Jump to content

Herseye Anlam/Icerik Veren, Insanoglu Turu ve Onun Biridir


Recommended Posts

Kusura bakma ama, ben medyum degilim ve kimsenin beyninde ne gecer, neyi arzu eder neyi algilayabilir duzeydedir v.s. bilemem.-evrenselinsan

Seninle bu konuda daha fazla polemiğe girmeyeceğim, sen anlaşılmamaya devam et, başka da bir şey demiyorum.

Doga "benim yasalarim mi var" diyor, yoksa bu yasalari dogayainsanoglu mu veriyor?-evrenselinsan

Doğanın işleyişi vardır, bunu ister insan bulsun, ister başka canlı bulsun vardır. Var olduğu için insan bunu olgulara bakarak keşfetmiştir, yeni bir sözcük türetir gibi türetmemiştir doğanın işleyişini, türettiği tek şey onu tanımlamak için kullandığı sözcük ve kavramlardır. Oysa senin bakış açın sırf kavram ve sözcükleri insan yarattığı için onların tanımladığı şeylerin somut varlığı hakkında şüpheye düşmemiz veya onların insan dünyadan silinince yok olacağını kabul etmemiz gerektiğini öne sürüyor. Bunu sadece soyut kavramlar için ortaya atsan kısmen anlaşılabilir ama maddi olgulara da uyguladığında gerçek dışı ve kabul edilemez oluyor. Bu da salt düşünseldir ve bilimsel değildir.

tarihinde Saying tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hadi be . Doğaya anlam yükleyen insanoğluymuşta , insan oğlu olmadan doğadaki anlamlar yok olurmuşta bilmem ne . Al işte insanı dünyanın merkezine oturtan müslüman görüşlü evrensel temelli bir arkadaş .

yüzlerce kez tekrarladık . İnsanoğlu doğaya bir anlam katmaz , bir yorum katar . Yani olan, gelişen ve süre gelen durumları kendi aklının yettiğince yorumlar . O durumların farkında olan pek çok canlı türü var . Bitkilerinden tut bakterilerine kadar nerdeyse her canlının kendine göre bir farkındalığı vardır doğadaki durumlarla ilgili .

Neymiş biz gelmişiz biraz daha matematiksel formül katmışız , biraz da diğer canlıları kullanarak deneyler yapmışız başka birşey yok .

Ahh ahh birazda şu başka canlılarla içli dışlı olsanız , dünyayı insanlardan ibaret sanmasanız sizde farkına varacaksınız ama ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kusura bakma ama, ben medyum degilim ve kimsenin beyninde ne gecer, neyi arzu eder neyi algilayabilir duzeydedir v.s. bilemem.-evrenselinsan

Seninle bu konuda daha fazla polemiğe girmeyeceğim, sen anlaşılmamaya devam et, başka da bir şey demiyorum.

Doga "benim yasalarim mi var" diyor, yoksa bu yasalari dogayainsanoglu mu veriyor?-evrenselinsan

Doğanın işleyişi vardır, bunu ister insan bulsun, ister başka canlı bulsun vardır. Var olduğu için insan bunu olgulara bakarak keşfetmiştir, yeni bir sözcük türetir gibi türetmemiştir doğanın işleyişini, türettiği tek şey onu tanımlamak için kullandığı sözcük ve kavramlardır. Oysa senin bakış açın sırf kavram ve sözcükleri insan yarattığı için onların tanımladığı şeylerin somut varlığı hakkında şüpheye düşmemiz veya onların insan dünyadan silinince yok olacağını kabul etmemiz gerektiğini öne sürüyor. Bunu sadece soyut kavramlar için ortaya atsan kısmen anlaşılabilir ama maddi olgulara da uyguladığında gerçek dışı ve kabul edilemez oluyor. Bu da salt düşünseldir ve bilimsel değildir.

Soru cok basit. "Doganin bir isleyisi" oldugunu ORTAYA KOYAN, TO PUT FORWARD, INSANOGLU MUDUR?, DOGA MIDIR?

Link to post
Sitelerde Paylaş

honey-bee-worker-waggle-dance.jpg

http://en.wikipedia.org/wiki/Waggle_dance

Karl von Frisch arıların bu dansını keşfetmese idi arıların bu dansı bizim için anlamsız olacaktı.

