Fil olayı hakkında Kuran haricinde kaynak varmı dır?

Bu atılan taşlardan elinde bulunan var mı?

Ebabil kuşu nedir?Nerede yaşar?

ebabil kuşu allahın 8 katlı cennetinde yaşar bu tarz bir iş çıkınca gelir müminleri kurtarır tabii bazen

etimolojik yanıt var buna..
Fil'in arapçası el-afant (elephant). Fil ise, hayvanın üzerindeki savaş kabini, kulesi.. tankı..
tayren ebabil, ebabil kuşu değil.
tayrin teyyare'nin çoğulu. E-bab-il ise açık kapı biçimi V (kaz sürüsü sürüsü)
ayeti yeniden çevir:
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
l. Rabbin fil(tank) sahiplerine neler etti, görmedin mi?
2. Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?
3. Onların üstüne V düzeniyle uçan uçaklar gönderdi.
4. O uçaklar, onların üzerlerine pişkin balçıktan taşlar (mermiler) atıyordu.
5. Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine (bombardıman sonrası) çevirdi.

Zuhahahahahahahahahahaha..

Pişkin balçıktan taşlara bir şey uyduramadın mı??

Hayal gücününün sınırı yok.

o zamanlarda tank ve mermi mi varmış anlamadım

Uydurmadım. etimolojik gerçek. kendin bak bul. ben ne yapayım. Tayren, teyyarenin çoğuludur. O zaman nerden bilecekler, olsa olsa kuştur demişler.. fil, pil kelimesiyle alakalı araştır.. Türkçede, "fil"i o hayvan için kullanmışlar..
Balçıktan taşı ise bilmiyorum. sonra onu ben araştırıyım..

ona bakarsanız, cennet cehennem için de geçmiş zaman var.. Zaman mekandan bağımsızlıkla ilgili. ve her çağın teknolojisine göre, 20. yy da tank, P-51 olur, 23.yy da gene onlara benzer daha gelişmiş ama aynı düzenle giden araçlar......

Kabe bu olay dışında birkaç defa saldırıya uğradı, yıkıldı, kapısı söküldü hacerül esvet götürüldü vb. Bu olaylarda kuşlar gelmedi ama.

zaten bunun Kabeyle bir ilgisi olduğunu sonraki efsaneciler söylüyor.. Kuran'da yok elbet..

Tumbled kardeş..

Bir de bu tank, uçak davasının günümüzde hangi savaşa denk geldiğini etimolojik olarak açıklasan da feyz alsak...

Bu gözle bakıldığında, Jules Verne'in Aya Seyahat ya da Denizler Altında Yirmibin Fersah romanları çok daha mucizevi..

Anlasildi,bu allah denen ve tanri kabul edilen seye,communication areas adi altinda ders vermekten baska caremiz yok.Hatta seviye sinavinida,tumbled in vermesinde israr ediyorum.

Fil olayi Islami kaynaklarda soyle anlatilir;

bir musluman Yemen emiri Ebrehe'nin tapinaginin duvarina iseyince (kucuk abdest) Ebrehe duruma muthis bozulur ve fillerden olusmus buyuk ordusuyla Mekke uzerine yurur. Mekke'yi sahipsiz sanan Ebrehe yanilmaktadir, gercekte tanri Mekke'yi koruma altina almistir. Fillerden olusmus bu orduyu ne idugu belirsiz ebabil kuslari tarafindan atilan piskin tugladan yapilmis mermilerle engellemistir. Bazi filler de Mekke'ye saldiriyi reddetmisler, acik bir sekilde direnmislerdir. Boylesi fillere verilecek en guzel ornek "Mahmut" adli fildir. O da saldiri aninda Islam'i secmis, Mekke'ye hucum etmeyi reddetmistir. Ayri bir konu oldugundan burada deginmeyecegim..

Bu saldiri nedeniyle o seneye (Hangi sene oldugu pek bilinmez, ama muhtemelen 570 veya 571 yillari olmalidir) fil senesi demislerdir. Muhammed de o sene dogmustur. Muhammed'in dogdugu senede bir musluman nasil olur da Ebrehe'nin tapinaginin duvarina iser, Mahmut nasil olur da muslumanligi secer bilinmez ama, bu yasanmis olay bu sekliyle gunumuze kadar ulasmistir..

