seferinde şak diye "İnsan" oluşturacak zarları atmaya? Bir tek insan olabilir çünkü yaşam olarak olası evrenlerin içinden. Ne kadar da ego kaynaklı bir görüş!,

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Soru evreni kimin yarattığı değil.

Soru evrenin yaratılıp yaratılmadığı. 

Evrenin yaratıcısının Allah mı yoksa makarna canavarı mı olduğunu tartışmak için birinci soruya yanıt vermek gerek.  

Dünya insan için mi yaratılmıştır? Yoksa insan evrende ortaya çıkması için uygun gezegenlerden birinde mi ortaya çıkmıştır? Zamanında yaratılışçılar dünyanın çok özel olduğunu, çok ender olduğunu öyle abarta abarta anlatıyorlardı ki. Ne oldu? Binlerce dünya benzeri gezegen bulundu.

Evren insan için mi yaratılmıştır? Yoksa insan ortaya çıkması için uygun evrenlerin birinde mi ortaya çıkmıştır? Yoksa insan, evrenin ortaya çıkması için koşullarının uygun olduğu bir bölgesinde mi ortaya çıkmıştır? Yoksa insan, evrenin değişen koşullarının izin verdiği bir zamanda mı ortaya çıkmıştır?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaratılışçı dediğin kesim en azından dediklerini yutmuyorlar, evrenin büyüklüğünü reddetmiyorlar.

Ama ateizmi savunanlar bir zamanlar Tanrı'nın olması için evrenin bir başlangıcının olması gerektiğini söylüyorlardı.

Big bang ortaya çıktıktan sonra ise bu dediklerini yuttular ve türlü türlü şeylerle açıklama getirmeye çalışıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya benzeri çok gezegen var. Bunlar önemli değil.

Önemli olan bu evrenin canlılık potansiyelini içermesi.

Sonsuz sayıda evren olması gerek bunu açıklamak için; fakat bu sonsuz sayıdaki evren çözüm değil bir çok problem ortaya çıkarıyor.

Mesela sonsuz sayıda bir evrende herşey olası olmalıdır.

Mesela bu evrenlerden birinde bir maymunun shakesprin bir eserini yazabiliyor olması gerek.

Hatta bu evrenlerden birinde Tanrı bile olabilir.

Çünkü sonsuz sayıda bir evren her türlü düşük olasılığı mümkün kılar.

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Yaratılışçı dediğin kesim en azından dediklerini yutmuyorlar, evrenin büyüklüğünü reddetmiyorlar.

Ama ateizmi savunanlar bir zamanlar Tanrı'nın olması için evrenin bir başlangıcının olması gerektiğini söylüyorlardı.

Big bang ortaya çıktıktan sonra ise bu dediklerini yuttular ve türlü türlü şeylerle açıklama getirmeye çalışıyorlar.

Ah hayır! Yaratılışçılar dediklerini öyle bir yutuyorlar ki. Bir zamanlar güneşin dünya etrafında döndüğünü söylüyorlardı, bir zamanlar dünyanın eşsiz olduğunu söylüyorlardı, bir zamanlar dünyanın yaşının 6000 yıl olduğunu söylüyorlardı (ki şu anda bile aralarında "Ben dünyanın milyarlarca yıl yaşında olduğunu biliyorum ancak yine de 6000 yıl önce yaratıldığına inanıyorum" diyerek sahip oldukları akla ihanet edenleri var)

Dolayısı ile mesele tükürdüğünü yalamak ise yaratılışçılar bu konuda sütten çıkmış ak kaşık değil. Bilimciler de tükürdüğünü yalar. Ama arada bir fark var. Bilimciler tükürdüklerini yalamak için kendi kendini denetlerken, yaratılışçılar sadece bilim karşısında zorunlu olarak tükürdüklerini yalarlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Dünya benzeri çok gezegen var. Bunlar önemli değil.

