Tam Forum Görünümü: Cennet, Huri ve Göğüsler
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
Sayfalar: 1, 2
Antimuhammed
NE-BE 31/34
Diyanet Vakfı Meali
31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
32. Bahçeler,bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34. Ve içki dolu kâseler .

Hasan Basri Çantay Meali
31-Şüphesiz takva sahipleri için (her korkudan) selamet (ve her arzuya) vuslat (kavuşma) vardır.
32,33,34- (Ya o) bahçeler, üzüm bağları, memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar, dolu kadehler,

Hangi yoruma bakarsak bakalım karşımıza yaşları aynı ve memelerinin diri, tomurcuk gibi olduğunu açık anlatım ile ergenliğe yeni adım atmış bir kızın göğüsleri çıkıyor.

Ben işin ahlaki yönünü tartışmayacağım. Cennette neden memelerin olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece. Meme, göğüs, göğüs ucu bunlar cinselliği çağrıştırıyor bizlere. Cinsellikte üreme amaçlıdır. Bütün memeli canlılarda bulunan meme yeni doğan yavruları beslemek için kullanılır? Öyleyse cennette ki Hurilerde ki bu meme' de neyin nesi. Huriler doğuracak mı?
Üremenin olmadığı bir yerde bebek beslemek için gereken uzuvlarla donatılmış Huri nin olması sizce ne kadar mantıklı..?
Skepo
Bazen bu ayetleri görünce kendime şöyle diyorum. Acaba bendemi inansam. Ama sonra diyorumki sapıkmısın olum sen. Ben sapık değilim onun için inanmıyorum.
serabis
arkadasim
cennet o zamanin insanlarina
dogum kontrol haplarini bilmedikleri icin sexi sonuna kadar göturebilme hayalini veriyordu....

haliyle zamanin arablari
cocuk dogmasin diye ,tam sexin sonunda kendilerini geri cekib ,
cocuk dogum kontrolu yapmaya calisiyorlardi!!!


ne kadar kötu bir sex!!!

yani cennetteki kizlar hamile kalmiyacagi icin
sonuna kadar sex.... yessssss... wacko.gif wacko.gif wacko.gif
kutsalyaratik
Cennette sarap ve sutten irmaklar, hurma agaclari cesitli meyve agaclari olmasi neyin nesi peki? Madem Cennette aclik ve diger duygular olmiyacak neden o kadar cesitli yiyecek ve icecek var.

Ama Antimuhammedin verdigi ornek daha carpici, neden sex ihtiyaci olmiyan bir yerde gogusler ve ozellikle Huriler var? Bunlara ihtiyac varmì?

Aslinda bu sorulara Muslumanlarin cevap vermesi gerekir.
Asya
Varya dürüst olun sanki siz istemez misiniz...

Oranın tomurcuk göğüslü hurileri nasıl olacak bilmiyoruz ki..

ama hepiniz istersiniz..

ve ya şöylemi demem lazımdı şirk koştuğunuz için faydalanamamak, kedinin uzanamıyacağı çiğere mındar deme olayı gibi mi?
kutsalyaratik
QUOTE(Asya @ Feb 26 2007, 03:47 PM) *
Varya dürüst olun sanki siz istemez misiniz...

Oranın tomurcuk göğüslü hurileri nasıl olacak bilmiyoruz ki..

ama hepiniz istersiniz..

ve ya şöylemi demem lazımdı şirk koştuğunuz için faydalanamamak, kedinin uzanamıyacağı çiğere mındar deme olayı gibi mi?


Anlama ozurlusumusun sen, bu konuda islenen "MADEM SEX , ACLIK, SEVINME, UZULME GIBI DUYUGULAR CENNETTE YOK, NEDEN HURILER, GILMANLAR, CESITLI YIYECEK VEREN AGACLAR, SUTTEN, SARAPTAN IRMAKLAR" var?????????
Sanada tuhaf gelmiyormu? .

Islam cenneti sanki bir randevu evi. huh.gif
FreeWill
Kedi uzanamıyacağı cigere mındar dermis. Ateistler ondan elestiriyormus!...
Asya, ozrun kabahatinden buyuk!...
QUOTE
Oranın tomurcuk göğüslü hurileri nasıl olacak bilmiyoruz ki..


Nasil bilmiyorsun, anlatmis ya iste en ince detaylarina kadar. Iri gozlu, memeleri tomurcuklanmis, iri siyah gozlu, bakire, bakislarini yalnizca erkegine ceviren, daha once ne bir cin ne insan dokunmus, vs, vs...

Nasil olacak bilmiyoruz derken, filmlerdeki uzaylilar gibi, ecis bucus olmayacaklar herhalde.

Muhammed resmen 7.yuzyil col bedevisinin hayallerine, arzularina, sehvetine, ahlakina uygun vaadlerde bulunmus.
Ne bekliyordun ya!... Sevgi, ask, dostluk, paylasmak, kutuphane vaad edecek degildi ya.

Kari-kiz, yesil doseklerde yan gelip yatmalar, gumus tepsiler, altin bardaklar, golgelikler falan filan. 50 derece sicaklikta colde beyni haslanan, kari-kiz gordumu sehveti kabaran bedeviye baska ne vaad edilebilir?

SAYGILAR
Skepo
QUOTE(Asya @ Feb 26 2007, 04:47 PM) *
Varya dürüst olun sanki siz istemez misiniz...

Oranın tomurcuk göğüslü hurileri nasıl olacak bilmiyoruz ki..

ama hepiniz istersiniz..

ve ya şöylemi demem lazımdı şirk koştuğunuz için faydalanamamak, kedinin uzanamıyacağı çiğere mındar deme olayı gibi mi?



Kedi ciğer olayı değil burdaki. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme olayı bence biggrin.gif
ERCUMENT
başka yerdede demiştim..turistik biryerde bi dönem yaşamıştım olay aynı dönüyon dolaşıyon aynı....bu kitabı muhammet yazmış olsa bile adam 1500 yıl sonraki zevkleri bilem biliyomuş...halılar,genç hizmetciler,yeşillikler,su,içki,güzel yiyecekler...

kütüpane falanda. bi nurcular ister böyle şeyleri bide ateist denen zevksiz salaklar..

allahtan allah sizin kafanızdan değil...

kafa karıştırmayın....
FreeWill
QUOTE(ERCUMENT @ Feb 26 2007, 04:26 PM) *
kütüpane falanda. bi nurcular ister böyle şeyleri bide ateist denen zevksiz salaklar..


Senin zevk derken, memeleri yeni tomurcuklanmis cocuk yasta kizlarla, gilmanlarla oynasmak, yan gelip yatmak mi sapiklik ve miskinlik dolu sonsuz bir hayat mi anladiklarin?

Ama sen de haklisin.

Odul olarak kucuk kiz cocuklari, inci gibi parlak oglanlar verecegini soyleyen bir kitabin savuculugunu yapmak kolay degil bu cagda.

SAYGILAR
Birisi
Göğüsleri tomurcuklanmış kızlar kulağa hoş geliyor kimilerine ama bu da dinlerin mantıksız tarafını ortaya koyuyor bir anlamda smile.gif
Antimuhammed
Dinin mantıksızlığı bir tarafa bunun insan elinden çıkma olduğunu gösteriyor. Bir sübyancının elinden hemde...
Daye
Bizim siyonist uzmanı buralardaymış
Şimdiki ismide asya olmuş.
Yakışmış avatardaki resim.Cuk oturmuş yani
Cennettede bu giysilerle takılırsın artık.Yalnız dikkat et böbrekleri üşütme
Oradaki hava sıcaklıgı kaç derece olacak biliyormusun?
Biraz serin olursa arabın zıbını seni koruyamaz ,üşütürsün
Şimdi senden ricam soruyu cevaplaman
Meme bir beslenme uzvu olduğuna göre;orada üreme olmayacaksa
Yeni tomurcuklanmış meme ,yanlış promosyon değilmi?

Selamlar
Asya
QUOTE(Daye @ Feb 27 2007, 10:50 AM) *
Bizim siyonist uzmanı buralardaymış
Şimdiki ismide asya olmuş.
Yakışmış avatardaki resim.Cuk oturmuş yani
Cennettede bu giysilerle takılırsın artık.Yalnız dikkat et böbrekleri üşütme
Oradaki hava sıcaklıgı kaç derece olacak biliyormusun?
Biraz serin olursa arabın zıbını seni koruyamaz ,üşütürsün
Şimdi senden ricam soruyu cevaplaman
Meme bir beslenme uzvu olduğuna göre;orada üreme olmayacaksa
Yeni tomurcuklanmış meme ,yanlış promosyon değilmi?