Arılar için bu dans anlamsız mıdır?

Bilmem senin benim icin bir anlami olabilir ama; arilar icin olup olmadigini arilara sormak lazim. Ustelik soyleseler de algilayamayiz, cunku aramizda ortak bir dialog yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadi be . Doğaya anlam yükleyen insanoğluymuşta , insan oğlu olmadan doğadaki anlamlar yok olurmuşta bilmem ne . Al işte insanı dünyanın merkezine oturtan müslüman görüşlü evrensel temelli bir arkadaş .

yüzlerce kez tekrarladık . İnsanoğlu doğaya bir anlam katmaz , bir yorum katar . Yani olan, gelişen ve süre gelen durumları kendi aklının yettiğince yorumlar . O durumların farkında olan pek çok canlı türü var . Bitkilerinden tut bakterilerine kadar nerdeyse her canlının kendine göre bir farkındalığı vardır doğadaki durumlarla ilgili .

Neymiş biz gelmişiz biraz daha matematiksel formül katmışız , biraz da diğer canlıları kullanarak deneyler yapmışız başka birşey yok .

Ahh ahh birazda şu başka canlılarla içli dışlı olsanız , dünyayı insanlardan ibaret sanmasanız sizde farkına varacaksınız ama ...

Ah siz de su insanoglu ile ic ice olsaniz, gecinebilseniz, mucade etmeseniz numenal yeti olarak insan oldugunuzun farkina varacak ve ustelik insanin algiladigi her seyin kiymetini daha bilincli ve farkinda olarak degerlendireceksiniz ama...

Natüralizm iki farklı felsefik görüşte incelenir:

Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.[1] Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir.

Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır."[2] metafiziki pozisyonuna sahiptir.-Alinti-

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nat%C3%BCralizm_(felsefe)

Constructivist epistemology is an epistemological perspective in philosophy about the nature of scientific knowledge[1]. Constructivists maintain that scientific knowledge is constructed by scientists and not discovered from the world.

http://en.wikipedia.org/wiki/Constructivist_epistemology

Konuyu tartismak istersen, asagidaki baslikta tartisabiliriz.

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=45954&pid=738634&st=0entry738634

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soru cok basit. "Doganin bir isleyisi" oldugunu ORTAYA KOYAN, TO PUT FORWARD, INSANOGLU MUDUR?, DOGA MIDIR?

İnsandır tabi ki. Galiba senin ne demek istediğini tam olarak anladım, diyorsun ki işleyişin olduğunu gören de, bunu iddia eden de biziz diyorsun sen. Yorum da bizim görü de bizim. Eğer doğru anlamışsam şuna cevap ver: Bu tarz bir düşüncenin bize(bireysel insana veya insanoğluna) ne faydası olacak?

tarihinde Saying tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsandır tabi ki. Galiba senin ne demek istediğini tam olarak anladım, diyorsun ki işleyişin olduğunu gören de, bunu iddia eden de biziz diyorsun sen. Yorum da bizim görü de bizim. Eğer doğru anlamışsam şuna cevap ver: Bu tarz bir düşüncenin bize(bireysel insana veya insanoğluna) ne faydası olacak?

Bu fayda saymakla bitmez. En basta insanoglu kendi yarattigi degerlerin esiri olmayacak, onlari kendi kontrol edecek.

Kendi varliginin bilinc ve farkina varacak.

Kendi turu disinda bir guce numenal yeti yuklemeyecek ve kendini teslim etmeyecek.

Tum insanoglunu savastiran degerlerin, aslinda ayrimci cikarci v.s. oldugu algilanacak ve bu degerlerden kurtulunacak.

Insanoglu kendi turu disinda, bir yaratici, akilli tasarimci v.s. aramayacak. Cunku kendisinin bu akilli tasarimci ve numenal yetisi sayesinde yaratici oldugunu algilayacak.

Yasaminin onemini algilayacak ve onun onune hic bir baskadeger koymayacak.

Dunyevi oldugunu algilayacak ve tum dunya oteligi ve doga ustulugu akilciligina gerek duymayacak.

Kendi varligini kendi turu bunyesinde harcamayacak, numenal yetinin onemini algilayacak.

