<< Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don  

ALDATMAK HAKTIR

February 17 2003 at 2:49 PM
duyurucu1  (no login)

ALDATMAK HAKTIR

İnsanlar çok önceleri kuralsız cinsel ilişkide bulunuyorlardı. Kadınlar çocuk doğuruyor fakat bu çocukların babalarının kim olduğu meçhuldü.Sonra erkek egemen toplum düzenlerine geçildi.Toplumda erkek cins önem kazandı.Soy erkekten devam eder kılındı.Mirasta da egemen olan ve ayrıcalıklı olan erkek oldu.

Evlilik kurumu ortaya çıktı.Evlilik kurumu toplumdan topluma, zamandan zamana değişen kurallara bağlandı.Toplumun ihtiyacına göre erkekle evlenen kadınların sayısında zamana ve toplumun ekonomik yapısına bağlı olarak artma yada azalmalar oldu.

Zamanımızda erkekle evlenen kadının sayısı teke indirilmeye çalışılmaktadır.Bu yazıda kadın sayısını tartışmayacağız.Bu başka bir yazı konusudur.

Bu yazının konusu "aldatmak"tır.

Evlilik; bir insanın karşı cinsiyle bir arada olacağının ve sadece onunla cinsel ilişkiye gireceğinin toplum tarafından bilinmesi için yapılan ilandır.Yada iki cinsin sadece ve sadece birbirleri ile cinsel ilişkide bulunacaklarına dair yaptıkları anlaşmanın topluma ilanıdır. Hatta bu anlaşmanın resmen yazıyla ve hatta nikah defteri denilen resmi sicile kayıt ettirilmesidir.Devletin resmi kurumları,tapu kaydı tutar gibi evlilik kaydını da tutmaktadır. Çünkü kimlerin birbiri ile cinsel ilişkide bulunduğu önemlidir.Bu ilişkiye hukuki sonuçlar bağlanmıştır.

Bir de meselenin bireysel ve duygusal yönü vardır.Cinsel ilişkinin temelinde ne olmalıdır? Şehvet, ilişkinin olmazsa olmazıdır.Ancak şehvet ilişkisi temeline dayalı evlilikler ne kadar uzun süreli olur?Kaldı ki şehvet duygusunun giderilmesi kısa zamanda olanaklıdır.Kadın yada erkek tatmin olduktan sonraki zamanlarında ne yapacaklardır?Evlilik birliklerinin devamı için,bir arada olmalarının devamlılığı için aralarında menfaate dayanmayan bir dostluk,arkadaşlık kurmalıdırlar.Böylece dostluk,arkadaşlık ve seks evlilik birkiğinin devamını sağlar.Bu ilişki menfaat temeline de dayanmazsa iki cins arasında sevgi doğar.

Ancak günlük yaşamda olan bu değildir.Eşler evlenme aktini ilan için resmi evlenme kütüğüne imzalarını attıktan kısa bir süre sonra değişmektedirler. Aralarında sevgiyi egemen kılmak için çaba sarf edeceklerine tam tarsi birbirlerini sömürmeye yönelmektedirler. Bunun nedeni dünya görüşüdür.(insanların dinidir) İnsanlar yaşamın her alanında olduğu gibi evlilikte de manfaat ilişkisini egemen kılmışlardır.Evlilik bireysel menfaatlerin aracı olarak algılanmaktadır.Menfaatsiz evliliğin olabileceğini insanlar bir türlü anlayamamaktadır. Bu nedenle eşler evlendikleri günün ertesi günden itibaren birbirlerini kendilerinin tapulu malı olarak görmektedirler.Birbirlerini edinilmiş mal olarak görmektedireler.Ayrıca toplum yada devlet evli erkeklerin yada kadınların eşlerinin dışındaki insanlarla cinsel ilişkiye geçmeyecekleri var sayılmaktadır.Zamanla aile içinde seks bir görev veya bir ihtiyaç için gerçekleştirilirken,arkadaşlık ve dostluk ilişkisi tanınmayan ve uygulanamayan kavramlar olarak dışarda kalmaktadır.Bu olgu nedeniyle eşler arasındaki ilişki mutluluğu sağlayamamaktadır. Evli olan çiftlerin çok büyük ölçüde mutsuz oldukları yada mutluluğu tanıyamadıklarını sav olarak ileri sürebiliriz. Bu nedenle evli olan insanların çok büyük oranda bir kısmı ya eşinin dışında biriyle cinsel ilişkiye girme düşüncesine sahip olduğu fakat bu düşüncesini olanaksızlıktan dolayı gerçekleştiremediği yada gerçekleştirdiği de herkesin bildiği fakat bilmezden,görmezden geldiği bir olgudur.Sadece kendi eşiyle cinsel ilişki kuran ve bunu devam ettiren ve bu düşüncesinde samimi olan insanların(kadın yada erkek)yüzdesi toplumumuzda belki yüzde bir bile değildir.

