Tam Forum Görünümü: Tevrat'ın Tanrısı, Kur'an'ın Tanrısı ve "Baba"
Ateistforum > FORUMLAR > ATEİSTFORUM
Firat
Hristiyanlar hem Eski Ahit'in (Tevrat/Torah aslında Musa'nın yazdığı kabul edilen 5 kitaba denir ülkemizde ise genelde "Tevrat" kelimesiyle Eski Ahid'in tamamı yani Tanak kastedilir) hem de Yeni Ahit'in (İncil) kutsallığına inanır, her ikisinin de "değiştirilmemiş Tanrı sözü" olduğunu söylerler.

Eski Ahit, yapı ve mantık bakımından Kur'an'a çok benzemektedir, aynı Kur'an'daki gibi efendi/yönetici bir Tanrı, onun köleleri olan insanlar bu Tanrı'nın vahşeti, yakıp yıkmaları...vs anlatılır, içinde "hukuk" kuralları, ilkel saptamalar, oluştuğu döneme özgü ilkel kurallar bulunur, Aynı Kur'an gibi, içinde sevgi mefhumu, ruhani veya felsefi derinlik bulunmaz, hayatın anlamını, sırrını, asıl manasını, yaşamın gizemini anlatmak yerine, sığ bir hukuk ve kural kitabına benzer, bu saydığım özellikler semitik dinlerin temel mantık yapısıdır aslında.Örneğin Kur'an'ı okuyan biri, onun, kadın erkek ilişkilerinden, ticaret ilişkilerinden, Muhammed'in başından geçen olaylara ilişkin yorumlardan, Muhammed için "özel" olarak inen ayetlerden, başkalarına değil de sadece Muhammed'e özgü "kıyak"lardan (Bu kitabın tüm zamanları ilgilendirdiği iddia ediliyor!!) kölelik, cezalar ve korkutmalardan ibaret içinde hiçbir felsefi çıkarım olmadığı gibi yaşamımızın anlamına ilişkin bize ilham verecek, bizi motive edecek hiçbir şey barındırmayan ("memeleri yeni tomurcuklanmış" bakire hurileri saymazsak! Nebe Suresi) son derece sığ bir hukuk kitabı, kural kitabı olduğunu göreceklerdir.


İncil'in ise tamamını okuyan herkes, "çok daha farklı" bir kitapla karşı karşıya olduklarını hemen anlar.Bu farklılığın esas nedeni İncil'in, her ne kadar içine semitik öğeler karışmış ise de, Paganizm etkisinde yazılmış bir metin olmasıdır. İncil'deki en eski yazılar olan Gnostik Pavlus'un gerçek mektuplarındaki felsefi çıkarımlar ve gnostisizm felsefesinin yanında, Yuhanna incili ve özellikle 1. Yuhanna bölümü, mistik pagan veya gnostisizm etkilerinin en çok görüldüğü bölümlerdir.İncil'in semitik kültürden biraz olsun kurtulup Yunan/Pagan Hellenistik kültürüyle yazılmış olması onu farklı kılar. İncil'in içinde(özellikle Paganizmin ve Hellenizmin etkili olduğu Yuhanna'nın yazılarında) bambaşka bir Tanrı portresi vardır önümüzde, Tanrı "sevgi"dir, Tanrı "ruh"tur, Tanrı'dan korkulmamalı onu sevmeli...


Tevrat'taki (ve Kur'an'daki) Tanrı "efendi"dir, insanlar onun köleleridir ondan korkulmalı önünde titrenmelidir, bu Tanrı insan öldürmeyi çok sever birazdan göreceğimiz gibi, saçma nedenler yüzünden pek çok kişiyi öldürür.
Richard Dawkins'in dediği gibi: "arguably the most unpleasant character in all fiction. Jealous and proud of it, a petty, unjust, unforgiving control freak, a vindictive bloodthirsty ethnic cleanser, a misogynistic, homophobic, racist, infanticidal, genocidical, filicidal, pestilential, megalomaniacal, sadomasochistic, capriciously malevolent bully. (The God Delusion, sayfa 31 )

Yani "Tüm kurgular içinde en nahoş karakter. Kıskanç ve bununla gurur duyuyor, bir dar kafalı, adaletsiz, merhametsiz kontrol manyağı, bir kin dolu kana susamış soykırımcı, bir kadın düşmanı, homofobik, ırkçı, çocuk katili, soykırımcı, evlat katili, öldürücü (veba getiren), megalomanyak, sadomazoşist, kaprisli hain zorba"


Richard Dawkins'in bu sözlerinin ilk bakışta abartılı olduğu düşünülebilir ancak birazdan yazacağım Eski Ahit ayetlerini okuduktan sonra Dawkin'e hak vermemek mümkün değildir.