Zaten basta bunun algilanmasi ve bilince cikmasi, insanoglunun her turlu insandisi (madde ve tanri) tabanini ve insanlikdisi her turlu dusunce ve davranisini sorgulatacak. Kendi her turlu yetisinin farkina ve bilincine varacak.

Bilimsellik ile inancsalligin farkini algilayacak.

Aslinda ben ara ara bu konuyu her baslik ve mesajimda isliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saying;

Bunun bilincsiz algisi nihilizm tehlikesidir. Eger bilincli olarak bir birey bunu algilarsa, insanoglu tarihinde ilk defa numenal yeti olarak insanoglundan insanlasmaya adim atacak olan temel devrimine baslamis olur.

Yani nihilizmin hicliginden, insanoglunun insan ve birey olarak onemini algilamis olur.

Tabi nihilizmden kurtulmak, ya da sapmamak kolay degildir. O yuzden BIREY BILINCINI TURSEL BILINC DUZEYINE CIKARMASI GEREKIR.

Aksi bencillik, cikarcilik, bananecilik, bireysellik ve emperyalist zihniyetin bireyci akilciligi ve TANRIYI OYNAMASIDIR.

Cunku bu algiya kadar,insanoglu oyle veya boyle kendi disinda bir guc yaratmis (madde, evren, doga, varolus v.s.) ve bu guce akil yukleyerek kendini ona teslim etmis ve kendi varliginin farkina varamamistir. Oyuzden de bu konuyu algilamakta zorlanan yazar arkadaslarin karsi cikisi "insani yuceltmek" uzerinedir. Halbuki bu algilanmadan zaten insanoglunun degeri yoktur,yasami da yoktur. Insanoglu sadece kendinin kendine verdigi degerlere kendini harcatir. Bunlar genelde, ideolojiler, izmler, inancsallar, etik yonlendirim ve yaptirimlardir.

Sonucta nihilizm bir cikis degil; nihilist olan bireyin; kendi turunu karsisina almasidir ve kendi bireyci cikari icin aklini kullanarak kendi turunu her turlu kullanmasi ve harcamasidir. Zaten emperyalist zihniyetin, dunyada tekrar gucu one cikarip, tek arzulanan sey ilan etmesinin de sebebi budur.

Neyse bu konuda hakikaten dediklerimi algiladiysan, kendini ve degerlerini her turlu sorgulamali ve numenal devrimini gerceklestirmelisin.

Bunun yarari oyle buyuktur ki, teizm den ateizme gecmis bir kisinin numenal degisimi solda sifir kalir. Cunku bu sadece bir degisim degil; DEVRIMDIR. BIREYIN INSANSAL DEVRIMI.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu fayda saymakla bitmez. En basta insanoglu kendi yarattigi degerlerin esiri olmayacak, onlari kendi kontrol edecek.

Esaret örneği verebilir misin? Neyi nasıl kontrol edecek?

Kendi varliginin bilinc ve farkina varacak.

Kendi varlığından şüpheye düşmeyeceği garanti mi?

Kendi turu disinda bir guce numenal yeti yuklemeyecek ve kendini teslim etmeyecek.

Birincisi de aynı soru ama tekrar sorayım nasıl teslim etmeyecek? Mesela madde'yi bunun içine koydun sen. Maddeye teslim ediş örneği ve teslim etmediğimiz duruma örnek verebilir misin?

Tum insanoglunu savastiran degerlerin, aslinda ayrimci cikarci v.s. oldugu algilanacak ve bu degerlerden kurtulunacak.

Senin felsefen insanoğlunu savaştıran değerlerin ayrımcı ve çıkarcı olduğunu nasıl buluyor? Bu sonuca nasıl varıyor?

Insanoglu kendi turu disinda, bir yaratici, akilli tasarimci v.s. aramayacak. Cunku kendisinin bu akilli tasarimci ve numenal yetisi sayesinde yaratici oldugunu algilayacak.

Peki benim türüm nerde geldi deyince ne cevap veriyor bu evrimi de yaratıcıyı da inkar eden felsefe?

Yasaminin onemini algilayacak ve onun onune hic bir baskadeger koymayacak.

Yaşamın değerini fark ettiren taraf bu felsefenin neresinde?

