Jump to content

islamda, kizlar icin seks yasi ve ayse


Recommended Posts

  • İleti 321
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bunlar -perest olmayı çok severler.

putperest oldukları gibi, aynı zamanda kulampara(gulamparast)'dırlar. gulam'ın çoğulu gilmandır ki oğlanlar manasına gelir. allah onlara cenette inci gibi civanlar vaad etmiştir.

İslamın öte dünya anlayışındaki sex kısmı zaten ayrı bir alem. erkeklere çocuk yaşta huri , parlak parlak gılman,kadınlara manzara ve ev yeter. Putu muhammed olanın cenneti bu olur.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın öte dünya anlayışındaki sex kısmı zaten ayrı bir alem. erkeklere çocuk yaşta huri , parlak parlak gılman,kadınlara manzara ve ev yeter. Putu muhammed olanın cenneti bu olur.

Sevgi saygımla...

hayal dünyası zayıf, sıradan bir insanın bile tahayyül ve fantezisinde kurgulayacağı bir cennet mekanı bile muhammedin resmettiğinden çok daha standart üstü, renkli ve güzel olurdu sanırım. muhammedin çağdaşı araplara yutturduğu kavruk cennet hayali öyle tırt ki. günümün dünyasında yeterli maddi gücü bulunan bir kimse zaten allahın cennetinden çok daha tatminkar bir hayat sürme şansına sahip. karıysa karı, şarapsa şarap, manzaraysa manzara hem de en alasından.

hoş allah cenneti vaad etmese, yani bir menfaat olmasa, müslümler secde de etmezdi ya neyse..

sevgiler :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili dostum, zahmet edip linke tıklayıp okusaydın içindeki bilgilerin ve sahibinin güvenirliği ve bilgilerin doğruluğu hakkında soru sormaz, kendin bir görüşe sahip olurdun.

http://www.mehmetazi...ldiriler/c2.pdf

Kısaca bilgi vereyim, makaleyi kaleme alan kişi Dicle Üniversitesinde, İlahiyat Bölümünde Öğr. Görevlisi konumunda biri. Konuyu ele alışı ve inceleyişi tamamen tüm bu konudaki iddia ve kaynaklarını ele alıp, nedenleri ile neden olup olamayacaklarını açıklamış ve eldeki islami kaynaklar ışığında ayşenin evlilik yaşını 9 olarak onaylamıştır.

Benim sözümle güvenilir olmuyor kaynak. İçindeki tüm bilgilerin bu konuda islami tüm bilgileri topladığını ve inceleyip sonuçlandırdığını düşünürsek ve diğer görüşlerinse genelde tek veya bir iki bilgiyi ele alıp geriye kalan bilgi ve görüşleri yoksayıp kendi görüşünü doğruymuş gibi sunma ve dayatma üzerine olduğunu düşünürsek, kim güvenilir kaynak sunmuşu gayet net görebilmekteyiz. Kaynak konusu ortada, önceki mesajlarımdan biride ayrıca kuranda ve islamda bu konuya bakışı ele almak açısından bilgi içermekte, buyrun okuyun.

Sevgi saygımla...

Kusura bakmayın sayın e teiest, pdfleri göstermiyor pc .Fakat benim bahsettiğim bu araştırmacının verdiği bilgilerin doğruluğu ney.Belgeleri ney.Hz aişemi yazmış, babası amcası bir tanıdğımı yazmış.bu bilgileri.Birebir şahit olan birisnin elindenmi çıkmış.Kuranda ne yazıkki bu konuda bilgi bulamıyorum.

en azından siz bu araştırmacının verdiği tüm bilgilerin doğruluğunu, kendinizi bildiğiniz gibi biliyormusunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladım dostum, kuranın muhammedce allahtan indirildiğini siz ne kadar biliyorsanız ve kaynak olarak neye inanıyorsanız aynısı. Fark görebiliyor musunuz? Bende hadislerinizden fazlasını kaynak sunamam. Şu halde kuranı kim yazmış, nasıl inmiş gibi yazan kimmiş gibi kendiniz gibi bilerek nasıl dıoğrulayacaksınız bilmem. Çünkü onun kaynaklarıda hadisler.