İncil'de ise dediğim gibi, içine sızan birkaç semitik ayet ve saptırılan birkaç benzetme sayılmazsa çok farklı bir Tanrı portresi çizilmektedir, Tanrı kölelere sahip bir efendi değil de oğullara sahip Baba haline gelmiştir, incil'in deyişiyle Tanrı bizim "Göksel babamız"dır.

Mat 5:48 "Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun"

1Yu 3:1 "Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize `Tanrı'nın çocukları' deniyor! Gerçekten de öyleyiz."

Eski Ahit'te üzerinde sıklıkla durulan "Tanrı korkusu" olgusunun yerine, İncil'de paganizm düşüncesinin etkili olduğu bir bölümde:

1Yu 4:18 "Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir."

Şimdi ilk önce Eski Ahitteki yani Tevrat'taki ayetleri görelim:

Çık.32: 27 Musa şöyle dedi: «İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Herkes kılıcını kuşansın. Ordugahta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün.’


Çık.32: 29 Musa, «Bugün kendinizi RAB'be adamış oldunuz» dedi, «Herkes öz oğluna, öz kardeşine düşman kesildiği için bugün RAB sizi kutsadı.»


1.Sa.15: 2 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘İsrailliler'e yaptıkları kötülükten ötürü Amalekliler'i cezalandıracağım. Çünkü Mısır'dan çıkan İsrailliler'e karşı koydular.


1.Sa.15: 3 Şimdi git, Amalekliler'e saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür."


Mez.137: 8 Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu!


Mez.137: 9 Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana!"


Yas.20: 14 Kadınları, çocukları, hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz. Tanrınız RAB'bin size verdiği düşman malını kullanabilirsiniz.


Yşa.14: 21 Atalarının suçundan ötürü Babil Kralı'nın oğullarını boğazlamak için yer hazırlayın. Kalkıp dünyayı sahiplenmesinler, Yeryüzünü kentlerle doldurmasınlar.


Say.31: 17 Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.


Say.31: 18 Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın.


Yer.48: 10 Lanet olsun RAB'bin işini savsaklayana! Kılıcını kan dökmekten alıkoyana lanet olsun!


Hez.9: 5 Öbürlerine, "Kent boyunca onu izleyin ve kimseye acımadan, kimseyi esirgemeden öldürün" dediğini duydum.


Hez.9: 6 "Yaşlıyı, genci, genç kızı, kadını, çocukları öldürün. Yalnız alınlarında işaret olanlara dokunmayın. İşe tapınağımdan başlayın." Onlar da tapınağın önünde duran İsrail ileri gelenlerinden işe başladılar.


2.Sa.4: 12 Sonra adamlarına buyruk verdi. İki kardeşi öldürüp ellerini, ayaklarını kestiler ve Hevron'daki havuzun yanına astılar. İş-Boşet'in başını ise götürüp Hevron'da Avner'in mezarına gömdüler.


Say.31: 14 Musa savaştan dönen ordu komutanlarına -binbaşılara, yüzbaşılara- öfkelendi.


Say.31: 15 Onlara, "Bütün kadınları sağ mı bıraktınız?" diye çıkıştı,



Hak.20: 48 İsrailliler Benyamin kentlerine döndüler; insanları, hayvanları ve oradaki bütün canlıları kılıçtan geçirdiler, rastladıkları bütün kentleri ateşe verdiler.


Yas.2: 33 Tanrımız RAB onu elimize teslim etti. Onu, oğullarını ve bütün halkını yok ettik.


Yas.2: 34 Bütün kentlerini ele geçirdik, hepsini yok ettik. Kadın, erkek, çocuk, kimseyi sağ bırakmadık.


Yas.2: 35 Hayvanlara ve ele geçirdiğimiz kentlerdeki mallara ise el koyduk.


