FreeWill
Jan 3 2007, 09:56 PM
Evet basit bir soru daha;
Erkeklere sunnetin uygulamasi nedir? Neden sunnet edilir?
Ya da Sunnet nedir? Neden Islam'da vardir?
Saygilar
elfida
Jan 3 2007, 09:58 PM
ya freewill abi daha kaç kez söyliycez şeytan emrediyorda onlar allahın yarattıklarını değiştiriyorlar ya ondan işte....
FreeWill
Jan 3 2007, 10:04 PM
QUOTE(soner @ Jan 3 2007, 07:58 PM)

ya freewill abi daha kaç kez söyliycez şeytan emrediyorda onlar allahın yarattıklarını değiştiriyorlar ya ondan işte....
Aslinda mantik olarak haksiz sayilmazsin soner kardesim. Ama ben muslumanlarin bu konu hakkindaki bilgilerini merak ediyorum.
Sevgiler
elfida
Jan 3 2007, 10:07 PM
diğer konularda eğitim veriyorlar dansözlük üstüne....
merovenj
Jan 3 2007, 10:18 PM
iki tane ukala başbaşa vermiş müslümanları sınıyor )))))))))
tesadüfen ortaya çıktı beyler herşey gibi mutlu oldunuz mu ???
"Bilimin azı Tanrı'dan uzaklaştırır, ama çoğu O'na götürür."
Louis Pasteur
kutsalyaratik
Jan 3 2007, 10:26 PM
Sunnet Yahudilikten gelmedir. Muho yahudilere hos gorunmek icin sunnetide Kurana sokmustur.
Hasdur
Jan 3 2007, 10:27 PM
Merovenj,
İmzan güzel.
orhan11
Jan 3 2007, 10:28 PM
Sunnet bir Yahudi gelenegidir.. Islam'a Yahudi dininden gecmistir.. Hiristiyanlarin da ayni gelenege tabi olan mezhepleri vardir.. Onlarda da erkek cocuklar sunnet edilirler..
turboman
Jan 3 2007, 10:29 PM
Cinsel organ hassas bir organdı o yüzden de korunmaya ihtiyacı vardı eski çağlarda..moderm lik gelince buna gerek kalmadı artık. veya sizin gibi atesitleride sınamak için Allah tarafından bilassa yapılmışta olabilir.
FreeWill
Jan 3 2007, 10:30 PM
QUOTE(merovenj @ Jan 3 2007, 08:18 PM)

iki tane ukala başbaşa vermiş müslümanları sınıyor )))))))))
tesadüfen ortaya çıktı beyler herşey gibi mutlu oldunuz mu ???
Senin inancinda tesadufe yer yok biliyordum.
FreeWill
Jan 3 2007, 10:32 PM
QUOTE(Hasdur @ Jan 3 2007, 08:27 PM)

Merovenj,
İmzan güzel.
Benim imzam nasil?
berk
Jan 3 2007, 10:36 PM
Modern Dünyanın Sünnete Bakışı
Kadir DEMİRCAN
Dünyaca ünlü haftalık haber dergisi Newsweek 1997 yılında 'Sizin Çocuğunuz: Doğumdan 3 Yaşına Kadar' başlığıyla erken çocukluk dönemi hakkında bir özel sayı yayınlar. Bu, Newsweek dergisinin tarihinde en çok satılan sayısı olur. Öyle ki bu sayı Beyaz Saray toplantılarına konu olur; kilise çevresi, hukukçular ve eğitimciler tarafından taltif edilir. Dergi; Japonca, Korece ve Çince'ye çevrilir. Hattâ Çin'de yayınlanan ilk Amerikan haber dergisi olur. Gazete bayileri, aileler ve doktorlar böyle bir sayı için istekte bulunurlar. Özel istek üzerine 2000 yılı sonlarında, 'Sizin Çocuğunuz' adı altında yeni bir özel sayı daha yayınlanır. Bu özel sayıda ele alınan konulardan biri de sünnettir.
Sünnet çocuklar üzerinde yapılan en genel cerrahî müdahaledir. Amerika'da son yıllarda sünnet olma oranı düşmesine rağmen, dünya standartlarından dört kat fazladır ve her beş erkekten üçü sünnet olmaktadır. Yani oran % 60'tır. Dünyada ise bu oran % 15'tir. Her yıl Amerika'da 1.200.000 kişi sünnet olmaktadır. Bazı aileler sünnet konusunda kararsızlık içerisindedirler. Bu operasyon sağlık ve hijyeni artırır mı, yoksa sağlığa faydası olmayan gereksiz bir işlem midir? Konunun uzmanları ikiye ayrılmaktadırlar. Uzmanların bir kısmına göre işlem zararsızdır ve tıbben gereksizdir. Müslüman ve Yahudilerde sünnet oranı % 100'dür. Çünkü İslâmiyet ve Musevilik'de bütün erkek çocuklar sünnet edilirler.
Amerika'da sünnet olan çocukların az bir kısmı dinî sebeplerden dolayı sünnet olurken, büyük bir kısmı da sağlık açısından faydalı olacağına inanıldığı için sünnet olmaktadırlar. Müslüman ve Yahudiler dışındakiler niye sünnet olmayı tercih etmektedirler?
-Sünnet olanlarda penis kanseri oranı düşüktür.
-İdrar yolu hastalıkları oranı düşüktür. Enfeksiyonlara daha az yakalanırlar.
-Cinsel yollarla bulaşan sifiliz ve AIDS gibi hastalık oranı sünnetlilerde daha azdır.
