Kur'an'a, güvenilir hadislere, sünnete, gerekirse İncil ve Tevrat'a bakarak, bu ilginç düzenin gizemine penetre olabilir miyiz?

Müslüman'lar ve dinsizler birlikte bu soruyu yanıtlasınlar..
İslam'a ve diğer dinlere göre nasıl bir dünyada ve evrende yaşıyoruz?

Bu müthiş ve gizemli evreni İslam bakış açısından değerlendirelim..

Ama lütfen aşırıya kaçmayalım.. Kur'an kılavuzumuz olsun..

Ne dersiniz?

HACI

Soru sanıldığı kadar zor değil. Müslüman'lar bile yanıtlayabilirler..

İslam'a göre evren nasıl bir yerdir?

Ben önden gideyim..
Altı günde yaratılmıştır.
İnsanlar çamurdan yaratılmışlardır.
Ama daha önce insanın henüz yaratılmadığı, yalnız meleklerin var olduğu bir evren vardır..

Biraz ondan bahsedelim..
İslam'a göre o nasıl bir evrendir?
Kur'an o evrenden bahseder..

Hadi Müslüman'lar.. Dininizi bilmiyor musunuz?


HACI

Sevgili haci, muslolar cevap veremezse biz devam edelim..

cok eglenceli , guzel konu.. tebrik ederim

Allah'ın kurduğu bu sistem duaya dayanır..
İslam'ın ritüellerinin hepsi duadır..

Namaz..
Oruç
Kelime-i şehadet
Hac
Zekat...

Ve bütün diğerleri..

İlginç olarak Hristiyanlığınn bütün esprisi de duadır.. Hriatiyan'ların boş zamanlarında aralıksız dua etmeleri gerekir..

Heyt........... Müslolar..
Bunları okuyarak vakit kaybediyorsunuz..
Gidin yasini bir kaç kere daha okuyun..

HACI

çok güzel bir soru daha...ama buna cevap verecek kişi sayısı sınırlıdır..


en iyi ihtimal bilimsel açıklamalara sırtlarını dayarlar sonrada bu yasaları allah düzenledi derler..

imam3169 yazdi arkadaslar.
allah önce dünyayi yaratiyor, dössek gibi yayiyor. sonra gögü yafratiyor, gök insanlarin üzerine düsmesin diye görünmez kaziklar cakiyor. daha sonra insani hayvanlari ve birkileri yaratiyor. gece yolunu bulsun diye adem, yildizlari yaratiyor. allahin evreni iste bu sirada yaratilyior. bilimin ortaya cikardigi 4,5 milyar yasinda olan dünya, 13, 7 milyar yasinda olan evrenmden önce yaratilmakta. yaw bu nasil olur diye sormayin! allah bu kimse zikinin zevkine karisamaz ve sual edemez!

Önce duayı tanımlayın zira benim dua anlayışıma göre belki belki namazla dua nın ilgisi olabilir. Diğerlerinin dua ile ilgisi yok diye düşünüyorum.

Öyle ise yanılıyorsun Tesla kardeşim..

Kurban kesmek bile duadır..

HACI

Allah'ın kurduğu sistemde sizi yanıltacak şeytan vardır.
Şeytan İslam'da yasaldır. İslam'ın yasal bir öğesidir. Allah tarafından görevlendirilmiştir. Zayıf Müslüman'ları kandırmakla görevlendirilmiştir. İlginç olarak şeytan, bütün şirretliklerine rağmen İslam'a göre kıyamet günü cennete geri dönecektir. Şeytan cennetten kovulmuştur.

Allah insanları aldatmayı neden düşünmüştür?
Bütün gücüne ve görkemine rağmen onları kendi istediği gibi yaratamaz mıydı?

Allah insanları kendi istediği gibi yaratmıştır.. İslam'a göre Allah yalnız istediğini gerçek Müslüman yaratmıştır. Diğerlerini ve kadınların çoğunu cehennemde odun olmak için yaratmıştır..

Bunları ben uydurmuyorum. Kur'an yazıyor..

Müslüman'lar... Bu konu üzerinde düşünün biraz..

HACI

Sag ve sol omzumuzda iki melek vardir ve her hareketimizi not ederler.
Halbukisan, bir software hazirlasaydi,bosu bosuna iki tane melege iskence cektiormezdi, deermisim!!!

İslam'ın ve diğer tevdit dinlerinin evreni;

Evren cıvıl, cıvıl yaratıklarla dolu, her atomun başında bir melek var. Evrenin hiç bir yerinde yalnız kalınacak yer yoktur. Sadece keneflerde yok, o da sadece İslam'a göre.

Sonra cinler var, sürüyle cinler var, bunlar biribir omuzuna çıkarak Arş'tan bilgi aşırıyorlar. Cinlerin sayısı o kadar çok ki, bize göre 50.000 yıl olan fakat Allah katında bir gün sayılan mesafeyi aşacak kadar cin kulesi yapabiliyorlar.
Dünyamız biz görmeden bizim attığımız kemikleri, sıçtığımız bokları yiyen cinlerle dolu. İnsanın olmadığı yerde ne yiyorlar, bilinmez.

Molekülden büyük her cisim idrak sahibidir ve sürekli 'Allah, Allah' diye seslenmektedir, evrenin sessiz köşesi yoktur. Hatta söylenen sözler dahi (La ilahe ilallah) idrak sahibidir ve şahitlik yapıyorlar. Eklemlerimiz bizden ayrı idrak sahibi ve konuşabiliyorlar, şahitlik yapıyorlar, bizi gambazlıyorlar.

Dinin evreninde herşey zapturap altında, herşey Allah'ın müsadesine bağlı, tek bir yaprak dahi Allah'tan müsade alarak sallanıyor.
Evren'in efendisi, yani Allah, çok kıskanç ve hükümdarlığını başkasına kaptırma korkusundan paranoyak hükümlerle evreni iadre ediyor. Evrenin efendisi, 'ol!' deyince olduruyor fakat 'olma' deyince kimse onu dinlemiyor.
Allah, yarattığı insan kadar merhametli değil. İnsan kendi çocuğunu her şart altında sever, Allah yarattığı kulları acımadan cehenneme atıyor. Onun için bu evrendeki insanlar sürekli korku içinde yaşıyorlar. Efendinin nerede ne yapacağı hiç belli olmaz.
Bu evrenin parçası olan cehennemde irinli sular içiriliyor, etler kemikten eriyor ve tekrar yerine geliyor, cehennemde son model recycling mekanizmlaraı var.

Evrenin cennet bölümü yeşil bahçelerden ibaret, şarap, süt, bal ırmakları akıyor ve... tabii ki memeleri yeni tomurcaklanmış huriler var. Bunları elde etmek için çok uğraşmak gerekiyor. Anlaşılmaz ki, ölmeden bunların hepsini 50 Dolara Dünya'nın her yerinde alabilirken, cennetteki neden bu kadar pahalı.