Öyleyse ne olmalı?

Ben önceleri insanların gayri meşru ilişkiye girmemeleri düşüncesinde idim. Aileyi kutsal olarak varsayaradım.Toplumun en küçük birimi olarak aileyi kabul ederdim.Ailede de tek kadın ve tek erkek cinsel ilişkisinin en ideal ilişki olduğuna inanırdım.Üstelik toplumun en küçük birimi olarak da aileyi varsayardım. Buna bağlı olarak da ailede kadın ve arkeğin eğer anlaşmamaları söz konusu ise anlaşmazlık temelindeki ailede huzur kalmayacağı için kolay boşanmayı da savunurdum.Bana göre evli bir insanın(kadın yada erkek) evlilik dışı birine ilgi duyması da doğaldı.Ancak bu ilgi eğer cinsel birlikteliğe götürülecekse, öncelikle yapılması gereken ilk birlikteliğin boşanma yoluyla ortadan kaldırılmasıdır.Ancak bundan sonra karşı cinse duyulan ilgi yeni bir meşru evlilik ile resmileştirilmeli ve ardından cinsel ilişki kurulmalıdır.Tüm cinsel ilişkilerin resmi ve meşru olması gerekir.Gayri meşru ilişkiler kolay boşanma ve kolay evlenme ile ortadan kaldırılabilir.Ancak bu düşüncemin yanlış olduğunu yaşamın kendisi test etti ve değiştirdi.

Bana göre toplumun temeli aile değildir,olmamalıdır da.Toplumun temeli ve en küçük birimi insandır.Her şey insanın mutluluğu için olmalı ve şekillenmelidir. İnsan aile kurumu içinde mutlu değildir.Kadın aile kurumu içinde mutlu değildir.Erkek aile kurumu içinde mutlu değildir.Çocuklar ailenin devamlı kalıcı üyeleri değillerdir.Ailenin devamlı üyeleri kadın ve erkektir.Bu iki temel üyede aile içinde ömür boyu birbirine bağlı kalmaktan birbiri ile ve sadece birbiri ile cinsel ilişkide bulunmaktan mutsuzdur.Zamanla aralarındaki cinsel ilişki uygulanması gereken bir görev haline gelmektedir. Günlük yapılan işlererdeki tek düzelik ve alışılmışlık ile cinsel ilişki sırasındaki alışılmışlık ve tekdüzelik arasında fark olmamaktadır.İnsanlar çamaşır makinasına kirli çamaşırı koyarken nasıl aynı hareketleri yapmak durumunda ise cinsel ilişkide de aynı ve tanıdık,tek düze hareketleri yapmaktadırlar. Bu olgu zamanla kadın ve erkeğin arasında zaten menfaate dayalı olan ve dostluk,arkadaşlık ilişkilerinin olmadığı ve demokrasinin karşılıklı konuşmanın,katılımın olmadığı bir ilişkinin giderek iyice ortadan kalkmasına neden olmaktadır.