-Sünnetliler daha hızlı bir büyüme göstermektedir. Doğumdan sonraki ilk yılda idrar yolu hastalıklarına yakalanma oranı sünnetsizlerde sünnetlilere göre on kat fazladır. Sub Saharan Afrika'da AIDS'e yakalanma oranı, sünnetlilerde iki kat daha azdır.
Population Council Temmuz 2000 Raporu
'Dünyanın En Genel Cerrahi Olayı: Sünnet' isimli kitabın yazarı olan tarihçi David Gollaher'e göre penis kanseri çok nadir bir kanser türüdür ve milyonda dokuz erkekte görülür. İdrar yolu enfeksiyonu hayatın ilk yılında yüz erkekte bir görülür. Sünnet bazı hastalıklardan korusa da gonore (bel soğukluğu) ve klamidia için risk olabilir. Sünnette kanama riski bulunmaktadır. Kısacası Gollaher gibi sünnete karşı olan kritikçiler derler ki, "sünnete gerek yoktur." 1999 yılında kritikçilerin bu baskıları karşısında Amerika Pediatri Akademisi (AAP) şöyle bir bildiri yayınlar:
"Sünnet yararlıdır. Ancak yararları AAP'nin sünneti herkese tavsiye edecek derecede değildir. Yani biz herkesi mecbur tutmuyoruz. Rutin uygulamaya sünneti koyamayız."
AAP'ye cevap Amerika Obstetrik ve Jinekoloji Üniversitesi'nden gelir; "Sünnet tıbben faydalı bir cerrahî müdahaledir. İsteyen herkese sünnet uygulanmalıdır. Yani seçme şansı olmalıdır. Eğer aileleri isterse erkek çocukları sünnet edilmelidir. Sünnet sırasında sünnet bölgesi uyuşturulmalıdır. Zaten dünyada milyonlarca Müslüman ve Yahudi sünnet olmaktadır. İçlerinde sünnet zararlı diyen hiçbir kimse yoktur. Tam aksine sünnet bayram havası içinde yapılmakta; oğlan çocuğu, sünnetin erkekliğe atılan bir adım olduğunu düşünmektedir."
Özetleyecek olursak Amerika sünneti tartışmaktadır. Rutin uygulama olarak uygulanıp uygulanmayacağı gündemdedir. Onlar tartışa dursunlar, bizler erkek evlatlarımızı, düğün-bayram havası içinde dualarla sünnet etmekte ve Hz. Muhammed (sas)'in sünnetini yerine getirmenin verdiği huzur ve itminanı duymakta, bir ibadet yapmanın hazzını tatmaktayız.
http://www.sizinti.com.tr/konu.sizinti?SIN...&1281062525
turboman
Jan 3 2007, 10:39 PM
berk tebrikler iyi bir cevap oldu bu ateislere
HaciAli
Jan 3 2007, 10:41 PM
QUOTE(FreeWill @ Jan 3 2007, 12:56 PM)

Evet basit bir soru daha;
Erkeklere sunnetin uygulamasi nedir? Neden sunnet edilir?
Ya da Sunnet nedir? Neden Islam'da vardir?
Saygilar
Semavi Dinde var olan bir ozlellik bu...
Himetlerini akil sahipleri bilir...
Ama Hiristianlar onu kayip etmisler...
Oruc ve Namaz gibi...
Selametle
Allah bu et parçasını niye yaratmış?
Madem kesilecek bu et parçası.
FreeWill
Jan 3 2007, 10:44 PM
QUOTE(turboman @ Jan 3 2007, 08:39 PM)

berk tebrikler iyi bir cevap oldu bu ateislere
Ilerde bazi hastaliklarin riskini azaltmak icin dalagimiza da aldirsak?
Hangi hastalıklarda dalağın alınması yarar sağlar?
a. Trombositopenik purpura.
b. Doğuştan var olan hemolitik anemi.
c. Hypersolenism.
d. Başlıca dalak tümörleri.
e. Dalak kopması.
kaynak:
http://saglik.ansiklopedisi.net/category/dalak/
FreeWill
Jan 3 2007, 10:47 PM
Haci_Ali, nerelerdeydin dun?
Tam senlik konular vardi; Hristiyanlik, Isa, Incil ne ararsan var. Kacirma derim.
Sevgiler
turboman
Jan 3 2007, 10:48 PM
QUOTE(aaa @ Jan 3 2007, 10:43 PM)

Allah bu et parçasını niye yaratmış?
Madem kesilecek bu et parçası.
Tipik bir ateist cevabı..bende sana göre tipik olacak bi cevap verim sınanmak için.İnancı zayıf olan biri senin gibi böle bi soru sorar kendine ve inancı sıfırlanır yani yaratıcıya olan sadakatı bu sınamada kalır..unutmayın dünya evren, insanlar için ve bizim sınanmamız için yaratıldı asıl hayat ahirettedir...
neyse sizi fazla sıkıştırmayalım yoksa bu konuda diğer sıkıştıgınız topicler gibi direk tavan arasına gider
berk
Jan 3 2007, 10:50 PM
Tüm Yönleriyle Sünnet!
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği Şefi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. M.İhsan Karaman, uç kısmındaki sünnet derisinin kesilip çıkartılması şeklinde tarif edilen “sünnet”in binyıllardır uygulanan bir gelenek olması yanında, A.B.D.’de en sık uygulanan pediatrik cerrahi işlem olarak da tıp dünyasının gündeminde olduğunu bildirdi.Amerika'da da yaygınDoç. Dr. Karaman, dünya erkek nüfusunun yaklaşık 1/6’sının sünnetli olduğunu belirterek, 1990 yılında A.B.D.’nde yenidoğan erkeklerin %80’inin sünnet edildiğinin tahmin edildiğini kaydetti.