Din evreninde iki türli hak ve hukuk vardır. Birisi insan hakları, diğeri kadın hakları. İnsan hakları erkekler için, kadın hakları kadınlar için.

Allah, rahat yaşayan insanları sevmiyor onun için arada bir onaların başına 'resul' veya 'nebi' dediği ve okuma yazma bilmeyen cahil sözcüler gönderiyor ve insanların hayatlarını mahsus zorlaştırıyor. İnsanın kendi aklını sevmez Allah. İlle de kendi akıl anlayışını dayatır, onun dediklerine 'doğru, doğru' demeyeni direkt cehenneme atıyor (Paranoyası hakkında bkz. yukarı).

Evrenin allah'ı sadece başka tanrıları kıskanmaz, kendisinden fazla sevilenleri de kıskanır. İlle de kendisinin en fazla sevilmesini ister.

Evrenin efendisi yaratma işini de pek iyi becerememiş, dağlara kazık çaktım diyor, ama dağlar sürekli hareket ediyor, altı günde dünyayı yarattım diyor, önce saatı icat etmeyi unutmuş.Her şeyi mükemmel ve kusursuz yarattım diyor, yarattığı canlılar hasta oluyorlar, kafalarına bir taş düşünce ölüyorlar.
Ha.. bu arada... Allah'ın, insanların başına taş yağdırdığı büyük bir iftiradır. Böyle bir olay şimdiye kadar gözlemlenmemiştir. Sezar'ın hakkı Sezar'a.
Hmmm... aslında Allah'a atfedilen hiç birşey gözlemlenmedi. Hep ikinci, üçüncü...seksendokuzuncu elden böyle haberler geliyor.

Darvinist

Sen kacinci el oluyorsun,sevgili Darvinist?Insan hakki=benim hakkim ve kadin hakki=benim haklarimi koruma hakki
Saka bir yana harika bir yazi olmus.

Arabın bedevisi ne bilir evreni yaw,
adamalar bir toprağı biliyorlar birde gökyüzünü. Kuranda evren anlamına gelebilecek bir kelime yoktur. Sema kelimesi aslında bizim atmosferimiz için kullanılıyor.Ama mealciler evreni kurana soktular. "yer ve gök arasındakiler" ; "Yer ve gök " ibareleri kuranda bol bol geçer. ne demek yer ve gök arasındakiler, gökler ve yer. Bunu söyleyen zihniyetin evrenden bihaber olduğu açıktır.adamlar cehaletlerinden neye tapınacaklarını sapıtmışlar.

insanlık tarihi böyledir zaten. Cehalet ve ölüm korkusundan dolayı insanın uydurmadığı kavram ( cennet-cehennem-ruh-tanrı vs) tanrı olarak tapmadığı nesne kalmamıştır( muz- kivi-ananas-büyük ağaçlar-ateş-ilginç taşlar-dağlar-gök cisimleri-rüzgar- hayvanlar-meyveler-bazı insanlar-güzel kızlar-deniz-ırmak vs vs).

şu cehalet insana neler yaptırıyor görüyorsunuz.

Beşerin böyle dalaletleri var.
Putunu kendi yapar , kendi tapar
Tanrıyı kendi yaratır, Kendisini yarattırır

Allah'ın kurduğu sistemde önemli bazı önemli sapkınlıklar ve çelişkiler vardır.
Allah sistemini ta başından kurmuştur. En azından bize anlatılan masallar o yöndedir.
Şimdiye kadar her topluma sayıları 124 bini bulan peygamber indirilmiştir. Allah İslam'ı ta başından kurmaya çalışmıştır. Nedense pek başarılı olamamıştır.

Bu sistemdeki sapkınlıklar nelerdir? Onları günümüzdeki toplumları idarede kullanılan yasalarla karşılaştırarak bulmak mümkündür.

Allah iyi ve kötüyü, meleği ve şeytanı birlikte yaratmıştır.
Dünya bir sınav yeridir ve insan sınava tabi tutulmaktadır. İnsanın iyi olması için gerekli öğretilere önem vermekten çok, kötü olmamasını sağlamak için bazı sinsi planlar yapmıştır Allah.. Şeytanı yaratmasaydı, insan kötü olmazdı. İslam'dan anlaşılan budur. Şeytan insanı sapıtan bir melektir. Ona uyan insan Allah'ın emirlerine de karşı olmuş demektir. Allah şeytana neden gerek duymuştur?

Çağdaş toplumlarda eğitim hiç bir zaman kötülüklere dayandırılmaz. Çocukların kötüye maruz kalmasına asla izin verilmez. Kötü dışlanır ve cezalandırılır.
Ama İslam'da şeytan kendine verilen kötülük görevini yapmaktadır. Kıyamet gününde kendisi cennete alınacaktır. Kötülük şeytanın profesyonel mesleğidir. İslam'ın Alalh'ı kötülük kurumunu İslam'da yasallaştırmıştır...

Burada ilginç bir çelişki daha vardır. Allah istediğinin gönlünü yumuşatabilmekte ve onu iyi bir insan yapabilmektedir ama yapmamaktadır. Çünkü bazı insanları cehennem için odun olarak yaratmıştır. Bunu kendisi başından söylemektedir. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar asla cennete gidemeyecek ve her hal-u karda cehennemde yanacaklardır.

Müslümanlar için İslam dünyasında yaşamak bir kabus aleminde yaşamak gibidir. Müslüman başına gelecek her türlü felaketi kendi makus talihi olarak kabul etmek ve fazla yakınmamak zorundadır. Bir hiçtir kendisi. Önemsiz bir yaratıktır. Etrafında şeytan ve melekler dönüp durmakta, geceleri kendisini cinler ve periler izlemektedir. Gece tarlanın bir köşesine işerken bile tehlikededir. Cinler tarafından çarpılabilir. Desturlar çekerek işer ve çoğu kere karanlık ve izbe bir yolda ilerlerken arkasında cıngırtı çıkartarak cinleri kaçıracak metal objeler çekerek ilerler.

HACI

Hacı'm iki gözüm, çok fazla düşünüyorsun.. Sen allahın bu kadar akıllı olacağını düşünebiliyor musun hiç? Daha toplama yapmayı beceremez o malum..

Bak işte, Allahın dinamiği şudur..

Saldım çayıra, mevlam kayıra, haa, ne, mevla zaten ben miyim, salla gitsin, boş veer..

Sevgili Anibal..
Bu sistemdeki sapıklığın Müslüman'lar tarafından anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Tabii onlar hala bu sistemdeki çelişki ve sapkınlıkları görmüyor olabilirler. Belki ilerde akılları başlarına gelecek..

