e-teist 0 Nisan 1, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 1, 2014 gönderildi (düzenlendi) Ya olasılık varlık üzerine yapılandırılır. Var ise sorusu olasılıkta işe yaramaz, çünkü olasılığın olasılığıdır tartışmaya çalıştığınız. Bir varlık açısından ; durum ,davranış vesaire üzerine olasılık hesaplanır. Bunun için ortada varlığa ait asgari bir bilgi kesin gereklidir. Varlığın varlığı üzerine var ise (olasılık değil) önkabuldür. Varlığın olasılığı olmaz, ya kesin vardır, yada yoktur. Yani ya %100 Yada % 0. Bu nedenle tüm varsayımlar bu konu hakkında olasılık değil(bilgiye dayanmayan), varsayım ve hayalgücü ile bilgi temelinden uzak hyali kurgulamalardır. Yapılmasında sakınca mı var? Yok elbette, sadece kişisel düşünsel inançlar paylaşılmış olur. Sevgi saygımla... Nisan 1, 2014 tarihinde e-teist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 2, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 2, 2014 gönderildi Adil bir tanrı ritüellere ihtiyacı olmadığı halde onun için yapanları saygıyla karşılıya bilirmi! Bu ritüeller aracı olarak kullanılmıyormu! Yapılan kötü işler bunlar sayesinde nasıl düzelir. Hacca giden tertemiz geliyor mesela. Olabilirmi böyle birşey. Ramazan dışında tutulan oruçlar örterim günahları! Musaf derki, ruhbanlığı onlar Tanrı'ya yakın olmak için kendileri uydurdular onların hakkı eksiksiz verecektir der. Bu yüzen tanrı bunlar için ödül vereceğini düşünmüyorum. Insanlar Tanrı'ya sevgilerini,saygılarını onun bizden ne istediğini arayıp,öğrenip yaşayarak gösterir. Derlerki bitkiler,hayvanlar tanrıyı zikreder biz bunları duymamayız. Bu zikir nasıl birşey acaba ilk akla gelen adının anılması geliyor. Halbuki onlar görevini tas tamam yapıyor böyle zikirlerini yapıyorlar. Tanrı'nın istediği ibadet ne oldugumuzu bilelim, adil olalım,bunu yayalım,birbirimize sevgi ile bakalım,paylaşalım,destek verelim güzel olanı bulup yaşıyalım,kitabımızı dogru olanlarla dolduralım olmalıdır. tanrının herhangi bir duaya yalvarışa yakarışa yada bunlardan oluşan ritüellere ihtiyacı yoktur...zaten bunlar onun ihtiyacını karşılamak için yapılmaz genelde... bunları yapmaya insanlar ihtiyaç duyuyorlarsa yaparlar... insanların büyük yüce bir varlığa güvenme sığınma dayanma yakarma sevme sevilme ihtiyaçlarını tanrıya yöneltmeleri doğal bir ihtiyaç demek ki bunlar ortaya çıkıyor... tanrının bunları nasıl değerlendireceği kendisine kalmış... ama adalet üzerinden gidersek adil bir tanrı böyle yapan insanları niye böyle yaptınız diye cezalandırmaz... çünkü eğer ritüelde kimseye bir zarar söz konusu değil ise hatta bazı yararlar var ise bunun cezalandırılması da adalete aykırı olur... ama tanrı işte şu ritüeli şöyle yapmamızı istiyor bunları yaparsak şöyle günahımız affolur gibi şeyler söylemek çokta masum değil... Link to post Sitelerde Paylaş
modest 0 Nisan 2, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 2, 2014 gönderildi tanrının herhangi bir duaya yalvarışa yakarışa yada bunlardan oluşan ritüellere ihtiyacı yoktur... zaten bunlar onun ihtiyacını karşılamak için yapılmaz genelde... bunları yapmaya insanlar ihtiyaç duyuyorlarsa yaparlar... insanların büyük yüce bir varlığa güvenme sığınma dayanma yakarma sevme sevilme ihtiyaçlarını tanrıya yöneltmeleri doğal bir ihtiyaç demek ki bunlar ortaya çıkıyor... tanrının bunları nasıl değerlendireceği kendisine kalmış... ama adalet üzerinden gidersek adil bir tanrı böyle yapan insanları niye böyle yaptınız diye cezalandırmaz... çünkü eğer ritüelde kimseye bir zarar söz konusu değil ise hatta bazı yararlar var ise bunun cezalandırılması da adalete aykırı olur... ama tanrı işte şu ritüeli şöyle