Sünnetin yararları
Doç. Dr. Karaman, sünnetin potansiyel yararlarını şöyle sıralıyor;
"1. Sünnet derisi ile ilgili problemleri önler, veya varsa giderir.
2.Penis kanseri riskini elimine eder.
3. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (HIV gibi) ve serviks kanseri insidansını düşürebilir.
4. Yenidoğan erkeklerde üriner enfeksiyon insidansını on kat azaltır.
5. Sünnet olan bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu riski 20 kat azalır. Çünkü sünnet derisinin altında mikrop birikimi olmaz."
Toplu sünnet
Sünnetin bir erkeğin hayatındaki en önemli cerrahi müdahale olduğuna dikkat çeken diğer uzmanlar, ''Ehil ellerde yapılmazsa sünnetin ciddi sonuçları yaşanabilir'' uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre, özellikle toplu sünnetlerin bir nevi toplu kıyım... Sünnetin sağlıklı bir işlem olduğuna işaret eden uzmanlar, ''İşin eğlence tarafı önemli değil. İdrar yolları enfeksiyonlarından korumada etkili olduğu biliniyor'' diye vurguluyor.
Nelere dikkat etmeli?
Sünnette dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi veren uzmanlar, ''Sünnet için 3-4 yaşlarını tercih ediyoruz. Çünkü çocuk büyüdükçe korkuları artar. Bez bağlandığı dönemde de sünnet derisi tahrişi önler. Bu bir cerrahi işlem. Herhangi bir cerrahi işlemin gerektirdiği bütün özen gösterilmeli. Çocuklarımızın cinsel sağlığı açısından bu lüks sağlanmalı. Biz sünnetin genel anesteziyle yapılmasını öneriyoruz. Yarayı estetik dikişlerle kapatıyoruz. Çocuk bir hafta içinde bütün aktivitelerine dönebiliyor'' diye belirtiyor.
SSK sünnet etmiyor
Sünnet, SSK hastanelerinde uygulanmazken, devlet hastanelerindeki fiyatları değişiyor. Özel operasyona giren sünnette fiyatlar, lokal anestezi ya da genel anesteziye göre artış gösterebiliyor.
Sünnet konusunda diğer merak edilenler...
Ne zaman yapılmalı?
Sünnet; çocuğun ruhsal yönden zarar görmemesi için ya iki yaşından önce ya da yedi yaşından sonra yapılmalıdır. 2-7 yaş arasında çocuğun cinsel organına yönelik bir uygulama iğdiş edilme korkusuyla önemli psikolojik zararlara yol açma tehlikesini taşır.
Sünnetin sakıncalı olduğu durumlar
Eğer çocukta hipospadias denilen idrar çıkış deliğinin penisin alt kısmına açılması durumu varsa, çocuğun cinsel organı çok küçükse ya da doğuştan başka bir bozukluk varsa, ileride yapılabilecek düzeltme ameliyatında sünnet derisi kullanılacağı için sünnet yapılmaması uygun olur.
Sünneti kim yapmalı?
İdeal olan; sünnetin ürologlar ya da çocuk cerrahları tarafından yapılmasıdır. Ancak pratik uygulamadaki zorluklar ve bazı toplumsal gerçekler dikkate alınarak, sünnet konusunda eğitim ve sertifika sahibi hekim ve sağlık memurları da sünnet yapabilir.
Yetkisiz kişilerce sağlık koşullarına uyulmadan yapılan sünnetlerden sonra bazı istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
Enfeksiyon: Gerekli temizlik şartlarının sağlanamadığı evde ya da toplu olarak açık alanda yapılan sünnetlerde daha sık görülür. Böyle durumlarda gerekirse koruyucu ya da tedavi amaçlı antibiyotik kullanılmalıdır.
Kanama: En sık ortaya çıkan sorundur. Özellikle yeni doğan bebeklerde pıhtılaşma bozukluğuna bağlı kanama sorunlarının gelişmesini önlemek için ilk hafta içinde sünnet yapılacaksa doğumdan hemen sonra K vitamini enjeksiyonu yapılmalıdır.
Penis Başının Kesilmesi: Kısmen ya da tümüyle olabilir. Kısmi kesiler daha kolay düzeltilebilir, ancak tam kesilerde önemli sorunlar yaşanabilir.
Nekroz: Koter denilen elektrikli aletlerle yapılan sünnetlerden sonra yara iyileşmesi gecikebilir ya da deride nekroz (çürüme) olabilir.
Üretral Fistül: Sünnet sırasında cinsel organın içinde bulunan idrar yolunun yaralanmasıdır. Cerrahi olarak düzeltilmesi gerekir.
Sünnet Derisinin Yetersiz Kesilmesi: Bu durumda sünnet ile amaçlanan görünüm sağlanamaz.
Sünnet Derisinin Fazla Kesilmesi: Bu durumda dikilen deri parçaları gerileceğinden dikişler atabilir, iyileşme gecikir, yara izi gelişir.
Sünnetten Sonra Yapılan Bandajın Çok Sıkı Olması: Mesanede idrar birikmesine, idrar yolu enfeksiyonuna ve böbrek hastalıklarına yol açabilir.
