Jump to content

A�RAF 143


Recommended Posts

A’RAF 143. Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr’a) gelip de Rabbi onunla konuşunca "Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!" dedi. (Rabbi): "Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!" buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.

Yukarıda Musa allah ile konuşuyor ama allah ile konuştuğu halde hala inanmıyor ve birde görmek istiyorum diyor.

Allah "beni görmeye dayanamazsın" diyor sebep olarak da buna dayanamayacağını çünkü dağların bile onu görünce parçalandığını söylüyor.

Bu allahın herşeye gücü yettiğini düşünecek olursak bu ayetten ne anlıyoruz?

1: Musa bir peygamber Allah ile konuştuğu halde(ayetin sonundan anladığımıza göre) inanmak için birde görmek istiyor, ama bizlerden bırakın allahı peygamberi bile görmeden inanmamız isteniyor.

2: Allah onun kendisini asla göremeyeceğini çünki görürse dağ gibi patlayacağını söylüyor. Bu allahın herşeye gücü yetmiyormu, hem kendisini gösterip hemde musaya birşeyin olmamasını sağlayamazmı

3: musa inananların İLKİ nasıl olabilir..??? musa allaha ilk inananmıdır ? :D

Koskoca allah bir şeyin olamaması için "şundan dolayı bu olamaz" diyebilirmi, yoksa bunlar masalmı?

http://www.turandurs...ead.php?t=24547

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 141
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Islamiyet insanin cocukken inanabilecegi bir dindir veya masal diyelim...

Zira islamda cocukken insanlarin beynine yerlesen veya empoze edilen zehirdir.

Simdi biri gelip ben 50 den sonra müslüman oldum diyebilir .

Yanliz bu istisnalar kaideyi bozmaz...

Bu nedenle bu asmis oldugun ayetleri ve benzetmeleri korkmadan sorgulayabilecek bir beyin yok.

Cünkü 50 sine kadar korkutulmus bir kisilige sen simdi korkma bak sacmalik diyorsun.

Bu bir dagin degisme ihtimallinin bu kisilik karsisinda daha cok degisme ihtimallidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yukarıda Musa allah ile konuşuyor ama allah ile konuştuğu halde hala inanmıyor ve birde görmek istiyorum diyor.

Bunlardan önce İbrahim peygamberde Allaha inancı konusunda şüpheleri olduğunu söyleyip Allahtan gözleri ile görebileceği bir mucize istiyor...İşin en can alıcı kısmı Allah onu suçlamayıp istediğini yapıyor..İbrahim ondan sonra Allaha tam olarak iman ediyor...Ayet aşağıda..

Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ANCAK KALBİMİN TAM OLARAK TATMİN OLMASI İÇİN..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.Bakara 260

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski ahite göre de Musa kendi bakmak istemedi.

İbrahim ve Musa allah konusunda şüphelerini gidermek istediler ama Muhammedin böyle bir isteği olmadı.

Peygamberler içerisinde hiç şüphe duymayan, yılmayan tek kişi Muhammeddir. Ben bunu nasıl yaparım bile dememiştir.

Mısır'dan Çıkış 3:6

Ben babanın Tanrısı, İbrahim`in Tanrısı, İshak`ın Tanrısı ve Yakup`un Tanrısı`yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı`ya bakmaya korkuyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranin icindeki masallar tevrattan incilden ve kulaktan devsirme oldugundan cahil bedevi yazarken eline yüzüne bulastirip komik ve eglencelik hale döndürmüstür. Susuz bir cölde tarimin, hayvanciligin, agacin, ormanin, cicegin börtü böcegin olmadigi yerde akli uckurundan baska bir yerde olmayan cahil sapiklardan ne beklenirse onlarda hepsinin kuranin icinde doldurmuslar.

Uydurduklari allah putu hakkinda yazilanlarin hepsi komedidir onun icin ne kadar cahil olduklarina buradan pay bicilebilir.Sapik uydurdugu putu kafasi kiyakken yalvar yakar baska puta dua ettirip yalvartmis.

