Bu aşağıdaki liste ağırlıklı olarak Prof. Celal Yeniçeri'nin "Hz.Muhammed ve Yaşadığı Hayat" isimli kitabından derlenmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir listeyi bu kadar derli toplu bir şekilde başka bir kaynakta (Tabii 2. el kaynak olarak) bulmak mümkün değil. Bu yüzden bu çalışma bence takdire şayandır kendisini tebrik ederim. Yorum kısımları bana aittir ve bazı ufak eklemelerim de olmuştr zaten okuduğunuz da bunu farkedeceksiniz.

Kadın köleleri (Cariyeleri)

1-- Emetullah: Sadece hizmetçi olarak gösteriliyor

2-- Ümeyme : Muhammed'in abdest alma işlerine bakıyor

3-- Bereket (Ümm-ü Eymen) : Muhammed'e babasından miras olarak kalmış ve ona dadılık yapmış. Muhammed onu Zeyd b. Harise ile evlendirmiş ve ondan Üsame'yi doğurmuştur. İlginç olan Ümmü Eymen'in Zeyd ile evlendiğinde oldukça yaşlı olmasına rağmen ondan bir çocuk dünyaya getirmesi. Zeyd yaşlı hanımı Ümmü Eymen'den nasıl bir çocuk yaptı anlamak mümkün değil. Çünkü Ümmü Eymen Muhammed'e dadılık yapmış . Muhammed onun için "annemden sonraki annem" demiş. Zeyd Muhammed'in üvey oğlu, Ümmü Eymen'de annesi gibi kabul ettiği baba mirası köle-dadısı. Aradaki yaş farkı had safhada...

4-- Hadra : Hakkıda fazla bilgi yok. Azad edildiği söyleniyor

5-- Huleysa: Muhammed'in hanımı Hafza'nın mevlâsı (bu kelime bazı yerde köle bazı yerde azadlı köle veya hizmetçi, sırdaş, dost vb. anlamlar veriyor)

6-- Havle: Muhammed'in hizmetçisi (evinini süpürüyormuş)

7-- Rezine (veya Ruzeyne): Muhammed'in Hayber'de ganimet olarak esir alıp evlendiği yahudi asıllı eşi Safiyye'ye ait. Birinci sıradaki Emetullah'ın annesi aynı zamanda.

8-- Radva: Hakkında bilgi yok sadece isim olarak geçmiş

9-- Saibe: Bilgi yok..

10--Sedise: Hafza'ya ait olduğu söyleniyor

11--Sellâme : Muhammed'in cariyelerinden Marya'dan olan oğlu İbrahim'e dadılık yapmış

12--Selmâ: Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi. İbn-i Kesir'e göre aile içinde önemli bir yeri varmış. İyi bir ahçıymış ve Muhammed ile çarşıya da çıkarmış. Hakkında geniş bilgi var ama burada yazmaya gerek yok.

13--Şirin el-Kopti: Muhammed'in çocuk yaptığı cariye Marya'nın kızkardeşi. Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye olarak gönderildi. Muhammed de onu ünlü şairi Hasan b. Sabit'e hediye olarak vermiş.

14--Unkûde: Aişe'ye ait bir cariye

15--Meymune bint Sad: Muhammed'in azadlı cariyelerinden. Pek çok hadis rivayet etmiş

16--Meymune bint Uneyse : Muhammed'in azadlı cariyelerinden

17--Dumayra : Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi.

18--Ümm-ü Ayyaş: Muhammed onu Osman ile evlendirdiği kızına vermiş.

19- Meymune b. Ebi Abis: Bilgi yok

20--Marya el-Kopti (zevce cariye): Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye edildi. Muhammed'in zevce-cariyesi ondan bir çocuğu oldu adı İbrahim.


21- Nefise (zevce-cariye): Muhammed bir ara Zeyneb'ten üç aylığına ilişkiyi kesiyor. Üç ay sonra onunla barışınca Zeyneb kendisine bu cariyeyi hediye ediyor. Bu cariyenin güzelliğinden dolayı Muhammed ona "nefis" anlamına gelen "nefise" (yani 'nefis'in dişil olanı) ismi veriyor .Muhammed onu cinsel amaçlı olarakta kullanıyordu.

22- Cemile (zevce-cariye): Bir harpte ganimet olarak hissesine düşüyor ama hangi harp olduğu belli değil imiş (Bence Kureyza esirleri arasındaydı) Muhammed onu da cinsel ihtiyaçları için kullanıyordu. Tarihçiler bu konuda ittifak etmişlerdir.

Not 1: Kureyza baskınında Muhammed Kureyza kabilesinin erkeklerinin boyunlarını vurdurmuş kadınlarınıda esir almıştı. Muhammed'in payına 1/5 humus hissesi olarak 150-200 civarında kadın ve çocuk ganimet olarak düşmüş Muhammed de onları Şam esir pazarında sattırıp onların parasıyla savaş için at ve silah almıştır. (Not: Anneler ve çocukları ayrı ayrı satılmış ve çocuklar hem annesiz bırakılmış hem de köle olarak meçhul bir yaşama itilmiştir; akîbetleri bilinmemektedir. Zannımca ufak yaştaki kız çocukları yeni sahiplerinin cinsel istismarına uğramıştır.)

Not 2: Kureyza'da esir alınan Reyhane'yi bu listeye dahil etmedim çünkü onu Muhammed'in hanımları listesine ekleyeceğim. Tabii Reyhane'nin cariye olarak m kaldığı yoksa Muhammed'in hanımı mı olduğu daima tartışmalı bir konu olmuştur. Prof. Celal Yeniçeri onu zevce-cariye olarak değerlendirmiş.

Erkek köleleri

1-- Usâme: Zeyd'in oğlu. Bu listeye dahil edilmeyebilir. (Prof. Celal Yeniçeri almış) tabii Zeyd yaşlı hanımı Ümmü Eymen'den nasl bu çocuğu yaptı anlamak mümkün değil. Muhammed son günlerinde Usame'yi islam orduları başkomutanlığına getirdiğinde yaşı 18-19 idi.

2-- Eslem: Gazvelerde Muhammed'in eşyalarını taşıyormuş.

3-- Enese b. Ziyad: Bedir ve Uhud harbinde Muhammed'in mevlası olarak yer lmış

4-- Eymen : Ümmü Eymen'in oğlu Usame'nin anadan bir kardeşi .Muhammed'in abdest suyunu hazırlarmış. Hüneyn savaşında ölmüş

5-- Bâzam : Bilgi yok. Adı Tahman olarak da geçiyormuş

6-- Sevbân: Seferde olsun pazarda olsun Muhammed'in yanından hiç ayrılmazmış. Daha sonra Humus şehirne yerleşmiş ve Hicri 54 yılında orada vefat etmiş.

7-- Huneyn: O da Muhammed'in abdest alma işlerine yardımcı olur ve su temin edermiş. Ondan kalan suyu da sahabeye takdim edermiş.

