QUOTE(ilerlemecivemateryalist @ Jul 22 2007, 03:22 AM)

Bu ikisi farklı şeyler.
İnsanların belli tabulara yaslanarak yaşaması ile toplumsal üretim sürecindeki sınıfların varlığı birbirleri ile kıyaslanamaz. Biri toplumsal sorundur, biri ekonomi politik bir sorundur. Bunları önem sırasına göre sıralamak mümkün değildir, elma ile armutu karşılaştıramayız. Bunlar birbirleri ile kıyaslanamayan olgulardır. İki sorun da kendi açılarından önemlidir. İnsanların pğsikolojik bir takım sebepler ile belli tabulara sığınması ile, insanın toplumsal statüsü gereği yer aldığı sınıf nasıl karşılaştırılabilir, böyle bir şey mümkün değil...
yaşanan reel gerçeklik durumu vardır, günlük yaşantı.
Senin söylediklerin hep kalıp kitap bilgileri.
Bizim iş yerinde işçi sınıfına mensup az bir maaş karşılığı sabah 8 akşam 8 çalışan
ancak bu fazla mesaiyle bir milyar civarı kazanan gerçekten fakir diyebileceğimiz
evli ve iki çocuklu bir adam var. Yaşantısı gözlerimin önünde cereyan ediyor.adam
son derece dindar , 5 vakit namazı asla aksatmaz ,cuma,oruç tümü.
işyerindeki elmanların nerdeyse tümü namaz kılmakta hepsi müslüman halkımızın
nadideörnekleri burda gerçekten saygılı davranıyorum çünkü bende o örneklerden birisiyim.
iş yerine yeni bir müdür alındı bu adam patronu etkileyerek
yeni ve çalışanların alehine son derece saçma kararlar aldırdı. Tümünde çalışanlar kaybediyor bu açıkca görülyor iş yerinin kapısına eleman aranıyor ilanları asılmaya
başlandı tüm herkeste homurtular bu haksızlık karşısında sığınabilecekleri hiç bir yapı yok
herkesin güvencesi şahsi ilişkileri ve kişisel becerisi.
Yukarda söz edilen bu arkadaşımızında bir yakınında ciddi sağlık problemleri oluştu sigortası olmasına rağmen getirilen extra masraflar yüzünden
uçan kuşa borçlandı artık sabah 8 akşam 10 çalışıyor. Hayatı tam bir çile bana göre
arkadaşımın tek yaptığı namaz sonlarında bol bol dua...
işçinin alın teri kurumadan hakkını verinden öteye geçmeyen nispeten daha nitelikli
emek sarf edebilen bu dostumuz , hastahanedeki görüşme saati geçtiği için kendisine fırça atan hastahane görevlisine ilk defa sesini yükseltmiş . bunu bana
hararetle anlatıyordu. Ben ona islamın ona bir fayda getirmeyeceğini zihnini pasifize
ettiğini çektiği çilenin bu şekilde azaltılamayacağını esasen bu sorunları aşabilmek için ha deyince yapacak bir şeyimizin olmadığını vs anlat anlat dilimde tüy bitti
fakat o bunada şükür demekte ısrar ediyor. Ayın 5 ini mübarek gün olarak belirlemiş
Bilgiye dayalı işlerin daha revaçta olduğunu anladı okula gidemediğine hayıflanıyor
Reel bir örnek verebilmek için uzattım
Türkiyede sosyalistlerin kitaplarda tarif edilen sınıf ve onun bilincine dair sınıfın hiç haberi olmadan onun adına ahkam kesmesi uzatması
ve sonuçtada hiç bir yere gelinememesi alışkanlıklarla ilgili bence
elma ve armut bir araya getirile bilinir toplumsal din ile ekonomik çalışma dünyası bir arada incelenebilir bence ikisi arasında acayip bağlantılar var islam çalışma sorunlarına sosyal güvenliğe nasıl yorumlar getiryor.dini bayramlar bakkallar belediye otobüsü şöförleri, cuma namazı ,oruç, iftar çadırları bunlar iç içe geçmesi için yeterli örnekler
saygılar