20 Temmuz l969'da Ay'a ilk insan indi. Adi Neil Armstrong. Astronot Armstrong su tarihi sözleri naklen yayin içinde de dünyaya duyurdu: "Kartal inmistir."
Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronot'tan olusuyordu.
Ancak yolculuk boyunca birtakim seyler sansür ediliyordu. Uc astronot birden "Baska bir cisim" görmüslerdi. Bütün konusmalar bantlara geçiyordu.
ASTRONOT ALDRIN: "Acik kitap gibi birsey var burada, tam durgunluklar denizinin üzerinde"
A. ARMSTRONG: "Iki halka gibi, daha dogrusu bir kitap gibi."
A. COLLINS: "Sekstantin odagini degistirdigimde bir kitap biçiminde oldugu daha iyi belli oluyor."
YER KONTROL: "Ne diyorsunuz, siz, Ay'da kitap mi var?"
Tuhafliklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmustu ama simdide bir parazit radyoyu sürekli mesgul etmeye basladi. Itfaiye arabasinin sirenine benzeyen bir ses.
COLLINS: "Duyuyor musunuz? Su sesi kesin yoksa kulaklarim patlayacak."
YER KONTROL: "Bu ses bizden degil, yabanci kaynakli. Orada sizinle birlikte baskalarinin da bulunmadigina eminmisiniz?"
ARMSTRONG: "Simdi de bir müzik basladi. Yer kontrol, su parazitlerinizi keser misiniz?"
YER KONTROL: "Hiç bir ariza yok. Müzik oradan, sizden geliyor."
ALDRIN: "Hiç bir zaman anlasamayacagiz galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor"
Ertesi gün Armstrong, Ay'a ayak basti. "Kartal indi" diyordu. Ilk insan Ay'da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi.
YER KONTROL: "Hey kim konusuyor?"
YER KONTROL: "Neydi o sözler?"
COLLINS: "ESEN MAHATMA RESSAMBALLA" gibi bir sey.. Sanirim Hintçe..
ARMSTRONG: "Tamamini dinledim. Galiba Afrika radyolarindan biriydi"
ALDRIN: "Frekans degistirdim yine ayni ses. Bu ses Ay'dan geliyor. Radyo mesaji degil. Inanilmaz bir sey."
YER KONTROL: "Cildirdiniz mi siz? Havasiz yerde ses yayilir mi?"
COLLINS: "Ne yani, yine uçan daireler mi?"
YER KONTROL: "Bilinmeyen bir hastalik.. Uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap, melodi, hep hayal olmali"
ARMSTRONG: "Hayalet bir ses teyp bandina kayit olur mu?"
YER KONTROL: "Peki havasiz ortamda ses yayilir mi?"
...
Buraya kadar yorumsuz...
Simdi yorumlusuna geçiyorum...
...
Bantlar yeniden dinletildi. Bu sirada NASA'da görevli olan Misir asilli Faruk El Baz'a danisildi. Ay'daki bu sözlerin !!!!! olduguna iliskin bilirkisi raporu verildi...
!!!!!= RABBIELARDZ-DINIENDAHU-IZA-KUN-ALIM
ve
ESHEDU-ENLAILAHE-ILLALLAH
(((COLLINS: "ESEN MAHATMA RESSAMBALLA" gibi bir sey.. Sanirim Hintçe..)))
Armstrong'un bir konferans için gittigi Misir'da okunan ezan sesini Ay'da da isitmis oldugunu söylemesi ve daha sonra bu beyaninin, kendisinin hasta oldugu gerekçesi ile haberin tekzip edilmek istendigi seklinde gelismeler oldu...
Daha detayli bilgisi olan arkadaslar varsa.. lütfen yazsinlar...
Yaw İzafi bu yazdığın doğruysa, ki ben doğru olduğuna kesin inmanıyorum, ‘karanlıkta’ kalan bir meseleyi aydınlatmıiş oluyorsun.
Uzun süredir Müslo’ların kökeni hakkında kafa yoruyordum. Bu dünyadan olmadıkları kesindi, ama nerden gelmişlerdi bu müslolar? Tüm kütüphaneleri dolaştım, internette araştırmalarla sabahladım.
Tam ümidimi kesmişken, senin bu haberin açıklık getirdi soruna!
Müslolar ‘Ay’dan’ gelme. Armstrong, ay’da işte müsloların dünyamıza 1400 yıl önce yaptıkları büyük göçten arta kalan hörgüçlü develerin son izleri olmalı.
Ancak bir pürüz var bu işte: ‘Hava/gazsız bir ortamda ses nasıl Armstrong’un kulağına erişmiş olabilir?’
Buna da bir sallama getireceğini umuyorum sn İzafi
Şimdiden çok teşekkürler
orhan11 (no login)
Yorumlu!
July 23 2003, 3:11 PM
Ne ilginctir ki;
Allah'in adinin zikir edildigi mubarek AY'da Amerikan gavurlari uc'er gun ikamet etti, icine sicti ve boklarini birakip gitti.
Muslumanlara ise;
bir astronotun uydurdugu kelimelerden, ikina sikina ESHEDU-ENLAILAHE-ILLALLAH kelimelerini cikartmak ve buna inanmak kaldi...
Anonymous (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 23 2003, 3:29 PM
Bu sacmaliklarin tamami Armstrong'un bizzat kendisi tarafindan yalanlandi.Aciklamalar internette de var yanilmiyorsam bir vakfi vardi onun sitesinde bulunuyor...
Kisacasi Islam'i yasatmak icin artik gunumuzde sart olan zincirleme yalanlar dizisinden bir halka...
Bunları böyle saçmalattııran, batıya karşı duydukları aşşağılık kompleksidir Oğuz’cum!
Ruh daha fazlasını beyne yükleyememiş müslolarda., kara delikler oluşmuş ezan eşliğinde
(no login)
orhan11
July 23 2003, 3:35 PM
Senin gibi "ahlaklilar" da bu dünyanin içine siçiyor orhan11... Bilmiyoruz mu sanmistin?..
Zork!
Biz bilgi veriyoruz, sayemizde bilgi sahibi oluyosun... Ama hep haylazlik pesindesin...
Hal ve gidis: pekzayif...
Tam da tahmin ettigim gibi...
Olsun biz yine de yazalim dedik...
Bilgiyi saklamak haramdir!...
(no login)
Anonymous
July 23 2003, 3:45 PM
Bi adam gibi sen yazdin.. Ama sözünde durup o adresi buraya yazacaksin.. O zaman yanlis yorumlanmis oldugunu itiraf etmekten baska birsey yapmiyacagiz.. Su an için bizim yorumlarimizda halen geçerli..
Evet bekliyoruz...
Lütfen o adresi verirmisin..
Aktardıkların bilgi sınıfına girse, söylediklerin doğru olurdu.
Oysa sen bilgi ile sallam ve hurafe arasında bulunan kalas kalınlığındaki çizgiyi dahi ayırd edemeyecek konumdasın. İ sıkı sıkıya bağlı olduğun ortaçağ ideolojin, gözlerini zayıflatmış oldukça.
Hep sansasyon peşindesiniz, yok şu mucize bunu kanıtladı, yok bilmem kim müslo oldu avuntualrı ile insanları etkileyebileceğinizin hesabı içersindesin,iz.
Nerede kaldı mütavazilik??
Pazar çığırtkanları cirit atıyor, müslo mahallesinde!
(no login)
Zork!cuum..
July 23 2003, 4:13 PM
Ben bu yaziyi senin için yazmadim ki.. Niye hemen mal bulmus gibi asagilik duygunu bastiracak yöntemlere basvuruyosun.. orhan11 bi yandan siçiyo sen bi yandan.. Yaw adamlar hiç olmazsa aya siçmis sizin gibi kafalarina degil!..
Evet nerde kalmistik...
1983 yilinda, hiç beklenmedik bir haber dünyada bomba gibi patliyor ve Armstrong, bir gezi sirasinda isittigi ezan sesini, aya ayak bastigi anda da duydugunu itiraf ediyordu....