yapmamızı istiyor bunları yaparsak şöyle günahımız affolur gibi şeyler söylemek çokta masum değil... Evet tanrının ihtiyacı yoktur. Buna insan ihtiyaç duyar. Günümüzde dua tanridan istek olarak yapılıyor. Insan yapamiyacagı,gücü yetmediğini yada yapmak istemediğini tanridan yapmasını istiyor örneğin,günahlarından bağışlanma,olmayanlarada ver , filistine yardım et hidayet ver,doğru yolundan ayırma vs bu durumda tanrı ne oluyor. Ritüller de tanrı istemiş gibi dayatilarak yapılıyor Yapnayanlara ceza verildiği oluyor, ayrımcı zihniyetle bakılıyor. Adil tanrı burda nasıl davranabilir. O herşeyi dilemiş ken. Tanrı ceza verir diye düşünmüyorum. Ölümden sonra yasadiklarimizi kalp gözüyle göreceğiz yaşadığımız hayatı bu sefer farkına vararak yasiyacagiz ceza bu olacak vicdan azabı keşke keşkeler olacak. Ritüellerin yararları diyorsunuz bunlaryalancı,geçici güven mutluluk kaynağı olamazmi. Zararları yok diyorsunuz. Namaz kilmadı diye ayrımcılık yapılıyor tam tersi kıldı diyede yapılıyor bunlar zarar değilimdir. Ayrıca kurban,hac,oruç maddi yönden zor geçinen biri için bunları yapma zorunluğu duyması ona,yetiştirdi evlatlara zarar vermezmi. Şeker hastası bir insan oruç tutma zorunluğu neden duyar. 11 ayda tuketmedi bol çeşit yiyeceği ve israfı bir ayda yapıyor bu zarar olamazmi. Ben bunlara zarar diye bakıyorum. Tanrı herşeyi bilendir i bilir herşeyi. Tanrı adıyla yalan söyleyip ritülleri dayatama yapanlar güzel işler yapmıyor tabiki. Link to post Sitelerde Paylaş
dr.Kemal 0 Nisan 2, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 2, 2014 gönderildi Adalet kavramında esas "ölçü" dür adaletin simgesine baktığınızda da bunu görürsünüz gözü kapalı kadın bir elinde terazi bir elinde kılıç tutar terazi ölçüyü gösterir kapalı göz tarafsızlığı eldeki kılıç "haksızı cezanlandıracağını" simgeler kainatta adalet varmı? var aslında kainatta ölçü varmı? diye sormanız gerekir evet var en mükemmelinden bir ölçüdür İslamda düzen intizam itidal mizan kelimeleri bu ölçüden bahseder bu mizanlı intizamlı yaratma kainatat geçerli mutlak bir adaleti isbat eder çünkü Cenabı Hakkın yarattığı herşey belli bir ölçüye göre yaratılmıştır bu haddi aşamaz mesela denizler karaları istila edemez mesela bir ağacın yaprağı anormal büyük meyvesi minik olmaz elinizdeki vücudunuzdaki her uzuv ve organ belli bir ölçüdedir bu yaratma her canlıda da böyledir her yaratılan üzerinde bu tenasüb mizan intizam yani ölçülülük hakikati bağırarak derki kainatta adalet var yaratıcı hem Adili Mutlak hem Hakimi Mutlaktır Cenabı Hak Hak ismiyle hakedene hakettiğini verir Adili Kerimdir Adili Rahimdir hakeden kişi kafir de olsa hakkını veriyor mesela kafir tüm gücünü enerjisini dünyevi hayata sarfediyor Adili Hakim ona bu gayretinin karşılığını dünyada veriyor teknolojik gelişmelerde kafirin ileri gitmesi bundandır Cenabı Hakkın adaletinde tarafsızlığını gösteriyor Link to post Sitelerde Paylaş
bir_akil_insan 0 Nisan 2, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 2, 2014 gönderildi mesela denizler karaları istila edemez mesela bir ağacın yaprağı anormal büyük meyvesi minik olmaz elinizdeki vücudunuzdaki her uzuv ve organ belli bir ölçüdedir bu yaratma her canlıda da böyledir Denizler karaları istila eder, defalarca etmiştir, şu anda da etmektedir; hatta masal kitabınız kurandaki nuh tufanı bile aksini söyler. Yaprağı meyvesinden çok daha büyük ağçlar vardır. Callicarpa ailesinden ağaçlara bakmakta fayda var. Uzuv ve organlar belli ölçüde değildir. Genler belirler. "Ölçü"leri insandan insana değişir ve hatta nesilden nesile de değişmektedir. "Doktor" olan birisi en azından akromegali nedir bilmelidir. Google resim aramasında deformed bodies diye aramanızı da öneririm, allah'ınızın gözünden kaçanları görebilirsiniz. Ya da şu görsele de bakabilirsiniz. Bu adamın bir kolu, diğerinden büyük. Kendisi bu bozukluğu avantaja çevirmiş bir bilek güreşçisidir. Siz dünyadan habersizsiniz diye, dünya, kafanızda yarattığınız masallara uyacak sanmayınız. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 2, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 2, 2014 gönderildi Evet tanrının ihtiyacı yoktur. Buna insan ihtiyaç duyar. Günümüzde dua tanridan istek olarak yapılıyor. Insan yapamiyacagı,gücü yetmediğini yada yapmak istemediğini tanridan yapmasını istiyor örneğin,günahlarından bağışlanma,olmayanlarada ver , filistine yardım et hidayet ver,doğru yolundan ayırma vs bu durumda tanrı ne oluyor. Ritüller de tanrı istemiş gibi dayatilarak yapılıyor Yapnayanlara ceza verildiği oluyor, ayrımcı zihniyetle bakılıyor. Adil tanrı burda nasıl davranabilir. O herşeyi dilemiş ken. Tanrı ceza verir diye düşünmüyorum. Ölümden sonra yasadiklarimizi kalp gözüyle göreceğiz yaşadığımız hayatı bu sefer farkına vararak yasiyacagiz ceza bu olacak vicdan azabı keşke keşkeler olacak. Ritüellerin yararları diyorsunuz bunlaryalancı,geçici güven mutluluk kaynağı olamazmi. Zararları yok diyorsunuz. Namaz kilmadı diye ayrımcılık yapılıyor tam tersi kıldı diyede yapılıyor bunlar zarar değilimdir. Ayrıca kurban,hac,oruç maddi yönden zor geçinen biri için bunları yapma zorunluğu duyması ona,yetiştirdi evlatlara zarar vermezmi. Şeker hastası bir insan oruç tutma zorunluğu neden duyar. 11 ayda tuketmedi bol çeşit yiyeceği ve israfı bir ayda yapıyor bu zarar olamazmi. Ben bunlara zarar diye bakıyorum. Tanrı herşeyi bilendir i bilir herşeyi. Tanrı adıyla yalan söyleyip ritülleri dayatama yapanlar güzel işler yapmıyor tabiki. ritüellere gelenek görenek gibi bakılabilir...tanrının geleneklere karşı tutumu ne olabilir... eğer bu gelenekler içinde mahlukata fayda oranı yüksek ise yani iyilik unsurlarını taşıyorsa ciddi herhangi bir zarar getirmiyorsa anlayışla karşılayacaktır... ama suç unsurları barındırıyorsa bunları hoş görmesi adaletiyle bağdaşmaz... ritüellere yüklenen anlamlar onlardan beklentiler asılsız olabilir ... ama bu o ritüellere karşı düşmanca tutum almayı yada engellemeyi gerektirmez... insan olarak esas vazifemizin ne olduğu belli olduktan sonra diğer her şeye aynı açıdan bakıp değerlendirebiliriz... her dindeki her inançtaki yada inançsızlıktaki insanların ne ritüelleri ne de gelenek görenekleri ne de anlayışları değil onların bir insan olarak doğru dürüst iyiliksever ve kötülükleri engelleyici konumdaki tutumlarıdır... tanrının önemsediği yada bizim akıl yürütmemize göre adil olan bir tanrının önemseyeceği şeyler bunlar olmalıdır... Link to post Sitelerde Paylaş
modest 0 Nisan 3, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 3, 2014 gönderildi ritüellere gelenek görenek gibi bakılabilir... tanrının geleneklere karşı tutumu ne olabilir... eğer bu gelenekler içinde mahlukata fayda oranı yüksek ise yani iyilik unsurlarını taşıyorsa ciddi herhangi bir zarar getirmiyorsa anlayışla karşılayacaktır... ama suç unsurları barındırıyorsa bunları hoş görmesi adaletiyle bağdaşmaz... ritüellere yüklenen anlamlar onlardan beklentiler asılsız olabilir ... ama bu o ritüellere karşı düşmanca tutum almayı yada engellemeyi gerektirmez... insan olarak esas vazifemizin ne olduğu belli olduktan sonra diğer her şeye aynı açıdan bakıp değerlendirebiliriz... her dindeki her inançtaki yada inançsızlıktaki insanların ne ritüelleri ne de gelenek görenekleri ne de anlayışları değil onların