| Bir ipsiz reform...September 21 2004 at 2:14 PM | kitapsiz (Login kitapsiz)
Ateistforum |
|
ELBETTE var gücümüzle araştırmacı-gazeteciliğimizi zina üzerine yoğunlaştırıyoruz.
Madem ki bu ‘reform yasası’dır.
Ne kadar kalın tarikat kitabı varsa medyanın önünde ve medya AKP’nin ‘reformunu’ anlamaya çalışıyor.
İşte; dört şahit istiyor fıkıh hukuku. Dört şahit de karşı taraftan, etti sekiz kişi.
Bu kalabalığın ortasında zina yapmakta olan çiftin yine de (Hasan Pulur ağabeyimizin tespit ettiği gibi) ‘mil-u mikale’ durumunda olması lazım.
Yani ‘mil’in (göze sürme çekilen ince çubuğun), ‘mikale’nin (yani o çubuğun içine sokulduğu yuvarlak kılıfın) içinde olması lazım diyor fıkıh.
Şimdi ‘reformu’ çözmeye başlıyorum:
Demek ki; mil-u mikale durumu...
Doğrusunu isterseniz bu da yetmiyor. Bu sefer mil-u mikale durumunun tam tamına gerçekleşmekte olduğunun kanıtı (Bu sefer Hıncal Uluç’un köşesinden) ‘ip çekme’ye geçiyoruz.
Çiftin baş tarafından geçirilen ip, ayak tarafına kadar bir engele takılmadan geçerse, sorun değil...
Takılırsa, bence istişare başlıyordur:
‘İp nasıl?..’
‘AB’ye takıldı...’
*
Endişelenmenize gerek yok...
Zinaya hapis cezası vermek isteyen iktidar, bunları yasaya koymadı zaten.
Bir polisin, ‘Amirim bunlar düzüşüyorlardı’ demesi yeterli.
Demek istediğim; bunların kafası bin beş yüz yıl önceki hukuktan bile geridir.
*
Çünkü o devirde getirilen; bol şahit, mil-u mikale durumu, ip-mip çekme, iftira atılan kadınları korumaya yönelikti, belki de devrim sayılabilirdi.
Şimdi?..
Bu reform ipsiz...
Bu çağda iki polisle kadınları-kızları durum tespiti için adli tıbba, erkekleri hapishaneye gönderebilecekler.
Söz konusu olan; çağdaş toplum olmak, ya da olamamak...
Çağdaş hukuku mu seçeceksiniz, yoksa yazarlarınız getirilen ‘reformu’ anlamak için fıkıh kitaplarına mı bakacaklar?
Ya da:
Ne günahı vardı da bu güzel ülkenin, götürüp bunlara teslim ettiniz?..
Ne yaptı size?..
21.09.2004
Bekir COŞKUN
|
| | Author | Reply | kitapsiz
(Login kitapsiz)
Ateistforum | Ortası delik reform... | September 28 2004, 4:28 PM |
BAŞBAKAN’ın elinden her iş geliyor hakikaten.
Önceki gün de Osmaniye’de ziyaret ettiği dokuma tezgáhında, eline makas alarak tezgáhta dokunmakta olan bir kilimin fazla iplerini kesti.
Ortası delik bir kilim görürseniz, odur...
(.....)
Nitekim içinde zinaya hapis olmasa bile, TCK da Meclis’ten ortasında kocaman iki delikle geçti.
Birincisi; kaçak yapılara, gecekondulara, hazine ve orman alanlarına ev yapanlara hizmet götüren belediye yöneticilerine ceza verilmesi yasadan çıkartıldı. Yani gecekondulara göz yumup, sonra elektrik-su-yol götüren belediyeciler ceza almayacaklar.
İkincisi; çevreyi kasten kirletenler ile taksirli kirletenlere verilecek cezalar, yasanın yayınlanmasından sonraki iki yıl geçerli olmayacak.
*
Söyledikleri ile yaptıkları asla birbirini tutmuyor.
Çıkarttıkları her yasa, yaptıkları her uygulama, el attıkları her iş delik deşik.
Daha geçenlerde sel baskınları sırasında Başbakan’ın gecekondu yapılmasına izin verilmemesini istediğini, kaçak yapılara göz yummayacaklarını söylediğini hatırlarsınız.
Şimdi izni kendisi verdi.
Keza çevrenin-suyun-havanın kirlenmesine çok kızdığını da hatırlamanız gerekir. Çevre Bakanı Pepe ise muhtemelen Başbakan’ın sözlerine güvenerek, daha beş gün önce suyun-toprağın-havanın aşırı kirlenmesi karşısında ‘acil önlem’ çağrısı yapmıştı.
Ama ülkeyi zehirleyenlere iki yıl daha izni de kendileri verdiler.
*
Çünkü hiçbir konuda samimi değiller.
Düzenli-yasal-sağlıklı kentler yerine, kendilerinin oy deposu olacak kaçak tarikat mahalleleri kurmaktan vazgeçemediler.
İnsanları yavaş yavaş öldüren, Çevre Bakanı’nın deyimiyle ‘Hasta toplum’ yaratan sanayicilerin katliamına biraz daha izin verirken de akıllarında ne çocuklar ne de yaşlı hastalar vardı.
Birincisinde üçkáğıtçıları, ikincisinde çevre katili holdingleri tercih ettiler.
*
Üstelik bizim medyanın ‘reform’ dediği yasa ile bunları yaptılar önceki gece.
Siz hiç böyle ‘reform’ duydunuz mu?
Kentleri ve çocukları öldüren...
Bir ihanet gibi...
Bekir COŞKUN
|
| | Current Topic - Bir ipsiz reform... | | |
| |
|
|