gezgin95
Apr 4 2007, 08:29 PM
Ay ve Güneş.
Kuranda Güneşin ve Ayın yanyana geçtikleri ayetleri derledim.
Şimdi, bunları okuyarak, Güneşle ayın farkını bulmanızı istiyorum
EN'ÂM (96)
O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. Bütün bunlar mutlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin takdiridir (ölçüp biçmesidir).
A'RÂF (54)
... geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah'tır....
YÛNUS (5)
O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir....
RA'D (2)
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir...
İBRÂHİM (33)
O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir.
ENBİYÂ (33)
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
YÂSÎN (40)
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
RAHMÂN (5)
güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.
NÛH (16)
onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?'
KIYÂME (10)
Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan "kaçış nereye?" diyecektir.
-------------
Evet Güneşle Ay'ın farkı ne?
Buradan anladığımız, Güneş'le Ay, gökyüzünde dolaşan cisimler. Işıkları biraz farklı o kadar. Güneş gündüz çıkar, Ay gece.
Gerçekte böyle mi?
Gerçekte, Güneş sisteminin ortasında Güneş var, Dünya onun etrafında dönüyor, Ay da Dünyanın. Her ikisini de aydınlatan Güneş. Gece ve Gündüz, Dünya kendi etrafında döndüğü için oluyor. Gece ve gündüzün yaratılması diye bir şey olamaz, Güneşin yaratılması yeter.
Bunları yazdım, çünkü bilgilerini sadece Kuran'dan alanlar var. Bilmiyor olabilirler.
Soru:
Bunları bilen bir Tanrı, Kuranı böyle mi yazardı?
.
capanoglu
Apr 4 2007, 08:49 PM
SEVGİLİ GEZGİN
sen demekki doğayla iç içe bir insan değilsin
ben bağ bahçe doğayla muhatap olduğum için geceleri ay ışığından çok faydalanırız
orda da
ENBİYÂ (33)
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
burda yörüngede oldukları yazıyor
hz.Muhammed bunu biliyor muydu
RAHMÂN (5)
güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir
bunu da mı biliyordu
gezgin95
Apr 4 2007, 09:05 PM
Ben, Kuranı yazanın, Ayla Güneşin farklarını bilip bilmediğini sordum.
.
capanoglu
Apr 4 2007, 09:09 PM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 4 2007, 10:05 PM)

Ben, Kuranı yazanın, Ayla Güneşin farklarını bilip bilmediğini sordum.
.
yaratan yaratırken bilmiyor mu
yazarken senin gönlüne göre yazmamış
nonconformist
Apr 4 2007, 09:21 PM
bu allah var isaretini de hic gormemistim kursta falan. yolda gordugumuzde arabayi durdurup namaz mi kiliyoruz ?
gezgin95
Apr 4 2007, 10:19 PM
QUOTE(capanoglu @ Apr 4 2007, 09:09 PM)

yaratan yaratırken bilmiyor mu
yazarken senin gönlüne göre yazmamış
Sizce:
Kuran yazıldıysa neden yazıldı?
İnsanlara birşeyler bildirmek, onları aydınlatmak, gözlerini açmak, gerçekleri göstermek.... vs vs için değil mi?
Böyle saçmalayacağına hiç yazdırmasaydı daha iyi olurdu.
.
RaMSeS
Apr 4 2007, 11:08 PM
QUOTE(nonconformist @ Apr 4 2007, 10:21 PM)

bu allah var isaretini de hic gormemistim kursta falan. yolda gordugumuzde arabayi durdurup namaz mi kiliyoruz ?
Hahahaha.... Çok güzel espriydi
uğur
Apr 4 2007, 11:59 PM
Allah, eğer kuranda ; uzak bilmme ne yıldızı bilmem kaç güneş zamanı uzaklıktadır,işte ben bu kadar büyük evren yarattım deseydi daha inandırıcı olurdu.
Yada ''siz bilmiyorsunuz ben dünyanıza benzeyen ,şu kadar güneş zamanı uzakta canlı bir gezegen yarattım(Marsa işaretle) ve güneşi tavaf eder '' gibi bir ayeti akıl edememiş ,bakın o zaman iddiayı kazanırdı

vs vs..
ERCUMENT
Apr 6 2007, 10:33 AM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 4 2007, 09:29 PM)