Zek.14: 1 İşte RAB'bin günü geliyor! Ey Yeruşalim halkı, senden yağmalanan mal gözlerinin önünde paylaşılacak.

Zek.14: 2 Yeruşalim'e karşı savaşmaları için bütün ulusları bir araya getireceğim. Kent ele geçirilecek, evler yağmalanacak, kadınların ırzına geçilecek. Kentte yaşayanların yarısı sürgüne gönderilecek, geri kalanlar kentte kalacak.


Yşa.13: 13 Ben, Her Şeye Egemen RAB, Gazaba geldiğim, öfkemin alevlendiği gün Gökleri titreteceğim, yer yerinden oynayacak.


Yşa.13: 14 "Herkes kovalanan ceylan gibi, Çobansız koyunlar gibi halkına dönecek, Ülkesine kaçacak.


Yşa.13: 15 Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, Ele geçen kılıçtan geçirilecek.


Yşa.13: 16 Yavruları gözleri önünde parçalanacak, Evleri yağmalanacak, Kadınlarının ırzına geçilecek.


2.Ta.15: 12 Bütün yürekleriyle, bütün canlarıyla atalarının Tanrısı RAB'be yönelmek için antlaşma yaptılar.


2.Ta.15: 13 Büyük küçük, kadın erkek, kim İsrail'in Tanrısı RAB'be yönelmezse öldürülecekti.


Yas.13: 12-13 "Tanrınız RAB'bin yaşamanız için size vereceği kentlerin birinde, içinizden kötü kişiler çıktığını ve, ‘Haydi, bilmediğiniz başka ilahlara tapalım diyerek kentlerinde yaşayan halkı saptırdıklarını duyarsanız,


Yas.13: 14 araştıracak, inceleyecek, iyice soruşturacaksınız. Duyduklarınız gerçekse ve bu iğrenç olayın aranızda yapıldığı kanıtlanırsa,


Yas.13: 15 o kentte yaşayanları kesinlikle kılıçtan geçireceksiniz. Kenti yok edip orada yaşayan bütün halkı ve hayvanları kılıçtan geçireceksiniz.


Yas.13: 6-7 "Öz kardeşin, oğlun, kızın, sevdiğin karın ya da en yakın dostun seni gizlice ayartmaya çalışır, senin ve atalarının önceden bilmediğiniz, dünyanın bir ucundan öbür ucuna dek uzakta, yakında, çevrenizde yaşayan halkların ilahları için, ‘Haydi gidelim, bu ilahlara tapalım derse,


Yas.13: 8 ona uymayacak onu dinlemeyeceksin. Ona acımayacak, sevecenlik göstermeyecek, onu korumayacaksın.


Yas.13: 9 Onu kesinlikle öldüreceksin. Onu önce sen, sonra bütün halk taşa tutsun.


Yas.13: 10 Taşlayarak öldürün onu.


Eski Ahit'in Tanrısı, öküzler tökezlediği için yanlışlıkla istemeden, dengesini kaybederek sandığa dokunmak zorunda kalan Uzza'yı acımasızca öldürür:

2.Sa.6: 6 Nakon'un harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp Tanrı'nın Sandığı'nı tuttu.

2.Sa.6: 7 RAB Tanrı saygısızca davranan Uzza'ya öfkelenerek onu orada yere çaldı. Uzza Tanrı'nın Sandığı'nın yanında öldü.

Yine tamamen saçma bir nedenden dolayı Eski Ahit'in Tanrısı kızar yetmiş kişiyi öldürür.

1.Sa.6: 19 RAB'bin Antlaşma Sandığı'nın içine baktıkları için, RAB Beytşemeşliler'den bazılarını cezalandırıp yetmiş kişiyi yok etti. Halk RAB'bin başlarına getirdiği bu büyük yıkımdan dolayı yas tuttu.

1.Sa.6: 20 Beytşemeşliler, "Bu kutsal Tanrı'nın, RAB'bin önünde kim durabilir? Bizden sonra kime gidecek?" diyorlardı.

2.Kr.2: 23 Elişa oradan ayrılıp Beytel'e giderken kentin küçük çocukları yola döküldüler. "Defol, defol, kel kafalı!" diyerek onunla alay ettiler.