8-- Zekvân: Bilgi yok..

9-- Râfi (Ebu Râfi): Muhammed'in Benü Nadir arazilerindeki kahyası olarak görev yapmış.MuhammedE turfanda meyve ve zebzeyi buradan o getirirmiş

10- Rebâh: Muhammed'i ziyaret edenlerle ilgilenirmiş.

11- Ruveyfa: Kendisi hakkında bilgi yok.

12- Zeyd b. Harise: Çok aşina olduğumuz bir isim. Kuran'da bile ismi geçiyor. Muhammed'in hanımı Zeyneb'i aldıktan sonra sürekli komutan olarak sefere çıkarttığı eski kölesi, sonraki üvey oğlu ve başkumandanı

13-- Zeyd Ebu Yesâr : Bilgi yok

14-- Sefîne: Muhammed'n hanımı Ümmü Seleme'nin kölesi. Asıl adı Mehran. Muhammed'e hizmet etmesi şartı ile Ümmü Seleme onu azad etmiş. Gazve ve seriyyelerde eşyaları onun sırtına yüklerlermiş.

15-- Selmanu'l Farisi: Muhammed onu ehl-i beytine dahil etmiş. Hendek savaşında hendek kazılması önerisi ondan gelir. Oldukça ünlü bir isimdir. Heryerde detaylı bilgi bulabilrisiniz.

16-- Şakrân : Muhammed'e babasından miras olarak kalmıştır. Mureysi (Ben-i Mustalık) gavzesinde elde edilen ganimetlerden yolda dökülenleri toplamakla görevlendirilmiş.

17-- Dumayra: Cahilliye öneminde köle yapılmış. Muhammed onu satın alıp azad etmiş.

18-- Tahmân (Mervan): Muhammed'in Hayber'deki arazilerine bakan kahya-kölesi

19-- Ubeyd: Bilgi yok

20-- Fadâle Yemani: İsmi İbn Hazm tarafından halife II. Ömer için hazırlanan listede geçiyormuş.

21-- Kafîz: Bilgi yok

22-- Kirkere: Savaşlarda Muhammed'in eşyalarını taşıyormuş. Ganimetlerden elbise çaldığı için Muhammed trafından cehennemlik olarak etiketlenmiş.Sahih hadis kaynaklarında geçer bu olay.

23-- Keysan: Muhammed'in azadlı kölesi. Muhammed onu azad ettikten sonra mevlası olarak zekattan bir şe yiyemeyeceğini söylemiş.

24-- Mebur el-Kopti: Mısır kralı Mukavkısın Muhammed'e hediye ettiği 3 kardeşten erkek olanı.

25-- Midam: Hayber ganimetlerinden mal aşırması nedeni ile Muhammed tarafından ölüm cezasına çarptırılmış ve cezası infaz edilmiştir.

26-- Nâfi: Bilgi yok

27-- Nufay: Cemel ve Sıffın harplerine katıldığı söyleniyor ama Muhammed'in yanındaki pozisyonu belli değil.

28-- Vâkıd: Bilgi yok

29-- Hürmüz Ebû Keysân: Bedr savaşına katılmış. Muhammed onu azad etmiş ve zekat malından yiyemeyeceğini söylemiş

30-- Hişâm: Bilgi yok

31- Yesâr: Gatafan ve Süleym harbi sırasında Muhammed'in eline geçmiş. Güzel namaz kıldığı için Muhammed onu azad etti. Muhammed'in zekat sürülerinin çobanlığını yapıyordu. Ureyne kabilesinden bazı kimseler tarafından gözleri oyularak vahşice öldürülmüş daha sonra da Muhammed onlara misilleme olarak aynı işleme taabi tutmuştur. (Not: Maide 33 ayetinin bu olay nedeni ile indiği (!) söylenir)

32-- Ebû el-Hamrâ: Muhammed'in hizmetçisi olarak geçiyor ama ne hizmetinde bulunduğu belirtilmiyor.

33-- Ebû Seleme: Muhammed'in çobanı

34-- Ebû Safiyye : Bilgi yok

35- Ebû Dumayra: Daha önce adı geçen Dumayra'nın babası. Cahilliye döneminde köle yapılmış ve daha sonra Muhammed tarafından satın alınmıştır.Muhammed daha sonra onu ehl-i beytine almıştır.

36- Ebû Ubeyde : Azadlı köle. Ahçılık yapıyormuş

37-- Ebû Asîb: Azadlı köle olarak geçiyor.

38-- Ebû Kebşe Süleym el-Enmârî: Uhud ve sonraki diğer harplere katılmış. Muhammed'den çokca hadis rivayet etmiş.

39-- Ebû Muveyhibe: Ben-i Mustalık gazvesinde Aişe'nin devesini sürenlerden. Zannımca o da Aişe'nin kölesi idi. Muhammed onu daha sonra azad etmiştir.

Hürlerden hizmetçileri

1--Enes b. Malik
2--Esla b. Şerîk
3--Esma b. Harise
4--Bukeyra
5--Bilal b. Rebâh el Habeşî
6--Habbe ve Sevâ
7--Zu-Mıhmar
8--Rabî'a b. Ka'b el-Eslemi
9--Sa'd
10--Abdullah Revâha
11--Abdullah b. Mesûd
12--Ukbe b. Âmir
13--Kays b. Sa'd
14--Mugîra b. Şu'be
15--Mikdâd b. Esved
16--Mûhacir
17--Ebu's-Sehm
18- Ebu Bekr : İlginç ama İbn Kesir onu da Muhammed'in hizmetçisi olarak göstermiş

Not: Bu yukarıdaki "hür hizmetçiler"le ilgili bilgilere girmiyorum istediğiniz kadar çok bilgiyi internette bulabilirisiniz

Toplam: 22+ 39+18 =79 köle

Bu konuda en geniş bilgi İbn Seyyidi'n-Nas (Seyiddünnas)'da. Toplam 53 erkek köle 15 cariye ve 18 sahabelerden hür hizmetçi ismi geçiyormuş. (Bu bilgi Arif Tekin'de geçiyor)
İbn-i Kesir'in (el-sira) siretinde de Muhammed'in kölelerinin 40 kadarınının ismi hayat hikayesi dahil verilmekteymiş.
İbnu'l Kayyum da ise 45 köle ismi geçiyormuş.
İbn Sad (ö. 230) ise sadece 17 köleden bahsediyormuş.
Ayrıca;
Hammâd (ö 267 h. )---Teriketû'n Nebi
Hakim-Müstedrek
Moğultay-el-İşare
İbnu'l Cevzi-Telkih bu konuda kaynaklar arasında.

Bu konu parelelinde ayrıca islam'da köle hukukunu da tartışabiliriz.

sodomo çok teşekkürler bu çalışma için..muhammed uydurduğu din sayesinde kölelerle, cariyelerle, zenginlik içinde dört dörtlük bir yaşam sürmüş..şimdi yaşasaydı bizim müslümanları sömürürdü kesin..

