Tam Forum Görünümü: Edip Yuksel'e Sorular
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
Sayfalar: 1, 2
EdipYuksel
Rasyonel bir monoteiste, dini kaynak olarak sadece Kuran'ı izleyen bir müslümana soru yöneltmek istiyorsanız o soruları lütfen bu zincirin altına asınız ki ileride onlara tek tek cevap verebileyim.


Selam,
Edip
terliksi
ben sana çok soru sormak isterdim abi.ama bu forumdan gidiyorum sanırım.
bende bilmiyorum hiç gelmesem mi gelsem mi.
zaman ne gösterecek bakalım.başka yerlerde inş.
dinsavar
Tahrim suresi

1- Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

2- Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.

3- Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi.

4- Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır.

5- Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.

Bu ayetlerde muhammedin helal olan bir şeyi haram kılmasından bahsediyor.Olayın muhammedin eşleri ile ilgili olduğuda gayet açık.Öyleki muhammedin karıları onun aleyhine dayanışma içine girdikleri için allah onları fırçalıyor ve hatta muhammed sizi boşarsa bende ona daha iyi karılar veririm diyor.

Şimdi soruya gelelim.

Helal haram meselesi öyle basit bir mesele değil. Dolaysıyla bize ne diye geçiştirmene izin vermem.Muhammedin helal olmasına rağmen haram saydığı şey nedir?Ayetlerde bu belli değil.
Feanor
1) Halk arasında müslümanların cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gittiği söylenir , bize din hocası da böyle demişti ama ben okuduğum ayetlerde cehennemden cennete transfer görmedim doğrusu nedir?

2) maide suresi 51. ayet : Ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.
a) bizim lisede yahudi bir çocuk vardı , iyide bir çocuktu arkadaşı çoktu , hepimizin onu dışlaması daha mı ahlaklı olurdu?
b)daha okul çağındayken ailemizin kararıyla yabancı bir ülkeye yerleştik diyelim , sınıftada hiç müslüman yok , o zaman kimseyle arkadaşlık kurmayacak mıyız? bu sağlıklı bir durum mudur? peki bizle arkadaş olmaya çalışan birileri olursa onlara ne diyeceğiz?

3) tevbe suresi 5. ayet : Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
burdaki haram aylardan kastedilen nedir? siz bu aylarda karşınıza çıkan müşrikleri öldürüyor musunuz? öldürmüyorsanız Allah'ın emrine karşı gelmiş sayılmaz mısınız?

4) iblis cin midir melek midir?
bakara 34 : Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
ama meleklerin kendi iradeleri yoktur ve bazı ayetlerde ise iblis cin olarak geçiyor.
Blackrock
Bir 19 cu olarak "The Number 23" adlı film hakkında ne düşünüyorsunuz? Filmin nümerolojik mucizeleri oldukça fazla. Senaristini tanrı, Jim Carrey'i de peygamber olmaktan alıkoyan sebepler nelerdir?
Andromeda
QUOTE(Feanor @ Dec 10 2007, 05:18 AM) *
1) Halk arasında müslümanların cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gittiği söylenir , bize din hocası da böyle demişti ama ben okuduğum ayetlerde cehennemden cennete transfer görmedim doğrusu nedir?

2) maide suresi 51. ayet : Ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.
a) bizim lisede yahudi bir çocuk vardı , iyide bir çocuktu arkadaşı çoktu , hepimizin onu dışlaması daha mı ahlaklı olurdu?
b)daha okul çağındayken ailemizin kararıyla yabancı bir ülkeye yerleştik diyelim , sınıftada hiç müslüman yok , o zaman kimseyle arkadaşlık kurmayacak mıyız? bu sağlıklı bir durum mudur? peki bizle arkadaş olmaya çalışan birileri olursa onlara ne diyeceğiz?

3) tevbe suresi 5. ayet : Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
burdaki haram aylardan kastedilen nedir? siz bu aylarda karşınıza çıkan müşrikleri öldürüyor musunuz? öldürmüyorsanız Allah'ın emrine karşı gelmiş sayılmaz mısınız?

4) iblis cin midir melek midir?
bakara 34 : Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
ama meleklerin kendi iradeleri yoktur ve bazı ayetlerde ise iblis cin olarak geçiyor.



Aslında burada problemlerden biri de ; hadisler reddedildiğinde birçok ayetin sebeb-i nüzullerinin de kaybolacağıdır ... Tuhaf bir şekilde çoğu ayet o günün gündelik şahsi , toplumsal ve siyasi olaylarına cevap olarak indiği için , kutsal kitap tamamen anlaşılmaz halde kalacak veya dileyen onu istediği gibi kullanabilecektir ...İçinde birçok tenakuzu ve şiddeti barındıran böyle bir kitap , suistimallere herzaman açıktır ... Bunu yaşayarak da görüyoruz ...Ayrıca belli bir sebep için inmiş bir ayetin hükmünün ebedi olup olmadığı da asla belli değildir ...Ayrıca ebedi değilse zaten o ayetlerin böyle bir kitapta işi ne ?... Bu kadar karışık , tartışmalı , yoruma açık , tertipsiz , o günün gündelik siyasetini içinde barındıran , bilimsel bir anayasa olamaz ...
othello
Edip Beye mütevazi bazı sorularım var umarım yanıtlar...

1-) İnandığınız allah kainatı neden yaratmış ve bizleri sınıyor?

2-) İslam hiç bir şekilde İnsanın insanı sömürmesine karşı değil, ücretini zamanında veriniz gibisinden ötesi yok, demekki Allahınız bizlere sınıflı toplum biçmiş yani birileri sermayeder olup diğerlerini çalıştırıp sırtından para kazanacak..

insanların, insan gibi yaşayabileceği, emeğinin karşılığını alacağı, birbirini sömüryeceği, Zekata sadakaya muhtaç olmayacağı, sınıfsız bir toplum sizce makul mu? mümkün mü? bir İSlamcı olarak bunları Allah-Kuran bağlamında nasıl anlıyorsunuz??

3-) Neden müslümansınız? Arap Yarımadasında o şartlara göre o dönemin sosyal hadiseleri gereği dinler çıkmış, o şartlara uyuyorlar...bu gerçeği sizin görmeniz gerekirdi...
gezgin95
Merhaba Edip bey.

Kuran'da şiddet içeren, savaşa iten bir sürü ayet var. Müslümanlar, bu savaşların "savunma amaçlı" olduğunu ileri sürerler.

Bu savaşların amacının ne olduğu, yani, savaşların hangi şartlarda sürmesi gerektiği ayetlerde belirtilmiş; örneğin :

Bakara 193
"... din Allahın olana kadar ... "
Enfal 39
"Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar ..."
Tevbe 5
"... tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse ..."
Tevbe 29
"... hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar ...."
....

Savaşların, "herkesin müslüman olmasına kadar" sürdürülmesinin emredilmiş olması, bu savaşların bir savunma savaşı değil, İslamı yayma savaşı olduğunun kanıtı değil mi?

Hatta barış yapılabilecek bir durumda bile barışa yanaşılmaması emrediliyor:

Muhammed 35
Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın....


Savaşlar savunma amaçlı olsaydı, bunların yerine "... düşmanınız aman dileyene, barış isteyene kadar ..." sözü daha uygun olmaz mıydı?


Bu savaşların amacı, Kuran'da açık seçik yazılmış.

Öyle değil mi?
.
FreeWill
Evrensel dediginiz bu kitap ile (Kuran ile) Allah "kolelik" gibi igrenc bir sistemi ortadan kaldirmis midir, yoksa onu duzenleme yoluna mi gitmekle mi yetinmistir?

SAYGILAR
Onur
Edip Bey, sizi yenilikci bir din adami (arastirmaci-yazar) olarak desteklemekle birlikte size Islam ve siyaset hakkinda bir kac soru sormak istiyorum.

1- Islam ile herhangi bir milli kimligin sentezi yapilabilir mi?
2- Siz ya da ailenizin fertlerinden herhangi biri, daha onceden Kurt-Islam sentezciligi yapti mi?
3- Kurt-Islam sentezciligi yapip milleti domuz bagi ile oldurenler ile Turk-Islam sentezciligi yapip sizin kardesinizi oldurenler arasinda herhangi bir fark goruyor musunuz?
4- Aslen Zaza asilli olmasina ragmen Kurt-Islam sentezciligi yapan Seyh Zaid ile Kurt asilli Said-i Kurdi´nin, devlete karsi giristikleri mucadeleyi nasil degerlendiriyorsunuz?

Simdilik sorularim bu kadar. Tesekkurler....
Crom
Edip bey kuranmeali.com isimli sitede her ayetteki farklı uzmanların tefsirlerini aynı anda yanyana görebilme imkanımız var. Ben ordaki tefsirlere baktığımda Yaşar Nuri Öztürk'ün ve sizin tefsirlerinizin diğerlerinden çok farklı olduğunu gördüm. Eski tefsir uzmanları mı arapça bilmiyor yoksa siz mi arapçaya daha hakimsiniz? Bence Yaşar Nuri ve siz kuranın ayetlerini kulağa hoş gelecek şekilde değiştiriyorsunuz..
ERCUMENT
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 10 2007, 02:29 AM) *
Rasyonel bir monoteiste, dini kaynak olarak sadece Kuran'ı izleyen bir müslümana soru yöneltmek istiyorsanız o soruları lütfen bu zincirin altına asınız ki ileride onlara tek tek cevap verebileyim.


Selam,
Edip

Edip sen ne tuaf bi adamsın ya..

Beni güldürdün...

Sorunu anlamamıştım bugüne kadar..sanmıştımki maddenin miktarı Q oldu böyle oldu Q olmasaydı şöyle düzensizlikler falan olacaktı gibi bir şeyi anlatmak istediğini sanmıştım..

üç boyutlu bir resme dikkatli bakarsında hiçbirşey görünmeyen karışıklıkta ,sonra resim seçilmeye başlarda şaşırırsınya...bende şaşırdım...sen nasıl bi adamsın ya...

Anladığım kadarıyla sıfır ile diğer sayılar arasındaki fark diğer sayıların kendi arasındaki farktan farklı birşey...

Yani diğer sayılar birbirlerinden türer...ama sıfırdan hiçbirşey türemez...bir sayısından bile her sayıyı elde edebilirsin yada tüm sayıları birbirlerine dönüştürürsün...ama sıfıra dönüştüremezsin hiçbirini ve sıfırdanda hiçbir sayı türetemezsin..

Yoklukla varlık arasındaki fark sıfırla diğer sayılar arasındaki fark gibi..

Yani varlık yokluktan türeyemez..varlıkta yokluğun biryerlerinden çıkmış birşeyde olamaz...Varlık varsa yokluktan çıkmamıştır...Ozaman varlık esastır ve sonsuzdur...aslında yokluk yoktur...

Yokluk yoksa uzaydaki madde /enrji miktarı neden sınırlı diyorsun galiba anladığım kadarıyla....Aslında sonsuz bir varlık olmalı diyorsunuz anladığım kadarıyla...

Başka birşeylerde diyorsan lütfen yazarmısın...

Pante
19 Konu nedeniyle Muhammedî değilim: smile.gif

1- Nisa suresi 10-12 ayetlerindeki matematik hatasını nasıl izah edebilirsiniz?

http://pante.blogcu.com/530989/

2- Allah, Kur'an'ı koruyor mu? Ayet ekleme ya da çıkarma, tahrifat olmuş olabilir mi?