[22.06.2005]
http://www.ailem.com/templates/news/detail...l10.asp?id=7725
FreeWill
Jan 3 2007, 10:51 PM
Sunnet olmak bu sinavin bir parcasimidir?
Sinavin 'aaa' nin sorusuyla ya da bu konuyla ne alakasi var simdi?
FreeWill
Jan 3 2007, 10:57 PM
Islam Tarihinde armudun sapi, uzumun copu hepsi yazar. Kim kac esir almis, hurma bahcelerini kimler paylasmis, Hamza'nin cigerini kim dislemis vs.. vs..
Peki, Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali sunnet olmuslar mi?
berk
Jan 3 2007, 10:57 PM
Sünnet: Erkek üreme organının uç kısmında bulunan deri parçasının kesilmesi, hitan.
Kur'ân'da "Sünnet" (hıtan) ile ilgili bir âyet bulunmamakla birlikte, müslümanlığın simgesi olarak kabul edilmiştir. Geçmişi Hz. İbrahim'e kadar varan sünnet, câhiliye devri arapları arasında da devam edegelen bir âdetti. Araplarda hem kadın hem de erkekler sünnet edilirdi. Erkeğin sünneti için "hıtan" kadınların sünneti için "hafd" kelimesini kullanmaktaydılar. Ancak "el-hıtanan" ifadesi sünnet edilen yer anlamına hem kadın hem erkek için müşterek kullanılır. Bunların birbirine değmesi gusulü gerektirir (Buhârî, Gusl, 28; Müslim, Hayz, 8; Ebu Davud Tahare, 81, 83).
Rivâyete göre sünnet, Hz. İbrahim'in seksen yaşlarında kendine tatbikiyle başlamıştır. Bir rivayete göre İbrahim (a.s)'ın Kur'ân'da sözedilen bazı kelimelerle sınanması (el-Bakara, 2/124) temizliğe dair sorularla olmuştur. Bunların vücûda dair olanları sünnet olmak, koltuk altı ve kasık kıllarının kesilmesi, su ile istinca ve tırnakların kesilmesi gibi hususlardı.
Sünnet olmak insanın fıtratından kaynaklanmaktadır: Doğuştan insan ruhuna yakışan hususlardan bir kısmı şunlardır: Ağzı su ile yıkayıp çalkalamak, buruna su çekmek ve temizlemek. Bıyıkları kesmek (veya kısaltmak), tırnakları kesmek, koltuk altının kıllarını gidermek, etekteki kılları gidermek ve sünnet olmak" (Buhâri, Libas, 51, 63, 64; Müslim, Tahare, 49; Ebu Davud, Tereccül, 16; Tirmizi, Edeb, 14).
Hz. İbrahim'in seksen yaşlarında Kaddüm köyünde sünnet olduğu rivayet edilir (Buhâri, Enbiyâ, 8; Müslim, Fedâil, 151; Müsned-i Şamiyyin, I, 88). Ebu Hureyre'den gelen bir rivayette "Kaddüm" yerine "kadum" ifadesi kullanılmıştır ki o zaman ifade "bir marangoz aleti olan keserle sünnet oldu" anlamına gelmektedir. Ayrıca onun 70 veya 120 yaşlarında olduğu da rivayet edilmiştir. Hz. İbrahim sünnet olmuştur. İsrail oğulları arasında câri olan Tevrat'ın hükmü de böyle idi. İsa (a.s)'ya kadar böyle devam etmişken sonradan hıristiyanlar bu âdeti bozmuş ve "hıtan", kalbin guffesini (kalbi bürüyen perdeyi) atmaktır, şeklinde yanlış bir yorumla sünneti bırakmışlardır (Tecridi-Sarin Tercümesi, IX, 112).
Başka bir rivayette de şöyle denilmektedir: "Hiç kuşkusuz ilk misafir edinen, ilk defa don giyen ve ilk kez sünnet olan Hz. İbrahim'dir" (Muvatta, Sıfatu'n-Nebî', 4). Sünnet olmak ondan sonra bütün peygamberlerde ve onlara uyanlarda devam etmiş, Peygamberimiz (s.a.s) peygamber olarak gönderilinceye kadar sürüp gitmiştir.
Peygamberimiz (s.a.s) bir başka hadislerinde şöyle buyuruyorlar: "Dört şey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek" (Tirmizî, Ahmed b. Hanbel, Müsned,).
Rivayete göre, Peygamberlerin bazıları sünnetli olarak dünyaya gelmişlerdir. Bunların sayısı 10-17 kadardır. İmam Suyuti bunlardan bir kısmını bir şiirle ifade etmiştir. Bunlar Adem, Şit, Nuh, Sam, İdris, Musa, Salih, Lut, Yusuf, Şuayb, Yunus, Süleyman, Yahya ve Hz. İsa (a.s)'dır. Şiirin sonu "Hatem"le biter ki maksat Hz. Peygamberdir. Hz. Peygamber'in sünnetli doğduğuna dair (bk. İbn Haldun, Mukaddime, İstanbul 1970, II, s. 400; Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, İstanbul 1972, I, 59). Bazı rivayetlere göre ise doğumunun yedinci gününde dedesi bir ziyafet vererek onu sünnet ettirmiştir.
İslam öncesi Arabistan'da sünnet bir Hijyen tedbiri olarak düşünülmüştür (M. Hamidullah, İslâm Peygamberi, çev. Salih Tuğ, İstanbul 1973, s. 291). Araplarda sünnet bir temizlik ve güzelleşme operasyonu olarak kabul edilir. Bundan dolayı sünnet karşılığında "taharet" kelimesi de kullanılmaktadır (Karslızade Cemalettin, Me'debetül-Hıtân, İstanbul 1252 H., s. 7).
Atası Hz. İbrahim'in bu güzel geleneğini Hz. Peygamber de devam ettirmiştir. "O, sünnet hükümdarı" olarak anılmıştır. Buhârî'nin vahyin başlangıcına dair kitabında Şam piskoposu İbnu'n-Natur'un bir ifadesine yer verir. Buna göre yıldızlara bakarak kehanette bulunmada mâhir olan Herakelias bir gece "hıtan melikinin zuhur ettiğini görür. Tam bu sıralarda Hz. Peygamber'in elçisi kendisine gelmişti. Elçinin kendisi de sünnetli idi". Olay sünnetin İslam'ın ilk müesseselerinden biri olduğunu göstermektedir.
Hz. Peygamber, ileri yaşlarda müslüman olanlara, 80 yaşlarında da olsalar "Üzerinizdeki (İslâm'ın hoşlanmadığı) fazla kılları temizle, traş et ve sünnet ol" buyururdu (Kenzul-Ummâl, I, 263).
Usaym b. Kelib'in babasından, onun da dedesinden naklettiği rivâyete göre, dedesi demiş ki: "Peygamberimiz (s.a.s)'e geldim ve İslamiyeti kabul ettim. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurdular: Kendinden küfrün kıllarını at ve sünnet ol" (Ahmed İbn Hanbel III, 415; Ebu Davud, Tahare, 129).
Sünnet olayı; "bir canlıya acı çektirmek, ancak o canlıya yarar sağlar ve yarar canlıya çektirilen acıdan fazla olursa caizdir" şer'i kaidesine dayanmaktadır.
Sünnetin hangi yaşlarda yapılacağına dair ortak bir görüş yoktur. Bölgelere göre 7 günlükten 13 yaşına kadar değişmektedir. Çocukların buluğa ermeden sünnet ettirilmeleri babalarının bir vazifesidir. Hz. Peygamber (s.a.s) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i doğumlarının yedinci gününde sünnet ettirmişti.
Çocuk buluğa erdiğinde şeriat hükümleriyle yükümlü bulunacak, ilahî buyruklara göre amel etmekle emrolunacaktır. O halde bu çağa henüz girmeden sünnet olmalı, sünnetli bir şekilde mükellef düzeyine gelmelidir. Böylece ibadeti, İslamın çizdiği şekilde sıhhat kazanır. Şeriatın belirttiği ölçüde dosdoğru olarak gerçekleşir.
Fakat velinin görevi, çocuğun sünnetini, onun doğumunun ilk günlerinde yerine getirmesi, düşünmesi ve böyle yapmanın daha uygun olduğunu bilmesidir. Böylece çocuk kendini tanımaya başlayıp temyiz çağına geldiğinde kendisini sünnet olmuş bulur. İleride bundan ötürü kendi kendisini hesaba çekmez. İçinde herhangi bir üzüntü ve ürküntü bulunmaz. Gerçekten çocuk akletmeye başlayıp eşyayı asıl anlamıyla anlamayı idrak edince kendisini sünnet engelini aşmış olarak görmesi güzel ve kolay bir hava oluşturur.
Sünnet organının uç kısmını örten derinin en azından yarısının kesilmesidir. Yarıdan az kesilmesi halinde tekrarlanması gerekir. Ebu's-Suud Efendi buna gerek olmadığı şeklinde fetva vermiştir (M. Ertuğrul Düzdağ, Şeyhu Î-İslam Ebu's-Suud Efendi Fetvaları, İstanbul 1972 s.35).
Bazı toplumlarda, kızlarda erkekler gibi sünnet edilirler. Daha çok gizli olarak icra edilen bu sünnet Mısır, Arabistan ve Cava'da yaşayan müslümanların bir kısmında halen mevcuttur. Bu toplumlarda İslamiyet öncesi de sünnetin varlığı bilinmektedir. İslâmiyetin zuhuruyla İslâmi bir anlam kazanmıştır. Bütün İslam dünyası dikkate alınırsa azınlıkta kalan yerel bir âdet olarak görülür (A.J. Wensinck, Hiton, IA, VlI, s. 543).
Klitoris üzerindeki küçük bir parçanın kesilmesi olan, kadınların sünneti rivayete göre Hz. İbrahim zamanından kalmıştır ve ilk sünnet olan hanım Hz. Hacer'dir (Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, çev. Z. K. Uğan, Ankara 1954, I, 371).
Hz. Peygamber, "Sünnet (hıtan), erkeklere sünnet, kadınlar için fazilettir" (Ahmed b. Hanbel, V, 75; Ebu Davud Edeb, 167; el-Fethu'r-Rabbânî, XVII, 1312) buyurur. Bu sünnet, Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre mutlak sünnet, Ahmed b. Hanbel'e göre erkeğe vacib, hanımlar için sünnettir. Şafiî erkek ve kadın arasında vucûb bakımdan bir fark görmemiştir (el-Fethu'r-Rabbanî, XVII, 1312). Çoğunluğu hanefi olan Türklerde kadınlar sünnet edilmezler. Ebu's-Suud Efendi kendisine yöneltilen; "Diyar-ı Arap'da avratları sünnet ederler. Bu fiil sünnet midir?" sorusuna "el-Cevap: Müstehaptır" şeklinde cevap vermiştir (M. Ertuğrul Düzdağ, Şerhul-İslam Ebu's-Suud Efendi Fetvaları, İstanbul 1972, s. 35).