Eyvallah godDar, sonuçta bir müslüman ilahiyat prof.'unun kitabından aldım bu listeyi. Hani demesinler "şıracının şahidi bozacı" diye genellikle müslüman ilim adamlarını (!) tercih ediyorum. Tabii ilginç olan bu insanların bu detayları bilmelerine rağmen hala müslüman kalabiliyor olmaları. Çok mu uğraşıyorlar acaba Muhammedi peygamber görmek için ? Hem bunları bil hem de hala onu peygamber kabul et.
Tuhaf bir durum vesselam...

Sodomo,

Iznin olursa bu konuyu portalimiza almak istiyorum.. Onemli bir baslik oldugundan kaybolmamasinda yarar var..

Sodomo,
eline sağlık. çok güzel bir çalışma. Muhammed'in ne kadar fakir olduğunu anlatan hadisler vardı o hadislere ulaşamadım. Çelişkiyi ortaya sermek açısından çok çarpıcı olacağını düşünmüştüm.

Bu konu parelelinde ayrıca islam'da köle hukukunu da tartışabiliriz.

islam hukuku ile ilgili önerebileceğin siteler var mı?

Birde diyorlardı ki; Muhammed orucu sadece birkaç hurma ile tutardı. Birkaç hurma ile oruç tutan adam bu kadar köle ile ne yapıyordu acaba?

Nolmuş yani bu kadar kölesi varsa. Sizin Hz. Muhammed'in kölelere nasıl davrandığından haberiniz yok heralde.
Keşke ben de o devirde yaşasaydım da onun kölesi olsaydım. Öyle efendiye can kurban.

Oğuz tabii ki alabilirsin. İstediğin gibi kullan.

Mamuli fıkıh konusunda internette en iyi kaynak Yusuf Kerimoğlu'nun bu çalışması. Hemen hemen her konuda bilgi bulabilirsin.
Kölelik "Eşya hukukunun "hayvanlar vs. ile ilgili teferruat" alt başlığında incelenir bildiğim kadarıyla. Ben bu kaynağı daha önce Talak (boşama) ile ilgili olarak incelemiştim o yüzden tam nerede bulabilirsin bilmiyorum bu link içinde.

http://www.islamisohbet.gen.tr/tr/bilgi/Ge...sesi/index.html

Ayrıca yardımcı linkler olarak:
http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/gelismeler/0151.htm
http://www.kuranikerim.com/emanet_ehliyet/ee_metin_155.html
http://www.sevde.de/islam_Ans/K/K2/kole.htm

Tabii bütün bunlara baktıktan sonra da mutlaka İlhan Arsel'i şu linkini okumanı tavsiye ederim:

http://www.ilhan-arsel.org/Kolelik/icindekiler.html


İyi okumalar.

Şu anki devlet sistemleri nasıl yada devlet başkanları..bu bir sistem meselesi.toplumsal bir sistem..dün öğledir bugün böyle yarında başka olacaktır bunları oluşturan ne..o dönemde ateist bir devlet başkanı nasıldı nasıl bir sistemi vardı..yada toplulukların nasıl sistemleri vardı bu sistemler nasıl oluşuyor nasıl değişiyor..
AMMAAAANN ÇOK CAHİLSİNİZ ÇOOOKKK.GORA KAFALISINIZ..

Senin kafanda insanlar olduğu sürece daha bin yıl sürer bu islam dini merak etme...Köle olmaya bu kadar meraklıysan gel benim kölem ol...

Birisi de benim "50 tane 9 yaşımda kızım olsa hepsini peygamber efendimize verirdim" diyordu. Yoksa sen o musun ?

köleligin nesi guzel olabilir,?????

ama haklida olabilirler

okudukca cunku hayretlere giriyorum her gun
muhammedin
abdest suyunu hastaliklara iyi gelir diye icen bir mantikdan baska ne bekklersinki!!!!!!!!!!!!!!!

o kölelere sor bakalım şikayetçiler mi?

siz onu bunu bırakın da Hz. Peygamberin kölelere nasıl davrandığından haberiniz var mı yok mu onu söyleyin.

bu gun fabrikalarda calisan kölelere sor bakiyim bi memnunlarmi

memnunlar

cunku baska bir seyi bilmiyorlarki..

buda o hesab
köleye iyi davranmissin
kötü davranmissin
ne farkeder

KÖLE KÖLE dir
muhammedde bunun önüne gecmemistir
gecmeyi birak köleleri ölene kadar kullanmis
ve uzerlerinde emirler yagdirmistir
.

kimse kalkibda bana islam köleligi kaldirmak icin ilk zeminleri atmistirda demesin..
PEYGAMBER SIFATINDAKI BIR ADAM BU GUNDEN YARINA KÖLELIGI KALDIRMAK MECBURIYETINDEYDI

yok efendim standart cökermis
toplumun yasami kölelere bagliymis


cart curt


o kadar putu yik
okadar tabu yu yik
kanli bicakli ol


KÖLELIGI KALDIRMA


susun tek kelime daha etmeyi

yazdikca batiyorsunuz..

o çalışanlar eminim memnun değil.
ama
Muhammed'in yanındakiler memnun

ayak yapma cevap ver


kpyalama yapistirmadan baska bir sey bilmadigini

hatta kendi fikrin bile olmadigini
cumle alem biliyor

cekil aradanda adamlar yazsinlar??


anladinmi ..

ateistlere söylüyorum
benliklerinizden kurtulun. Benlik ve tevhid bir arada olmaz.
Benliğin en belirgin yönü, karşısındakini küçük görmektir. Yani benlik sahibi kimse, başkasının kusurlarını ortaya dökerek kendine imtiyaz tanıma derdindedir.İblis misali kibir ve ucup sergiler. Bütün kusur ve hatalara karşı kendisini uzak sayar ve istikamete dair ilahi ikazlara karşı muafiyet duygusu içinde yaşar.ilahi ihtarların onu da içine aldığını düşünmez.

turabi ilahi bir ihtar varsa ,


hep beraber uygulayalim----ne demek bir yaradan emir vercekde bizler tutmuycaz??


ama ilahi bir emir yok kardesim

bize burda ne yapacagimizi söyleyecegine

suna cevap ver




bu gun fabrikalarda calisan kölelere sor bakiyim bi memnunlarmi

memnunlar

cunku baska bir seyi bilmiyorlarki..

buda o hesab
köleye iyi davranmissin
kötü davranmissin
ne farkeder

KÖLE KÖLE dir
muhammedde bunun önüne gecmemistir
gecmeyi birak köleleri ölene kadar kullanmis
ve uzerlerinde emirler yagdirmistir
.

