Jump to content

Kuran'ın Çelişkilerine Örnekler


Recommended Posts

2 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

Enfal 65

Ey Peygamber, inananları savaşa teşvik et. Sizden yirmi tane sabırlı er bulunsa onların iki yüzüne üst gelir ve siz yüz kişi olsanız kâfirlerin bin tânesine üst olursunuz, çünkü onlar, hiçbir şeyden anlamaz bir topluluktur.

 

yâ eyyuha: ey
en nebiyyu: peygamber
harridı el mu'minîne: mü'minleri teşvik et, isteklerini arttı

 

kitabı yazanlar, nebi ve resul ayrımını, onda hikmet arayanlar kadar dikkatli yapmamışlar olarak görünüyor. gerçi temelde aynı olan şeyler için, bazı özel durumlar dışında ayrım yapmaya da gerek bulunmuyor. örneğin muhammedin kadın konularını çözerken sanıyorum ki hep nebiyi kullanmış olsalar gerek. Bu, elbette, eğer gerçekten 7yy arabı gçin geçer bir ayrımsa, hayatın doğal akışına aykırı görünmüyor. fakat, yukarda olduğu gibi, iki sıfatı da kendine yakıştırmış birisi için pek bir anlama gelmiyor. muhammed'in ağzından çıkan her şey, nasılsa tanrıdan olacağı için, ufak fakat değersiz bir ayrımdan ibaret.

Bu yüzden, tanrılaşmış olan muhammed kimliğini gözardı ettiğimizde, kuran insanlara itaat etmeyin kısmında da kendisi ile çelişiyor.

 

 

Nasıl mantık kuruyorsunuz bilemiyorum ama gerçekten çok kötü mantık kuruyorsunuz...

"Nebi" nin savaşa teşfik etmesinin benim savunduğum tezle ne alakası var? "Nebi" savaşa teşfik ediyor diye benim hangi iddia mı çürütmüş olduğunuzu zannediyorsunuz? "Elçiye itaat" ile ne alakası var sizin paylaştığınız ayetin.

Samimi olduğunuza inandığım için cevap veriyorum,

Ama gördüğüm kadarıyla pek samimi değilsiniz,

Size önerdiğim kitaplar ile ilgili bile yorum yapmadınız "okudum" ya da "okuyacağım" diye... Veya video hakkında...

Görüyorum ki, "sorgulamadıklarını" iddia ettiğiniz sözde "müslümanlar" sizede prim kazandırıyor... Ve bir kez daha inandığım dinin neden "sorgulamaya" teşfik ettiğini ve "Allah" a karşı bu kadar vurgu yaptığını iyi anlıyorum. Çünkü Kur'an'ı "dindarım" diyende kullanmaya kalkışıyo "inkarcıyım" diyende...

Kısaca siz "sorguladığınıza" emin misiniz?

İyi günler,

Saygılar,

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, profer yazdı:

Nasıl mantık kuruyorsunuz bilemiyorum ama gerçekten çok kötü mantık kuruyorsunuz...

"Nebi" nin savaşa teşfik etmesinin benim savunduğum tezle ne alakası var? "Nebi" savaşa teşfik ediyor diye benim hangi iddia mı çürütmüş olduğunuzu zannediyorsunuz? "Elçiye itaat" ile ne alakası var sizin paylaştığınız ayetin.

Samimi olduğunuza inandığım için cevap veriyorum,

Ama gördüğüm kadarıyla pek samimi değilsiniz,

Size önerdiğim kitaplar ile ilgili bile yorum yapmadınız "okudum" ya da "okuyacağım" diye... Veya video hakkında...

Görüyorum ki, "sorgulamadıklarını" iddia ettiğiniz sözde "müslümanlar" sizede prim kazandırıyor... Ve bir kez daha inandığım dinin neden "sorgulamaya" teşfik ettiğini ve "Allah" a karşı bu kadar vurgu yaptığını iyi anlıyorum. Çünkü Kur'an'ı "dindarım" diyende kullanmaya kalkışıyo "inkarcıyım" diyende...

