Jump to content

nihilizm felsefesi


Recommended Posts

HALÛK'UN AMENTÜSÜ

Bir yaratıcı güç var, yüce ve temiz,

Kutsal ve yüksek, ona vicdanla inandım.

Yeryüzü yurdum, insan soyu ulusum...

İnsan Ancak insan olur bunu anlamakla; inandım.

Seytan da biziz, cin de, ne seytan, ne melek var;

Dünya dönecek cennete insanla, inandım.

Yaradılısta evrimin başı yok; bu olgunlasmaya

Ben Tevrat ile, incil ile, Kur'an ile inandım.

İnsan oğulları birbirinin kardesi... Hayal bu!

Olsun, ben o hayale de bin canla inandım.

insan eti yenmez; bu avuntuya içimden

Bir an için atalarımı unutmakla inandım.

Kan siddeti, siddet kanı besler; bu düsmanlık

Kan ateşidir, hiç sönmeyecek kanla, inandım.

Elbet su mezar hayatını aydınlık bir kıyamet

izleyecektir, buna tam inançla inandım.

Boş inanç yerin dibine geçecek, yok olacak,

Aklın, o ulu büyücünün hüneriyle, inandım.

Karanlık sönecek, parlayacak hakkın ışığı

Birden, bir yanardağ patlayısıyla, inandım.

Kollar ve boyunlar çözülüp bağlanacak hep

Yumruklar, o şangırdayan zincirle, inandım.

Bir gün yapacak teknik su kara toprağı altın,

Her sey olacak bilim gücüyle... inandım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 53
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Nihilizm felsefesi hakkında çok fazla bilgim yok sadece kural tanımaz bir akım olarak tanıyorum var olan bütün değerleri yıkmak ahlak metafizik vb. yukarıda yazdığım şiir ışığında hiççilik felsefesini bana anlatırsanız sevinirim değerlerin hepsi yıkılırsa onlar yerine ortaya koyulacak yeni değerler konusunda da beni aydınlatırsanız sevinirim

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nihilizm felsefesi hakkında çok fazla bilgim yok sadece kural tanımaz bir akım olarak tanıyorum var olan bütün değerleri yıkmak ahlak metafizik vb. yukarıda yazdığım şiir ışığında hiççilik felsefesini bana anlatırsanız sevinirim değerlerin hepsi yıkılırsa onlar yerine ortaya koyulacak yeni değerler konusunda da beni aydınlatırsanız sevinirim

Hiç lik kişiye özeldir.Hiç olmak demek Arafta olmaktır.Ne Ateist kadar maddeye bağımlı,ne de bir İdealist kadar manaya bağlı kalmaktır.Kısacası dengede olabilirse kişi hiçliğini yaşıyordur....

Link to post
Sitelerde Paylaş

yukarıda yazdığım şiir ışığında hiççilik felsefesini bana anlatırsanız sevinirim

Uzaktan yakından hiçbir ilgisi alkası yok yazdığın şiirle nihilizm konusunun.Bu şeyin hangi ''ışığında'' nasıl açıklama yapılmasını bekliyorsun?

değerlerin hepsi yıkılırsa onlar yerine ortaya koyulacak yeni değerler konusunda da beni aydınlatırsanız sevinirim

YOk yeni değer filan. Nihilizm sadece yıkmaktır yapmak değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bir nihilizm var. hiç bir şeyin olmadığını düşünen.

bu tam bir saçmalıktır.

bir nihilizm var her şeyi yok etmeyi, işkenceyi acıyı vs. savunan..

nihilizm hayatla uyumlu bir felsefe değildir.

bu felsefeyi sadece savaş zamanları ya da seri katilcilik oynarken vs. kullanabilirsiniz.

gerçek hayatın en temel felsefesi pragmatizm dir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu felsefeyi sadece savaş zamanları ya da seri katilcilik oynarken vs. kullanabilirsiniz.

Yada ateist forumda ''inançsızcılık'' oynarken.

gerçek hayatın en temel felsefesi pragmatizm dir..

Gerçek hayatın temel felsefesi diye birşey olmaz.Gerçek ve felsefe birbirinden ayrıdır. Hayatında felsefesi yoktur.Felsefe insana özgüdür.

Ayrıca nihilizm bir felsefe sayılmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçek hayatın temel felsefesi diye birşey olmaz.Gerçek ve felsefe birbirinden ayrıdır. Hayatında felsefesi yoktur.Felsefe insana özgüdür.