Dunyevi oldugunu algilayacak ve tum dunya oteligi ve doga ustulugu akilciligina gerek duymayacak.

Senin ağzından konuşalım: Doğa'yı doğa yapan nedir? Doğa çıkıp ben doğayım mı diyor da sen doğayı anlamışsın da üstüne bir de "üstülük" getirip doğa üstülüğe karşı çıkıyorsun.

Kendi varligini kendi turu bunyesinde harcamayacak, numenal yetinin onemini algilayacak.

Şu an nasıl harcıyor bir örnek versene?

Zaten basta bunun algilanmasi ve bilince cikmasi, insanoglunun her turlu insandisi (madde ve tanri) tabanini ve insanlikdisi her turlu dusunce ve davranisini sorgulatacak. Kendi her turlu yetisinin farkina ve bilincine varacak.

Bilimsellik ile inancsalligin farkini algilayacak.

Niye sorgulatsın? Bu yetilerin nasıl farkına vardıracak?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu fayda saymakla bitmez. En basta insanoglu kendi yarattigi degerlerin esiri olmayacak, onlari kendi kontrol edecek.

Esaret örneği verebilir misin? Neyi nasıl kontrol edecek?

Kendi varliginin bilinc ve farkina varacak.

Kendi varlığından şüpheye düşmeyeceği garanti mi?

Kendi turu disinda bir guce numenal yeti yuklemeyecek ve kendini teslim etmeyecek.

Birincisi de aynı soru ama tekrar sorayım nasıl teslim etmeyecek? Mesela madde'yi bunun içine koydun sen. Maddeye teslim ediş örneği ve teslim etmediğimiz duruma örnek verebilir misin?

Tum insanoglunu savastiran degerlerin, aslinda ayrimci cikarci v.s. oldugu algilanacak ve bu degerlerden kurtulunacak.

Senin felsefen insanoğlunu savaştıran değerlerin ayrımcı ve çıkarcı olduğunu nasıl buluyor? Bu sonuca nasıl varıyor?

Insanoglu kendi turu disinda, bir yaratici, akilli tasarimci v.s. aramayacak. Cunku kendisinin bu akilli tasarimci ve numenal yetisi sayesinde yaratici oldugunu algilayacak.

Peki benim türüm nerde geldi deyince ne cevap veriyor bu evrimi de yaratıcıyı da inkar eden felsefe?

Yasaminin onemini algilayacak ve onun onune hic bir baskadeger koymayacak.

Yaşamın değerini fark ettiren taraf bu felsefenin neresinde?

Dunyevi oldugunu algilayacak ve tum dunya oteligi ve doga ustulugu akilciligina gerek duymayacak.

Senin ağzından konuşalım: Doğa'yı doğa yapan nedir? Doğa çıkıp ben doğayım mı diyor da sen doğayı anlamışsın da üstüne bir de "üstülük" getirip doğa üstülüğe karşı çıkıyorsun.

Kendi varligini kendi turu bunyesinde harcamayacak, numenal yetinin onemini algilayacak.

Şu an nasıl harcıyor bir örnek versene?

Zaten basta bunun algilanmasi ve bilince cikmasi, insanoglunun her turlu insandisi (madde ve tanri) tabanini ve insanlikdisi her turlu dusunce ve davranisini sorgulatacak. Kendi her turlu yetisinin farkina ve bilincine varacak.

Bilimsellik ile inancsalligin farkini algilayacak.

Niye sorgulatsın? Bu yetilerin nasıl farkına vardıracak?

Kisa ve tek tek yanitlayayim.

Mesela kan davasi ugruna adam oldurmeyecek, cunku bunun bir insanoglu ortaya atimi oldugunu algilayacak ve kendi de insanoglu bir uyesi olarak kendisine verilen yonlendirim ve yaptirimlari sorgulayacak.

Kendi varligi sadece kendi disinda bir guc ararsa ve kendi degerlerine teslim olur ve kendini onlarin kontrolune verirse, supheye duser.