Bu durumda yapılması gereken nedir?Boşanmak mı?Hayır.Boşanma ,zamanımızda ve toplumumuzda eşlere çok fazla maddi ve manevi külfet yüklemektedir.Eşlere toplumsal statü kaybı da getirmektedir.Bu durumda eşlerin önünde kaçınılmaz ve zorunlu seçenek bir başkasıyla cinsel ilişki kurma yolu çare olarak ortaya çıkmaktadır.Bu yolu erkek de kadın da uygulamaktadır.Sonra dönüp namuslu erkek yada kadın maskelerini takmaktadırlar.

Eşinin dışında bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunan kadın yada erkek bu ilişkisi nedeniyle suçluluk komleksine girmemelidir.Bu yol zorunlu olarak kullanılmaktadır. Başka seçenek olmadığı için kullanılmaktadır.Sağlıksız ve mutsuz birlikteliklerin sonucu ya zorunlu ayrılıktır yada zorunlu olarak aldatmaktır.İnsanlar ayrılmayı göze alamadıkları için ve aile denen birliktelik temeli menfaat ilişkisine dayandığı için insanlar ,aldatmak yolunu zorunlu olarak seçmektedirler.

Bana göre önemli olan insanın mutluluğudur. İnsan nasıl mutlu oluyorsa o yolu seçmelidir.İnsanın ömrü mutsuz olacak kadar çok değildir.Aldatmak yolu da bunlardan biridir.Üstelik eşinin dışında bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunmak günahta değildir.Toplum tarafından ayıplansa da,özünde ayıp da değildir.Çünkü toplumu oluşturan kadın yada erkek ya fiili olarak aldatmaktadır yada aldatma düşüncesi içinde sanal sarhoşluk yaşamaktadır. Böyle olmasaydı temeli aldatmak üzerine kurulu Türk filimlerinin asli seyircilerinin çoğunluğu namuslu aile kadınları olur muydu?

Bu nedenle aldatmak bana göre en temel insan hakkıdır.İnsanların büyük çoğunluğu bu hakkı kullanmaktadırlar.Kullanmayanlarda mutlu olmak istiyorlarsa kullanmalıdırlar.Kullanmayan yüzde birlik oranda insan topluluğu ise bilinçli,demokratik yapıda,katılımcı,eşitlikçi,arkadaşlık ve dostluk ilişkisini kurmuş,seksi her yapılışında cazip kılabilmiş oldukları için ve bu nedenle mutlu oldularından aldatmak ihtiyacı içinde olmayan insanlardan oluşmaktadır.Üstelik bunlar eşlerini mal olarak da görmedikleri için eşlerinin istedikleri an kendilerinden ayrılabileceğini bildiklerinden nazik ve sevecendirler. Karşılıklı saygı ilişkisini tesis etmişlerdir.

Umarım ilerdeki zamanlarda bu tür birliktelikler(nikahlı yada nikahsız) artar.Belki o zaman toplumunda rengi değişir.Niteliği değişir.Ancak o zamana kadar aldatmak kadın için de erkek için de haktır.

 
    
AuthorReply
ali okay
(no login)

Duyurucu

February 17 2003, 9:30 PM 

Her ne amaçla yada khangi konuda oluras olsun aldatmak ahlaksızlıktır.

Aldatmak insan onuruna vurulabilecek en büyük darbedir.

Doğru olan,aldatma çukuruna giden yolu yada nedenleri ortadan kaldırmaktır.İnsana bu yaraşır.gerçi aldatmak tamamen insana özgü bir davranış şeklidir. hayvanlar aldatmayı bilmezler.buaçıdan aldatmak ahlaksız insanların işidir.,diyebiliriz.Aldatmanın arkasında sadece ve sadece "çıkar" sorunu vardır.ardında çıkar olmayan aldatmayı ancak psikopatlar yapabilir.yanıltarak oluşturulanan kokuşmuş ortamdan yararlanmaktır aldatmak.Aldatmanın hoş görülebileceği tek ortam oyunlar ve spor olabilir ancak.yaşam gerçeği içinde aldatmanın yeri olamaz.Hele hele aşk sevgi seks gibi konularda aldatmak bayağılığın kokuşmuşluğun katmerlisidir.Bir insan beraber olduğu birini bu beraberliğe "rağmen"aldatmayı sürdürüyorsa ondan elde ettiği "şeyleri" de yan cebinde tutmak istemesindendir.bu da ahlaksızlığın üzerine dikilmiş tüydür.