kimse kalkibda bana islam köleligi kaldirmak icin ilk zeminleri atmistirda demesin..
PEYGAMBER SIFATINDAKI BIR ADAM BU GUNDEN YARINA KÖLELIGI KALDIRMAK MECBURIYETINDEYDI

yok efendim standart cökermis
toplumun yasami kölelere bagliymis
cart curt
o kadar putu yik
okadar tabu yu yik
kanli bicakli ol
KÖLELIGI KALDIRMA

Ona hmd çok güzel bir cevap vermiş zaten

bumu guzel dedigin cevap

hmd muhammedin yanindaki kölelerlemi konusmusda

onlarin durumunun iyi oldugunu biliyor ..
yoksa salliyormu
hepinizin yaptigi gibi..


köle kardesim köle
peygamberinizi gayirmak icin
insanliginizdan ödun veriyorsunuz haberiniz yok

görmüyorsunuz bari gösterelim...

yahu niye boşakursun atıyorsun

getirsene
yahudi arsel
ile
dursun'un
yazılarını bakalım nasıl davranmış

Muhammed dediğiniz şahsın "köle" teriminden ne anladığını öğrenin...Sizin köle tanımından anladıklarınızla kağıt karalamayın...

Hz Muhammed Sav in bir tek kölesi yoktur. Hz Zeyd bin Harise vardır oda azatlıdır. Bu şahıs kendi arzusuyla Peygamber Efendimizin yanında kalarak ona hizmet etmeyi tercih etmiştir.Birde Enescik vardır bu çocuktur ve Peygamberimiz Sav e hizmet etmesi için Annesi tarafından görevlendirilmiştir. Bu iki kişininde hizmetkarlığını Peygamber Efendimiz Sav kabul etmemiştir ancak bu iki kişi ısrarla Peygamber Efendimiz Sav e hizmet etmişlerdir.

Yukarıda ilk mesajda belirtilen isimlerin hiçbiri Peygamber Efendimiz Sav in kölesi değildir.
Bunalr ya Ehli Beyt dendir yada sıradan müslümanlardır. Ayrıca çok çelişkili açıklamalarda var.

7-- Rezine (veya Ruzeyne): Muhammed'in Hayber'de ganimet olarak esir alıp evlendiği yahudi asıllı eşi Safiyye'ye ait. Birinci sıradaki Emetullah'ın annesi aynı zamanda.
---Ne zamandan beri kişinin eşi kölesi olarak tabir ediliyor?
11--Sellâme : Muhammed'in cariyelerinden Marya'dan olan oğlu İbrahim'e dadılık yapmış
---Ayrıca ne zamandan beri dadı ile köle eşdeğer olabiliyor?

Eğer yorumlar yazara aitse bu yazar İslam tarihi hakkında hiçbişey bilmiyor tavsiyem başka bir kaynağa müracaat edin. Eğer yorumlar sayın sodomo'ya aitse biraz insaflı olmanızı isteme hakkım varsa insaflı olmanızı istiyorum.

22+ 39+18 =79 denmiş ama ben bu sayıyı daha da artırabilirim örneğin sadece bugün hayatta olan ve Peygamberimiz Sav e hizmetkarlık yapmak isteyen tam 1,5 milyar insan var. Biz sadece ona hizmetkar bile olmayı hak edememekten korkuyoruz. Tabi bu size abes gelebilir müslüman değiilsiniz ve bizi anlaybilmenizde imkansızdır.

Sodomo sordu,cevap vermedin.Bende sorayım ?
Köleliğini seve seve kabul ettigin peygamberine,9 yaşında kızın olsaydı zevce olarak verirmiydin ?

Peygamberim(sav)'in kölesi vardır...ama putperestlerin köleleri gibi köleler değil...Köel terimi O'nun eline düştüğünde hicab etmiştir...arun aleykum...

vardır hikmeti

ama yaşında kesin bir şeyde anlaşamadık ki

bir peygamberle evlenmenin ne güzl bir şey olduğunu bilemeyiz

Alpi, Rezine için söylediklerinden konuyu tam anlamadığın kanaatine vardım.
Kardeşim, Safiyye Muhammed'in eşi ve Rezine'de onun kölesi. Yani burada "Rezine Muhammed'in eşidir" denmiyor.
Yani Muhammed bu kölesini eşi Safiyye'nin hizmetine vermiştir, aynı Unkude'yi Aişe'nin hizmetine vermesi gibi.
Sellame'de Muhammed'in cariyesi Marya'dan doğan çocuğuna dadılık yapma hizmetinde bulunmuştur. Marya'da köledir, onun çocuğuna dadılık yapan Sellame'de köledir. Zaten her bir kölenin ayrı ayrı hizmetleri var. Kimisi abdest işlerine bakıyor, kimisi bahçe suluyor, kimisi dadı, kimisi ahçılık yapıyor vb.. Bunlar kölenin veridği hizmetlerdir.
Senin anlamadığın şey köleliğin fıkıhsal bir statatü olması gerçekliğidir.

Şöyle söyleyeyim : Bu kölelerin hepsi mülküyet hukuku kapsamında taşınabilir eşya olarak değerlendirilir ve mülkiyetin sahibi de efendiye aittir. İsterse yan gelip yatsın sonuçta mülk dür ve bu da hukuki bir statütdür ve her türlü tasarruf hakkı sahibine aittir. Yani bir mülk gibi alınır-satılır ve kiraya verilir. Nitekim Muhammed'in satın aldığı ve sattığı köleler de vardır, azad ettiği köleler de vardır.

Bu konu çok detaylıdır, istediğini bana sorabilirsin cariye-köle hukuku ile ilgili olarak. Sana hem Kuran hem de Muhammed'in yaşamından her türlü açıklamayı yapabilirim.

Buradaki isim listesi Prof. Celal Yeniçeri'ye aittir. Benim bir ya da iki ilavem var o kadar ve yorumlar bana ait olup bilgi mahiyetindeki kısa açıklamalar da Celal Yeniçeri'ye aittir.

Sayın Sodomo şimdi daha iyi anlaşıldı söyledikleriniz. Kölelik için yaptığınız tabire katılıyorum. Ama bende şunu söylemeye çalıştım Peygamber Efendimiz Sav in hizmetçilerinin konumuyla sizinde açıkladığınız kölelik şekliyle uyuşmuyor. Çünkü önceki mesajımda belirttiğim gibi Peygamberimiz Sav hiçbir zaman istifade etmek için köle satın almamıştır onları azad etmek için satın aldığı olmuştur ve bu konuda en önde olan da Hz Ebu Bekir dir. Hz Ebu Bekir in satın alıp azad ettiği köle sayısını ben şahsen bilmiyorum çok fazladır.

Eğer bir şahıs kendi arzusuyla birine hizmetkarlık yapıyorsa ve bu kölelik tabiri içerisinde ise buna itirazım olamaz çünkü Peygamberimizin hizmetçileri bu konumdadır. Ama sizde köleliği bu şekilde tarif etmediniz zaten. Sonuç olarak tekrar söylüyorum Peygamberimiz Sav in kölesi değil hizmetkarı vardır ve bunlar tamamen gönüllüdür. Buna en güzel örnek te Hz Zeyd bin Harise (ra) dır.