3- Kur'an Allah sözüyse, Hud-2 ayeti neden "kul" ile başlamamıştır?

4- İnsanlar içinde ilk müslüman kimdir?

5- Ahzap/ 50-53 ayetleri ve Tebenni olayı sizce bir peygamber için normal midir?

6- Tanrı, birkaç yıl içinde neshedeceği, hükümsüz kılacağı ayet gönderir mi?

http://pante.blogcu.com/4186879/

7- Kur'an'ın tüm ayetleri evrensel midir?

http://pante.blogcu.com/3145895/

8- Allah herşeyi bilir mi? Bilirse Enfal/ 65'de neden bilememiş?

9- 'Cennetin genişliği "göklerle yer kadar"dır.' bilimsel olarak ne demek?

10- Kur'an'da kalp, neden beyin fonksiyonlarına sahip?

11- Kur'an'ın tasdik ettiği Tevrat'ı siz de tasdik ediyor musunuz?

12- Tarık-7'de meni "Omurga ile kaburga kemikleri arasından çıkar." mı? Nasıl?

13- Zümer-6'daki 8 çift hayvanın çiftlik hayvanı olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
Bu hayvanları sayar mısınız hangileridir?

14- Bakara/ 97.
Şunu de: "Kendinden öncekileri doğrulayıcı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak ALLAH'ın izniyle bunu kalbine indiren Cibril'e her kim düşman olursa,

ayetindeki gramer hatası neden kaynaklanıyor?

15- Neden ayetleri kafanıza göre tahrif ediyorsunuz? Örneğin;

Kehf/ 86.
Uzak batıya varınca güneşi büyük bir okyanusta batar buldu ve orada bir topluluk ile karşılaştı. "Ey İki Nesil Sahibi, dilersen onları cezalandır, dilersen onlara iyi davran," dedik.

Orijinalinde büyük bir okyanustan değil, "kara balçık bir göze" den söz eder.

16- Füssilet/ 10-12'ye göre dünya 4 günde, gökler 2 günde yaratılmış. Sizce dünya milyarlarca galaksiden daha mı önce yaratılmış? Yoksa Allah bu bilim dışı ayetlerle insanları mı sınıyor?

17- Adem'i çamurdan, Havva'yı da Adem'in kaburgasından yaratacağı yerde bir dna müdahalesi daha bilimsel olmaz mıydı? Yoksa Allah'ın bilimsellikle işi yok mu?

18- Kur'an'da neden insanlar eşit değildir? Hür-köle, kadın-erkek.

19- Ay'ın nur olduğu, yıldızların şeytanlar için taşlama taşı olduğu aklınıza yatıyor mu?


Andromeda
QUOTE(Pante @ Dec 10 2007, 09:58 PM) *
19 Konu nedeniyle Muhammedî değilim: smile.gif

1- Nisa suresi 10-12 ayetlerindeki matematik hatasını nasıl izah edebilirsiniz?

http://pante.blogcu.com/530989/

2- Allah, Kur'an'ı koruyor mu? Ayet ekleme ya da çıkarma, tahrifat olmuş olabilir mi?

3- Kur'an Allah sözüyse, Hud-2 ayeti neden "kul" ile başlamamıştır?

4- İnsanlar içinde ilk müslüman kimdir?

5- Ahzap/ 50-53 ayetleri ve Tebenni olayı sizce bir peygamber için normal midir?

6- Tanrı, birkaç yıl içinde neshedeceği, hükümsüz kılacağı ayet gönderir mi?

http://pante.blogcu.com/4186879/

7- Kur'an'ın tüm ayetleri evrensel midir?

http://pante.blogcu.com/3145895/

8- Allah herşeyi bilir mi? Bilirse Enfal/ 65'de neden bilememiş?

9- 'Cennetin genişliği "göklerle yer kadar"dır.' bilimsel olarak ne demek?

10- Kur'an'da kalp, neden beyin fonksiyonlarına sahip?

11- Kur'an'ın tasdik ettiği Tevrat'ı siz de tasdik ediyor musunuz?

12- Tarık-7'de meni "Omurga ile kaburga kemikleri arasından çıkar." mı? Nasıl?

13- Zümer-6'daki 8 çift hayvanın çiftlik hayvanı olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
Bu hayvanları sayar mısınız hangileridir?

14- Bakara/ 97.
Şunu de: "Kendinden öncekileri doğrulayıcı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak ALLAH'ın izniyle bunu kalbine indiren Cibril'e her kim düşman olursa,

ayetindeki gramer hatası neden kaynaklanıyor?

15- Neden ayetleri kafanıza göre tahrif ediyorsunuz? Örneğin;

Kehf/ 86.
Uzak batıya varınca güneşi büyük bir okyanusta batar buldu ve orada bir topluluk ile karşılaştı. "Ey İki Nesil Sahibi, dilersen onları cezalandır, dilersen onlara iyi davran," dedik.

Orijinalinde büyük bir okyanustan değil, "kara balçık bir göze" den söz eder.

16- Füssilet/ 10-12'ye göre dünya 4 günde, gökler 2 günde yaratılmış. Sizce dünya milyarlarca galaksiden daha mı önce yaratılmış? Yoksa Allah bu bilim dışı ayetlerle insanları mı sınıyor?

17- Adem'i çamurdan, Havva'yı da Adem'in kaburgasından yaratacağı yerde bir dna müdahalesi daha bilimsel olmaz mıydı? Yoksa Allah'ın bilimsellikle işi yok mu?

18- Kur'an'da neden insanlar eşit değildir? Hür-köle, kadın-erkek.

19- Ay'ın nur olduğu, yıldızların şeytanlar için taşlama taşı olduğu aklınıza yatıyor mu?





20. sorum da şu : "Bu 19 problemi görüp de İslama içim ısınmazsa Allah beni nasıl suçlayabilir ve yargılayıp ceza verebilir ? Bu adil olur mu?"
Pante
QUOTE
20. sorum da şu : "Bu 19 problemi görüp de İslama içim ısınmazsa Allah beni nasıl suçlayabilir ve yargılayıp ceza verebilir ? Bu adil olur mu?"


Hem de tüm güzel amellerini boşa sayıp, inananların hardal tanesi kadar amelini hesaba kattığı halde, inanmayanları değerlendirmeye, hesaba dahi sokmadan sonsuza kadar cehennemde yakmak, bunca kafa karıştıran, akıl dışı, bilim dışı ayetlere, çelişkilere rağmen adalet midir?
Üstelik de isteseler dahi kalpleri mühürlenerek inanamayacak duruma sokulmalarına rağmen?
Tevrat'a inanmayan: Pisagor, Sokrat, Aristo, Platon
Kur'an'a inanmayan: Ebu Talib, Edison, Newton, Voltaire, Einstein, Atatürk ve benzerleri
ayetlere göre ebedi cehennemliktir.
"Galu bela" ya göre önemli olan sadece tek Tanrıya inanmakken, Muhammed'e ve İslam'a inanmayı ebedi cehennemden kurtuluş için zorunlu kılmak çelişki değil midir?
bilelimogrenelim
Ben tüm sorulara cevap verebileceğinize eminim, 13 yüzyıldır yeterince materyal topladınız.

Zaten bu din sorulabilecek tüm sorulara cevap verebilmek amacıyla var, bakın foruma her sorunun cevabı var, her cevaba bin tane soru var. Büyük patlamaya bile bir kulp buldular, bulurlar.

Yine de bu din ilkel din, bu felsefe boş, yüzyıllardır bir şey üretmemiş, hemen reddet, anında cevap et.

Diğerlerinin aksine benim sorabilecek bir sorum yok, cevap bulacağınıza ve verdiğiniz cevabın sizi mutlu edeceğine eminim. Bunun için değil mi zaten?
C3PO
Iyi de dinlerin cevap veremeyecegi soru yok ki!
primat
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 10 2007, 02:29 AM) *
Rasyonel bir monoteiste, dini kaynak olarak sadece Kuran'ı izleyen bir müslümana soru yöneltmek istiyorsanız o soruları lütfen bu zincirin altına asınız ki ileride onlara tek tek cevap verebileyim.


Selam,
Edip


Bir bşka başlık altında "kuranda hayvanın yeri" konusunu tartışır ve nedenkuranda hayvanlardan söz edilmez sorusuna yönelmişken, şöyle bir ileti eklediniz.
"O zaman her kitap için aynı soruyu yöneltmen gerekmez mi? Atatürk'ün nutkunda kaç cümle böceklere ayrılmış veya Anayasa'da kaç madde böcekelerle ilgili diye soracaksın."
Kutsal ve değişmez olduğunu iddia ettiğiniz kitapla, toplum dinamiklerine göre değişebilen ANAYASA'yı bir mi tutuyorsunuz?
EdipYuksel
Buraya asılan soruları gözden geçirdim. Birkaç önemsiz veya ilgisiz soru varsa da genelde gerçekten birbirinden güzel sorular... Hepsine tatmin edici bir cevap verip veremiyeceğimi bilmiyorum, ama inşallah en yakın fırsatta cevaplarımı asacağım.

Daha önce ayrı zincirlerde bana yönelttiğiniz soruları/eleştirileri/önerileri lütfen buraya asınız.

Barada kimseyi Allah'a inandırma gayreti içinde değilim. Amacım, inancımızı veya inançsızlığımızı, karşılıklı saygı ve anlayış ile yapacağımız diyaloglarla daha da bilinçli bir tavır haline dönüştürmedir. Tabi bu arada, tartışmaları izledikten sonra herhangi bir yöne doğru fikir değiştirenler de olabilecektir.

Selam, yani barış ile,
Edip
Requiem
şiddetle cevap bekliyorum ;


1) evrim teorisi hakkında ne düşünüyorsunuz,eğer bilimsel bulmuyorsanız, yaratılışın bilimsel mekanizmalarını yazar mısınız ?

2) diğer dinlerin tahrif olduğunu mesela incil'in değiştiğini düşünüyor musunuz ?

3) sonsuz yaratma ve bilme gücü olan allahın oldugu bir yerde kulun özgür iradesi oldugunu düşünenlerden misiniz ?
mutluizm
Ben de Muhammed'in 2 amcasıyla ilgili görüşlerinizi almak istiyorum :

1) Ebu Talip : her ne kadar Ali'ciler aksini iddia etse de , kafir olarak ölmüştür ve bu yüzden Muhammed , ardından gözyaşı dökmüştür. Kuran'a göre gideceği yer cehennemdir.

Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Araf 36)
Sizce Ebu Talip olmasa, peygamberi Muhammed olan bir islam dini olur muydu?
2) Ebu Leheb : Muhammed'e önce akrabalarına tebliğ et ayeti gelmiş. Bütün akrabalar işi gücü bırakıp toplanmış. Muhammed, ben peygamberim diye akrabalarına hitap etmiş. Ebu Leheb'de ya sen bizi buraya bunun içinmi çağırdın diye bir taş atmış. Ondan sonrada Tebbet suresi gelmiş. Ebu Leheb çok mu saçma bir şey sorup taş atmışda , Allah tarafından bu kadar lanetlenmiş?
xislam
Allah kullarını yaratıyor, yarattığının cennetlik ve cehennemlik olduğunu biliyor ama o yinede kulları nasıl cehennemlik olduklarını anlasınlar diye dünyaya gönderiyor eğer bu olmasaydı ne olurdu bir bakalım.