Acaba kafasi kiyak degilmiydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah dağa kendini gösterdiğinde dağ neden parçalanıyor?

- Allah çok güzeldir, bakmak yürek ister, gördüğün karşısında paramparça olursun.

- Allah aşırı sıcaktır ama bu durumda dağ parçalanmaz erirdi. Bu sırada musa da yanar, kül olurdu.

- Allah zararlı bir dalga boyunda ışıma olsa (gama, x-ışını gibi) radyoaktif ışıma nedeniyle musa ve ailesi mutasyona uğrardı.

Burdan allahın gözle bakılamayacak kadar güzel olduğunu çıkarabiliriz. Nitekim kıyamet günü baldırını gösterdiğinde milletin ayakları tutmaz olup yürüyemeyecekler.

Kafası kıyaklar tarafından yazılmış bir Masal.

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlardan önce İbrahim peygamberde Allaha inancı konusunda şüpheleri olduğunu söyleyip Allahtan gözleri ile görebileceği bir mucize istiyor...İşin en can alıcı kısmı Allah onu suçlamayıp istediğini yapıyor..İbrahim ondan sonra Allaha tam olarak iman ediyor...Ayet aşağıda..

Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ANCAK KALBİMİN TAM OLARAK TATMİN OLMASI İÇİN..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.Bakara 260

:D yani..değil mi ?..

bize de göstersin delil allah....biz neden inanalım ki durduk yere ?....bizim de kalbimiz yatışsın ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlardan önce İbrahim peygamberde Allaha inancı konusunda şüpheleri olduğunu söyleyip Allahtan gözleri ile görebileceği bir mucize istiyor...İşin en can alıcı kısmı Allah onu suçlamayıp istediğini yapıyor..İbrahim ondan sonra Allaha tam olarak iman ediyor...Ayet aşağıda..

Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ANCAK KALBİMİN TAM OLARAK TATMİN OLMASI İÇİN..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.Bakara 260

Çok basit ifadeleri dahi anlamakta zorlanıyorsunuz.. Ne olacak sizlerin bu hali bilmiyorum :)

İbrahim'in sorusu işin teknik kısmına ilişkin merakını kapsıyor, imani bir mesele değil..

Ayetin girişinde zaten inandığını peşinen deklare ettikten sonra merakına biaen "Ya Rabbi biliyorum sen ölüleri diriltirsin ama bunu nasıl yaptığını öğrenmek istiyorum" gibisinden bir soru.. Yani -haşa- Allah'ı sınamak gibi bir derdi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İbrahim'in sorusu işin teknik kısmına ilişkin merakını kapsıyor, imani bir mesele değil..

Yaw siz ayetleri okurken kafanız nerde ...bırak şimdi bana maval okumayı....Ayet alabildiğince açık.....Allah diyor ki...bana inanmıyormusun...İbrahimde İnandım diyor...lakin ortada ciddi bir sorun var...Kalbi mutmain değil....okumuyormusun...kalbinin tatmin olmaması demek ..ortada bir şek durumu var....yani resmen şüpheleri var...siz hepiniz dansözlüğe ne meraklısınız öyle...

olay sizin dediğiniz gibi olması için ayette kalbim tatmin olması için demez....direk diriltme olayını merak ettiğini söyler ve bana gösterirmisin diye sorardı...