Hattabî de; "Sünnet olmak fiili her ne kadar öteki sünnetler arasında sayılıyorsa da ilim adamlarından bir çoğuna göre vacibtir. Çünkü sünnet olmak hem dinin ve hem dindarlığın şiarıdır. Müslüman kimsenin kafirden ayırdedilmesi buna bağlıdır. Savaş alanında öldürülenler arasında sünnetli bir kimseye rastlanılırsa, diğeri de sünnetsiz bulunursa, böyle bir durumda sünnetli kimse üzerine namaz kılınır, defni sağlanır. İslam kabristanına gömülür" demektedir.
Hasan Basrî "Rasûlüllah, (s.a.s) Efendimize uyarak bir çok kimseler İslam'a girdi. Siyahı, beyazı, Romalısı, İranlısı, Habeşlisi... Ama bunlardan hiç birinin sünnet olup olmadıkları araştırılmadı. Şayet sünnet olmak vacib olsaydı, sözü edilenler sünnet olmadan İslam dinine kabul edilmezlerdi" demektedir. Ancak bu delil sünnet olmanın ihtiyari olduğu ispatlayacak nitelikte değildir.
Zira araplar zaten kesinlikle sünnet olmakta idiler. Diğer taraftan Yahudilere gelince, bunlar da kesin olarak sünnet olurlardı. Hrıstiyanlara gelince onlardan bir grubu sünnet olurken, diğer bazıları da olmazdı. İslam dinini kabul eden herkes, ister puta tapan arap olsun, ister yahudi, ister hrıstiyan olsun, İslâmî prensiplerden birinin sünnet olmak olduğunu bilirdi. Bunu bildiği için de İslam dinini kabul ettikten hemen sonra boy abdesti aldıkları gibi sünnet olurlardı.
Yukarıda Useym b. Kelîb'in dedesinin Peygamberimiz'e gelerek, "Kesin olarak İslâmı seçtim, müslüman oldum" deyince, Rasûlüllah (s.a.s) kendisine; "O halde küfrün kıllarını kendinden temizleyip at ve sünnet ol " buyurması ve Zührî yoluyla rivayet olunan; Kim İslâm'a girerse, yaşlı da olsa sünnet olsun" anlamındaki hadis, bu hükmü pekiştirmektedir.
Peygamberimiz (s.a.s) ise, ümmetini sürekli hayırlı ve mutlu sonuç getiren işlere yöneltir ve onları başkasından seçip ayıracak hususları öğretirdi. İşlenip işlenmediğinin derinliğine inmek, araştırıp kontrol etmekle yükümlü değildi. Onun bu konuda izlediği yol, İslâma girenleri dış halleri ile kabul etmek ve değerlendirmekten ibaretti. Gizli hallerini ise Allah'a bırakırdı.
İslam hukuk otoritelerinin sünnet fiilinin gerekli bir ibadet olmasındaki sebep ve illetleri şöyle göstermişlerdir: Sünnetsiz kimse abdestini ve namazını bozmaya kendisini arzetmiş olur. Çünkü kesilmedik kalan deri, cinsel organının baş kısmını tümüyle kapatmaktadır. İdrar altına girince onu temizlemek hayli güçtür. Böyle bir durumda sağlıklı bir temizlik ancak sünnet olmaya bağlıdır. Bundan ötürü gerek selef (öncekiler) olsun gerekse halef (sonrakiler) olsun bir çokları sünnetsiz kimsenin imamlığını uygun görmemişler ve yasaklamışlardır. Fakat tek başına kıldığı namazlarda ise, devamlı idrarı damlayan kimse gibi özür sahibi sayılır.
Sünnet ameliyesi konusunda cehalet sonu sebep olunan, özür ve ölüm olaylarında diyet uygulanmıştır (İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, Diyet, 130; V/420; Abdurrezzak, el-Musannef, IX, 470).
Sünnet olayının, tıb ilminin ilerlemesiyle hikmet değeri daha iyi anlaşılmıştır. Erkeklerin sünnet olmadığı toplumlarda rahim hastalıkları oranı, sünnet olan toplumlara göre çok daha fazladır.
Sünnetin dini açıdan büyük hikmeti olduğu gibi, bir çok sağlıkla ilgili yararları da vardır. Bilim adamları ve özellikle tıp doktorları bunun olumlu sonuçlarını belirtmişlerdir. Bu hususların en önemlilerinden bir kısmı şunlardır:
-Sünnet fıtratın yani yaratılışın esasıdır. İnsanın doğuştan buna ihtiyacı vardır. İslamın bir prensibi ve şerîatın da ünvanıdır.
-Sünnet, Rabbimizin Hz. İbrahim (a.s)'in diliyle meşru kıldığı, hakka yönelik dinin tamamıdır. Yani bunun tamamlayıcısıdır. Bu öyle bir dindir ki, kalbleri tevhid, birlik ve iman boyasıyla boyamış, bedenleri fıtratın özellikleri olan sünnet olmak, bıyık kesmek, tırnakları kesmek, koltuk altındaki kılları gidermek gibi özelliklerle bezemiştir.
Rabbimiz şöyle buyuruyorlar:
"Sonra da Biz, Hanif olan, müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine uy, diye sana vahyettik" (en-Nahl, 16/23).
Bir diğer âyette de şöyle buyurulmaktadır; "Allah'ın dini boyası ile boyandık. Boyası Allah'dan daha güzel kim vardır? Biz ancak O'na ibadet ederiz" (el Bakara, 2/138).
Sünnet müslümanı diğerlerinden ayırır.
Nebi BOZKURT
www.sorularlaislamiyet.com
buda sünnetin dini kaynağı
musevilikten gelmiştir iyenlere net cevap
basit
Jan 3 2007, 10:58 PM
...yapılan çalışmalarda sünnet derisinin çıkarılmasının üriner enfeksiyonların, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve penis kanserinin görülme riskini azalttığı ortaya konmuştur. Ayrıca sünnetli erkeklerin eşlerinde de serviks kanseri daha az görülmektedir. Yani bu deri parçasının varlığı organizma için zararlı bir etki oluşturmaktadır. Tıbbi faydaları nedeniyle sünnet olma oranı Amerika'da %60'lar civarındadır.
Hayatın sünnet derisiyle devam ettirilmesinin bazı sakıncalar doğuracağı ortadadır. Ancak yine de sünnet derisiyle dünyaya gelmenin bazı avantajları olabilir. Biz biliyoruz ki, anne karnındaki fetusun hassas cildi, verniks kazeoza denilen yağlı bir maddeyle kaplanmıştır ve bu sayede içinde bulunduğu sıvı ortama karşı korunmaktadır. Aynı şekilde sünnet derisinin de smegma adı verilen yağlı bir madde ürettiğini biliyoruz. Bu sayede penis başı kimyasal ve mekanik olarak ambalajlanmış olabilir...
http://korelmisorganlarmeselesi.sitemynet.com/k/id16.htm
FreeWill
Jan 3 2007, 11:04 PM
Arkadaslar kol kadar yazilari C/P yapmayin.
Baska sitelerdeki yazilara dikkat cekmek istiyorsaniz bir link vermeniz yeterli olacaktir.
serabis
Jan 3 2007, 11:05 PM
eger sunnet denilen gelenek yahudilerden alinmissa
sahsen bence bir problem yok ikiside ayni allahin dini olduguna göre ayni hukum yine gelmisde olabilir,fakat her seyi kusursuz yarattigini belirten allahin daha sonra ufak bir estetiklik yaptirtmasi insanlara tabiki kafa karistiriyor
ama ben bir yerlerde okumustum
islamdan cok daha önce afrikadaki ilkel kabilelerin erkek cocuklari oldugu zaman cocuklarin o et parcasini kesip bereket tanrisi olarak inandiklari tanriya kurban etiikleri bi yerde yaziyordu ama bir bilen varmi.??
berk
Jan 3 2007, 11:08 PM
tüm iddalara bu yazılarda cevap verilmiştir neden aynı şeyi tekrar tekrar soruyorsunuz
basit kardeşin yazısıda buna cevap teşkil eder
sizler zaten ya tavanarası yapıyorsunuz sıkışınca ,ya kopyalama diyorsunuz,yada konuyu saptırıyorsunuz şimdi ne yapacaksınız çok merak ediyom ve bekliyorum bakalım ne olacak
kesin yazılar üzerinde saçma diyalektiklere başvurarak konuyu dağıtacaksınız yazıların linkleri verilmiştir isteyen okuyabilir ordan
FreeWill
Jan 3 2007, 11:09 PM
Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali sunnet olmuslar mi? Bilen varmi?
terliksi
Jan 3 2007, 11:13 PM
sünnet bir gelenektir.
sağlıklıysa devam edilir
değilse terk edilir
gerçek müslüman böyle abidik gubidik konulara takılmaz
sonuçta Allahın emri değil.bir müslüman için tek şart sağlıktır.
başka hiçbirşey değildir.
Peygamber zamanında yapılıp yapılmamasıda bahane değildir.
oku-düşün-öğüt al
yanlışsa arkanı dön ve onu terket
bu kadar.
HaciAli
Jan 3 2007, 11:30 PM
QUOTE(FreeWill @ Jan 3 2007, 02:09 PM)

Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali sunnet olmuslar mi? Bilen varmi?
Bak bi
Ben onlari check etmedim
eden varsa sulerr..
optum
dinsavar
Jan 3 2007, 11:32 PM
Sünnetin afrikada kız çoccuklarına nasıl uygulandığına baksınlar müslümanlar.Cam parçaları ile kız çocuklarınıın klitoris,ini bağırta bağırta kesiyor adiler.Geçenlerde benim yaşadığım şehirde her sokağa boy boy bu vahşeti belgeleyen resimler asmışlardı.Almanlarda bunlara bakıp yuh çkiyorlardı islama.Tabi o zamanlar müslüman olduğum utancımdan için yerin dibine giriyordum.
Ama nerde bunlarda o yüz, sanki iyi bir bokmuş gibi hala savurlar bu ilkel adeti.Madem o kadar güzel bir şey türkler neden karılarını kızlarını sünnet ettirmez.
FreeWill
Jan 3 2007, 11:35 PM
QUOTE(HaciAli @ Jan 3 2007, 09:30 PM)

Bak bi
Ben onlari check etmedim
eden varsa sulerr..
optum
Haci_Ali nasil olur da bilmezsin, 4 halife'nin boyle serefli bir olayini?