Ayrıca nihilizm bir felsefe sayılmaz.

Şuna da takıldım..

Gerçek hayatın felsefesi olur.

Felsefe de diğer metalar gibi kullanılıp atılan bir şeydir.

Ayrıca nihilizm de bir felsefedir.

Ve hayatla da uyuşmaz.

Çünkü hayata karşıdır..

Bence tüm insanlığı öldürüp en sonunda da kendini öldüren kişi en gerçek nihilist olabilir.

Onun dışındakiler işin edebiyatını yaparlar.. Ya da tam olarak uygulayamazlar..

tarihinde nihilistik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzun bir açıklama yapmadan önce, belirtmek gereği duyuyorum ki; Nihilizm oldukça derinlikli bir felsefedir. Nihilizmi anlamak, kavramak güçtür, derin bir felsefi bilgi bile yeterli değildir, derin bir kavrayış gereklidir. Nihilizmi kavramanın çok okumakla alakası olsa bile, ne kadar okunursa okunsun, yüksek bir kavrayış olmadan anlaşılması mümkün değildir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, Nihilizm hiçbir değeri kabul etmez, o yüzden yıktığı değerlerin yerine yenisini koyma derdinde değildir, o toptan bütün değerlere karşıdır.

Şimdi serimlememize geçelim, ben elimden geldiğince açıklayıcı olmaya çalışacağım fakat Nihilizm söz konusu olduğunda okuyanın da yetilerinin önemine başta dikkat çekmiş bulunuyorum;

Burada ilkin yokluk kavramının açıklanması gerekmektedir. Yokluk kavramının özünde göreli olduğunu, bizi her zaman değillediği belli 'bir şeye' gönderdiğini belirtmeliyim. Bu nitelik Kant tarafından 'salt nihil(yok) privatium'a(özel)'yüklenmiştir. Yokluk, '+''ya karşıt olarak '-' ile gösterilir. Karşıt bakış açısından bu '-', '+' olabilirdi, bu nihil privatium'a karşıtlık içinde, her bakımdan yokluk olan nihil negativium(negatif)'u kurabilirdi. Zaten başta ben bunun örneği olarak kendini geçersiz kılan mantıksız çelişkiyi kullandım. Ama daha derinden düşünüldüğünde, saltık yokluk, gerçek bir nihil negativium düşünülemez bile. Bu türden her şey, daha yüksek bir noktadan göz önüne alındığında ya da daha geniş bir kavram altında toplandığında her zaman bir nihil privatium'dur. Her yokluk bu niteliği ile, sadece başka bir şeyle ilişkisinde vardır, bu ilişkiyi, dolayısıyla da bu başka bir şeyin varlığını önceden kabul eder. Mantıksal bir çelişki bile, olsa olsa göreli bir yokluktur. O, aklın bir düşüncesi değildir. Çünkü o sözcüklerin birleşimidir, düşüncenin yasalarını kanıtlamak için mantıkta gerekli olan düşünülemeyenin örneğidir. Dolayısıyla, bu amaçla böyle bir örnek bulmak istersek, anlamsıza, aradığımız pozitif diye sıkıca sarılacak, anlama negatif diye boş vereceğiz. Böylece her nihil negativium yani saltık yokluk, daha yüksek bir kavramın altına girerse olsa olsa nihil privatium ya da göreli yokluk olarak görülecektir. Üstelik o her zaman değillediği şey ile imlerini değiş tokuş edebilir böylece birincisi değilleme, kendisi sav olarak düşünülür.

Genelde pozitif olarak kabul edilen şey bizim varlık dediğimiz şey kesinlikle düşünülebilir dünyadır. Onun değillemesi de en genel anlamda yokluk kavramıyla dile getirilir. Ben, düşünülebilir dünyanın(tasarımın) istemenin nesneleşmesi, aynası, kopyası olduğunu ileri sürüyorum. Bizde bu isteme ile dünyayız, dünyanın bir yönü olarak bütün tasarımlar istemenin tasarımlarıdır. Tasarımın kalıbı uzam ile zamandır, dolayısıyla bu bakış açısından varlık olan her şey bir yerde ve bir zamanda olmalıdır. Öyleyse kavram -felsefenin materyali-, bundan ötürü de sözcük -kavramın imi- tasarıma aittir. İstemi yadsıma, ortadan kaldırma, değiştirme, aynı zamanda dünyanın, istemenin aynasının askıya alınması, ortadan kaldırılmasıdır. Biz istemeyi aynasında görmezsek onun nereye gittiğini boş yere sorarız. O zaman bir yerde bir zamanda olmadığı için yokluğa düşüp yitti diye yanıp yakılırız.