Oğuz arkadaş yanlışın var, "Mahmut" değil de "Mamut" olmasın o filin adı, böyle hayvan ismi olur mu yav...

Arabin mamutu olsa olsa Mahmut olur. Ayni zamanda Muhammed'in isimlerinden biridir Mahmut.. Bu hikaye ile ilgisi var mi bilmiyorum..

Ya arkadaşlar Kuran fantezisi mi kuruyorsunuz? Anayamdım yani. Tanklar, uçaklar falan.

Tanrının uçak mı göndermiş. Valla müslüman ülkeler arasında savaş uçağı üreteni yok. Demek ki tanrının uçağı Amerikan yapımı olmalı.

Made in US for Allah....

105- FİL

Bismillahirrahmanirrahim

1. E lem tera keyfe feale rabbüke bi ashabil fıl

2. E lem yec'al keydehüm fı tadlıl

3. Ve ersele aleyhim tayran ebabıl

4. Termıhim bi hıcaratin min siccıl

5. Fecealehüm keasfin me'kul


Görmedin mi, Rabb'in fil sâhiplerine ne yaptı?

2- Onların 'tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı?

3- Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.

4- Onlara 'pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları' atıyorlardı;

5- Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı.


Bu ayetin mekkede yazıldığı konusunda fikir birliği vardır. Bu ayet, islamdan hatta muhammed doğmadan önce gerçekleşen bir olayın kulaktan kulağa aktarılarak mitolojik bir bir efsaneye dönüşmesi ve kurana girmesidir.

570 yılında hıristiyan Yemen'in kralı Ebrehe, başkente büyük bir kilise yaptırır ve bu kilisenin Mekkedeki Kabe gibi ilgi çekip insanlar tarafından kutsanmasını amaçlar. Ancak bu kilise halktan çok fazla ilgi görmez. Bunun üzerine Ebrehe, mekkeye bir saldırı düzenleyip daha önce birkaç defa yıkılıp yeniden yapılan Kabe'yi yıkmak ister.


Bu amaçla Ebrehe, 60.000 asker ve 13 fil (bazı rivayetlerde 9 fil) ile Mekke'ye hareket eder. Mekkeye gelinceye kadar 2-3 orduyla çarpışan Ebrehe'nin ordusu hepsinde de galip gelir ve Kabe'ye kadar ulaşır. Ancak ordunun en önündeki özel bir fil olan Mahmud birden bire oturur. Fili harekete geçirmek için askerle fili kamçıladılar ama buna rağmen onu hareket ettirezler. Güneye, kuzeye veya doğuya yönlendirildiğinde fil hemen koşuyor ama Mekke'ye döndürüldüğünde oturuyor ve kesinlikle o tarafa gitmiyordu. Bu sırada kuşlar(ebabil kuşları) gaga ve pençelerinde küçücük taşlarla sürü halinde geldiler ve Ebrehe'nin askerleri üzerine yağmur gibi taş atarlar. Bu taşlar kime vurduysa cismi hemen çürümeye başlıyordu. Muhammed b. İshak ve İkrime, bunun çiçek hastalığı olduğunu ve Arap ülkelerinde bu hastalık ile ilk kez o gün karşılaşıldığını rivayet ederler. İbn Abbas'ın rivayetine göre, bu taş kime dokunsa onda kaşınma başlıyor ve kaşıntıdan sonra cildi patlayarak eti dökülmeye başlıyordu. İbn Abbas'ın diğer bir rivayetine göre, et ve kan su gibi akmaya başlıyor ve kemikleri dışarı çıkıyordu. Ebrehe de aynı akıbete uğradı. Onun bedeni parçalanarak düşer ve düşen her parçanın yerinden irin ve kan akmaya başlar. Ebrehe'nin askerleri telaş içinde Yemen'e doğru kaçmaya başlarlar. Bazı rivayetlere göre ise, kuşların attığı taşların ateşe dönüşüp askerlein zırhlarını delerek öldürdüğü söylenir.