Kul: Neden beni direk cehenneme yolladın yaşamama fırsat verseydin belki kendimi düzeltirdim.

Allah: Senin kendini düzeltemeyeceğini biliyordum seni o yüzden dünyaya yollamamın bir mantığı yoktu.

Kul: Ben yoktum hiç birşey yoktu bizi yarattın ve baktınki cehennemlik bir kul yaratmışsın, ben tüm bunları senin bana verdiğin o özgür irade ile yapmışım. Ama bana verdiğin o özgür iradeyi başkasına verseydin, veya bana beni cennete götürecek bir irade verseydin sonuç ne olurdu? Çünki yine senin verdiğin özgür irade ile cennette olanları görüyorum bunu nedini nedir?

Allah: Onlar bunu hakkedenlerdir çünki onlara verdiğim iradeyi iyi yönde kullanacaklarını biliyordum ve onları cennete yolladım.

Kul: Cennetlikler senin verdiğin özgür iradeyi iyi kullandılarsa bunu ne ile ve nasıl yaptılar? Neden onlar kullandılarda ben kullanamadım, benim bir şeyden haberim yok yaratılmışım özgür irede verilmişim ve cehennemdeyim.

Allah: Peki o zaman sen dünyaya yaşamaya git gör ve gel.

Kul dünyaya gönderilir aradan 34 yıl geçer ve ölür Allahın karşısına çıkar.

Allah: İşte gördünmü neden cehennemlik olduğunu?

Kul: Evet sen herkeze özgür irade vermişsin bunu gördüm. Ama ben bir katilin sadece bir saatlik eğlencesinin sonucu olarak dünyaya gelmiş olduğumu, annemin beni hırsız olarak yetiştirdiğinide gördüm, keşke bununda sebebini bilseydim, ben doğmadan önce ne yaptım?
Benim Annem ile Babam da bunları özgür iradeleri ile yaptılarsa bunda benim bir suçum varmı?
Veya bu olanların benim özgür irademle bir alakası varmı, ben o kişilerin çocuğu olmayı özgür irademlemi istedim senden böyle bir talebim oldumu?
Bir Hıristiyanın çocuğu olarak büyüdüm hırsızlığın hayatın gerçeği ve bunu yapmanın çok iyi, hüner isteyen birşeyin olduğu öğretildi bana. Çevrem sürekli polislerin çok kütü insanlar olduğunu onlardan sürekli kaçmamız gerektiğini anllatırdı, ve beni yakalamaya çalışan bir polisin kurşunu sonucu buradayım.
Ama dünyada gördüğüm bazı çocuklar vardı güzel okullarda çok iyi insanlar tarafından yetiştirilmişlerdi. Annem beni eve içki parası getirmediğim zaman döverken o çocuklar aileleri tarafından başları okşanarak okumaları istenirdi.
Ben tek başıma odada soğuktan donmuş ve aç karnımla uymaya çalışırken onların çocuklarına "ne olur şundanda biraz yemelisin" dediklerini ve "Anne burası çok sıcak şu üzerimdeki kazağı çıkartmak istiyorum" dediklerini işittim, o çocuklar bunları hak etmek için ne yaptılar bunu çok merak ettim.
Hepimizi sen yaratıp iradelerimizide sen verdin, oysa benim yaşayabilmek için yiyecek bulmak zorunda olduğum bir hayatım oldu. Birgün bir müslüman ile tanıştım ve bana Allahtan bahs etti adına Kur'an denen bir kitap okudu, bana o ne isterse onun olacağını o istemeden hiç bir şeyin olamayacağını anlattı.
Ama aynı zamandada özgür irade denen birşeyin olduğunu, bu Allahın herşeye gücünün yettiğini, heryerde olduğunu ama aynı zamanda kullarına seslenmek için bir elçi yolladığından bahs etti. Bunları nereden biliyorsunuz dediğimde bana "bunları kur'an söylüyor" dedi bende "Kur'an'ın allahın kitabı olduğunu kim söylüyor?" dedim "Muhammed söylüyor" dedi, bende "Muhammedin elçi olduğunu kim söylüyor?" dedim o kişi "Kur'an söylüyor" dedi. yani dedim "siz Muhammede inanıyorsun" o kişi "hayır biz Allah inanıyoruz" dedi, ama dedim tüm bunları size söyleyen Muhammed değilmi? O kişi evet diye yanıt verince kafam karıştı. Ve düşünmeye başladım orada uygulayamayacağım şeyler vardı, onlara öğretin diyordun ben neyi öğretecektim hırsızlığımı? İnsanlara yardım edin diyordu ben ne ile yardım edebilirdim çünki benim kendi karnım aç.... Dostlarınıza iyi davranın diyordu oysa benim hiç dostum olmamıştı.. Anne ve Babanızı sevin diyordu ben bunları bana yaşatan insanları nasıl sevebilirdim.. Allah'tan iste verir diyordu ben istedim ama birşey verilmedi.. Ve dünya benim gibi kişilerle dolu ben tüm bunları yine senin bana verdiğin irade ile yaşadım, bunların olmasını ben istermiydim yani ben kötü yaşamayı bir günahkar olmayı nerede ve ne zaman istedim? Bu yolu doğmadan önce nasıl hangi özgür iradeyle istedim bu aileyi ve çevre benim seçimimmi? Ya öteki çocuklar doğmadan önce nasıl bir özgür iradeyle ne yaptılarda o şekilde rahat bir hayatları vardı?. Eğer banada Muhammede verdiğin iradeyi verseydin ben yine bu şekildemi olacaktım? Herkeze iradelerini veren sensen bu nasıl bir özgür irade oluyor? İnsanın iradesinde çevresel faktörlerin bir önemi yokmu? Biz nerede doğacağımızı kimlerin çocuğu olacağımızı kendimizmi belirliyoruz? Keşke bunlarında sebeplerini bilseydim...

Allah: (Burasını Edip Yüksel cevaplasın)



Not: "Burasını Edip Yüksel cevaplasın" Denilen kısımdaki yazıların Allah adına konuşma olacağı yönünde bir itiraz gelebilir. Ama zaten kur'an izah edilinmeye çalışılan herşey Allah adına konuşma sayılabilir. Burada istenilen Din seçiminde çevresel etkenlerin öneminin olup olmamasıdır. Eğer varsa islamdan başka dini kabullenmeyen (Hatta bazan kabullenen bazan kabullenmeyende diyebiliriz) Allah hıristiyan doğan bir çocuğun büyüyünce islamı bulması ile islamcı bir ülkede doğan çocuğun durumlarının adil olup olmadığıdır soru. Soru eski bir yazımdır.

SAYGILAR.
signature
Edip bey merhaba....

Foruma yeni katıldım, size sormak istediğim soru aslında çocukluğumdan beri kendime sorduğum soru...

Din konusunda çok bilgili değilim.

Umarım cevap alırım...


"bilirsiniz herzaman temsili olarak iki yol vardır (derler) en basit anlamıyla... iyi yol ve kötü yol... iyi yolu seçersek cennete gideriz ve kötü yolu seçersek cehenneme (diye bilinir). Bir de Kur'an'dan ve belkide hadislerden bildiğimiz, duyduğumuz ya da okuduğumuz "Allah istemezse dal kıpırdamaz" ve "Alacağımız nefesin, atacağımız adımın sayısını, hatta hangi yolu izleyip hangi yolu izmeyeceğimizi Allah bilir" diye söylenir ve geçer gerekli her yerde."

Sormak istediğim..; Eğer Allah nasıl bir yol izleyip nasıl kararlar alacağımızı biliyorsa ve daha en başından belkide ruhlarımız yaratılırken bunu bizim için yazdıysa, nereye (cennet ya da cehennem) gideceğimiz en başından belliyse neden iki yol var önümüzde seçmemiz için bizi bekleyen?

Sizde bunun bir cevabı olduğunu biliyorum. Yanıtınızı bekliycem.
Velehan
Edip Bey,
hadisleri red eden ve kuranı farklı yorumlayan bir kişi olduğun için geleneksel islam anlayışına yönelik sorulara kendine has ve bizi tatmin etmeyen , farklı bir açılım getirmeyen cevapların olacağını düşünerek kendimce sizi düşündürmeye sevk edecek 2 soru sormak istiyorum.
1. SORUM.
- Sokakta öylesine yürürken birden tanımadığın biri tarafından kaçırılıyorsun ve isteğin dışında bir sınava tabi tutuluyorsun ( insan dünyaya kendi isteği ile gelmiyor )

– Seni kaçırana soruyorsunuz neden sınava çekiliyorum diye. ODa sana hiç bilmediğin tanımadığın bir adamın yaptığı hata nedeni ile sen sınava gireceksin diyor ( Adem diye biri eşi ile beraber cennet diye bir yerde yasak meyveyi yediler diye cennetten kovuluyorlar ve alayımız ayvayı yeyip tekrar cennete girebilmek için yırtınıp sınava tabi tutuluyoruz)

– kardeşim ben sınav mınav kabul etmiyorum diyorsun . Mecbursun diyor ayrıca sınavı gecemezsen sana işkence yaparım diyor ( başlardan aşağı kaynar su dökmeler mi dersin, demir zincirlere vurulmak mı dersin , bağırsaklarını parçalamak mı dersin alayı var , ölüp kurtulamıyorsun da )

- Neyse sınav sorusu ne diyorsun önüne binlerce kitap koyuyor ve diyor ki bunlardan biri doğru diğerleri yanlıştır veya hükümsüzdür . Doğru olanı bulacaksın ve kitabın hükümlerine göre yaşayacaksın. ( adem yasak meyveyi yedi biz ayvayı yedik diyorsun ama beterin beteri var , devam ediyoruz ).