Bizim için karşıt bakış açısı, olanaklı olsaydı, imleri değiştirmek, bizim için varlık olanı 'yokluk' olarak, yokluk olanı da 'varlık' olarak göstermek olurdu. Ne ki, biz kendimiz yaşama isteği olduğumuz sürece bu ikincisini -'varlık olarak yokluğu - ancak olumsuz olarak bilip tanıyabilirir. Çünkü, Empedokles'in eski sözü 'Benzerler benzerleri bilir.' bizi bu noktada bütün bilgilerden yoksun bırakır. Tersine bütün bilgimizin, yani tasarım ya da istemenin gerçeklenmesi olarak dünyanın bilgisinin olanağı da bu söze dayanmaktadır. Çünkü dünya istemenin kendisini bilmesidir.

Bununla birlikte, felsefenin, olumsuz olarak, ancak istemenin değillenmesi diye dile getirebildiği şeyin, olumlu bilgisi şöyle ya da böyle ille elde edilmesi gerek diye üstelenecek olursa biz olsa olsa şu duruma gönderme yapabiliriz. Söz konusu durumu, istemenin tam değillemesine ulaşanların hepsi yaşamıştır. Bu durum 'kendinden geçme', aydınlanma, 'Tanrıyla birleşme' adlarıyla değişik biçimlerde adlandırılmıştır. Ne ki, bu, bilgi hak ettiği gibi dile getirilemez. Çünkü bu durumda özne-nesne kalıbı artık yoktur; üstelik de ancak kişinin kendi deneyimiyle erişilebilir, ikinci birine iletilemez.

Bununla birlikte ben, felsefenin bakış açısına bağlı kalarak, burada olumsuz bilgiyle yetinmeli, olumlu bilginin dış sınırlarına ulaşmaktan mutlu olmalıyım. İsteme olarak dünyanın iç doğasını tanımak, onun içindeki bütün görüngülerde yalnızca istemenin nesneleşmesini saptamak, bu nesneleşmeyi, belirsiz doğal güçlerin akılsız dürtüsünden insanın tam bilinçli eylemine dek tanımakla şu sonuçtan kaçamayız. Yadsıma aracılığıyla istemenin bırakılması bütün bu görüngüleri ortadan kaldırır. Nesneleşmenin bütün basamaklarındaki bu aşırı uğraşıp durma, amaçsız dur durak bilmeyen aşırı çaba ile zorlanma, basamaklanmada birbirini izleyen biçimlerin çeşitliliği, istemenin belirişlerinin tümü, son olarak aynı zamanda onların en son, temel kalıbı özne ile nesne -hepsi hepsi ortadan kaldırılır. İsteme yok; tasarım yok, dünya yok (burada belirtmek gerekir ki, ölümle ulaşılabilecek durumda aynen budur).

Önümüzde kesinlikle yalnızca yokluk kalır. Ama bizim yokluk içinde çözülüp dağılmaya direnen doğamız, salt yaşama isteğidir. İstemenin bizim dünyamız oluşu gibi kendimiz de bu istemeyiz. Bizim yok olmaktan böylesine korkmamız olsa olsa yaşamak istediğimizi söylememizin başka bir yoludur. Ama gözlerimizi bizim kendi acınası, uğraşla dolu durumumuzdan, dünyayı alt edenlerinkine çevirelim. Onlarda isteme, yetkin bir kendini bilmeye ulaşmış olarak her şeyde kendini bulur. O zaman da kendini gönüllüce yadsır. Onu canlandıran gövdeyle birlikte istemenin son izinin de yok olduğunu görmek için bekler yalnızca. O zaman durup dinlenmeden didinip zorlanmak yerine; durmadan dilekten korkuya, sevinçten üzüntüye geçmek yerine, hiç doğmayan ama hiç de ölmeyen, isteyen kişi için dünyanın düşünü kuran umut yerine 'her türlü anlayışı aşan' erinci görürüz. İşte o zaman usun toptan dinginliğini, derin durgunluğunu, sarsılmaz güveni, duruluğu göreceğiz. Bu ileti yalnızca, tam güvenilir biçimde yüzde yansıtılır(Raphael'in aziz tasvirleri bkz.) . Salt bilgi kalır istek yok olmuştur.