Aradan 1 yıl daha geçti ve ne oldugu belirsiz bir kisi, Armstrong'un sekreteri sifatiyla olayi yalanlamak istedi. Ne çare ki onun bu hareketi, hadisenin tamamen kesinlik kazanmasina yol açti. Çünkü Apollo 11'in seyahati sirasinda, uzay gemisi ile yer istasyonu arasindaki konusmalari teybe alan Suriyeli bir NASA görevlisi, kayitlari kamuoyuna açikladi. Dünyanin birçok ülkesindeki gazetelerde yayinlanan bu konusmalar, Armstrong'un ifadelerini tam olarak dogruluyordu...
Haluk Nurbaki
Aslinda ben Musluman'lari artik eskiden yaptigim gibi suclamiyorum.. Bu tur iletiler acikca onlarin savunmaya cekildigini gosteriyor. Tabii diktum malum. En iyi defans, ofens dir.. Bizimkiler de bilimsel olduklarini gosterme sevdasina bu tur saldirilarla mizah literaturunu zenginlestiriyorlar.
Cok yakinda Islam mizah dergilerini susleyecek ve Zubuk vs gibi mizah dergilerinin ismi Allah teriminin cesitli varyasyolarindan olusacak.
Insan hem guluyor ve girgir geciyor, hem de dusunuyor ve uzuluyor..
Ne hale dustu Islam ve daha ne hallere dusecek, ilerde!.. Bu aptalca bilimsellik sevdasina..
Biraksa bu sacmaliklari Islam ve camiye cekilse cok daha iyi olacak. Inancla yetinseler... Musluman'larin inanclarina da guvenilmez oldu artik, son zamanlarda....
Inanmiyorlar Musluman'lar.. Biliyorlar..
Suphe icinde degiller. Eminler.....
Kur'an'i yorumlamiyorlar. Direkt olarak yasama uyguluyorlar..
Orta cag Hristiyanliginin benzerini Islam'da yasatmaya calisiyorlar..
Orta cag Hristiyanliginin basina gelenleri biliyorlar ama, o bizim basimiza gelmez diyorlar. Biz bilimseliz diyorlar..
Cooooooooookkkkkkkk yaniliyorlar..
Baslari derde gireli epeyi oldu..
Donusu olmayan bir yolda hizla ilerliyorlar.
Onlari biz ateistler bile kurtaramayiz..
Birakin ilerlesinler o yolda diyorum..
Birakin adamlari yaw....
Kendi davasina bu kadar zararli olabilecek baska bir egilimin varligini dusunemiyorum..
Islam icin tek kurtulusun maneviyat oldugunu anlamayan bu gafiller Kur'an'i, iceriginde somut materyelistik olgularin yer aldigi bir astrofizik bilim kitabi olarak kabul edecek kadar sapitmislar..
Birakin sapitsinlar....
Eza (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 23 2003, 5:04 PM
NEIL A. ARMSTRONG
LEBANON, OHIO 45036
July 14,1983
Mr. Phil Parshall Director
Asian Research Center
International Christian
Fellowship 29524 Bobrich
Livonia, Michigan 48152
Dear Mr. Parshall:
Mr. Armstrong has asked me to reply to your letter and
to thank you for the courtesy of your inquiry.
The reports of his conversion to Islam and of hearing
the voice of Adzan on the moon and elsewhere are all
untrue.
Several publications in Malaysia, Indonesia and other
countries have published these reports without verifi-
cation. We apologize for any inconvenience that this
incompetent journalism may have caused you.
Subsequently, Mr. Armstrong agreed to participate in a
telephone interview, reiterating his reaction to these
stories. I am enclosing copies of the United States
State Department's communications prior to and after
that interview.
Sincerely
Vivian White
Administrative Aide
Eza (no login)
ayrıca
July 23 2003, 5:13 PM
orhan11'un notu:
bu jpg sayfa duzenini bozdugu icin siliyorum.
Yapistirildigini gordukten sonra 7-8 saat okunmasi icin biraktim...
Tekrar yapistirilmasi gerekiyorsa,
lutfen yazi sahibi Eza biraz kuculterek yapistirsin...
This message has been edited by orhan11.. on Jul 24, 2003 12:11 AM
(no login)
Iyi diyon da Haci..
July 23 2003, 5:25 PM
Bi türlü birakamiyon!..
Yok yok sen devam et...
Sen lazimsin...
Sen süzgeç gibisin..
Suyumuzdaki tortulari temizliyorsun..
Daha saglam delillerle gel..
Oldugundan fazla gel..
Ister ateist ol, ister bilim adami...
olabildigince, bilebildigince gel..
Akmayacak degil bu derya, deniz..
Ne kadar daraltsanda gözenekleri..
Sizacaktir en berrak haliyle...
Siril siril, gürül gürül, tertemiz...
(Vay anasini!.. siir yazdigimi bilmiyordum..
Anonymous (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 23 2003, 5:40 PM
"Aradan 1 yıl daha geçti ve ne oldugu belirsiz bir kisi, Armstrong'un sekreteri sifatiyla olayi yalanlamak istedi"
diye yazmistim yanilmiyorsam...
Sen o belgeyi yapistirmissin buraya..
Biz Anonymous'un söyledigi Armstrong'a ait yalanlamayi rica etmistik..
Hadi bakiimmmmm...
"....the voice of Adzan on the moon and elsewhere are ALL UNTRUE.....
Sincerely
Vivian White
Administrative Aide"
Vivian White'da kimmis?... Sakin panige kapilmis bir missyoner olmasin?...
(no login)
^^^^^^^^
July 23 2003, 5:43 PM
Anonymous'tan cevap beklerken dikkatsizligimizden biz Anonymous olduk iyimi...
Hadi bakalim orjinal Anonymous hala beklemekdeyiz...
(no login)
Ayrica Eza
July 23 2003, 5:50 PM
Sana sonsuz tesekkür ediyorum..
Demek Armstrong'un söyledikleri dogruymus ki böyle bir açiklama yapmak ihtiyaci hissedilmis!!!!!
Benim küçük bir yüzdeyle de olsa, yine de bir acaba vardi kafamda.. Bu belgeyle oda kalmadi..
Sagolasin Ezacan!...
Eza (no login)
İzafi
July 23 2003, 6:36 PM
İkinci belge devlete yapılan bir başvuru ve resmi evrak,Neil Armstrong için sallıyorlar lütfen ilgili konsoloslukları uyarın diyor.
Eğer bu şahıs müslüman olsa çoktan klipleri çıkardı,ancak herif sıkı bir Hristiyan hemde Evanjelik Protestan.
Sen bu atmasyonlara inanabilirsin herhalde diğer gördükleri de Kuran veya levhi Mahfuz dur.
Millet aya gidiyor size de masal uydurmak kalıyor.
Farkindamisiniz bilmiyorum! Aramida cok isimle yazan tek degilsede onun yandasi iki KAFIR olabilir!...
Bunlarin amaci ROMA'ya hizmettir!...Onlari GALE almayin!...Isimleri eminim taninidiniz!...Guzel bilgiler icinde size tessekur ederim.HACI ya laf YOK!...
O bir tanedir!...Cok iyidir! Zamanla taniyacaksiniz!
Selam Sevgi ve Dua ile
Sami (no login)
Gökte sabah olursa secde de olursa
July 23 2003, 10:47 PM
ne eksik kalır
Ezan
onu da uydurduk mu
Sabah ezan ve secde üçgeni tamamlanmış olur.
Adam 1969 da ses duyuyor ve kaydediliyor fakat bunun ezan sesi olduğunu 14 sene sonra tesadüfen öğreniyor
sonra da Faruk El Baza koşuyor tam ona patlatacak,o ne Faruk un madalyonu açılıyor içinde Neil'in çocukluk resmi,Neil Baba baba babacım der ve madalyona daha yakından bakar madalyonda şöyle yazar la ilahe illallah
ve Neil oracıkta müslüman olur,şahidi de Captain Cousteau olur.