-------------
Evet Güneşle Ay'ın farkı ne?
Buradan anladığımız, Güneş'le Ay, gökyüzünde dolaşan cisimler. Işıkları biraz farklı o kadar. Güneş gündüz çıkar, Ay gece.
Gerçekte böyle mi?
Gerçekte, Güneş sisteminin ortasında Güneş var, Dünya onun etrafında dönüyor, Ay da Dünyanın. Her ikisini de aydınlatan Güneş. Gece ve Gündüz, Dünya kendi etrafında döndüğü için oluyor. Gece ve gündüzün yaratılması diye bir şey olamaz, Güneşin yaratılması yeter.
Bunları yazdım, çünkü bilgilerini sadece Kuran'dan alanlar var. Bilmiyor olabilirler.
Soru:
Bunları bilen bir Tanrı, Kuranı böyle mi yazardı?
.
gece ve gündüz dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğü için olmuyor..
gece neden oluyor..yani dünyada atmosfer neden kararıyor..halbuki uzayda milyarlarca ışık kaynağı olan yıldızlar var..neden gece olunca hava kararıyor..milyarlarca ışık kaynağından dolayı hervakit dünyanın aydınlık olması gerekmezmi?
dünyanın güneşi gören kısımları tabiki aydınlık olur diyorsan..uzay neden karanlık hemde güneşe dünyadan daha yakın ve önünde güneşe karşı hiçbir engel olmayan uzay neden karanlık....
dünya güneşin etrafında dönüyor yok güneş dünyanın etrafında dönüyor gibi ifadeler bilim açısından ve şu anki bilgi açısından ne birbirinden daha doğru nede birbirinden daha yanlış..bunlar sadece bir kabul..merkeze hangi gök cismini koyduğun sadece bir kabul..doğru yada yanlış değil..mars gezegeninide koyabilirsin merkeze ve diğer tüm yörüngeleri buna göre oturtursun..ve buda güneşi merkeze koymak kadar doğru sonuçlar verir..güneşi merkeze yerleştirmenin bilim dünyası için şöyle bir gerekçesi vardır:sadece daha basit ve kolay olması..bilgisayar çağında bu kolaylığada aslında ihtiyaç kalmamıştır..bence en güzeli dünyada yaşayan insanlar olarak dünyayı merkeze koymaktır..
gezgin95
Apr 6 2007, 10:57 AM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 10:33 AM)

gece ve gündüz dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğü için olmuyor..
gece neden oluyor..yani dünyada atmosfer neden kararıyor..halbuki uzayda milyarlarca ışık kaynağı olan yıldızlar var..neden gece olunca hava kararıyor..milyarlarca ışık kaynağından dolayı hervakit dünyanın aydınlık olması gerekmezmi?
dünyanın güneşi gören kısımları tabiki aydınlık olur diyorsan..uzay neden karanlık hemde güneşe dünyadan daha yakın ve önünde güneşe karşı hiçbir engel olmayan uzay neden karanlık....
dünya güneşin etrafında dönüyor yok güneş dünyanın etrafında dönüyor gibi ifadeler bilim açısından ve şu anki bilgi açısından ne birbirinden daha doğru nede birbirinden daha yanlış..bunlar sadece bir kabul..merkeze hangi gök cismini koyduğun sadece bir kabul..doğru yada yanlış değil..mars gezegeninide koyabilirsin merkeze ve diğer tüm yörüngeleri buna göre oturtursun..ve buda güneşi merkeze koymak kadar doğru sonuçlar verir..güneşi merkeze yerleştirmenin bilim dünyası için şöyle bir gerekçesi vardır:sadece daha basit ve kolay olması..bilgisayar çağında bu kolaylığada aslında ihtiyaç kalmamıştır..bence en güzeli dünyada yaşayan insanlar olarak dünyayı merkeze koymaktır..
Tamamen Kuran bilgileri. MÖ 1000'li yıllardaki dünya merkezli uzay bilimi.
Ben dememişmiydim:QUOTE
Gerçekte, Güneş sisteminin ortasında Güneş var, Dünya onun etrafında dönüyor, Ay da Dünyanın. Her ikisini de aydınlatan Güneş. Gece ve Gündüz, Dünya kendi etrafında döndüğü için oluyor. Gece ve gündüzün yaratılması diye bir şey olamaz, Güneşin yaratılması yeter.
Bunları yazdım, çünkü bilgilerini sadece Kuran'dan alanlar var. Bilmiyor olabilirler.
Ercüment, tabii'ki matematik olarak, dünya Evrenin merkezinde diyebilirsin. Ve bütün uzaydaki hareketlerin denklemlerini ona göre yazabilirsin.
Ama "Fizik" diye bir bilim var.
Fizikçiler bazı yasalar, "kütle" gibi kavramlar bulmuşlar. Bu bilgiler insanların doğa olaylarını anlamasında yeni bir çağ açmış.
Bu konuda biraz bilgi edinmeni öneririm.
.
Mehmet
Apr 6 2007, 11:05 AM
Bu durum bunların insan gözüyle görüneni kadarı ile açıklandığının kanıtıdır. Kuran-ı Keirm de nurlu Aydan bahsedilir. Sanılıyor ki Ay ın ışığı kendinden. Ay ın ışığını Güneş ten aldığını bilmiyor. Zaten Kuran- Kerim de bahsedilen gök cisimleri o dönem insanlarının gözüyle gördükleri kadardır veya eski mitlerden kopyalamalardır. Mesela yedi gök olayının eski Yunan mitlerinde geçtiğini biliyoruz.
gezgin95
Apr 6 2007, 11:09 AM
idol
Apr 6 2007, 11:13 AM
Bildiğim kadarıyla "ayı bir nur-ışık olarak
güneşi de kandil olarak" yaratmışlar!
Bunlar, devamlı "bir yörüngede" dünyanın
etrafında dönüp duruyorlar!
Bunlar arasında, Ay tabii ki dünya için
daha önemli ! Geceleri tarlada çalışırken
ışık versin diye, ışık kaynağı olarak
yaratılmış! Yanlış okumadınız; Ay bir ışık kaynağıdır!
Güneş de, yalnızca bir kandildir!
Akşamları batar, sonra (yine bildiğim kadarıyla)
Arşa, Allah'a gider ve secde eder, yalvarır.
Allah da dayanamaz, acır güneşe...
(Herhalde vicdanı el vermiyor.)
"Hadi git, bugün de doğ" der güneş sevinçle
tekrar doğar!
O zavallı güneş, her akşam sonrası Allah'ın yanına
gider, tebelleş olur, yalvarır da yalvarır!
Neyse ki, Ay, Güneş'ten önemli olduğu için;
onun, böyle yalvarmaya falan ihtiyacı yoktur!
Her ikisi de döner de dönerler Dünya etrafında!
Ben bir de bunlar neden çarpışmıyor diye merak
etmişimdir! Hala da merak ediyorum.
Bu kadar bilindik konularda sorular sormayın.
Bunları hepimiz gayet iyi biliyoruz!
ERCUMENT
Apr 6 2007, 11:18 AM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 4 2007, 09:29 PM)