Gelgelelim biz, bu koşula derin, acı verici bir özlemle bakarız. Bu durumda karşıtlık, bizim acıklı durumumuzu tümden aydınlatır. Bir yanda sağatılmaz acının, sonsuz sefaletin, istemenin belirmesinin dünyanın özünde olduğunu saptadığımızda, öte yanda isteme ortadan kaldırıldığında, dünyanın bize yalnızca boş bir (HİÇLİK) bırakar dağılıp gittiğini görünce, bize avuntu veren biricik düşünce budur. Biz kutsal insanlarla buluşma olanağını pek az buluruz. Onlarla yazılı kayıtlar aracılığıyla, sahiciliği, ayar damgasıyla belirlenmiş sanat yapıtları aracılığıyla karşılaşırız. Öyleyse, yokluğun iç karartıcı izlenimi, bu yolla, açıkçası kutsal insanların yaşamını göz önüne alıp düşünerek dağıtmamız gerekir. Bu yokluk, onların en son arzusu olarak bütün erdemlerin, kutsallıkların ardında koskocaman görünür. Biz ise ondan çocukların karanlıktan korktuğu gibi korkarız. Hintlilerin söylencelerle, Brahma'da yeniden soğurma gibi boş deyişlerle yaptığı gibi, Budistlerin Nirvanaları aracılığıyla yaptığı gibi ondan saklanmak yerine onu gidermeliyiz. Her şeyden öte, daha çok şunun doğruluğunu onaylamalıyız; Henüz istemeyle dolu olanların tümü için istemenin toptan askıya alınmasından sonra geriye kalan, yokluktur ama tersine istemenin ters çevirildiği, kendini yadsıdığı kişide, bu bizim dünyamız, gerçek olarak, bütün güneşleri,galaksileriyle yokluktur. İşte tüm mesele, özünde budur.

Oldukça uzun oldu, isteyen okur, istemeyen okumaz fakat okuyanlar bir çok sorusuna cevap bulabilecektir. Daha açıklayıcı anlatmak isterdim fakat daha uzun olurdu, isteyen anlamadığı kısımları sorabilir, açıklaması mevcuttur :D .

Saygılarımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son olarak nihilizm ulaşılacak nihai, en son noktadır. Bireyselliği olmayan cansız her şey ve bireysellik bilinci taşıyan ve bu bilinci canıyla beraber kaybeden her varlık değer kavramından yoksundur. Dünya üzerinde yaşayan en büyük nihilistten daha büyük nihilisttir her ölü.

tarihinde A.Artaud tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şiirin nihilizmle bir ilgisi yok.

Bazı mutasavvıflar nihilizmi vahdeti vücut ile bağlantılandırmaya çalışırlar. Bu ise saçmalıktır. Nihilizmin hiç bir şey ile bağlantısı filan yoktur.

Artaud'un dediği gibi ölmeden önce, yaşarken nihilist olmak berbat bir durum. Hayatta her şey olabilirim bir gün belki ama, olmak isteyeceğim en son şey nihilisttir. Nihilist kişilerle tanıştım, istisnasız hepsi kaçık! Aklı başında olanını hiç görmedim. Nihilizmi tasavvuf ile bağlantılandıranlar ise tam komedi. Hele Budizm inancıyla bağdaştırıp Nirvana'yı hiçliğe ulaşmak olarak yorumlayanlar filan var ki evlere şenlik!

Bu insan türünün aklına gelmeyecek manyaklık yoktur. Ben bunu bilirim, bunu söylerim.

Akıl, insan türüne evrimin attığı en büyük kazıktır. Bu kazığı yiyen insan türü bir daha iflah olmamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şiirin nihilizmle bir ilgisi yok.

Bazı mutasavvıflar nihilizmi vahdeti vücut ile bağlantılandırmaya çalışırlar. Bu ise saçmalıktır. Nihilizmin hiç bir şey ile bağlantısı filan yoktur.

Artaud'un dediği gibi ölmeden önce, yaşarken nihilist olmak berbat bir durum. Hayatta her şey olabilirim bir gün belki ama, olmak isteyeceğim en son şey nihilisttir. Nihilist kişilerle tanıştım, istisnasız hepsi kaçık! Aklı başında olanını hiç görmedim. Nihilizmi tasavvuf ile bağlantılandıranlar ise tam komedi. Hele Budizm inancıyla bağdaştırıp Nirvana'yı hiçliğe ulaşmak olarak yorumlayanlar filan var ki evlere şenlik!