Selamlar



sen kızların göğüslerine niye bakıyorsun emecek misin? angry.gif

salak niye bakıyorsan orda da o niyetle bakacaksın anladın, ..! wink.gif

yaniiiiii
Daye
Canlılardaki üreme ve erkek cinsel içgüdüleri konusundaki bilgilerin nasıl bir zavallı olduğun hakkında bize aydınlatıcı bilgiler vermektedir
Edepli olki saygı göresin,hitaplarına dikkat et
Kıvırma,soruya cevap ver? Meme promosyonu sana göre mantıklımı ?
Selamlar
Asya
QUOTE(Daye @ Feb 27 2007, 12:02 PM) *
Canlılardaki üreme ve erkek cinsel içgüdüleri konusundaki bilgilerin nasıl bir zavallı olduğun hakkında bize aydınlatıcı bilgiler vermektedir
Edepli olki saygı göresin,hitaplarına dikkat et
Kıvırma,soruya cevap ver? Meme promosyonu sana göre mantıklımı ?
Selamlar



bak şimdi memenin ileriki yılarda bilim yaşamaktaki önemini bulur şaşar kalırsın..

ben o yazdıklarım yalan mı?

ve onları tekrar buraya mı kopyalayım benim şikayetim yok sende cehennemden çıkınca verilecek hurileri kabul etme oldu mu
elfida
QUOTE(Asya @ Feb 27 2007, 11:04 AM) *
sen kızların göğüslerine niye bakıyorsun emecek misin? angry.gif

salak niye bakıyorsan orda da o niyetle bakacaksın anladın, ..! wink.gif

yaniiiiii

bu cennete nasıl gidiliyordu?
Daye
Yeni tomurcuklanmış meme promosyonu..
Çöl bedevisi için müthiş bir beklentidir
Yirminci yüzyıldada bu keklemeleri halen yiyenler yokmudur?
Tabiki vardır....ve olacaktır
Güncel bir reklam sloganıyla bitirelim
YERSEN
Asya
QUOTE(elfida @ Feb 27 2007, 12:28 PM) *
bu cennete nasıl gidiliyordu?



şirk koşma yeter...


QUOTE(Daye @ Feb 27 2007, 12:31 PM) *
Yeni tomurcuklanmış meme promosyonu..
Çöl bedevisi için müthiş bir beklentidir
Yirminci yüzyıldada bu keklemeleri halen yiyenler yokmudur?
Tabiki vardır....ve olacaktır
Güncel bir reklam sloganıyla bitirelim
YERSEN



sen yemişin
elfida
QUOTE(Asya @ Feb 27 2007, 12:35 PM) *
şirk koşma yeter...

iyide ben zaten şirk koşmuyorum ki allaha inanmıyorum..
Daye
Sen özürlümüsün?
Yoksa ,gördügünü,anlatılanı kavrayamıyormusun ?
YERSEN'İ yiyenin ,sen olduğunu farkedemiyormusun.
Selamlar
safbilgi
Hadislere dayanarak bir takım gelenekçi Müslümanlar cennete girdiklerinde 70 tane huri ve bu dünyadan 2 tane inanan kadınla ödüllendirileceklerini düşünürler. Hadislerde ve günümüzde ve daha önce yapılmış,Kuran çevirilerinde bulunan tasvirler, kadınları ve Allah'ave Kuran'ın doğruluğuna inanan tüm erkekleri rencide edecek türdendir. Bu genç, güzel hurilerin geçtiği ayetleri farklı şeyleri ima ettiğini gördüğümde çokşaşırdım. Bu yalanın bu kadar sürmesine şok olmuştum. Bu ayetlerin çeriği yiyecek, içecek, rahat mobilyalar ve diğer "nesneler"di. Hala birçok Müslüman'ınnandığı gibi hurilerden bahsedilmiyordu.Hur kelimesi bir sıfattır ve saf /kristal beyazı anlamlarına gelir. İnşallah gidersek cennette kiminle birlikte olacağımıza bakalım.Cennette kimlerle olunacak?İnananlar eşleriyle birlikte olacaklar. 36:56'da geçen "ezvecuhum" ( -onların- eşleri ) kelimesibelli bir cinse hitap etmiyor. 2:25, 4:57 ayetleri eşleri saf / temiz olarak anlatıyor (ezvacümmütühheratün).
Requiem
safbilgi;

ve bakireler olarak dirilteceğiz, 14

vakia



ne düşünüyorsun?
Requiem
gizlenmiş [deve kuşu] yumurtaları 20 gibi [kusursuz] eşler ..

saffat 49
Antimuhammed
Safbilgi bütün forumlarda Kuran ın yanlış anlaşıldığını söylüyor. Sonu Hiabullah tarafından katledilen Konca Kuriş gibi olmasın. amaaan yazık olur walla.
serabis
saf bilgi hanifcilerden!!!
Antimuhammed
Ya o zaman gitsin gülsuyu kokulu forum sitelerinde anlatsın derdini. Biz mezhep tartışmıyoruz. elleri ayakları çapraz kesilsin denen ayeti o kalkmış mali kaynaklarını kurutun diye tercüme ediyor...

Hanifi, şafi, sünni benim için hepsi bir.. Sonuçta Din hepsi. Hırıstiyan, Yahudi gibi aynı şey. Sanırım o bunu anlamıyor. Sadece İslam a karşıyız zannediyor. Herhalde Hindistanda yaşasak Hindularla uğraşırdık. Şimdi ben burda Hinduizmin ne kadar akıl dışı olduğunu anlatsam Müslo lar alkış tutacak, bir Hindu da gelip manyak mısın sen yaa Türkiyede yaşarken benim inekten sana ne diye kızacaktır..
safbilgi
KURANDAKİ HURİ KAVRAMI TAHRİF EDILMIŞTİR.

Hadislere dayanarak bir takım gelenekçi Müslümanlar cennete girdiklerinde 70 tane huri vebu dünyadan 2 tane inanan kadınla ödüllendirileceklerini düşünürler. Hadislerde vegünümüzde ve daha önce yapılmış Kuran çevirilerinde bulunan tasvirler, kadınları ve Allah'a ve Kuran'ın doğruluğuna inanan tüm erkekleri rencide edecek türdendir. Daha sonra bu ayetlerin anlaşıldığından çok farklı şeyleri ima ettiğini gördüğümde çok şaşırdım. Bu yalanın bu kadar sürmesine şokolmuştum. Bu ayetlerin içeriği yiyecek, içecek, rahat mobilyalar ve diğer "nesneler"di. Hala birçok Müslüman'ınnandığı gibi hurilerden bahsedilmiyordu.Hur kelimesi bir sıfattır ve saf / kristal beyazı anlamlarına gelir. Ayetlerdeki tanımlamaları incelemeden önce inşallah gidersek cennette kiminle birlikte olacağımıza bakalım.

Cennette kimlerle olunacak?

İnananlar eşleriyle birlikte olacaklar. 36:56'da geçen "ezvecuhum" ( -onların- eşleri ) kelimesi belli bir cinse hitap etmiyor. 2:25, 4:57 ayetleri eşleri saf / temiz olarak anlatıyor (ezvacüm mütühheratün).
36:54-56
Diyanet Vakfı 54. O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.
Arapçası: Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun

Diyanet Vakfı 55. O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler.
Arapçası: İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun

Diyanet Vakfı 56. Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar.
Arapçası: Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun
Soylarından inançlarını izleyenler de bu kişilere katılır.

59:21
Diyanet Vakfı 21. İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var
ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey
eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Bu, 40:8 ayetinde tekrar doğrulanıyor:
40:7-8

Diyanet Vakfı 7. Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerinihamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler: EyRabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yolunagidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler).

Diyanet Vakfı 8. Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyiolanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!

Anahtar Kelimeler ve Yanlış Yorumlamalar:

Aşağıda bu "hurilerin" niteliklerini bugün yorumlandığı şekilde listeledim. Bu ayetlerinçoğunda çevirmenlerin hayal ettiği gibi bir özne bulunmamakta ve anlaşılan çevirmenler, buözneyi bulmak için önceki ayetlere veya içeriğe bakma gereği duymamış.

Hurun: temiz kadınlar / huriler
hurin aynin: iri gözlü huriler
Kasiratut tarfi: gözlerini sakınan (huriler)
Kasiratut tarfi ayn: gözlerini sakınan (huriler)
Hayratun hisan: güzel (kadınlar)
Etraben: yaşıt (huriler)
Kevaibe etraben: (göğüsleri) tomurcuklanmış yaşıt (huriler); güzel yaşıt (eşler)
'Uruben etraben: mükemmel eşleştirilmiş.



Şimdi bu "huri"lerin niteliklerini Kuran'dan inceleyelim.