Allah Allah.....İbrahim Allahın diriltme olayında kalben tatmin olmadığını söylüyor..siz bu olayın İMANİ olmadığını söylüyorsunuz...yok siz iman işini kalben değilde götten olarak değerlendiriyorsanız bişey diyemem...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaw siz ayetleri okurken kafanız nerde ...bırak şimdi bana maval okumayı....Ayet alabildiğince açık.....Allah diyor ki...bana inanmıyormusun...İbrahimde İnandım diyor...lakin ortada ciddi bir sorun var...Kalbi mutmain değil....okumuyormusun...kalbinin tatmin olmaması demek ..ortada bir şek durumu var....yani resmen şüpheleri var...siz hepiniz dansözlüğe ne meraklısınız öyle...

olay sizin dediğiniz gibi olması için ayette kalbim tatmin olması için demez....direk diriltme olayını merak ettiğini söyler ve bana gösterirmisin diye sorardı...

Güzel arkadaşım, İbrahim'in kalbinin yani zihninin mutmain olmaması yeniden dirilişe olan inancının zafiyetinden değil, olayın teknik yönüne tam anlamıyla vakıf olamamanın getirdiği soru işaretler.. Yani mevzuyu tüm yönleriyle öğrenmek istiyor, lakin buna sahip olduğu ilmi yetmeyeceği için Allah İbrahim'in merakını gidermek için mini bir deney ortamı sunuyor kendisine.

Matematik dersinde öğretmenine soru soran bir öğrenciyi düşün.. Öğrenci, herhangi bir sorunun çözümüne ilişkin ispat yapılmasını istiyorsa bu durum o sorunun çözüm şekline duyduğu kuşkuyu göstermez, öğrencinin istediği tek şey çözümü tüm yönleriyle kavramaktır. Bu örnek ile umarım ki mevzuyu daha iyi kavrayabilmişsindir.

.

tarihinde YalnizcaKuran tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel arkadaşım, İbrahim'in kalbinin yani zihninin mutmain olmaması yeniden dirilişe olan inancının zafiyetinden değil, olayın teknik yönüne tam anlamıyla vakıf olamamanın getirdiği soru işaretler.. Yani mevzuyu tüm yönleriyle öğrenmek istiyor, lakin buna sahip olduğu ilmi yetmeyeceği için Allah İbrahim'in merakını gidermek için mini bir deney ortamı sunuyor kendisine.

Matematik dersinde öğretmenine soru soran bir öğrenciyi düşün.. Öğrenci, herhangi bir sorunun çözümüne ilişkin ispat yapılmasını istiyorsa bu durum o sorunun çözüm şekline duyduğu kuşkuyu göstermez, öğrencinin istediği tek şey çözümü tüm yönleriyle kavramaktır. Bu örnek ile umarım ki mevzuyu daha iyi kavrayabilmişsindir.

.

Olayın teknik yönü nedir? Bir ölüyü mucize ile diriltmenin teknik yönü nedir? Ol deyince oldurmanın teknik yönü nedir? Nasıl bir teknik vardır? Teknik (technics) bir olayın, işlemin gerçekleşmesi konusundaki çalışma, bilgi, teori veya detaylardır. Allah kendisi bile neyi nasıl oldurduğu hakkında en ufak bir bilgiye sahip değildir. Ol der ve oldurur.

Parçalanıp , kendisinden çok uzaklara yerleştirilen kuşların nasıl diriltildiğini ne şekilde inceleyebilir? Sadece, eğer mümkünsa, kendisinedoğru gelen kuşlar görecektir. Bunların nasıl dirildiği, ne şekilde yeniden birleştiği ve hatta bu kuşların kendi öldürdüğü kuşlar bile olup olmadığını nasıl anlayacaktır? Nasıl bir teknikten bahsediyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel arkadaşım, İbrahim'in kalbinin yani zihninin mutmain olmaması yeniden dirilişe olan inancının zafiyetinden değil, olayın teknik yönüne tam anlamıyla vakıf olamamanın getirdiği soru işaretler.. Yani mevzuyu tüm yönleriyle öğrenmek istiyor, lakin buna sahip olduğu ilmi yetmeyeceği için Allah İbrahim'in merakını gidermek için mini bir deney ortamı sunuyor kendisine.