Kısaca siz "sorguladığınıza" emin misiniz?

İyi günler,

Saygılar,

 

 

Daha açık yazayım.

 

Muhammedin nebiliği ve resullugünü ortaya sürdünüz. Bunlar nedeni ile muhammed'e değil allaha itaat edilir dediniz. Size şunu sordum: muhammed her iki sıfatı da kendi üzerinde topladığına göre, ne zaman nebi, ne zaman resul olduğunu kim nasıl anlayacak? Muhammed'in ağzından çıkanların onun uydurması olup olmadığını kim nereden bilecek?

 

nebi muhammed'in insan tarafıdır vurgusunu yaptınız. ben de onayladım, büyük olasılıkla allah muhammed için kadın toplarken hep nebi diyor olsa gerek diye. allahın emirlerini dağıtırken de kendisine resul demesi daha uygun olacaktır diye sürdürdüm. fakat verdiğim örnek, muhammed'in ya da onu uyduranların pek de iyi çalışmadığını gösteriyor, çünkü ortada savaş gibi ciddi bir durum varken, allahı muhammede nebi vurgusu yapıyor, resul değil. 

 

Bu allahın kafası çalışıyor olsaydı, şunu beklerdim:

- insanların, muhammed hakkında hükümlerimi sorgulamamaları için, onu nebi olarak çağırırım. kadın ayarlama ayetlerini nebi diye geçiririmb özetle: karışan olursa, bu benimle nebim arasındadır dr geçerim.

- insanların, onlar hakkındaki hükümlerimi sorgulamamaları için, onu resul olarak çağırırım. böylece muhammede atar yapamazlar, çünkü bu emrin doğrudan allahın, onlar üzerindeki tasarrufu olduğunu anlar ve susarlar

 

fakat yukardaki ayette, insanlar üzerindeki tasarrufu nebiye yüklemiş. bu da gösteriyor ki, muhammedin, nebi kimliği ile de, resul kimliği ile de söylediklerinin yapılması gerekiyor. bu durumda bu iki kimliğin herhangi bir önemi kalmıyor. muhammedin ağzından ne çıkarsa çıksın, ona itaat edilmesi gerekiyor, çünkü hiçkimse muhammedin söylediğinini allahtan bir emir olup olmadığını bilemeyecek.

 

sormaya kalkarsa da, kafir olabilir :

 

maide 101-12

 

Ey inananlar, size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur'ân indirilirken bunlara ait bir şey sorarsanız hükmü açıklanır size, halbuki Allah geçmişti ondan, ona ait hükmü bildirmemişti ve Allah, suçları örter, rahîmdir.

Sizden önce de bir kavim onları sordu da sonra kâfir oluverdi.

 

Ne yazık ki bir bütün olarak bakmalı dediğiniz kitabı okumuyorsunuz. Yukardaki ayetler, hiçkimsenin muhammedi sorgulamamasını sağlıyor. bundan sonra itaat edilen, katıksız olarak muhammeddir.

 

tüm bu yazılanlara ek olarak: allah diye bir şey yoktur, beni sorgulamayın, her dediğimi yapın, allah sizi cız eder diye onları korkutup, gücüne güç katmış bir savaş lordunun hikayesidir islam.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

Daha açık yazayım.

 

Muhammedin nebiliği ve resullugünü ortaya sürdünüz. Bunlar nedeni ile muhammed'e değil allaha itaat edilir dediniz. Size şunu sordum: muhammed her iki sıfatı da kendi üzerinde topladığına göre, ne zaman nebi, ne zaman resul olduğunu kim nasıl anlayacak? Muhammed'in ağzından çıkanların onun uydurması olup olmadığını kim nereden bilecek?