Kurduğu sistemde Allah isminin çokca tekrarlanmasını ister ve bekler.. Müslüman kişi her fırsatta ki bu herşey başlarken de olabilir, Allah'ın adını zikretmelidir. Günümüzde böyle bir sistemin varlığına gerek yoktur. Demokrasiye veya komünizme inanan birisinin, onlardan sürekli olarak bahsetmesi gibi birşeydir bu saçmalık. Müslüman'lar Allah saplantılı zavallılardır. Aslında Hristiyan'lar da öyledirler. Tanrı saplantılıdırlar. Kendilerine tahsis edilen her anlarını dua ederek geçirmekle yükümlüdürler.

HACI

Allah'ın kurduğu sistem insanlara yaşamı kolaylaştırmak ve onları mutlu etmek için tasarımlanmamıştır...
Bu sistemin insanlar için hiç bir anlamı ve önemi yoktur.

Bu sistem yalnız Allah ve melekleri, cinler ve şeytan için ve Allah tarafından dizayn edilmiştir. Bu sistemde insanlar boşlukları dolduran zayıf ve nahif, güçsüz ve önemsiz figürlerdir. Her ne kadar kendilerine yeryüzünün halifesi ünvanı verilmişse de, bu ünvanın, çevreyi istedikleri gibi kirletme, domuz hariç istedikleri hayvanı Allah'a kurban etme dışında pratik bir yararı yoktur.

Allah'ın sistemi yalnız dünya ile de yetinmemektedir. Öldükten sonra ne olacağı insanların karşılaştığı önemli sorunlardan biridir. Müslüman'lar yalnız günlük sorunları ile değil, ölüm sonu gelecekleri için de hazır olmalıdırlar. Hatta ölüm sonu dünya, yaşanılan dünyadan çok daha önemlidir. İnsanlar ölünce uyanacaklardır.

Kabir azabı Müslüman'ların tepesinde ince bir iplikle tavana asılan Demoklesin kılıcı gibi durmaktadır.

Allah'ın kurduğu sistem insanlara huzur, rahatlık ve barış sağlamamaktadır. Herşey öte dünya içindir.. Bu dünyada azap çekilecektir..

HACI

Yuce allah oyle muazzam bır sıstem kurmusturkı,bu sıstem hızla kendını gelıstırerek yuce allahın bıle beynını basmıyacagı bı hal alıvermıstır nedense.En ustun olarak yarattıgım dedıgı ınsan yuce allhu tealanın gozunde nedense ıskence yapılacak ona tapması gereken fakat tapmaması ıcın seytan lar cınlerle cevresı donatılmıs bır varlık olup cıkmıstır.
Bızlerı cennetı ıcın yaratan yuce allah anlasılan cennete gırmemız ıcın yapmamız gereken seylerı nedense bızlere bıldırme ozurlu bır yaratıcıdır.
Yarattıgı peygamber bıle defolu olan yuce allah (cebrailin muhammedın gogsunu acıp kalbını sokerek yıkaması ve ımanını artırması)sıradan bız kullarına sankı ınanmayılımda cehenneme gıdelım durumunu ıster gıbı kendı anatomı yoksunlugunu ıspat edıp tapmamamızı saglamak ıstercesıne yarattıgı ınsanın vucudundan bıle habersızlıgını ortaya koymaktadır.Yuce allah a gore ıman kalpte kalp goguste dır.Yanı beyın dıye bır organın dusunmesı soz konusu degıldır. Sırf bu durumun bıle kuranda olması 1000 lerce ınsanı dınden cıkartmaya yeter de artar bıle ve sankı yaradan amacına ulasır bır ınancsız ınsan daha cehennem yolunu tutar.
Yaradan yuce allahu teala kuranda apacık once yeryuzunu yaratıp sonra goge yonelerek 7 kat halınde yarattıgını bızlere beyan eder.
Gogun 7 katı nedır?Bızlere hıc acıklamaz
Yaradan yuce allah at, okuz ,kopek, deve gıbı bızlere fayda saglayan hayvanları sırf bızlere yardımcı olsun dıye yaratmıstır.cok tesekkur ederız kendısıne ama nedendırkı bazı hayvanlarada dusmandır domuz gıbı.Madem bu kadar kotu hayvanda nıye ınsanların ıcıne at kopek deve okuz gıbı bu hayvanı koydun be yuce allahım at avustralyanın ucra koselerıne gıtsın surgun hesabı demek gelmezmı ınsanın ıcınden.

Bızlere dusunelım dıye ruh veren yuce allah cezyıda bedenın degıl ruhun cekecegını soyler durur.Ama yuce allah bılmezkı ruh bedenden ayrı olmasına ragmen dunyevı bazı maddelerle degısebılır mesela antıdepresan kullanan bır ınsanın ruhu ona nese katar daha ıyı bı ınsan olabılır.Extacy alan bı ınsan herkezle dost olup enerjı dolar ve herkeze yardımcı olabılır.Yada extacy alan bı ınsanın ruhu o ınsana farkında olmadan cınayet dahı ısletebılır.bu nasıl bır manevı varlıktır kımyasal maddeden etkılenen?

Gunumuz teknolojısı artık oyle bır hale gelmıstırkı allah ınanmamak ıcın degıl ınanmak ıcın sebeb arar hale geldık.Hıc bu yuce varlık dusunmezmı yenı bı kıtap yolamayı bızlerı daha cok aydınlatmayı?Onun amacı bızlerı cehenneme atmakmı yoksa?Bızım ıman etmememızı saglamakmı?

Allah neden o kadar ugrasmiski. Ben Allah olsam bir saniyede tum evreni yaratirim. Hani Allahin gucu herseye yeter, yaratan odur.
Bir zamanlar Tatlicadi diye bir dizi vardi, o cadi burnunu oynatip aninda isteklerini yerine getiriyordu, Allah herhalde baska yerlerini oynatmiski bayagi zaman almis evreni yaratmak.

Allah'ın kurduğu sistemin koşulları son derece basit ve ilkeldir... Hiç birisi insanlık için yararlı ve gerekli değildir. Yine de bütün İslam bu beş ilke üzerine kurulmuştur.
Günümüzde çağdaş bir ülkede vatandaş olmak bundan çok daha zor bazı koşulları yerine getirmeyi gerektirir.
Allah'ın kurduğu sistem İslam'dan başka hiç bir kuruma hizmet etmemektedir.

Bu sistemin en büyük eksikliği meleklerin ve cinlerin insanlarla direkt olarak temas kurmamalarıdır. Madem melekler, şeytan ve cinler vardır, onların varlığına ve etkinliğine işaret eden bazı somut manifestasyonlar da var olmalıdır. Bu ilahi sistemde insanın yeri nerededir? İnsanlar meleklerle nasıl haberleşmektedirler? Cinler insanları nasıl çarpmakta, şeytan insanları nasıl kandırmaktadır?

