Jump to content

Ateizm bazı şeyleri isbatlamak zorunda değil mi?


Recommended Posts

Ateizm Bazı şeyleri isbatlamak zorunda değil mi?

Burada sabahtan akşama yazan çizen ama dişe dokunur deliller getiremeyen ateist arkadaşlara

hep İslama ve diğer dinlere karşı çıkıyorsunuz

Kuranı eleştirip hafife alıyorsunuz

ee o zaman Alternatif olarak elinizde ne var?

neye dayanarak inkar ediyorsunuz?

Bu tip sorulardan "iddiacı Müslümanlar Allahın varlığını isbat etmeli" diyerek sıyrılamazsınız

sizin de bir veya fazla iddianız var

hem yaratılışta hem insanda hem evrende

o zaman buyrun 2+2=4 katiyetinde burada isbat edin

tüm semavi dinlerin ortak iddiasını kesin bir biçimde yokedin edebiliyorsanız

(ancak fix konularınız Prygamber sav ın eşleri Hz Aişenin yaşı vb konular zaten nette doğruları var ve tarihi olarak sizin iddia ettiğiniz gibi değil)

Doğrusu elinizde kesin bir delil yok tartışmalı ve kabul görmeyen birkaç teori dışında onlarda zaten bir yaratıcı fikrini çürüten yok eden iddialar değiller

o zaman hayatınızı neye göre şekillendiriyorsunuz?

şüpheli teorilere göre mi?

ömrünüz böyle mi geçecek tükenecek?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 503
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Benim yaklaşımım şudur;

Eğer kusal kitaplar tanrının sözü olarak iddaa ediliyorsa,hiçbir yanlış olmamalı...

Diyelimki kuran 1000 şey söylüyor.999 u doğru olup biri yanlış çıkarsa benim için kutsallığı kalmamıştır.Tanrı sözü olamaz...

Belkide tanrıyı sizin düşündüğünüzden daha kudretli ve kusursuz olarak görüyoruz :)

Kaldıki kuranın içinde onlarca belki yüzlerce yanlış var...

Biraz önce başka konuda yazdım.Kuranda ay nurdandır yazıyor...Gelde inan :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsbat değil,ispat..

Büyük patlama sonrasında,kendiliğinden simetri kırılması sonucunda Evren'imiz oluşuyor..Eğer bu kendiliğinden simetri kırılması oluşmasaydı,ne Evren ne de Dünya var olamazdı..Yani,tamamen tesadüf(rastgele/spontane) eseri oluşan bir Evren var ortada..Hiç bir güce ihtiyacı olmayan bir Evren bu..Böyle bir Evren'de Tanrı(yaratıcı)var diyeni ciddiye alamayız..Çünkü irrasyonel şeylere inananları nasıl ciddiye alalım?!

Tanrı'ya inanan,cine de inanıyor,şeytana da,ruha da..Çorap söküğü gibi gidiyor bu..

Tanrı yoktur,Tanrı var olamaz,Tanrı'nın var olma ihtimali yoktur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizm Bazı şeyleri isbatlamak zorunda değil mi?

Burada sabahtan akşama yazan çizen ama dişe dokunur deliller getiremeyen ateist arkadaşlara

hep İslama ve diğer dinlere karşı çıkıyorsunuz

Kuranı eleştirip hafife alıyorsunuz

ee o zaman Alternatif olarak elinizde ne var?

neye dayanarak inkar ediyorsunuz?

Bu tip sorulardan "iddiacı Müslümanlar Allahın varlığını isbat etmeli" diyerek sıyrılamazsınız

sizin de bir veya fazla iddianız var

hem yaratılışta hem insanda hem evrende

o zaman buyrun 2+2=4 katiyetinde burada isbat edin

tüm semavi dinlerin ortak iddiasını kesin bir biçimde yokedin edebiliyorsanız

(ancak fix konularınız Prygamber sav ın eşleri Hz Aişenin yaşı vb konular zaten nette doğruları var ve tarihi olarak sizin iddia ettiğiniz gibi değil)

Doğrusu elinizde kesin bir delil yok tartışmalı ve kabul görmeyen birkaç teori dışında onlarda zaten bir yaratıcı fikrini çürüten yok eden iddialar değiller

o zaman hayatınızı neye göre şekillendiriyorsunuz?

şüpheli teorilere göre mi?

ömrünüz böyle mi geçecek tükenecek?