Ama sizler elbette ki bunlari da orasindan burasindan cekip bir sekilde yalanlayacaksiniz.
Neden biraz mantikli dusunup bir insanin aya cikinca Arapca sesler duyamayacagina kanaat getirmiyorsunuz ? Hem de kafasinda koskoca astronot kaski varken ?
Boyle tutarsiz hurafelere ancak Islam Gozluguyle bakan insanlar inanir, aya gidince ezan sesi duyulsaydi :
1)Neil Armstrong musluman olurdu
2)Bu sesi aya giden diger astronotlarin duymasi da gerekmez miydi ?
Ve son olarak bir ricam da benim olsun bu "bant kaydi" var midir ?
Varsa dogrulugunu ispatlar misiniz ?
Dogruysa Neil Armstrong neden ayda boyle bir ses isittigini hic bir yerde hic bir sekilde soylemedi de ancak boyle fisilti gazetesiyle ortaya yayildi ?
Kaptan Cousteau'nun Musluman oldugu da bir diger yalan Paris'teki kilisede Hristiyan ayininden sonra kendisi topraga verildi ve de bunun nedeni iki denizin birbirine karismadigi Kuran'da yazili oldugu icin, diye belirtilir.Halbuki denizlerin karismadigini denizcilikten anlayan butun toplumlar Islam'dan cok daha once farkina varmistir.Bunu Kuran'in yazarinin da bir yerlerden ogrenmis oldugu aciktir, cunku hocalari boldur kendisinin.
Zork (no login)
İzafi ve diğer kandırılmış 'genç kızlarımızın' dikkatine
July 24 2003, 12:25 AM
Ateistler' e pek güven olmaz
Aşağıda bu konuya ve diğer müslo masallarına ilişkin güzel bir yazı var.
İslamcı bir Gazete'den alıntı. Yani ateislikle uzaktan yakınan bir ilişkisi olamdığına hemfikiriz sanırım.
Biz sizleri 'imana' getiremiyoruz, umarım yazıyı okuduktan sonra biraz olsun gözleriniz açılır.
Ayıberg şaklabanı da payını almış alttaki linkte bulunan yazıda.
Zevkle okudum sizin de hoşunuza gidecek:
Beynini kullanan müsloların varlığı gelecek için umut verici!
(no login)
Zork kendine gel
July 24 2003, 1:05 AM
Beynini kullanan Müslo olmaz ya da Müslo da beyin olmaz
bahsettiğin hıyar başka bir yönden atmakta çengelini
sözde uzay aracı çok ağırmış düşebilirmiş ama faruk amcaları astronotlara verir Kuranı onlarda okuya okuya aya gider ve uzay aracı sağ salim iner zart zurt
yani bu herif aynı numarayı çekmekte ancak diğer masallara da güya karşı çıkarak tarfsız aklı başında bir imaj çizme peşindedir,
ki sen keresteden anlarsın nasıl yutarsın bunları
(no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 24 2003, 7:20 AM
Duyulan o seslerin ve görüntülerin gerçekte neler olabilecegi konusunda belki her iki tarafinda asla çok saglam delilleri olamayacak anlasilan..
Ancak kayitlardan da anlasildigi kadar garip birtakim durumlarin oldugu kesin...
Bu inkar edilemeyecek gariplikleri bizim bu tarafa sizlerinde baska tarafa çekmesi gayet dogal...
Armstrong müslüman olmus olmamis bu hiç önemli degil.. Onemli olan orda neler oldugu...
Biseyler var.. Ama kimse ne oldugunu tam olarak bilemiyor...
Iste o biseylerin inanirlar için bir anlam ifade ettigini söylemek istiyorum...
Yoksa hersey apacik ve belirgin olsaydi zaten "imtihan" dedigimiz gerçegin bir anlami kalmazdi..
Inançsizlar içinde savunulabilecek noktalar olacaktir süphesiz...
Böyle olmasi Yaratilistaki gayeye, o gayedeki mantiga uygun olandir...
Sanirim söyleneceklerin anafikri budur...
Saygilar....
.
Mantık (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 24 2003, 7:49 AM
Bu söylentinin bir uydurma olduğuna dair bilgiler ve kanıtlar şu sayfada bulunabilir: http://answering-islam.org/Hoaxes/neil.html (Eza'nın yukarıda astığı belgeler de bu sayfada mevcut).
Ayrıca aynı sitenin bir üst sayfasında (http://answering-islam.org/Hoaxes) Jacques Cousteau ve Michael Jackson hakkında çıkarılmış müslüman olma iddialarının asılsızlığına dair bilgiler de var.
İnsanların, hele de müslümanların biraz daha bilgili kesiminden sayılabilecek izafi gibilerin bile hala bu iddialara inanabilmesi hem komik, hem de çok acı.
(no login)
Zork
July 24 2003, 8:14 AM
Yaziyi okudum.. O da bir görüs.. Yalniz abimiz
"Batılılar'a karşı kompleks yüklü hasta bir hayâl gücü-nün ürünü değildir." gibi birsey yumurtlarken Irkçi bir Islam'i savundugunun farkina varamamis...
Ne yani "kaset hala bende!" saglamligiyla Faruk el Bilmemneyi yüceltirken, müslüman olsun, olmasin, ama kaptan cousteu örneginde oldugu gibi Kuran ayetini saygiyla karsilamis birilerinin özellikle hristiyanliklarini bastira bastira söylemesi anlayana bir mesaj vermiyor mu?...
Isim müsli olunca bak elimde kaset var! de, olmayinca bu söylenenlerin bir asli yok de...
Ne önemi var ki... Iste bu gibi zihniyetler yüzünden, müslüman oldugunu saklamak geliyor insanin içinden!..
Inanan ve dini ve inanci ne olursa olsun Kuran'a saygi duyan zihniyetler, Islam olmus olmamis, hiç farketmez..
Ne asagilik duygusuymus, ne komplexmis!..
Gerçek Islam komplex yüklü degildir..
Komplek onu ortaya atanlarin yüküdür...
Böyle gelenekçi Islamcilarin yazilariyla aydinlanacak degiliz...
Tanriya ve insanliga hizmet etmis her benligin adi Islamdir...
Böyle artistliklere kanmiyacak insanlar da vardir bu dinin içinde...
Hatta Islam kelimesini bile yanilgilara sebep olacagindan çok dikkatli kullanmak gerekir..
Ya da bu gibi yanilgilara düsmemek için belkide "Dogru Insan" terimini kullanmak daha yerindedir...
Evet "Dogru Insan"...
Kim olursa, hangi dinden olursa olsun bunu basarabilmis herkestir degerli olan...
Goethe'de, Kant'da, Puskin'de, Cousteu'da, Armstrong'da, ve daha niceleride müslüman olmamis olmakla müslümandan daha degersiz degillerdir.. Hatta tam aksine nice binlere, yüzbinlere degisilmezler...
Neyse arkadas...
Ne Islam, Ne Kuran, Ne de onun ilkeleri KIMSENIN BABASININ MALI DEGILDIR!....
(no login)
Sevgili Mantik
July 24 2003, 8:26 AM
Sen de "Dogru Insan"sin!..
Bir de Yaraticinin var olduguna inansan!...
Haddimiz degil ama, dilerim zamanla bunu sezersin...
Selamlar...
Önce kereste uzmanlığımı kabul etmen ve bu önemli gerçeği vurgulaman beni çok mutlu etti, teşekkürler!
Bunca yıldır kereste sektörinde edindiğim deneyimler ışığında söyledim yukardakileri. Müslolar arasında bulunan farklılığı önemsememiz ve iyi işlenmişleri ile yontulmamışları titizce birbirinden ayrı tutmamız gerektiğine işaret etmek istedim.
Gazeteci müslo da elbet, ‘ uzay teknolojisi çorbasında biz müsloların da tuzu olsun’ mantığı ve dürtüsü içinde yazmış düşüncelerini.
Altına gıcır bır araba çeken, ehliyeti yandaki bakkaldan satın alan, ne arabanın/motorun nasıl çalıştığından ne de trafik kurallarından bihaber bir vatandaşın, ruh halini anımsatsa da, bu müslonun mütavazi oluşu beni olumlu bir şekilde etkilemiştir.