Bu konu yeterince açıklığa kavuşmamış olduğu için, bazı saf ve cahil Müslüman'lar kolaylıkla onların etkisi altına girebilmekte ve gizemli olduğu kadar gerçeklerden çok uzak da olan çarpık bir dünyada yaşamaktadırlar. Bazı sahtekarlar Müslüman'ların yaşadığı bu rüya aleminin dinamiklerini çok iyi bilmekte ve onları çeşitli hile ve desiselerle aldatarak, üstlerinden geçinmektedirler. İslam gerçek olmayan bu rüyaların ilahi yorumunun yapıldığı bir atmosfer oluşturmakta, ilahi güçleri manüple etmede başarılı sahtekarlar, Müslüman'ların yaşamını çoğu kere olumsuz olarak etkilemektedirler.

HACI

Eger allahın dedıgı gıbı seytan dıye bır varlık olsaydı dunyanın en buyuk hırsızları katıllerı ateıst olması gerekmezmıydı?

Bır dındar ne kadar hırsızlık yapma ıhtımalıne sahıpse bır ateıstınkı ondan daha fazla degıldır neden?
Seytan neden ateıstlere kotuluk yaptıramaz?
Eger seytan dıye bır varlık olsa hıc bır ateıst doktor, kımyager ,mımar,fırıncı olamaz cunku bunlar ınsanlık ıcın vardır seytan ınsana hep kotulukyaptırmazmı?

Bu seytan kıtabı rehberı olan musloları yerle bır dumduz ederken neden ateıstlerı kotuluge sevkedemez?

Nedır bu ustun mahlukat ?
muslumanlar acıklayın sunu da ogrenelım

Allah'ın kurduğu sistemde meleklerin olduğuna değinmiştik...
Melekler bu sistemin kaçınılmaz öğesidirler. Meleksiz İslam dini olmaz. Meleklere inanmayan Müslüman olamaz. İnsanlarla etkileşmelerine rağmen melekler insanlar tarafından görülmezler. Çünkü onlar ruhsal (ruhani) ve ışınşal (nûrânî) varlıklardır.
Melek deyimi Sâmi dilinde haberci anlamına gelir.
Allahın bu ilginç düzeninde bu melekler gece gündüz Allah'a taparlar ve ona asla karşı koymazlar. Her buyruğunu anında yerine getirirler.
Ruhsal ve ışınsal olduklarından her yerde bulunurlar. Erkeklik ve dişilikleri, uykuları, yiyip içmeleri yoktur.
Meleklerin sayısını ancak Allah bilir. Bazıları görevlerine göre adlandırılmışlardır...

Azrâil eceli gelenlerin canını alır.
Cebrâil Allah'ın buyruklarını peygamberlerine ulaştırır. Son peygamber geldiğinden dolayı işsiz kalmıştır.
İsrâfil kıyamet gününde üfleyeceği boruyla insanları diriltir.
Münker ölüleri mezarlarında sorguya çeker.
Nekir günahkârları kıyamete kadar döver.
Zebânîler cehennemin koruyucularıdırlar. 19 azap meleğidirler.Başkanları Malik adıyla anılır.
Rakîp insanları sağ omuzunda oturur.
Atîd sol omuzda oturur. Günah yazar..
Rıdvan cennetteki meleklerin başkanıdır.

Muhammed'e atfedilen bir hadis şöyledir: Melek de şeytan da insanlara sokularak onların yüreklerine birşeyler bırakır. Şeytan'ın işi kötülüğe çağırmak, zararlo olan şeylere sürüklemek, hakkı yalanlamak ve hakdan uzaklaştırmaktır. Meleğin işi, hakka ve iyiliğe çağırmak, kötülüklerden uzaklaştırmaktır. Her kim içinde kendisini iyiliğe çağıran bir ses duyarsa bilsin ki o melektir. Bundan ötürü Allah'a şükrestsin.. Her kim içinde kendisini kötülüğe çağıran bir ses duyarsa bilsin ki o şeytandır. Bundan ötürü Allah'a sığınsın.

Allah'ın sisteminde meleklerin rolü büyüktür. Melek ve şeytana dayanmasına rağmen onların insanlarla fiziksel bir ilişki kurması yasaklanmıştır...

Bu bürokratik sistem insan göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Allah insan denen mahlukatı, bir davar sürüsü sürer gibi sürmektedir. Şeytan ve melekler bu sürünün çobanlarıdır. Bazıları ise bu sürüdekileri öldüren ve cezalandıran kasaplardır..

Hikmetinden sual edilmezmiş.. Ben bir sistem yapsam, bundan çok daha iyisini becerebilirim gibi geliyor..
Yanılıyor muyum..

HACI

dinler için "allahın kurduğu sistem" yerine, "allah adına kurulan sistem" demek daha doğru olmaz mı ??

ve cebrail konusu kuranda o kadarda çok işlenmez.bir kaç ayette geçer (parantez içi anlatımlar hariçinde).daha çok geçmiş zamanla ilgili konuların anlatımında cebrailin sözü geçiyor.evet islamın olmazsa olmazı,baş rol oyuncularından biri gibi anlatılır fakat kuranda o kadar çok rastlanılmıyor.

Hayır Orhun kardeşim.. Bu iddianızı kesin olarak kabul etmiyorum. Muhammed'in kurduğu bu düzenin Allah tarafından kurulduğuna inanılıyor. Günümüzde böyle bir sistemin olup olmadığı önemli değil. Önemli olan Muhammed'in zamanında böyle bir sistemin kurulması. Ben ona değiniyorum. Şimdiki sistem daha az sapık değil ama, beni daha az ilgilendiriyor. Ona da değinmek gerekiyor haliyle..

HACI

"Muhammed'in kurduğu bu düzenin Allah tarafından kurulduğuna inanılıyor."
............................
inananlar belli.ama bizler inanmıyoruz !!

önemli olan bu sistemin allah tarafından kurulmadığı bilincinin,kuranı yorumlarken insan sözü olarak değerlendirmesi ve ne kadar doğru,ne kadar yalnış veya gerekli olup olmadığını,sistemin allahtan olduğu iddiasında bağımsız bir şekilde değerlendirilmesidir...ve görüyorum ki ateistler bunu başaramıyorlar.

cebrail konusuda öyle.anlatılan islamın olmazsa olmazıdır cebrail.gel gelelim kuranda fazla bir rolü yoktur.önceki iletimnde de değindiğim gibi,Hz.Muhammed öncesi öğretilerin anlatımında kullanılıyor.yani tefsirleri bir kenara koyabilirsek (sistemin allahtan geldiği anlatımını,bence dayatmasını) cebrailin o kadarda büyük bir rolü olmadığı açıktır.

Cebrailin önemi yok. Ama Kur'an onu yeterince açık olarak belirtiyor. Bir melek ve ruh olarak bize tanıtıyor.
Cebraile önem vererek sorunu saptırıyorsunuz.. Zaten onu bile reddetmiyorsunuz..