Aldatmak gibi bir ahlaksızlığı önermekte ahlaksızlığa atılmış ilk adımdır.


sevgilerimle.

 
    
duyurucu1
(no login)

"AHLAK" NE DEMEK?

February 18 2003, 12:51 PM 

Sevgili Ali Oktay,

Düşünceleriniz şimdiye kadar geleneksel söylemlerde fazlasıyla var.Siz hele "ahlak" ne demek onu biraz deşeleyin.

Selam ve sevgiyle kalın

 
    
HACI
(no login)

IHANET VE AHLAKIN DOGASI UZERINE..

February 18 2003, 3:47 PM 

Kimse kimsenin mali degildir.
Kari da olsa.. Koca da ..
Ihanet insanin dogasindadir..
Evlilik insan icin dogal degildir.
Bir toplum olmanin geregidir. Evlilik toplum tarafindan insanlara empoze edilen bir kurumdur.. Cunku evlilik toplumun yararinadir.. Kisilerin degil!
Ciftler her gun birbirlerine ihanet ederler. Her an.. Bir baska erkegi veya kadini gorunce uyarilan insan aklen ihanet ediyor demektir. Esi ile cinsi iliski kurmakta olan insan bir diger insani dusleyebilir. Bu insanlar icin son derece normal bir durumdur. Fantaziler zihni ihanet degillerdir de, nedirler? Bunu fiiliyata dokmek o kadar onemli midir?
Karisini doven, asagilayan, kucuk goren, onun her turlu ihtiyacini temin etmeyen erkek ve ona eziyet eden erkek, kadinini oyle olmayan erkeklere eliyle teslim ediyor demektir.
Kadin kole degildir.. Hakkini cesitli sekillerde almasini bilir. Bu bir ihanet de olabilir, cinayet de..
Evet, ihanet ve aldatmak bence de insan haklarindan biridir.. Cunku insanin dogasinda vardir.

Eslerine ihanet eden hayvanlar da vardir.. Guvercinler.. Omur boyu birlikte yasarlar ama, her firsatta eslerine ihanet ederler. Biri olunce yeni es bulurlar. Omur boyu ciftlesen diger hayvanlardan hangilerinin eslerine ihanet ettigini bilmiyorum ama, en azindan bazilarinin bu kacamagi yaptiklarina eminim.

Ihanet ahlaksizlik midir?
Aslinda bu ayri bir konu.. Bazi haklarin toplum icinde ahlaksiz olarak kabul edilmeleri mumkundur.
Insan haklari ile ahlak her zaman birbirleri ile bagdasmayabilir. Insan haklari dogal yasalarin urunudur. Ahlak ise, toplumsal bir gereksinimdir.
Evlilik bu iki ve birbirleri ile celisen olguyu bir araya getiren bir kurumdur.

Dogal olarak ihanet insan haklarindan biridir.
Sosyal olarak ise ihanet ahlaksilik olabilir..

Duyurucu yine ilginc bir konuyu duyurmaya calismis.. Tartismali konulari yegliyor.. Milleti birbirine mi dusurmeye calisiyor dersiniz.? keh keh keh......
Ama bu konularin tartisilmasinda yarar vardir. Insanlarin birbirlerine hurmet etmesi bu gibi konularin bilinmesine baglidir. Kari veya koca olmak otomatik olarak diger insanlara karsi ayricalik sahibi olmak demek degildir. Kari veya koca olma durumu dinamik bir surectir. Yani evlilik kurumu arada bir tamirden ve bakimdan gecmeli, surekli olarak idame edilmelidir..