Müslolar arasında olan farklılığı da görmemeiz gerekir, yaklaşımızda katı olmamakta yarar var derim ben.
Müsloların entellektüel evrimlerini hızlandırmak, kereste piyasasını da canlşandıracaktır. Kar marjımın artmasını bekliyorum...
( Not:Yaw anaonim kendine bir isim bulsan, böyle sarı çizmeli memed ağalık olmuyo be! )
İzafi, sende önemli gelişmeler olduğunu gözlemliyorum
July 24 2003, 6:27 PM
Farklı şeyler söylemiyoruz aslında İzafi.
Bir gün sen de gereksiz balastı (Tanrı saplantısı) atacaksın omuzlarından.
Asıl o zaman gör sen sendeki 'gücü'
Yalnız bu gücü suistimal etmeyeceksin,
bak bizi örnek al!
(no login)
Zork
July 25 2003, 3:43 PM
Farklı şeyler söylemiyoruz aslında Zork.
Bir gün sen de gereksiz balastı (Ateizm saplantısı) atacaksın omuzlarından.
Asıl o zaman gör sen sendeki 'gücü'...
Ayrica bu forma basladigimdan beri cizgimin ayni oldugunu düsünüyorum.. Sadece bazi seyleri daha önce söylememis olabiliriz..
Ha bu arada!.. Kadinlar konusunda "sakalasmistik" seninle!.. Sanirim o konuda da ortak taraflarimiz olmus..
Eger onlara güvenmek, kaliteli bir fiziksel ve ruhsal beraberlik istiyorsan, her zaman su iki anahtara sahip olman gerekir.. Yoksa sonuç hep birbirine benzer...
Sex ve Para...
Ikiside saglam olmali...
Asla biri birinden eksik olmayacak...
(Ama bunu asla onlara söylemeyeceksin.. Bil yeter!..)
knz (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 25 2003, 9:47 PM
izafi ,üzerine 2. eş gelince terk etmemesini yadırgamıyorsan bunu da yadırgama bence.
turan (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 25 2003, 11:24 PM
bu kulagina ses gelenlerin akli dengesinden supelenmek lazim ,oda bir astronot okumus gun gormus kisi,haciyi astranoto alsalardi kulagima ses geldi filan dese hemen inanirdim. .ben mesela mezara gider yatarim ama siz (zaten korkuyla yasadiginizdan)cin seytan korkusundan sictiginiz yerde zibarirsiniz.
Anonymous (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 28 2003, 1:35 PM
AY’IN KEŞFİ SIRASINDAKİ UFO GÖZLEMLERİ
Şimdi, Ay’a ilk adımı atanların serüvenine ve o zamanki kayıtlara bir göz atalım. Bilindiği gibi, Ay’ın keşfi, Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlarındaki üç Amerikalı astronot tarafından, Apollo-11 uzay aracı ile 20 Temmuz 1969 tarihinde gerçekleşmiştir (S94). Bu üç asrtonotun Ay’da başına gelenler oldukça ilginçtir.
Astronotlar, daha yolculuklarının ilk gününde, uzay aracı ile Ay arasında, ne olduğunu anlayamadıkları olağandışı bir nesne görürler. Bu iri ve garip nesne, astronotlara, nasıl ve nereden baktıklarına bağlı olarak değişik biçimlerde görünmüştür. Neil Armstrong, bu anlaşılmaz cismi, “iki birleşik halkaya” benzetir.
Michael Collins ise şöyle tanımlar (D62, S82):
“Bana göre, iki birleşik halkaya değil, içi boş bir silindire benziyordu. Cisim, takla atarken görülebildiğinden, tam pruvada iken, doğrudan içine bakılabiliyordu. İçi boş bir silindirdi. Fakat, daha sonra sekstantın odağını değiştirdiğimizde, silindirin şekli, açık duran bir kitaba benziyordu. Gerçekten çok tuhaftı.”
Apollo-11 uzay aracı Ay’a yaklaşırken, astronotlar, siren seslerine, ya da tren düdüklerine benzeyen radyo parazitleri işitmeye başlarlar. Haberleşme sistemine de karışan bu seslerden şaşkına dönen Houston Uzay Merkezi: “Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmadığından emin misiniz?” diye sorar (D62).
Ay’da ilk adımlarını atan Neil Armstrong, çevreyi incelerken gördüğü garip bir şeyi ise şöyle tanımlar: “Diyebilirim ki, 800 metre kadar ötede yer üzerinde bazı izler var. Sanki tırtıllı bir traktör tarafından bırakılmış gibi”. Tekerlek izlerine benzeyen bu izler acaba neydi? (D62).
Diğer taraftan, astronotların, Ay’da bulundukları süre içersinde Dünya ile yaptıkları konuşmalar büyük ölçüde sansürlenmiştir. NASA’da görevli bilim adamlarından Dr. Farouk El-Baz (S82, E4); bu konuşmalarda şifreli sözcüklerin kullanılmış olduğunu kabul etmektedir. NASA’nın bilim yazarlarından Otto Binder ise, astronotların, UFO gözlemleri sırasında konuşmamaları hususunda önceden uyarılmış olduklarını belirtmiştir. Böylece, UFO gözlemleri Dünya kamuoyundan saklanmaya çalışılmıştır. Ancak, Apollo-11’in, Houston Uzay Merkezi ile olan konuşmaları başka dinleme merkezlerinden de saptanmıştır. Örneğin, Armstrong ve Aldrin’in Ay yüzeyinden Houston ile yaptıkları bir konuşma kaydı şöyledir (D33, D62, S50, S83):
“Astronot: Neydi o?. Ne biçim şeydi? Anlamak isterdim.
Houston: … (sansür).
Astronot: Bebekler kocaman! Kocaman! Hayır! Hayır! Bu bir optik yanılgı değil. Hiç bir şey beni buna inandıramaz.
Houston: Ne? Ne oluyor yukarıda? Size ne oluyor Allah aşkına?
Astronot: Diyorum ki, orada uzay araçları var. Kraterin karşı yanında bir sıra halindeler.
Houston. Tekrar edin! Tekrar edin!
Astronot: Ses bu yörüngede … (kesilme). 6.25’den 5’e kadar … (kesilme). Otomatik Yayın Kontrol’a bağlıyorum. Ellerimi çırpıyorum. Başka bir şey yapamam. Filme alındı mı? Tanrım! Eğer bu lanet kameralar kayıt yaptıysa. Sonra ne?
Houston: Bir şey alabildiniz mi?
Astronot: Elde kayıt yok. Disklerin veya her neyseler, üç çekimlerini yaptım. Filmi bozuyorlar.
Houston: Kontrol! Burası Kontrol! Yolda mısınız? UFO’lar üstünüzde mi?
Astronot: Buraya indiler! Buradalar ve bizi görüyorlar.
Houston: Aynalar? Aynalar? Onları kullanabildiniz mi?
Astronot: Evet! Doğru yerdeler. Fakat, bu uzay araçları veya her neyseler, yarın gelip alabilirler.”
Bu görüşme, İsviçre Televizyonu ve diğer bazı TV kanalları tarafından Ocak 1997’de yayınlanmıştır (S11). Dr. Vladimir Azhazha, Armstrong’un “Ay aracının yakınına inen iki büyük yabancı nesnenin onları gözlediğini” Houston Uzay Merkezi’ne bildirdiğini, ancak bu mesajın NASA tarafından sansür edildiğini yazmıştır (S11).
Dr. Aleksandr Kasantsev’e göre de, astronot Aldrin, Ay aracının içindeyken, UFO’ların renkli filmini çekmeyi başarmış; dışarıya çıkıp Armstrong ile buluştuğunda da film çekmeyi sürdürmüştür (S11).
NASA’dan sızdırılan, Aldrin’in çektiği fotoğraflardan birinde, Armstrong’un hemen arkasında, çok büyük bir ışık kümesi net olarak görülmektedir (S15). Armstrong tarafından çekilen diğer bir Ay fotoğrafında da, yüzey üzerinde yine “çok güçlü bir ışık saçan büyük bir obje” göze çarpmaktadır (S15). Houston Uzay Merkezi’nce kaydedilen konuşmalarında, gerek Aldrin ve gerekse Armstrong, gördükleri objelerin “çok büyük” (enormous) olduklarını bildirmişlerdir.
11 Ağustos 1969’da, Kanada’nın “Minuit” gazetesi (G8), büyük puntolarla, ABD astronotlarının Ay’da “canlılar” görmüş olduklarını yazmıştır (K124). Gazeteye göre, Armstrong, yumurta biçiminde bir araç görür; bu aracın içinden, kendilerini izlemekte olan ve yuvarlak başlıkları olan insan benzeri “iki yaratık” çıkar. Armstrong, Houston’a, bu konuda ayrıntılı bilgi vermek üzere iken, kendisine, gördüklerinin filmini çekmemesi ve derhal başka gizli bir kanala bağlanması bildirilir.
Apollo uçuşları sırasında, NASA Yer İzleme Üssü Şefi olarak görev yapan Christopher Kraft, Ay ile NASA arasındaki iletişimin uzun zamandan beri gizlilik kapsamına alındığını, yayınların ancak iki dakikalık gecikme ile Dünya’ya yayınlanmasına izin verildiğini açıklamıştır (D33).
Diğer taraftan, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Ay modülünün Ay’a inişinin oval biçimli bir çift UFO tarafından yakından izlenmesi olayı, TV yayınları ve fotoğraflarla çok net bir şekilde saptanmıştır. Hatta bu görüntüye “Life” dergisi kapağında yer vermiş, ancak bu baskı daha sonra toplatılmıştır. Ay’da karşılaşılan canlılarla ilgili görüntü ve bilgiler başka yayınlarda da yer almıştır (D33, S93).
AY’DA NELER OLUYOR?
Yıllar önce, iki ünlü bilim adamı, Guglielmo Marconi (1874-1937) ve Nikola Tesla (1856-1943) (K38, K102), Ay’dan radyo sinyalleri aldıklarını söylemişler, hatta bu sinyalleri cevaplamaya çalışmışlardı. Ay’da yaşam olduğu yönünde toplumun ilgisini çekmeye çalışan bu bilim adamlarına o devirde inanılmadı. Daha sonraları, 1920’li, 30’lu yıllarda, Amerikalı, İngiliz ve Fransız astronomlar, bir çok kereler, Ay’da hareket eden, yanıp sönen ışıklardan söz ettiler. Çeşitli yerel gazetelerde ve bilimsel yayınlarda yer alan bu bilgiler, bugün mevcut arşivlerden çıkarılabilir. Bu gibi iddiaların doruğa çıkmasına neden olan kişi ise, saygın bir gökbilimci olan, Pulitzer ödüllü astronom John O’Neill’dir. O’Neill, 1950 yılında, Ay’da bir köprü gördüğünü söylemiş ve bunun doğal bir yapı olamayacağını, ancak bir zekanın ürünü olabileceğini açıklamıştı (D33). O’Neill çok ciddi bir isimdi ve itiraz edilemez birisiydi. Daha sonra, uzunluğu 20 kilometre olan böyle bir köprünün varlığından söz eden iki gözlemci daha çıktı; ancak zamanla unutuldu.
NASA’nın, Ay uçuşları sırasında karşılaşılan UFO gözlemlerine çok sıkı bir sansür uygulamasına karşın, bugün artık NASA’dan emekli olmuş bir çok eski görevli ve astronot, bu uçuşlarda ve Ay’da UFO’larla karşılaştıklarını açık açık söylüyorlar (S11, S50, G1). Bunlardan astronot Gordon Cooper, gördüğü ve resmini çektiği araçların zeki canlılar tarafından yönetildiğinden emin olduğunu israrla belirtiyor. Astronot Edward Mitchell, James Lovell, Frank Borman, Ed White, James McDivitt, Robert White, Joseph A. Walker, Eugene Carnan, Mourice Chatelain, Walter Schirra ve Donalt Slayton, Ay uçuşları sırasında UFO’larla karşılaştıklarını medyaya açıkladılar. Daha önceleri, NASA’nın sansürüne uyarak seslerini çıkarmayan bu astronotlar, artık gördüklerini açıklamaktan çekinmiyorlar. 14 Ekim 1997 tarihli “Florida Today” gazetesi, “Apollo Astronotları Dünya Dışı Canlılar Gördüklerini Açıklıyorlar!” başlığı altında bu haberi vermiştir (G1). Sovyetler Birliği kozmonotlarının uçuşları sırasında da, uzay aracının önünde ve arkasında sıçrayarak dolaşan UFO’ların görüldüğü arşiv kayıtlarına girmiştir.
Ay çevresinde Apollo uçuşları başladığı yıllarda, Ay yüzeyinde görülen bazı garip şekillerin resimleri çekilmiş; ancak bu resimler NASA tarafından şiddetle sansür edilmişti (S8). Bu fotoğraflar, ABD’deki Bilgilendirme Yasası’na dayanılarak, Fred Stecking gibi araştırmacılar tarafından devletten istenmiş; bunun üzerine NASA, “No Comment” (Yorumsuz) başlığı altında bu fotoğrafları yayınlamak zorunda kalmıştır. Söz konusu fotoğraflarda, Ay kraterlerinde “kubbeler” görülmektedir. Aslında, Ay’da görülen kubbeler, bundan 50 yıl kadar önce Fransız astronomlar tarafından rapor edilmiş; 1950’li ve 60’lı yıllarda, Ay yüzeyinde hareket eden, yanıp sönen veya sabit durumda iken ışık saçan bir çok objenin fotoğrafı, sivil astronomlar tarafından da çekilmiştir. 1967’de, Lunar Orbiter-2 tarafından çekilen 33 Ay kubbesi fotoğrafı, yine “No Comment” başlığı altında NASA tarafından yayınlanmıştır.
1 Haziran 1996 tarihinde, NASA, basın mensuplarına, astronotların UFO’ları görmüş olduklarını ilk kez açıklamış; ancak, bu açıklama bir süre sonra yalanlanmıştır. Bazı astronotların halen susmalarına karşın, astronot Gordon Cooper, gördüklerini şöyle anlatmaktadır (D33, S50):
“Dünya dışı yaşama inanıyorum. 1951’de Almanya’da görevli iken UFO’larla karşılaştığım gibi, “Gemini” uzay aracında 16. yörünge dönüşünü yaparken de bir UFO ile karşı karşıya geldim. NASA’da, Ay’daki kubbelerin, yapıların fotoğraflarını gördüm. Bunlar mükemmel geometrik şekillerden oluşmuşlardı. Uzun, beyaz bir kule; kraterleri, vadileri ve tepeleri kesen virajsız, dümdüz yollar vardı. Bazı kubbelerde ışıklar yanıp sönüyordu. Bir çok NASA fotoğrafında, Ay’ın üzerinde duran püro şeklinde araçlar vardı. Bunları da gördüm. Ayrıca, Ay’ın karanlık yüzeyinde piramide benzer bir yapı var (S11, S97). Ay’da atmosfer bulunmamasının bir sorun yaratacağını hiç sanmıyorum. Şu an, yeryüzünde, kendi oksijenini kendi üreten özel yeraltı tesislerinde olduğu gibi, benzer bir teknoloji Ay’da neden uygulanmasın?”