5 – Kitaplara bakayım diyorsun , o da neeee. Alayı yabancı dilde. Üstelik çoğu şu an konuşulan dil bile değil. Binlerce yıl öncesinin konuşulan dilleri. ( harbiden ayvayı yedik )

6 – Sınavı yapana diyorsun ki “ kardeşim iyide ben bunları okuyamıyorum”. Sınavı yapan diyor ki “çevirmenler var ama çevirmenler doğruda çevirebilir yanlışta. Ayrıca çevirmen kitapta yazmayan şeyleri de yorum olarak sanki varmış gibi çevirebilir. Bu yorum doğruda olabilir yanlışta. Sen doğrusunu bulacaksın” ( incilde teslis inancını açıkça anlatan ayetler yok ama çevirmenimiz Vatikan bu yorumu yapıp tanrı üçtür diyor. Kuranda hayrihi ve şerihi minallahuteala yazmaz ama çevirmenimiz İslam alimleri bunu imanın şartları arasına bile sokmuşlar.. Nisa 34. surede diyanet ve çokları kadınları dövün derken Y.N.öztürk – Edip yüksel gibi çevirmenler ise dövme yok uzaklaştırma var diyor.Çevirmenler sayısız çelişkiye imza atmış ve her bir kitap bile birbirlerini yalanlayan alt mezheplere bölünmüş. Yani bu yorumların hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna bilmeyen bir insan nasıl karar verecek. İşimi garantiye alayım bu dilleri bende öğreneyim dersen 60-70 yıllık bir sürede mükemmel seviyede kaç tane yabancı dil öğrenebilirsiniz ki. Ömrünüz yetmez )

7 – Bu arada Sınavı yapan habire “ Ben çok adilim , zerre haksızlık yapmam “ deyip övünmüyor mu ? ( gelde sövme )

Sorum basit ve anlaşılır. Bu sınav adil midir , sınavı yapan kişinin psikolojisi normal midir ?
Bana daha çok The SAW filmindeki yaşamın anlamını başkalarına zorla ve işkence ile göstermeye çalışan bir psikopat seri katil ile karşı karşıyayız gibi geliyor. Filmleri izlediysen Bu psikopat dehşet tuzaklar kuruyor. Tabi eğer sizin inancınız doğru ise tuzak kuranların en hayırlısı o olmayabilir.: unsure.gif

ikinci sorum için ayrı mesaj asacağim.
ateist
Velehan, kirk yilda bir geliyorsun ama daglari deviriyorsun geldiginde. Bu sorulara Edip bey degil, allah online olsa, o bile cevap veremez. Tecavüze ugrayan kücük bir kiz cocugunun, sinav heyecanini sen anlayamazsin filan derse, sasirmam.
Velehan
İKİNCİ SORUM ;

siz allaha ve şeytana inanan bir insansınız. bu durumda İslam dininin şeytandan gelmediğine dair kanıtınız nedir.
Şeytan da vahiy verebiliyor, Evren hakkında biz insanlardan çok daha bilgili olmalı.
Muhammed kendisine gelenin Şeytan mı yoksa Cebrail mi olduğunu nerden bilecek.
19 mucizesi doğru olsa bile Şeytanın bu tip bir kitap yazamayacağının kanıtı nedir. Şeytan , insanlara kötüyü güzel gösterebilir ( tevbe suresini hatırlayalım ) yanlışı doğru gösterebilir ( kölelikle-cariyelerle ilgili hükümleri hatırlayalım.) Şeytan yanıltıcı olayları mucize diye insanlara yutturabilir.
Bu durumda Kuran’ın hak olduğunun kanıtı nedir. Şeytana inanan ve şeytanın hak dini bozma gayreti içinde olduğuna inanan bir insan olarak başka bir dinin doğru olabileceğini , kuran’ın bizzat şeytan işi olabileceğini , Muhammedin şeytan yarafından kandırılan bir garip , veya şeytanın bizzat kendisi olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

Bu ilginç konu bu topikte daha önce tartşılmıştı

http://arsiv.ateizm.org/ARSIV-V/T3598.HTM
Andromeda
QUOTE(Velehan @ Dec 11 2007, 09:02 PM) *
Edip Bey,
hadisleri red eden ve kuranı farklı yorumlayan bir kişi olduğun için geleneksel islam anlayışına yönelik sorulara kendine has ve bizi tatmin etmeyen , farklı bir açılım getirmeyen cevapların olacağını düşünerek kendimce sizi düşündürmeye sevk edecek 2 soru sormak istiyorum.
1. SORUM.
- Sokakta öylesine yürürken birden tanımadığın biri tarafından kaçırılıyorsun ve isteğin dışında bir sınava tabi tutuluyorsun ( insan dünyaya kendi isteği ile gelmiyor )

– Seni kaçırana soruyorsunuz neden sınava çekiliyorum diye. ODa sana hiç bilmediğin tanımadığın bir adamın yaptığı hata nedeni ile sen sınava gireceksin diyor ( Adem diye biri eşi ile beraber cennet diye bir yerde yasak meyveyi yediler diye cennetten kovuluyorlar ve alayımız ayvayı yeyip tekrar cennete girebilmek için yırtınıp sınava tabi tutuluyoruz)

– kardeşim ben sınav mınav kabul etmiyorum diyorsun . Mecbursun diyor ayrıca sınavı gecemezsen sana işkence yaparım diyor ( başlardan aşağı kaynar su dökmeler mi dersin, demir zincirlere vurulmak mı dersin , bağırsaklarını parçalamak mı dersin alayı var , ölüp kurtulamıyorsun da )

- Neyse sınav sorusu ne diyorsun önüne binlerce kitap koyuyor ve diyor ki bunlardan biri doğru diğerleri yanlıştır veya hükümsüzdür . Doğru olanı bulacaksın ve kitabın hükümlerine göre yaşayacaksın. ( adem yasak meyveyi yedi biz ayvayı yedik diyorsun ama beterin beteri var , devam ediyoruz ).

5 – Kitaplara bakayım diyorsun , o da neeee. Alayı yabancı dilde. Üstelik çoğu şu an konuşulan dil bile değil. Binlerce yıl öncesinin konuşulan dilleri. ( harbiden ayvayı yedik )

6 – Sınavı yapana diyorsun ki “ kardeşim iyide ben bunları okuyamıyorum”. Sınavı yapan diyor ki “çevirmenler var ama çevirmenler doğruda çevirebilir yanlışta. Ayrıca çevirmen kitapta yazmayan şeyleri de yorum olarak sanki varmış gibi çevirebilir. Bu yorum doğruda olabilir yanlışta. Sen doğrusunu bulacaksın” ( incilde teslis inancını açıkça anlatan ayetler yok ama çevirmenimiz Vatikan bu yorumu yapıp tanrı üçtür diyor. Kuranda hayrihi ve şerihi minallahuteala yazmaz ama çevirmenimiz İslam alimleri bunu imanın şartları arasına bile sokmuşlar.. Nisa 34. surede diyanet ve çokları kadınları dövün derken Y.N.öztürk – Edip yüksel gibi çevirmenler ise dövme yok uzaklaştırma var diyor.Çevirmenler sayısız çelişkiye imza atmış ve her bir kitap bile birbirlerini yalanlayan alt mezheplere bölünmüş. Yani bu yorumların hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna bilmeyen bir insan nasıl karar verecek. İşimi garantiye alayım bu dilleri bende öğreneyim dersen 60-70 yıllık bir sürede mükemmel seviyede kaç tane yabancı dil öğrenebilirsiniz ki. Ömrünüz yetmez )

7 – Bu arada Sınavı yapan habire “ Ben çok adilim , zerre haksızlık yapmam “ deyip övünmüyor mu ? ( gelde sövme )

Sorum basit ve anlaşılır. Bu sınav adil midir , sınavı yapan kişinin psikolojisi normal midir ?
Bana daha çok The SAW filmindeki yaşamın anlamını başkalarına zorla ve işkence ile göstermeye çalışan bir psikopat seri katil ile karşı karşıyayız gibi geliyor. Filmleri izlediysen Bu psikopat dehşet tuzaklar kuruyor. Tabi eğer sizin inancınız doğru ise tuzak kuranların en hayırlısı o olmayabilir.: unsure.gif

ikinci sorum için ayrı mesaj asacağim.



Muhteşem rolleyes.gif
herakles
Velehan Hank'ı değişik versiyonla anlatmışsmile.gif

ezkamo
Sayın Edip Yüksel,

1- İnsan hakları insan aklının ürünü. Kuran ise allah ürünü (tabi ki size göre). Bu altta verdiğim insan hakları maddesi ile Kuran ayetlerini kıyasladığınız zaman arasındaki fark vicdanen sizi hiç rahatsız etmiyor mu?
İnsan Hakları evrensel Bildirgesi:
MADDE: 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Kuran:
NAHL:75. Allah, hiçbir seye gücü yetmeyen, baskasinin mali olmus bir köle ile katimizdan kendisine verdigimiz güzel riziktan gizli ve açik olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç esit olurlar mi? Dogrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onlarin çogu (bunu) bilmezler.
NİSA:34. Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.

2- Günümüz anlayışına göre kadın erkek eşittir. Ama allah kitabına baktığımızda bu eşitliği göremiyoruz. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Medeni kanun:
I. Hak ehliyeti
Madde 8 - Her insanın hak ehliyeti vardır.
Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler.
Kuran:
NİSA:3. Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
BAKARA:282-...Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile iki kadın (olsun)...
NİSA:11- Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder.

3-Bir allahın kullarını ganimete teşvik etmesi doğru mudur? Bu ganimetlerin içinde kadın ve çocukların olması etik midir? Bu konudaki düşünceniz nedir?

4-Herşeye gücü yeten bir allahın kendi üzerine, kitabı üzerine ve aklına ne geldiyse onun üzerine yemin etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

5- Bir allahın kullarına: ''köpek, hayvan, eşek, sapık'' gibi hakaretlerde bulunması konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu hakaretlerin yanısıra kullarına beddua etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

6- Bir allah elçisinin evlatlığının karısıyla evlenmesini doğru buluyor musunuz?

7-Ben istediğimi doğru yola istediğimi yanlış yola sürüklerim deyip onların ellerini ve kollarını kesen, onları kırbaçlayan ve bu da yetmiyormuş gibi sorumlusu olduğu kullarını cehennem azabıyla cezalandıran bir allah için düşünceniz nedir?

8-Hep derler ki allahın mekanı yoktur. Ama Furkan:59, Mülk:16-17'ye göre ben gökteyim diyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?

Selam ve sevgilerimle...
redfinity
CIDDI SORU:
1. Tukiye'nin seriat kanunlariyla yonetilmesi konusunda ne dusunuyorsun? Turkiye'nin din konusunda nasil bir ulke olmasini istersin. Islam'in, inanmayanlarin haklarini cignemeyen bir din olmasi mumkun mu (ornegin, ezan benim haklarimi cigneyen bir uygulamadir) ?



YARI CIDDI SORULAR:
2. Rasyonel bir kisi olarak, yazilarinda "insallah" sozcugunu kullandigini gormek beni sasirtiyor. Sence Allah, senin gelecekte bir seyi yapip yapamayacaginda belirleyici midir? Gecmis deneyimlerine dayanarak, "insallah" sozcugunun istedigin seylerin gerceklesmesinde yardimci oldugunu soyleyebilir misin? Insallah diyerek bir paranin tura gelme olasiligini arttirmak mumkun mudur?

3. Burada daha once tartisilan bir konu: Anladigim kadariyla cennete gidenler, cehennem'deki yakinlarini tanimayacaklarmis. Sence bu dogru mu? Eger dogruysa bu durum bana "Guguk Kusu" filiminin son sahnesinde J Nicholson'un durumunu hatirlatiyor. Sana da oyle geliyor mu?

4. Hic cehennem kavrami olmasaydi da, sadece cennetin Kuran'da ki tanimi bile bir cok kisiyi Islam'dan uzaklastirmaya yeterdi. Iri siyah gozlu, yeni tomurcuklanmis huriler vaadediliyor....Kucuk mavi gozlu, dolgun goguslu hurilerden hoslananlar icin pek sevinilecek bir durum yok yani smile.gif Kuran'daki cennet tarifi seni tatmin ediyor mu?
Andromeda
Başka bir topikteki sorularımı buraya da taşıdım ; Edip beyin fikrini merak ediyorum :




Bu bağlamda iki konuyu dikkatlerinize sunmak istiyorum :

1-Allah gerçekten geri dönüşümü olmayan bir ceza murad etmiş olabilir mi? Çünkü insanlık tarihi bize her zaman hata olabileceğini göstermiştir.Gelişen adli tıp yöntemleri ile retrospektif olarak sınanan bir çok vakada , Amerika'da verilen idam cezalarının çoğunda hata tespit edilmiştir. Hukuk biliminin ve uygulamalarının bu kadar geliştiği bilimsel standartların bu kadar yüksek olduğu bir ülkede bile bu kadar çok telafisi mümkün olmayan ölümcül sonuçlu hukuki hata olabiliyorsa , İslamın önerdiği şekilde sadece şahitlik gibi çok şaibeli bir yönteme dayanarak insanları idam etmek ne derece sağlıklıdır ? Üstelik suç gününün veya çağının şartları ve ruh hali içerisinde uygulanan bir çok ceza bize bu gün çok hatalı ve hatta komik gelmektedir salim kafa ile düşününce ... Deniz Gezmiş mesela bugün olsa idam edilir miydi veya Başbakan Menderes asılır mıydı ? Ben hiç sanmıyorum ama gidenleri geri getiremiyoruz maalesef ...