Allah'ın olmadığını ispatlayamayız. İlk canlının nasıl ortaya çıktığı muamma olsa da devamının evrim ile gerçekleştiği malum.

Benim en sevdiğim nokta ise aslında hiç bir şeyden haberi olmayan zır cahil vatandaşın beklentisinin "hadi her şeyi açıkla o halde" seviyesinde olması.

Bu özgüven nereden geliyor? çünkü kendisi tüm cevapları biliyor. Halbuki bırakın her şeyi açıklamayı, ışık saniyede ne kadar yol alır deseniz suratınıza bakar ancak sizden her şeyin açıklamasını bekliyor! Nede olsa 1400 yıl önce arapların yazdığı bir kitapta hepsi var. Arapların günümüzdeki hallerini düşününce 1400 yıl öncesini düşünmek istemiyorum ki olay orada bitmiyor ve bunlara bugün hala ölümüne inanılıyor. Bu sefer açık konuşacağım

Hiç bir şey bilmiyorsunuz kardeşim. Biz ise çok az şey biliyoruz. Hiçbir şey bilmeyerek "Allah yaptı" diyerek her şeyi bilir konuma geçmek, kendini biliyor sanmak gerçekten çok acınası bir durum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hiç bir şey bilmiyorsunuz kardeşim. Biz ise çok az şey biliyoruz. Hiçbir şey bilmeyerek "Allah yaptı" diyerek her şeyi bilir konuma geçmek, kendini biliyor sanmak gerçekten çok acınası bir durum.

Sorun cahil olmaları değil,kendilerini alim sanmaları..

Allah var deyip,Allah'ın yokluğunu bizim kanıtlamamızı bekliyorlar :huh:

Allah'ın veya başka bir Tanrı'nın yok olduğunu anlamak için,bir mitoloji sözlüğüne şöyle bir bakmak yeterlidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şakacı, alaycı, insanları sakat, hasta bırakarak, afetler göndererek onları sınava çekmekten hoşlanan bir tanrı pekala yanlışlarla dolu kitap da gönderebilir, anlamsız işler de yapabilir. 100 milyar galaksi yaratıp sonra da gelip ortadoğuda çölde yaşayan bir kabileden peygamber de çıkarabilir.

Kutsal denilen kitaplardaki hatalara bakıp tanrı yoktur da diyemeyiz.

Tanrının olmadığına nasıl karar veriyoruz?

Evrende olup bitenlerin bir tanrıya ihtiyaç duymadığını görerek.

Herşeyin kendiliğinden yürüdüğünü görerek.

Tanrı var diyen var olduğunu kanıtlamalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan çıkarcı varlıktır. Gen bencildir. İnsan çıkarcı olduğu için tanrıya inandı. Baktım tanrıdan yardım yok. tanrıyı bıraktım.

Bana faydası olmayan bir tanrıya inanmam. Bana faydası olacak şeytanla pazarlık yapmaya bile hazırım. Ama ne şeytan ne de tanrı var.

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün büyük dinlerde tanrı, dünya ve insanların yaratıcısı, ki aynı zamanda kainatın yaratıcısı, olarak düşünülmüştür. Ayrıca, tanrının uzay, zaman ve maddeden de önce var olduğu varsayılmaktadır. Teologlara göre, tanrı tam bir 'yokluk' içinde varlığını sürdürüp hüküm sürme yeteneğine sahiptir. Tarihimizin büyük düşünürleri, bu tanrı fikrine felsefi delillerle sürekli saldırmış ve eleştirmiştir. Buna rağmen, sorunlu fikir ve düşüncelerle desteklenerek hayat bulan bu tanrı anlayışı hala yaşamaktadır. Bu durum, bu yaratıcı-tanrı fikrinin, fizikçi mantığıyla irdelenmesi ve tartılmasına yol açmıştır.

Yaratıcı-tanrı fikrinin esas dayanağı ve aynı zamanda zayıf noktası, 'yokluk' kavramıdır. 'Yokluk' içinde tamamen hiçbir şeyin var olamamasının ispatı, yaratıcı-tanrı fikrinin sonunu getirecektir. Ve eğer ki, buna ek olarak, teologların 'yokluk' kavramının gerçekte var olmadığı, bu kavramın sadece bir düşünce, beynimizdeki spekülatif bir fikir olduğu gösterilirse, yaratıcı-tanrı fikrinin temel dayanağı yok olmuş, tanrı da sadece bizim beynimizin ürünü, beynimizdeki hayal-düş, beynimiz dışında var olmayan, gerçek olmayan bir fikir olarak ortaya çıkacaktır. Aşağıda getirilen deliller bu amacı desteklemektedir.