bir insan olarak doğru dürüst iyiliksever ve kötülükleri engelleyici konumdaki tutumlarıdır... tanrının önemsediği yada bizim akıl yürütmemize göre adil olan bir tanrının önemseyeceği şeyler bunlar olmalıdır... Evet ritüller hiçbir beklenti içinde oladan yapılıyorsa, kendi ve etrafına zarar yerine fayda veriyorsa elbette düşündüğümüz adil bir tanrı bunlara kayıtsız kalmaz. Biz adil bir tanrı düşüncelerine nasıl ulaştık yaptıklarımız,yaşadıklarimizla. Bilmediğimiz bir tanrıyı bildiklerimiz tanıyoruz. Derler ya yaradan la yaratılan bir olurmu. Bu yüzden yaşadığımız,düşündüğümüz adalet sistemi uyuşmaya bilir tanrının cezası yada ödülünü ölçüm yaparsak yolumuz bize güzel gözükebilir! Her inanıcın ritülleri insanların arasını açmamalı tıpkı ülke,memleket,tanıdık,görüş ayrılığı gibi. Ne olduysa aynı gözle,akılla herkeze bakmalıyız adil olan budur. Bunlardan dayatma,ayrımcılık,zarar geriliyorsa buda adil olmayandir. Biz insanız kendimizi düşündüğüm gibi karşımızıda düşünmeliyiz. Eğer böyle yaparsak hayat böyle daha güzel olacak . Tarıyı da böyle düşünüyoruz hayatı güzel kılan budur. Link to post Sitelerde Paylaş
dr.Kemal 0 Nisan 3, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 3, 2014 gönderildi Denizler karaları istila eder, defalarca etmiştir, şu anda da etmektedir; hatta masal kitabınız kurandaki nuh tufanı bile aksini söyler. Yaprağı meyvesinden çok daha büyük ağçlar vardır. Callicarpa ailesinden ağaçlara bakmakta fayda var. Uzuv ve organlar belli ölçüde değildir. Genler belirler. "Ölçü"leri insandan insana değişir ve hatta nesilden nesile de değişmektedir. "Doktor" olan birisi en azından akromegali nedir bilmelidir. Google resim aramasında deformed bodies diye aramanızı da öneririm, allah'ınızın gözünden kaçanları görebilirsiniz. Ya da şu görsele de bakabilirsiniz. Bu adamın bir kolu, diğerinden büyük. Kendisi bu bozukluğu avantaja çevirmiş bir bilek güreşçisidir. Siz dünyadan habersizsiniz diye, dünya, kafanızda yarattığınız masallara uyacak sanmayınız. hatırlattığın iyi oldu normalin varyasyonu hastalıklar ve bozukluklar normalin ne olduğunu anlayıp yorumlamamız için varedilmiştir milyonda 1 görülen bazı hastalıklar veya Cenabı Hakkın bazı hikmetlere binaen verdiği tsunami gibi afetler genel kaideyi bozmaz bilakis o kaidenin kıymetini değerini gösterir çünkü karanlığın olmadığı mutlak ışık bilinemez anlaşılmaz ölçülemez içine karanlık girdiği oranda derecesi ve mahiyeti anlaşılabilir hastalıklar ve afetler herşeyin yeknesak otomatiğe bağlanmış olmadığını Cenabı Hakkın daima yaratma ve kontrol etme fiilini gerçekleştirdiğini de gösterir Link to post Sitelerde Paylaş
democrossian 0 Nisan 3, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 3, 2014 gönderildi Karanlık olmadan ışığın bilinemeyeceği çok saçma bir iddia. Karanlık olmasa bile gölgeden ışığın varlığı anlaşılır. Faraza bir kaç tane güneş olsa ve hiç bir zaman hepsi birden batmıyor olsalar, ışığı bilemeyecek miydik? Ne kadar tutarsız ve akıl dışı bir iddia. Hastalıklar ise hiç öyle milyonda bir filan değil. Hastalıkları cenabı hak huk filan azaltmadı. Modern tıp bilimi azalttı. Modern tıp doğadaki kusurları gidermek için tüm olanaklarını kullanıyor. Milyonlarca çocuk küçücük yaşta lösemi olup hayata veda ediyor. Hiç birini görmüyor ve caddeleri dolduran insanlara bakıp herkes sağlıklı zannediyorsunuz. Yok öyle bir şey. Hastanelerde biraz vakit geçirin, insanların ne çektiklerini anlarsınız. Caddeleri sadece sağlıklı insanlar dolduruyor. Yoksa herkes sağlıklı değil. Hasta insanların büyük çoğunluğu siz görmeden ölüp gidiyor. Ne kadar saçmaladığınızı bir durup düşünecek kadar bile dogmadan kurtulmayı başaramıyorsunuz müslümler. Bu illet sizi kemire kemire bitirecek. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi herhangi bir kötülüğü adil bir tanrı emreder mi... kötülük adaletle bağdaşmaz... adaletin kendisi iyiliktir... adaletsizlik kötülüktür... öyleyse adil bir tanrı kötülüğü emretmez... peki varsayalım bir kötülüğün tanrı tarafından emredildiği haberi bize geldi... yani açıkça bir kötü işin yapılmasını tanrı bize emretti... bizzat tanrı karşımıza çıkıp bunu yap dedi... bu durumda ne yapmalı nasıl düşünmeliyiz... olası üç ihtimal var... karşımızdaki tanrı değildir biz muhtemelen başka bir şeyi görüyoruz deyip o işi yapmaktan uzak durmalıyız... ikinci ihtimal bu karşımızdaki tanrıdır ve bizi deniyordur bakalım ben bile karşısına çıkıp kötülüğü emrettiğim halde yapacak mı diyordur diye düşünüp yine bu kötülükten uzak durmalıyız... üçüncü ihtimal bu karşımızdaki tanrıdır bizi imtihan filan etmiyordur bu kötülüğü yapmamızı istiyordur... öyleyse tanrı kötüdür... kötü bir tanrının dediğini yapmakla elinden kurtulmak mümkün olmaz öyleyse yine o işi yapmamak gerekir... adil bir tanrı ise o emrettiği halde onun emrine karşı gelerek işlemediğimiz kötülükten dolayı bize ceza vermez hatta ödüllendirir... Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Neden Tanri olsa adil olmasi gerekir ? Zalim, gaddar ve acimasiz olamaz mi ? Bir sey emredip sonra yaptin diye cezalandiramaz mi ? Bence tanri diye inanilan, inananlarin kendi beklentileri, belki kendi iyi ve kötu görduklerine göre dusunduklerine göre tasarlaniyor. Link to post Sitelerde Paylaş
BabyKnight 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Adalet kavramında esas "ölçü" dür adaletin simgesine baktığınızda da bunu görürsünüz gözü kapalı kadın bir elinde terazi bir elinde kılıç tutar terazi ölçüyü gösterir kapalı göz tarafsızlığı eldeki kılıç "haksızı cezanlandıracağını" simgeler kainatta adalet varmı? var aslında kainatta ölçü varmı? diye sormanız gerekir evet var en mükemmelinden bir ölçüdür İslamda düzen intizam itidal mizan kelimeleri bu ölçüden bahseder bu mizanlı intizamlı yaratma kainatat geçerli mutlak bir adaleti isbat eder çünkü Cenabı Hakkın yarattığı herşey belli bir ölçüye göre yaratılmıştır bu haddi aşamaz mesela denizler karaları istila edemez mesela bir ağacın yaprağı anormal büyük meyvesi minik olmaz elinizdeki vücudunuzdaki her uzuv ve organ belli bir ölçüdedir bu yaratma her canlıda da böyledir her yaratılan üzerinde bu tenasüb mizan intizam yani ölçülülük hakikati bağırarak derki kainatta adalet var yaratıcı hem Adili Mutlak hem Hakimi Mutlaktır Cenabı Hak Hak ismiyle hakedene hakettiğini verir Adili Kerimdir Adili Rahimdir hakeden kişi kafir de olsa hakkını veriyor mesela kafir tüm gücünü enerjisini dünyevi hayata sarfediyor Adili Hakim ona bu gayretinin karşılığını dünyada veriyor teknolojik gelişmelerde kafirin ileri gitmesi bundandır Cenabı Hakkın adaletinde tarafsızlığını gösteriyor ah kemalim ah Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Neden Tanri olsa adil olmasi gerekir ? Zalim, gaddar ve acimasiz olamaz mi ? Bir sey emredip sonra yaptin diye cezalandiramaz mi ? Bence tanri diye inanilan, inananlarin kendi beklentileri, belki kendi iyi ve kötu görduklerine göre dusunduklerine göre tasarlaniyor. tanrı adil olmak zorunda değildir tabi...böyle bir zorunluluğu ona kim yükleyebilir ki... burasını önce kabul ediyoruz... tanrının bizim tarafımızdan dikkate alınıp güvenilir olması için adil olması zorunludur... yani adil olmayan bir tanrıyı dikkate alsak ta almasak ta ona tapınsak ta inansak ta yok saysak ta değişen bir şey olmaz... ona güvenilmez... güvenebilmemiz için onun adil olması şartı var... Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi O zaman, sana göre tanriya tapinmak için onun senin istedigin gibi davranmasi gerek yani ? O halde, su sonuca variyorum, o senin beklentine uyarsa ancak ona taparsin. Yanlis mi anliyorum ? Iste bu, senin inandigin tanrinin aslinda beklentin dogrultusunda tasarlanmakta oldugu anlamina geliyor. Eger senin beklentine uymasa, tapmayacaktin ? Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi O zaman, sana göre tanriya tapinmak için onun senin istedigin gibi davranmasi gerek yani ? O halde, su sonuca variyorum, o senin beklentine uyarsa ancak ona taparsin. Yanlis mi anliyorum ? Iste bu, senin inandigin tanrinin aslinda beklentin dogrultusunda tasarlanmakta oldugu anlamina geliyor. Eger senin beklentine uymasa, tapmayacaktin ? evet eğer tanrı zalim bir tanrı ise ne ona taparım ne de dikkate alırım...zalim bir tanrıda benim ona tapmamı yada ona inanmamı önemsemek zorunda değildir... çok iyi biri de olsam ona ömrüm boyunca dualar da etsem kurbanlar sunsam da zalim bir tanrı bunların hepsini göz ardı edip ebedi cehenneminde bana işkence edip keyfine bakabilir... bunu durdurmak için hiç kimsenin elinden bir şey gelmez... yani zalim bir tanrının elinden kurtulmak için hiç bir tutumun garantisi yoktur... bu yüzden bırak zalim bir tanrıya tapınmayı onu dikkate almaya bile gerek yoktur... ama adil bir tanrı var ise durum değişir... adil bir tanrı insanların adil olmasına iyi yada kötü olmasına önem verir iyiliklere iyilikle karşılık verir ve kötülüklere de gereken karşılığı verir... en önemlisi güvenilirdir... Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Tamam. O halde, sana göre adil olan, bana göre adil olmayabilir ? Oysa, muhtemelen sen, Kuran'da emredilen her seyi adil olarak kabul edeceksin. Ama ben onu adil bulmayabilmekteyim ? O halde, dinince adil diye kabul edileni her halde önceden adil kabul etmeseydin, belki tanrini adil kabul etmeyecek ona tapmayacaktin ? Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Tamam. O halde, sana göre adil olan, bana göre adil olmayabilir ? Oysa, muhtemelen sen, Kuran'da emredilen her seyi adil olarak kabul edeceksin. Ama ben onu adil bulmayabilmekteyim ? O halde, dinince adil diye kabul edileni her halde önceden adil kabul etmeseydin, belki tanrini adil kabul etmeyecek ona tapmayacaktin ? değil kuran yada tevrat yada incil deki bir emir yada yorumu kabul etme...bizzat tanrının kendisiyle karşılaşma imkanımız olsa ve adil olmayan bir şeyi önerse yine reddetmemiz gerektiğini daha önce belirtmiştim... Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Mesela bir erkegin dört kadinla veya kitap ehlinden kadinlarla ve sinirsiz cariyelerle birlikte olmasini izin verip, kandina tek bir erkek izni vermek, veya kadinlara erkegin mirasinin yarisini uygun görmek gibi bir adaletsizlik gibi mi ? Link to post Sitelerde Paylaş
Levia 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi Böylece tanriya inanmamakta, kendi kriterlerinle, hakli oldugumu göstermis oldun. Iyi sabahlar. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 4, 2014 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 4, 2014 gönderildi adil bir tanrı insanların arasındaki miras paylaşımının nasıl olmasını bekler... insanların cinsel yaşamının nasıl olmasını bekler... bunlarla ilgilenir mi... ilgileniyorsa bu konularda adalet nasıl gözetilir... iyi ve adil bir insan miras ve cinsel konularda nasıl davranmalıdır... bu konular üzerinde düşünmeye ve tartışmaya devam .... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts