<< Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don  

derilerinizi THK kaptırmayın

January 15 2004 at 1:14 PM
yakup özden  (no login)

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından bir “Kurban Derisi Genelgesi” yayınlandı!..
Benzeri bir genelgenin de Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu tarafından yayınlandığını gazetelerden öğrendik!..
“Jandarma”ya, “Emniyet”e ve “Valilik”lere gönderilen genelgenin özü şu:
“Kurban derisi ve bağırsak toplama konusunda tek yetkili kurum, THK’dır!.. Herhangi bir usulsüzlük ve aksaklığa meydan verilmesin!.. Konu, titizlikle takip edilsin!.. Yardım Toplama Kanunu’na aykırı hareket edenlerin önüne geçilsin!.. THK’ya yardımcı olunsun!”
Hani, “deve”ye sormuşlar ya;
“Boynun neden eğri?”
Deve de cevap vermiş ya;
“Nerem doğru ki?”
İşte bu genelgeler de, “düzeltilemeyecek eğrilik”lerle dolu!..
Hangi birisini sayayım;
Her tarafı lime lime dökülüyor!..
İler-tutar yanı yok!..
Dünkü manşetimizde de ifade ettiğimiz gibi;
“AB’ye girebilmek” için habire “uyum yasası” çıkartıyor ve AB’nin eksik gördüğü konuları tamamlamaya çalışıyoruz...
Bunları çıkarırken de;
“Kopenhag Kriterleri’ni, AB dayattığı için değil, halkımız buna lâyık olduğu için çıkarıyoruz!” diyoruz!..
Yani, öyle diyorlar!..
Peki;
Bu ne perhiz, bu ne turşu?!?
Malûm;
“AB’ye uyum yasaları”nı çıkarma amaçlarından biri de, Türkiye üzerindeki “askerî vesayet” görüntüsüne son vermek!..
Peki, bu “deri genelgesi” neyin nesi?..
Diyor ki, Sayın Aksu;
“Jandarma ve polis, genelgenin takibini titizlikle yapsın!”
Yani?..
“THK’dan başkasına deri kaptırmasın!”
Yani?..
“Okul”lara, “cami”lere, “vakıf” ve “dernek”lere sakın ola deri verilmesin!..
Ya, “verecek” olan olursa?!?
“Vurun tepesine!.. Alın derisini!”
Bu tür genelgelerin, “nasıl uygulandığını” gayet iyi bilirim ben!..
“Yakala” dersin, “zincire vurur”lar!..
“Vur” dersin, “öldürür”ler!..
Tıpkı, “28 Şubat süreci”nde yaptıkları gibi!..
Ne garip ki;
Bir yandan “derin demokrasi” kavramını yerleştirmeye çalışan hükümet, bir yandan da “28 Şubat Postmodern Darbesi”nden kalma bir uygulamayı aynen sürdürüyor!..
İyi de; bu ülke, böyle mi girecek AB’ye?.. Böyle mi kaldıracak “askerî vesayet” görüntüsünü?..
Sahi, “Kopenhag Kriterleri” arasında, “halkın kestiği kurbanın derisinin gaspedilmesi” de var mıdır?..
Hani, nerede özgür irade?.
LAİKLİK BUNUN NERESİNDE?
Madem “deve”den verdik misali, yine oradan devam edelim!..
Gördüğünüz gibi;
Bu genelge, “Kopenhag Kriterleri”ne uymuyor!..
Sadece “Kopenhag Kriterleri”ne değil, “Laiklik Kriterleri”ne de uymuyor!..
Anayasa’nın 2. maddesi şöyle diyor:
“Türkiye Cumhuriyeti; toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı (...) demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir!”
Ve 4. madde:
“... Bu ilkeler değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez...”
Bu maddelerden anladığımız şu:
“Türkiye Cumhuriyeti laikliğe sıkı sıkıya bağlıdır!”
Peki, “laiklik” nedir?..
Klâsik tarifi şu:
“Din işleriyle devlet işlerinin birbirinden ayrılması!”
Yani;
“Dinin devlete, devletin de dine karışmaması!”
Bunu, Tayyip Bey de “böyle anlıyor” olmalı ki, “Uluslararası Muhafazakârlık ve Demokrasi Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada aynen şöyle dedi:
“Laikliği; devletin tüm dinler ve düşünceler karşısında nötr kalmasını ve eşit mesafeyi korumasını sağlayan (...) kurumsal bir tutum ve yöntem olarak tanımlıyoruz. (...) Laikliğin; temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınarak bir tür hakem müessesesi gibi işletilmesi için, demokrasi ile taçlanması gerektiğini düşünüyoruz.”
Peki, laik devlet “nötr” ve “tarafsız” kalmalıdır da, “dinî bir ibadet” olan “Kurban”a ve onun “deri”sine bu müdahale niye?..
Bu, nasıl “laiklik anlayışı”dır ki; “bireyin dinî talepleri” sözkonusu olduğunda, laiklik, “geçit vermez bir duvar” olarak dikiliyor insanların karşısına, ama “devletin talepleri” sözkonusu olduğunda bir paspas gibi çiğneniyor laiklik ilkeleri!..
Hem de;
Anayasa’da, “toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet”ten söz edilirken!..
Sorarım Sayın Aksu’ya;
Bu “genelge”den sonra, toplumda “huzur” kalır mı?.. İnsanlar, “cami veya okul yapımı” için “dayanışma içine” girebilirler mi?..
Sorarım;
“Adalet”, bu genelgenin neresinde?..
Ve de;
“İnsan haklarına saygı?!?”
28 Şubat Kriterleri aynen devam edecekse, “değişim” nerde?..
“Kopenhag Kriterleri” nerde?..
Böyle mi özgürleşecek Türkiye?..
GELELİM SİVAS’A!
Biliyorum, şu yazdıklarım, “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” demekten farksız!..
“Dolap beygiri” gibi; yıllardır hep aynı konular etrafında dönüp duruyoruz!..
Alın işte, aradan “10 sene” geçtikten sonra bile, hâlâ “Sivas olayları”nı tartışıyoruz!..
“Olaylar örgüt işi” mi, yoksa “bireysel eylemler” mi?..
2 Temmuz 1993’ten beri, malûm çevrelerin söyledikleri şu:
“Sivas olayları, devlete karşı örgütlü bir kalkışmadır!”
Öyle değil, ama farz edelim ki öyledir!.. Madem öyledir, o halde “içerideki 44 kişi”nin de, “Topluma Kazandırma Yasası” denilen “Eve Dönüş” uygulamasından yararlanmaya hakları yok mudur?..
Hayııırrr!.. Olmazzz!..
Niye olmaz?..
“Çünkü, onların örgüt bağlantıları yok!”
Hoppalaaa... Buyur, burdan yak!..
İçeri atmaya gelince “örgüt” var, ama dışarı bırakmaya gelince “örgüt” yok!..
İyi de babam;
“Örgüt” yoksa, neye göre yatırıyorsun bu adamları?.. Çünkü, “cinayet” işlediklerine dair delil yok!..
Yoook, “örgüt var” diyorsan, bırak da yararlansınlar “yasa”dan!..
Öyle bir “garabet” ki, içinden çıkılacak gibi değil!..
Aynen, Nasreddin Hoca merhumun oğlunun hikâyesi gibi!..
“Babaaa, bir hırsız yakaladım!”
“Tut kolundan getir!”
“Gelmiyor!”
“Bırak gitsin o zaman!”
“Gitmiyor!”
“Peki, sen gel!”
“Bırakmıyor!”
Sivas maznunlarının durumu da aynı...
“Yakalanmışlar” ya bir kere, bırakmıyorlar ki, evlerine dönsünler!..
BAŞBAĞLAR’DAN N’AABER?
Düşünebiliyor musunuz;
Tüm bunlar; bırakın “normal” zamanı, “savaş zamanlarında bile idam cezasını kaldıran” Türkiye’de oluyor!..
Türkiye idamı kaldıran sözleşmeye imza atıyor, ama Türkiye’nin boyalı medyası; idam kararını verip, “kalem kırmaya” çoktan hazır!..
Adeta, orgazm halinde çığlıklar atıyorlar:
“Madımak Oteli’ni yakarak 37 aydını öldüren sanıklar yakında evlerine dönecekler!”
Oysa, yok öyle bir şey!.. Ortada, sadece “müracaat” var!.. “Eve Dönüş Yasası’ndan yararlanmak” için yapılmış bir müracaat!.. Ona da; 1 ay sonra, yani 17 Şubat’ta karar verilecek!..
Ama başlıklar gırla:
“Serbest kalıyorlar!”
“Katliamcılar çıkıyor!”
İşte tam bu noktada; bir zamanlar Çayeli’nde imamlık yapan ve artık “düzelme umudu”nu kaybeden M.Ali Hoca gibi sövesim geliyor!..
Ulan şerefsizler;
“Madımak yangını”nı ikide bir körüklerken, niye hiç “Başbağlar yangını”ndan söz etmezsiniz?..
Ne yani;
Madımak’ta ölenler “aydın”dı da, Başbağlar’da ölenler “karanlık” mıydı?..
Bir gün olsun, sormadınız hiç;
“Başbağlar’ı ateşe verip, köylüleri hunharca öldüren gözleri dönmüş eli kanlı katiller nerededir?”
Bilirim, sormazsınız... Çünkü siz, “halk düşmanı”sınız!..
Siz sormasanız da, ben söyleyeyim:
“Başbağlar’ın katilleri, o günden bu yana ellerini-kollarını sallayarak dolaşıyor ortalıkta!.. Onların, eve dönmeye de hiç ihtiyaçları yok!..
Çünkü onlar, zaten evlerinde!”
VAH ÜLKEM VAH!
Bilmiyorum daha fazla söze hacet var mı?..
Bilmiyorum, daha fazla “eğrilik örneği” vermeye ihtiyaç var mı?..
Gördünüz işte;
Nereye baksan yamuk!.. Nereye el atsan, lime lime dökülüyor!..
Biz de kalkmış, “deve”lere lâf söylüyoruz!.. Sanki, Türkiye’nin “deve”den farkı var?!?
AB’ye uyum, nanay!..
Laiklik, vay vay!..
Yasalar, kay kay!..
Görüyorum ki, tuttuğumuz yol yanlış!.. Biz, en iyisi mi “Türkiye’nin yamuklukları”nı düzeltmekten vazgeçelim de, “deve”ye el atalım!..
Zira;
“Devedeki eğrilikler” daha az!..
Ve ayrıca;
“Türkiye’ye çağ atlatmak, deveye hendek atlatmaktan” daha zor!..
Hele de, bu “statüko” ve bu “bürokrasi” ile!..
Söyleyin, yalan mı?..