Tanrının, kainatı yaratmadan önce de var olduğu iddia edilmektedir. Bu da, onun tam bir 'yokluk' içinde var olduğu fikrini barındırır. Bu yokluk, zaman, madde ve uzayın kendisi tarafından yaratılmadan önce, tanrının bulunduğu 'süper-vakum' veya 'süper-boşluk' benzeri bir durum olarak tanımlanmaktadır. Halbuki 'yokluk', 'var olmamanın' bir eşanlamlısıdır.

Sonuçta, tanrının 'yokluk' içinde bulunduğunun iddia edilmesi, tanrının 'var olmamalık' içinde bulunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, daha hiçbir şey var olmadığı, yani ne uzay, ne zaman, ne de maddenin var olmadığı, kainatın var olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Ve bu 'yokluk' sadece durumu anlatır, yani bir şeyin var olmamasını durumunu anlatır ve bu da 'X' zamanında bir şeyin yaratılıp, var olabileceği vakum olduğu anlamına gelmez.

Vakum, uzay benzeridir, boş bir uzaydır; uzay benzeri olmayan vakum, uzayı da barındırmayan vakumdur, böyle bir vakum yoktur ve hiçbir zaman da var olmamıştır! Hiç kimse havası boşaltılmış bir kutunun içinden uzayı söküp alamaz. Böylelikle hiçbir şey yokken, yani 'yokluk' veya başka deyişle 'var olmamalık' varken, bir anda uzay, zaman ve maddeyi elde edemeyiz.

Buradan da kainatın yokluktan var olamayacağı sonucuna varmaktayız. Gerçekten de modern uzay-bilim bize kainatın kuantum-mekanik durumundan oluştuğunu söylemektedir. Başka deyişle kainat oluşmadan önce bir şeyler vardı. Kainat, böyle söylemek mümkünse, başlangıç evresinde embriyo halinde var olmuştur, daha sonraki uzaya dağılması da, bir patlama sonucu olmuştur, bir 'Büyük Patlama' sonucu (Big Bang)! Eklemek gerekirse, uzay bilimcilerin (fizikçilerin) son çalışmalarına göre, tek değil, sayısız ve biri-birinden bağımsız var olan kainatların var olduğu düşünülmektedir. Bu uzay bilimcilerin (fizikçilerin) sonucu, gerçekçi gözükmektedir; eğer bir kainat varsa, neden, başka bir yerlerde başka kainatlar olmasın ki? Ve tabii ki bu durumda, bu 'dünyalar dünyasında', teologların 'yokluğuna' ve bu 'yoklukta' var olan tanrıya hiç yer kalmamaktadır.

Varsayalım ki, böyle bir 'yokluk' ve bu 'yoklukta' bulunan Tanrı mevcuttur ve bu argümanın sonuçlarına bir göz atalım. Tanrı en azından form ve ölçülere sahip olmalıdır. Ayrıca kendisinin bu 'yokluktan' ayrılabilinmesi için, tanrının da bir tür madde-varlık olması gerekmektedir. Tanrı basit bir 'yokluk' olamaz. Ama form ve ölçü kavramları uzaya bağlıdır. Fakat uzayın var olmadığı yerde, yani 'yokluk' içinde, hiçbir şey form, ölçü ve madde-varlığa sahip olamaz. Yokluk içinde farklılaşma ve ayrılmaya gerek duyulmaz. Ayrıca yokluk içinde zaman akışı da mümkün değildir. Zaman akışı, sadece uzay var olduğunda ve bunun içinde maddenin hareket ettiğinde veya değişime uğradığında vardır. Yokluk içinde hareket edebilecek veya değişime uğrayabilecek hiçbir şey yoktur zaten.

Yokluk içinde saate de sahip olamayız. Sadece uzay içinde zamana sahip olunabilir ve sadece uzay içinde bir şey formuna, ölçülerine ve madde-varlığına sahip olabilir. Yokluk içinde her şey farklılaşma özelliklerini kaybeder, ki zaten tanrı da kendisini yokluktan ayırt edemez, uzay, zaman ve maddeyi var edebilmesi için bir 'X' zamanı tayin edemez, yokluk içinde yoğrulup gider, yoklukla tıpatıp aynılaşıp kendi varlığını kaybeder, çünkü yoklukta 'var olmamalık' mevcuttur. Aynı zamanda tanrının eğer ruhani, her ne anlama geliyorsa, tabiatı varsa, o tabiat için de bu durum geçerlidir. Kısacası eğer tanrı varsa, 'yoklukta' uzay ve zamanın var olması gerekmektedir.