55. Ayetteki "Kasiratut Tarfi" ve "hurun"Rahman Suresini cennetin gizli kalmış yönlerini ortaya çıkarmada anahtar surelerden biri
olarak görüyorum. Bu Sure boyunca ilginç bir çiftelik ve karşıtlık teması işlenmiş.Bir not olarak şunu bilmenizi isterim ki Arapça'da isimler eril veya dişil formlarda olabiliyorve 3'e ayrılırlar: tekil, ikili ve çoğul. 55. Surede bunların arasındaki geçişlere tanık olacağız.

İkiliden Çoğul Forma Geçiş:
55:46-61
Diyanet Vakfı 46. Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır.
Edip Yüksel 46. Rabbinin görkeminden korkan (cin ve insan) lar için iki cennet vardır.

Arapçası: Ve limen hafe mekame rabbihi cennetani.
Diyanet Vakfı 47. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 47. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
Diyanet Vakfı 48. İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Edip Yüksel 48. Türlü besinlerle doludur her ikisi.

Arapçası: Zevata efnanin.
Diyanet Vakfı 49. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 49. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
Diyanet Vakfı 50. İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
Edip Yüksel 50. İçlerinde akan pınarlar vardır.

Arapçası: Fiyhima 'aynani tecriyani.
Diyanet Vakfı 51. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 51. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Diyanet Vakfı 52. İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır.
Edip Yüksel 52. İkisinde de her meyveden iki çeşit vardır.

Arapçası: Fiyhima min kulli fakihetin zevcani.
Diyanet Vakfı 53. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 53. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Diyanet Vakfı 54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin demeyvesinin devşirilmesi yakındır.
Edip Yüksel 54. Astarları atlastan yataklara yaslanırlar, her iki cennetin meyveleri pekyakındır.

Arapçası: Muttekiiyne ala furuşim betainuha min istebrak ve cenel cenneteyni dan.
Diyanet Vakfı 55. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 55. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Diyanet Vakfı 56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
Edip Yüksel 56. Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır.

Arapçası: Fihinne kasıratut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve la can
Diyanet Vakfı 57. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 57. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Diyanet Vakfı 58. Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Edip Yüksel 58. Onlar yakut ve mercan gibidirler.

Arapçası: Ke ennehunnel yakıtı vel mercan
Diyanet Vakfı 59. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 59. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Diyanet Vakfı 60. İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?
Edip Yüksel 60. İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?

Arapçası: Hel cezaul ıhsani illel ihsan
Diyanet Vakfı 61. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Edip Yüksel 61. Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Arapçası: Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
Gördüğünüz gibi 55:47-48 arası iki cennetten / bahçeden bahsediyor. Çift form olan "Fihinna"(onların ikisinin içinde) 55:50 ve 55:52 ayetlerinde geçen iki cennetin içindekileri ima ediyor.55:54 ayeti ise ikiye ayrılıyor, ilk kısım cennetle mükafatlandırılan erkek ve kadınların durumundan:"Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar."İkincisi ise bahçelerdeki ağaçların meyvelerinin ne kadar rahat alınabileceğinden bahsediyor:"İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır."

69:23 ayetinde de "kutufuha daine" (meyveleri sarkmış / yakın) sözcüğüne rastlıyoruz.
69:22-23
Diyanet Vakfı 22. Yüce bir cennette,
Edip Yüksel 22. Yüksek bir cennette (bahçede),
Diyanet Vakfı 23. Meyveleri sarkmış halde.
Edip Yüksel 23. Meyveleri ulaşılabilecek mesafededir.
55:50 ve 55:52'de bulunan çift formlardan "fihina" (onlarda) çoğul dişil forma geçiş görüyoruz, yani bunlar "iki bahçede bulunan" "varlıkları" betimliyor olamaz."Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz??"

Arapçası: "Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani"
"Tukezzibani" (yalanlamak) fiili ikili yapıda. "Hüna" zamirinin işaret ettiği kalan tek makul nesne 55:54 ayetinin sonundaki "meyveler"dir.

İffetli olmak Kuran'da her zaman "hifzul ferc" olarak geçer, "kasıratut tarfi" ayetebakıldığında zorlama bir anlam olarak göze çarpıyor. Bu kelimenin bakışları / gözlerikaçırmak olduğu var sayılıyor. Ancak gözleri alçaltmak Kuran'da 24:30 ve 31 ayetlerinde olduğu gibi "ğadül besar" olarak geçer. Cennet iffet ve namus kavramlarının olduğu bir yerdeğildir zaten. Cennet inananların ödüllendirileceği ve bir daha yaptıklarından sorumlututulmayacağı bir yerdir. "Bakışlarını alçaltmak" buraya uymadığı gibi Kuran incelendiğindede tutarsız olduğu görülecektir. "Kasırat" kelimesinin kökü "kasera" kısaltmak anlamına gelir."Taraf" kelimesi ise "uç" demektir, 11:114 ve 20:130 ayetlerinde geçer. Aynı zamanda kol vebacak yani insan vücudundaki uzuvlar, "el etraf" (uçlar) kelimesiyle anlatılabilir. Bu nedenle kasıratut tarfi" ellerinizi bile uzatmadan veya hiçbir çaba sarf etmeden kolayca yetişilen meyvelerin tanımlarından biridir.

Cennetin meyvelerinin kolayca ulaşılabilirliğini 76:14 ayeti de şöyle anlatır:
76:14
Diyanet Vakfı 14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen
meyveleri istifadelerine sunulur.
Edip Yüksel 14. Ağaçların gölgesi üzerlerine sarkmış ve meyveler yaklaştırılarak koparılmaları kolaylaştırılmıştır.

Arapçası: Ve daniyeten 'aleyhim zılaluha ve zullilet kutufuha tezliylen"lem yatmishunne insun kablehum ve la can": onlara ne cin ne insan dokundu?Bağlam "hurilerden" bahsediyor olsaydı yukarıdaki ayet daha sonra bunlara dokulacak gibi bir anlama gelirdi. Bu yakışıksız, hayali bir yorumdur.Kuran'da "dokunmak" olarak kullanılan kelime "messe" veya "temesse"'dir (2:236-237, 3:47, 19:20, 33:49, 58:3-4, vb...)

55:57'deki "tamase" denemek / tatmak / bozmak veya tüketmek olarak çevrilebilir. Cennetteki yiyecek ve içecekler Dünya'da tadılanlar gibi olmayacak, saf ve her açıdan mükemmel olacaklar.55:58'deki "yakuplar ve mercanlar gibi" sözü de yine bu meyvelerden bahsediyor.

Devamını yarın asıcam,kendınıze iyi bakın canlar...
ateist
Safbilgi kardesim,sana diger bir baslikta yine sormustum,cevap alamadim.
Inandigin allahinin,ne demek istedigini herkes degisik anliyorsa,onun iletisim problemi yasadigini düsünmüyormusun?Herseye gücü yeten bir varligin,nasil oluyorda,on yasindaki bir cocuk kadar bile derdini anlatamiyor olmasi,seni rahatsiz etmiyormu?Sen allahinin ne demek istedigini anlatmaya calisarak,nasil bir cürette bulunuyorsun?O acizmidirki,onun derdini dile getirmek sana kalmis?
elfida
birde allah "Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını
arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle
karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir" (Mâide 15, 16).
diyerek güldürmez mi?
gezgin95
QUOTE(safbilgi @ Mar 1 2007, 04:06 AM) *
....
Bu ayetlerin içeriği yiyecek, içecek, rahat mobilyalar ve diğer "nesneler"di. Hala birçok Müslüman'ınnandığı gibi hurilerden bahsedilmiyordu.Hur kelimesi bir sıfattır ve saf / kristal beyazı anlamlarına gelir. Ayetlerdeki tanımlamaları incelemeden önce inşallah gidersek cennette kiminle birlikte olacağımıza bakalım.
...


Rahman/55/56. Orada, bakislarini yalniz eslerine cevirmis, daha once ne insan ve ne de cinlerin dokunmus oldugu esler vardir.
Vakia/56/35-8. Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir.

....

Birsürü cinsel sapıklık vardır.

Erkekler, erkeklerle, çocuklarla, eşeklerle, develerle, ineklerle, ölülerle, ..... cinsel ilişki kurarlar. Uygun delik nerede bulunursa bulunsun, bir gün kullanılma olasılığı vardır. smile.gif

Bilim adamları bunlara pedofili, zoofili, nekrofili gibi isimler takarlar.

Bu da yenisi:

Cennette dokunulmamış, "bakire" "nesne" ler verilecek.
laugh.gif

Şaka bir yana,

Safbilgi, .... çok safsın.

Erkekle kadının ilişkilerinin bu kadar sapıkça olduğu, erkek-kız gençlerin birbirlerini tanıyamadıkları, cinselliğin bu kadar bastırılmış olduğu islam toplumunda, tabii ki cennette ödül olarak cinsel boşalma sözü verilir. Hem erkeğe, hem kadına.