Ay ve Güneş.
Kuranda Güneşin ve Ayın yanyana geçtikleri ayetleri derledim.
.
gündüzün olabilmesi için güneşin olması yeterli değil..eğer yeterli olsaydı güneşe dünyadan daha yakın uzayın aydınlık olması gerekirdi..demekki gündüzün olması için güneşin olması yeterli değil...
gecenin olması içinde güneşin olmaması yeterli değil..öyle olsaydı milyarlarca ışık kaynağı olan uzayda gecenin hiç olmaması gerekir..
demekki güneşin olması yada olmaması gece ve gündüzün olması için yeterli değil..gece ve gündüz extradan yapılmış bir iş..
pergel
Apr 6 2007, 11:46 AM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 12:18 PM)

gündüzün olabilmesi için güneşin olması yeterli değil..eğer yeterli olsaydı güneşe dünyadan daha yakın uzayın aydınlık olması gerekirdi..demekki gündüzün olması için güneşin olması yeterli değil...
gecenin olması içinde güneşin olmaması yeterli değil..öyle olsaydı milyarlarca ışık kaynağı olan uzayda gecenin hiç olmaması gerekir..
demekki güneşin olması yada olmaması gece ve gündüzün olması için yeterli değil..gece ve gündüz extradan yapılmış bir iş..
ERCUMENT fizik bilgin çok eksik. Uzayın karanlık olmasının nedeni, ışığın çarparak yansıyacağı bir maddeden yoksun olmasıdır. Örneğin uzay bir gazla dolu olsaydı, ışık gaz moleküllerine çarpacak ve yansıyacaktı. Biz de, gaz ortamını aydınlık görecektik. Güneş ışınları bir cisme çarptığında o cisimden yansır ve bizim o cismi görmemizi sağlar. Örneğin ayın yüzeyine çarpıp, oradan dünyaya yansıması ve bizim ayı görmemiz gibi. Eğer ay ışığı hiç yansıtmayacak bir elementle kaplı olsaydı, ondan yansıyan ışık olmayacağı için biz de onu göremeyecektik. Uzayda da ışığı gözümüze yansıtacak bir madde olmadığı için boşluğu karanlık görüyoruz.
Yıldızların ışıklarına gelince; onlardan en yakını bile dünyamıza yüzlerce (belki milyonlarca, bilmiyorum) ışık yılı uzakta olduğu için, ışıklarının şiddeti herhangi bir cisimden yansıyıp gözümüze gelmeye yetmiyor. O yüzden atmosferi aydınlatamıyor. Sadece ışık kaynağının kendisini görebiliyoruz. Daha da uzak olanların kendilerini de göremiyoruz.
Bilmem açıklayıcı oldu mu?
gezgin95
Apr 6 2007, 11:52 AM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 11:18 AM)

gündüzün olabilmesi için güneşin olması yeterli değil..eğer yeterli olsaydı güneşe dünyadan daha yakın uzayın aydınlık olması gerekirdi..demekki gündüzün olması için güneşin olması yeterli değil...
gecenin olması içinde güneşin olmaması yeterli değil..öyle olsaydı milyarlarca ışık kaynağı olan uzayda gecenin hiç olmaması gerekir..
demekki güneşin olması yada olmaması gece ve gündüzün olması için yeterli değil..gece ve gündüz extradan yapılmış bir iş..
Hiç kendine sordun mu ercüment:
Uzay boşluğu neden karanlık gözüküyor, ama gündüzün baktığımızda gökyüzü karanlık değil ?
Hava olduğu için.
Güneşten gelen fotonlar hava moleküllerine, kavadakii su moleküllerine, tozlara vs vs çarpıp etrafa dağolıyorlar, bir kıskı gözümüze geliyor.
Aydaki astronot resimlerinde neden gök karanlık? çünkü hava yok.
Gecenin karanlık olmasına gelince, bu soruyu bilimadamları da sordular bir zamanlar. Öyle ya, yıldız sayısı sonsuz ise, gök te aydınlık olmalı diye düşünülebilir.
Cevap:
Yıldız sayısı sonsuz değil, ya da uzayın sonsuzluğu daha büyük bir sonsuzluk.
.
ERCUMENT
Apr 6 2007, 12:05 PM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 6 2007, 12:52 PM)