Zaman, var olabilme şansına sadece uzayda sahiptir. Ama uzaydaki zaman, her zaman maddeyle beraber ortaya çıkmaktadır. Bu da, tanrının, ancak kendisinin var olmasını sağlayabilen kainatın var olması ihtimalinde var olabilmesi anlamına gelmektedir. Ama bu zaman da Tanrı, 'yaratıcı-tanrı' statüsünden çıkmakta, 'Büyük Patlama' sonucu, kainatla beraber var olmuş bir fani yaratık statüsüne inmektedir!

Ama yine de bir anlık varsayalım ki, tanrı kainatı yokluktan yaratmıştır. Mantıken bu kainatın 'yokluk' tarafından çevrelenmiş olması lazım ki, tanrımız bu 'yokluk' içinde bulunsun ve hüküm sürsün. Ama görmüş olduğumuz gibi, yokluk içinde hiçbir farklılaşma özelliğinin bulunması mevcut değildir. Yokluk içinde hiçbir şey kendisini bu 'yokluktan' ayırt ettiremez. Özellikle yokluk içinde hiçbir şey, strüktüre, forma veya ölçülere sahip olamadığından, kainat da, bütünüyle ele alırsak, bir obje olarak bu yokluk içinde kendini ayıt ettiremez, yokluk içinde yoğrulup gider, varlığını kaybeder, sonuç itibariyle yokluk içinde varlığını sürdüremez.

Kısacası

'Yokluk' yoktur ve 'yoklukta' ikamet eden Tanrı da yoktur. Bu fikirler, beynimizde sadece bir hayal ürünü olarak var olabilir, fakat beynimiz dışındaki gerçek dünyada bunlara yer yoktur.

Alıntı...

kaynak:http://www.atheism.ru/library/Bahr_1.phtml

tarihinde strong tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anahtar sözcük: alternatif.

Müslüman, illa ki yaratılış inancını destekleyecek birşeyler arıyor. Bulduğuna inandığı cevapların uydurma olduğunu söyleyenlere, doğal olarak: benim cevabıma alternatifin var mı? diye soruyor. Müslüman aslında ta en başından sorduğu ilk sorunun uydurma olduğunu farkedemediği için, bulduğu bütün cevapların uydurma olacağını da ve bunlara herhangi bir alternatif gerekmediğini de farkedemiyor. Varlığın bir sebebi, bir nedeni, bir sağlayıcısı bulunmuyor. Varlığına anlam yüklemeye çalıştığı, kendisinin sadece süreçlerin sonucu olarak var olduğunu bir türlü kabul edemediği için; sürekli uydurma senaryolarla, uydurma sorular ve cevaplarla çıkıyor. Bunca uydurma ihtiyacı içindekileri gören bir kavalcı da bunların başına geçip, çala çala, istediği gibi peşinden sürüklüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun cahil olmaları değil,kendilerini alim sanmaları..

Allah var deyip,Allah'ın yokluğunu bizim kanıtlamamızı bekliyorlar :huh:

Allah'ın veya başka bir Tanrı'nın yok olduğunu anlamak için,bir mitoloji sözlüğüne şöyle bir bakmak yeterlidir..

Allahın yokluğunu kanıtlamamızı bekledikleri gibi, bir allah yok ise tüm evreni bir çırpıda açıklamamızı bekliyorlar. Hadi açıkla dinliyorum ! modundalar.

Onu da bilgi almak için falan sormuyorlar ha... bir açık bulup allahı nereye sokuşturabilirim derdindeler. Kendi isimleri hariç neredeyse hiç bir şey bilmeyen bu insanlar sizden tüm evrenin ve hayatın nasıl oluştuğunu fizik kimya biyoloji ve bir sayfa yazı ile açıklamanızı bekleyecek kadar yüzsüzleşmişler. Adama sorarlar "sen ne biliyorsun da benden bunu bekliyorsun?"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateizm Bazı şeyleri isbatlamak zorunda değil mi?