Matematik dersinde öğretmenine soru soran bir öğrenciyi düşün.. Öğrenci, herhangi bir sorunun çözümüne ilişkin ispat yapılmasını istiyorsa bu durum o sorunun çözüm şekline duyduğu kuşkuyu göstermez, öğrencinin istediği tek şey çözümü tüm yönleriyle kavramaktır. Bu örnek ile umarım ki mevzuyu daha iyi kavrayabilmişsindir.

.

öğrenci İSPAT istiyorsa...bu öğrencinin KUŞKUSNU gösterir elbette....yoksa neden ispat istesin be adam...

ibrahimin isteği de kuşku duyması nedeni iledir....İSPAT istiyor adam allahtan.....

göster nasıl diriliomuş ölüler diyor....

bana ölülerin nasıl dirildiğini - dirileceğini ÖĞRET mi diyor kardeşim ?....madem öyle ---"allahım bana ölülerin nasıl dirilttiğini - dirileceğini ÖĞRET derdi...."

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olayın teknik yönü nedir? Bir ölüyü mucize ile diriltmenin teknik yönü nedir? Ol deyince oldurmanın teknik yönü nedir? Nasıl bir teknik vardır? Teknik (technics) bir olayın, işlemin gerçekleşmesi konusundaki çalışma, bilgi, teori veya detaylardır. Allah kendisi bile neyi nasıl oldurduğu hakkında en ufak bir bilgiye sahip değildir. Ol der ve oldurur.

Parçalanıp , kendisinden çok uzaklara yerleştirilen kuşların nasıl diriltildiğini ne şekilde inceleyebilir? Sadece, eğer mümkünsa, kendisinedoğru gelen kuşlar görecektir. Bunların nasıl dirildiği, ne şekilde yeniden birleştiği ve hatta bu kuşların kendi öldürdüğü kuşlar bile olup olmadığını nasıl anlayacaktır? Nasıl bir teknikten bahsediyorsunuz?

Allah birşeye "ol" der ise o iş "oluşa dair bir sürece" doğru yol alır.. Yani parmakları şıklatma ile aniden şapkadan tavşan çıkmaz. İbrahim perde arkasını kavramaya ilminin yetmeyeceği bir soru sormuş ve yaratıcı da İbrahim'e bir tür mucize göstermiş.. Bu kıssada yer alan cümleleri okuduktan sonra İbrahim'in "Allah'ı sınamaya kalkıştığı" sonucu nasıl çıkar anlamış değilim..

Ayrıca

Allah birşeyi yaratacak, yarattığı şeyin içinde yaşadığı tabiat yasalarının yaratacak ve o yasalardan bihaber olacak öyle mi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

öğrenci İSPAT istiyorsa...bu öğrencinin KUŞKUSNU gösterir elbette....yoksa neden ispat istesin be adam...

ibrahimin isteği de kuşku duyması nedeni iledir....İSPAT istiyor adam allahtan.....

göster nasıl diriliomuş ölüler diyor....

bana ölülerin nasıl dirildiğini - dirileceğini ÖĞRET mi diyor kardeşim ?....madem öyle ---"allahım bana ölülerin nasıl dirilttiğini - dirileceğini ÖĞRET derdi...."

Matematiksel teoremlerde "ispat" kavramı kuşkuyu değil, birşeyin daha geniş izahını ifade eder :) . İspat isteyen öğrenci, çözümü zaten kabul etmiştir, o noktada bir problem yok.. İspattan kasıt, yapılan çözümün her perspektiften açılımını görmektir.

Yani pudingi yiyen kişi hazır malzemelerle onu yapabilir.. Pudingin ispatını "matematiksel mantıkla" isteyen bir kişi, hazır olarak satın alabileceği malzemeleri de kendisi üretmek istiyor demektir.. Yani ortada pudinge karşı duyulan bir kuşku yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Matematiksel teoremlerde "ispat" kavramı kuşkuyu değil, birşeyin daha geniş izahını ifade eder :) . İspat isteyen öğrenci, çözümü zaten kabul etmiştir, o noktada bir problem yok.. İspattan kasıt, yapılan çözümün her perspektiften açılımını görmektir.