Cinselliğin bastırılmış olduğu bir toplumda, bireyler için daha büyük ödül olabilir mi?
.
Antimuhammed
Safbilgi şunuda bir kendi anlayışınla izah ediverirsen sevinecem...


Köprüyü rahatlıkla geçebilen iyi insanların ruhları ise Ahura Mazda (M.Ö 570 İslam dan 1000 yıl önce) tarafından yapılmış cennete çok güzel bir genç kızla (Huri) ile mutluluk içinde sonsuza kadar yaşarlar.Huriler cennete yaşamayı hak etmiş iyi kadınlardır.Cennette yaşayanların her türlü istekleri sonsuza kadar yerine getirilir.Avesta 'da cennette bulunan bir kadın şöyle tasvir edilmektedir.

“Bir parlak ve çok güzel kız,
Beyaz bilekli ve güçlü
Çok güzel görünüşlü
Yeni yetişmiş
Çabuk büyümüş,iri göğüslü,
Asil yapıda, asil doğmuş,
Zengin aileden,daha onbeş yaşında,
Görünüş ve şeklinde öyle güzel ki
Sanki yaratıkların en güzeli ” (Yasna 43-46 )
safbilgi
Selam Dostlar

Yaratıcı size ıyıyı ve kötuyu ayırtetme gücü olarak akıl,vicdan,mantık vermiş,bunu kullanmadıktan sonra isterseniz elınızde en basit,açık,anlaşılır,ulemaca sıfır tahrif edılmış bir ilahi kitap olsun hiç bir önemi yok.Yaratıcıyı tek yaradan olup bılın,tum yaratılanları sevin,sayın,barışcıl olun, öğüt bu çok basit,asgari cennet anahtarıdır.

(HÛD suresi 120. ayet) Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.

(HÛD suresi 120. ayet) Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.

(BAKARA suresi 285. ayet) Elçi, Rabbinden kendisine indirilene inandı, inananlar da... Hepsi, ALLAH'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar: "Elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız."17 Derler ki: "İşittik ve uyduk. Rabbimiz bizi bağışla; dönüş sanadır.

Muhammedin hikayeside diğer resullerın hıkayesi gıbı bir öğüttür.Resuller arasında ayırım yapılmaz.


Kuranda Allaha yani tek ilaha iman edip hara barışa çalışanların cennete gideceği bir çok ayette yazar.Sizin Allahınız arap uleması değil,Kuran 1400 sene önceki bir topluma inmiş,gunumuze bizler için ise sadece bir öguttur.Her topluma göre Allah farklı bır yol belırlemiştir.İslam akıl,vicdan,mantıktır,buna uymayanlar ise Kurandan olmayan yozlaşmış,tahrıf olmuş kavramlardır.Kimseye gucunun ölçüğünde yuk yuklenmez,herkesın kapasıtesı farklıdır,herkesin hesabıda şartlarına göre değerlendirilir, farklıdır.Kimsenin yaptığı azgınlık,aşırılık yanına kalmaz.


Bu dunya kuçuk bir nimetlenmedir.Tum hazlar algılarda, beyinde ve kimyasında biter,cinsellıkte,üreme için verılmış bir hazdır.Cennette ise üreme yoktur,sonsuzluk yurdudur.Çikolata,seretonın hormonu...vs belkide cennette yenlen bir meyve ile bu haz alınacak,beyin bu haz veren kimyasalı salgılayacak?Lütfen geniş bakalım...


Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir" (Mâide 15, 16).

BURDAKİ HİTAP 2007 DE BİZE MI YOKSA YOKSA 1400 SENE ÖNCEKİ PUTPEREST ARAPLARA MI?Devir bilgi ve iletişim çağıdır.İnsanların aklını işletmesi,isterlerse doğruyu bulması basitleşlmıiştır.Muhammede inen vahiy Kuran aynı Tevrat ve Incıl gıbı ulemaca tahrıf dılmış,ayetler egılıp bukulmuştur.Aklını işleten zaten bu ulema takımının saçmalıklarına inanmaz,evren sevgi üzerıne kuruludur der yaratıcı ve yarattıklarını sever sayar,barışcıl yasar,Kuranın öğüt olarak özetide budur...

02:08-09 İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler ama onlar inanmış değillerdir. Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.

(BAKARA suresi 75. ayet) Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı.


(ÂLİ IMRÂN suresi 78. ayet) Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler.

(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.


YUNUS 100 AKLINI İŞLETMEYENİN ÜSTÜNE PİSLİK YAĞAR.
Antimuhammed
BAKARA suresi 285. ayet) Elçi, Rabbinden kendisine indirilene inandı, inananlar da... Hepsi, ALLAH'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar: "Elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız."17 Derler ki: "İşittik ve uyduk. Rabbimiz bizi bağışla; dönüş sanadır.

Bu ayeti bire bir anlatırken, Arapçada şu şunun köküdür demeden diğer tercümelerde ki gibi..

Bu ayeti

Rahman/55/56. Orada, bakislarini yalniz eslerine cevirmis, daha once ne insan ve ne de cinlerin dokunmus oldugu esler vardir.
Vakia/56/35-8. Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir.

Nasılda orasından burasından çekiştirip Ahlaki bir zemine oturtuyorsun.. Orada BAKİRE yazıyor Bakire... Bozulmamış, ellenmemiş, delinmemiş demek... Tanrı neden direkt anlamını söylememiş. Arapça dilbilgisi mi yetmiyor.? O zaman sen bile Tanrı nın dediklerini açıklamak için sayfalarca şey yazıyorsun. Demek ki Sen Tanrı dan daha bilgilisin. 1400 yıldır 1000 lerce İslam alimi, milyarlarca Arap gelmiş geçmiş te onlar mı yanlış anlamış hep?

Al işte bak o kitabınızda ki yazılanların araklandığı kaynaklardan bir tanesi..
Köprüyü rahatlıkla geçebilen iyi insanların ruhları ise Ahura Mazda (M.Ö 570 İslam dan 1000 yıl önce) tarafından yapılmış cennete çok güzel bir genç kızla (Huri) ile mutluluk içinde sonsuza kadar yaşarlar.Huriler cennete yaşamayı hak etmiş iyi kadınlardır.Cennette yaşayanların her türlü istekleri sonsuza kadar yerine getirilir.Avesta 'da cennette bulunan bir kadın şöyle tasvir edilmektedir.

“Bir parlak ve çok güzel kız,
Beyaz bilekli ve güçlü
Çok güzel görünüşlü
Yeni yetişmiş
Çabuk büyümüş,iri göğüslü,
Asil yapıda, asil doğmuş,
Zengin aileden,daha onbeş yaşında,
Görünüş ve şeklinde öyle güzel ki
Sanki yaratıkların en güzeli ” (Yasna 43-46 )

Bence Tanrı değil Muhammed bunları yanlış anlamıış...
safbilgi
Makaleyi yazan: Yaseen
http://www.free-minds.org/articles/science/timing.htm


55:58'deki "yakuplar ve mercanlar gibi" sözü de yine bu meyvelerden bahsediyor.Hayratun Hısan (55:70) 55:62-74

Diyanet Vakfı: 62. Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır...
Arapçası: Ve min dunihima cennetan

Diyanet Vakfı 63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 64. Bu cennetler koyu yeşildirler..
Arapçası: Mudhammetan

Diyanet Vakfı 65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 66. İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır..
Arapçası: Fihima aynani neddahatan.

Diyanet Vakfı 67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 68. İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.
Arapçası: Fihima fakihetuv ve nahluv ve rumman

Diyanet Vakfı 69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 70. İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır.
Arapçası: Fihinne hayratun hısan

Diyanet Vakfı 71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.
Arapçası: Hurum maksuratun fil hıyam

Diyanet Vakfı 73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz??
Arapçası: Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

Diyanet Vakfı 74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
Arapça: Lem yatmishunne insun kablehum ve la can

55:70 ayetindeki "Fihinne hayratun hısan" 55:62, 55:64, 55:66 ve 55:68 ayetlerinde ikiliyapıdan (fihima) çoğul dişil yapıya (fihina) geçiş var. Bundan dolayı zamirin bildirdiği iki bahçe (veya içindekiler) değil 55:68'den önce bahsedilen "meyve, hurma ve narlardır." "Hayrat" ve "hisan" kelimeleri sıfattır ve ayette çevirmenlerin eklediği gibi bir özne geçmez."Fihinne hayratun hısan" : "Onlarda üstün iyilik / faydalar (vardır)"55:72'deki "Hurum maksuratun fil hıyam" anlatılmakta olan şeylerin (meyveler) ve bunlarınniteliklerinin devamıdır. Ayette yine bir özne yok. "Hurun" saf / temiz demektir.Artı ayette anlatılanın çadırlara kapatılmış "huriler" olduğunu düşünmek mantıksızdır."Maksuratun fil hıyam" hemen yakında olan yığın halindeki meyveleri anlatıyor. 55:74 tekrar bu meyvelerin daha önce kimse tarafından tüketilmemiş olduklarını yazar: Daha önce onlara ne insan ne de cin dokunmamış / tüketmemiştir.

Büyük Gözlü Huriler? (56:22)

56:15-24

Diyanet Vakfı 15. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
Arapçası: 'ala sururin medunetun

Diyanet Vakfı 16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
Arapçası: Muttekiiyne 'aleyha mutekabiliyne

Diyanet Vakfı 17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;.
Arapçası: Yetufu 'aleyhim veldanun muhalledune

Diyanet Vakfı 18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Arapçası: Biekvabin ve ebariyka ve ke'sin min ma'ıynin

Diyanet Vakfı 19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Arapçası: La yusadda'une 'anha ve la yunzifune

Diyanet Vakfı 20. (Onlara) beğendikleri meyveler,
Arapçası: Ve fakihetin mimma yetehayyerune

Diyanet Vakfı 21. Canlarının çektiği kuş etleri,
Arapçası: Ve lahmi tayrin mimma yeştehune

Diyanet Vakfı 22. İri gözlü hûriler,
Arapçası: Ve hurun 'ıynun

Diyanet Vakfı 23. Saklı inciler gibi.
Arapçası: Keemsalillu'luilmeknuni

Diyanet Vakfı 24. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
Arapçası: Cezaen bima kanu ya'melune

Öncelikle bahsi geçen nesnelere bakalım:

56:15: Rahat mobilyalar/Cevherlerle işlenmiş tahtlar
56:18: Temiz bir içkiyle doldurulmuş bardaklar, sürahiler ve kadehlerle
56:20: İstedikleri meyveler
56:21: İstedikleri kuş etleri
56:22: "vehurun aynun" -Bunlar iri gözlü kadınlar olabilir mi?-

Dikkat ederseniz, ayette bazı çevirmenlerin ayete, orijinalinde olmayan kadınlar / eşler gibi kelimeler ilave ettiğini göreceksiniz. Cümledeki tek özne "göz" olarak anlaşılan "ayn" kelimesidir. Listedeki diğer nesneler ise inanan kadın ver erkekler için verilecek birer objedir. 22. ayetteki bu "varlıklar" diğelerinin aksine detaylı bir şekilde anlatılmamış, sadece gözlerinin büyük ve
saf olduğu belirtilmiş. Bu da Kuran'ın gerçek manasını yok etmek için çevirmenlerin ürettiği bir fantaziden başka bir şey değildir. "Hurun" kelimesi yalnızca saf ve kristal beyazı anlamına gelir. "Ayn" ise hem "göz" hem de "pınar" anlamına gelebilmektedir. İki kullanımda Kuran'da yaygındır: Ayn kelimesinin "göz" anlamına geldiği ayetler için şu ayetlere bakın: 3:13, 5:45, 5:83, 7:116, 7:179, 7:195, 8:44, 11:31, 12:84, 15:88, 18:28, 20:40, 76:6 vb… "Pınar" anlamları için: 2:60, 7:160, 15:45, 26:57, 55:50, 55:66, 76:18 etc… "Hurun Aynun" temiz / berrak nehirler demektir.

Diyanet Vakfı 2:25 İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.

Diyanet Vakfı 4:57 İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.

Aniden, 55. surede resmi çizilen ve cennetin vazgeçilmez öğesi olan "saf nehirlerin" 56. Surenin de bir parçası olduğunu görüyoruz.56. Sureyi tekrar çevirip taşların nasıl yerlerine oturduğunu görelim:

56:18-24 "Doldurulmuş bardaklar, sürahiler, ve kadehler (bunların doldurulduğu) temiz pınarlar.Onları temiz pınar/gözlerle evlendiririz / eşleştiririz?

44:53-55

Diyanet Vakfı 53. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.
Arapçası: Yelbesune min sündüsiv ve istebrakım mütekabiliyn

Diyanet Vakfı 54. İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz..
Arapçası: Kezali ve zevvecnahüm bi hurin ıyn

Diyanet Vakfı 55. Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler..
Arapçası: Yed'une fiha bi külli fakihetin aminiyn

Cennette Allah kimse için nikah merasimi düzenlemeyecek. Ayeti çevirenler her zamanki gibi bu ayete de erkek psikolojisiyle bakmışlar ki kadınların müttakilere (44:51) dahil olmadığını düşünmüşler. Adil olan daha önce ayetlerde gösterdiğimiz gibi inananların eşleriyle ve soylarıyla beraber olmasıdır.44:54 ayetinde geçen "zevvece" fiili "eşleştirdi" anlamına gelir. Bu iki farklı şeyi birbirine katmak değildir, bunun anlamı Allah'ın hediyelerinden biri olan saf pınarları daha önce bahşedilenlere (ipek ve satin giysi) katmaktır. İnananlara temiz pınarlar (44:54), bunlara uyan ipek ve satinden elbiseler 44:53) verilecek ve huzur içinde her istedikleri meyveden yiyebilecekler (44:55). "Zevece" ile aynı kökten gelen "ezvece" her zaman "eşler" anlamına gelmez. 38:58 ayetinde de göreceğimiz gibi "arttırma / ikiye katlama / birleştirme" anlamına
da gelir. 38:55-60

Diyanet Vakfı 55. Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Arapçası: Haza ve inne lit tağıyne le şerra meab

Diyanet Vakfı 56. Onlar cehenneme girecekler. Orası ne kötü bir kalma yeridir.
Arapçası: Cehennem yaslevneha fe bi'sel mihad

Diyanet Vakfı 57. İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar!
Arapçası: Haza fel yezukuhu hamımüv ve ğassak

Diyanet Vakfı 58. Buna benzer daha türlü türlü başkaları da vardır.
Arapçası: Ve aharu min şeklihı ezvac

Diyanet Vakfı 59. (İnkârcıların liderlerine İşte bu sizinle beraber cehenneme girecek topluluktur (denildiğin de, liderler Onlar rahat yüzü görmesin (derler) Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir.
Arapçası: Haza fevcüm muktehımüm meaküm la merhabem bihim innehüm salün nar

Diyanet Vakfı 60. (Liderlere uyanlar ise Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.
Arapçası: Kalu bel entüm la merhabem biküm entüm kaddemtümuhü lena fe bi'sel karar

Başka bir eşleştirme durumu (ayetler 52:19-21)
Diyanet Vakfı 19. Onlara: Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin,için (denilir).
Arapçası: Kulu veşrabu heniem bima kuntam ta'melun

Diyanet Vakfı 20. Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak"Onları,ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir:
Arapçası: Muttekiine ala sururim masfufeh ve zevvecnahum bi hurin ıyn

Diyanet Vakfı 21. İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.
Arapçası: Vellezine amenu vettebeathum zurriyyetuhum bi imanim elhakna bihim zurriyyetehum ve ma eletnahum min amelihim min şey' kullumriim bima kesebe rahin

52:20 yiyecek ve içeceğin yanında iman edenlere verilecek saf pınarları anlatıyor.En Kötü Tanım Kevaib = tomurcuklanmış göğüsler? 78:31-36

Diyanet Vakfı 31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
Arapçası: İnne lilmuttekıyne mefazen

Diyanet Vakfı 32. Bahçeler,bağlar,
Arapçası: Hadaika ve a'naben

Diyanet Vakfı 33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
Arapçası: Ve keva'ıbe etraben

Diyanet Vakfı 34. Ve içki dolu kâse(ler) .
Arapçası: Ve ke'sen dihakan

Diyanet Vakfı 35. Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
Arapçası: La yesme'une fiyha lağven ve la kizzaben

Diyanet Vakfı 36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.
Arapçası: Cezaen min rabbike 'ataen hısaben