Bu bir efsanedir ve gerçekte hiç böyle bir olay olmamıştır. Birçok ordu zaman zaman bir ticaret merkezi olan mekke'ye saldırı düzenlemiş ve kabeyi defalarca yıkmışlardır.Ancak kabe'deki putlara inanan halk bu tür efsaneleri uydurarak kendi tanrılarını yüceltmişlerdir.

İslam öncesi inanca ait bu efsanenin kurana girmesi ise oldukça ilginçtir. Çünkü bu mitolojik efsane kabedeki putlara inanan insanların uydurduğu ve inandığı bir efsaneydi.Bu efsanenin temelinde, kabedeki putların kabe'yi koruduğu inancı yatar.Muhammed çevredeki halkın bu efsaneye inanmasını kullanarak onları kendi oluşturduğu dine çekmeye çalışmıştır ve kabe'nin korunması görevini putların değil tanrının yaptığını ilan etmiştir. Oysa henüz kuran gönderilmeden veya muhammed doğmadan tanrının neden kabeyi koruduğunun bir açıklaması yoktur. Kabe, bu efsanenin geçtiği 570 yılından önce birkaç defa yine saldırya uğrayıp yıkılmıştı ancak tanrı demekki o zaman Kabeyi koruma gereği duymamış.

HACI

Hani nerede günümüzde bu kuşlar?
Filistine çoktaaaan gelmeleri lazımdı. Sonra Irak a, Afganistana?

Neredeler?

Bu arada Muhammed usta bir sairmis!;


105- FİL

1. E lem tera keyfe feale rabbüke bi ashabil fil
2. E lem yec'al keydehüm fı tadlil
3. Ve ersele aleyhim tayran ebabil
4. Termıhim bi hıcaratin min siccil
5. Fecealehüm keasfin me'kul

Tumbled bu açıklamaları görmesin bence..

Ebrehe'nin askerleri çürümüş ya..

Vallahi, buna da biyolojik silah yorumu getirir

"Görmedin mi, Rabb'in fil sâhiplerine ne yaptı?"

Hz. Muhammet doğmadan önceki bir olaysa bu kime görmedin mi deniliyor?

Fil suresi meşhur ve tarihî küçük bir hadiseyi beyân etmekle küllî ve her asırda fertleri bulunan o gibi ve ona benzeyen hâdiseleri ihtar ve işarî her tabakaya göre bir manayı ifade etmek, bütün asırlarda, bütün insanlarla konuşan Kur'an-ı Mucizü'l-Beyânın belağatının gereği olmasından, bu kudsi sûre, bu asrımıza da bakıyor, ders veriyor. Fenaları tokatlıyor. İşarî bir mana ile bu asrın en büyük hâdisesini haber vermekle beraber, dünyayı her cihetle dine tercih etmek ve dalâlette gitmenin cezası olarak, cifir ve ebcet hesabiyle, üç cümlesi, aynı hadisenin zamanına tevafuk edip işaret ediyor.

Mesela, Fil süresinin cifir ve ebcet hesabı tam tamına ikinci dünya savaşına tevafuk ediyor. Nasıl ki, Kabeyi tahribe çalışan ebrehe askerlerinin üzerine ebabil kuşları taş atmışlar. Öyle de, bu asırda, Birinci dünya savaşında İslamiyete ihanet eden Avrupanın başına uçaklarla bomba atılmış. Evet, Kur'an gibi bir kitapta hem mananın hem de ebcet hesabının tevafuk etmesi, tesadüf ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Evet, Kur'an öyle bir zatın kelamıdır ki, bütün zamanları ve mekanları görür ve öyle konuşur.

ilimsiz ilim senin kendi düsüncen hicmi yok. Suraya yazdigin bir kac satiri bile Risâle-i Nur'dan caliyorsun. Onun ne oldugunu burdaki ateistler zaten biliyor. Haydeeeeeee

uçağa, "kuş" diyen bir kitaptan örnek vermek normal bir aklın ürünü olamaz.

Evet yildizlara kandil

Sana soru: İslamiyete saldıranların üstüne kimlerin uçağı bomba atmıştır? İslam ülkeleri arasında uçak yapan hangi ülke vardır? Kuran bile bu kvırtmalarınızdan utandı be.....