Yani pudingi yiyen kişi hazır malzemelerle onu yapabilir.. Pudingin ispatını "matematiksel mantıkla" isteyen bir kişi, hazır olarak satın alabileceği malzemeleri de kendisi üretmek istiyor demektir.. Yani ortada pudinge karşı duyulan bir kuşku yok..

geç onu bunu.....allah ibrahime "ölüleri nasıl dirilteceğini" öğretmiş - ilmini vermiş de.....ispat etmemiş de....ibrahim de..."e bu işin bir de sağlamasını yapalım??" mı demiş ?

bilginin işe yarayıp yaramayacağını TEST mi etmişler allah ile beraber ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

geç onu bunu.....allah ibrahime "ölüleri nasıl dirilteceğini" öğretmiş - ilmini vermiş de.....ispat etmemiş de....ibrahim de..."e bu işin bir de sağlamasını yapalım??" mı demiş ?

bilginin işe yarayıp yaramayacağını TEST mi etmişler allah ile beraber ?

Musa nasıl ki kendi ilminin yetmeyeceği bir soru sorarak "Allah'ı görmek" istemişse.. Aynı şekilde İbrahim'de kendi ilminin yetmeyeceği bir soru sorarak "dirilişin nasıl gerçekleştirileceğini mekanizmalarıyla birlikte" öğrenmek istemiştir.

Konunun ana ekseni bu iken, evirip çevirip "İbrahim, Allah'ı sınamıştır" demek komiklikten öte bir durumu teşkil eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah birşeye "ol" der ise o iş "oluşa dair bir sürece" doğru yol alır.. Yani parmakları şıklatma ile aniden şapkadan tavşan çıkmaz. İbrahim perde arkasını kavramaya ilminin yetmeyeceği bir soru sormuş ve yaratıcı da İbrahim'e bir tür mucize göstermiş.. Bu kıssada yer alan cümleleri okuduktan sonra İbrahim'in "Allah'ı sınamaya kalkıştığı" sonucu nasıl çıkar anlamış değilim..

Ayrıca

Allah birşeyi yaratacak, yarattığı şeyin içinde yaşadığı tabiat yasalarının yaratacak ve o yasalardan bihaber olacak öyle mi :)

Belirttiğim kısım kuran tarafından pek çok kere yalanlanıyor. Allah dudaklarını şıklatır ve istediği şey hemececik olur. Bunlardan bir tanesi:

Nahl 40:

Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir.

Bu yüzden ilim, dilim söz konusu değildir. Allah'ınızın oldurmasında bir ilim varsa, bu işin bir yöntemi var demektir. Bu yöntemi Allah'tan başka bilenler de gerçekleştirebilir. Bu yüzden allah'ınızın oldurması ancak kendinin de bilemeyeceği bir şekildedir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Musa nasıl ki kendi ilminin yetmeyeceği bir soru sorarak "Allah'ı görmek" istemişse.. Aynı şekilde İbrahim'de kendi ilminin yetmeyeceği bir soru sorarak "dirilişin nasıl gerçekleştirileceğini mekanizmalarıyla birlikte" öğrenmek istemiştir.

Konunun ana ekseni bu iken, evirip çevirip "İbrahim, Allah'ı sınamıştır" demek komiklikten öte bir durumu teşkil eder.

napacak öğrenip ? allahcılık mı oynayacak ? neden öğrenmek istesin ki başka ?

diriltmek istedikleri mi vardı da öğrenmek istemiş ?.....

madem öyle ayette neden "ÖĞRET BANA EY ALLAH" neden dememiş ? neden KALBİMİN TAM TATMİN OLMASI diyor???...neden sadece öğrenmek istiyorum DEMİYOR ????

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...