Bir materyalist insanin maddeden farkini algilayamadigi icin, onu sadece orgutlenecek ve dogrulari pesinde kosacak bir yigin olarak gorur. Ayrica kolelik de insanoglunun bir madde olarak gorulmesindendir. Tum izmler insanoglunu sadece kendi dogrulari pesinden suruklenecek bir yigin olarak gorur. Cunku insanoglu sadece goruntudur. Numenal yetisi algilanmaz. Para bile madde olarak yerine gore insanoglundan degerlidir. Churchill ne demis "bir damla petrolu, bir damla insan kanina degismem"

Insanoglu neyin savasini veriyor, ahlak, siyaset, etik degerler, milliyet, din, cinsiyet, irk, tanri, toprak, dogru/yanlis, iyi/kotu, guzel/cirkin, bu ve daha binlercesi insanoglunu birbirinden cikar olarak ayiran ve savastiran insanoglunun akli ile ortaya attigi ve sistemlestirdigi degerlerdir.

Bu felsefe bir seyi inkar etmiyor, sadece her seyi yerli yerine oturtuyor, verilecek cevaplarda "insanoglu bizlerin evrim yoluyla bu hale geldigimizi soyluyor" cumlesi ile,evrimin insanoglunun bir anlam ve icerik verdigi olgu oldugu anlasilir. Yani evrim bunu yapmiyor, biz gozlemleyerek ve evrim diye adlandirdigimiz bir olgunun bizim algimizla boyle bir sonuc verdigini su an soyluyoruz.

Herseye anlam ve icerik veren insanoglunun dogum insiyatifi olamasi ve olumunun de simdilik kacinilmaz kontrol edilebilir bir olgu olmamasi ve geriye sadece kendisine kalan yasam olmasini algilamasi ile.

Dogayi doga yapan insanoglu ne diyorsa odur. Buradaki ana algi, insanoglunun dogallik kisvesi ile kendi turunu caresiz birakmasi ve teslim etmesidir. Yani "benim dogal yapim bu, ne yapayim elimden bir sey gelmez, gen bencildir, dogada guclu olan kazanir, in dogurdugu sosyal darwinizm belasi gibi.

Ustulugu getiren ben degilim, insanoglu getirmis zaten. supernatural,

Her turlu verilen degerler ugruna yasamini feda etmesi, iste teroristler, savasan askerler,toresel cinayetler, intihar bombacilari, namus/seref v.s. aklinagelen her turlu etik yonlendirim ve yaptirim.

"Eger herseyi ortaya koyan bensem, bunu algiladim; madde dedim, aklimin inandigi tanriyi yarattim" v.s. dusunceleri ile.

Insanoglunun numenal yetisinin farkina varmasi, onun da diger algiladigi her fenomen gibi bir fenomen oldugunu, yalniz KENDI FENOMENI DAHIL TUM FENOMENLERI ORTAYA KOYANIN NUMENAL YETISI OLDUGUNU ve bu konuda henuz alternatifsiz oldugunu ve bu ortaya koyumun bir MONOLOG oldugunu algilayacak.

Yani, aklini, dusuncesini, zekasini, zihniyetini v.s. kendi kullanip kontrol edecek ve baska algiladigi bir guce de bu degerleri yukleyip, onlari erisilmez kilmayacak,ya da kendi degerini onlara teslim etmiyecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek tek gidelim.

Mesela kan davasi ugruna adam oldurmeyecek, cunku bunun bir insanoglu ortaya atimi oldugunu algilayacak ve kendi de insanoglu bir uyesi olarak kendisine verilen yonlendirim ve yaptirimlari sorgulayacak.

O vakit namus kavramını da insan atımı diye onu da mı es geçecek bu insan. Mesela karısı başka erkeklerle yatıp kalkacak sonra da namus kavramını insan yarattı diye bu durum hiç kendini rahatsız etmeyecek mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek tek gidelim.

Mesela kan davasi ugruna adam oldurmeyecek, cunku bunun bir insanoglu ortaya atimi oldugunu algilayacak ve kendi de insanoglu bir uyesi olarak kendisine verilen yonlendirim ve yaptirimlari sorgulayacak.

O vakit namus kavramını da insan atımı diye onu da mı es geçecek bu insan. Mesela karısı başka erkeklerle yatıp kalkacak sonra da namus kavramını insan yarattı diye bu durum hiç kendini rahatsız etmeyecek mi?