Hz Zeyd bin Harise (ra)ın bu konudaki küçük olayını isterseniz anlatabilirim.

Alpi dostum, zaten azad edilenler listedeki isimlerin yanında açıklama olarak verilmiş. Sonuçta azad edilseler bile belirli bir süre hizmetlerinden faydalanılmış ve "köle statüsüne" taabi olmuşlardır. Zannetiğin gibi, alınır alınmaz azad edilen bir köle yoktur . Kimisi 3 ay kimisi 3 sene kimisi 5 sene kullanılmıştır. Bak orada Selman Farisi, Zeyd b. Harise gibi isimler de var. Bu isimler Muhammed'in neredeyse "sağ kolu" denilebilecek isimler. Zeyd b. Harise zaten Muhammed'in bir çok seferde komutan olarak atadığı bir isim. Ama dediğim gibi bir dönem için bunlar da kölelik statüsüne taabi oldular.
Diğer bahsettiklerin zaten "Hürlerden Hizmetçiler" başlığı altında toplanmış. Sonuçta kölelik statüsüne taabi olmayan ama Muhammed'in özel-tüzel işlerine koşan ve her daim ona hizmet eden insanlar. Sonuçta burada Ebu Bekir'in bu listede oluşu ama Ali, Ömer gibi isimlerin olmayışı en azından bir fikir vermeli bu tip sınıflandırmanın nasıl bir kritere göre yapıldığına dair.

Ayrıca cariyelerden Nefise ve Cemile'yi ayırca Reyhaneyi ve dahası Marya'yı okumanı tavsiye ediyorum çünkü kadın cariyelerden faydalanmanın daha farklı yönleri de mevcut.

Köleler:

a-Alınır
b-Satılır
c-Kiraya verilir
d-Miras olarak bırakılır.

Bu fıkıhsal bir statüdür.

Kadın köleler(cariyeler) ile ilgili olarak fazladan:

Cinsel ilişkiye girme serbestiyeti vardır.

Buna Muhammed'in cariyesi Marya'dan bir oğlu olması örnek gösterilebilir.

Ayrıca Kuran ayetleri bağlamında da bu izin vardır (Mearic 30, Müminun 6 vb.)


Sözün kısası, ne Muhammed'in yaşamında ne de Kuran'da kölelik yasaklanmamıştır ve İslam tarihi boyunca (buna Osmanlı İmp.de dahildir) devam edegelmiştir.

S.Arabistan'da kölelik 1927 yılında İngilizlerle yapılan Cidde antlaşması ile kaldırılmıştır.

Osmanlı da ise 1800'lü yılların sonunda ya da 1908'de (kesin tarihini bilmiyorum) kaldırılmıştır.

İçinde yaşadığımız bu topraklar İslam fıkıhının bütün kurum ve kurallarıyla hayat bulduğu ve bu yüzden de fıkhen yasak olmayan bir şerri uygulamanın capcanlı devam ettiği topraklar olmuşur.

Eğer Türkler İslamı seçmeseydi, bu topraklarda kölelik hiç bir zaman uygulanmayacaktı.

Ama Kuran'da kesin bir yasağın olmaması ve köleliğin Kuran ayetleri ve sünnet-i Muhammed-i gereği adeta ilahi bir onaydan geçmiş olması bu ihtimali ortadan kaldırmıştır.

O donem sistem koleci ekonomik sistemdir.. Isci sinifi olmayan bu donemde, hizmetcilerin ve genel olarak is gorenlerin hepsi koledir.. Hic kimse ucret vererek icsi tutmaz.. Sahibi oldugu koleleri calistirir..

Muhammed de bu sistem icinde olan bir kolecidir.. Kole azad etmis olmasi onun kolelere sahip olmadigini gostermez.. Zaten bazi durumlarda kole azad etmek zorunluluk gibi bir seydir.. Yaslanmis, elden ayaktan dusmus olanlar, bazi ozel durumda olanlar ve bir de dostlar alis veriste gorsun misali kole azad etmeler mumkundur.. Muhammed'in azad ettikleri de bu cercevede olanlardir.. Muhammed kolecilige karsi falan degildir.. Sadece koleler icin biraz daha uygun sartlar saglamistir.. (Aslinda bu sartlari Muhammed saglamamis, Muhammed'den once Hilf'l fudul anlasmasiyla saglanmis olan iyilestirmeyi Islam'a da almistir.) Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki Muhammed kabile baskinlarinda elde edilen kole ganimetlerden hissesine dusenleri almistir... O halde karisi Hatice'den kalanlar, evlendigi karilarinin yaninda getirdikleri koleler, hediye edilen koleler ve ganimetlerden arta kalan kolelerini topladigimizda, karsimiza onemli bir rakam cikacaktir.. Bu nedenle baslik yazisinda verilen liste dogru kabul edilmelidir..

Bakın kölelik konusunu daha iyi anlayabilmek için diğer emir ve nehiylere göz atmamız yerinde olur diye düşünüyorum. Örneğin İçki içmek belli bir zamana kadar mübahtı. Kimse belli bir zamana kadar namaz kılmakla emrolunmamıştı. Burada İslam ın ilk dönemlerine bakarak namazın farz olmadığını ve hatta Hz. Ömer gibi şahısların içkili halde namaz kıldığına bakarak bunların şu anda neden değişik uygulandığını sorabilirsiniz

Eğer siz Peygamber Efendimiz Sav in hayatının ilk dönemi olan Mekke dönemi ile Medine dönemini ayıracak bir bilgiye sahipseniz zaten bunu anlıyorsunuz demektir daha fazla açıklama yapma gereği duymuyorum.
Kölelik meselesi de aynı bunun gibidir emirler ve nehiyler zamanla gelmiş ve bu şekilde İslam şeriatı oluşmuştur(tamamlanmıştır). Kölelik meselesi tamamen fıkhi bir mesele olduğundan Mekke dönemine bakma gereği duymuyorum bu dönem içerisinde Peygamber Efendimiz Sav'in gerçek manada köleleri vardı fakat Medine döneminde bu yoktu(gönülllü hizmetçileri vardı). Diğer müslümanlar Medine döneminde köle sahibi olmaya devam ettiler ve bir süre sonra bu kölelik meselesi tamamen İslam dan çıkarıldı.

İslâmiyet köleliği en âdil usullerle kaldırmağa çalışmış ve Resul-i Ekrem (A.S.M.), insanları kölelikten kurtarmayı ibadet olarak ilân etmiştir. Şunu taktir etmelisiniz ki bir toplumda önemli bir rol oynayan faktörler bir anda asla kaldırılamaz yada asla bir anda yeni bir olgu getirilemz. Bu gibi toplumun tamamını etkileyecek şeyler zamana bırakılarak çözüme ulaşılması sağlanır.