Bu insan türünün aklına gelmeyecek manyaklık yoktur. Ben bunu bilirim, bunu söylerim.

Akıl, insan türüne evrimin attığı en büyük kazıktır. Bu kazığı yiyen insan türü bir daha iflah olmamıştır.

Hiç lik, pek çok tevhidi İnancın ortak, temel noktası.Ne yaşarsanız yaşayın sonuçta Bir Hiç tiniz ve hiç olarak gittiniz bu Dünyadan gibilerinden.Aynı buraya yazılanlar gibi.Birçok şey yazıyorsunuz hayata da ama zamanla hepsi gidiyor,kayboluyor.Sizde ayrıldığınızda bu Dünyadan, belki sizi sevenler tarafından hatırlanacaksınız ama onlarda kaybolduktan sonra yine hiçlik kazanacak.Hiçlikte fazla zevk kalmaz,en güzeli varlığa yani sıfatlar Dünyasında Diri olmak ve yaşamak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Artaud'un dediği gibi ölmeden önce, yaşarken nihilist olmak berbat bir durum. Hayatta her şey olabilirim bir gün belki ama, olmak isteyeceğim en son şey nihilisttir. Nihilist kişilerle tanıştım, istisnasız hepsi kaçık! Aklı başında olanını hiç görmedim....

Bu insan türünün aklına gelmeyecek manyaklık yoktur. Ben bunu bilirim, bunu söylerim.

Akıl, insan türüne evrimin attığı en büyük kazıktır. Bu kazığı yiyen insan türü bir daha iflah olmamıştır.

bence tanıştığı konusunda sallıyor.

çünkü ben bile nihilist biriyle tanışmadım. belki 1 tanesi nihilist sayılabilir..

bu şahıs kendini akıllı başkalarını aptal sanıyor.

her ahmak böyle düşünür..

--------------

bence pol pot dünyada yaşamış en büyük nihilisttir.

en önemli sloganı da şudur:

"To keep you is no benefit. To destroy you is no loss."

Önemli olan işin felsefik yanı değildir.

İşin pratik yanıdır..

İstersen kütüphaneler dolusu kitap yaz.

1 tane uygulaman yoksa yazdığın değersizdir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önemli olan işin felsefik yanı değildir.

İşin pratik yanıdır..

İşin pratik yanı önemli değildir, düşünce yanı önemlidir. Her şeyin boş ve anlamsız olduğunun bilincine varan bir insanın eylemlerinin bütününün sonunda hiçlikle buluşacağının onun için bir sır olmayan bir insanın, eyleminin düşüncesiyle veya düşüncesinin eylemiyle bağdaşması gibi bir derdi olamaz. Onun için acı çekmek anlamsız olduğu gibi zevk duyumsamakta anlamsızdır ve buna rağmen acıda çekebilir, zevkte tadabilir. Unutulmamalı ki, Nihilist anlamda anlamsızlığında ve boşluğunda bir anlamı vardır. Gerçek Nihilist ayyaşta olabilir, içkiyi ağzına hiç vurmayadabilir ve ikisininde bir anlamı olmasına gerek yoktur. Nihilist insan sorumluluk duymaz, tutarlı olmanında onun için bir anlamı yoktur. Her gün zevk sefa içinde yaşamak Nihilizmle çelişmez.

O kadar açıklama yapıyoruz ama bir değeri yok işte, çünkü kütüphaneler dolusu kitapta okunsa anlaşılacak bir şey değil, yüksek bir kavrayış gereklidir.

Ayrıca tasavvuf bir bakıma nihilizmle ilintilidir, farklı olarak sadece bütün değerleri tanrıya indirger, nihilizm aksine hiçliğe indirger. Yunus Emre büyük bir nihilisttir demek yanlış olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca nihilizm de bir felsefedir.

Ve hayatla da uyuşmaz.

Çünkü hayata karşıdır..

Nihilizmi savunmak adına değil ama bir şeyin doğrulanabilmesi için hayatla uyuşmasının yada hayata doğrudan karşı olmasının hiç bir anlamı yoktur. Dünyadaki en büyük gerçek sayılan 'ÖLÜM'de hayata karşıdır. Hayata karşı olması ÖLÜM'Ü yanlışlamaya yeter sebep midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...