Sorun zaten kavramlara verilen anlam ve icerik ve o anlam ve icerik temelinde kurulan bagdir. Cunku bu senin dedigin tamamen dogal zihniyetin bir urunudur, yani dogada yoktur.

O yuzden bu durumda kimin ne yapacagi, bulundugu cografya, icinde yasadigi toplum, dogumdan aldigi ve sahiplendigi her turlu veri ve deger birak bolgeselligi her bire gore degisir.

Sen "emanuelle" diye bir fil seyrettin mi?, oradaki adam rahatsiz olmuyordu.

Zaten sorun var demek, rahatsizlik ve zarar var demektir. Eger seni bu degerden kurtulmak rahatsiz ediyorsa (tasimak ve sahiplenmek yerine), demek ki sen bu degeri koruyacaksin.

Dedigim gibi bu her kisiye,onun dunyadaki yerine, aldigi egitime, bilgi, bilinc, birikim ve konulara neye gore ve nasil baktigina gore degisir. Oyuzden de herkesin boyle bir durum karsisinda, ne yapacagi, ne dusunecegi, nasil davranacagi; goreceli ve degiskendir. Bunun evrensel onayi da yoktur.

Ben burada hedef olarak vicdani aliyorum ve benim vicdan tanimim da "kendin dahil kimseye fiziksel ve dusunsel zarar, rahatsizlik vermeme"

Bilmem biliyor musun? Bir eskimo misafirine eger yatiya kalirsa, ikram olarak karisini sunuyor. Bu da onlarin etik yonlendirim ve yaptirimi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun zaten kavramlara verilen anlam ve icerik ve o anlam ve icerik temelinde kurulan bagdir. Cunku bu senin dedigin tamamen dogal zihniyetin bir urunudur, yani dogada yoktur.

O yuzden bu durumda kimin ne yapacagi, bulundugu cografya, icinde yasadigi toplum, dogumdan aldigi ve sahiplendigi her turlu veri ve deger birak bolgeselligi her bire gore degisir.

Sen "emanuelle" diye bir fil seyrettin mi?, oradaki adam rahatsiz olmuyordu.

Zaten sorun var demek, rahatsizlik ve zarar var demektir. Eger seni bu degerden kurtulmak rahatsiz ediyorsa (tasimak ve sahiplenmek yerine), demek ki sen bu degeri koruyacaksin.

Dedigim gibi bu her kisiye,onun dunyadaki yerine, aldigi egitime, bilgi, bilinc, birikim ve konulara neye gore ve nasil baktigina gore degisir. Oyuzden de herkesin boyle bir durum karsisinda, ne yapacagi, ne dusunecegi, nasil davranacagi; goreceli ve degiskendir. Bunun evrensel onayi da yoktur.

Ben burada hedef olarak vicdani aliyorum ve benim vicdan tanimim da "kendin dahil kimseye fiziksel ve dusunsel zarar, rahatsizlik vermeme"

Bilmem biliyor musun? Bir eskimo misafirine eger yatiya kalirsa, ikram olarak karisini sunuyor. Bu da onlarin etik yonlendirim ve yaptirimi.

Herkes kendi vicdanını ele alacaksa o halde kanlısından öç almayı vicdanen kabul edebilen bir insan kan davası fikrinin ona içinde bulunduğu sosyal ortamın yaptırımı ve değeri olarak geldiğini bilse bile kan davası gütmeyi ve bu uğurda adam öldürmeyi vicdanen kabul ettiği için rahatsızlık duymayacaktır. Aynen senin eskimo örneğinde olduğu gibi birilerine ters gelen birilerine doğal gelebilir. O halde bu senin felsefeye uyan bir insanın içinde kan davasına karşı vicdanen rahatsızlık yoksa bu davadan vazgeçeceğini beklemek nedendir?

tarihinde Saying tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkes kendi vicdanını ele alacaksa o halde kanlısından öç almayı vicdanen kabul edebilen bir insan kan davası fikrinin ona içinde bulunduğu sosyal ortamın yaptırımı ve değeri olarak geldiğini bilse bile kan davası gütmeyi ve bu uğurda adam öldürmeyi vicdanen kabul ettiği için rahatsızlık duymayacaktır. Aynen senin eskimo örneğinde olduğu gibi birilerine ters gelen birilerine doğal gelebilir. O halde bu senin felsefeye uyan bir insanın içinde kan davasına karşı vicdanen rahatsızlık yoksa bu davadan vazgeçeceğini beklemek nedendir?