2.Kr.2: 24 Elişa arkasına dönüp çocuklara baktı ve RAB'bin adıyla onları lanetledi. Bunun üzerine ormandan çıkan iki dişi ayı çocuklardan kırk ikisini parçaladı.

Lev.26: 28 bu kez ben de öfkeyle size karşı çıkacağım ve günahlarınıza karşılık sizi yedi kat cezalandıracağım.

Lev.26: 29 Açlıktan çocuklarınızın etini yiyeceksiniz.

Eski Ahit'in tanrısı kendi eliyle bizzat şunu yapar!:

2.Sa.12: 11 "RAB şöyle diyor: ‘Sana kendi soyundan kötülük getireceğim. Senin gözünün önünde karılarını alıp bir yakınına vereceğim; güpegündüz karılarının koynuna girecek.


2.Sa.12: 12 Evet, sen o işi gizlice yaptın, ama ben bunu bütün İsrail halkının gözü önünde güpegündüz yapacağım!"

Eski Ahit’teki bu tip pek çok ayet, Kur’an’daki ayetlere benzemektedir
.


Kur'an'daki ayetlere bakalım:

47:4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur....”

9:29- Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

9:5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

33:60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.


33:61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler.

5:33- Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir....”

9:111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. .......”

4:89- Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin

47:35- Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.

8:58- Eğer bir kavmin, sözleşmeye aykırı bir hainlik yapmasından [b]korkarsan, savaştan önce aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir[/b]. Çünkü Allah hainleri sevmez.

9:12. Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler

8:39- Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah'ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın.....

9:39- Eğer topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz. Allah'ın herşeye gücü yeter.


8:65- Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik eyle. Eğer sizden sabredecek yirmi kişi olursa ikiyüze galip gelirler ve eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden bin kişiye galip gelirler.

48:16- A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.


2:193- Hem bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın.........”

61:4- Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

61:11- Allah'a ve Resulüne inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer bilirseniz sizin için en iyisi budur


4:84- (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et

4:91- Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine başaşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik

Biz yine konumuza dönüp İncil ve Tevrat arasındaki ilişkiyi incelemeye devam edelim.

Şimdi İncil'deki bazı ayetlere bakalım:

Mat 5:43 «`"Komşunu sev, düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz.

Mat 5:44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. "

Mat 5:45 Öyle ki, göklerde olan Babanızın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem de iyilerin üzerine doğdurur. Yağmurunu da hem doğruların hem de eğrilerin üzerine yağdırır. "

1Yu 4:16 "Tanrı'nın bize olan sevgisini tanımış ve buna inanmışızdır.Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan, Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar. "

1Yu 4:12 "Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı'yı görmüş değildir. Ama birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve O'nun sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur."

1Yu 4:7 "Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. "

1Yu 4:8 Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımış değildir. Çünkü Tanrı sevgidir.

Mat 7:12 "«İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Kutsal Yasa'nın ve peygamberlerin söylediği budur."

Rom 12:14 "Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. "

Rom 12:21 "Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen."

1Ko 13:4 Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.

1Ko 13:5 Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.

1Ko 13:13 İşte böylece, kalıcı olan üç şey vardır: iman, ümit ve sevgi. Bunlardan en üstün olanı da sevgidir

Gal 6:8 "Kendi doğal benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh'a eken, Ruh'tan sonsuz yaşam biçecektir."

1Pe 3:4 "Gizli olan iç varlığınız, sakin ve yumuşak bir ruhun solmayan güzelliğiyle sizin süsünüz olsun. Bu, Tanrı'nın gözünde çok değerlidir."

1Yu 4:18 "Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir."

1Yu 4:19 Biz ise seviyoruz. Çünkü önce O bizi sevdi.

1Yu 4:20 Eğer bir kimse, «Tanrı'yı seviyorum» der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır. Çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmeyen, görmemiş olduğu Tanrı'yı sevemez.

1Yu 4:21 «Tanrı'yı seven, kardeşini de sevsin» diyen buyruğu Mesih'ten aldık."

Mat 5:38 «`Göze göze dişe diş' denildiğini duydunuz.

Mat 5:39 Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin."

Mat.5: 46 Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri* de öyle yapmıyor mu?

Mat.5: 47 Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu?

