<< Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don  

Avcrupalı olma afrikalı ol, çağdaşlaşmanın zamanımı yaşasın yam yamlık

January 15 2004 at 11:18 AM
AYDIN  (no login)

Merhaba arkadaşlar forumda bende görüşlerimi belirteyim dedim.Hani Türkiye’de avrupalılaşmanın en öncü gücü askeriyedir ya. Elbette üniformasız bürokrasi de avrupalılaşmadan yanadır. Her iki bürokrasinin tarihinde “avrupalılaşma” iktidar sahibi olmanın en mühim elemanları arasında yer almıştır.


“Ey ahali, ille de avrupalılaşacağız! Yoksa Türkistan’a dönmek zorunda kalırız!” Buna benzer sözleri hem üniformalı hem üniformasız bürokrasiden çok sayıda şahsiyet söylemiştir. Avrupalılaşmaya karşı çıkanları, güneş karşısında gözleri kamaşan yarasalara benzetmek de son zamanlara kadar yaygın bir söylemdi.
Şimdi Türkiye avrupalılaşma, batılılaşma konusunda bir dönemece geldi. Artık avrupalılaşmak değil, avrupalı olmak sözkonusu. İşte bu noktada zurna “zııırt!” diyor.

Avrupalılaşanlar, avrupa namına ahkâm kesenler, milletin ensesinde boza pişirmeyi, onu zorla giydirme veya soyundurmayı, her şeyini rastgele değiştirmeyi iş edinmişlerdi. Şimdi bu iş güç sahiplerinin işsiz kalma tehlikesi ortaya çıktı.
Bugünlerde tartışılan “****a” konusu işte tam bu mevzuun merkezinde duruyor.
“****a”yı asla “conta” ile karıştırmayın! Conta farklı parçaların uyumlanması için kullanılır. ****a ise, uyumu bozmak, oligarşik iktidarı sürdürmek için kurulur. Türkiyenin oligarşik avrupalılaşmacı iktidarı, Avrupa Birliğine girilebilme ihtimalinden fevkalade rahatsız. Çünkü Avrupa Birliğine girilince, “avrupalılaşmak” diye bir şey kalmayacak. Dolayısıyla bu oligarşik bürokratik iktidarın da sonu gelecek. Toplum aktörleri yerli yerine oturacak. Sivil sivilliğini, asker askerliğini bilecek. Komutan bakanın önünde yürüyemeyecek.

Bu olacak iş mi yani?
Biz testiye kurşun atar, keçeye kılıç çalarız. İlkelerden vaz geçmezük! (New Çeri yemini)
Elbette böyle düşünen azınlık ****acıların önünde nurtopu gibi bir model var: Cezayir.
Cezayir, sömürgeci Fransa’ya karşı dindarları ve din adamlarını seferber ederek müthiş bir zafer kazandı. Askeri bürokrasi o zamanın moda “izm”i sosyalizmi de kalkan ederek bu zaferin üzerine oturdu. Tam bir diktatörlük kurdu.

Gel zaman git zaman, halk talepleri yükselince demokrasiye geçme mecburiyeti hissedildi.
Seçimler iki aşamalı idi. İlk aşamada dindarların partisi (galiba türkçeye İslâmi Selamet Partisi olarak çevriliyordu), başarlı olup da ikinci safhada mutlak zafer kazanacağı anlaşılınca, Cezayir ****ası hemen durumdan vazife çıkardı. “İslâmi terör” örgütledi. Sonra da “İslâmi terör”ü bahane ederek darbe yaptı. Cezayir o tarihten beri kana bulandı. ****anın teröristleri halkı canından bezdirdi.
Cezayir şimdi sefil bir üçüncü dünya ülkesi olarak

Fransız kültürüne hizmet ediyor!
E yani, onlarınki ****a da bizimki conta mı?
Değil elbette! 3 Kasım seçimleri, birinci aşama idi. Mürteci parti bu birinci aşamada yüzde otuz reyle yüzde yetmiş sandalye kazandı. Şimdi ikinci aşamaya geldi sıra.

Mahalli idareler seçimleri için yapılan yoklamalardan yüzde ellinin üzerinde çıkıyor adamlar.
“Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini”?
“Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini”!
Cezayir’dekiler ****a da conta mıyız yani?


 
    
Current Topic - Avcrupalı olma afrikalı ol, çağdaşlaşmanın zamanımı yaşasın yam yamlık
  << Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don