Kuran var olan bir kitap, hadislerin oldukları kaynakta aynı tarzla yazılmış bir kitap. e ne olcak şimdi. Kaldırıp atıalım toptan o halde, iki kitap, ikiside aynı şekilde sizin istediğiniz şekilde ispatlanmaz savlar içeriyor. Birini neye göre doğru kabul edeceğiz yada diğerini neye göre yanlış diyeceğiz. Kendimiz gibi bilmiyoruz.

Kuran doğruysa illa, onunla karşılaştırıyorum, içinde sübyancılık var, bu adeti yasaklayıcı hükümde göremiyorum. Yani tanrıca sakınca görülmemiş ki buda iddiayı destekleyici unsurdur diye düşünüyorum.

Bu durumda pdf yükleyip incelemenizi beklemekten başka seçeneğim yok. Yada isterseniz Mehmet azimli facebook sayfasından bulun okuyun.

İsterseniz kısım kısım yazayım okuyun. Karar sizin.

Mehmet AZIMLI (Yrd. Doç. Dr. Dicle Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi)

Kaynak:Islami Arastirmalar Cilt 16 Sayi 1/2003

Özet

Bu çalisma, Hz. Aise'nin Hz. Peygamber ile evlendiginde yasinin dokuz mu onsekiz mi oldugu

konusundaki tartismayi incelemektedir. Hz. Aise'nin onsekiz yasinda iken evlendigi görüsünü

savunanlarin, bölgenin iklim ve evlilik kültürünü dikkate almadiktan, bu görüsün bilimsel

olmaktan ziyade Oryantalist söyleme karsi tepkisel bir savunma psikolojisi içerisinde

ortaya konuldugu belirtilmektedir. Bölgenin iklim yapisi ve evlilik kültürü göz önüne

alindiginda birçok örnegi olan ve toplumsal olarak hiç problem edilmeyen bu evliligin

esasen Hz. Aise dokuz yaslarinda iken gerçeklestigi ve rivayetlerin de bu noktada

odaklandigi sonucuna ulasilmistir.

Giris

Hz. Muhammet (a.s.),VII. yy.da Arabistan'da yasamis ve Arap kültürü içinde yetismistir. Bu

kültürün bir üyesi olan Hz. Peygamber, Islam Dini olarak insanlara teblig ettigi "Din" ile

mensubu bulundugu kültürde önemli degisiklikler yapmistir. Sosyal yasamin birçok alaninda

ve kurumlarinda gelenek haline gelmis yasam biçiminde (adetlerde) büyük ölçüde degisimleri

gerçeklestirmistir. Aile yapisi, kadinin konumu, evlilik ve bosanma gibi sosyal hayatin en

basat degerleri de söz konusu degisimden pay alan kurumlar arasindadir.

Büyük degisimlerin mimari olmasina ragmen, ayni gelenegin bazi adetleri Islam Dini içinde

kabul edilmis ve sürdürülmüstür. Örnegin evlilik akdi (nikâh) konusunda Hz. Peygamber

önemli degisiklikler, düzenlemeler getirmistir, fakat evliligin yasi, evlilik merasimi vs.

gibi gelenegin hâkim oldugu cihetlere dokunmamistir. Hatta kendisi de bu alandaki gelenege

tabi olmustur. VII. yy. Arap kültürünün bir üyesi olmasina bagli olarak yapmis oldugu bir

kisim davranislari, zaman zaman elestiri konusu olmustur. Hz. Aise ile evliligi de

elestiriye konu olan hususlarin basinda gelmektedir. Özellikle bir kisim Oryantalistler,

Arap örfüne (kültürüne) ait özel durumlari yanlis yorumlayarak veya kendi kültürlerine

kiyaslayarak elestirilerinde ileri gitmislerdir. Hz. Peygamberin 9 yasindaki Hz. Aise ile

evlenmesi olayini "54 yaslarinda bir erkegin oyuncaklarla oynama çagindaki bir çocukla

evlenmesi"olarak nitelendirerek, bu evliligi bir anlamda sehvetperestlik, hatta daha da

ileri götürerek *******lik olarak nitelendirmislerdir. Yasli bir erkegin, bakire bir kiz

çocuguyla "garip evliligi" diye yorumlamislardir.