Eğer köle ve cariyeleri savaşta ganimet olarak kazanılan insanlar olarak yorumlarsanız. Açıkçası ben bu konuya hiç girmek istemem çünkü konu başka bir yere kaymış olacak.

Kölesi olan peygamberi siktir ederim ben...Köle neymiş???

Demek peygamber olduğuna inaıyorsunuz bu ilginç.

Evet,yalancı olduğuna inanıyorum...

haah ilk defa gerçekci bir yaklaşım görüyorum..bizim eski tarihi türk filimlerimiz var..bizim kahramanımız filmin çekildiği yılların iyilik kötülük kavramlarıyla değerlerine sahiptir filmin işlediği tarihin değilde..geçmişin kahramanı kesinlikle değildir bizim artisimiz bu günden tarihe ışınlanmıştır sanki..

DÜNYAYI KURTARAN ADAMLAR SİZİ..bu filmin nesi saçma aha bilimsel olduğunu iddia eden adamlar çıkmış olayları nasıl değerlendiriyor.bide böğle filimlere saçma derler..kafa aynı kafa..

birde kölelerinde köle olmayı istememeleri lazım hemde çok ciddi bir şekilde istememeleri lazım..eminim çoğunuz hadi canım sende diyorsun...doğru ama bi demokrasi tarihine bakın bakalım..işçi sendikalarına bir bakın..

yav C.H.B sendika kurmak için uğraşıyo yav hiç devlet sendika kurmak için çabalarmı..yavım yavım yalvarırmı işçilere türkiyedede sendika olsun diye. üstten diretirmi.aman türkiyedede avrupadaki gibi sendika olsun diye.
bu tür şeyler öğle üstten olmaz altan yani kendini değiştirmek isteyenlerde büyük bir enerji olarak bir istek olması gerekir toplulukta..tabi bu istekte nasıl oluşur falan filan bunlarda ayrı meseleler..

Aman kafanızı yormayın ezberlerinizle kendi içinde bulunduğunuz değerlerle geçmişi ve geleceği toplumları ve insanları değerlendirin.

islamiyet-kuran kölelere nasıl bakıyomuşş bi bakalım :

nahl.75.
Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler.

76.
Allah (şöyle) iki adamı da misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?

.......

Hadis No : 4168
Ravi: Amr İbnu Şuayb (an ebihi an ceddihi)
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim kölesi ile yüz okiyye üzerinden mükatebe yapsa da, kölesi bunun on okiyyesi hariç hepsini ödese, yine de köledir."

Kaynak: Ebu Davud, Itk 1, (3927); Tirmizi, Büyu 35, (1260); İbnu Mace, Itk 3, (2519)
......
Hadis No : 4174
Ravi: Aişe
Tanım: Nesai'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Berire (ra) kendi nefsinin hürriyete kavuşması için dokuz okiyye üzerine mükatebe yaptı. Her sene bir okiyye ödeyecekti. Resulullah (sav) onu, (hürriyetine kavuştuğu zaman) kocası ile beraberliğe devam etme veya boşanma hususunda muhayyer bıraktı, Kocası köle idi. Berire kendini (kocadan ayrılmayı) tercih etti. Urve der ki: "Kocası hür olsaydı, Aleyhissalatu vesselam Berire'yi muhayyer bırakmazdı."

Kaynak: Nesai, 85, 86 (7, 300)
.......

kurnaz bi adam ve kurnaz bi kitap... fena politikmişş!! hadi o zamandaki cahiller kul köle olmuşta... bu zamandakilere ne demeli?? !

O'nun kölesi olabilmek benim gibi bir günahkar için biraz yüksek bir makam.Kibirimi mazur görün BİRAZ dediğim için.
O'nu 1 kere görebilme ümidi bile bana yeterdi oysaki.Ama ondan 1400yıl kadar sonra ete kemiğe büründüm.Bakın görmek de demiyorum.GÖREBİLME ŞANSI.

Ruyaya yatin...

Rüyam da göreceğimin peygamberimiz olmayabileceğinden korkuyorum.Düşünsene onu hiç görmedim.Ya gördüğüm başka biriyse.

ne olacakti onu bir kere görünce

1 yerinmi articak
bi seymi kazanacaksin
ruhani bi huzurami kavusacaksin
al ben sana gösteriyim onu









mutlu oldunmu...

senin benim gibi bir insan

sirf belindeki kiliciyla daha cok bi ,hayduta benziyor

bak adamlarin peygamberine
isa ya

herife tokat atiyorlar
yuzunun öbur tarafini ceviriyor
vur burayada vur diyor

bizimkine tokat atmayi birak
yan baksan kelle ucurmus.

Bin canım olsa bin canımda feda olsun ona.

Bu alt resimde bir yanlislik var:

Muhammed sagliginda Kuran'i iki kapak arasinda gormemistir.
Allah'in sozde tum insanliga gonderdigi rehber denilen Kuran'i, Muhammed bile bir kitap haline getirmeyi dusunmemistir.

SAYGILAR

sonradan cizenlerden biri eline vermis olabilir????
muhammedde olmayabilir???
elindeki kuranda olmayabilir???

elimde en az 20 tane muhammed oldugu iddaa edilen resim var,minyaturler var,
hemen hemen birbirlerine benziyorlar sakalli biyikli ,sarikli ,cübbeli bi adam.

bunu da anlamis degilim hadi muslumanlara yasaklamis,

e kardesim yabancilardami görmemis bu amcayi
sonucda sanat yeterince yuksekti

adam gibi bir resmini
birakabilirlerdi
gelecek nesillere(galiba kic korkusuna yapmadilar)

belkide köleleriyle birlikte birkaç hurma yiyip doyuyolardır.
olamazmı?yüce allahın mucizesidir belkide

Alpi dostum, yanılıyorsun. Kölelik konusu daha çok savaşlarla ilgilidir ve bu da Medine dönemi ile yakından ilişkilidir çünkü köleliğin ana kaynağı savaşlar ve savaş esirleridir. Muhammed'in bütün savaşları Medine dönemine aittir. Bu demek değildir ki, Mekke döneminde kölesi yoktu. Tabii ki vardır, herşeyden önce Muhammed'e babasından miras kalan Ümmü Eymen ve Şakran ile onun oğlu Salih vardır (Bu Salih listede yok bunu da ekleyeceğim). Bunlar Muhammed'in ilk köleleridir ve miras olarak ona kalmışlardır. Diğer bütün köleleri Medine dönemine aittir.