Bazı Kuran çevirilerinde ve lügatlarda, kevaib kelimesinin İslam'ın mesajına hiç yakışmayan tanımlarına rastladık. Bunlara göre bu kelime kadınların göğüslerini anlatıyordu. 78:31'e bakılırsa cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bu ödüllerin takva sahiplerine bahşedileceğini görebiliriz. Kadınlara da tomurcuklanmış göğüslü huriler mi verilecek?Bir önceki ayetin içeriği (78:32) bahçeler ve bağlar. Kevaib kelimesinin tekili "kâbe"dir. Bu Kuran'da geçen Kabe'nin dışında tek bir üzümü anlatmak için de kullanılır.Bu nadir rastlanan bir anlam da değildir, bulunduğum yerde (Kuzey Afrika); hala üzüm için bu kelimeyi kullanıyoruz. Artı ayette çevirmenlerin hayal ettiği gibi bir isim yok (kız, kadın vs...) Kevaib ancak "etraben" (hep aynı kalan / bozulmayan) sıfatını niteleyen özne olabilir.78:31, 78:32 ve 78:33 ayetleri arasındaki mantıksal bağlantıya da dikkatinizi çekerim:Bahçelerde, bağlar var (78:31).Bağlardan kişi üzüm toplayabilir (78:32).Üzümlerden, içki elde edilebilir (78:33).Üç ayet de bahçeleri, meyveleri ve içecekleri anlatıyor. Bağlar ve bahçeler (78:31) ile dolu kadehlerin arasına konulan "huriler" ayetin manasını öldürüyor.78:31-36 ayetleri aynı zamanda 78:22-27 ayetlerinin zıttı olarak düşünülebilir. İlki takva sahiplerinin bahçeler, meyveler ve içecekler ile başarısını diğeri ise azgınların cehennemde içecek soğuk bir şey bulamayacağını ancak kaynar su ve irin içeceklerini anlatıyor (78:25). "Etraben" sıfatı genelde "aynı yaş/yaşıt" olarak çevrilir. Diğer anlamları ise tüm nitelikleri ve görünüşleri ile "birbirine uyan" veya "bozulmayan"dır. 38:52 ve "kasıratüt türfi etrabun" 38:49-54

Diyanet Vakfı 49. İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Arapçası: Haza zikr ve inne lil müttekıyne le husne meab

Diyanet Vakfı 50. Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır.
Arapçası: Cennati adnim müfettehatel lehümül ebvab

Diyanet Vakfı 51. Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
Arapçası: Müttekiıne fıha yed'une fıha bi fakihetin kesırativ ve şerab

Diyanet Vakfı 52. Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır.
Arapçası: Ve ındehüm kasıratüt türfi etrab

Diyanet Vakfı 53. İşte, hesap günü için size vâdolunan şeyler bunlardır.
Arapçası: Haza ma tuadune li yevmil hısab

Diyanet Vakfı 54. Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur..
Arapçası: İnne haza le rizkuna ma lehu min nefad

38:51 ayeti takva sahiplerinin dinlenirken meyve ve içecek isteyecekleri belirtiliyor. 38:52 de bu çağrıya bir cevap olarak hemen uzanacakları yerde istediklerinin biteceği anlatılıyor.Meyvelerin ve içeceklerin hiçbir zaman bozulmayan ferahlatıcı bir tadı olacak.38:54 ayetinde bu RIZKLARIN (le rizkuna ma lehu min nefad) (hurilerin değil) tükenmeyecek kadar olduğu vurgulanıyor.Kısalan göz kapakları olacak, yumurtalar gibi korunmuş gözler (37:48-49):Başlık şaka mahiyetinde değildir, ayetin kelime kelime çevirisi budur.37:40-49

Diyanet Vakfı 40. (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek.
Arapçası: İlla ıbadellahil muhlesıyn

Diyanet Vakfı 41. Bunlar için bilinen bir rızık vardır.
Arapçası: Ülaike lehüm rizkum ma'lum

Diyanet Vakfı 42. (Türlü türlü) meyveler vardır. Ve onlar ağırlanırlar.
Arapçası: Fevakih ve hüm mükramun

Diyanet Vakfı 43. Naîm cennetlerinde ..
Arapçası: Fı cennatin neıym

Diyanet Vakfı 44. Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
Arapçası: Ala sürurim mütekabilın

Diyanet Vakfı 45. Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
Arapçası: Yütafü alyhim bi ke'sim mim meıyn

Diyanet Vakfı 46. Berraktır, içenlere lezzet verir..
Arapçası: Beydae lezzetil lişşaribın

Diyanet Vakfı 47. O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar..
Arapçası: La fıha ğavlüv ve la hüm anha yünzefun

Diyanet Vakfı 48. Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır.
Arapçası: Ve ındehüm kasıratüt tarfi ıyn

Diyanet Vakfı 49. Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdır.
Arapçası: Ke ennehünne beydum meknun

"Taraf" göz kapağı değil de uzuv olarak aldığımızda, "kasıratüt tarfi" tabiri "bakışlarını kaçıran" değil de "hemen yakında / ellerin altında" olacaktır. "Ayn" (göz/pınar) kelimesi de yine pınarları anlatıyor. Yumurtalar olarak çevrilen "beydun" kelimesi 37:46 ayetinde geçen "beydae" kelimesinin tekilidir. Böylece 37:48-49 yeni çevirisi şöyle oluyor:"Ellerinin altında / hemen yakınlarında pınarlar olacak" "İyi korunmuş kristal beyazımsı / beyazı gibi" Dikkat ederseniz 37:41 ayeti yine rızıklar üzerinde vurgu yapıyor. "Ebkaren" Bakireler mi? (56:36) 56:27-38

Diyanet Vakfı 27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Arapçası: Ve ashabulyemiyni ma ashabulyemiyni

Diyanet Vakfı 28. Düzgün kiraz ağacı,,
Arapçası: Fiy sidrin mahdudin

Diyanet Vakfı 29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
Arapçası: Ve talhın mendudin

Diyanet Vakfı 30. Uzamış gölgeler,
Arapçası: Ve zıllin memdudin

Diyanet Vakfı 31. Çağlayarak akan sular,
Arapçası: Ve main meskubin

Diyanet Vakfı 32. Sayısız meyveler içindedirler;
Arapçası: Ve fakihetin kesiyretin

Diyanet Vakfı 33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan
Arapçası: La maktu'atin ve la memnu'atin

Diyanet Vakfı 34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
Arapçası: Ve furuşin merfu'atin

Diyanet Vakfı 35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
Arapçası: İnna enşe'nahunne inşaen

Diyanet Vakfı 36. Onları, bâkireler kıldık.
Arapçası: Fece'alnahunne ebkaren

Diyanet Vakfı 37. Eşlerine düşkün ve yaşıt.
Arapçası: 'Uruben etraben

Diyanet Vakfı 38. Bütün bunlar sağdakiler içindir.
Arapçası: Liashabilyemiyni

56:35-37 arası tekrar "hatalı hüviyet"e örnek. Bu ayetler bir özne içermiyor (huriler, kadınlarvs...). Sadece 56:35'te dişil çoğul zamir "-hunne" (enşe'na-hunne) var. Aynı şekilde 56:36'dada birşeye hitap eden -hünne zamiri mevcut (Fece'alna-hunne). Bu zamir 56:34'te geçenözneyi rahat mobilyalar / yükseltilmiş döşekleri (furuşin merfu'atin) niteliyor. Gramerdeki hatayı görmüş olacak ki M. Esed "Message of the Quran" kitabında yükseltilmiş eşler olarakçevirmiş. Aslında kanepe veya döşek anlamına gelen "firaş" kelimesinin mecaz olarak eşlerianlattığını not düşmüş.Kuran'da eşler "ezvec" olarak geçer yani bu çeviri zorlamadır. Üstelik 56:34-37'de anlatılan"kişi veya kişiler" ödüllendirilmiyor, aksine onlarda ödülün bir parçası ve cennetteki nesnelerile birlikte listelenmişler."Ebraken" kelimesini bakire olarak çevirmek nahoş ve kabul edilmez bir şeydir. Arapça'da
bakire kelimesi "'ıdrae"dir ve Kuran'da geçmez. Bu kelimenin anlattığı şeyin mobilyalarolduğunu öğrendiğimize göre alternatif anlamlara bakıyoruz: taze / yeni / temiz. Bu cennettekidiğer nesnelerin tanımı ile tutarlılık gösteriyor (temiz olmaları)."Uruben" temiz, kusuru bulunmayan demektir. "Etraben"i zaten gördük. Her nitelikbakımında uyumlu / bozulmayan demek. Şimdi 56:34-37'nin muhtemel çevirisini yapalım:

Ve yükseltilmiş döşekler,Biz onları o şekilde yarattık,Onları temiz / yeni kıldık,Kusursuz ve eskimeyen / uyumlu Sağdakiler için!

Almanya'da bir üniversite alimi; Christoph Luxenberg takma adıyla bir kitap yayınladı.Kitabın adı: "Kuran'ı okumanın Süryani ve Arami yolu: Kuran'ın lehçesini çözmek için bir katkı"idi.Kitabında o da benimle aynı sonuçlara ulaştı ve bu ayetlerin içecek ve meyvelerden bahsettiğini belirtti. Almanca bilgim olmadığı için kitabın yorumlarından anladığım kadarıyla Kuran ayetlerinin bazılarının ancak Süryani ve Aramice bilgisiyle çözülebileceğini yazmış.İlgili kitap hakkında Guardian gazatesinin yapmış olduğu haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz (İngilizce):

http://www.guardian.co.uk/religion/S...631357,00.html
Can
TD'nin komşu kızının göğüslerini ellemesine vesile olan ayet laugh.gif
Antimuhammed
Ya saf bilgi sen ne diyorsun.. O surede zaten Tanrı tam 31 kere Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? diyor.. Bunun göğüslerle ne alakası var?
SeYtAnSI
QUOTE(Antimuhammed @ Feb 26 2007, 05:10 PM) *
NE-BE 31/34
Diyanet Vakfı Meali
31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
32. Bahçeler,bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34. Ve içki dolu kâseler .