Hiç kendine sordun mu ercüment:
Uzay boşluğu neden karanlık gözüküyor, ama gündüzün baktığımızda gökyüzü karanlık değil ?
Hava olduğu için.
Güneşten gelen fotonlar hava moleküllerine, kavadakii su moleküllerine, tozlara vs vs çarpıp etrafa dağolıyorlar, bir kıskı gözümüze geliyor.
Aydaki astronot resimlerinde neden gök karanlık? çünkü hava yok.
Gecenin karanlık olmasına gelince, bu soruyu bilimadamları da sordular bir zamanlar. Öyle ya, yıldız sayısı sonsuz ise, gök te aydınlık olmalı diye düşünülebilir.
Cevap:
Yıldız sayısı sonsuz değil, ya da uzayın sonsuzluğu daha büyük bir sonsuzluk.
.
evet ayda güneş olduğu halde gökyüzü karanlık..demek ki gündüzün olması için güneşin olması yeterli değil başka şeylerde gerekli..güneş olduğu halde karanlık olabiliyormuş...
gecenin neden karanlık olduğunun en son cevabı senin söylediğin gibimi veriliyor..onu bilmiyordum.ben genişlemeden dolayı olduğunu biliyordum..demekki bu kadar yıldıza rağmen dünyanın gecesinin olabilmesi içinde başka düzenlemeler yapman gerekiyormuş..yoksa hep gündüz olabilirdi
ERCUMENT
Apr 6 2007, 12:11 PM
QUOTE(pergel @ Apr 6 2007, 12:46 PM)

ERCUMENT fizik bilgin çok eksik. Uzayın karanlık olmasının nedeni, ışığın çarparak yansıyacağı bir maddeden yoksun olmasıdır. Örneğin uzay bir gazla dolu olsaydı, ışık gaz moleküllerine çarpacak ve yansıyacaktı. Biz de, gaz ortamını aydınlık görecektik. Güneş ışınları bir cisme çarptığında o cisimden yansır ve bizim o cismi görmemizi sağlar. Örneğin ayın yüzeyine çarpıp, oradan dünyaya yansıması ve bizim ayı görmemiz gibi. Eğer ay ışığı hiç yansıtmayacak bir elementle kaplı olsaydı, ondan yansıyan ışık olmayacağı için biz de onu göremeyecektik. Uzayda da ışığı gözümüze yansıtacak bir madde olmadığı için boşluğu karanlık görüyoruz.
Yıldızların ışıklarına gelince; onlardan en yakını bile dünyamıza yüzlerce (belki milyonlarca, bilmiyorum) ışık yılı uzakta olduğu için, ışıklarının şiddeti herhangi bir cisimden yansıyıp gözümüze gelmeye yetmiyor. O yüzden atmosferi aydınlatamıyor. Sadece ışık kaynağının kendisini görebiliyoruz. Daha da uzak olanların kendilerini de göremiyoruz.
Bilmem açıklayıcı oldu mu?
cisimlerin neden gözüktüğünü açıklamışsın..
ama yıldızların neden bizi aydınlatmadığını açıklayamamışssın..nekadar uzak olursa olsun eğer ışığın önünde ışığın enerjisini soğuracak bir madde yoksa ışık enerjisinden hiçbir kayıp vermeden dünyaya gelmesi ve bizi aydınlatması gerekir..
pergel
Apr 6 2007, 12:38 PM
Gece ve gündüzün sadece dünyanın kendi etrafında dönmesiyle oluşmadığını iddia etmiştin ve neden güneşe daha yakın olan uzay boşluğunun aydınlık olmadığını sormuştun. Sanırım iddiandan vazgeçmişsindir ve sorunun yanıtını anlamış olduğunu görüyorum.
Yıldızların bizi neden aydınlatamadığını da açıkladım. Herhalde dikkatli okumadın ya da ben anlatamadım. Şöyle söyleyeyim: Güneşe dünyadan daha yakın olan merkür gezegeninin yüzeyi çok sıcaktır ve yüzeyine düşen ışık şiddeti çok büyüktür. Plutongezegeninin ise yüzeyi, uzayın mutlak ısısına yakın soğukluktadır güneş buradan bakınca daha soluk bir ışık kaynağı olarak gözükür. Bunun nedeni, güneşten yayılan enerjinin, mesafeyle ters orantılı olarak azalmasındandır. Yani mesafe arttıkça, hedefe ulaşan ısı ve ışık enerjisi azalmaktadır. Yıldızlar da dünyamıza çok çok uzak oldukları için, bu enerji miktarı bize ancak çok küçük miktarlarda ulaşabilmektedir. Diyeceksen ki;"mesafe arttıkça neden enerji azalıyor", buna pek çok benzetme yapabilirim ama, "tabiat kuralıdır" diyelim. Hiç bir şey de tabiat kurallarının dışına çıkamaz.
ERCUMENT
Apr 6 2007, 01:15 PM
QUOTE(pergel @ Apr 6 2007, 01:38 PM)