Ayrıca bu liste eksik listedir. Çünkü bir çok savaşta esir düşen köleler hakkında fazla bir bilgi bulamıyoruz. Örneğin Kureyza'da en az 1000-1500 esir köle vardır ve Kuran hükümleri gereği ganimetin 1/5'i Muhammed'e "fey" payı olarak düşmektedir. Köleler aynı zamanda "ganimet payıdır" ve Kureyza esirlerinin 300-400 kadarı da Muhammed'e ganimet payı olarak düşmüştür. Ayrıca bu esirlerin Mustalık gazasında olduğu gibi serbest bırkılmadıkları ve Şam esir pazarında satıldıkları da bilinmektedir. Yani Muhammed buradaki hissesini "nakte" çevirmiştir.

İşte bunun gibi esir alınır alınmaz satılan köleler bu listede yoktur.
Ayrıca Muhammed'İn payına düşmesine rağmen Muhammed'in çevresindeki sahabelere hediye etiği cariyeler de vardır.

Duha 93/8 O Allah, seni fakir bulup zenginleştirmedi mi ?

Köleliğin İslam'dan çıkarıldığını nasıl söyleyebilirisn anlamış değilim. Kölelik İslam toparklarında yasal olarak 1927 yılında yapılan Cidde antlaşması ile kalkmıştır.

Bana köleliğin olmadığı tek dönem gösterebilir misin ? (Osmanlı İmp. dahil)

Tam aksine kölelik İslami hükümler yüzünden 20. yy.' a kadar taşınmıştır çünkü islam köleliğe cevaz verir, hatta onu hukuksl olarak düzenler.

Köle azad etme meselesi ise tam anlamıyla köleler için "pamuk ipliğine" bağlı bir durumdur.

Nisa 92. Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lazımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lazımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir

Göreceğin gibi bir kölenin azad olabilmei için sahibinin bir mümini öldürmesini beklemesini gerekmektedir.

Mücadele 3 Kadınlardan zıhar ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

Burada da göreceğin gibi cailliye dönemine ait bir kabile geleneği olan "Zıhar" uygulaması konu ediliyor.
Yani erkek karısına "senin sırtın bana anamın sırtı gibidir" derse bu söz ondan soğuduğunu ve onu boşadığı anlamına gelir ki eğer bu sözü söyleyen kişi tekrar karısına dönüp onunla yatmak isterse o zaman köle azad etmeli.

Yani senin anlayacağın kölenin azad edilmesi için ya sahibinin bir mümini öldürmesini ya da karısına "zıhar" yapmasını beklemesi gerekecek.

(Ayrıca artık bu çağda eski Arap kabilelerine ait bir gelenek olan "zıhar"ın Türkler tarafından uygulanmadığı ve uygulanmayacağı ve bu haliyele bütün zamanlara şamil olduğu iddia eilen Kuran'ın en fazla 1400 yıl önceki Arap kabilelerine hitap ettiğini de rahatlıkla görebiliriz. Sonuçta bize ne "zıhar" dan. Değil mi ama ?)

İşte durum bu. İslam da kölelik "(içki, domuz eti vb. yasaklarda olduğu gibi) kesin hükümlerle kaldırılmamış bilakis her detayı ile (azad dahil) hukusal olarak düzenlenmiştir.

Ayrıca tarihsel olarak bütün islam uygarlıkalrında da kölelik vardır ve islam uygarlıklarına "köle uygarlıkları" da denilmektedir.

"islamiyet-kuran kölelere nasıl bakıyomuşş bi bakalım" diyerek başlamışsınız fakat İslam'ın köleye olan bakış açısını gösteren ayet yerine onu sadece misal olarak gösteren iki ayet yazmışsınız. Yani yukarıdaki ayetler İslam'ın köle görüşünü açıklamıyor sadece bir örnek veriliyor ve bu örnek içerisinde köle terimi geçiyor.

Ayetleri açıklamaya başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki; bu iki ayetten önceki ayetlerin okunması bu ayetlerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bundan önceki ayetlerde ve bu ayetlerde müşriklere hitap edilmektedir.

Nahl Suresi 75. ayetin söyledikleri; Yüce Rabbim Allah Teala burada iki tip insanı örnek veriyor, bunlardan biri köle diğeri ise bolca mal mülk sahibi olan kişidir. Ayette geçen köle terimini günümüze indirgersek diğer insanların yardımıyla ayakta durabilen fakir, malı mülkü olmayan, hiçbiri güce ve iktidara sahip olmayan insanları temsil eder. Ayette geçen diğer kişiyi açıklamaya gerek yok zaten açık görünüyor.

Verilen iki misali anladık bundan sonra deniyor ki; "Bunlar hiç eşit olur mu?" "Hayır asla bir olmaz"

Şimdi ayetten asıl anlaşılması gereken yere geldik "Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler." Bu cümle içerisinde bir soru, bir öğüt ve bir de tavsiye vardır.

Soru:Yukarıdaki örnekte geçen iki insan bile birbirine eşit değilken, Allah ile bir benzerliği olması sözkonusu olabilecek biri olabilir mi?
Öğüt:Yukarıdaki misale bakarak Allah Teala'nın benzersizliği ve yüceliğine vurgu yapılarak ona hamd etmemiz öğütleniyor.
Tavsiye:Yukarıdaki örneği düşünüp anlayabilecek bir yetiye sahip olmayan insanların bilgisizliğinden bahsediliyor. O halde bize tavsiye edilen düşünmektir.

Nahl Suresi 76. ayetin söyledikleri; Yüce Rabbim Allah Teala burada da iki tip insanı örnek gösteriyor.
"Onlardan biri dilsizdir(ebkemdir)" ebkem; arapça dilinde dilsiz manasında kullanıldığı gibi aynı zamanda kekemeler içinde kullanılır. Daha açık bir söylemek gerekirse kendini ifade etme özelliği hiç olmayan yada çok az olan demektir.
"hiçbir şeye gücü yetmez" Burada, o kimsenin tamamen âciz ve eksik olduğuna işaret ediliyor.
"efendisine sadece bir yüktür" Burada ifade edilen bu kişinin üzerinde istifadesi olan kişiye bir yük olduğu vurgulanıyor. Patronunun emrini yerine getiremeyen bir işçi gibi.
"Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz." yani misal verilen kişi; işi güzelce yapamayan ve anlayamayan bir âcizdir demektir.

Ayetin devamında ise şöyle denilmiştir "Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?"
Öncelikle adaleti emredecek kişinin konuşma kabiliyeti yerinde olması gerekmektedir. Aksi halde emretmesi sözkonusu olamaz. Gücü kuvveti yerinde olması gerekir. Adil olabilmesi için adaletle zulmü birbirinde ayırabilecek kadar âlim(çokça bilgili) olması gerekmektedir.
O halde bu iki kişi asla birbirlerine benzemeyen özelliklere sahiptir.
Daha sonra Cenâb-ı Hak, "doğru yol üzere olan kimse " buyurmuştur. Bu, onun âdil olup zulüm ile abesten (boş işten) beri olması demektir. Bunun böyle olduğu sabit olunca kesinlikle deniliebilir ki: Birincisi ile ikincisinin birbirine denk olmayacaklarını akıl açıkça gösterir.

