Sayın arkadaşlar, görebildiğim kadarıyla kimi forum üyelerinin büyük bir isabetle işaret ettiği gibi bilim alanında kavramsal çerçeve, teknik ve teknoloji kadar hızlı ilerlemiyor henüz. tabii bu açıkça bir dil sorununa işaret ediyor, zira yıllarca bilim adamları buldukları sonuçların mantıki sonuçlarını teferruat ve tali addedip pek kafa yormamışlar. Yaptıkları keşfuatın tesiriyle mest olmak yetmiş onlara belki. günümüz bilim adamları ise matematik ağırlıklı bir ekolün tedrisatından geçiyorlar. Sağolsun Kuantum kuramı eminim bunu da değiştiriyordur; üniversiteler müfredatlarını değiştirmeye başlamışlardır herhalde.
Sanırım bu kadar sorun yaşamamızın nedeni, bilim adamlarında ve çevrelerinde "felsefe"ye -akıl yürütmek babında kullanıyorum- duyulan yoğun ihtiyacın tam olarak karşılanamaması. şimdi aklıma geldi; hayal gücü eksikliğini de unutmamak gerek.
Kuvvet ve enerji başlıklı forumlar takip edildiğinde ne demek istediğim anlaşılabilir; arkadaşların çoğu oldukça donanımlı olmasına rağmen kimse ne'den bahsettiğini bilmiyor.
Uzatmayayım lafı fazla. Yük de hep kullandığımız ama ne olduğu konusunda pek bir şey bilmediğimiz bir kavram galiba. En azından benim için öyle. Yük deyince yüklülük ve yüksüzlük (nötr) kelimeleri hatıra geliyor. hele bu yükün bir cinsinin -negatif olanın- diğerine doğru daima hareket halinde olması işi hayli garip kılıyor. NEden negatif yük pozitif yük tarafından cezbedilir? hatta negatif ve pozitif nedir ki?