Bu sure sadece o olayı anlatıyor,bugünde aynı şeyleri nolması gerekli değildir.

sayin haci

bu yazinizda baya ucmussunuz.. tabi ucucun bir siniri yok ama haddi var..

yazinizda baya cok sacmalamissiniz.. bu buyuk yanlislarinizi karaladim..

bu fil olayinin mitoloji oldugunu söylemek cok bilgisizlik degilmi..?

cunku sizinde belirttiginiz gibi bu 570 yilinda olmus bir olay.. yani muhammed in dogdugu zamanda..

kulaktan kulaga bir efsane olmasi imkansizdir.. cunku muhammed in amca ve diger akrabalarinin yasadigini biliyoruz..

bahsettginiz gibi kulaktan kulaga dagilip efsane olcak zaman bile yok..

cunku muhammed in dogudu zamanda olmus.. binlerce yada yuzlerce sene gecmemis..

bu fil olayinin kuranda gecmesi ve kafirlerin inkar etmemis olmasi bu olayin gercek oldugunu gösterir..

sirf islam i ve kurani inkar etmek icin komik duruma dusmeyin lutfen..

inanmiyabilirsiniz ama durust ve samimi yazabilirsiniz..

haci umarim yanlislarini duzeltirsin...

saygilar..

yani kuran evrensel değildir, muhammedin yaşadıkları, incilde, tevratta ve o zaman anlatılan efsanelerden ibarettir.

Ebabil bir kuşsa saka daha kuştur.
Saka kuş olarak kalacaktır.
Kuştur.
Kuş olacaktır.
Kuştu.
Kuştunuz.
Kuştular.
Kuşarlar..

yani kuran evrensel değildir, muhammedin yaşadıkları, incilde, tevratta ve o zaman anlatılan efsanelerden ibarettir.

,bre adam senin bu yanitini cok duyduk

--- KIYASLA
tevrat-------------------------------incil-------------------------------Kuran
ya hove Ellohim(o Allah)---------tanriya baba---------------Allaha baba denmes,ya huve Alahim(o Allah)
isa deccal(yalanci)----------------ed beden olmus tanri isa ------------------Allahin kulu ve resulu hz.Isa
nuhun tufanin da tum dunya boguldu-------tüm dunya boguldu--------hz.nuhun kavmi boguldu
ibrahimin cocuklugu ve babasi azer den anlatmas ----iboyun cocuklugu ve babasi azer den anlatmas----Hz.Ibrahimin cocogluyu ve babasi azeri anlatir

simdilik bukadar kafi

fil suresi her dönem-zamman kendini tekrarlar.
vessellam

fil suresi amerikalılar için yazılmış ozaman :angry:

kuran evrenseldir..

tarihi bir olayin bir daha gerceklesmemesi nasil oliyorda evrenselligini yetirmeye yol aciyor..?

sen bu mantikla okulda sinavlarini nasil geciyorsun hic anlamis degilim..

kuranda fil olayi ibretlik bir olaydir.. gunumuzdede tarihi bir ibretli olay olarak gecer..

bu kuranin evrenselligine tek zerre bile degistirmez..

bu mantikla siz gidin sokakta cocuklarla ip atlayin..

burda kafadan laf atmayin..!!

karsinizda cocuk yok..!

Bu konuyu file tank, ebabile uçak diyen arkadaşla bir konuşsan!!!

Ne ibreti alacakmışız bundan şimdi???

mesela önce dusunmek gerektigine dair ibret alman gibi..!
ilk önce bundan basla.. sonra devaminida söyleriz..

Olsa ne yapacaksın, Mitlerden aparmışsın veya Tevrattan çalmış demekten başka diyecek bir şeyin mi var.



Kanıt olsa bile uydurmuşlar deyip kestirip atmayacakmısın.


Görende zannedecekki vay be ateistler inanmak için kaynak arıyor de gedin ya

tabiyki inanmak için kaynak arayacak.
yoksa müslümanlar gibi neye inandığından habersizmi olmalıydılar.

hele önce bir kanıtlar gelsin uydurmamı değilmi inceleriz. ama hiç yok.....

Bir gerçek olay vardır.
Bir de abartılan efsaneleştirilen olay.Kuran da abartılmış şekli yazılı.
Ben gerçeği öğrenmek istiyorum.