2-Değinilmeyi hakeden bir diğer konu da şuçların niteliğinin ve onlara verilen değerin çağlar içinde dramatik biçimde değişmesidir. Örneğin Kur'an'da zikredilen zina olayına gelelim : Savaşta payına düşen ve bir gün önce kocasını öldürdüğün kadınla cinsel ilişki kurabilme hakkın var ve bu zina olmuyor ; ama hür bir kadınla evlenmeden ve hatta iki tarafın da rızasına dayalı halde kurulan cinsel ilişki zina kabul ediliyor İslamda ; bu ne iştir arkadaşlar? Ve bu sınırları belirsiz , sadece kişileri ilgilendiren eden saçma bir olayın (suç bile değil günümüzde) cezası insanların taşlanarak idam edilmesi İslamda. Günümüzde zina sadece boşanma sebebidir ve 18 yaş üzerinde suç değildir ve kıyamet falan da kopmuyor görüldüğü gibi...



Sonuçta bütün bu örnekler ve tartışmalar genel anlamda statik karakterli suç ve ceza görüşü devrinin bittiği anlamına gelmektedir. Aslında bu sonuç hususan dinlerin statik suç ve ceza anlayışının bittiğini de göstermektedir.Kısaca artık insanlık için din devrinin sonuna gelmiş bulunuyoruz.Önümüzdeki yüzyılda insanlık bunu çok daha fazla hissedecek.Biz ateistler aslında insanlığın yeni aydınlanma çağının cesur öncüleri kabul edebiliriz kendimizi ...




Arkadaşlar Kur'an'daki gibi şahitlik müessesesine dayalı suçlama ve cezalandırma yöntemi artık bitmiştir ; peki Kur'an'daki bu ayetler niye hala orada ve bunları kim nesh edip yenileyecek ; böyle bir statik anlayışla ileri ve modern toplumlar şekillenebilir mi? ... Lütfen dikkatli bir şekilde okuyunuz ...


27 yıl sonra DNA testi sayesinde hapisten çıktı


ABD’de 27 yıl önce tecavüzden ömür boyu hapse mahkum edilen Amerikalı, DNA testi sayesinde aklandı.

DNA testinin yapılmasına yardım eden Atlanta’daki "Georgia Masumlar Projesi" adlı örgütün düzenlediği basın toplantısında John Jerome White (48), tüm yaşadıklarını geride bırakmaktan mutlu olduğunu belirtti.

Örgüt Başkanı Aimee Maxwell, White’ın Georgia’da DNA testiyle aklanan 7.kişi olduğunu ifade ederek, bu kişilerin görgü tanıklarının söyledikleri dikkate alınarak haksız yere mahkum edildiğini söyledi. DNA testinin ardından, 1979’da tecavüzün yapıldığı yerde bulunan kılların kendisine ait olmadığının anlaşılması üzerine serbest kalan White, "hapishanede büyüdüm, çıkınca ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu. White, 74 yaşındaki bir kadının evine girip tecavüz etmek ve soymaktan 1980’de ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

-----------------------------------------------

Şimdi bakın kadına tecavüze edilmiş ve DNA testi ile suçlu saptanmış ama 4 şahit yok ; ne olacak ? Taşlayalım (=sopalayalım ; 100 değnek de öldürür bu arada genellikle) mı yoksa serbest mi bırakalım ? ... Kur'an'a göre cevap belli ; serbest kalacak ...Peki 4 şahit var , iftira atıyorlar aralarında anlaşıp, ama DNA testi ile sanığın suçsuz olduğu belli ; sperm başkasına ait ; şimdi ne yapalım ? Kur'an'a göre cevap belli : Had cezası verilir ...


Nur Suresi :

Ali Bulaç
4- Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan, sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır.
Diyanet Vakfı
4. Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar.
Edip Yüksel
4. Evli kadınları suçladıktan sonra dört tanık getiremiyenlere seksen celde vurunuz ve onların tanıklığını ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
4-Namuslu kadınlara zina suçu atıp sonra dört şahit getirmeyen kimselere de seksen değnek vurun ve artık ebediyyen onların şahitliklerini kabul etmeyin! Bunlar öyle fasıklardır.
Süleyman Ateş
4. Namuslu kadınları zina ile suçlayıp da sonra (bu suçlamalarını ispat için) dört şahid getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahidliğini asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk
4 İffetli kadınlara iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen vuruş vurun. Ve onların tanıklıklarını asla kabul etmeyin. Onlar, sapmışların ta kendileridir.
-------------------------------------------------------
Ali Bulaç
5- Ancak bundan sonra tevbe eden ve salihçe davrananlar hariç. Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Diyanet Vakfı
5. Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Edip Yüksel
5. Bununla birlikte, bundan sonra tevbe edip kendilerini düzeltenler için ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
5-Ancak ondan sonra tevbe edip düzelenler başka; çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
Süleyman Ateş
5. Ancak bundan sonra tevbe edip uslananlar hariç. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk
5 Bu suçtan sonra tövbe edip iyi hal sergileyenler müstesna. Şu bir gerçek ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
-------------------------------------------------------
Ali Bulaç
6- Kendi eşlerine (zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört (kere yemin) ile kendisinin hiç şüphesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir.
Diyanet Vakfı
6. Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.
Edip Yüksel
6. Eşlerini suçlayıp kendilerinden başka tanıkları olmayan erkeklerden birinin tanıklığı, doğru konuştuğuna dair dört kez ALLAH'a yemin etmesiyle geçerli olabilir.
Elmalılı Hamdi Yazır
6-Kendi karılarına zina suçu atıp da kendilerinden başka şahitleri de bulunmayan kimselerden herbiri ise kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah'a yemin ederek şahitlik etmelidir.
Süleyman Ateş
6. Eşlerini zina ile suçlayıp kendilerinden başka şahidleri bulunmayan kimselere gelince: Onlardan her birinin şahidliği, kendisinin mutlaka doğru söyleyenlerden olduğuna, dört defa Allah'ı şahid tutmasıdır.
Yaşar Nuri Öztürk
6 Kendi eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların herbirinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır.
gezgin95
Evrim Kuramı hakkında bir soru.

Yazılarınızda bir Evrim-Tanrı karşılaştırması yaptınız:

QUOTE(EdipYuksel @ Dec 10 2007, 02:52 AM) *
...
.... Nasılsa, herşeyi Tanrı'nın yaratması, daha kompleks bir mekanizmaya sahip olan evrimden daha basittir....


Anladığım kadarıyla:
"Evrim süreci karmaşık bir süreç; yaşamın belirmesini, türlerin oluşmasını "tanrının yaratması" daha basit bir şekilde açıklar" diyorsunuz.

Size, Evrim sürecinin mekanizmalarını özetliyorum.

QUOTE
Evrim sürecinde önemli olan şu 3 öğe'dir:

1) Canlıların yapılarını tekrar inşa edebilmelerini sağlayan, kopyalanabilen bir bellek (bugünün canlılarında DNA/RNA, ilk canlılarda ne olduğu henüz belli değil).
2) Bu belleğin 100% hatasız olmaması ve kopyalama sırasında az da olsa hata oluşması (çoğalma sırasında örneğin). Bu hatalar böylece rastlantısal değişikliklere yol açar.
3) Doğal seçilim: bir canlı türüne avantaj sağlıyan rastlantısal bir değişiklik (çevresine daha iyi uyma, daha hızlı koşma, daha iyi görme, daha akıllı olma ... gibi) bu canlı türünün daha çok çoğalmasını sağlar. Tersine, bir avantaj sağlamaz ve yaşamını zorlaştırırsa bu canlılar daha az çoğalır. Doğal olarak, çok belirgin zararlı değişimler ölüme yol açabilir.

Başka bir deyişle, canlıların kötüden iyiye, basitten karmaşığa doğru gelişmelerini sağlayan şey mükemmellik değil, çoğalma sırasında DNA'larda oluşan hatalardır. Bu hataların faydalı veya zararsız olanların sonraki nesillere aktarılabilmesi, değişik türlerin oluşmasına ve türlerde "iyi"'ye doğru bir değişmeye sebep olur.


Size şimdi bir kaç sorum var:

1) Bu 15-20 satırda özetlenebilen evrim mekanizmasının neresi anlaşılamayacak, karmaşık geliyor size?

2) Kafasında "Allah korkusu" olmadan bunu okuyan, anlamaya çalışan birisinin anlayamayacağı şeyler mi bunlar, yoksa "Allah korkusu" mu insanları bu mekanizmayı "anlamamak istemeye" itiyor?

3) "Tanrının yaratması" yaklaşımı, yani, bilinmeyeni başka bir bilinmeyen yarattı demek nasıl bir açıklamadır? Sizce bu bir açıklama mıdır?
Bu yaklaşımın, "bilmiyorum, anlamıyorum, boş yere kafa yormayalım, bir şekilde olmuş işte" demekten ne farkı vardır?
.
AteshBey
QUOTE
- Sokakta öylesine yürürken birden tanımadığın biri tarafından kaçırılıyorsun ve isteğin dışında bir sınava tabi tutuluyorsun ( insan dünyaya kendi isteği ile gelmiyor )


"Galu Bela" ya inanmayan birine, bu konu hakkında cevap vermek imkansız...

QUOTE
– Seni kaçırana soruyorsunuz neden sınava çekiliyorum diye. ODa sana hiç bilmediğin tanımadığın bir adamın yaptığı hata nedeni ile sen sınava gireceksin diyor ( Adem diye biri eşi ile beraber cennet diye bir yerde yasak meyveyi yediler diye cennetten kovuluyorlar ve alayımız ayvayı yeyip tekrar cennete girebilmek için yırtınıp sınava tabi tutuluyoruz)


O hiç tanımadıgın kişi sadece sınavın başlama zamanını belirledi, yoksa sınavın olacagını dünyaya gelecek tüm ruhlar biliyor... Bu sınava girmek istiyor musun sorusuna "Evet" cevabını sende verdin... Eğer "Hayır" cevabı veren bir ruh olmuşsa muhtemelen o bu sınava tabii tutulmamıştır... Ancak bu sınava giripte başarılı olanlara bakarak imrenecek, başarısız olanlara bakarak şükredecek bir durumda olması muhtemeledir...

QUOTE
– kardeşim ben sınav mınav kabul etmiyorum diyorsun . Mecbursun diyor ayrıca sınavı gecemezsen sana işkence yaparım diyor ( başlardan aşağı kaynar su dökmeler mi dersin, demir zincirlere vurulmak mı dersin , bağırsaklarını parçalamak mı dersin alayı var , ölüp kurtulamıyorsun da )


Yok öyle bir şey, daha önce bu sınava girmeyi kesin olarak kabul etmişsin... Sonra zoru görünce yok ben vazgectim deme şansın yok...