Gece ve gündüzün sadece dünyanın kendi etrafında dönmesiyle oluşmadığını iddia etmiştin ve neden güneşe daha yakın olan uzay boşluğunun aydınlık olmadığını sormuştun. Sanırım iddiandan vazgeçmişsindir ve sorunun yanıtını anlamış olduğunu görüyorum.
Yıldızların bizi neden aydınlatamadığını da açıkladım. Herhalde dikkatli okumadın ya da ben anlatamadım. Şöyle söyleyeyim: Güneşe dünyadan daha yakın olan merkür gezegeninin yüzeyi çok sıcaktır ve yüzeyine düşen ışık şiddeti çok büyüktür. Plutongezegeninin ise yüzeyi, uzayın mutlak ısısına yakın soğukluktadır güneş buradan bakınca daha soluk bir ışık kaynağı olarak gözükür. Bunun nedeni, güneşten yayılan enerjinin, mesafeyle ters orantılı olarak azalmasındandır. Yani mesafe arttıkça, hedefe ulaşan ısı ve ışık enerjisi azalmaktadır. Yıldızlar da dünyamıza çok çok uzak oldukları için, bu enerji miktarı bize ancak çok küçük miktarlarda ulaşabilmektedir. Diyeceksen ki;"mesafe arttıkça neden enerji azalıyor", buna pek çok benzetme yapabilirim ama, "tabiat kuralıdır" diyelim. Hiç bir şey de tabiat kurallarının dışına çıkamaz.
benim iddiam şuydu..gece ve gündüzün oluşması güneşin varlığı yada yokluğu olayından başka şeyleride gerektirir..ekstra şeyler ve düzenlemeler yapmalısın..yapmazsan hervakit gündüz olabilir yada hervakit gece olabilir..güneş olsada olmasada..
ayrıca uzayda yayılan ışınlar önlerine bir engel çıkmadıkca enerjilerinde kayıp olmaz..yada olmamalı..eğer uzayda engel olsa enerjiyi soğuran.. ozamanda uzayında aynı atmosferimiz gibi aydınlık olması gerekirdi..ışınlar enerji kaybetmez ama alan büyüdüğü için birim alana düşen ışın miktarında azalma olur..ama sen gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğunu düşünürsen gelen ışık miktarının dünyayı aydınlatmaya yeterli olması gerektiğini bilmelisin..
diğer yıldızlardan gelen ışınların dünyayı aydınlatamamasının nedeni evrenin genişlemesi..
deicide
Apr 6 2007, 01:16 PM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 01:11 PM)

cisimlerin neden gözüktüğünü açıklamışsın..
ama yıldızların neden bizi aydınlatmadığını açıklayamamışssın..nekadar uzak olursa olsun eğer ışığın önünde ışığın enerjisini soğuracak bir madde yoksa ışık enerjisinden hiçbir kayıp vermeden dünyaya gelmesi ve bizi aydınlatması gerekir..
Işık şiddeti, ışık kaynağının uzaklığının karesiyle ters orantılıdır. Yani kaynaktan iki kat uzağa gidince şiddet dörtte birine, on kat uzaklaşınca yüzde birine, bin kat uzaklaşınca da milyonda birine düşer.
Güneş 150 milyon km kadar uzaktadır. En yakın yıldız Proxima Centaury ise, 4 ışık yılı, yani yaklaşık olarak 9.5 trilyon kilometre ya da Güneş'ten 63,000 kat daha uzaktadır. Proxima Centary Güneş ile aynı parlaklıkta bir yıldız olsaydı -ki değildir- onu Güneş'ten 4 milyar kez daha sönük görürdük. Güneş'ten yüz kat daha parlak olsaydı da kırk milyon kez daha sönük.
Öte yandan, gökyüzünde görünür yıldız sayısı yaklaşık olarak 9,000 kadardır. Diğerleri ise o kadar uzaktadır ki, çıplak gözle görülmez. Bunların da ışık şiddetini toplayacak olursak, Güneş'in milyonda biri bile etmez..
tumbled
Apr 6 2007, 01:30 PM
evet.. bir noktadan, çıkan aydınlık, ışık küresi biçiminde yayıldığı için, o kürenin yüzey alanı, elbette yarıçapı'nın karesi oranıyla büyüdüğü için, karşısına çıkan nesnelerin yüzeyini de yarıçapın/uzaklığın karesiyle ters orantılı aydınlatır..ışık küresinin geri kalanından faydalanmadığı için.. onu anlamışam..
.. güneşle ayın farklarına gelince, o ayete göre şu var;
güneş: dhıya/ziya/ışık/parıltı/shine...
ay: nur/aydınlık/light
ziya akkor/sıcak ışık demektir gibi...
nur ise soğuk ışık.. flüoresan ışığı gibi..
anibal
Apr 6 2007, 02:54 PM
>>>> güneş: dhıya/ziya/ışık/parıltı/shine...
ay: nur/aydınlık/light
ziya akkor/sıcak ışık demektir gibi...
nur ise soğuk ışık.. flüoresan ışığı gibi..
Eee, ne var ki bunda? Güneşte dikilirsen yakar, gölgeye kaçarsın ki, çöl bedevisi bunu pek iyi bilir..
Kaldı ki, aydan gelende, güneşten gelen de aynı ışıktır: Güneş ışığı.. Fark, sadece miktarıdır.. Eğer ay ve güneşin ışığına farklı nitelik diyorsanız, iyice batar bu çırğınışla ayetleriniz..
gezgin95
Apr 6 2007, 10:19 PM
Güneşin pis bir suya batmasına ne diyorsun ercüment?
Neden aynı şeyi ay için söylememiş?
tumbled
Apr 6 2007, 10:42 PM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 02:15 PM)