Burada sabahtan akşama yazan çizen ama dişe dokunur deliller getiremeyen ateist arkadaşlara

hep İslama ve diğer dinlere karşı çıkıyorsunuz

Kuranı eleştirip hafife alıyorsunuz

ee o zaman Alternatif olarak elinizde ne var?

neye dayanarak inkar ediyorsunuz?

Bu tip sorulardan "iddiacı Müslümanlar Allahın varlığını isbat etmeli" diyerek sıyrılamazsınız

sizin de bir veya fazla iddianız var

hem yaratılışta hem insanda hem evrende

o zaman buyrun 2+2=4 katiyetinde burada isbat edin

tüm semavi dinlerin ortak iddiasını kesin bir biçimde yokedin edebiliyorsanız

(ancak fix konularınız Prygamber sav ın eşleri Hz Aişenin yaşı vb konular zaten nette doğruları var ve tarihi olarak sizin iddia ettiğiniz gibi değil)

Doğrusu elinizde kesin bir delil yok tartışmalı ve kabul görmeyen birkaç teori dışında onlarda zaten bir yaratıcı fikrini çürüten yok eden iddialar değiller

o zaman hayatınızı neye göre şekillendiriyorsunuz?

şüpheli teorilere göre mi?

ömrünüz böyle mi geçecek tükenecek?

Allah yok.

Ben kanıtlarım istersen.

Dışarı çık etrafına bir bak. Allah yok.

Hiçbir yerde allah yok.

Bizim kanıtımız çok basit.

Asıl siz Allah'ın varlığını nasıl kanıtlayacaksınız? Kitapta yazıyor deme darılırım... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim yaklaşımım şudur;

Eğer kusal kitaplar tanrının sözü olarak iddaa ediliyorsa,hiçbir yanlış olmamalı...

Diyelimki kuran 1000 şey söylüyor.999 u doğru olup biri yanlış çıkarsa benim için kutsallığı kalmamıştır.Tanrı sözü olamaz...

Belkide tanrıyı sizin düşündüğünüzden daha kudretli ve kusursuz olarak görüyoruz :)

Kaldıki kuranın içinde onlarca belki yüzlerce yanlış var...

Biraz önce başka konuda yazdım.Kuranda ay nurdandır yazıyor...Gelde inan :)

eğer sen kuranı anlamakta cahilsen bu kuranı bağlamaz

kısa aklın dar görüşün cahilliğin burada ölçü olamaz

1400 yıldır binlerle dahi imam bir okadar islama düşman kuranda çelişki görmemiş sen görmüşsün

aynı mevzu kişisel itirazlarınız bir noktada ittifak etmediği için inkarınıza destek olamıyor

halbuki imanda "Lailahe İllalah Muhemmedün Resulullah" cümlesindeki birlik ve bundan doğan kuvvet

asla ateizmde olmayacak

gelelim kamer(ay)deki nur mevzuuna

bu bir teşbihtir ayın kendi ışığının olmadığına Güneşin ona ışığını göndermesiyle nurlandığını

bildirir bu birçok mevzuyu aydınlatan bir teşbihtir

canlılardaki hayat Cenabı Hakkın hayy isminden gelir O nun hayat vermesi olmsaydı asla bu evrende

hayatlanmak olmayacaktı 1000den bir misali böyle

Link to post
Sitelerde Paylaş

İsbat değil,ispat..

Büyük patlama sonrasında,kendiliğinden simetri kırılması sonucunda Evren'imiz oluşuyor..Eğer bu kendiliğinden simetri kırılması oluşmasaydı,ne Evren ne de Dünya var olamazdı..Yani,tamamen tesadüf(rastgele/spontane) eseri oluşan bir Evren var ortada..Hiç bir güce ihtiyacı olmayan bir Evren bu..Böyle bir Evren'de Tanrı(yaratıcı)var diyeni ciddiye alamayız..Çünkü irrasyonel şeylere inananları nasıl ciddiye alalım?!

Tanrı'ya inanan,cine de inanıyor,şeytana da,ruha da..Çorap söküğü gibi gidiyor bu..

Tanrı yoktur,Tanrı var olamaz,Tanrı'nın var olma ihtimali yoktur..

iddia ettiklerin kesindeğil biliyorsun

ne bir kanun nede kesinliği isbatlanmış

şu halde hala bir şüphenin peşindesiniz

ayrıca hem dünyada hem kainatta hiçbir şey tesadüfi değil

her şeyde bir kast bir amaç bir yöntem bir bilimsel birikim hükmediyor

ben sadece gördüğüme inanırım diyen ortaçağ zihniyeti

mikroskop ve teleskopların icadından sonra çöktü gitti

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın olmadığını ispatlayamayız. İlk canlının nasıl ortaya çıktığı muamma olsa da devamının evrim ile gerçekleştiği malum.