QUOTE
- Neyse sınav sorusu ne diyorsun önüne binlerce kitap koyuyor ve diyor ki bunlardan biri doğru diğerleri yanlıştır veya hükümsüzdür . Doğru olanı bulacaksın ve kitabın hükümlerine göre yaşayacaksın. ( adem yasak meyveyi yedi biz ayvayı yedik diyorsun ama beterin beteri var , devam ediyoruz ).


ALLAH (C.C) ye ulaşmak için kaleme, kitaba veya aracıya gerek yok... Aklını kullanarak bunu pekala yapabilirsin... Kitaplar dinin şeklini, şemalini belirlerler... Hatta bana göre sırf aklını kullarak ALLAH(C.C) ye ulaşan kişi aileden, hocadan veya kitaplardan faydalanarak bulan kişiye göre çok çok daha övgüye layık kişidir...

QUOTE
6 – Sınavı yapana diyorsun ki “ kardeşim iyide ben bunları okuyamıyorum”. Sınavı yapan diyor ki “çevirmenler var ama çevirmenler doğruda çevirebilir yanlışta. Ayrıca çevirmen kitapta yazmayan şeyleri de yorum olarak sanki varmış gibi çevirebilir. Bu yorum doğruda olabilir yanlışta. Sen doğrusunu bulacaksın” ( incilde teslis inancını açıkça anlatan ayetler yok ama çevirmenimiz Vatikan bu yorumu yapıp tanrı üçtür diyor. Kuranda hayrihi ve şerihi minallahuteala yazmaz ama çevirmenimiz İslam alimleri bunu imanın şartları arasına bile sokmuşlar.. Nisa 34. surede diyanet ve çokları kadınları dövün derken Y.N.öztürk – Edip yüksel gibi çevirmenler ise dövme yok uzaklaştırma var diyor.Çevirmenler sayısız çelişkiye imza atmış ve her bir kitap bile birbirlerini yalanlayan alt mezheplere bölünmüş. Yani bu yorumların hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna bilmeyen bir insan nasıl karar verecek. İşimi garantiye alayım bu dilleri bende öğreneyim dersen 60-70 yıllık bir sürede mükemmel seviyede kaç tane yabancı dil öğrenebilirsiniz ki. Ömrünüz yetmez )


Yukarıda da dedigim gibi... Aklını kullanıcaksın arkadaşım... Bırak, boşver gitsin kimin ne dedigini...

Sadece akıl yürüt...

Mesela ben Tanrı olsam "İnsana zararlı olan her şeyi yasaklardım."

Nedir bu insana zararlı olan şeyler...

1- Zina...
2- Alkol
3- Sigara
4- Yalan
5- Dedikodu
6- Kölelik
7- Savaşlar
vs.
vs.

Bu örnekleri arttır arttırabildigin kadar... Senin mantığına göre yapılmaması gerekn herşey ALLAH (C.C) ye görede yapılmamalıdır... (Tabii senin bir sadist veya mazoşist olmadıgını varsayıyorum)


QUOTE
Sorum basit ve anlaşılır. Bu sınav adil midir , sınavı yapan kişinin psikolojisi normal midir ?


Evet son derece adildir...

Haddim olmayarak cevapladım ama ne yapayım? Dayanamadım...



Pante
Sn. Yüksel'in isteği üzerine "Bunları herkes bilmez" başlığındaki İslam'la ve İslam peygamberi ile ilgili maddeleri buraya taşıyorum.

1- Muhammed’in annesinin, babasının, amcasının Tek tanrıya inanmadığını,
Kur’an’a göre kafir sayıldığını ve ebedi cehennemliklerden olduğunu,

2-
Türklerin tarihte en büyük vahşet ve katliamı Araplardan gördüğünü,

Emevi Arapların Türkleri kılıç zoruyla Müslüman yapmak için 70 yıl

boyunca savaştığını, 100.000’in üzerinde Türk’ün kesilerek ağaçlara

asıldığını, onbinlerce kız çocuğun cariye, erkek çocuğun köle yapıldığını,


3- İbrahim peygamberin Hintlerin kutsalı Brahman olduğuna dair güçlü

ipuçları olduğunu,


4- Tevrat’ta İbrahim’in kurban etmek istediği evladının İshak olduğunu,


5- Tevrat’ta İsmail’in Davud’un, Süleyman’ın peygamber olarak geçmediğini,


6- İbrahim’in babasının adının Tevrat’ta Tarah iken, Kur’an’da Azer olarak

geçtiğini,

7- Namaz, oruç, abdest, hac, zekat, kurban ve sünnet, cennet, cehennem,

ahiret, Sırat köprüsü, cin, şeytan vb. inanışların İslam’dan önce de

olduğunu,


8- Allah isminin putperestlerin inandığı en büyük Tanrı olan El-lah’tan

geldiğini,


9- Uhud savaşında Hamza’nın ciğerini söküp çiğneyen Hind’in halife

Muaviye’nin annesi olduğunu,


10- Muhammed’in 52 yaşındayken 6 yaşındaki Ayşe ile evlendiğini, Ayşe’nin 9

yaşında iken sokakta oyun oynarken alınıp

peygamberle gerdeğe sokulduğunu,

11- Muhammed’in evlatlığı Zeyd’in eşi Zeynep’ten hoşlandığını,

Zeyd’den boşanan Zeynep’i de eşleri arasına kattığını,


12- Muhammed’in cariyeleriyle birlikte eş sayısının tam olarak bilinemediği,

bilinen isimlerle toplam hareminin 40’tan fazla olduğunu,


13- Tebbet suresinde beddua edilen Ebu leheb’in Muhammed’in hem amcası

hem de 2 kızının kayınpederi yani dünürü olduğunu,


14- Her namazda okunan Salli ve Barik dualarıyla Allah’tan, yaşamadıkları

halde peygamber ve ailesine İbrahim peygamber zenginliği vermesinin

istendiğini,


15- Putperestlerin de İslam öncesi Hacda tavaf, Arafat’a çıkma,

Safa ve Merve arasında 7 kez gidip-gelme, Hacerül Esved taşını öpme ve

şeytan taşlama yaptığını,


16- Kur’an’da ezan, sünnet, Kabir azabı, Sırat köprüsü, Ramazan ve

Kurban bayramı, teravih ve bayram namazı,

mehdi ve deccalin yazılı olmadığını,



17- İnsanın çamurdan yaratılış hikayesinin ve tufan efsanesinin Eski
uygarlıklarda Sümer, Mısır ve Roma yazıtlarında da geçtiğini,


18-
Güneşin kara bir balçığa battığının Kur’an’da yazılı olduğunu,


19-
Muhammed'in gençliğinde kan dökülmesi günah sayılan haram aylarda

kabileler arası Ficar Savaşlarına katıldığını ve Berâ Mula'ib el- Esinne'yi

yaralayarak kan döktüğünü,



20-
Cuma gününün İslam öncesi dönemde Ka'b ibn Lu'ey tarafından
haftalık ibadet günü seçildiğini ve buna Yevmu'l Arûba (Araplık günü
ya da Açıklama günü) denildiğini ,

21- Ahzap suresi 56. ayetinde Allah ve meleklerinin peygambere salat
( namaz) kıldığını, salavat getirdiğini yazdığını,


22- Nisa suresi 10-12. ayetlerindeki miras paylaşımı oran hesaplarında
matematik hatası olduğunu, bu hatayı giderebilmek için Halife Ömer
döneminde Avl hesabı denen bir yöntem uydurulduğunu,
http://pante.blogcu.com/530989/


23- Ahzap suresi 50. ayetinde peygambere kendisiyle birlikte göç eden amca
kızları, hala kızları, teyze kızları, dayı kızlarının, kendisini hibe eden tüm
kadınların, mehirini vermek suretiyle hoşlanıp da aldıklarının, savaşlarda
ganimet olarak elde ettiği cariyelerin helal kılındığını,


24- Hac'da tekrarlanan

"Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!
Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk!
İnne'l-hamde ve'n-ni'mete!
eke ve'lmülke lâ şerike leke"

telbiyesinin putperestlerden kalma olduğunu,onların da;
Lebbeyk allahümme lebbeyk.
La şerike leke illa şerikun huve lek.
Temlikuhu ve ma-melek
dediğini,

25- Allah'ın selamı diye yutturulan "Selamünaleyküm" ün Yahudi selamı
olduğunu, İbranice " Şalomaleyhim" (
olarak 2300
senedir kullanıldığını,



26- İslam'da dualardan sonra söylenen "Amin" in İbranice "Amen" den
geldiğini, Amen'in kökeninin ise Eski Mısır dininde Tanrı Amon'dan geldiğini,
"Tanrı vefalı hükümdardır" anlamındaki "Adonai melekh Na'amon" un
kısaltılmışı olduğunu,


27- Allah tarafından korunduğu iddia edilen Kabe'nin 15 kez sel altında
kaldığını, defalarca depremden hasar gördüğünü, 929 yılında Karmati
mezhebi lideri Ebu Tahir tarafından Mekke'nin işgal edildiğini, hacıların
öldürüldüğünü, Hacerül Esved taşının sökülüp götürüldüğünü,


28- Muhammed'in ve dönemin önde gelen müslümanlarının sünnet olduğuna
dair hiçbir kayıt bulunmadığını biliyor muydunuz?
dinsavar
QUOTE(AteshBey @ Dec 12 2007, 07:30 PM) *
Evet son derece adildir...

Haddim olmayarak cevapladım ama ne yapayım? Dayanamadım...


Kuranın sınav diye nitelediği tiyatrodan başka bir şey değildir.

Hiç bir sınav için yoldan zorla adam çevrilip sınava kartılması zorlanmaz.Katılmak istemeyenlere,sen daha ananın karnında iken söz vermiştin başka çaren yok, mecbursun katılmaya diye uyduruk palavralar anlatılmaz.

Hiç bir sınavda öğretmeni seveceksin,onu her daim yücelteceksin diye bir kural yoktur.Öğretmeni beğenmeyenler,sevmeyenlerde sınava girebilir ve soruları doğru yanıtılarsa sınavı geçer.

Hiç bir sınavda öğrencilerin kafasını karıştırmak için abuk subuk şeyler konuşan biri öğrencilere musallat edilmez.

Kuranın sınav dediği tiyotroda ahlaklı ve erdemli insanlar değil, her türlü melaneti işlese bile allah putuna en iyi yalakalık yapanlar sınavı kazanır.
murtimuro
Bu kadar soru sorulmuş Edip Bey ortada yok.. Bu kadar soruyu nasıl yanıtlayacak gerçekten merak ediyorum...
Andromeda
QUOTE(AteshBey @ Dec 12 2007, 06:30 PM) *
1- Zina...
2- Alkol
3- Sigara
4- Yalan
5- Dedikodu
6- Kölelik
7- Savaşlar
vs.
vs.

