"Küçük kara balık " diye sayıklar dururum kaç zamandır. Çocukken okuduğum kitaplar içinde beni en çok etkileyendi.

Kahramanımız küçük bir derede yaşardı ama o geniş bakış açısı ve berrak zihniyle bu dar dünyaya sığamazdı. "Otur

oturduğun yerde" diyen sığ düşüncelilere ve kendisini bekleyen onca tehlikeye meydan okuyarak evreni tanıma yolculuğuna

çıkan küçük olduğu kadar cesur bir kara balıktı o.

Bu güzel kitabı yeniden okuyunca, yazarı İranlı Behrengi'nin 1968'de -29 yaşındayken- Aras nehri kıyısında ölü bulunması

boşuna değil diye düşündüm; o "düşünen-düşündüren" yazarı susturma yöntemi ülkemizden de tanıdık ne de olsa...

Burda bu kitabı bilen çoktur diye tahmin ediyorum, bilmeyenlere ise -her ne kadar çocuk kitabı da olsa- mutlaka okumalı

derim.

İranlıların "Dünyanın En Devrimci Balığı" diye bir kitapları daha yok muydu?

ben fi tarihte bu sitede samed bahrengi'nin balık hikayesinden bir alıntı koymuştum aradım taradım bulamadım. ama googleden buldum...

Oysa küçük kara balık hasta değildi, onun bambaşka bir derdi vardı.

Bir sabah erkenden, daha gün doğmadan, küçük kara balık annesini uyandırdı:

“Anneciğim, seninle konuşmalıyım” dedi.

Annesi, uyku sersemliği içinde:

“Acelen ne sevgili yavrum?” diye sordu “Önce sabah gezintimizi yapalım, sonra konuşuruz.”

“Olmaz anne, artık ben bu gezintilere çıkmak istemiyorum. Buralardan gideceğim.”

“Sabahın bu erken saatinde nereye gideceksin yavrum?”

“Bu derenin bittiği yeri merak ediyorum” diye karşılık verdi. “Ah anne, bu soru beni aylardır düşündürüyor. Derenin nerede bittiğini öğrenmem gerek. Bugüne kadar bu soruya bir karşılık bulamadım. Geceleri gözüme uyku girmiyor. Sürekli bunu düşünüyorum. Kararımı verdim anne, gidip derenin nerede bittiğini öğreneceğim. Orada neler var, başka yerlerde neler var, görmek bilmek istiyorum.”

sayın mazotun dediği gibi dünyanın en devrimci balığıydı bu
saygılarımla

Samet Behrengi fikirleri sebebiyle katledildi,tıpkı küçük kara balık gibi...