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Oryantalistlerin haksiz ve hatali elestirmelerine, savunmaci bir refleksle cevap veren

Müslüman alimler, benzer bir hata ile Hz. Aise'nin evlilik yasini, kendi kültürlerindeki

ortalama evlenme yasi olan 15-20 arasina çekmeye çalismislardir. Hz.Peygamberin 9 yasinda

bir kiz çocuguyla evlen-i ermeyecegini, bunun bir iftira ve düzeltilmesi gereken bir yanlis

oldugunu savunup, Hz. Aise ile 17-18 yaslarindayken evlendigi görüsünü dile

getir¬mislerdir.Rivayetlerin, zorlama tevillerle yorumuna dayali bu tutum da, ayri bir

problem teskil etmektedir. Bu görüsü benimseyenlerin önde gelenlerinden olan Ö. Riza

Dogrul, tercüme ettigi Mevlana Sibli'nin Asr-i Saadet isimli eserine yaptigi ilavede bu

konuyu uzunca tartismis ve Hz. Aise'nin evlilik yasinin 17-18 oldugu görüsünü savunmustur.

Biz bu çalismamizda, hem batili bilim adamlarinin, hem de onlara cevap veren Müslüman

tarihçilerin konuyla ilgili görüslerini, kaynaklarimizda yer alan Hz. Aise'nin evlilik

yasiyla ilgili rivayetlerle yeniden degerlendirmeye çalisacagiz.

Arastirmamizin temel hedefi, bu konudaki kanaatimizce yanlis olan iddialari inceleyip,

tarihi rivayetler isiginda mevzuyu aydinlatmaya çalismaktir. Çalismamizda, agirlikli olarak

Ö. Riza Dogrul'un, kismen de benzer kanaatesahip olan çagdas müelliflerin görüslerine yer

verecegiz. Elestirisini yapacagimiz görüslerin akabinde kendi görüs ve kanaatlerimizi de

belirtecegiz.

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladım dostum, kuranın muhammedce allahtan indirildiğini siz ne kadar biliyorsanız ve kaynak olarak neye inanıyorsanız aynısı. Fark görebiliyor musunuz? Bende hadislerinizden fazlasını kaynak sunamam. Şu halde kuranı kim yazmış, nasıl inmiş gibi yazan kimmiş gibi kendiniz gibi bilerek nasıl dıoğrulayacaksınız bilmem. Çünkü onun kaynaklarıda hadisler.

Kuran var olan bir kitap, hadislerin oldukları kaynakta aynı tarzla yazılmış bir kitap. e ne olcak şimdi. Kaldırıp atıalım toptan o halde, iki kitap, ikiside aynı şekilde sizin istediğiniz şekilde ispatlanmaz savlar içeriyor. Birini neye göre doğru kabul edeceğiz yada diğerini neye göre yanlış diyeceğiz. Kendimiz gibi bilmiyoruz.

Kuran doğruysa illa, onunla karşılaştırıyorum, içinde sübyancılık var, bu adeti yasaklayıcı hükümde göremiyorum. Yani tanrıca sakınca görülmemiş ki buda iddiayı destekleyici unsurdur diye düşünüyorum.

Bu durumda pdf yükleyip incelemenizi beklemekten başka seçeneğim yok. Yada isterseniz Mehmet azimli facebook sayfasından bulun okuyun.

İsterseniz kısım kısım yazayım okuyun. Karar sizin.

Mehmet AZIMLI (Yrd. Doç. Dr. Dicle Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi)

Kaynak:Islami Arastirmalar Cilt 16 Sayi 1/2003

Özet

Bu çalisma, Hz. Aise'nin Hz. Peygamber ile evlendiginde yasinin dokuz mu onsekiz mi oldugu

konusundaki tartismayi incelemektedir. Hz. Aise'nin onsekiz yasinda iken evlendigi görüsünü

savunanlarin, bölgenin iklim ve evlilik kültürünü dikkate almadiktan, bu görüsün bilimsel

olmaktan ziyade Oryantalist söyleme karsi tepkisel bir savunma psikolojisi içerisinde

ortaya konuldugu belirtilmektedir. Bölgenin iklim yapisi ve evlilik kültürü göz önüne

alindiginda birçok örnegi olan ve toplumsal olarak hiç problem edilmeyen bu evliligin

esasen Hz. Aise dokuz yaslarinda iken gerçeklestigi ve rivayetlerin de bu noktada

odaklandigi sonucuna ulasilmistir.