 

nebi muhammed'in insan tarafıdır vurgusunu yaptınız. ben de onayladım, büyük olasılıkla allah muhammed için kadın toplarken hep nebi diyor olsa gerek diye. allahın emirlerini dağıtırken de kendisine resul demesi daha uygun olacaktır diye sürdürdüm. fakat verdiğim örnek, muhammed'in ya da onu uyduranların pek de iyi çalışmadığını gösteriyor, çünkü ortada savaş gibi ciddi bir durum varken, allahı muhammede nebi vurgusu yapıyor, resul değil. 

 

Bu allahın kafası çalışıyor olsaydı, şunu beklerdim:

- insanların, muhammed hakkında hükümlerimi sorgulamamaları için, onu nebi olarak çağırırım. kadın ayarlama ayetlerini nebi diye geçiririmb özetle: karışan olursa, bu benimle nebim arasındadır dr geçerim.

- insanların, onlar hakkındaki hükümlerimi sorgulamamaları için, onu resul olarak çağırırım. böylece muhammede atar yapamazlar, çünkü bu emrin doğrudan allahın, onlar üzerindeki tasarrufu olduğunu anlar ve susarlar

 

fakat yukardaki ayette, insanlar üzerindeki tasarrufu nebiye yüklemiş. bu da gösteriyor ki, muhammedin, nebi kimliği ile de, resul kimliği ile de söylediklerinin yapılması gerekiyor. bu durumda bu iki kimliğin herhangi bir önemi kalmıyor. muhammedin ağzından ne çıkarsa çıksın, ona itaat edilmesi gerekiyor, çünkü hiçkimse muhammedin söylediğinini allahtan bir emir olup olmadığını bilemeyecek.

 

sormaya kalkarsa da, kafir olabilir :

 

maide 101-12

 

Ey inananlar, size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur'ân indirilirken bunlara ait bir şey sorarsanız hükmü açıklanır size, halbuki Allah geçmişti ondan, ona ait hükmü bildirmemişti ve Allah, suçları örter, rahîmdir.

Sizden önce de bir kavim onları sordu da sonra kâfir oluverdi.

 

Ne yazık ki bir bütün olarak bakmalı dediğiniz kitabı okumuyorsunuz. Yukardaki ayetler, hiçkimsenin muhammedi sorgulamamasını sağlıyor. bundan sonra itaat edilen, katıksız olarak muhammeddir.

 

tüm bu yazılanlara ek olarak: allah diye bir şey yoktur, beni sorgulamayın, her dediğimi yapın, allah sizi cız eder diye onları korkutup, gücüne güç katmış bir savaş lordunun hikayesidir islam.

 

 

 

 

-Düşünün,

*Kur'an'da "nebi" nin hataları yüzüne vuruluyor.

*Kur'an'da inananların Kur'an ayeti inmesini bekledikleri geçiyor.

*Kur'an'da elçinin "yeni bir vahiy" ile gelmediğinde Kur'an'a inanmayanlar tarafından eleştirildiği geçiyor. 

*Siz hala diyorsunuz ki millet nereden bilecek. Zaten çok açık ayırmış Allah "nebi" ile "resul" ü... Adam azıcık düşünse "ulan nebi hata yapabiliyor demekki" Ama "resul kendisine ait olmayan bir şeyi söylediği için hata yapma şansı yok" o yüzden Allah "nebiye" değil, "elçiye itaati" emrediyor. der....

-Öncelikle ayette "nebiye itaat" i nerden çıkardınız. Oradaki konuşma zaten "nebiye" yönelik... Bizzat "kendisine" savaşa teşfik et deniyor. Demek ki burada savaş konusunda itaat beklenilmiyor. "Teşfik etmeyi" nasıl "itaat" olarak değerlendiyorsnunuz onu anlamadım.