Önemli olan bu evrenin canlılık potansiyelini içermesi.

Sonsuz sayıda evren olması gerek bunu açıklamak için; fakat bu sonsuz sayıdaki evren çözüm değil bir çok problem ortaya çıkarıyor.

Mesela sonsuz sayıda bir evrende herşey olası olmalıdır.

Mesela bu evrenlerden birinde bir maymun shakespeare yazabiliyor olmalı.

Hatta bu evrenlerden birinde Tanrı bile olabilir.

Çünkü sonsuz sayıda bir evren her türlü düşük olasılığı mümkün kılar.

Dünya benzeri bir sürü gezegen olunca önemli olmuyor, samanyolu gibi bir sürü galaksi olunca önemli olmuyor da, evren gibi bir sürü evren olunca mı su koyveriyor aklınız?

Sonsuz sayıda evren olması durumunda her şey olası olamaz. Mantıksal olarak olması mümkün her şey olası olur. Sonsuz sayıda maymun denemesi ile bir maymun eninde sonunda shakespeare yazmak zorundadır. Ancak sonsuz sayıda evrende bile kadir-i mutlak bir tanrı olamaz. Zira mantıksal olarak olması mümkün değildir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimse güneşin dünya etrafında döndüğünü iddia ederek bir Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya çalışmadı.

Yada dünyanın 6 bin yaşında olduğunu söyleyerek. 

Bunlar birtakım kişilerin kutsal kitaplara bakarak yaptıkları şahsi yorumlarından ibaret.  

Ben burada Tanrı'nın olması için evrenin bir başlangıcı olması gerektiğini savunan ateislerden bahsediyorum.

Zira sağduyu insana bunu söylüyor.

Yani Tanrı'nın olmadığı bir evrende, bir başlangıcının olmaması BEKLENEN bir durumdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuzda her şey olası olur.

Mesela 100 kere yazı gelen bir para illaki bir evrende denk gelecektir.

Richard Dawkins bir meryem heykelinin kafası döndürüp gülümsemesini- çok az bir olasılık olsa dahi- mümkün olduğunu söylemekte.

Yine atomlar bir şekilde tesadüfen bir araya gelerek büyük bir güce sahip bir varlığın oluşumuna sebep olabilir.

Yani bizim anladığımız türden tanrı olmasa bile çok büyük bir güce sahip bir varlığın hükmünü sürdürdüğü bir evren sonsuz evrenlerde olasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Kimse güneşin dünya etrafında döndüğünü iddia ederek bir Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya çalışmadı.

Yada dünyanın 6 bin yaşında olduğunu söyleyerek. 

Bunlar birtakım kişilerin kutsal kitaplara bakarak yaptıkları şahsi yorumlarından ibaret.  

Ben burada Tanrı'nın olması için evrenin bir başlangıcı olması gerektiğini savunan ateislerden bahsediyorum.

Zira sağduyu insana bunu söylüyor.

Yani Tanrı'nın olmadığı bir evrende, bir başlangıcının olmaması BEKLENEN bir durumdur.

Bilimin bu saydığım gerçekleri keşfetmesinden önce yaratılışçılar oluşturdukları güneşin dünya etrafında dönme modelleri ile, peygamber olduğu iddia edilen şahısların yaşlarının toplamı ile tanrının varlığını kanıtlamaya çalışıyorlardı. Yani gerçekler bilim tarafından keşfedilmeden önce yaratılışçılar dediğim şekilde tanrıyı kanıtlamaya çalışıyorlardı.

Şu anda bilim çok daha ilerledi. Artık bilimin ön cephesi evrenin nasıl oluştuğu. Ve yaratılışçılar mecburen bilimin henüz tam aydınlatmadığı, karanlık, gri bölgelerde at koşturmak zorundalar. Şu anda kitaplarına bakıp da güneşin dünya etrafında döndüğünü iddia edememelerinin sebebi, bilimin bu konuyu kabak gibi açığa çıkarmış olmasıdır. Sıkıysa iddia etsinler tek elde ettikleri aptallıklarını ortaya koymak olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

100 kere üst üste tura gelen bir para olasıdır.