Benim düşünmem gerektiğini düşünebildin demek!!

Aç ellerini yukarı doğru, şükret kardeşim..

Seni düşünürken görünce benim de inanasım geldi doğrusu.. Mucize dediğiniz bu olsa gerek..

Fil suresi meşhur ve tarihî küçük bir hadiseyi beyân etmekle küllî ve her asırda fertleri bulunan o gibi ve ona benzeyen hâdiseleri ihtar ve işarî her tabakaya göre bir manayı ifade etmek, bütün asırlarda, bütün insanlarla konuşan Kur'an-ı Mucizü'l-Beyânın belağatının gereği olmasından, bu kudsi sûre, bu asrımıza da bakıyor, ders veriyor. Fenaları tokatlıyor. İşarî bir mana ile bu asrın en büyük hâdisesini haber vermekle beraber, dünyayı her cihetle dine tercih etmek ve dalâlette gitmenin cezası olarak, cifir ve ebcet hesabiyle, üç cümlesi, aynı hadisenin zamanına tevafuk edip işaret ediyor.

Mesela, Fil süresinin cifir ve ebcet hesabı tam tamına ikinci dünya savaşına tevafuk ediyor. Nasıl ki, Kabeyi tahribe çalışan ebrehe askerlerinin üzerine ebabil kuşları taş atmışlar. Öyle de, bu asırda, Birinci dünya savaşında İslamiyete ihanet eden Avrupanın başına uçaklarla bomba atılmış. Evet, Kur'an gibi bir kitapta hem mananın hem de ebcet hesabının tevafuk etmesi, tesadüf ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Evet, Kur'an öyle bir zatın kelamıdır ki, bütün zamanları ve mekanları görür ve öyle konuşur.

Arkadaşlar, fil suresinin hem manasının tam 2. dünya savaşına uyması ve ebcet hesabının da tam tamına 2. dünya savaşına tevafuk etmesi Kur'anın ayetlerinin nereleri ihata ettiğini güneş gibi göteriyor değilmi..

ACABA NEDEN ALLAH DAHA SONRAKİ ZAMANLARDA GÜZEL EVİNİN YIKILMASINA MANİ OLAMAMIŞ




Kabe Güvenli Bir Yer mi?
Kabe, beytullah adıyla da anılır. "Allahın Evi" anlamına gelen beytullah, çevresi dağlık olan bir bölgede, düşük seviyedeki bir yere inşa edilmiştir. Bu nedenle tarihte çok kez yukarıdaki tepelerden akıp gelen sel nedeniyle yıkılmış bazen ise su altında kalmıştır:

Kabe, bunun dışında çeşitli savaşlarda, örneğin mancınıklar tarafından da yıkılmıştır. Depremlerde zarar gördüğü de biliniyor.

Kabe, eğer sıradan bir inşaat olsaydı tüm bunları normal sayabilirdik. Ancak Kabe, İslam inancına göre Allahın Evi'dir, Allah tarafından korunmaktadır. Bu durum özellikle Al-i İmran ve Fil Suresi'nden anlaşılmaktadır. Al-i İmran Suresi 97. ayet:

"Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. "

Görüldüğü gibi Kuran, Kabeyi güvenli bir yer olarak tasvir ediyor. Zaten Fil Suresi'nde anlatılan Ebabil Kuşları hikayesi de bu fikri destekliyor. Oysaki Kabenin tarihi bunun tam tersini söylüyor:

Halife Abdullah Bin Zübeyr, Haccac komutasındaki Emevi ordusu Mekke' yi kuşatınca son çare olarak Kabe' nin içine giriyor. Abdullah Bin Zübeyr' in Kabe' ye sığınmasında Al-i İmran Suresi' nin 97. ayetine olan inancının etkisinin olduğunu tahmin etmek zor değil çünkü o bir halife. Ancak Kabe mancınıklarla taşa tutuluyor, hem Kabe yıkılıyor hem de içindeki halife ölüyor. Böylece Al-i İmran Suresi' nin 97. ayetindeki iddia asılsız çıkıyor.