Görüldüğü gibi ayetler üzerinde çok değil biraz düşünüldüğünde bu ayetlerin köle edinmenin doğru ve hoş gösterildiği bir ayetler olmadığı sadece köle ile köle olmayanlar misal olarak getirilip hür olanların hür olmayanlardan üstünlüğü vurgulanmıştır.

Aslında bu ayetlerin daha iyi anlaşılabilmesi için 73. ayetten başlanarak okunmasında, incelenmesinde fayda vardır. Bunu yaptığınızda göreceksiniz ki ouşan fotoğraf Allah'ı ilah olarak benimsemeyen yada başka ilahları Allah'a ortak koşanlara anlayabilecekleri bir dilden bunun ne kadarda yanlış olduğu vurgulanmaya çalışılmıştır.


Yazdığınız hadislerede cevap vermek isterdim fakat, bu hadislerin sadece numarasını vermişsiniz kaynak belirtmemişsiniz.





Bu aytlerde bir kurnazlık değil sadece biz zavallı insanların kurtuluşu için görebileceği kadar açıkça bildirilmiş ayetler var.

bunlar palavra..kuran bir kitaptır ve muhammette bunu çok iyi biliyor..
bir kere kuran kendisine kitap diyor

alpi arkadaş
ilgili ayetlerde zaten köleliğe bakış açısı net bir şekilde belirtiliyor.. göstermek istediğimde buydu zaten.. köle edinmenin cazipliğini göstermediğini bizde görüyoruz burda. muhammedin kölelere bakışı,yok onlara köle gibi davranmadığı vs açıklamalara istinaden gösterdiğim iki örnek.. ki eşitsizliği kuranda bile net bi şekilde belirtmiş. böle biri nasıl olur da köleyi hür bi insanla yada kendisiyle eşit tutar?

(bu arada önceki ayetlere de bakmak gerekir demişsiniz.. bizde baktık üstadım.. da semra teyze tabiriyle : ) daldan dala! daldan dala!! kuran ayetlerinde genelde bi bütünlük zaten söz konusu deil.. ) çok istediniz onlarıda copy yapalım: )

(70.Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürecek. İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesin diye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
71.Allah rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar rızıklarını ellerinin altındakilere vermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar. Şimdi Allah’ın nimetini mi inkar ediyorlar?
72.Allah size kendi cinsinizden eşler var etti. Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. Öyleyken onlar batıla inanıyorlar da Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
73.Allah’ı bırakıp da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeylere tapıyorlar.
74.Artık Allah’a (şanına uymayan) benzetmeler yapmaya kalkmayın. Çünkü Allah bilir siz bilmezsiniz.
75.Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler.
76.Allah (şöyle) iki adamı da misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?
77.Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyamet’in kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.))
.....................................................



zaten bunlar misal demişsiniz. allaha şart koşulmayacağı vs için örnek gösterilmiştir. Örnek niçin verilir sizce? ki burda allah kendi için düşünün çok zıt eşit olmayan iki insan tipini örnek veriyor..hem de kendi benzersizliği için.. köle yi bu kadar aşağılık aciz gören bi kitabın köleliği kaldırmak için uğraştığı düşünülemez..

şimdi sizin açıklamalarınızdan sonra..ilgili ayetlerin elmalılı tefsirine de bi bakalım.. yanlış anladığınızı göreceksiniz.

(75- Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler.)
75- Burada buyurulmayıp da çoğul kipi zikredilmesi yalnız iki kişi değil, iki grup arasında karşılaştırma kasdedildiğine işarettir. Yani hürriyetine sahip olmayıp başkasının mülkü olan âciz köleler grubu ile hürler grubu ve özellikle güzel rızık ile rızıklandırılmış olup da onu muhtaç olanlara harcayan hür kimselerin grubu eşit olur mu? Elbette eşit olmazlar, değil mi? İşte Allah'tan başkasına tapanlar, başkasının malı olan köle gibi hürriyetini verip bir yaratığa kul olmuş köleler gibidirler. Allah'tan başka ilâh tanımayan, Allah'ın birliğine inanan müslümanlar da hürler demektir. "Gerçekten "ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz" (Fatiha, 1/5) diyebilmekten daha büyük hürriyet düşünülemez. Bundan dolayı Allah'ı inkâr, ortak koşma, batıl dinler hep birer esirlik bağıdır. Hak din ve Allah'ın birliğine inanmak insan için bir hürriyet, bir servettir. Düşünmeli ki, o hürriyet nimeti ne büyük nimettir ve onu veren kimdir? Bütün hamd Allah'a mahsustur. Hürriyet, O'nun nimeti olduğu gibi, her nimet de O'nundur. Hürriyetin değerini bilmeli, din ve imanın kadrini anlamalı da yalnız Allah'a kulluk ederek hamd etmelidir. Fakat onların çoğu bilmezler. Bilmezler ve Allah'ı inkâr ve nankörlükte bulunurlar. Hürriyet davası ile şeytana esir olurlar.
....

(76- Allah şu iki adamı da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez; efendisine bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, adaletle emreden ve doğru yolda bulunan adam eşit olur mu?)

76-Gelelim İkinci Misale:
Allah şunu da misal olarak vermiştir. İki adam, bu ikisinden birisi dilsiz, söz söyleyemez hiçbir şey beceremez. Ve o efendisine de bir yükdür. Yani o miskin, aynı zamanda efendiye muhtaç bir köledir. Fakat o efendisine de bir yüktür. Boşuna yer içer nereye gönderirse hiç bir hayır getirmez. İşte kâfirlerin örneği budur. Doğru söylemez, hakka karşı dilsizdir, efendisi olan yüce Allah'a muhtaçtır, fakat O'nun emirlerini yerine getirmez, yer içer faydalı bir işe yaramaz. Şimdi bir düşünülsün. O dilsiz ve efendisine yük olan kişi bir de doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse hiç eşit olur mu? Elbette olmaz. İşte kamil (olgun) müminin misali budur. Kendisi doğru yolda gider, hak din ile dindar, ilmi ile amel ederek doğruyu söyler, adalet ve doğruluğu emreder, iyiliği emreder ve bu şekilde söz ve yetki sahibi olur. Ve böyle yaparken kendisi adalet ve doğruluktan ayrılmaz. (Mâide, 5/8. âyetin tefsirine bkz.) Şüphe yok ki, böyle adalet emreden insanlar içinde, adaleti gerçekleştirmekle görevlendirilmiş olanlar da doğruluktan sapacak olsalar bile kolaylıkla bunu yapamazlar. Onun içindir ki, Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde, "Siz nasıl iseniz, ona göre üzerinize amir tayin edilir" Zamanımızda yaşayan müslümanların perişan olmalarının sebepleri de bu noktadan ve bu misaldan çıkarılabilir.


nasıl farklı anlamlar çıkarılıyo anlamıyorumki..