Hasan Basri Çantay Meali
31-Şüphesiz takva sahipleri için (her korkudan) selamet (ve her arzuya) vuslat (kavuşma) vardır.
32,33,34- (Ya o) bahçeler, üzüm bağları, memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar, dolu kadehler,

Hangi yoruma bakarsak bakalım karşımıza yaşları aynı ve memelerinin diri, tomurcuk gibi olduğunu açık anlatım ile ergenliğe yeni adım atmış bir kızın göğüsleri çıkıyor.

Ben işin ahlaki yönünü tartışmayacağım. Cennette neden memelerin olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece. Meme, göğüs, göğüs ucu bunlar cinselliği çağrıştırıyor bizlere. Cinsellikte üreme amaçlıdır. Bütün memeli canlılarda bulunan meme yeni doğan yavruları beslemek için kullanılır? Öyleyse cennette ki Hurilerde ki bu meme' de neyin nesi. Huriler doğuracak mı?
Üremenin olmadığı bir yerde bebek beslemek için gereken uzuvlarla donatılmış Huri nin olması sizce ne kadar mantıklı..?

Arapcanin tercume edilmesi halinde cok buyuk degisikliklere ugramasi tartisilamaz. Kur-an her kim tarafindan yazilmis olursa olsun- diger ilahi kitaplar ve tekstlerde buna dahil- insanlara bu dunyadaki hareketlerinden dolayi odulun ve cezanin ne olacagi vurgulanmaya calisilmis. Arap yarimadasi icin en buyuk cehennem "sicak bir yer" olabilecegi icin cehennem ATESten yaratilmistir denilmekte...Bu kuzey kutbunda yasayanlarin eski dinlerinde "buz gibi bir mekan" olarak belirtilmistir. gene Arap yarimadasinda yasayanlar icin irmaklar, hatunlar- gogusleri ister tomurcuk i ster nohut olsun- sinirsiz yiyecek, ve sehvet en buyuk cennet olabilirdi...
Bunu yazan sewgili antimuhammed belliki bir subyanci degil,isini bilen biriydi:)
Antimuhammed
Köprüyü rahatlıkla geçebilen iyi insanların ruhları ise Ahura Mazda (M.Ö 570 İslam dan 1000 yıl önce) tarafından yapılmış cennete çok güzel bir genç kızla (Huri) ile mutluluk içinde sonsuza kadar yaşarlar.Huriler cennete yaşamayı hak etmiş iyi kadınlardır.Cennette yaşayanların her türlü istekleri sonsuza kadar yerine getirilir.Avesta 'da cennette bulunan bir kadın şöyle tasvir edilmektedir.

“Bir parlak ve çok güzel kız,
Beyaz bilekli ve güçlü
Çok güzel görünüşlü
Yeni yetişmiş
Çabuk büyümüş,iri göğüslü,
Asil yapıda, asil doğmuş,
Zengin aileden,daha onbeş yaşında,
Görünüş ve şeklinde öyle güzel ki
Sanki yaratıkların en güzeli ” (Yasna 43-46 )

Bence Tanrı değil Muhammed bunları yanlış anlamıış.
hala bir yorum yok!!!
deicide
Arapça bilmiyorum. Ama bir metnin farklı kişilerce bu kadar farklı şekilde yorumlanabildiği başka bir dil yoktur herhalde. Ya Arapça çok lastikli, her tarafa sündürülebilen bir dil, ya da Kuran çok kötü ve acemice yazılmış bir metin. Yazarının bu kadar yanlış anlaşılabildiği başka bir kitap var mıdır acaba yeryüzünde! Şu işe bakın, tam bir soytarılık! Bu nasıl apaçık bir kitap ki her okuyan başka türlü anlıyor?!

Bu arada Safbilgi'ye de bir uyarım var: acaba bu iddialar kendisine mi ait? Kendisi bu yorumları yapabilecek kadar Arapça biliyor mu? Yoksa kendisine makul gelen birisinin sözlerini mi aktarıyor burada? Haklı olabilir. Ama olmayabilir de. Eğer haklı değilse ne yaptığının farkında mı acaba? Rabbinin nimetlerini inkar ettiğinin?! Eğer gerçekten o ayetlerde hurilerden söz ediliyorsa, bu nimeti yalanlamış oluyor ve defalarca geçen Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? ayetlerinin muhatabı oluyor!

Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra 17/36)
ateist
Sevgili deicide,yazilarin yanlis anlasildigi filan yok.Yanlis anlamak isteyenler var.Ceviri yapanlarin hemen hepsi,ayni anlamlarda bulusuyorlar.Sadece cevirdiklerine kilif bulmak icin,kivirmaya calisiyorlar,yemek isteyende,yiyor.
Antimuhammed
Müslümanlar üçüncüye yazıyorum. Hala bir cevap yok...
Köprüyü rahatlıkla geçebilen iyi insanların ruhları ise Ahura Mazda (M.Ö 570 İslam dan 1000 yıl önce) tarafından yapılmış cennete çok güzel bir genç kızla (Huri) ile mutluluk içinde sonsuza kadar yaşarlar.Huriler cennete yaşamayı hak etmiş iyi kadınlardır.Cennette yaşayanların her türlü istekleri sonsuza kadar yerine getirilir.Avesta 'da cennette bulunan bir kadın şöyle tasvir edilmektedir.

“Bir parlak ve çok güzel kız,
Beyaz bilekli ve güçlü
Çok güzel görünüşlü
Yeni yetişmiş
Çabuk büyümüş,iri göğüslü,
Asil yapıda, asil doğmuş,
Zengin aileden,daha onbeş yaşında,
Görünüş ve şeklinde öyle güzel ki
Sanki yaratıkların en güzeli ” (Yasna 43-46 )

Bence Muhammed özellikle göğüsler konusunu yanlış anlamıış. Yada kendi arzusu doğrultusunda küçük düzeltmeler yapmış. Memeler Kuran da sübyan memesi olmuş, küçülmüş... İri göğüs sevmemesinden olmalı....
safbilgi
[quote name='deicide' date='Mar 5 2007, 03:31 PM' post='57386']

Bu arada Safbilgi'ye de bir uyarım var: acaba bu iddialar kendisine mi ait? Kendisi bu yorumları yapabilecek kadar Arapça biliyor mu? Yoksa kendisine makul gelen birisinin sözlerini mi aktarıyor burada?

Selam

Yazımın basında aldığım site ve makaleyı yazan kışının adı var,ayrıca guardıan gaztesınde çıkan araştırmacı dılbılımcıde aynı sonuçlara ulaşmış,link verdım,lutfen ıthamda bulunmadan önce yazımı oku,neyın ayetlerde anlam butunluğunu koruduğu açık...

Ayrıca defalarca tekrar ettığım ve sizlerin anlamak istemedığıniz uzere araplarda Musanın kavmı gıbı resul gıdınce eskı putperest,ilkel,yoz adetlerıne dönmuşler ve şirk unsuru hadısler uydurup ayetlerı egıp bukmuşler,Kuranı kendı örflerıne uydurmuşlardır.

Uyduramadıkları yerleride nesh edıp hukumsuz bırakmışlardır.Eger arap ulemasını ve örfunu Rab sanar,aklınızı işletmez,doğruyu arastırmazsanız, tahrif edilmesine ızın verırseniz ve bir de ustelık arap ulemanın sırtını sıvazlayıp, doğru ve aydın yorumlayan kardeşlerinizede ithamda bulunup mani olursanız ,karanlık içinde elbetteki ateıst olursunuz...

ATALAR DININE KARŞI GELMEK ESAS PEYGAMBERLER SUNNETİDİR...

Yasin (5-6) Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın.

02:08-09 İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler ama onlar inanmış değillerdir. Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.

(BAKARA suresi 75. ayet) Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı.

(ÂLİ IMRÂN suresi 78. ayet) Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler.

(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
Antimuhammed
Saf bilgi birde şu Avestada 1000 yıl önce Sırat köprüsü ve Hurilerle ilgili yazılı olanların nasıl Kuran a geçtiğinide bir söyleyiversen? Diğer Müslümanlar pek ilgilenmediler...
safbilgi
Selam

Sadece Avesatada değil,bir çok dın cennet tasvırınde guzel kadınlara yer vermışlerdır çunku yorumlayan dar kafalı erkek ulemadır aynı Kuranı Sabii örfune göre yorumlayan ve o yöne çekmeye çalışan arap ulema gıbı..