Bir Fransız TV kanalı, Apollo uçuşları sırasında kaydedilen bazı konuşmaları yayınlamıştır (D33): Bu konuşmada, “Kubbe biçimli yapılar yüzeye göre çok genç, yani sonradan yapılmışlar” denilmiştir.Yapılan konuşmalarda, “yanıp sönen ışıklar”, “yollar”, “izler”, “dev bloklar” terimleri sık sık geçmiştir. Dr. Farouk El-Baz, kendisine yanıp sönen ışıkların ne olduğu sorulduğunda, “Doğal değiller” cevabını vermiştir. Diğer taraftan, NASA, gerçekleri mümkün olduğu kadar saklamak istemekte, konuşmalarda geçen sözcüklerin jeolojik terimler olduğunu ileri sürmektedir. Aslında NASA’dan sızdırılan fotoğraflarda, bu kubbelerin yüksekliklerinin 400 metreye kadar çıktığı saptanmıştır. Başka bir fotoğrafta anten kulesine benzer bir yapı ve önünde hareket eden bazı araçlar görülmektedir. Apollo-8 tarafından çekilen ve Ay’ın arka yüzünü gösteren bir diğer fotoğrafta ise, uçuş pistine benzer şekiller ve çok uzun bir yol net bir şekilde görülmektedir (D7, D33, S97).
Dr. Farouk El-Baz, “Saga” dergisinin yaptığı bir röportajda, “Dünya dışından da Ay’a gitmiş olanlar bulunabilir. Ay yüzeyinin üzerinde, ya da altında Dünya dışı objelerin bulunabileceğini ihtimal dışı bırakmamalıyız” demiştir (D33).
"Yıldızlardan Gelen Tanrılar" adıyla S. Gerçeksever tarafından hazırlanan ve 2000 yılında yayınlanan kitapta (K167), Ay'daki gizemli olgular hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilmektedir.
1972 yılında yapılan Apollo-17 uçuşundan beri, son 28 yıldır yeni bir Ay uçuşunun yapılmamış olması dikkat çekicidir. Gerçekten, o tarihten beri bu konuda yeni bir girişimin yapılmamış olması, “Ay’ın acaba başka sahipleri mi var?” sorusunu akla getirmektedir.
Bütün bunların ötesinde, Apollo-11 astronotu Neil Armstrong’un, Ay yüzeyinde yürüdüğü sırada duyduğunu söylediği bir “ses”, olaya apayrı bir görünüm kazandırmıştır (S4):
Anonymous (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 28 2003, 2:00 PM
AY’DA DUYULAN SES
Apollo-7 uzay aracının uçuşu sırasında esrarengiz bir müzik sesinin kayıtlara girdiğinden yukarıda söz etmiştik. Ay’ın keşfi sırasında, Apollo-11’in, hem Ay aracındaki ve hem de Houston Uzay Merkezi’ndeki ses kayıtlarına yine esrarengiz bir müzik sesinin girdiği görülür, ancak bunun ne olduğu bir türlü anlaşılamaz. Bu esrarengiz müziğin ne olduğunu, olaydan 14 yıl sonra, astronot Armstrong şöyle açıklamıştır:
Armstrong, 1983 yılında, bir konferans vermek üzere Kahire’ye gelir. Konferans sırasında bir ezan sesi duyulur. Armstrong konferansı keser, ezanı sonuna kadar dinledikten sonra şöyle der: “Bu ses, Ay’da ilk adımı attığımda duyduğum ve ürpererek dinlediğim, kayıtlara “esrarengiz müzik yayını” olarak geçen sestir”.
Bu açıklamadan sonra, İslam dünyasında ve bazı Batı ülkelerinde, Armstrong’un Müslüman olduğu söylentileri yayılmıştır. “Answering Islam” isimli internet sitesinde (S4), bu konu ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Diğer taraftan, 1971 yılında, Apollo-15 uçuşu ile Ay’a gidildiğinde, Houston’daki ve Ay aracındaki kayıt aygıtlarına, astronotların konuşmaları dışında, “uzunca bir sözün” uğultulu bir şekilde kaydedildiği saptanır. NASA tarafından yasaklanmasına rağmen, bazı kaynaklarca medyaya sızdırılan ve 3 Ağustos 1972 günü saat 20.00’de, Fransız tarihçi ve yazar Robert Charrouxn’un çabaları ile, Fransız TV kanalı Inter-TV tarafından yayınlanan bu sözler şöyledir (D33, D62):
“Mara Rabbi Allardi Dini Endovour Esa Couns Alim”
Astronot Jack Worden, bu sözler duyulmadan önce, Houston Uzay Merkezi ile olan bağlantısının birden kesildiğini, daha sonra derin bir nefes alış sesi ile birlikte bir ıslık sesinin duyulduğunu, bunun üzerine alarma geçtiğini; akabinde, aynı tonda, keskin ve vurgulu bir şekilde söylenen yukarıdaki sözleri kayda aldığını bildirmiştir.
İlk olarak, Worden’in ve dil uzmanlarının katılımı ile bu sözler çözülmeye çalışılır, ancak bir sonuca ulaşılamaz. Daha sonra, içersinde İbranice’ye benzer bazı sözcüklerin bulunması nedeniyle, ilk önce NASA’daki Musevi ve Hıristiyanlar bu sözlere sahip çıkarlar. Ancak bu sözlerin Arapça olduğu, NASA’daki Müslüman bilim adamlarınca resmen kanıtlanır. Astronot Worden de, bir süre sonra duyduğu ezan sesi ile Ay’da duyduğu ses arasında büyük bir benzerlik bulunduğunu belirtmiştir (D62).
Bu sözlerin Arapça olduğu, aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
“(İs) lam.. Rabbi.. (ves Sema) vel Arz Dini.. indehu.. iza Kun Alim”
“Vel Arz: Dünyalar”; “indehu: indinde, katında”; “iza: ..dığı zaman”; “kun: ol” demektir. Bu sözler, İnşikak Suresi’nde bildirilen “Kendilerine Kur’an okunduğu zaman neden secde etmiyorlar?” sözlerinin tecellisidir.
Burada, sırası gelmişken, İnşikak Suresi’nin 16. ila 25. ayetlerinden söz etmemiz yerinde olacaktır:
“Siz muhakkak tabakadan tabakaya bindirileceksiniz. Öyleyse, onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar ve kendilerine Kur’an okunduğu zaman neden secde etmiyorlar? Bilakis, o küfredenler yalanlıyorlar. Oysa, Allah onların tüm düşündüklerini en iyi bilendir. Bunun için, onları acı bir azap ile müjdele. İman ederek güzel işler yapanlar istisnadır. Onlar için sonsuz bir ecir vardır.”
Bu ayetler, sanki Ay’da ezanı ve Kur’an’ı duydukları halde secde etmeyen üç astronot ve onların gördükleri ve duyduklarını saklama çabaları içine giren ABD yetkilileri için söylenmiş gibidir. “Tabakadan tabakaya bindirilme”, uzayın katlarını (göklerini) keşfetme anlamındadır. Ay’ı keşfe çıkan bu üç astronot, ezanı ve Kur’an’ı duydukları halde secde etmemişler; üstüne üstlük, bu olay yetkililerce yalanlanmış, belki de ayette belirtildiği gibi küfürle karşılanmıştır. Refakatçi UFO’ların göz göre göre yalanlanması, “Life” dergisinin toplatılması, ses ve görüntü kayıtlarının devlet sansürü altında saklı tutulması, askeri ve politik nedenler kadar, ABD yetkililerinin, İslamiyet’in bu olayda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkışının bilinmesini istememelerinden kaynaklanmaktadır. Ancak, yukarıdaki ayetlerde bildirildiği gibi, “Allah, onların düşündüklerini en iyi bilendir ve onlara acı bir azap verecektir” (Burada, geçtiğimiz yıllarda içindeki tüm astronotların ölümü ile sonuçlanan uzay mekiği faciasını anımsamadan edemiyoruz).
Ayette, iman eden, yani Müslüman olan, Müslümanlık yolunda çalışan bilim adamları için ise, sonsuz bir “ecir” (ödül) vadedilmiştir. Bu yorumumuzla, bir gün, Müslümanlar’ca ve Müslümanlığı kabul edenlerce, Ay’a, gezegenlere ve uzayın derinliklerine gidileceğine inanıyoruz.
(no login)
Tesekkürler Anonymous!..
July 28 2003, 6:40 PM
Yazindaki delillerin çoklugu, Ay'da, kesinlikle garip bir seylerin var oldugunu gösteriyor..