Meryem heykelinin kafasını döndürüp, gülmesi kendi kendine bilinç göstererek yapması olası değildir. Meryem heykelinin kafasını döndürüp, gülmesini sağlayan bir mekanizma yapılması mümkündür ki sanırım dünyanın dört bir yanında bu tür heykeller mevcutturç

Atomların kendi kendilerine bir araya gelerek bilinç oluşturması da olası değildir. Bilinç evrim olgusu sonucu oluşan bir olgudur ki doğal olarak bu şekilde oluşan bir bilince de bildiğimiz anlamda tanrı dememiz mümkün değildir.

Yani sizin beyninize çocukluğunuzdan beri çok sıkı bir dayatma ile yerleştirilen bildiğimiz anlamda Allah'ın sonsuz sayıda evrende bile oluşma olasılığı yoktur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözüne ettiğin iddialar Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için sunulan iddialar değil.

Bu iddialar kutsal kitapların doğruluğunu kanıtlamak için yapılan şahsi yorumlardan ibaret sadece.

Evrenin bir yaratıcısı var mı yok mu ? Soru bu.

Bu sorulara ise bilimsel bilgiler ve sağduyu ışığında cevap verebilir yada bir fikre sahip olabiliriz. 

Kutsal kitaplar ikinci aşama. Biz ise birinci aşamayı konuşuyoruz. 

Zira ikinci aşamanın doğru veya en azından ihtimal dahilinde olması birinci aşamada vereceğimiz cevaba bağlı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır, evrimde büyük ölçüde tesadüflere dayanır.

Doğal seçilim bu tesadüfleri seçer ki bunu seçecek bir mekanizmanın oluşması da tesadüftür.

En azından şimdiki fiziksel ve kimyasal kanunlara bakarsak durum böyle.

DNA evrim geçirecek bir yapıdadır. 

DNA böyle bir yapıda olmasaydı canlılık nasıl evrilecekti ?

DNA'nın EVRİME SEBEP OLACAK şekilde bir yapıya sahip olması tesadüf eseridir. Böyle olmayabilirdi..

Hayır tesadüf değil, fizik ve kimya kanunlarına göre bu ZORUNLULUKTUR diyenler olacaktır.

Peki bu kanunların maddeyi örgütleyecek şekilde bir yapıya sahip olması için bilmediğimiz başka bir zorunluluk mu vardır ? 

Ayrıca bunu sadece evrimsel olarak düşünmüyorum, genel manada düşünüyorum. 

Mesela dinazorlar yok olmasaydı bizler olacak mıydık ? Hayır.

Peki dinazorların yok olması tesadüf mü ? Evet tesadüf.

Doğal seçilim ise bu tesadüfleri seçer.

Bugün tüm canlılığın yok olduğunu ve canlıların tekrardan oluşup evrimleştiğini düşünün.

Milyarlarca yıl sonra tekrardan günümüz insanına benzeyen bilinçli bir varlığın oluşmasının garantisi var mıdır ? 

Yoktur.

Neyse ben sanırım konu dışına çıktım, burada sonlandırayım, iyi geceler :)

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, ANTİATEİST yazdı:

Sözüne ettiğin iddialar Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için sunulan iddialar değil.

Bu iddialar kutsal kitapların doğruluğunu kanıtlamak için yapılan şahsi yorumlardan ibaret sadece.

Evrenin bir yaratıcısı var mı yok mu ? Soru bu.

Bu sorulara ise bilimsel bilgiler ve sağduyu ışığında cevap verebilir yada bir fikre sahip olabiliriz. 

Kutsal kitaplar ikinci aşama. Biz ise birinci aşamayı konuşuyoruz. 