-Maide 101 de Allah, "Kur'an'da beliritlmeyen konulardan sorumlu değilsiniz" diyor. Bu ayette öyle bir anlam yok. Yani mesela "müşrikler" müzik haram diyorlar ama biz Kur'an'a bakıyoruz bir yasak olmadığına göre ve maide suresi 101 e göre bu bize serbest bırakılmış bir alan diyoruz... 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
45 dakika önce, profer yazdı:

-Düşünün,

*Kur'an'da "nebi" nin hataları yüzüne vuruluyor.

*Kur'an'da inananların Kur'an ayeti inmesini bekledikleri geçiyor.

*Kur'an'da elçinin "yeni bir vahiy" ile gelmediğinde Kur'an'a inanmayanlar tarafından eleştirildiği geçiyor. 

*Siz hala diyorsunuz ki millet nereden bilecek. Zaten çok açık ayırmış Allah "nebi" ile "resul" ü... Adam azıcık düşünse "ulan nebi hata yapabiliyor demekki" Ama "resul kendisine ait olmayan bir şeyi söylediği için hata yapma şansı yok" o yüzden Allah "nebiye" değil, "elçiye itaati" emrediyor. der....

-Öncelikle ayette "nebiye itaat" i nerden çıkardınız. Oradaki konuşma zaten "nebiye" yönelik... Bizzat "kendisine" savaşa teşfik et deniyor. Demek ki burada savaş konusunda itaat beklenilmiyor. "Teşfik etmeyi" nasıl "itaat" olarak değerlendiyorsnunuz onu anlamadım.

-Maide 101 de Allah, "Kur'an'da beliritlmeyen konulardan sorumlu değilsiniz" diyor. Bu ayette öyle bir anlam yok. Yani mesela "müşrikler" müzik haram diyorlar ama biz Kur'an'a bakıyoruz bir yasak olmadığına göre ve maide suresi 101 e göre bu bize serbest bırakılmış bir alan diyoruz... 

 

 

Savaş konusunda itaat beklemeyen, tanrınız sanıyorum? Tanrınız boşa emir ya da vahiy mi indiriyor?  

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

Savaş konusunda itaat beklemeyen, tanrınız sanıyorum? Tanrınız boşa emir ya da vahiy mi indiriyor?  

Başka ayetlerde zaten eğer savaşa girmesi gerekiyorsa müslümanların Allah bunu direk belirtiyor... Dolayısıyla yorumunuz yeterince zorlama...

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, bir_akil_insan yazdı:

 

Bugün tatil ama, isteyen savaşa gitsin, sevaptır gibi bir şey diyor sanıyorum tanrınız ?

He, dur nereye varacağınızı tahmin edeyim; sizin mantığınıza göre böyle bir şey söylerse zaten "Tanrı" olamaz.. Çünkü "emretmesi" gerekiyor.

Ee bu da aslında sizin "ne kakar bilgisizce" Allah ile ilgili bilgilere sahip olduğunuzu gözler önüne sermeye yetiyor...

Sanırım taktiğiniz,

Cevap veremeyince "alaya" almaya çalışmak...

Biri "Konuyu değiştirmiyorum" mu demişti? :))

"Tanrı" ile ilgili "şunu kesinlikle yapmayı emretmeli"  ya da "bunu emretmemeli" mantığına varabilmek, İlginç Gerçekten ilginç.

tarihinde profer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
53 dakika önce, profer yazdı:

He, dur nereye varacağınızı tahmin edeyim; sizin mantığınıza göre böyle bir şey söylerse zaten "Tanrı" olamaz.. Çünkü "emretmesi" gerekiyor.

Ee bu da aslında sizin "ne kakar bilgisizce" Allah ile ilgili bilgilere sahip olduğunuzu gözler önüne sermeye yetiyor...

Sanırım taktiğiniz,

Cevap veremeyince "alaya" almaya çalışmak...

Biri "Konuyu değiştirmiyorum" mu demişti? :))

"Tanrı" ile ilgili "şunu kesinlikle yapmayı emretmeli"  ya da "bunu emretmemeli" mantığına varabilmek, İlginç Gerçekten ilginç.

İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır. [31-Lokman, 6]

.