Allah'ın kurduğu sistemi kabul etmiyorsunuz.
O halde kabul ettiğiniz sistemi kısaca dayanakları ile birlikte bize açıklayın..

Merakla bekliyoruz..

HACI

Görüldüğü üzere İslam'ı bürokratik bir sistem olarak ele alınca, kendisi ve çağdaş her olgu ile müthiş bir şekilde çelişiyor ve çöküyor.. Yok oluyor.. Ki İslam tam anlamı ile bir bürokrasi. Nasıl tahrat alınacağı bile yeterince açık bir şekilde tanımlanıyor.. Allah'ın kurduğu hükümet insana değil, kendine çalışıyor.. Bu öyle bir sistem ki, biz insanlara çok çok yabancı. Ve bizi de kullanan sapık bir rejim şeklinde kendini manifest ediyor.. Herşey bizim için değil. Hiçbir şey bizim için değil. Bize rağmen.. Biz çoğu kere Allah'ın bu sisteminde bir ayak bağıyız.. Allah'ın ve sisteminin oyuncağıyız.. Hiç bir şey bizim iyiliğimiz için yapılmıyor. Allah'ın keyfi için yapılıyor..
Ve o keyf akıl ve mantık tanımıyor..

HACI

Bir gün dunyanın kendi etrafında dönerken geçen süredir ve sadece dünya içinde yaşayan için anlamlı bir süredir.

Dünyayı yaratırken geçen 6 gün nasıl geçmiş, dünya o zamanhenüz daha yaratılmamışken neye göre 6 gün geçmiş muamma elbette.

Yahu, adama sormuşlar, sallamış 6 gün diye. Gün'ün dünyanın kendi çevresinde bir tur dönmesi olduğunu bilse daha iyi bir şey sallardı elbette.

Benim bu başlık altında vurgulamak istediğim, İslam'ın insanlık için değil, Allah için inen bir sistem olduğudur...
İslam'ı yakından incelediğimiz zaman açıkca görüyoruz ki bizlerden istenen ve beklenen, bizim iyiliğimiz, rahatımız, refahımız ve sağlımız değildir. Hep öyle söylenir. Namaz insan içindir denir. Dua insan içindir. Ama bütün sistemi göz önüne alınca onun insan için değil, insan göz önüne alınarak oluşturulan bir bürokrasi olduğunu görüyoruz. Bu bürokrasinin temelinde insanların davranışları var. Onlara göre oluşan bu sistemde bazı insan davranışları cezalandırılırken, diğerleri mükafatlandırılıyor.

Bu gözlemler açıkca gösteriyor ki İslam, kul yapısı bir sapkınlıktır. Gerçekten Allah var olsaydı ve yarattığı insanlar için bir sistem kursaydı, o sistem Allah odaklı olmazdı. İnsan odaklı olurdu. O sistem Allah'ın kendi keyfi için değil, insanların mutluluğu, esenliği, zenginliği, rahatlığı ve refahı için olurdu.
İslam'ın geçmişte getirmiş olduğu ve ilerde getireceği düzen bunları sağlamıyor. Geçmişi yakından inceleyen tarihçiler, İslam'ın en şaalı zamanında bile insanların sefil bir yaşamları olduğunu biliyor. İnsan'lar asr-ı saadet denen, Muhammed zamanında daha mı mutlu ve esen idiler? Daha mı sağlıklıydılar?
Böylesine sapık bir Allah var olamaz.. Bu basit gözlemler açıkca gösteriyor ki Allah yoktur. Tanrı yoktur.İlah yoktur. Onlar insan aklının kusurlu yaratıcısıdırlar.

HACI

"Allah'ın kurduğu sistemi kabul etmiyorsunuz.
O halde kabul ettiğiniz sistemi kısaca dayanakları ile birlikte bize açıklayın.. "
.........................................

allahın sistem kurduğunu elbette kabul etmiyorum.neasıl edebilirim ki.ben dinsizim.

benim kendime göre islama olan olumlu bakış açım,islamı allahdan gelen bir sistem olarak görmem değil,7.yüzyıl insanlarının (bilgili insanlarının) allaha dayandırdıkları bir sistemi yadırgamıyor,onları anlıyor oluşumdandır.yani Hz.Muhammed kurduğu,belkide kurmak zorunda olduğu sistemi fene,fiziğe,evrime göre düzenleyemeyeceği gereçeğini kabul edişimdendir.imkanlarını ve o devrin BİLİMİ olan tevratı,incili ve kendi toplumundaki farklı inancların değerlerinden faydalanmasından başka çaresi olmayışını kabul ettiğimdendir.

Pardon... Bilmiyordum..
Geçmiş olsun..
İkimize de..

Keeeeeeeeh keh kehhhhhhhhhhhhhhhh

HACI

Öncelilke Şunu Belirtmek İstiyorum ki, Hiç Bir Din Kardeşimiz Hiç Bir Dinsiz Arkadaşımıza Sen dinsizsin sen Kafir Olarak Allah katında yargılanacaksın, Sen Bittin , Sen Öldün Gibi Kelimeler Kullanmasın...!
Çünkü İnsanın Hali Son Nefesinde Belli olur. Unutmayın ki ! Ne Alimler Ne Müminler Son Nefeslerinde İman ile Hasıl olamamış , Fakat Nice Kafir Dediğimiz Arkadaşlar İse mümin olarak Ruh-i teslimiyetini Bağışlamıştır Cenab-ı Hak'a. Buna Dikkat Edilmesini Affınıza Sığınarak Sizden Talep Ediyorum...!

İşte cenab-ı ALLAH öyle bir sistem kurmuşki, sonsuza kadar tartışın, keyfiyetinize göre işleyişini anlamaya çalışın. Ama anlayamazsınız. Çünkü yaratılmış yaratanı hakkıyla idrak edemez. Fen, fizik,kimya bunlar hakikatmi. Peki ne dersiniz birgün şu bilim dediğiniz şeyin delilleri yanlışlanırsa ne olur. Mesela bundan fazla değil 15 yıl önce hastalıklar için zaralı görülen maddeler bugün tedavinin temel parçası (Bunu iddia eden bilimdi). Yine mutlaka verilmesi gereken ilaçlar gösterildiki zaralı oluyor bazı hastalıklarda. Uzun sözün kısası, evet yerçekimi bir kanundur. Ama evrim bir TEORİDİR. ZAYIF BİR TEORİ. Yahu dünyanın %20'si ateist.%80'i bir şekilde bir yaratıcıya inanıyor. Siz bu %80'den dahamı akıllı olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Ayrıca ateist bilim adamından daha fazla inanan bilim adamı var, kime ahkam kesiyorsunuz. Geçen bir aklı çok, quantum fiziğinden bahsediyordu. Quantum fiziğinin babaları atesit değilki. Mesela oktay sinanoğluna quantum fiziğini sorabilirsiniz. Şimdi martaval kesersiniz oda ateist diye..keh keh keh .............