Mat.5: 48 Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun."



Eski ve yeni Ahit’teki bu, birbirinden tamamen farklı ve çelişkili Tanrı portresi, Literalizmin galibiyetinden once pek çok kilise babasını rahatsız etmişti.

Örneğin MS. 110-160 yıllar arasında yaşamış kilise babası ve teolog Marcion (daha sonra literalist kilise tarafından “heretik” ilan edilmiştir ancak ilk yüzyıllarda çok fazla sayıda taraftarı olmuştu) , Eski Ahitteki Tanrı’nın, asla yeni Ahit’teki ile aynı olamayacağını söylemiş ve Eski Ahiti tamamen reddetmişti! Marcion’a göre Eski Ahit’in tanrısı “kötü” ve “şeytani” idi.!

İsa mitini bilinçli şekilde oluşturan ilk hristiyanlara yani Gnostiklere göre Eski Ahid’in Tanrısı bir “demiurgos” idi, “Demiurge” kavramı Gnostisizmde “negatif” olan, fiziksel dünyayı yaratan “şeytani” olarak da nitelendirilen varlığa/varlıklara verilen bir isimdir. Gnostiklere gore özellikle Marcionculara ve Sethianlara gore Eski Ahid’in Tanrısı şeytani bir Demiurge iken yeni Ahit’in “baba” Tanrısı ise esas iyiliğin yaratıcısı idi. Demiurgos kavramı felsefi olarak insanlardaki egoyu da temsil etmektedir, Gnostiklerin Yahwe’yi egoist “Demiurgos” terimiyle düşünmeleri şaşırtıcı değildir.

İsa hikayesini oluşturan Gnostikler, Yahudi literalizmiyle mücadele etmişlerdir, örneğin İsa yahudi yasalarına karşı gelir Eski Ahit’in “göz, göz dişe diş” şeklinde (Lev 24:20, Yas.19:21) ifade ettiği (ve Kur’an’ın devam ettirdiği) kurala İsa açıkça karşı gelmiş “Göze göz, dişe diş' denildiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki sağ yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin” demiştir. Oysa ki Eski ahit, içindeki kuralların “sonsuza” kadar devam edeceğini iddia etmişti ama yahudi literalizmiyle özel olarak savaşmak için oluşturulan çeşitli hikayelerde Yahudi kurallarına açıkça karşı gelen pek çok hikaye anlatılmıştır.

İsa’nın “göze göz dişe diş” kanununa karşı gelmesinden başka Eski Ahit yasalarını çiğnediği pek çok hikaye anlatılır:


Yu.5: 8 İsa ona, "Kalk, şilteni topla ve yürü" dedi.

Yu.5: 9 Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü’ydü*.

Yu.5: 10 Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, "Bugün Şabat Günü" dediler, "Şilteni toplaman yasaktır."

Yu.5: 11 Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: "Beni iyileştiren kişi bana, ‘Şilteni topla ve yürü’ dedi."


Pavlus “sonsuza kadar kalacağını” iddia eden Eski Ahit’in “çok geçmeden yok olacağını” söylemiştir! Pavlus Eski Ahit’i “eskimiş, köhneleşmiş” olarak niteler!

İbr.8: 13 Tanrı, "Yeni bir antlaşma" demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur.”


İncil hikayelerindeki zaman zaman “abartı” olan “herkesi, düşmanları bile koşulsuz olarak sevme”, “bir tokat atana diğer yanağını çevirme” gibi öğretilerin belirli bir amacı vardı. Bütün insanlar, benlik çemberinin merkezi olan “tek bilinç” olgusunu paylaştıkları için “bir” idi, insanlar, ortak bir merkezden “bilinç”ten çıkan çok sayıda yarıçap olarak düşünülüyordu.