Giris

Hz. Muhammet (a.s.),VII. yy.da Arabistan'da yasamis ve Arap kültürü içinde yetismistir. Bu

kültürün bir üyesi olan Hz. Peygamber, Islam Dini olarak insanlara teblig ettigi "Din" ile

mensubu bulundugu kültürde önemli degisiklikler yapmistir. Sosyal yasamin birçok alaninda

ve kurumlarinda gelenek haline gelmis yasam biçiminde (adetlerde) büyük ölçüde degisimleri

gerçeklestirmistir. Aile yapisi, kadinin konumu, evlilik ve bosanma gibi sosyal hayatin en

basat degerleri de söz konusu degisimden pay alan kurumlar arasindadir.

Büyük degisimlerin mimari olmasina ragmen, ayni gelenegin bazi adetleri Islam Dini içinde

kabul edilmis ve sürdürülmüstür. Örnegin evlilik akdi (nikâh) konusunda Hz. Peygamber

önemli degisiklikler, düzenlemeler getirmistir, fakat evliligin yasi, evlilik merasimi vs.

gibi gelenegin hâkim oldugu cihetlere dokunmamistir. Hatta kendisi de bu alandaki gelenege

tabi olmustur. VII. yy. Arap kültürünün bir üyesi olmasina bagli olarak yapmis oldugu bir

kisim davranislari, zaman zaman elestiri konusu olmustur. Hz. Aise ile evliligi de

elestiriye konu olan hususlarin basinda gelmektedir. Özellikle bir kisim Oryantalistler,

Arap örfüne (kültürüne) ait özel durumlari yanlis yorumlayarak veya kendi kültürlerine

kiyaslayarak elestirilerinde ileri gitmislerdir. Hz. Peygamberin 9 yasindaki Hz. Aise ile

evlenmesi olayini "54 yaslarinda bir erkegin oyuncaklarla oynama çagindaki bir çocukla

evlenmesi"olarak nitelendirerek, bu evliligi bir anlamda sehvetperestlik, hatta daha da

ileri götürerek *******lik olarak nitelendirmislerdir. Yasli bir erkegin, bakire bir kiz

çocuguyla "garip evliligi" diye yorumlamislardir.

Evet elimizde, Kuranda var hadiste var kitap halinde.Birde evren kitabı var, birde insan kitabı.

Hadis kitabından başlayalım.Hadis kitabı ne diyor, bunların çoğu uydurmaydı, biz ayırdık sahihleri.

sonra ne diyor, Kuran Allah katından bir kitaptır, hadisler peygamberin sözleridir.

sonra ne diyor, hadisler yüzyıl sonra yazılmaya başladı.

sonra ne diyor, kuran ayet ayet ezberletirdi, bu işi peygamber bizzat organize etti.

Sonra ne diyor, hadislerin yazılması yasaklandı.

Bu durumda sen mantıklı biri olarak, hangi kitabı daha ana kaynak görürsün.Bana bir ana kaynak ver .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben lafları söylerim O sizin görüşünüz sayın üye.

Seni yıllardır okuyan ne olduğunu gayet net görüyordur. Savunulamayacak kadar iğrençliği savunup yerin dibine girdiğini anlayınca işi laf sokmaya vardırıp sıvışan dengesizin tekisin. Sana karşı hiç yumuşamayacağım, sen değişmedikçe..
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum atılan, kuranı doğru neden kabul etmemiz gerek hadis kitaplarını red ederken. Sizin geçerli bir sebep sunmadan hadis kitaplarına kanıt araken kurana aynı kanıtları istememeniz ilginç.Gelelim kaynak konusuna, konunun özü itibari ile kuran veya hadislerin kutsallığı değil, eldeki veriler üzerinden tarihsel bir olayın sentezini yapıp bir sonuca varmak.