Gene salladın. Yerçekimi de bir teoridir. Evrim teorisi ise, yerçekiminden daha sağlam, daha fazla kanıta, gözleme sahip olan bir teoridir. İnanan bilim adamlarınında hemen hepsi Evrim teorisini kabul edip destekliyor. Sen ise sadece zırvalıyorsun.. Ve, quantum fiziğinin babaları ateist. Geri kalan büyük fizikçilerin çoğu da, Einstein dahil, deist. Yani dinlere inanmayan, bir yaratıcı olabilir diyen insanlar. Dahası, bilim adamlarının ezici çoğunluğu Hristiyan ve Yahudi. O halde, senin ne işin var o bedevi sapığının dininde? Eğer bilim adamlarının inanıyor olması bir kıstas ise, derhal kiliseye gidip vaftiz ol o zaman..

ALLAH'IN KURDUĞU SİSTEMDE ŞEYTANIN YERİ....

Kötü melek olan şeytan terimi ibranice düşman anlamına gelen haşatan deyiminden türemiştir. Yahudi-Hristiyan-İslam üçlüsünde Tanrı'ya başkaldıran melek olarak kabul edilir. İslamdan öndeki Arap inançlarından biridir. Kötü cin anlamına kullanılır. Cin de İslam'dan önce var olan bir kavramdır.
Şeytan kavramı ve taşlaması diğer putperestlikten kalan geleneklerden biridir. Allah'ın İslam olarak kurduğu bu sistemde putperestlik de vardır.
İslam'a göre şeytan, kandırdığı insanlar cehennemde cayır cayır yanarken, kıyamet günü bağışlanacak ve cennete gidecektir.

Kur'an'a göre (Hicr 17-18) şeytanlar yeryüzünden birbirlerinin üstüne çıkıp zincirleme el ele tutuşarak göğe yükselirler ve kulak hırsızlığı yaparak meleklerin konuşmalarını dinlerler ve onlardan yarım yamalak duyduklarına bin yalan katarak kâhinlere anlatırlar, kâhinlerin ve büyücülerin arasıra gizliyi gerçekten bilmeleri bundan ötürüdür.

Allah'ın İslam olarak kurduğu bu sistemde büyücülere ve kâhinlere de yer vardır. Onlar Müslüman'ların yaşamına yön veren ve gerçekten var olduklarına inanılan İslam düşmanı karakterlerdir. Şeytan onların ustası ve koruyucusudur.
Kur'an'ın birçok suresinde şeytana atıflarda bulunan ayetler vardır.
Allah'ın kurduğu bu sapık sistemde şeytanın çok önemli bir yeri vardır..

HACI

Bu konuyu güncelleyelim..

allahin kurdugu sistem mi dedin?
ossuruktan tayyere!
ya da
kuru fasulye yemis müslonautun geri tepmeli roketi ile aya cikma procesi...

iste budur

Benim kelemim siviridir ve batar ama Zork'un kalemi Ockham'in usturasından daha kesici.

Bütün siviriliğine rağmen söylediğine katılmamak mümkün değil. Her me kadar ben başka türlü anlatmaya çalışırdımısa da.

zork mu zart mı zurt mu sun nesin ...

kaçtane uzaya roket yaptın kaçkere uzaya araştırmaya gittin ?

başkaları gidiyor sanki kendin yapmış gibi müslümanlarla dalga geçiyorsun ..

sen eğerki bir buluş gerçekleştirebiliyorsan sana da saygı duyalım ama böyle ossurukdan teyyarelere kendin binersin sana iyi uçışlar ...

muhterem gilman fakinboy,

birak roket yapmayi, icinde müslonautin otiracagi koltuga bile kazancim yetersiz kalir.
ama cami adina topladiginiz paralari, yüksek faiz (kazanc payi adi altinda) sözü ile avrupa iscilerinden tokatladiginiz mangirlari, bosnaya yardim paralarini bu is icin ayirabilirsek, ulan roket yapmayani ve uzaya müslo firlatmayani erbakanin agir sanayi hamleleri kündeye getirsin insallah, amin!

hadi simdi hizmete devam gilman, dalga gecme is üzerinde!

Allahın kurduğu sistemde tesadüflere ve haksızlıklara yer yoktur o anında hesap görücüdür.

Hesaplar mahşer gününde görülmeyecek miydi?

anında görülür.

Lübnanda bombalamalar sonucunda sakat kalan çocuklar acaba neyin anında hesabını ödedi?

dabbadah
sen müslüman mısın?
mahşer gününde ne olacak peki?

Ben bu konuyu tartışmaya devam ediyorum. Bu konu bence çok önemli.. Çünkü bize İslam'ı daha yakından tanıma fırsatı veriyor. Daha da ötesi İslam'ı kendi ilkeleri ile tanıtıyoruz.. Saçmalıkları açıkca görebiliyoruz..

İSLAM ALLAH’IN İNSANLAR İÇİN KURDUĞU BİR SİSTEMDİR.

Her sistemin kendisi ile ilgili spesifik işleyiş mekanizmaları vardır.
İslam’da bir sistem olduğuna göre kendisi ile ilgili bazı spesifik ve diğer dinlerden farklı işleyiş mekanizmaları olmalıdır.

Diğer din ve eğilimlerin, sosyo-ekonomik sistem ve rejimlerin tümünden farklı olarak İslam, tek bir veya birkaç şey değildir. Birçok şey de değildir. Herşeydir. İslam Allah’ın insanlar için tasarımladığına inanılan sosyo-ekonomik bir sistem ve rejimdir. Ayrıca bir yaşam tarzıdır. Başka bir deyişle İslam Allah’ın, insanlar için kurduğu komple bir düzendir. Bu düzende insan halifedir ve doğaya kaimdir. Evrende mevcut her şey insan içindir. Bu düzeni günümüz sistemleri ile karşılaştırırsak şöyle bir sonuca varabiliriz:

Allah başkandır. Peygamberler başbakandırlar. Kur’an anayasadır. Hükümet melekler, cinler, şeytan, cebrail, zebaniler ve azraillerden oluşmuştur.

Bu sistemde en büyük sorun hükümetle, onun yönettiği halk (Müslüman’lar) arasında pratik olarak işleyebilen bir ilişki kurmaktır. Elimizde bir anayada vardır. Ona göre hükümetin kimlerden ve nelerden kurulmuş olduğunu biliyoruz. Bu hükümetin ilkelerini ve yasaları da biliyoruz. Bilmediğimiz onların çağımız dünyasında nasıl yorumlanacağı ve pratik yaşama uygulanacağıdır... Ölümcül bir insanlıkla ölümsüz ve ilahi bir yönetimi nasıl bir araya getireceğiz? Birbirleri ile somut ilişkiler kuramayan bu iki domain arasında, doğası gereği somut olması gereken nasıl bir köprü kuracağız? Ve o köprünün başına kimleri getireceğiz? O köprü aracılığı ile Allah’ın emirleri bize iletilecek ve köprüyü tutan ulema denen ilgililer tarafından yeniden yorumlanarak, biz insanlara yol gösterecek ve yaşamımıza şekil verecektir.