Hüsrev Alemdaroğlu!

Her zaman, “Burası Türkiye” deyip, böyle vak’alar olabileceğini baştan kabulleniriz ya... Bu da, öyle birşey...
Evet, burası Türkiye!.. “Atatürk fotoğrafını yırtıp çiğnediği” iddia edilen Alemdaroğlu için hiç kimsede tık yok!..
Ama, “Sivil Atatürk resmi” öneren Hüsrev Kutlu için herkes ayakta!..
Şu işe bakın; “dokunulmazlığı” varken bu kadar dokunduklarına göre, bir de dokunulmazlığı olmasa, Allah bilir ne yaparlardı?..
Bana kalırsa; bu ülkede “asıl dokunulmaz” olanlar, Alemdaroğlu gibiler!.. Baksanıza, dokunulmazlığı olmadığı halde, hiç kimse dokunamıyor ona!..
Bence, Hüsrev Bey derhal soyadını değiştirmeli!.. “Hüsrev Alemdaroğlu” yaparsa, Atatürk’ün fotoğrafını bile çiğnese, asla dokunamazlar!..


 
    
AuthorReply

(no login)

Re: derilerinizi THK kapt&#253;rmay&#253;n

January 15 2004, 8:42 PM 



Sevgili Yakup Özden,

Kendi hikayeni açık yüreklilikle üstü kapalı anlattıgından dolayı kutlarım seni.

Gerisimi,al birini vur ötekine,al ötekini vur bu tekine.Hepimiz aynıyız.

Yılda 1,000,000 yeni çocuk dünyaya getirirken,hiç düşündünmü,bunlarnasıl

Yedirilecek
Giydirilecek
Bakılacak
Doktora götürülecek
Ailede nasıl eyitilecek
İlk okul nereden bulunulacak
Kitap defter ,kalem nasıl alınacak
Ögretmen nerden bulunacak

Orta okul dada öyle

Lisedede öyle

Üniversitede yer bulabilecekmi
Okul malzemesine para yetiştirebilinecekmi
Yatacak yer bulabilecekmi,yiyecek bulabilecekmi?

Meslek yapabilecekmi?

İş bulabilecekmi?

Aş bulabilecekmi?

Karı bulabilecekmi?

Koca bulabilecekmi diye hiç düşünme,daldır çıkar.

Karının karnını şişirdinmide,öfbe ne erkeyim be diye övün.