Al-i İmran Suresi 97. ayetindeki gerçekliği olmayan iddiayı perdelemek için bazı İslamcılar "güvenlik" kelimesinin anlamını bozarak burada ruhsal huzur gibi bir anlamın kasdedildiğini söylemektedir. Oysa pek çok mealde geçen kelime "güvenlik"tir. Örnek olarak aşağıdaki Arapça-Türkçe kelime mealini inceleyebilirsiniz:

929 yılında Abbasi yönetimine isyan eden Karmati mezhebinin lideri Ebu Tahir Mekke'yi ele geçirdi. Hac mevsiminde, tavaf eden Hacıları, Kâbe'nin kapısına oturtup kılıçla kesti. Karmati Lideri, “Ben Allah'ım, Allah'layım, yaratan da, yok eden de benim!” diyordu. Hacılar kaçıp Kâbe'nin örtüsüne yapışıyor ama o halde öldürülüyorlardı.

Ebu Tahir öldürdüğü hacıları Zemzem kuyusuna doldurttu. Zemzem kuyusunun üstündeki kubbeyi yıktıran Ebu Tahir Kâbe'nin örtüsünü parçalatıp askerlere dağıttı. Kâbe'nin kapısını söktürdü.

Ebu Tahir, bununla yetinmedi. Hacerülesved'in sökülmesini emretti ve bunu balyozla söktürtüp yanı sıra götürdü. Hacerülesved, 22 sene dışarıda kaldı.(İbn Kesir, c. 11,s. 282)

Hacerülesved, 1022 yılında da saldırıya uğradı. Mısırlı birisi hacılarla gelip Kâbe'yi tavaf etti ve Hacerülesved'i öpeceği sırada elindeki gürzle o mübarek taşa tam üç kez vurdu. Adam, “Ne zamana kadar şu taşa ibadet edeceğiz. Ne Muhammet ne de Ali beni yapacağım işten alıkoyamayacaktır. Bugün şu Beyt'i (evi) yıkacağım” dedi. Bunun üzerine Yemenli birisi onu öldürdü, adamları da öldürüldüler. (İbn Kesir, c.12, s. 84) KAYNAK WWW.TURANDURSUN.COM

Onlarda f 16 dır mutlaka.