Laik ve çağdaş diğer sosyo-ekonomik rejimlerden farklı olarak bu ilahi sistemde hem cezalar vardır, hem de mükafatlar. Çağdaş toplumlar insanları dürüst oldukları ve yasalara uydukları için mükafatlandırmazlar. Onlara uymayanları ise cezalandırılırlar. Çünkü iyi vatandaş olmak ve toplumun kurallarına uymak görevimizdir. Ama ilahi sistemde iyi olanlar mükafatlandırılırlarken, kötüler cezalandırılmaktadırlar. Tabii her ikisi de mükafatlarını almak için ölümü beklemek zorundadırlar. Allah’ın kurduğu sistem bu dünyada suçluları (günahkarları) cezalandırmaktadır. Onlar ayrıca öte dünyada da cezalandırılacaklardır. İslam için dünya ve yaşam, geçici olgulardır. İnsan ölünce uyanacaktır.

İslam inanışına göre Allah insanı yarattığı ilk andan itibaren İslam’ı onlar için seçmiş ve onları İslam’a davet etmiştir. Ama Allah’ın, Muhammed ile İslam dinini indirinceye kadar, bunda başarılı olduğu söylenemez. Allah yeryüzüne 124 bin peygamber ve din indirmiştir ve dinlerin hepsi de İslam’dır ama, insanlar onların tümünü hızla yozlaştırmışlardır. İslam son din ve Muhammed O’nun son peygamberidir. Allah sonunda İslam’ın kitabı olan Kur’an’ın değiştirilmemesi için bazı önlemler almıştır. Allah yaptığı hatalardan ders almışa benzemektedir.

Allah’ın kurduğu ve İslam olarak isimlendirdiği dinin başlangıcı Adem peygambere kadar gider. Şurasına hemen değinmekte yarar vardır ki İslam’a göre Allah, insanı yaratmadan önce kendisi ve ilk yarattığı ilahi yaratıklar için farklı bir sistem kurmuştur. O sistemde melekler ve cinler vardır. Şeytan yoktur. Şeytan da diğerleri gibi, Allah’a dua eden bir melektir. Şeytan şeytanlığını Adem yaratıldıktan sonra göstermiştir. Allah ve melekleri cennette mutlu bir yaşam sürdürmektedirler. Cehennem henüz yoktur. Çünkü cehennemin önkoşulu olan gühah işlemek ve Allah’a saygısızlık yoktur. İnsan henüz yaratılmamıştır. Melekler Allah’ın her emrini hemen yerine getirmektedirler.

Cennette barış ve huzur insanın yaratılması ile bozulmuştur. Bunun üzerine Allah cehennemi oluşturmuş ve haksızlığa saparak Allah’ı inkâr eden günahkârları cehennemde odun olarak yakacağını ilan etmiştir. (Cin: 15)

Hristiyanlıkta cehennem kendilerini kurtaracak olan İsa’nın gelmesini bekleyenlerin yeridir. İslam’da ise cehennem hem cezaların yakılarak çekildiği bir yerdir, hem de bir işkence yeridir. Günahı büyük olanlar kökü cehennemin dibinde olan ve meyvesi yılan başına benzeyen zakkumlar yiyip, bunu üstüne kaynar sular içeceklerdir. Cehennem 7 kattır ve 7 kapısı vardır. (Hicr: 44). Her kapıdan ayrı bir günahkâr bölüğü girer. Yorumcular bundan kapıların günahların ağırlığı derecesine göre düzenlendiği sonucunu çıkarmışlardır.

İslam’da Allah için önemli olan Müslüman’ların kendisine iteat etmeleridir. Allah’ın emirlerini yerine getirmeyenleri korkunç bir azap beklemektedir. Tehdit ve korkutma İslam’ın iki temel ilkesidir. Allah tehdit ederken bazı ayrıntıları bile ihmal etmemiştir. Kur’an’da cehennem ateşinin bazı niteliklerine değinilmiştir. Bu ateş halis alev olabilir. Ayrıca yanan ateş, kırmızı ateş, ateşli kaygı olarak da nitelendirilmiştir.

Adem ilk erkek insandır. İslam’da Hz Adem olarak bilinir. İnsanoğullarının babası olan Adem’i-ki Arapca Abu’l Başar olarak bilinir- Allah, kumlu toprak ve pis kokan çamurdan yaratmıştır. İslam kaynaklarına göre Adem, seksen yıl çamur yığını halinde kalmış, seksen yıl sonra bilinen insansı şeklini almış, bunu izleyen 120 yıl ruhsuz kalmış ve bu sürenin sonunda kendisine ruh verilmiştir. Allah’ın amacı Adem’i meleklerine hükümdar yapmaktır. Bu amacını gerçekleştirmek için Allah, meleklerine Adem’in önünde diz çökmelerini emretmiştir. Meleklerden İblis bu emre uymamış ve ayrıntıları yeterince bilinmeyen bazı nahoş olaylardan sonra, her ikisi de cennetten kovulmuşlardır. (Kur’an 2:34, 7: 11, 17:62)

Allah Adem’e kendisi için bir gün sayılan 1000 yıllık bir ömür bahşetmiştir. Ancak Adem bu ömrün 40 yılını Davud’a bağışladığından, yalnız 960 yıl yaşamıştır.

Cennetten kovulan Adem Serendip (Seylan) adasına düşmüş, orada iki yüzyıl tövbe ettikten sonra, Cebrail tarafından Arafat’a götürülerek Havva ile buluşturulmuştur. Allah Adem’e Kâbe’yi onarmasını buyurmuş, Cebrail de O’na Hac törenini öğretmiştir. Dünyaya ayak bastığından 960 yıl sonra nisan ayının bir Cuma günü ölen Adem, Abu Kubays dağı eteğinde Hazineler mağarasına gömülmüştür. Adem yalnız ilk erkek insan değildir. Cennetten kovulmasına rağmen, aynı zamanda ilk peygamberdir de.

Burada bir çelişki dikkatinizi çekmiştir. Allah Adem’e Kâbe’yı onarmasını buyurmuştur ama, Kâbe henüz inşa edilmemiştir. İslam inancına göre Kâbe, Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilecektir. (Bakara 127). Bu inancı Adem’in Kâbe’nin yerini saptaması ve o yeri ilerde kurulacak Kâbe için hazırlaması olarak yorumlayabiliriz.