Heryıl 1,000,000 artan ülkede ne

Hastane,ne
Ev ,ne
İş,ne
Aş,nede bir bok bulunabilir.

Siz ,İmamların sallamalarına bakmayın.Allah her doganın rızkını verseydi Afrikadaki açlıktan ölen milyonlarca insanlara verirdi.
Onlara vermedigine göre,siz babasının oglu olmadıgınıza göre sizede vermiyecektir.Vermiyorda.
Bakabileceyiniz kadar çocuk dogurun,dogurtun.

Yıllar önce gazatada bir rasim görmüştüm,Habeşistan kırsalında çömelmış bir çocuk,anadan dogma çıplak.Çocuk ha devrildi ha devrilecek.

İki metre ilerde bir akbaba kuşu,çocugun devrilmesini bekliyorki,gagalayıp yesin çocugu,çocuk haöldü hada ölecek.

Siz sormazsınızda ben sorıyım anlı şanlı böyle düşünen din adamlarına vede dindarlara.
Allah bu çocugun rızkını niye vermedi?Bunun gibi milyonların.
Bırakalım Afrikayı,ülkemiz gözümüzün önünde.
Kamyondan bir ekmek alabılmek için saatlerce bekliyorda onuda alamadan eve dönenler oluyor.

Hani nerde bunların RIZGI?

Bilgiden yoksun olanbir kısım din adamları,hem insanları kandırıyorlar,hemde insanları Allaha isyan ettiriyorlar.Neden rızgımızı vermiyorsunda per perişan oluyoruz diye.

50 yılda,50 milyon insan görülmemiş bir artış.Sonramı?

Sırf İstanbulda 20,000 kimsesiz çocuk.
Yok Türkiye DEVE imiş,yakında KANGURU olursa sakın şaşmayasınız

Aksi halde,Türkiye nufus arttıkca, dahada yamulacaktır.

tolonbeg

 
    
Tosunbeg
(no login)

hehehehehehehee

January 16 2004, 10:05 AM 


Kendi kendine konusana bizim kilisede meczup deyola.Baska nömerelerin vasa hadi bakem onlari yolla,hehehehehehhe.

 
    
isiksavascisi
(Login isiksavascisi)

Yok yok sizde harbiden zeka yok

January 18 2004, 8:13 PM 

Sayin evirtikler, yine sicmissiniz bakiyorum.

Allah dogan cocuklarin rizkini elbette vermistir.
Ama sizin gibi dünya düskünü evirtikler onlarin haklarini ellerinden almistir, almaya da devam etmektedirler.

Bakin dünyaya Afrikada ve diger kitalardaki insanlarin riziklarini sömürenler kimlerdir ? Evirtik Darwinci maymunlardir. Siz evirtikler aslinda komunistlersiniz. O nedenle de hemen diyeceksiniz ki onlar kapitalistler.

Söyle diyelim : Evirtik kapitalistler. Yani insanlarin dinine saygi gösteren ama paralarini pullarini ellerinden almaya doymayan gözleri ac maymunlar.

Peki komünistler ne y****** yemis ? Onlar neden yoldaslarinin rizkini vermemis ? NEden Rusya'da milyonlarca insan kitliktan öldü ? Neden Cin'de milyonlarca insan kitliktan öldü ? NEden bu komüncüler paylasamadilar yiyeceklerini ?

Afrika bugün kaynaklar bakimindan dünyanin en zengin kitasidir. Peki neden ac bu insanlar ? Allah herkesin rizkini vermis ama bazi evirtikler onlarin rizkina göz koymus.

Siz söyleyin . Kutuplarda neden hic ac insan yok ? Neden Darwin askina yanitlayin bunu ? Neden o buzlar ülkesinde hic ac yok ? Hadi yanitlayin.

Cünkü siz evirtikler icin orada sömürecek birsey yok da ondan.

Hade bakayim,


    
This message has been edited by orhan11.. on Jan 18, 2004 8:59 PM


 
    
orhan11
(Login orhan11..)
Forum Owner

isikli abajur!

January 18 2004, 8:58 PM 


Salak sacma yazilarina ses cikartmiyor, bosuna yer tutmalaranina musade ediyoruz, ama yadigin yazilarda agzini topla...

Burasi Hamburg'daki Turk kahvesi degil. Ulu orta sovemezsin...

Soversen diger bazi yazilarin gibi silinir...

Akilli ol!!!

 
    
Current Topic - derilerinizi THK kaptırmayın
  << Previous Topic | Next Topic >>indekse geri don