Ozaman da insanligi zor yoldan ogrenecek. Yani sorgulamak yerine, uygulayacak hapse girecek ve orada gunlerini gecirirken belki de dusunecek.

Zaten isin puf noktasi, SORUN ALGILANIRSA VARDIR, ALGILANMAZSA YOKTUR.

Iste burada sorunu yasayarak ogrenmek var, ya da kendi beynindeki dogumdan itibaren verilen degerleri, sorgulayarak, onlari bilincli ve farkinda olarak sahiplenerek ya da onlardan kurtularak yasamak var.

Iste benim dile getirdigim numenal devrim, ikincisi.

Ayrica benim onerim tamamen BIREYSELDIR. Sonucta bireyin kendi kendini gelistirmesi, kendi yasam ve iliskileri icin rahatliktir.

Mesela diyelim dinden kurtuldu. Hem dini uygulayanlarin neden uyguladiklarini algilar, hem de kendisi dini uygulamaz. Yani hem kendi rahattir, hem de baskalarini oldugu gibi kabul edebilme bilinc ve farkindaligindadir.

Eger isterse benim gibi, dinin insanoglunu nasil insanlastirmayan bir somutlasmis yonlendirimli ve yaptirimli bir uygulama oldugunu ve bunun insan ve insanligi adina her turlu sorununu gozlem olarak dile getirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saying;

Evrensel-insan zihniyetinde, karar kisinindir. Ortada bir karisma,mudahele v.s. yoktur. Sen gerekeni soylersin, uygulayacak olan kendisidir. Zaten sorun olarak gormezse, seni algilayamayacaktir.

Eger "bu dogru" temelli bir mudaheleye girdiginde, iste tam da o dogal zihniyet olur.

Benimkisi gozlemi dile getirmektir. Dile gelen gozlemin sorun olarak algilanilip, algilanamamasi tamamen kisinin insiyatifindedir. Yani "bu dogrudur" gibi bir dayatma, mudahele, kisiyi degistirmeyecalisma v.s. yoktur. Eger kisi ister vesorunu algilarsa kendi kendini degistirir.

Bilinc disaridan siringaile verilmez. Kisi kendi gerekli gorurse alir.

Soyle dusun. Ben bir kapi gosteriyorum. Bu kapi ile ilgilenecek olan sensin, ben senin bu kapi ile ilgilenmen ya da kaspidan iceri girmen icin sadece dile getiririm. Ama zorlayamam, ya da kapidan iceri itemem, ya da kafani tutup kapiyi gosteremem. Butun bunlari gerekli gorursen sen kendin yaparsin.

Iste evrensel-insan zihniyetinin birey devriminin en onemli noktasi, mudahele olmamasidir. Cunku mudahele olursa zaten dogal zihniyetin ideolojileri, inanclari, dogrulari v.s. olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birkaç gün net'e giremeyeceğim o yüzden gidişatı burada kesip sonra devam edelim.

Yalnız şunu da sorarak gideyim: Evrensel-insan zihniyeti derken senin şahsın ve rumuzun olan evrensel-insanı mı kastediyorsun yoksa evrensellik vurgusuyla sıfatsal bir tanımlama mı yapıyorsun? Eğer şahsından bahsediyorsan sen bu forumda evrensel-insan adlı bir zihniyetin kurucusu olarak bunu anlatmaya mı çalışıyorsun? Yani sen insanın zihinsel özgürlüğü için bir felsefi sistem geliştirdiğini mi iddia ediyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Insanoglu yoksa, hersey ve herbirsey; anlamsiz, iceriksiz, ozelliksiz, soyutsuz, ve ortaya koyumsuzdur.

Bu dediğinin

Ben yoksam bu güller, serviler yok

Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok

Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok

Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.

demekten ne farkı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dediğinin

Ben yoksam bu güller, serviler yok

Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok

Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok

Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.

demekten ne farkı var.

Yani?!

Birey olarak olmus bir kisi icin zaten bu saydiklarin yok. Ama, konu insanoglu turu ve onun yasayan biri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...