Kâbe İslam’ın en kutsal ve önemli ibadet yeridir. Kur’an’a göre Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilmiştir. Boyutlarının bir önemi varsa, bilinmemektedir. Kapı ve arka duvarları 12 metre, öteki iki duvarı onar metre uzunluğundadır. Duvarlarının yüksekliği 15 metredir. Duvarları Mekke civarındaki dağlardan getirilen kara taşlardan yapılmıştır. Her yıl değiştirilen kara bir örtü ile örtülür. İçinde tavanı tutan üç ağaç direk vardır. Altın ve gümüş kandillerle süslenmiştir. İç duvarlar ve yer mermer döşelidir. Tavana çıkmak için bir merdiveni vardır. Kapısı kuzeybatı duvarında ve yerden iki metre yüksekliktedir. Açıldığında önüne tahta bir merdiven sürülür. Doğu köşesinin kapıya yakın tarafında, yerden birbuçuk metre yüksekliğe Hacer-i esved denen bir karataş yerleştirilmiştir. Kuzeybatı duvarının üst kenarının altından dışarıya çıkan bir yağmur su oluğu (Mizâb al-rahmâ) vardır ki bu olukla batı köşesi arasındaki yer, tam kıbledir.. Buna ayrıca kutsal yön de denir.

Bakara 125’e göre Allah Kâbe’yi insanlar için toplantı ve güven yeri kılmıştır. Yukarda değindiğimiz gibi Kâbe Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilmiştir. Her ikisi de Kâbe’nin temelini atarlarken şunları söylemişlerdir.
Âli İmran: 96-97. Gerçekten herkes için kutlu, yolgösterici olarak kurulan ilk tapınak Mekke’dedir. Oranın tapınak olduğunu gösteren apaçık ayetler vardır. İbrahim’in katı da oradadır. Her kim oraya girerse güvenliğe kavuşmuş olur.Yolunu bulan için oraya yüz sürmek Allah’a karşı borçtur.
Kâbe’nin kutsal bir yer olduğuna işaret eden diğer ayetler de vardır. Mâide: 97, Hac: 27, Kureyş: 3.

Kıble İslam’da önemli bir kavramdır. Namaz kılarken dönülmesi gerekli Kâbe’nin yönüdür. Yön anlamına gelen kıbel kelimesinden türemiştir.

Sünni inançlarına göre Allah’ın belli bir mahali yoktur. Her yerdedir. Yüzünüzü nereye dönerseniz Allah oradadır. (Bakara 115) Buna rağmen, Kıbleye dönerek namaz kılmak İslam’da namazın zorunlu koşuludur. Kıbleye dönülmeden kılınan namaz kabul edilmez. Ayrıca ölü Müslüman’lar başları kıbleye dönük olacak şekilde defnedilirler. Kesilen kurbanların başı da kesim sırasında kıbleye doğru çevrilir. Cami mihraplarının yönü de kıbleye doğrudur. Namaz sırasında yüzünü kıbleden başka yere çevirenin namazı bozulur.

Allah’ın her yerde olmasına rağmen Müslüman’ların namaz sırasında Kâbeye doğru dönmelerinin nedeni kesin olarak belli değildir. Kıble Medine’ye olan hicretten sonra bir ara Kudüs olmuş, sonra yeniden Kâbe’ye dönmüştür. Kıbleye dönerek namaz kılmak da putperestlikten kalma bir gelenektir. Samî kavimlerinden Essenîler doğuya dönerek doğan güneşe taparlardı. Bir yere dönmek zorunluğu İslam’da devam etmiştir.

Görüldüğü üzere Allah'ın kurduğu bu sistem çarpık ve sapık bir sistemdir. İlk ve en önemli temel ilkesi Allah'a köleliktir. Allah sizden iyi olmanızı isterken, yalnız dürüst ve iyi ahlaklı olmanızı istemez. Hatta çağdaş yasalara uyan iyi bir vatandaş olmanızı da beklemez ve istemez. Sizden kendi emirlerine uymanızı ister. Dört karı ve sayısız cariye almanız, Allah adına adam öldürmeniz, fetihler yaparak, binlerce insanın canına kıymanız, karılarınızı eşek sudan gelinceye kadar dövmeniz, onları tarla gibi sürmeniz, hırsızların el ve ayaklarını kesmeniz ve diğerleri Allah'ın sizden beklediği iyi ahlak örneği etkinliklerdir.

İslam bu kadarla kalmaz.. Daha ilginç ve çok daha sapık işleyiş mekanizmaları vardır. Onlara da sonra değiniriz..

HACI

Sana yanıt vermeyecektim fakat nezih ve nezaket kaynağı olan islamiyete hakaretinden dolayı bir iki cümle ile yanıt veriyorum..Sen önemsemesende..


Ezeli olan Allah'ın kudretine Yokluk ve varlık eşittir.Hiç bir hareket yoktur ki onu yaratmış olmasın ..Öylede olması gerekmektedir .Çünkü , mesela hacının varolması ve koşulları eğer hacıya verilirse bütün kainatı ve içindekileri bilmek ve onları isdediği şekle yönlendirmek gerekmektedir , hem var hemde yok etmek gibi .Oysa hacı tek başına gözün nasıl gördüğüne bile hayranlık duymakla , aklı ile , gözün bu eyleminin önünde secde etmektedir.

Alem yokluktan yaratılmıştır bütün sistemi kuran bu alemi de her şeyi ile bilmesi kaçınılmazdır. Yarattığı her bir nesne üstünden kalkamayacağı yaptığı her bir hareketi ile Kainatı yaratanı gözler önüne sermektedir .Çünkü Kainatta her şey bir şeye bağlıdır , gözü yaratn güneşide yaratması gerekmektedir , zira aynı kudretle oluşmaktadırlar..
Acaba Bu insanı yaratan onu başıboşmu bırakacaktır ? Asla ...bunca varlıkları bütün matematikciler , fizikciler , felsefeciler kedni bilgiler ve gözlemlerine dayanarak hayranlıklarını gizleyemeyerek yaratılışa itiraf ettikleri halde bu kainatı ve bu insanı yaratan onların her bir hareketini sorguya çekmeyecekmidir ? işte bu kesinlikle olamaz ..
Eğer bir kanun koyucu olmazsa kanunda yok demektir ..Yahu hem insanı yaratıs hemde kainatın en üstünü kılsın , birde başıboşmu bıraksın - hadi be sende ...

Peki bu alemi yaratanın herşeyi bilmesi kaçınılmaz da daha dünyanın yuvarlak olduğunu neden bilememiş?

Ossuruktan teyyare. Alemin yok olduğu bir zamanı gösterebilir misin?



Evet, ikisini de yaratan, enerji + entropi + madde. Bunu kesin olarak biliyoruz. Sen ise, zırvalıyorsun sadece.. güneşte, gözde yaratılmamış, maddenin enerji dengesini sağlamak için kurduğu dinamiklerle oluşmuştur ve her birinin oluşumu paat diye değil, binlerce ara aşamadan sonra gerçekleşmiştir..

Tanrı veya Allah için kainatta herhangi bir gereklilik yoktur..