Fil olayi aslinda cok basit bir mantiga dayanmaktadir. Muhammed'in veya islamci cahiller surusunun seytani
bir carpitmasindan , istismarindan ibarettir.
Oncelikle vurgulanmasi gereken o devirlerde arabistan yarimadasinda Hindu Brahmanizm'inin bir mezhebi olan
"TSABA BRAHMANIZMI" nin oldukca yaygin olmasi ve MEKKE MUSRIKLERI tabiriyle bu TSABA VEDIC'lerinin yani
HINDU BRAHMIN'izminin mensuplarinin anlasilmasi gerektigidir. Hindu dilinde "fil surucusu"ne 'MAHOUT" DENMEKTEDIR. Bugun bile Hindistan'i ziyaret edecekler buna sahit olacaklardir. Ayrica Hindu web sitelerinde bu konu ile ilgili son derece genis bir literatur bulmak mumkundur. Elbette kor kutuk cahil olan muslumanlar bu "MAHOUT" (FIL SURUCUSU) kelimesini de Mahmut vs vs seklinde algilayabilmislerdir. TSABA BRAHMANIZM'i hakkinda bilgi edinmek isteyenler Hindu.org veya Hindu.unity gibi sitelere bakabilirler. Gayretkes muslumanlar da hindularin delil ve iddialarini gordukleri zaman islamin aslinda TSABA BRAHMANIZM'INDEN ne kadar cok alinti , intihal, aktarma yapacaklarini goreceklerdir. Basit bir ornek vermek gerekirse Muhammed'e atfolunan ve kutsalligi dahi iddia edilebilen ve her biri farkli AYAK IZLERI'nin dahi bu TSABA VEDIC BRAHMINLERI'nin mabedlerinden calinip. para ile islam ulkelerine satilmis olduklarini goreceklerdir.
Elbette Kabe-i Muazzama dahi bir VEDIC BRAHMIN ( TSABA ) MABEDI'DIR islamdan once.
Belki koyu muslumanlari rencide edecek bir husustur ama ; tapindiklari HACER-UL ESVED dahi TSABA
BRAHMINLERI'NIN tanrisi RAM'in "erkeklik organi'ni ( PHALLUS , PENIS ) temsil ediyor olmasidir.
FIL VAKIASI'na gelince, klasik literature ( Roma, Yunan,Bizans, Misir, Hint, Cin vs) gore dunyamiz son dort bin yil
icerisinde en az 4 defa cok siddetli depremlerle alt ust olmustur. Bunlarin en eskisi , Venus hatta Marduk (Nibiru) yildizi ile
baglantirilan MO 1650 tarihlerindeki sarsintidir. Bu siddetli deprem ile ilgili bir eski Misir Papirus'u halen Saint Petersburg
Muzesinde ( ERMITAGE) bulunmaktadir, Ikinci ve ucuncu siddetli depremler konumuz ile ilgili olmamakla beraber, en
onemlisi MS 550 yillarinda cereyan etmis bulunan dorduncu ve son siddetli depremdir. Anlasilabilecegi uzere henuz
dunyamiz jeolojik olusumunu tamamlayabilmis degildir.
Elbette bu siddetli , sehirleri batiran, adalari yok eden depremler o zamanin insanlarini cok korkutmus, bazi
kurtarici (peygamber de diyebilirsiniz) veya Mesih arayislarina itmistir. Muhammed'in dogdugu 570 yilinda tam da
boyle bir umutsuzluk, arayis, yilginlik son derece yaygindir. Hatta yahudiler bil;e Mesih'lerini beklemeye baslamislardir.
Insanlardaki bu umitsizligi en iyi istismar eden kolaylikla tahmin edilebilecegi uzere MUhammed olmustur ve
kendisini kurtarici/ peygamber olarak kolaylikla yutturabilmistir.Yapmis oldugu ticari kervan seferleri sirasinda cesitli
efsaneler, dini kitaplar, dini akimlar hakkinda yarim yamalak bilgiler edinmis ve sonra bunlari Mekke'nin en cahil alt
sosyal tabakalarindan 80-90 kadar kisiye yutturabilmistir Onbir senelik Mekke donemi boyunca.
Olaya bu acilardan bakinca Fil vakiasinin detaylarinin fazla bir onem tasimadiklari, Muhammed'in amacina
hizmet edecek sekilde tahrif ve istismar edildigi kolaylikla gorulebilecektir. Muhtemelen EBABIL kuslarinin gokten
yagdirdiklari iddia olunan SICCIN denen cehennemdem gelme taslar ; Ebrehe'nin ordusunun yakinlarinda infilak etmis
bir Volkan'in puskurttugu lavlardir diye dusunuyorum.
Kabe'nin hic yikilmadigini iddia edenleri ise Haccac'i Zalim'in MS 695'te Kabe'yi mancinik ile yikmasina dair
tarihleri tekrar okumaya davet ediyorum.
Selam ve sevgilerimle , herkesi aklin ve mantigin yoluna davet dileklerimle

abi ben ezoterizim ve veski çağlara meraklıyımdır ibrahim peygamber ve yahudilerin hindistan bağlantısını duymuştum ama bunun ilk defa duyuyorum bununla ilgili bilgi edineceğimmiz kaynak verirsen sevinirim

her lafın altında o vecize duruyor, bi kere etmişsin kelamı, otomatik alttan verince, artık cevap verme çabasına gerek kalmıyor..
Biz neyi savunuyoruz biliyor musun.. az buz değil bak. Bana bile çok çok acayip geliyor;
Allah denen ulaşılmaz, hepimizi kopyasından yaratmış varlık, dünyanın en berbat yerinde, en cahil entel toplumunda, bir kişinin beynine bu evrenin bütün bilgisini Arapça formatında sıkıştırılmış olarak indiriyor........
Bak böyle bişeye hangi NORMAL insan inanır..
Ben böyle olmuş olmalı diyorsam, bunun savunmasını da paranormal olarak yapacağım.. siz alay edin diye mi.. Çok kolay di mi alay etmek, hatta çok NORMAL.

Öyle olmalı demen için kafana kurşun sıkanmı var ? Akıln yokmu senin ? Şey pardon sen normal insan olmadığını itiraf etmiştin değilmi ? Valla acıyorum bu halinize.