Bu örnekleri arttır arttırabildigin kadar... Senin mantığına göre yapılmaması gerekn herşey ALLAH (C.C) ye görede yapılmamalıdır... (Tabii senin bir sadist veya mazoşist olmadıgını varsayıyorum)



İslamda zina yasak değildir , cariyelerle istediğin kadar yapabilirsin ; hatta cariyeni fuhuşa zorlarsan da Allah affedicidir ... Kölelik , islam ekonomisinin iki temelinden birisidir , diğri de ganimettir ve ikisi de yasak değildir ... İslamda sigara da yasak değildir ... İslam da savaş da yasak değildir ve hatta teşvik edilir ... Yalan'ın kötü olması olayı da görecelidir ; yalan bazen iyi de olabilir ... Eee ?
Onur
Butun arkadaslar oldukca kazik sorular sormus, ancak ozellikle Velehan´inkiler cok kazikmis. Eger Edip Yuksel, bu sorulari da kitabina dahil ederse, okuyan Muslumanlarin kafalarinin karisacagi kesin gibi gozukuyor.

Yenilikci hesabi light Islamci olayim derken, ateist olup cikabilirler laugh.gif laugh.gif
AteshBey
QUOTE(Andromeda @ Dec 12 2007, 08:15 PM) *
İslamda zina yasak değildir , cariyelerle istediğin kadar yapabilirsin ; hatta cariyeni fuhuşa zorlarsan da Allah affedicidir ... Kölelik , islam ekonomisinin iki temelinden birisidir , diğri de ganimettir ve ikisi de yasak değildir ... İslamda sigara da yasak değildir ... İslam da savaş da yasak değildir ve hatta teşvik edilir ... Yalan'ın kötü olması olayı da görecelidir ; yalan bazen iyi de olabilir ... Eee ?


İslamın ya da başka herhangi bir dinin yanlışlıklar içermesi Tanrı'yı reddetmek için yeterli degildir.

Mantık yürüteceksin, bu kadar basit...

İnsana yararından çok zararı olan herşey yapılması yasak olmalıdır...

Bu mantık çerçevesinde doğrular neyi gerektiriyorsa Gerçek din odur...

Yani sizin demeniz şuna geliyor

"Eger islamda olmaması gerektigini iddia ettiginiz şeyler olmasa idi gerçek din İslam olacaktı..."

Tamam siz islamda olmaması gereken şeyleri olması gereknelerle degiştirin adını X dini koyun... Gerçek din o olsun...



Andromeda
QUOTE(AteshBey @ Dec 12 2007, 08:33 PM) *
İslamın ya da başka herhangi bir dinin yanlışlıklar içermesi Tanrı'yı reddetmek için yeterli degildir.

Mantık yürüteceksin, bu kadar basit...

İnsana yararından çok zararı olan herşey yapılması yasak olmalıdır...

Bu mantık çerçevesinde doğrular neyi gerektiriyorsa Gerçek din odur...

Yani sizin demeniz şuna geliyor

"Eger islamda olmaması gerektigini iddia ettiginiz şeyler olmasa idi gerçek din İslam olacaktı..."

Tamam siz islamda olmaması gereken şeyleri olması gereknelerle degiştirin adını X dini koyun... Gerçek din o olsun...



Sizin kafanız karıştı yine smile.gif ... "Kur'an'ın her kelimesine inanıyorum" diyen siz değil miydiniz ? İşte bakın İslam ne diyor : "Benim haram etmediğimi haram edemezsin" diyor ...Yani öyle kafana göre olmaz bu işler kardeş ...

Ahzab Suresi


Ali Bulaç
36- Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Diyanet Vakfı
36. Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Edip Yüksel
36. ALLAH ve elçisi bir işte hüküm verdiği zaman, hiçbir inanan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH'a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur.
Elmalılı Hamdi Yazır
36-Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah'a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
Süleyman Ateş
36. Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Yaşar Nuri Öztürk
36 Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Tahrim Suresi


Ali Bulaç
1- Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Diyanet Vakfı
1. Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel
1. Ey peygamber, sırf eşlerini memnun etmek amacıyla, ALLAH'ın sana helal (yasal) kıldığını kendine yasaklıyorsun. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
1- Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
Süleyman Ateş
1. Ey peygamber niçin, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin, hatırı için haram kılıyorsun? Allah bağışlayadır, esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk
1 Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
dinsavar
QUOTE(EdipYuksel @ Dec 10 2007, 03:29 AM) *
Rasyonel bir monoteiste, dini kaynak olarak sadece Kuran'ı izleyen bir müslümana soru yöneltmek istiyorsanız o soruları lütfen bu zincirin altına asınız ki ileride onlara tek tek cevap verebileyim.


Selam,
Edip


Aydınlatıcı cevaplarından dolayı memnun olduk edip.
EdipYuksel
İnşallah bir iki gün içinde vereceğim cevaplarımı.

Selam,
Edip
Firat
Benim de Edip beye sorularım var daha sonra başka sorularım da olacak, Edip bey Ali Sina karşısında (www.faithfreedom.org) çeşitli konularda tamamen ezilmiş ve kaybetmişti, ilgilenen arkadaşlara, bu tartışmaları okumalarını ve değerlendirmelerini tavsiye ederim, uzun tartışmaların tamamını o siteden okuyabilirsiniz... Her neyse, şimdilik sadece sorum şu:

İslam teolojisine göre sakat doğumlar, bebek iken doğup ölenler nasıl açıklanır? Görünüşe göre ortada öyle adaletli(!) bir ilah var ki kimini tamamen keyfi bir şekilde sakat yapıyor, sakat dünyaya getiriyor ve o kişiyi, bunun maddi ve manevi yükü altında ömür boyu ezilmeye mahkum ediyor, kimini ise zengin bolluk refah içinde dünyaya getiriyor! Bu islamın ilahı acaba neden herkesi eşit şartlarda sınav etmiyor? neden böyle bir sistem kurmamış?

Eğer yaşam bir sınavsa neden eşit şartlarda yapılmıyor? Bolluk ve rahatlık içinde, her istediğini elde ederek yaşayan insanlar, Allaha, talihsiz, fiziksel veya psikolojik acılar altında ezilen ve cehennem hayatı yaşayan insanlardan farklı olarak bir şey mi vermiş? Yoksa her konuda olduğu gibi bu konularda da TAMAMEN KEYFİ bir ilah mı var karşımızda?

Unutmayalım ki yapılan (hırsızlık katil olma...vs) kötülüklerin çoğu öz olarak kişinin ruhundan dolayı değil, yaşam şartları nedeniyle oluşuyor, çeşitli yaşam şartları kişileri kötülük yapmaya inanılmaz bir şekilde zorluyor yani denebilir ki bu keyfi ilahın çeşitli insanlar için uyguladığı çeşitli SINAV KOŞULLARI insanları kötülük yapmaya zorluyor böylece "sınav"ın eşit şartlarda yapılmamasının saçmalığını bir kere daha anlayabiliyoruz.

Bu tip sakat doğumları ve benzer vakalar uyduruk islam teolojisiyle nasıl açıklanır?, ölen bebekler ne oluyor peki? cehenneme gidiyorsa neden? cennete gidiyorsa yaşayan insanlar neden bebekken ölüp cennete gitmedi sınav olmadan "sınav"ı kolay çabasız yoldan geçmedi? "Allah'ın hikmetinden sual olunmaz" ve benzeri yanıtlardan başka mantıklı, sistemli bir yanıt var mı bu konuda?
EdipYuksel
QUOTE(Firat @ Dec 16 2007, 05:24 AM) *
Benim de Edip beye sorularım var daha sonra başka sorularım da olacak, Edip bey Ali Sina karşısında (www.faithfreedom.org) çeşitli konularda tamamen ezilmiş ve kaybetmişti, ilgilenen arkadaşlara, bu tartışmaları okumalarını ve değerlendirmelerini tavsiye ederim, uzun tartışmaların tamamını o siteden okuyabilirsiniz... Her neyse, şimdilik sadece sorum şu:


Soruna inşallah cevap vereceğim. Ama ondan önce benim yenilmemle ilgili iddiana değinmek istiyorum. Hani daha oyuna başlamadan arkadan takmaya çalıştığın partizan çelmeye... smile.gif Çelme takmakta ne kadar beceriksiz olduğunu bu foruma katılanlara iki soruyla göstermek istiyorum. Hani belki arkadan çelme takmaktan (umarım huy haline dönüşmemiştir) vazgeçersin:

Bir tartışmada yenilen mi yoksa yenen mi muhatabının cevaplarını kesip bir kısmını atarak yayınlar? Bir tartışmada yenilen mi yoksa yenen mi muhatabının her cevabını ve eleştirisini kelimesi kelimesine hiçbir bölümünü kesip atmadan yayımlar?

Bu iki soruya cevap verdikten sonra, aynı tartışmanın 19.org sitesinde yayımlanan tüm metni ile, Ali Sina'nın sitesinde yayımlanan sansürlü metnini karşılaştırmanı öneririm!


Selam,
Edip
Firat
Çok güzel "gösterdiniz" Edip bey bravo!

Tam tersi, "çelme takma" işinde sizin ne kadar beceriksiz olduğunuz çıktı ortaya...

QUOTE
Bir tartışmada yenilen mi yoksa yenen mi muhatabının cevaplarını kesip bir kısmını atarak yayınlar?


Tartışmadan metinleri çıkarmak gereksiz yerleri çıkarıp atmak veya atmamak (yani başka türlü bir izlenim oluşturmaya çalışmak) her zaman ima ettiğiniz durumu kanıtlamaz. Faithfreedom'da yazılanları okuyan aklı başında herkes, sizin yazılanlar karşısında konuları nasıl "saptırmaya" çalıştığınızı ve nasıl kaybettiğinizi rahatça görebilir diye düşünüyorum, sizin çoğu zaman sorulara yanıt vermeyip, Ali Sina'nın değindiği noktalara değinmeyip konuyu başka yerlere çekmeye çalışmanız, dikkat çekecek bir şekilde rahatça görülebilir. Bunun için noktası virgülüne full metnin/tartışmanın %100'ünün yayınlanması gerekmiyor.

Soruma yanıtınızı bekliyorum ama yanıttan önce lütfen yukarda yazdığım 5 paragrafın hepsini okuyuverin, malum islamcıların bu gibi konularda yanıtları deli saçması oluyor, ben mantıklı bir şeyler duymak istiyorum (varsa tabi ki)

Bekliyorum bakalım ne gelecek...

Saygılarımla,
Firat
Tabi ki "SADECE KUR'AN"cı olduğunuz için bu sorunun yanıtını da tamamen Kur'an'dan vermenizi rica ediyorum, madem "sadece Kur'an"cısınız, yanıtınız da kendi kafanızdan keyfi yorumlara değil, sadece Kur'an'daki ayetlere dayalı olsun. Gerçi diğer türlü, sadece Kur'ancı olmayan islamcılar da bu tip sorular karşısında afallıyor ve "Allah'ın hikmetinden sual olunmaz" a getiriyorlar konuyu ancak bakalım "Sadece Kur'an'cı"ların en büyük temsilcisi neler diyecek.
Andromeda
Edip beye birkaç soru :


Allah denilen gücün insanlardan sadece birisine gaipten ses göndermesi (vahy de derler) ve "bunu git diğer insanlara söyle, inanmayan olursa, onlarla savaş" demesini, tanrısal ve mantıklı bir tebliğ yöntemi yöntemi olarak algılıyor musunuz? Biliyorsunuz, günümüzde tıbbi birer semptom olan bu durumlar, kişiye teşhis konulması sebebidir (temporal lob epilepsisi, şizofreni vs.) ... Adaletli olduğu iddia edilen ve mantık sahibi bir tanrı, böyle bir bilim dışı paranormal yolu kullanarak, insanları nasıl sorumlu addeder ve bu sözlere inanmayanları nasıl cehenneme atar? Hiç adil değil ve hatta çocukça ...İman ve inanç eksenine bağlı olarak ebedi cehennem gibi bir ceza ne tür bir acımasızlıktır bu durumda?...