Kısacası kuran ve hadis kitaplarını kaynak kabul edip etmemek bu konuda öyle kişisel kabule kalmıyor. Siz kuran bilgileri doğru derken, hadislerin yanlış olduğuna hükmetme lüksüne sahip değilsiniz. Konumuz sizin kaynak sorgulamanızsa aynı yöntemle kuranında çöpe gitmesi gerektiğini gözardı etmeyelim. Yani Benim kaynağımın değil(çünkü benim değil kaynaklar), sizin kaynağınızın doğruluğudur ispat edilmesi gereken durum. Ayrıca burda bir konu dahilinde tartışılırken, sunduğunuz kaynak seç mantığı, pek geçerli olamıyor. Kaynak kuran ve hadisler eldeki kaynaklar, her ikiside doğruluk yanlışlık açısından eşit. Doğruluğu yanlışlığı test etmek konusunda tarihsel bir olay olduğundan o dönemin verdiği sözel ve yazılı her türlü kaynağı inceleyerek karar vermek durumundayız.

Evren veya insan kaynağı konuyla alakasız bir seçim sunma olayıki seçen olma veya hükmü kesin kişi olma şansım yok.

Şimdi kuran sadece doğru önkabulü islamı tanımlamaya yetmiyor, hadislerin sahihliği oda tartışma götürür. Elinizdeki kuranın osmanca toplanmış olduğunu hadislerden biliyoruz. Kuranda yok böyle bir bilgi. Kuran ve hadisler içerikleri açısından Peygamberliğin vahiyini, vesaire tüm içeriği hadislerin aktarılmasıyla farksız elimize yazılı geçen kuranınızı, aynı yöntemle yazılmış kitabınızı neye göre doğru kabul edeceğiz? O halde hadis veya kuranın içeriğinin konu açısından doğruluğu eşittir. Ancak kuranla uyumluluğu konusu üzerinden hadisleri eleyebilirsiniz ki buda yine doğruluğu bilinemeyen kuranın uyumluluğu için referans kutsallık atfedip kuranı kabul etmenizle alakalı bir durum. Geriye yapacak tek şey, kim yazmış, nasıl yazmış sorgulamasını, (kuran içinde hadisler baz alınırken)ilgili hadisleri önce toplayıp, sundukları çeşitli bilgiler ışığında , kuranla karşılaştırıp, uygulamalarıda inceleyerek, o günün toplumsal yaşantısını genel anlamda düşünerek hadis veya ayetin uyumluluğu ve en doğru ve sağlam bilgi ortaya konulur.

Kurana uyumlu , islami yaşantı vede hadislerin eşliğinde çıkan sonuç, olay açısından en doğru sonuçtur. Ha tarihsel anlamda kesin midir? Kuranın taşıdığı bilgi ne kadar doğruysa o kadar doğru deme şansımız var.Eğer kuran doğrudur kesinliği ile gelecekseniz, zaten hadisler ile uyumuna bakar ve bir fikir elde edebilirsiniz. Ancak lütfen tarihsel süreçte bir toplumdaki genel yaşam tarzını tek bir kişiye kutsallık atfettiniz diye yoksaymak adına kaynakların bir kısmını doğru(kuran) bir kısmını yanlış kabul edin (hadisler) önermesinin geçerli olmadığını artık farkedip öne sürmeyin.

Hadisler kuranla uyumsuz, veya bilgiler yetersiz diyebilirsiniz. Bu gayet doğal. Ancak kuranla uyumlu, vede eldeki kadar bilginin işlenmesi gerektiğinden sırf birileri vicdanen rahatsız oluyor diyede yoksaymak için uğraşmak geçmişteki yaşam biçimlerini bir gerçeklik yada doğruluk ifade etmiyor.