 
    
knz
(no login)

Re: ALDATMAK HAKTIR

February 18 2003, 9:01 PM 

duyurucu çok cesur
ama bu da önemli bir konu, hele bu toplumda.

bu toplumda ,15 sene dul yaşamış bir bayanın,
hayali bir aşk hikayesi bile kontrol altında olabiliyorken.,hep başkalarına endeksli yaşamlar var.
bu da bir aldatma bence., Kimse bu aldatmalarla
yüzleşmiyor.

insanlar dürüst olsunlar, bibirine yalan
söylemesinler. dürüst olabilecekleri yaşamları kendi içlerinde yaratabilsinler,.

 
    
ali oktay
(no login)

anlaşılmaz olmak

February 18 2003, 10:00 PM 

ayrıcalıkmıdır? aptallık mı yoksa yeteneksizlikmi?

neyse bunları başka bir konuya havale edip sil baştan yapalım.

ben eleştirimde ne evliliği ağızıma aldım ne de ihaneti.

ben aldatmanın evrensel bir kuraldışılık olduğunu anlatmaya çalıştım.madem anlatamadım öyle ise şöyle ifade edelim.aldatmanın karşıtı nedir aldatmamak yada daha kapsamlı bir ifade olarak "dürüstlük".

şimdi aldatmak "hak" sa "dürüstlüğü" neremize dürtelim?
ararsak buluruz.


Ben yaşamım boyunca evlenmedim.ama evliliklerden uzun süren ilişkilerim oldu.birlikte olduğum insanlarıhiç aldatmadım.ahlak budalası biri değilim.böylelerine de şaşarım.ama beni seven bir yüreğe inet etme hakkını hiç göremedim kendimde.ve bunun bana karşı da böyle olmasını beklerim.evlilikte aldatma felakettir.iğrenç tir.böle bir kadınla ilşkim oldu.bana ayrıldığnı söyledi ama daha birkez birlikte olduğumuzda evli olduğunu öğrenince çılgına döndüm ve kapı dışarı ettim.
bu alçaklıktır.sömürüdür.evlilik paylaşmadır.herşeyi herşeyi paylaşmadır.ihaneti bile.eğer hazmedebiliyorsan ihaneti paylaşmayı buna da saygım var.böyle yaşamlar yokmu? salt renk olsun diye eş değiştirenler toplu tüfekli ilşkiye girenler.saygınlığına diyeceğim yok.çünkipaylaşım var gizlilik yok aldatmak yok.ama boynuma sarılıp arkamdan göz kırpılan biri olmak istemem doğrusu.yapmam da.ne anlamı var böyle bir ilişkinin.insana ne verebilir?çocuğumun annesinin bir hain olmasını istemem.yada babasının.onurlu insan sevginin bittiği yerde arkasına bakmadan gider.ama bu insan onurlu olmadan evvel güçlü olmalıdır.yaşlılar sabahtanakşama birbirlerine lanet okuyup sürdürürler birlikteliklerini neden?çünki elleri mahkumdur.o yaştan sonra başka birini bulamıyacaklarını bilirler.ilişki artık karşılıklı yarara dönüşmüştür.
Uzaktan bir dayım var.75 yaşında.çok dinç biri.bir kaç yıl önce iş yaptığı bir firma tarafından Taylanda geziye götürülmüş.o günden beri her altı ayda bir kendisi gidiyormuş Taylanda.geçen yıl gittiğimde bana ballandıra ballandıra anlatıyordu.Taylandlı kızlara nasıl oralseks yaptırttığını.sakın evlenme.bol bol para kazanmaya bak diye de akıl öğretmeyi ihmal etmiyor.çok eğlendim ama çok ta şaşırdım doğrusu.üstelik karısı le hala sevgili gibidirler.bu aldatmakmıdır bilmiyorum.