Cevap veremeyince istediğiniz kadar Allah ile ilgili; "şöyle olursa Allah olur". "Şöyle olmassa olmaz." Ya da "Allah şunu diyememiş mi" ya da "Allah şöyle yapsa daha iyi olurdu" deyin. Yani buna benzer yüzlerce mantık kurun Allah var. Siz istemesenizde yine Allah var. Zaten kurduğunuz "kötü" ve "bilgisizce" mantıklardan da Aksini kanıtlayamıyorsunuz... Sizin gibi kendisini "muazzam" sorguladığını zanneden insanlara "müslümanlar" olarak geçit vermeyeceğimizi ve sizi insanlara "rezil etmeye" devam edeceğimizi bilmenizi isterim...

İyi günler,

 

tarihinde profer tarafından düzenlendi
Ekleme
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, profer yazdı:

İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır. [31-Lokman, 6]

.

Cevap veremeyince istediğiniz kadar Allah ile ilgili; "şöyle olursa Allah olur". "Şöyle olmassa olmaz." Ya da "Allah şunu diyememiş mi" ya da "Allah şöyle yapsa daha iyi olurdu" deyin. Yani buna benzer yüzlerce mantık kurun Allah var. Siz istemesenizde yine Allah var. Zaten kurduğunuz "kötü" ve "bilgisizce" mantıklardan da Aksini kanıtlayamıyorsunuz... Sizin gibi kendisini "muazzam" sorguladığını zanneden insanlara "müslümanlar" olarak geçit vermeyeceğimizi ve sizi insanlara "rezil etmeye" devam edeceğimizi bilmenizi isterim...

İyi günler,

 

 

ömrünüzü gülünç arap masalları ile tükettiğinizi anladığınızda, aynaya bakıp suratınızın halini görmenizi isterim :)

 

konuya dönersek : kuran boyunca: öldür, kır, parçala, bulduğun yerde boyunlarını vur, din yalnız allahın oluncaya kadar savaş diyen arap savaş lordunun, ya isterseniz savaşın ama siz bilirsiniz yane dediğini savunuyorsunuz.  sizin kuranı yeni baştan uyduruyor olmanız, onun ne mal olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

 

sizler gibiler bu foruma gelir giderler. işin gülünç tarafı, sizler gibi kuran aklayıcıları, kendi aralarında da anlaşamazlar. çünkü, uydurduklarınız kendi kafanızda olduğundan, bir başkasının uydurduğunu, aynı ayeti  savunuyor olsanız da kabul edemezsiniz; çünkü başka başka nedenler uydurursunuz. 

 

forumu dolaşarak, savunucu uydurukçuların ve birbirleri ile anlaşamamalarının örneklerini bulabilirsiniz.

 

buraya kadar olan özet: ne yazık ki mantık kuramıyorsunuz. kuranı okumamışsınız. ayetler önününüze serildikçe haberiniz oluyor ve ancak o zaman savunacak nedenler uyduruyorsunuz, fakat bütününde bu nedenleriniz. diğer nedenleriniz ile çelişiyor.

 

size islam dünyasında büyük bir eksikten bahsedeyim, belki aklınız bir miktar işlemeye başlar: islam dünyasında, kuranın içindeki pisliği ve çelişkileri örtmeye çalışanların hiçbiri, oturup da kuran meali yazmamış, yazamamışlardır. hepsi, daima ayet ayet savunmayı tercih ederler. çünkü ayet ayet savunurken detaylarda kaybolmayı, ortaya kendi içinde tutarlı bir bütün koymaktan daha mümkün görürler. kuran meali yazabilenlerin de çoğu, en sonunda, ne görüyorlarsa onu çevirmeyi tercih ederler.

 

ya da istiyorsanız, olmayan bilginizle burada atayizlere ders vermek yerine, bir kuran meali de siz yazın, insanlığa faydanız dokunsun, milyonları islamın yoluna taşıyın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...