ayrıca uzayda yayılan ışınlar önlerine bir engel çıkmadıkca enerjilerinde kayıp olmaz..yada olmamalı..eğer uzayda engel olsa enerjiyi soğuran.. ozamanda uzayında aynı atmosferimiz gibi aydınlık olması gerekirdi..ışınlar enerji kaybetmez ama alan büyüdüğü için birim alana düşen ışın miktarında azalma olur..ama sen gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğunu düşünürsen gelen ışık miktarının dünyayı aydınlatmaya yeterli olması gerektiğini bilmelisin..
diğer yıldızlardan gelen ışınların dünyayı aydınlatamamasının nedeni evrenin genişlemesi..
Evet bu sonuca ilk ulaşan da Edgar Allan Poe, olmuş. Yani bize ulaşmayan ışık, yani karanlık gördüğümüz gece, ta o zamanki yokluğun işareti. Orada yıldız yokmuş, sonradan oluşsa bile biz ondan uzaklaştığımız için henüz ışığı bize ulaşamamış.. yani ta o zamandan, sonsuz, ezeli/hep vardı evren modelinin gerçek olamayacağını anlamışlr..
tumbled
Apr 6 2007, 10:49 PM
QUOTE(deicide @ Apr 6 2007, 02:16 PM)

Işık şiddeti, ışık kaynağının uzaklığının karesiyle ters orantılıdır. Yani kaynaktan iki kat uzağa gidince şiddet dörtte birine, on kat uzaklaşınca yüzde birine, bin kat uzaklaşınca da milyonda birine düşer.
Güneş 150 milyon km kadar uzaktadır. En yakın yıldız Proxima Centaury ise, 4 ışık yılı, yani yaklaşık olarak 9.5 trilyon kilometre ya da Güneş'ten 63,000 kat daha uzaktadır. Proxima Centary Güneş ile aynı parlaklıkta bir yıldız olsaydı -ki değildir- onu Güneş'ten 4 milyar kez daha sönük görürdük. Güneş'ten yüz kat daha parlak olsaydı da kırk milyon kez daha sönük.
Öte yandan, gökyüzünde görünür yıldız sayısı yaklaşık olarak 9,000 kadardır. Diğerleri ise o kadar uzaktadır ki, çıplak gözle görülmez. Bunların da ışık şiddetini toplayacak olursak, Güneş'in milyonda biri bile etmez..
Onların söz ettiği ve Poe'nin çözdüğü problem şuydu: çok uzakta olup ışık şiddeti çok az da olsa, "sonsuz ve ezeli evren"de, sonsuz sayıda yıldız, tüm gördüğümüz gece yüzünü kaplardı, ve en uzaktaki yıldız bile çoktan ışığını vereceği için, gök aydınlık olurdu..
gezgin95
Apr 6 2007, 10:49 PM
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 10:33 AM)

gece ve gündüz dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğü için olmuyor..
gece neden oluyor..yani dünyada atmosfer neden kararıyor..halbuki uzayda milyarlarca ışık kaynağı olan yıldızlar var..neden gece olunca hava kararıyor..milyarlarca ışık kaynağından dolayı hervakit dünyanın aydınlık olması gerekmezmi?
dünyanın güneşi gören kısımları tabiki aydınlık olur diyorsan..uzay neden karanlık hemde güneşe dünyadan daha yakın ve önünde güneşe karşı hiçbir engel olmayan uzay neden karanlık....
dünya güneşin etrafında dönüyor yok güneş dünyanın etrafında dönüyor gibi ifadeler bilim açısından ve şu anki bilgi açısından ne birbirinden daha doğru nede birbirinden daha yanlış..bunlar sadece bir kabul..merkeze hangi gök cismini koyduğun sadece bir kabul..doğru yada yanlış değil..mars gezegeninide koyabilirsin merkeze ve diğer tüm yörüngeleri buna göre oturtursun..ve buda güneşi merkeze koymak kadar doğru sonuçlar verir..güneşi merkeze yerleştirmenin bilim dünyası için şöyle bir gerekçesi vardır:sadece daha basit ve kolay olması..bilgisayar çağında bu kolaylığada aslında ihtiyaç kalmamıştır..bence en güzeli dünyada yaşayan insanlar olarak dünyayı merkeze koymaktır..
Bu yazı ABDnin bize neden İslamı pompaladığını çok güzel açıklıyor.
İçinde böyle düşünebilecek kadar cahil ve uyutulmuş bireyler olan bir halktan sömürge olur, başka bir şey olmaz.
.
ERCUMENT
Apr 7 2007, 06:33 PM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 6 2007, 11:49 PM)