Ahlak ilahi bir kavram bir doğma değil.bir toplumn yada bir bireyin iyi yada kötü üstüne verdiği bir değer yargısıdır ahlak.
Ahlakı ilk sorgulayanlardan biri olan Kant ne yi bilebilir diye sorduktan sonra nasıl davranmalıyız diye de ekliyordu.
Alak birey davranışlarıyla ilgili bir değerlendirme olsa da onun ölçütleri daha o doğmazdan önce toplumda yerleşiktir.bu bağlamda ahlak bir toplumun çinde ve o topluma göre bir anlama sahiptir.bu niteliği ile toplumda aynı toplum içinde de zamanla değişime uğrar.tıpkı hukuk ve din gibi.
Ancak ahlakın bunlardan farkı yazılı olmamasıdır.kural koyucu devlet değil toplumdur.bu yüzden hukuk tartısını kullanırken ahlaka da yaslanır. Ahlak tarih içinde yer yer dinlere bağlı olarak ta ortay çıkmış ve her din kendi yaşam felsefesi içinde belli bir yaşam biçimi öneren ahlak anlayışını barındırmıştır.öyle de olsa ahlak kuralları din kurallarından ayrıdır.Ahlak insanların kendi aralarındaki ilişkileri ile ilgili iken din insanalrın doğa ötesi ikişkileri ile ilglenir.ve ahlak dışı şeylerin yaptırımını ayıp ve günah diye niteler.
Ahlak gereklidir.bir çocuk büyürken ona ilk öğretilen şeyler ahlak kurallarıdır.bu onun öncelikle toplumda rahat etmesini sağlayacak uyumu düzenlerken yaşamını kolaylaştıracaktır.vucudunun her yerini örtüp salt cinsel bölgeleriniaçıp gezen insana ya deli ya da sapık olarak bakılması koyduğumuz bu kurallarla ilgilidir.oysa burnumuzdan ayıramıyacağımız yada parmağımızdan farklı olmayan penisimizi kapatmak fikri hiç te yabana atılır bir ahlak kuralı değildir.çünki aksi olsa toplumdaki dengeler bozulabilirdi.gerek boyutsal gerek fonksiyonel tartışmaları her an gözümüze sokarcasına sıcak tutmanın anlamı olamazdı.üstelik o an beynimizden geçenlerin beş karış aşağıda şahlanışı toplumun asayişine dinamit koymaktan öte bir durum yaratabilirdi.iyiki donumuz var.vaziyeti saklı gizli de olsa idare etmesi bakımından.çılaklık ahlaksızlıktır demiyorum yanlış anlaşılmasın.orada eşitlik ve kendi kuralları var.demekki ahlak mekana göre de değişebiliyor.

sevgili Hacının Hayvanlarında aldattıkları fikrine hi mi hiç katılmıyorum.onlar doğal olanı ,evrimsel süreç içinde zorunlu olanı yapıyorlar.insanla hayvanı ahlak terazisinde tartmak hilebaz pazarcının bile aklına gelmezdi ama sevgili Hacının aklına gelmiş.




 
    
HACI
(Login omeryalniz)

Re: ALDATMAK HAKTIR

February 18 2003, 10:22 PM 

Sevgili Ali Oktay;
Hayvanlardaki aldatmaya once ben degil, sen degindin.. Sen hayvanlar aldatmaz dedin, ben aldatir..
Guvercinlerin aldatmasina gelince;
Inan ki cok iyi bilirim.. Guvercin besledim..

Not: Dayinin yaptigi da aldatmadir.. Hem de en kotusu. Ama dogaldir.. Dayin ahlaksizmis.. keh keh keh..
Ama esasli bir erkek oldugu kuskusuz.. Evlenmemeliymis.. Sen de evlenme.. Herkes evlenmek icin uygun olmamali..

 
    
Current Topic - ALDATMAK HAKTIR
  << Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don