Benim en sevdiğim nokta ise aslında hiç bir şeyden haberi olmayan zır cahil vatandaşın beklentisinin "hadi her şeyi açıkla o halde" seviyesinde olması.

Bu özgüven nereden geliyor? çünkü kendisi tüm cevapları biliyor. Halbuki bırakın her şeyi açıklamayı, ışık saniyede ne kadar yol alır deseniz suratınıza bakar ancak sizden her şeyin açıklamasını bekliyor! Nede olsa 1400 yıl önce arapların yazdığı bir kitapta hepsi var. Arapların günümüzdeki hallerini düşününce 1400 yıl öncesini düşünmek istemiyorum ki olay orada bitmiyor ve bunlara bugün hala ölümüne inanılıyor. Bu sefer açık konuşacağım

Hiç bir şey bilmiyorsunuz kardeşim. Biz ise çok az şey biliyoruz. Hiçbir şey bilmeyerek "Allah yaptı" diyerek her şeyi bilir konuma geçmek, kendini biliyor sanmak gerçekten çok acınası bir durum.

bence

acınası durum bilmediğine iman etmek

acınası durum hayatını bir şüpheye bina etmek

acınası durum bu evrende yapayalnız olduğunu düşünmek öldüğünde yok olacağını hiç olacağını düşünüp

sevdiğin herkesten ve herşeyden ebediyen ayrılacağına inanmak

böyle acınası bir durumdaki insan ışığın hızını bilse quantum fiziğini ezberlese

dünyanın en meşhuru en zekisi en zengini dahi olsa

hangi derdine derman olabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şakacı, alaycı, insanları sakat, hasta bırakarak, afetler göndererek onları sınava çekmekten hoşlanan bir tanrı pekala yanlışlarla dolu kitap da gönderebilir, anlamsız işler de yapabilir. 100 milyar galaksi yaratıp sonra da gelip ortadoğuda çölde yaşayan bir kabileden peygamber de çıkarabilir.

Kutsal denilen kitaplardaki hatalara bakıp tanrı yoktur da diyemeyiz.

Tanrının olmadığına nasıl karar veriyoruz?

Evrende olup bitenlerin bir tanrıya ihtiyaç duymadığını görerek.

Herşeyin kendiliğinden yürüdüğünü görerek.

Tanrı var diyen var olduğunu kanıtlamalı.

konu başlığı tanrı varlığını isbat etme başlığı değil

ikincisi hiçbirşey kendi kendine olmuyor

biraz fizik biyoloji kimya okumuş bilir ki mükemmel dinamik sistemde

binlerce farklı ihtimalden her defasında sonuca gidecek

planlanmış önceden hesaplanmış sistemlerin birbiriyle mükemmel uyumla işlemesi var

milyonlarca cilt bilimsel kitaplar hep bunlardan bahsediyor

ateistliğinizin temelini merak ediyorum ve soruyorum

bana ihtimallerden daha kesin bir şey göstermenizi bekliyorum dolayısıyla

yani isbat size ait

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan çıkarcı varlıktır. Gen bencildir. İnsan çıkarcı olduğu için tanrıya inandı. Baktım tanrıdan yardım yok. tanrıyı bıraktım.

Bana faydası olmayan bir tanrıya inanmam. Bana faydası olacak şeytanla pazarlık yapmaya bile hazırım. Ama ne şeytan ne de tanrı var.

tekrar okudum da cevaba lüzum görmedim kusura bakma

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün büyük dinlerde tanrı, dünya ve insanların yaratıcısı, ki aynı zamanda kainatın yaratıcısı, olarak düşünülmüştür. Ayrıca, tanrının uzay, zaman ve maddeden de önce var olduğu varsayılmaktadır. Teologlara göre, tanrı tam bir 'yokluk' içinde varlığını sürdürüp hüküm sürme yeteneğine sahiptir. Tarihimizin büyük düşünürleri, bu tanrı fikrine felsefi delillerle sürekli saldırmış ve eleştirmiştir. Buna rağmen, sorunlu fikir ve düşüncelerle desteklenerek hayat bulan bu tanrı anlayışı hala yaşamaktadır. Bu durum, bu yaratıcı-tanrı fikrinin, fizikçi mantığıyla irdelenmesi ve tartılmasına yol açmıştır.