Bu yazı ABDnin bize neden İslamı pompaladığını çok güzel açıklıyor.
İçinde böyle düşünebilecek kadar cahil ve uyutulmuş bireyler olan bir halktan sömürge olur, başka bir şey olmaz.
.
bu konuda uzun uzun analiz yaparımda senin kapasiten yetmez..kapasitesizsin demiyorum ama bu konularda olmadığını görüyorum..
boşver böyle durumlarda bu şekilde yapılan yaklaşımlar ancak yapanın salaklığını devam ettirir...
konuyu saptırıp sloganlara dökmek aciz beyinsizlerin işidir..kendini aldatmaya devam etmek isteyenlerin işidir....
yekru
Apr 7 2007, 11:45 PM
Güneş'i bir ziya (ışık, ısı kaynağı), Ay'ı bir nur(ışık) kılan ve yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur...
10 Yunus Suresi 5
Güneş dev bir nükleer reaktör olarak Dünya'mızın hem ışık, hem de ısı kaynağıdır. Uzay'ın soğuğunda Dünya'mızı ısıtan Güneş'ten Dünya'mıza gelen ışın miktarı Güneş'in ışınlarının milyarda ikilik dilimidir. Ay ise Güneş'ten aldığı ışığı Dünya'mıza yansıtır. Ay, Güneş gibi bizzat ısının ve ışığın kaynağı değildir. Güneş'in ve Ay'ın bu farklarına Kuran Güneş'i "ziya", Ay'ı "nur" kelimeleriyle farklı şekilde tarif ederek dikkat çekmektedir. Güneş'i tarif eden "ziya" kelimesi ışığı tarif ettiği gibi aynı zamanda yakıcılığı, ısıyı da tarif etmektedir. "Ziya" kelimesine verilen anlamlarda "ziya"nın bizzat ısının ve ışığın kaynağını ifade etmesi, "nur" kelimesinin ise böyle bir vurguya sahip olmaması da ayette bu kelimelerin seçilmesindeki inceliği gösterir.
Kuran'da Güneş için "ziya" sıfatından başka sıfatlar da kullanılmıştır. Güneş bir meşaleye (sirac) ya da yanan bir lambaya (vehhac) benzetilmiştir. Bu ifadeler de Güneş'in yakıtını kendi içinden aldığına işaret eder. Meşale de, lamba da kendi içlerinde yanan ateş ile etrafa ısı ve ışık saçar. Bu ifadelerin Ay için kullanılmaması, sadece Güneş için kullanılması, Kuran'da her kelimenin nasıl yerli yerinde kullanıldığının delilidir.
GÜNEŞ'İN HİZMETLERİ
Güneş'in bir saniyede ürettiği enerji Dünya'daki üç milyar enerji santralinin bir yılda ürettiği enerjiye eşittir. Dünya Güneş'ten gelen ışınların sadece milyarda ikisini alır. Bu miktar çok ince şekilde tespit edilmiştir. örneğin bu miktardaki çok küçük bir azalma Dünya'nın yaşanmayacak şekilde buzullara gömülüp soğumasına sebep olacaktır.
Güneş'in Dünya'mıza uzaklığı, Güneş'in büyüklüğü, Güneş'teki reaksiyonların gücü hep çok ince hesaplara bağlıdır. Bizim de yaşamımız bu çok ince hesaplarla belirlenmiştir. Tüm bu değerlerdeki çok ufak bir değişiklik bile Dünya'daki hayatın yok olmasına sebep olacaktır. Tüm bu kritik değerlerin hem yaratılması, hem de devam ettirilmesi bizim hayatımızın olmazsa olmaz şartlarındandır. Güneş'in hem kendi ekseninde, hem de bir doğrultuya göre hareketi; Dünya'nın ise kendi ekseninde, Güneş'in etrafında, Güneş'e bağlı olarak, Ay'dan etkilenerek birçok farklı hareketi vardır. Bu çok hızlı hareketlerin tümünde Dünya'mız Güneş sistemiyle, galaksisiyle hep yepyeni, her biri öncekinden farklı bir konumda bulunmaktadır. İşte tüm bu çok hızlı, çok ince hareketlerin hiçbiri bizim Güneş'e göre konumumuzu etkilemez, Dünya'daki hayatın yok olmasına sebep olmaz.
Hayatın oluşması için mutlaka Karbon bazlı moleküllere ihtiyaç vardır. Karbon bazlı moleküller ise sadece –20 °C ile +120 °C arasında oluşabilmektedirler. Evren'de ise yıldızların içindeki milyarlarca derecedeki sıcaklıktan, mutlak sıfır noktası olan –273.15 °C'ye kadar çok geniş bir sıcaklık aralığı mevcuttur. Sadece Karbon bazlı moleküllerin oluşması için gerekli sıcaklık aralığının oluşturduğu dilim, mevcut sıcaklık farklılıklarında yüz binde birlik bir dilim bile değildir. Dünya mevcut ısısını koruyamayıp kısa bir süre için bile içinde bulunduğu sıcaklık diliminden çıksaydı, Dünya'mızdaki hayat son bulurdu. Neyseki Yaratıcımız her an ihtiyaçlarımızın farkındadır ve her an her şey O'nun kontrolündedir.
...Güneş'e, Ay'a boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi yoluna koyup, düzenler. Delilleri birer birer açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
13 Rad Suresi 2
GÜNEŞ'TEKİ OLUŞUMLAR
Yaklaşık 150 milyon kilometre mesafeden Güneş, Dünya'daki hayatın mümkün olmasını sağlamaktadır. Saatte 1000 kilometre hızla giden bir uçağa binsek 17 yılda bile ulaşamayacağımız bir mesafedir bu. Yüzeyindeki sıcaklık 6 bin derece olan Güneş'in merkezindeki sıcaklık ise 15 milyon derecedir. Alev alev gazdan oluşan bu kürenin yüzeyinde bile hayat düşünülemez. Oysa mevcut uzaklığa yerleştirilince Güneş, Dünya'mızın en yakın dostu, hayatımızın kaynağı olmuştur.
Güneş, enerjisini bünyesindeki hidrojeni helyuma dönüştürerek açığa çıkarmaktadır. Dört ayrı hidrojen çekirdeğinden tek bir helyum oluşur. Bu oluşum tek bir aşamada gerçekleşmez. Bu dönüşüm yavaş yavaş oluşur, Güneş de buna bağlı olarak ağır ağır yanar. önce iki hidrojen birleşip dötronu oluşturur. Dötronun oluşmasını sağlayan da atom çekirdeğindeki güçlü nükleer kuvvettir. Bu kuvvetin gücü de bu noktada çok dengeli bir şekilde ayarlanmıştır. Eğer güçlü nükleer kuvvet mevcut değerinden daha zayıf olsa iki Hidrojen çekirdeği birleşmeyecektir. Yanyana gelen artı yüklü protonlar birbirlerini itecekler ve Güneş'teki nükleer reaksiyon yani Güneş'in kendisi oluşamayacaktır. Eğer güçlü nükleer kuvvet mevcut değerinden daha güçlü olsa, dötron yerine iki protonlu DiProton oluşacaktır. Bu o kadar etkili bir yakıt olurdu ki; Güneş ve Güneş'e benzer yıldızlar bu güç yüzünden çok kısa sürede infilak ederek yok olurdu. Bu durumda her örnekte olduğu gibi yine ne biz, ne de Dünya'mız var olacaktık. Tüm bu göstergeler Allah'ın Evren'i, Evren'deki fizik kurallarını nasıl mükemmel, planlı bir şekilde yarattığını ve işlettiğini ortaya koymaktadır.
Sizin tanrınız yalnızca Allah'tır. O'nun dışında bir tanrı yoktur. O bilgi bakımından her şeyi kuşatmıştır.
20Taha Suresi 98
gezgin95
Apr 8 2007, 12:03 AM
QUOTE(yekru @ Apr 7 2007, 11:45 PM)