Ay'a gitmek Insanlik açisindan basit gibi görünse de olaganüstü bir basaridir...
Ozellikle kayitlara geçmis bazi kelimelerin, Kuran'daki bir ayete oldukça uygun düsmesi, bizler için oldukça anlamlidir...
Tekrar tesekkürler!..
knz (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 28 2003, 8:49 PM
aya gitmek basit bişeydir.
17.yy da avrupadam amerikaya gitmek gibi bişeydir.
Colomb amerikaya ayak bastığında ezan sesi duydu mu ?
yoooo.
veya okyanusun en derinlerinde araştrma yapanalr ezan sesi duyuldu mu ?
yooooo.
peki ayda (ilaki havasız ortamda) neden yayılsın ?
veya astronot aya gitmeden mesela yuri gagarin,
dünya yörüngesinde tamir için uzay aracının dışına
çıktığında neden duymasın ?
şimdi izafi, bana havasız ortamda sesin nasıl duyulacağını anlatabilir misin ?
Zork (no login)
Knzcim
July 28 2003, 9:36 PM
İzafi ot içince, Ezanı havasız ortamda da, kaptan Kusto gibi okyanusun dibinde de duyar
Biri stonluk durum, diğeri de dip sarhoşluğudur.
Melekleri çiftetelli oynarken görmek te mümkün,
müslonun kafayı kuru kuruya bulması sonucu..
Kirec (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 28 2003, 11:28 PM
1.000.000 dolarim olursa ayda tatil yapmayi dusunuyordum ama desenize bu ezan gurultusuyle sabahin korunde uyandirilmaktan orada da kurtulamiyoruz heyhat!
Vazgectim...
Sami (no login)
Re: Ay'daki konusma...
July 28 2003, 11:43 PM
'Uzun bir süre Armstrong'dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulundu: 'Ay'a Besmelesiz ayak basmışım. Besmeleyi şimdi çekiyorum Artık ben de müslümanlardanım..''
İzafi bu uydurma yazının sonunu anlatmış
Armstrong olmuş Hz İbrahim
HACI (no login)
HAVASIZ ORTAMDA SES DALGALARI NASIL YAYILIR?
July 29 2003, 1:53 AM
AYDA SES YAYILIR MI?
YAYILIRSA NASIL YAYILIR?
ARMSTRON AYDA EZAN SESI DUYABILIR MIYDI?
DUYDU DIYELIM.. BUNU ACIKLAMAK MUMKUN MUDUR?
AYA INIS SESLI MI OLMUSTUR, SESSIZ MI?
BIG BANG SESLI BIR PATLAMA MIDIR?
DUSUNUN UZERINDE BUNLARIN YOBAZ MUSLO'LAR
VE COMEZ ATEISTLER........
GAFILLER.........
HACI.....
selim (no login)
AY
July 29 2003, 2:16 AM
Merhaba
Ezan: müslümanları namaza cağırmak için bulunmuş bir çağrı şekli. Tamamen insan ürünü. Hiç bir ilahi vasfı olmayan bir sesleniş şekli. Bu şekilde olmasının tek nedeni de, hristiyanların Çanına benzememe gayreti. Namaza öyle bir çağrı olsun ki, diğer hiç bir din de böyle bir ritüel bulunmasın. Bu konuda oldukcada başarılı bir çağrı şekli. Ve yuzyıllardır uygulanıyor.
Aya gidenler Müslim değil. Namaz kılmazlar. Onlara kim niye ezan okusunki?. Eğer ezan okumaktaki kasıt, Tanrı varlığını göstermekse, onlar bildiğim kadarı ile hristiyanlar ve zaten tanrıya inanıyorlar.
Yok ezan okuumaktan kasıt son dinin İslam olduğunu belirtmekse, ne diye insan icadı bir ezan okusun ki?. Pek ala AYET okur. Kurandan SURELER okur veya "hazır şu insan kullarımı dünyada ikna edemedim, bari Ayda Varlığımı hissettireyim" Deyip bir Kendsine has başka tecellide bulunurdu. (HAŞA).
Kuranın kendisi bizatihi MUCİZE diye bir şey olmadığını, Hele son peygamberden MUCİZE beklenmemesini açık açık beyan ettikten sonra; zavallı müslümanlar böyle şeylere nasıl inanırsınız?.
Bunun enformasyonunu yapan sizin üzerinizden tonlarca para kazandı.
Hala Akıllanmayacakmısınız.
Anonymous'un ikinci iletisini iyi okursaniz orda duyulan sesin ezan sesi olmadigini, Salim arkadasin dedigi gibi Kuran'daki bir ayete benzerlik gösterdigini anlarsiniz.. Evet kayitlar da geçen, anlasilamamis, defalarca medyada anlatilmis ve hristiyan ve yahudilerinde sahiplenmek istedigi bir takim sifremsi sözcükler var.. Ve Kuran'daki ilgili ayete "cuk oturuyor"!...
Ayrica havasiz ortamda sesin yayilamayacagini onlar da biliyor heralde...
"ALDRIN: "Frekans degistirdim yine ayni ses. Bu ses Ay'dan geliyor. Radyo mesaji degil. Inanilmaz bir sey."
YER KONTROL: "Cildirdiniz mi siz? Havasiz yerde ses yayilir mi?"
Ve yine ayrica Allah inanci olan bir insana bundan bazi anlamlar çikarabilme hakki tanimayacaksaniz, bende sizleri sevebilme hakkimi kullanmam o zaman!..
Sessiz selamlar!...
orhan11 (no login)
Sanssiz gavur!
July 29 2003, 3:03 AM
Selim dogru soyluyor; Ezan ilahi(?) bir soz degildir. Yani, Allah namaz vakti geldiginde ezan okuyacaksiniz ve sozleri "budur" dememis. Namaz kilinacagi vakti insanlara nasil belirtecegiz gibi bir sorun ortaya cikmis, bir kole atlamis ve "namaza gelin toplanin" diye bir nukte soylemis.
Ay'a ayak basan kisi gercekte Allah kelami bir laf duymus olsa inanmak belki mumkun olabilirdi, ama ne yazik ki insana ait bir soz duydugunu soylemis.
Farz-i mahal Allah'in kitabina ait soyle bir ses duysa daha inandirici olurdu;
Maide-33 'Allah ve Resuluyle savasanlarin ve yeryuzunde bozgunculuk yapmaya calisanlarin cezasi sudur: Oldurulurler yahut asilirlar yahut elleriyle ayaklari caprazlamasina kesilir yahut bulunduklari yerden surulurler. Bu onlar icin dunyada bir rezilliktir. Ahirette de onlara buyuk bir azap vardir.'
Ne kadar OZGUN ve GUZEL bir KELAM, degil mi?
Talihsiz Amerikan gavuru...
Sen Ay'a git, bu guzel ve mutena laflardan birini duyma. Duya duya her gun bes kere duydugumuz o BET EZAN sesini duy...
ali oktay (no login)
boşa çene yoruyorsunuz
July 29 2003, 10:56 AM
Bu konuya bulaşmamak için elimden geleni yaptım ama artık dayanamıyacağım.
Bir insan bilgi ile donanmamış olabilir,her konu hakkında bilgi sahibi ounacak diye bir şey de yok ama teknik konularda en azından medyatik düzeyde bile olsun bilgi kırıntısı olmadan salt dedikodulara dayanarak savlarda bulunmak gerçekten çok üzücü ve sonuçta da çok komik oluyor.
izafi duyduğu,hatta duymak istediği bir söylentiyi buraya yadzı sonunda pişman olduğundan da eminim,hatta savını törpüledi, yuvarladı ve çok da inatla diretmedi.ama daha ilk erimde sopayı elinden atan İzafinin yerine bayrak koşusunu sürdürmeye çabalmanın ve sonu diskalifiye olacak bir yarışı sürdürmenin anlamı yok.
İnsanları cahil diye nitelemekten nefret ediyorum ama zorla kaşınıyorsunuz.