Cennette ureme yoktur,konuya dar bakmayalım,Allah cınsellık hazzını,beyınde salgılanan kımyasalı bir meyve yedırerekte yasatabılır.Kuranda huri diye kadınlar falan yoktur,ayetlerın doğru çevırısını verdım,lutfen yazdıklarımı ılgılı ayetler ışığında ön yargısızca oku ve eleştır.
Antimuhammed
Senin yorumların doğrultusunda Huri olmadığını biliyorum. Ama her ne hikmetse Avesta huriden ve sırat köprüsünden bahsetmiş. ve özdeşi de Kuranda geçmekte..
NE-BE 31/34
31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
32. Bahçeler,bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34. Ve içki dolu kâseler .

Oysa sen 1400 yıldır gelmiş geçmiş milyarlarca Arapça bilenlerin Kuranı öz dillerinde anlayamadıklarını söylüyorsun. Öyleyse Tanrı bir yerde yanılmış olmalı. Bu ayrı bir tartışma konusu. Şu yada bu şekilde Avesta da yazanlarla özdeştir Kuranda huri ve sırat köprüsü hakkında yazılanlar..

Sanırım bilimsel olmadığı için Harun Yahya sitelerini okuyup buraya kopup gelenlerin de pek ilgisini çekmiyor bu benzerlik... Yaha HY ve motorcu peykleri kafirlerin bununla ilgili bilimsel bir buluş yapmasını bekliyorlar...
safbilgi
Oysa sen 1400 yıldır gelmiş geçmiş milyarlarca Arapça bilenlerin Kuranı öz dillerinde anlayamadıklarını söylüyorsun.

Bakın defalarca söyledım,Kuranın kendı sözluğu vardır,aynı kelıme baska bır ayettekı kullanılışı ıle veya ayetler toplu okunduğunda gercek ortaya çıkar.Arapların örfunde bir çok zulum,hurafe,ilkellık, çok eşlılık vardır,Allata yanı Kabe denen yapıya tapma,ureme organı asteroıdden sefaat ısteme vardır.Aynı Musanın kavmı gıbı elçi gıdınce eskıye donmuşlerdır ve İslama hadıs ve Kuran kavramları tahrıfatı ıle örfler yamanmıştır,bu kadar basıttır,sorun öz dıl değil,atalar dınını yıkma cesaretını göstermektır,kimse tasın altına elını sokmamıştır,Emevı dönemınde gerçek musluman sahabe katledılmıştır,kelle sayısına uyulmuştur.Mesela 2*2 =4 ama eger matematık profesorlerı ve takıpçilerı mılyonlarca kişi 5 derse siz bunun 5 olduğuna ınanırsınız.
Antimuhammed
QUOTE(safbilgi @ Mar 6 2007, 02:42 AM) *
Oysa sen 1400 yıldır gelmiş geçmiş milyarlarca Arapça bilenlerin Kuranı öz dillerinde anlayamadıklarını söylüyorsun.

Bakın defalarca söyledım,Kuranın kendı sözluğu vardır,aynı kelıme baska bır ayettekı kullanılışı ıle veya ayetler toplu okunduğunda gercek ortaya çıkar.Arapların örfunde bir çok zulum,hurafe,ilkellık, çok eşlılık vardır,Allata yanı Kabe denen yapıya tapma,ureme organı asteroıdden sefaat ısteme vardır.Aynı Musanın kavmı gıbı elçi gıdınce eskıye donmuşlerdır ve İslama hadıs ve Kuran kavramları tahrıfatı ıle örfler yamanmıştır,bu kadar basıttır,sorun öz dıl değil,atalar dınını yıkma cesaretını göstermektır,kimse tasın altına elını sokmamıştır,Emevı dönemınde gerçek musluman sahabe katledılmıştır,kelle sayısına uyulmuştur.Mesela 2*2 =4 ama eger matematık profesorlerı ve takıpçilerı mılyonlarca kişi 5 derse siz bunun 5 olduğuna ınanırsınız.


Safbilgi senin bu bilgilerinin yeri burası değildir. Bizler Ateistiz. 2X2 nin 5 olduğuna inanmaktan önce mantığını araştırırız. Ben o yüzden Atesit oldum ya... Neden, niçin diye sorarak. Kaldı ki tek sorun İslam değil. Bir sürü din var. Hatta Budizm de felsefe olarak hiç fena değil.. Dine ihtiyaç duysaydım Kuran da ki bana ters gelen şeylerden dolayı o zaman uygun bir din seçerdim elbette. Bu sebepten dolayı sen o hurafelerle dolduğunu iddia ettiğin uygulamaları yapanların sitesine git. Aranızda anlaşın öyle gelin...


Bu arada yukarıdaki soruma hala bir cevap gelmedi....HY takipçilerinden ve diğerlerinden...
deicide
QUOTE(safbilgi @ Mar 6 2007, 02:18 AM) *
QUOTE(deicide @ Mar 5 2007, 03:31 PM) *


Bu arada Safbilgi'ye de bir uyarım var: acaba bu iddialar kendisine mi ait? Kendisi bu yorumları yapabilecek kadar Arapça biliyor mu? Yoksa kendisine makul gelen birisinin sözlerini mi aktarıyor burada?


Yazımın basında aldığım site ve makaleyı yazan kışının adı var,ayrıca guardıan gaztesınde çıkan araştırmacı dılbılımcıde aynı sonuçlara ulaşmış,link verdım,lutfen ıthamda bulunmadan önce yazımı oku,neyın ayetlerde anlam butunluğunu koruduğu açık...


Yazdıklarını başkalarından aktardığını biliyorum. Bunlardan ne kadar eminsin, bunlara nasıl kefil olabiliyorsun, bunların yanılma olasılıkları yok mu diye sormak istemiştim. Eğer yanılıyorlarsa nasıl bir vebalin altına girdiğinin farkında mısın? Bunlara kendi bilginle değil, sana mantıklı imiş gibi konuşan başkalarının fikrine uyarak ulaştığını söylemek.

QUOTE
Eger arap ulemasını ve örfunu Rab sanar,aklınızı işletmez,doğruyu arastırmazsanız, tahrif edilmesine ızın verırseniz ve bir de ustelık arap ulemanın sırtını sıvazlayıp, doğru ve aydın yorumlayan kardeşlerinizede ithamda bulunup mani olursanız ,karanlık içinde elbetteki ateıst olursunuz...


Kimsenin sırtını sıvazladığım filan yok. Ama işime geliyor diye, ya da daha çağdaş bir bakış açısıyla ayetler yorumlanıyor diye mızrağın çuvala sokulmak istenmesine de seyirci kalacak değilim. Apaçık dene bir kitabın ayetleri farklı kişiler tarafından bu kada farklı çevrilebilir mi? Bak yorum demiyorum, çeviri diyorum. Ayetlerin kendi taşıdığı anlamdan söz ediyorum. eğer bir metin bu kadar farklı anlaşılabiliyorsa, ondan her anlamı çıkarabilirsiniz. Neyi esas alıyorsunuz, kendi kafanızdaki dünya görüşünü mü, yoksa kitapta yazarın anlatmak istediğini mi? Kitapta yazan belli ve onu yazanın bir tane kastı var. Ya öyle ya böyle. Öyle değil de böyle olduğunu nereden biliyorsun? Kendi Arapça bilgin ve yargınla mı, yoksa senin hayat ve dünya görüşüne uygun şeyler söyleyenlerin dediklerine inanarak mı?

QUOTE
ATALAR DININE KARŞI GELMEK ESAS PEYGAMBERLER SUNNETİDİR...


İyi de her atanın dinine karşı gelmek değil. Atan putataparsa, müşrikse bu böyle. Eğer atan müslümansa onun dinine atanın dini olduğu için karşı gelmen de mi sünnet?

QUOTE
02:08-09 İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler ama onlar inanmış değillerdir. Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.

İki yanı da keskin bir ayet. Ya inandık deyip de aslında inanmayanlar, Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna gidenler senin peşine düştüklerinse?!

QUOTE
(BAKARA suresi 75. ayet) Şimdi siz bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif ediyorlardı.

Ya bu fırka seninkilerse?

QUOTE
(ÂLİ IMRÂN suresi 78. ayet) Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler.

Ya dillerini eğip bükenler, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." diyenler, bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söyleyenler, bin yıldan fazla süredir herkesin çıkardığı anlamın tam tersini kitaptan çıkaran seninkilerse?! Ne güzel uyuyor değil mi?!

QUOTE
(EN'ÂM suresi 116. ayet) Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.[/b]

Sadece sanıya uyup saçmalayan ya sensen? Nereden biliyorsun sanıya uymadığını?! Elinde sanıdan öte ne var, hayır o kitapta geçen o değil bu diyene inanırken?!
Antimuhammed
Tanrı=Sanrı Kafiye olarakta uyuyor.. Bu mucizeyi görmezden gelmeyin...
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.