Tamamen savunmaya yönelik refleks ile konuya yaklaşmakta dostların geneli. Dostum, konuyu verilen kaynakları red etmek veya görmezden gelerek değil olan bilgiyi işleyip iddia sunup doğru bildiğince paylaşmaktır gerçeği. Ben kabul ederim, etmem, sen edersin etmezsin, bu çok kişisel bir durum. Mantık dahilinde seçim değil, inceleyip karar verilecek bir konu.Mantık inceleme sırasında ve yaşandığı dönem koşulları ele alınarak devrede olmak zorunda.

Neyse link ve kuran orda, gerisi inceleyip incelemek meselesi.

Sevgi saygımla...

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Seni yıllardır okuyan ne olduğunu gayet net görüyordur. Savunulamayacak kadar iğrençliği savunup yerin dibine girdiğini anlayınca işi laf sokmaya vardırıp sıvışan dengesizin tekisin. Sana karşı hiç yumuşamayacağım, sen değişmedikçe..

Sayın üye , benim sadece sözler söylediğimi ,dediğiniz şeyin sizin algınız olduğunu daha önce belirtmiştim.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum atılan, kuranı doğru neden kabul etmemiz gerek hadis kitaplarını red ederken. Sizin geçerli bir sebep sunmadan hadis kitaplarına kanıt araken kurana aynı kanıtları istememeniz ilginç.Gelelim kaynak konusuna, konunun özü itibari ile kuran veya hadislerin kutsallığı değil, eldeki veriler üzerinden tarihsel bir olayın sentezini yapıp bir sonuca varmak.

Kısacası kuran ve hadis kitaplarını kaynak kabul edip etmemek bu konuda öyle kişisel kabule kalmıyor. Siz kuran bilgileri doğru derken, hadislerin yanlış olduğuna hükmetme lüksüne sahip değilsiniz. Konumuz sizin kaynak sorgulamanızsa aynı yöntemle kuranında çöpe gitmesi gerektiğini gözardı etmeyelim. Yani Benim kaynağımın değil(çünkü benim değil kaynaklar), sizin kaynağınızın doğruluğudur ispat edilmesi gereken durum. Ayrıca burda bir konu dahilinde tartışılırken, sunduğunuz kaynak seç mantığı, pek geçerli olamıyor. Kaynak kuran ve hadisler eldeki kaynaklar, her ikiside doğruluk yanlışlık açısından eşit. Doğruluğu yanlışlığı test etmek konusunda tarihsel bir olay olduğundan o dönemin verdiği sözel ve yazılı her türlü kaynağı inceleyerek karar vermek durumundayız.

Evren veya insan kaynağı konuyla alakasız bir seçim sunma olayıki seçen olma veya hükmü kesin kişi olma şansım yok.

Şimdi kuran sadece doğru önkabulü islamı tanımlamaya yetmiyor, hadislerin sahihliği oda tartışma götürür. Elinizdeki kuranın osmanca toplanmış olduğunu hadislerden biliyoruz. Kuranda yok böyle bir bilgi. Kuran ve hadisler içerikleri açısından Peygamberliğin vahiyini, vesaire tüm içeriği hadislerin aktarılmasıyla farksız elimize yazılı geçen kuranınızı, aynı yöntemle yazılmış kitabınızı neye göre doğru kabul edeceğiz? O halde hadis veya kuranın içeriğinin konu açısından doğruluğu eşittir. Ancak kuranla uyumluluğu konusu üzerinden hadisleri eleyebilirsiniz ki buda yine doğruluğu bilinemeyen kuranın uyumluluğu için referans kutsallık atfedip kuranı kabul etmenizle alakalı bir durum. Geriye yapacak tek şey, kim yazmış, nasıl yazmış sorgulamasını, (kuran içinde hadisler baz alınırken)ilgili hadisleri önce toplayıp, sundukları çeşitli bilgiler ışığında , kuranla karşılaştırıp, uygulamalarıda inceleyerek, o günün toplumsal yaşantısını genel anlamda düşünerek hadis veya ayetin uyumluluğu ve en doğru ve sağlam bilgi ortaya konulur.