Bir de olayın başka bir yönü var; günümüz insanları peygamberi hiç görmediler; bu durumda onların inanmaları daha da zor ... Olayların üzerinden 1400 yıl geçmiş hala bir yeni ses-soluk yok; kitap içindeki hükümler-bilgiler eskidi ve insanlara yetmiyor; şimdi ne olacak ?
deicide
Bir dinsiz olarak, Edip Yüksel'in çabalarını takdirle karşılıyorum ve önemsiyorum. İslam'ın hepimizin şikayetçi olduğumuz uygulamalarının çoğunlukla hadis ve sünnet kaynaklı olduğunu biliyoruz. Hatta hadislerde bile olmayan bir çok hurafeye dinin gereği sanılarak inanılıyor. Dinin yasakladığı büyücülük, falcılık gibi asılsız pratikler din kisvesi altında uygulanıyor.. Bir dinsiz olarak, din kurumunun günümüz toplumunda bütünü ile geriletici, ilerlemeyi engelleyici etkisi olduğunu düşünüyor ve bu düşünce ile tutarlı olarak, din kurumunun bütünü ile mücadeleyi gerekli buluyorum. Ancak bu, dine ait veya ait sayılan göreli olarak daha zararlı kısımlara öncelik verilmemesi, bunlarla mücadele eden dindarların desteklenmemesi ve hakettikleri takdirin esirgenmesi anlamına gelmiyor. Ayrıca dini sonuçta bir vicdan meselesi saymak, herkesin inanma ve ibadet özgürlüklerine saygı duymak da insan haklarının bir gerekçesi. Dolayısıyla, samimi olarak dine inanan, başkalarına zarar vermemeyi inancının gereği sayan herhangi bir müslüman veya başka bir din mensubu ile kişisel bir sorunum olamaz. Din anlayışını çağdaş bilim ve uygarlığın gerekleri doğrultusunda yorumlamaya ve bu doğrultuda yaşamaya çalışanları ise takdir ederim. Açıkçası Edip Yüksel'i de bunlar arasında en iyilerinden birisi olarak görüyorum. Özellikle davasındaki samimiyeti ve adanmışlığı, bu uğurda elindekilerden vazgeçmeyi göze alması takdire değer nitelikleri arasında başta gelenleri.

Edip Yüksel'e bir sorum var:

İslam'ın bugüne kadarki pratiğinden çok keskin çizgilerle ayrılan bir yorumu temsil ediyorsun. Savlarına göre, Muhammed'in ölümünden sonra İslam, politik ve ekonomik nedenlerle, iktidara sahip olanların elinde hızla özünden ulaştı ve -Kuran dokunulmamış olarak kalsa da- dinin içine bilinçli ve kasıtlı olarak bir çok hurafe sokuldu. Eğer yanılmıyorsam, çoğu hadis kaynaklı bu hurafeler, hadis bilginlerinin hatalarından değil, Emevi ve Abbasi egemenlerin iradeleri ile uydurulduğunu, İslam tarihinin, siyerlerin çarpıtılarak yeniden yazıldığını öne sürüyorsun.

Fakat şöyle bir durum var: kısa sürede bu hurafelerin tüm İslam toplumunda hızla yaygınlaşıp geriye adeta doğru olan hiçbir şey kalmadığına göre, senin savının sonucu olarak, İslam'ın kendisi yozlaşıp başka bir şeye dönüşmüş olmuyor mu? Önemli olan ayetlerin lafzı, harflerin bir araya gelişi sözcükler değil, o ayetlerin anlamı değil mi? Zarf değil asıl esas olan mazruf değil mi? Kuran'ın özü olan anlam bozulduktan, çarpıtıldıktan ve kendisi dışında bir şey haline getirildikten, onda içkin olan anlamı anlayacak kimse kalmadıktan sonra bu harflerin bir araya gelişinin korunmuş, bozulmamış olmasının, potansiyel olarak ileride tekrar anlaşılabilir ve restore edilebilir olması dışında ne anlamı var? Kuran'ın mesajı belirsiz bir tarihte onu anlayacak olanlara değil, indirildikten sonra gelecek kuşakların tümüne değil mi? Tüm orta çağ boyunca baskın olan yanlış yorum, onu tekrar düzeltecek olanların önüne somut bir engel olarak duruyor ve üstelik bu da siyasi, sosyal ve ekonomik olarak müminlere zorla dayatılıyorsa, o mesaj pratikte bu kitlelere ulaşamamış olmuyor mu? O zaman Müslümanlığın tahrif edilmiş Hıristiyanlıktan ne farkı kalıyor? Yanlış yorum ve uygulamalarla İslam, bozulmuş ve aslından uzaklaşmış olan Hıristiyanlıkla aynı konuma düşmüş olmuyor mu? Bu kadar samimi müslüman demek ki kuşaklar boyunca yanlış şleylere inanmışlar, şirk içine düşmüşler.. İsa'nın Rab olduğuna inanan ve bu inançla Allah'a ortak koşan Hıristiyanla, Muhammed'in her şeyin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Allah'ın sevgilisi olduğuna inanan, sözleri diye belletilenlere Kuran ayetleri kadar önem ve değer veren müslüman arasındaki fark bir derece farkı değil ve her ikisi de değişik derecelerle şirk içinde değil midir? Bu ardından başka peygamberin gönderilmeyeceği son mesaj ise ve diğerlerinden farklı olarak Allah'ın özel koruması altında ise, bu mesajın bu kadar derinlere itilmesine, sizler ortaya çıkana kadar adeta silinmesine hatta tam karşıtına dönüşerek adeta şeytanileşmesine nasıl izin verilmiş?

Peki sizin ne farkınız var kuşaklar boyunca aynı kitaba bakıp farklı anlamlar çıkaran milyonlarca müslümandan? O kadar insandan tek biri bile yakın zaman gelinceye kadar okuyup durdukları kitabın asıl anlamını anlamadıkları halde, sizler hangi farklı özellik ve yeteneklerinizle bunu oradan çıkarabiliyorsunuz? Kuran'ın mesajı apaçık ise, anlamak için herhangi bir aracı, yorumcu, müfessir gerekmiyorsa neden bunca yüzyıldır kimse anlamadı bunu ve nasıl olup da siz anladınız?

Bu soruların yeni olmadığından ve kendi kendine sürekli sorduğundan eminim. Ve yine eminim ki ikna edici yanıtları da kendi kendine vermişsindir.. Ben de duymak istiyorum bu yanıtları.

dinsavar
QUOTE(deicide @ Dec 18 2007, 04:59 PM) *
Bir dinsiz olarak, Edip Yüksel'in çabalarını takdirle karşılıyorum ve önemsiyorum. İslam'ın hepimizin şikayetçi olduğumuz uygulamalarının çoğunlukla hadis ve sünnet kaynaklı olduğunu biliyoruz. Hatta hadislerde bile olmayan bir çok hurafeye dinin gereği sanılarak inanılıyor. Dinin yasakladığı büyücülük, falcılık gibi asılsız pratikler din kisvesi altında uygulanıyor.. Bir dinsiz olarak, din kurumunun günümüz toplumunda bütünü ile geriletici, ilerlemeyi engelleyici etkisi olduğunu düşünüyor ve bu düşünce ile tutarlı olarak, din kurumunun bütünü ile mücadeleyi gerekli buluyorum. Ancak bu, dine ait veya ait sayılan göreli olarak daha zararlı kısımlara öncelik verilmemesi, bunlarla mücadele eden dindarların desteklenmemesi ve hakettikleri takdirin esirgenmesi anlamına gelmiyor. Ayrıca dini sonuçta bir vicdan meselesi saymak, herkesin inanma ve ibadet özgürlüklerine saygı duymak da insan haklarının bir gerekçesi. Dolayısıyla, samimi olarak dine inanan, başkalarına zarar vermemeyi inancının gereği sayan herhangi bir müslüman veya başka bir din mensubu ile kişisel bir sorunum olamaz. Din anlayışını çağdaş bilim ve uygarlığın gerekleri doğrultusunda yorumlamaya ve bu doğrultuda yaşamaya çalışanları ise takdir ederim. Açıkçası Edip Yüksel'i de bunlar arasında en iyilerinden birisi olarak görüyorum. Özellikle davasındaki samimiyeti ve adanmışlığı, bu uğurda elindekilerden vazgeçmeyi göze alması takdire değer nitelikleri arasında başta gelenleri.


Sevgili deicide;

Bu yazdıklarının hiç birine katılmıyorum. Edip yükselin çabalarını takdir ediyorsanız şimdiye kaar bu foruma katılan diğer müslümanlardan niye esirgiyorsunuz ? Onlarda sonuçta islamı olduğu gini değilde akla,mantığa,bilime uygun olması gerektiği gibi yorumlamıyorlarmı ?

Bu forum niye açıldı ? Biz niye burda uğraşıyoruz ? Senin mantığına göre hiç bir anlamı yok.islam şöyle iyi dindir böyle barış dinidir,işte bilime böyle uygundur diyen müslümanları takdir etmemiz gerekiyor değilmi ?

Hadislerde olan ilkellikler ve barbarlıklar sanki kuranda yokmu.El kesme,sopa atma,kısas,el ve ayakların çarpazla kesilmesi gibi kuranda olan barbarlıkların hadislerden geri kalır yanı varmıdır?

QUOTE
Dinin yasakladığı büyücülük, falcılık gibi asılsız pratikler din kisvesi altında uygulanıyor..


Hangi dinmiş bu ? Bu mantıkla kölelikten tutunda,talan ve yağma için yapılan savaşlara varıcaya kadar bir çok şeyi kuranın yasakladığını söylemek mümkün. Bir kaç ayetle zorlamada olsa bunlara dair olumsuz referanlar çıkarılabilri ama yüzlerce de aksine o ayetlerle çelişen ve tam aksini söyleyen ayetleri görmezden mi geleceğiz ?

Kuranın büyüyü yasaklamasının hiç bir anlamı yoktur. Değilmiki bu kitap,bazı insanların büyü yaptığından bahsediyor, cinlerden bahsediyor,değilmiki onların şerrinden korunmanın gerekli olduğunu bazı ayetlerde söylüyor, öyleyse bu kitaba inanan insanlarda başlarıa olumsuz bir durum geldiğinde bunu cinlerin işine yorumlayacak ve çözüm için falcılara,büyücülere müracaat edecektir.

Boşuna dememiş atalarımız; bir insana kırk defa deli dersen deli olur diye.

Sen insanların kafasına böylesine uyduruk yaratıkları varmış gibi sok,sonrada bu işlerle uğraşmayı yasakla.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?

mazot
QUOTE(Firat @ Dec 18 2007, 09:50 AM) *
Bunun için noktası virgülüne full metnin/tartışmanın %100'ünün yayınlanması gerekmiyor.

Gerekiyor.. rolleyes.gif
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.