Çemberin çevresi farklı bedenleri yani insanları (beden olarak) simgeliyordu, insanların kendilerini “ben” olarak algılaması, yani dış dünyayı ve bedeni deneyimleyen, tepki veren daha derin bir kimlik düzeyi de “psişe” idi, psişe yarıçapları simgeliyordu, “ego” da yani “ben” düşüncesinin de psişe ile ilgisi vardır, çemberin merkezi ise “bilinç” idi ki bunda ayrılık yoktur, herkes bu ortak noktayı paylaşır bu nedenle Gnostiklere göre “herkes özde birdir” (Pavlus’un bu görüşü savunan pek çok ayeti vardır, üçüncü bölümde değineceğim)

“İnisiye” olmamış sıradan halka bunları anlatmak çok zordu, ancak başka bir yolu vardı, bunları felsefi olarak değil de daha kolay yollardan anlatmak: Bu da “sevgi” idi herkesi, bize zulmedenleri bile sevmeliydik, bütün insanları kendimiz gibi sevmeliydik, bize tokat atana diğer yanağımızı da çevirmeliydik, bu öğretiyle egoyu yenmek amaçlanmıştı çünkü felsefeye göre herkes zaten “bir” idi, özde çemberin merkezindeki noktada ayrılık yoktu, bu öğretinin PRATİĞE dökülmesi ise herkesi, düşmanları bile sevmekle, “kendimiz gibi” sevmekle başlıyordu.



Peki nasıl olmuştu da Eski Ahid, kanona dahil edilmişti?

İlk yüzyıllarda, (gnostikler tarafından) yeni oluşturulan bu dinin Musevilik ile olan ilişkisi konusunda hristiyanlar arasında büyük ayrılıklar vardı, ilk hristiyanlar olan Gnostikler arasında, eğer Ebionitler de "gnostik" sayılırsa, en az 3 ayrı ekol vardı.

Bunlardan birincisi olan Marcioncular bu yeni gizem kültünün(hristiyanlığın) kesinlikle Musevilik ile ilişkisinin olmadığını, Musevi yasalarının tamamen yıkılması ve bir an önce tarihe karışması gerektiğini savunan devrimcilerdi, ikinci grupta Pavlusçular yer alıyordu Pavlus, Musevi yasası konusunda Marcion'dan daha ılımlıydı ona göre Yasa kendi haline bırakılmalıydı ve yavaş yavaş yok olması beklenmeliydi son grupta olan Ebionitlere göre Musevi hristiyanlıkla bağdaştırılmalıydı çünkü yeni oluşturulan bu din yani hristiyanlık da Museviler içindi.

Sonuç olarak Gnostiklerin pek çoğu Yahudi yasasına ve tanrısına hiç de sıcak bakmayan gruplardan oluşuyordu, 1 yüzyıl sonra büyük ayrılık Gnostikler ve Literalistler arasındaydı, daha sonra oluşan, İsa hikayesini/mitini bilinçli olarak oluşturan Gnostiklerin öğretilerini anlamayan ve İsa hikayesini "gerçek", "tarihsel" kabul ederek içsel gizemleri tamamen rededen, bireysel aydınlanmadan çok dinsel bir kurum oluşturma amacında olan Roma Kilisesi ile Gnostikler arasında tam bir "fikir savaşı" vardı, Gnostikler bireyselciydi, baskıcı dinsel bir kurum oluşturma gibi bir amaçları yoktu, tek dertleri insanların bireysel olarak aydınlanmasıydı öte yandan Roma kilisesi ciddi, baskıcı, otoriter ve herkesi "tek çatı" altında toplayacak bir kurum oluşturmak istiyordu.(Daha sonra Roma kilisesinin galibiyetiyle pek Çok Gnostik kitap yakılmış günümüze Gnostiklerden yalnızca Nag Hammadi belgeleri kalmıştır)

Literalist Roma kilisesi Eski Ahid'i reddetmek istemiyordu çünkü onlara göre Eski Ahit, İsa hikayesinin kökeninin "tarihsel" olduğunu ve bunun arkasında gerçek bir tarih yattığını onaylayan tanrısal bir belge idi, bu nedenle Eski Ahit de Roma kilisesi tarafından kanona dahil edildi, Eski Ahit, Gnostiklere karşı Roma kilisesini haklı göstermek için kullanılmıştı, Roma kilisesinin oluşturduğu ilk incil olan Markos incili sonra Mata İncil'inde Eski Ahit'teki sözde kehanetler üzerinde bu kadar durulması, (Matta ve Luka incilinde) uzun uzun soy ağaçları verilmesi de bu "tarihsel olduğunu kanıtlama" uğraşının bir sonucudur.
Requiem
tebrik ederim fırat!

çok güzel bir çalışma olmuş .
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.