Kurana uyumlu , islami yaşantı vede hadislerin eşliğinde çıkan sonuç, olay açısından en doğru sonuçtur. Ha tarihsel anlamda kesin midir? Kuranın taşıdığı bilgi ne kadar doğruysa o kadar doğru deme şansımız var.Eğer kuran doğrudur kesinliği ile gelecekseniz, zaten hadisler ile uyumuna bakar ve bir fikir elde edebilirsiniz. Ancak lütfen tarihsel süreçte bir toplumdaki genel yaşam tarzını tek bir kişiye kutsallık atfettiniz diye yoksaymak adına kaynakların bir kısmını doğru(kuran) bir kısmını yanlış kabul edin (hadisler) önermesinin geçerli olmadığını artık farkedip öne sürmeyin.

Hadisler kuranla uyumsuz, veya bilgiler yetersiz diyebilirsiniz. Bu gayet doğal. Ancak kuranla uyumlu, vede eldeki kadar bilginin işlenmesi gerektiğinden sırf birileri vicdanen rahatsız oluyor diyede yoksaymak için uğraşmak geçmişteki yaşam biçimlerini bir gerçeklik yada doğruluk ifade etmiyor.

Tamamen savunmaya yönelik refleks ile konuya yaklaşmakta dostların geneli. Dostum, konuyu verilen kaynakları red etmek veya görmezden gelerek değil olan bilgiyi işleyip iddia sunup doğru bildiğince paylaşmaktır gerçeği. Ben kabul ederim, etmem, sen edersin etmezsin, bu çok kişisel bir durum. Mantık dahilinde seçim değil, inceleyip karar verilecek bir konu.Mantık inceleme sırasında ve yaşandığı dönem koşulları ele alınarak devrede olmak zorunda.

Neyse link ve kuran orda, gerisi inceleyip incelemek meselesi.

Sevgi saygımla...

Sayın e teist çok heyecana kapılıp çok yazıyorsunuz boşa gidiyor,Öz yazınız lütfen.Sizce islamda anakaynak nedir,Hadisler ve Kuran eşit ana kaynakmıdır.Hadisler ana kaynakmıdır, Kuranmı ana kaynaktır.Problem çözelim lütfen, kaos yaratmayalım.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen atılan'a aldırma e-teist, yazdıkların hem bilgi veriyor, hem de düzgün bir mantık yürütme içeriyor. Bazıları sadece basit komutlardan anlıyor, onlara Muhammed'e inanacaksın, namaz kılacaksın, oruç tutacaksın, dine inanmayanlara saldıracaksın gibi basit cümleler gerek, fazla uzun yazılar düşünmeye alışık olmadıkları için kafalarını karıştırıyor. Zaten kitapları da düşünmelerini değil, inanmalarını emrediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın e teist çok heyecana kapılıp çok yazıyorsunuz boşa gidiyor,Öz yazınız lütfen.Sizce islamda anakaynak nedir,Hadisler ve Kuran eşit ana kaynakmıdır.Hadisler ana kaynakmıdır, Kuranmı ana kaynaktır.Problem çözelim lütfen, kaos yaratmayalım.

İslamın üç ana kaynağı vardır;kuran ve hadisler ve uygulamalar. Kendi yürüttüğünüz mantık tutmayınca zevkinize göre evet hayır oynar gibi kısa cevaplar istemeniz pek ilgimi çekmiyor. Zaten cevaplamışım yukarda neresini anlamadınız.

Namaz nasıl kılınır vari cevapları uygulamalardan, tarihsel olay ve kuranın ayetleri nerde nasıl inmiş hangi olaya karşılık geliri ve vesaire hadislerden, genel olarak emir ve yasaklarla kutsal olduğu öne sürülerek inanılması gerektiği inanırlarınca içeriği kesin doğru mantığı ilede kuran.

Yani böyle bir konuda(konumuz islamda kızlar için sex yaşı ve ayşe) tarihsel bilgi olarak hadisler ve kuran ve uygulamalar eşliğinde kaynaktır.Üçüde eşittir konuyu inceleme açısından.

Dostum sizin bir iddianız varsa görelim. Olan iddia ortada, siz ise hiç cevap sunmadan verilen cevaplarıda saçma sapan gerekçelerle (uzun-kısa) yoksayıp konu etrafında tur atmaktasınız.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostlar teşekkür ederim :) Ben dostum atılanın konunun içeriğine dair cevap yazmayacağını biliyorum, onun tarzı budur, alıştım, sadece belki bir gün inkar edip görmezden gelmek veya tevil yapmak yerine gerçekten cesaret edip düşünüp en azından kendisine itiraf eder umudundayım. Her insan için umudum budur.