Yaratıcı-tanrı fikrinin esas dayanağı ve aynı zamanda zayıf noktası, 'yokluk' kavramıdır. 'Yokluk' içinde tamamen hiçbir şeyin var olamamasının ispatı, yaratıcı-tanrı fikrinin sonunu getirecektir. Ve eğer ki, buna ek olarak, teologların 'yokluk' kavramının gerçekte var olmadığı, bu kavramın sadece bir düşünce, beynimizdeki spekülatif bir fikir olduğu gösterilirse, yaratıcı-tanrı fikrinin temel dayanağı yok olmuş, tanrı da sadece bizim beynimizin ürünü, beynimizdeki hayal-düş, beynimiz dışında var olmayan, gerçek olmayan bir fikir olarak ortaya çıkacaktır. Aşağıda getirilen deliller bu amacı desteklemektedir.

Tanrının, kainatı yaratmadan önce de var olduğu iddia edilmektedir. Bu da, onun tam bir 'yokluk' içinde var olduğu fikrini barındırır. Bu yokluk, zaman, madde ve uzayın kendisi tarafından yaratılmadan önce, tanrının bulunduğu 'süper-vakum' veya 'süper-boşluk' benzeri bir durum olarak tanımlanmaktadır. Halbuki 'yokluk', 'var olmamanın' bir eşanlamlısıdır.

Sonuçta, tanrının 'yokluk' içinde bulunduğunun iddia edilmesi, tanrının 'var olmamalık' içinde bulunduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, daha hiçbir şey var olmadığı, yani ne uzay, ne zaman, ne de maddenin var olmadığı, kainatın var olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Ve bu 'yokluk' sadece durumu anlatır, yani bir şeyin var olmamasını durumunu anlatır ve bu da 'X' zamanında bir şeyin yaratılıp, var olabileceği vakum olduğu anlamına gelmez.

Vakum, uzay benzeridir, boş bir uzaydır; uzay benzeri olmayan vakum, uzayı da barındırmayan vakumdur, böyle bir vakum yoktur ve hiçbir zaman da var olmamıştır! Hiç kimse havası boşaltılmış bir kutunun içinden uzayı söküp alamaz. Böylelikle hiçbir şey yokken, yani 'yokluk' veya başka deyişle 'var olmamalık' varken, bir anda uzay, zaman ve maddeyi elde edemeyiz.

Buradan da kainatın yokluktan var olamayacağı sonucuna varmaktayız. Gerçekten de modern uzay-bilim bize kainatın kuantum-mekanik durumundan oluştuğunu söylemektedir. Başka deyişle kainat oluşmadan önce bir şeyler vardı. Kainat, böyle söylemek mümkünse, başlangıç evresinde embriyo halinde var olmuştur, daha sonraki uzaya dağılması da, bir patlama sonucu olmuştur, bir 'Büyük Patlama' sonucu (Big Bang)! Eklemek gerekirse, uzay bilimcilerin (fizikçilerin) son çalışmalarına göre, tek değil, sayısız ve biri-birinden bağımsız var olan kainatların var olduğu düşünülmektedir. Bu uzay bilimcilerin (fizikçilerin) sonucu, gerçekçi gözükmektedir; eğer bir kainat varsa, neden, başka bir yerlerde başka kainatlar olmasın ki? Ve tabii ki bu durumda, bu 'dünyalar dünyasında', teologların 'yokluğuna' ve bu 'yoklukta' var olan tanrıya hiç yer kalmamaktadır.

Varsayalım ki, böyle bir 'yokluk' ve bu 'yoklukta' bulunan Tanrı mevcuttur ve bu argümanın sonuçlarına bir göz atalım. Tanrı en azından form ve ölçülere sahip olmalıdır. Ayrıca kendisinin bu 'yokluktan' ayrılabilinmesi için, tanrının da bir tür madde-varlık olması gerekmektedir. Tanrı basit bir 'yokluk' olamaz. Ama form ve ölçü kavramları uzaya bağlıdır. Fakat uzayın var olmadığı yerde, yani 'yokluk' içinde, hiçbir şey form, ölçü ve madde-varlığa sahip olamaz. Yokluk içinde farklılaşma ve ayrılmaya gerek duyulmaz. Ayrıca yokluk içinde zaman akışı da mümkün değildir. Zaman akışı, sadece uzay var olduğunda ve bunun içinde maddenin hareket ettiğinde veya değişime uğradığında vardır. Yokluk içinde hareket edebilecek veya değişime uğrayabilecek hiçbir şey yoktur zaten.