Akıl,işte burada gerekli.Odiology fiziğin bir kolu.Ses bilimi.sedin nasıl yayıldığı ve duymanın koşulları sır değil.orta okul düzeyinde eğitim almış ortalama bir insanın bu tür basit soruları belleğindeki bilgi kırıntılarını yaşamın içinde karşılaştığı sorunlarla birleştirerek sentez yapması ve basit çıkarımlarda bulunması yaşamı kesintisiz sürdürebilmesinin ön koşuludur.
Neil Armstrong Ay'a yaklaştığı zaman duyduğu savlanan seleri duymuş mudur? sorusunun yanıtı, hiç düşünmeden ve sorgulamadan;
-hayır ve asla dır.
Bakıyorum sorgulama sırasında (ki..hak getire) sesin boşlukta ayılıp yayılmaması gibi abuk bir konunun dışında düş gücünü ve belleğini yoklayan biri yok.
Durum bu olunca bu tür abuk salakları okşayan masalları anlatanların bu insanların bazı yetilerden yoksun olduklarını nasıl yiyi bildiklerine ve onların zaaflarını kullanma yeteneklerine şaşırmadan edemiyorum.
Sazan gibi balıklama dalıyorlar.Bu tür gıdalara muhtaç olan islamı ayakta tutmak gerek.onu semirtmek beslemek gerek,bunu yaparken düşeceğimiz traji komik durum hiç mi hiç nemli değil.var sa yoksa islamın şanı,şöhreti.
Anlaşılan bu arkadaşlar Ay'ın fethini salt kulaktan duyma söylencelerle biliyorlar.ve bu denli önemli bir olayı bu kadar kanıksamış ve otuzbeş sene önceki teknolojik başarıyı merak edip incelememişler en azından o günlere ait resimlere bile bakmamışlar.
Tv ile aram hiç iyi değildir.aslında bir tv kolik olama karşın,yeteneksiz aptalların kendi normlarına uygun hale getirdikleri bu aptal kutusunu bu yüzden izlemiyorum.ama tiryakilik düzeyinde izlediğim iki kanal var Discovery & National geography kanalları.Bu kanalları izlerken araştırmacısından kameramanına yapımcısından tv sahibine dek hepsinin ölmüşlerine rahmet okuyorum.ve bundan büyük bir hizmetin olamıyacağını düşünüyorum.Bununla elbett yetinmiyorum.Nasanın web sitesine girip, her gün olmasa da bir kaç günde bir yeni resimleri incelemeden edemiyorum.Özellikle Dünyanın uzaydan çekilmiş gerçek resimlerine bakmak en büyük hobim.Dünya kentlerinin zoomlanabilen ve sokak sokak ev ev izlenebilen yüksek çözünürlüklü resimlerini belgelerime almak ve onları zoomlamaktan çok büyük zevkler alıyorum.
Bu tür sitelere girmemiş olsalar bile en azından kartpostal resimlerinden de görülebileceği gibi,Astronaut yada Kozmonotların bu gezilerinde nasıl giysiler giydikleri açıkça görülebilmektedir.Uzay mekiklerinin ve Ay modüllerinin yapısı hakkında bilgi sahibi olmayabilinir ama en azından bu konuda kafayı çalıştırarak isabetli tahminlerde bulunmak kolaydır.Bu araçların onlarca katmandan oluştuğu ve yüksek derecede izolasyon teknolojilerinin kullanıldığını,araçların ulaştığı ultra hızlara,ve buna bağlı sürtünmelere,kozmik tozlara,radyasyona,zararlı ışınımlara,negatif basınca,soğuğa,ısıya, ve olası her tür sızma ve tehlikeye karşı süper izole bir yapıya sahip olma zorunluluğunu varsaymak zor değildir.Dışardan gelebilecek (ki olanaksız) olası bir sesin bu kadar katmanı geçip kulağa ulaşması diye bir *olasılık*yoktur.Bu bir.
İkincisi,Armstrong bu sesi duydu ise Aldrin ve Collinsin de duyması gerekirdi.
Oysa hepsi de ileteişimi kulaklık ve mic. aracılığı ile yapmaktadırlar.(hem yer istasyonu ile hem de kendi aralarında)bu durumda eğer Armstrong salt kendisi duydu ise (ki olanaksız) bu sesi yer istasyonundadiklerinde duyması gereklidir.Armstrong kulağında Wolkman kulaklığı takıp radyo mu dinlemektedir ki araya başka bir frekens girip karışıklık olsun.Radyo frekanslarının dalga boyları bellidir.en uzun erimli radyo frekansı uzun dalga dır ki onun bile bu zaklığa erişmesi olanaksızdır.ayrıca radyo dalgaları tv ve fm dalgaları gibi doğrusal değildir.ve yer küreye paralel olarak yayılır yayni bir yay çizerler.Üstelik böylesine kritik br görevde radyo dinlemek gibi bir lüks varmıdır diye insan kendine sormalıdır.
Bu iki olasılığın yani modül dışından ve radyodan başka sesin ulaşabileceği bir başka olasılık yoktur.
Eğer *tanrı isterse* koşul yaratır ve bu sesi ulaştırır diyorsanız ,özür dileyip çekilmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Son söz olark şunu da belirtmeden geçemiyeceğim.
Armstrong'un ezan sesi duymasını gerçek kabul etsek bile en azından şu soruyu kendimize sormalıyız.
Bu kadar önemli bir olay anında değil ezan sesi duymak it havlaması bile duymak tarihsel ve bilimsel anlamda es geçilemiyecek denli önemli bir olaydır.Bu olgu dedikodulara muhtaç olmadan en yetkin kanallar vasıtası ile dünya kamuoyuna duyurulur ve yankısı sonsuza dek de dinmezdi.o modülde bulunan her astronaut derhal secdeye varır ve peygamberlere layık,ayrıcalıklı bu mesajın gereğini yapmak durumunda kalırlardı.olayın üzerinden otuzbeş sene geçtikten sonra çorbada bizim de tuzumuz olsun kaygısı ile saftirik müslümanların ezilmiş gururlarını okşama kaygısı güden ve davulcu osuruğu niteliğinde kaynamış kuru gürültü düzeyinde kalmazdı.
Lütfen, az pilav üstü akıl...
(no login)
!
July 29 2003, 10:58 AM
Kayitlara geçen seslerin ezan olmadigini belirttik yanilmiyorsam!
"NASA tarafından yasaklanmasına rağmen, bazı kaynaklarca medyaya sızdırılan ve 3 Ağustos 1972 günü saat 20.00’de, Fransız tarihçi ve yazar Robert Charrouxn’un çabaları ile, Fransız TV kanalı Inter-TV tarafından yayınlanan bu sözler şöyledir (D33, D62):
“Mara Rabbi Allardi Dini Endovour Esa Couns Alim”
Kuran'daki orjinaliyle karsilastiriyoruz...
.......RABBI..VELARZ DINI..INDEHU..IZA KUN ALIM
MARA RABBI.ALLARDI DINI ENDOVOUR ESA COUNS ALIM
Bunun "aksan" disinda bir açiklamasi olabilir mi?..
Ve ayrica bunlar Ezan sözleri degil!..
"Bu sözler, İnşikak Suresi’nde bildirilen “Kendilerine Kur’an okunduğu zaman neden secde etmiyorlar?” sözlerinin tecellisidir."
(no login)
Ali..
July 29 2003, 11:12 AM
Olaylara bizde senin baktigin yerden baksaydik inan pek seninki kadar güzel olmasada hemen hemen ayni seyleri yazardik!..
Biz bu pencerenin insaniyiz elbet imkanlarimizi olabildigince zorlayacagiz..
Ama sanki zorlamadan da bazi seyler açik gibi..
Bu kayitlara geçen ve yayinlanmis olan seslerin ilgili ayetlere bu kadar benzerligi elbet savimizi savunmada bizler için önemli bir delil..
Fakat yine de herseyin "apaçik" oldugunu iddia edemeyiz..
50 50 bir durumda elbet tercihimizi kendimizden yana kullanacagiz...
Selamlar...