Ya belli mi olur, belki serdaarda nurlanır güneşe bakarken, kafayı buldum buldum diye baararak said putundan dışarı fırlar. -_-

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostlar teşekkür ederim :) Ben dostum atılanın konunun içeriğine dair cevap yazmayacağını biliyorum, onun tarzı budur, alıştım, sadece belki bir gün inkar edip görmezden gelmek veya tevil yapmak yerine gerçekten cesaret edip düşünüp en azından kendisine itiraf eder umudundayım. Her insan için umudum budur.

Ya belli mi olur, belki serdaarda nurlanır güneşe bakarken, kafayı buldum buldum diye baararak said putundan dışarı fırlar. -_-

Sevgi saygımla...

serdaar ile ilgili kısım biraz uçuk olmuş zira o artık zombileşmiş

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın üç ana kaynağı vardır;kuran ve hadisler ve uygulamalar. Kendi yürüttüğünüz mantık tutmayınca zevkinize göre evet hayır oynar gibi kısa cevaplar istemeniz pek ilgimi çekmiyor. Zaten cevaplamışım yukarda neresini anlamadınız.

Namaz nasıl kılınır vari cevapları uygulamalardan, tarihsel olay ve kuranın ayetleri nerde nasıl inmiş hangi olaya karşılık geliri ve vesaire hadislerden, genel olarak emir ve yasaklarla kutsal olduğu öne sürülerek inanılması gerektiği inanırlarınca içeriği kesin doğru mantığı ilede kuran.

Yani böyle bir konuda(konumuz islamda kızlar için sex yaşı ve ayşe) tarihsel bilgi olarak hadisler ve kuran ve uygulamalar eşliğinde kaynaktır.Üçüde eşittir konuyu inceleme açısından.

Dostum sizin bir iddianız varsa görelim. Olan iddia ortada, siz ise hiç cevap sunmadan verilen cevaplarıda saçma sapan gerekçelerle (uzun-kısa) yoksayıp konu etrafında tur atmaktasınız.

Sevgi saygımla...

sayın e teist,

kuran olmasaydı islam olurmuydu,

Bu soruya vereceğiniz cevap size ana kaynağı gösterecektir .Ana kaynak üzerinde anlaşır, anlaşmaz konu tüm yönleri ile irdelenecektir.

Hepsinin ana kaynak olması imkansız, size evrim dili ile anlatayım ilk canlı hücre nedir, kuranmı, hadismi uygulamalar mı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostlar teşekkür ederim :) Ben dostum atılanın konunun içeriğine dair cevap yazmayacağını biliyorum, onun tarzı budur, alıştım, sadece belki bir gün inkar edip görmezden gelmek veya tevil yapmak yerine gerçekten cesaret edip düşünüp en azından kendisine itiraf eder umudundayım. Her insan için umudum budur.

Ya belli mi olur, belki serdaarda nurlanır güneşe bakarken, kafayı buldum buldum diye baararak said putundan dışarı fırlar. -_-

Sevgi saygımla...

Sorularıma kısa ve net cevaplar verirseniz bu amacınıza daha yakınşacağınızı umuyorum.
Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın e teist,

kuran olmasaydı islam olurmuydu,

Bu soruya vereceğiniz cevap size ana kaynağı gösterecektir .Ana kaynak üzerinde anlaşır, anlaşmaz konu tüm yönleri ile irdelenecektir.

Hepsinin ana kaynak olması imkansız, size evrim dili ile anlatayım ilk canlı hücre nedir, kuranmı, hadismi uygulamalar mı.

Hadis olmasaydı Kuran olur muydu? Cebrail denen hayali varlık Kuran'ı Muhammed'in eline iki kapak arasında toplanmış sahifelerden mi vermiş yani? Ortalarda dolaşan bir takım laflar derlenerek Kuran oluşturulmuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...