Yokluk içinde saate de sahip olamayız. Sadece uzay içinde zamana sahip olunabilir ve sadece uzay içinde bir şey formuna, ölçülerine ve madde-varlığına sahip olabilir. Yokluk içinde her şey farklılaşma özelliklerini kaybeder, ki zaten tanrı da kendisini yokluktan ayırt edemez, uzay, zaman ve maddeyi var edebilmesi için bir 'X' zamanı tayin edemez, yokluk içinde yoğrulup gider, yoklukla tıpatıp aynılaşıp kendi varlığını kaybeder, çünkü yoklukta 'var olmamalık' mevcuttur. Aynı zamanda tanrının eğer ruhani, her ne anlama geliyorsa, tabiatı varsa, o tabiat için de bu durum geçerlidir. Kısacası eğer tanrı varsa, 'yoklukta' uzay ve zamanın var olması gerekmektedir.

Zaman, var olabilme şansına sadece uzayda sahiptir. Ama uzaydaki zaman, her zaman maddeyle beraber ortaya çıkmaktadır. Bu da, tanrının, ancak kendisinin var olmasını sağlayabilen kainatın var olması ihtimalinde var olabilmesi anlamına gelmektedir. Ama bu zaman da Tanrı, 'yaratıcı-tanrı' statüsünden çıkmakta, 'Büyük Patlama' sonucu, kainatla beraber var olmuş bir fani yaratık statüsüne inmektedir!

Ama yine de bir anlık varsayalım ki, tanrı kainatı yokluktan yaratmıştır. Mantıken bu kainatın 'yokluk' tarafından çevrelenmiş olması lazım ki, tanrımız bu 'yokluk' içinde bulunsun ve hüküm sürsün. Ama görmüş olduğumuz gibi, yokluk içinde hiçbir farklılaşma özelliğinin bulunması mevcut değildir. Yokluk içinde hiçbir şey kendisini bu 'yokluktan' ayırt ettiremez. Özellikle yokluk içinde hiçbir şey, strüktüre, forma veya ölçülere sahip olamadığından, kainat da, bütünüyle ele alırsak, bir obje olarak bu yokluk içinde kendini ayıt ettiremez, yokluk içinde yoğrulup gider, varlığını kaybeder, sonuç itibariyle yokluk içinde varlığını sürdüremez.

Kısacası

'Yokluk' yoktur ve 'yoklukta' ikamet eden Tanrı da yoktur. Bu fikirler, beynimizde sadece bir hayal ürünü olarak var olabilir, fakat beynimiz dışındaki gerçek dünyada bunlara yer yoktur.

Alıntı...

kaynak:http://www.atheism.ru/library/Bahr_1.phtml

copy past yerine kendi fikirlerinizi merak ediyorum

zaten alıntıladığınız yerde kesinlik ifade eden bir bulgu yok

düşünülmektedir gerçekci gözükmektedir vb spekulasyonlar Allahın veya tek bir yaratıcının

olmadığını kesin kes isbatlayan bir bilgi içermiyor

Ayrıca evren maddeyle dolu ve kendisi de maddeden mürekkep

ancak Kuranın bildirdiği Allah cc maddeyle veya yerle veya zamanla mukayyet değil

yani kayıt altına alınamaz

fizik herşeyi gözle gördüğü madde cinsinden değerlendirir

1400 yıl önce bedevi araplar sizin iddialarınızı tahmin ederekmi haşa oturup kuranı yazmışlar!

çünkü her iddianız kuran tarafından çürütülüyor tersidir deniyor

elbette Kuranı Kerim bir bilim kitabı değil

netice masayı yapan masa cinsinden değil

masadan önce ve hiç alakası olmayan bir varlıktır

kainatı yaratıp yapan da lkainat cinsinden değil

kainattan öncedir (big bang söylüyor)

kainat cinsinden değildir madde değildir e ozaman

Cenabı Hak Arş ve kürs olarak evrenin dışında ama faaliyet ve esmasının tecelliyatı açısından

kainat içindedir herşeyi bilir görür yapar kontrol eder ve daha nicesi

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...