Güneş dev bir nükleer reaktör olarak Dünya'mızın hem ışık, hem de ısı kaynağıdır.....
Hayatın oluşması için mutlaka Karbon bazlı moleküllere ihtiyaç vardır....
Yaklaşık 150 milyon kilometre mesafeden Güneş, Dünya'daki hayatın mümkün olmasını sağlamaktadır.....
Güneş, enerjisini bünyesindeki hidrojeni helyuma dönüştürerek açığa çıkarmaktadır....
Bütün bunlar Kuranda yok yekru.
Bilimsel çalışmalardan aşırıp Kurana yamamayın. Bunun adı hırsızlıktır.
Kuranda verilen bilgiyi yukarıda Ercüment çok güzel özetledi işte:
QUOTE(ERCUMENT @ Apr 6 2007, 10:33 AM)

gece ve gündüz dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğü için olmuyor..
.....bence en güzeli dünyada yaşayan insanlar olarak dünyayı merkeze koymaktır..
Ercüment Kurandaki uzay bilimini çok güzel özetlemiş.
10000 (on bin yıl) önce yaşayan insan bile gündüzün Güneşin aydınlatmasıyla olduğunu anlamıştır. Ufuktan parlak bir şey çıkıyor, etraf aydınlanıyor. Açık bir doğa olayı.
.
yekru
Apr 8 2007, 12:11 AM
Güneş'i bir ziya (ışık, ısı kaynağı), Ay'ı bir nur(ışık) kılan ve yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur...
10 Yunus Suresi 5
gezgin kardes o aciklamalar zaten kurana ait degildir bu belirtilmistir kurandan alinan bolumler ayetleriyle belirtilmistir bak mesela 10 Yunus Suresi 5 e sen burdaki farki algilayamiyorsan gozumde dinsavardan farkin yoktur.
gezgin95
Apr 8 2007, 12:15 AM
QUOTE(yekru @ Apr 8 2007, 12:11 AM)

Güneş'i bir ziya (ışık, ısı kaynağı), Ay'ı bir nur(ışık) kılan ve yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur...
10 Yunus Suresi 5
gezgin kardes o aciklamalar zaten kurana ait degildir bu belirtilmistir kurandan alinan bolumler ayetleriyle belirtilmistir bak mesela 10 Yunus Suresi 5 e sen burdaki farki algilayamiyorsan gozumde dinsavardan farkin yoktur.
Aya ve güneşe bakan zaten ayın ışığının daha güçsüz olduğunu anlar.
Birine ziya demiş, birine nur.
eeee,
Ayı Güneşin aydınlattığı nerede?
yekru
Apr 8 2007, 12:21 AM
QUOTE(gezgin95 @ Apr 8 2007, 01:15 AM)

Aya ve güneşe bakan zaten ayın ışığının daha güçsüz olduğunu anlar.
Birine ziya demiş, birine nur.
eeee,
Ayı Güneşin aydınlattığı nerede?
iyi de benden alinti yaptiginda bu dedigini sorgulamadin ki ? bilimsel gercek olarak gosterdigin alintida ?
gezgin95
Apr 8 2007, 12:31 AM
QUOTE(yekru @ Apr 8 2007, 12:21 AM)

iyi de benden alinti yaptiginda bu dedigini sorgulamadin ki ? bilimsel gercek olarak gosterdigin alintida ?
Başlık, Ay'la Güneşin farkı nedir?
Ayın ışığı daha zayıf, bunu kedi köpek bile biliyor. eee, başka?
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen,
buraya tıklayınız.