Zira ikinci aşamanın doğru veya en azından ihtimal dahilinde olması birinci aşamada vereceğimiz cevaba bağlı.

 

Bakın evrenin bir yaratıcısı olduğunu iddia edenlerin geçmişteki iddialarını söyledim ben. 

Galileo kanıtlamadan önce güneşin dünya etrafında döndüğünü iddia edenler kanaryayı sevenler derneğinden değildi herhalde. Elbette kitaplarına bakacaklar. Kuran'da tek bir ayette sonsuz sayıda evren vardır yazsa en birinci multiverseci müslümanlardı şimdi. 

Evrenin mevcut şartlarını açıklayan olası bir sürü açıklama var.

Multiverse, sonsuz evren, döngüsel evrenler, sabiti değişken evren gibi bazı açıklamaların bizzat evren üzerinden elde edilen gözlemlere dayanan kaynakları var.

Bunların dışında hiç bir veriye dayanmadan yapılabilecek evrenin yaratılmış olabileceği açıklaması var ki onda da hangi tanrı ve hatta tanrı mı gibi bir sürü varyasyon mevcut.

Dolayısı ile evrenin yaratılmış olduğu konusunda bir kanıt yok.

Evrensel sabitlerin evrenin yaratıldığını kanıtlaması gibi bir durum yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ANTİATEİST yazdı:

Evrenin bir yaratıcısı var mı yok mu ? Soru bu.

Bu sorulara ise bilimsel bilgiler ve sağduyu ışığında cevap verebilir yada bir fikre sahip olabiliriz. 

Kutsal kitaplar ikinci aşama. Biz ise birinci aşamayı konuşuyoruz. 

Zira ikinci aşamanın doğru veya en azından ihtimal dahilinde olması birinci aşamada vereceğimiz cevaba bağlı.

Hayır, ikinci aşamanın ihtimal dahilinde olması, hiçbir şekilde birinci aşamaya bağlı değildir.

Bir yaratıcı olsa bile, bununla dinlere..... bilhassa islam'ın gerçekliğine trilyonda 1 dahi olasılık eklemiş olamayız.

Bu aklen, mantıken, ahlaken ve bilimsel olarak, net bir şekilde imkansızdır !

"Yaratıcı" ve "tanrı" zaten aynı şey de değil. Akıllı bir canlı evrende tesadüfen oluştu ve bir planlama yaptı diyelim...

Bu tanrı ve dinleri doğrulamaz. aksine geçersiz hale getirir.         
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyanın yeni bir evrim için zaten zamanı kalmadı, çünkü güneş bir milyar yıl daha dünyaya dostça ışıyacak, sonra giderek daha çok düşmanlaşacak. Evrim ise 3,5 - 4 milyar yıl sürdü. Güneşin düşmanlığı dünyayı yok edinceye kadar sürecek. Dünyayı tamamen ortadan kaldıracak yani, öyle hayata olanaksız hale getirme filan değil.

Fakat bu önemli değil. Zaten evrende hayat oluşmamış sayamayacağımız kadar çok gezegen var. Bu bir şey göstermez. Biz işlerin yolunda gittiği gezegende olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyoruz. Dünyadaki bütün insanların katıldığı tek ikramiyeli bir piyangoda kazanan kişinin kendini nasıl süper şanslı hissedeceğini düşünün. Durum aynı.

Tek bir güneş olsa ve diğer yıldızlar göğü süsleyen kandiller olsa, yeryüzünde hayatın ortaya çıkması olağanüstü bir mucize olurdu. Bu kadar sayısız gezegen olasılığı içinde çok az sayıda, belki de tek gezegende hayat oluşması normal. Evrende yalnız olmamız da olası. En azından bilinçli canlı olarak. Bir gezegende evrim dinozorlarda takılıp kalmış olabilir. Sadece bir hücrelilerde takılmış olabilir. Bunlar hep olasılık dahilinde. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...