Check yaptiktan sonra bana da haber verirsen sevinirim.
optum
berk
Jan 3 2007, 11:38 PM
kardeşim biz ne anlatıyoz sen ne anlatıyon iyi bi şey eski adet mi bi oku öyle konuş ne kaday yobaz ve sabit fikirlisiniz
kadınların sünnetinden bahsetmişsin
--------------------------------------------
Bazı toplumlarda, kızlarda erkekler gibi sünnet edilirler. Daha çok gizli olarak icra edilen bu sünnet Mısır, Arabistan ve Cava'da yaşayan müslümanların bir kısmında halen mevcuttur. Bu toplumlarda İslamiyet öncesi de sünnetin varlığı bilinmektedir. İslâmiyetin zuhuruyla İslâmi bir anlam kazanmıştır. Bütün İslam dünyası dikkate alınırsa azınlıkta kalan yerel bir âdet olarak görülür (A.J. Wensinck, Hiton, IA, VlI, s. 543).
Klitoris üzerindeki küçük bir parçanın kesilmesi olan, kadınların sünneti rivayete göre Hz. İbrahim zamanından kalmıştır ve ilk sünnet olan hanım Hz. Hacer'dir (Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, çev. Z. K. Uğan, Ankara 1954, I, 371).
Hz. Peygamber, "Sünnet (hıtan), erkeklere sünnet, kadınlar için fazilettir" (Ahmed b. Hanbel, V, 75; Ebu Davud Edeb, 167; el-Fethu'r-Rabbânî, XVII, 1312) buyurur. Bu sünnet, Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre mutlak sünnet, Ahmed b. Hanbel'e göre erkeğe vacib, hanımlar için sünnettir. Şafiî erkek ve kadın arasında vucûb bakımdan bir fark görmemiştir (el-Fethu'r-Rabbanî, XVII, 1312). Çoğunluğu hanefi olan Türklerde kadınlar sünnet edilmezler. Ebu's-Suud Efendi kendisine yöneltilen; "Diyar-ı Arap'da avratları sünnet ederler. Bu fiil sünnet midir?" sorusuna "el-Cevap: Müstehaptır" şeklinde cevap vermiştir (M. Ertuğrul Düzdağ, Şerhul-İslam Ebu's-Suud Efendi Fetvaları, İstanbul 1972, s. 35).
----------------------------------------------------------
www.sorularlaislamiyet.com
dinsavar
Jan 3 2007, 11:41 PM
Bu müslüman kadınlar sünnetsiz gavur valla
orhan11
Jan 4 2007, 12:01 AM
Berk,
senin kendine ait fikrin ve cumlelerin yok mu? Ha babam sagdan soldan buldugun alakali, alakasiz yazilari yapistrip duruyorsun.. Kardesim o yazilari oku, kendi ifadelerinle kisa ozetlerini yap.. Forumu bos ve gereksiz yazilarla sisirmeyi birak.. Bundan sonra silerim.. Haberin olsun..
pamuk
Jan 4 2007, 12:04 AM
islam da neden erkekler sunnet olur ?
Muhammed kendi dinini uydurdugunda yahudileri kendi uydurdugu dine cekmek icin onlarin dini uygulamalarini kendi dinine de ekledi.. sebebi bu .. sadece yahudileri islama cekmek ...
kutsalyaratik
Jan 4 2007, 12:15 AM
Kurban kestikleri yetmiyor, bide sey kesiyorlar
ezkamo
Jan 4 2007, 12:16 AM
Sevgili FreeWill,
İslamda erkekler sünnet sağlığa yararlıdır diye sünnet olmazlar. Peygamberleri istediği için sünnet olurlar. Her kes biliyor ki yahudilikten gelme bir gelenek. Kuran da zaten Tevratın kötü bir kopyası. Ondan sonra da kalkarlar bir iki şaklabanın sünnet faydalıdır laflarına inanırlar. Bilim bu konuda net bir şey ortaya koymamıştır. Ama bunlara bakarsan kesinlikle bilime göre sünnet yararlıdır. Bilim bu konuda son noktayı koymuştur. Bunların çarpık anlayışlarını her kes biliyor zaten. Biri kalkmış güya kendince CP yaparak sünnet olayını her kese kabul ettirmiş zanediyor. Aldığı kaynak da ortada. Sanki bana bilimsel bir kaynaktan almış da...
Mademki sünneti savunuyorlar. Peki biliyoruz ki Kuranda sünnetle ilgili bir şey yok. Söz konusu olan hadislerse kız çocuklarının da sünnet olduklarını görüyoruz hadislerde. Peki bu bir peygamber sünnetiyse kız çocukları niye sünnet olmuyor. Bunu bir açıklasınlar. Bakın hadisi de veriyorum:
Hadis No : 2141
Ravi: Ümmü Atiyye
Tanım: Bir kadın Medine'de kızları sünnet ederdi. Resulullah (sav) (kadını çağırtarak) kendisine: "Derin kesme. Zira derin kesmemen kadın için daha çok haz vesilesidir, koca için de daha makbuldür" diye talimat verdi. (Rezin'in rivayetinde Resulullah şöyle buyurur: "Kızları sünnet ederken üstten kes, derin kesme, bu şekilde kesilmesi yüze daha çok parlaklık, kocaya daha çok haz verir.")
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 179, (5271)
Eper bu gün bilim sünnetin faydalı olduğunu kanıtlamış olsaydı her kes sünnet olurdu. Ama bunu peygamber dediği için değil bilim dediği için yaparlardı. Çünkü insanlar bilime inanıyor. Ortaçağın hurafelerine değil. O ancak müslümanlara özgü bir şey. Bundan dolayıdır ki ne durumda olduklarını da her kes görüyor. Çünkü söz konusu olan ortaçağa ait bir kitapla yönetilmeleri. Nasıl ki kuranı bilime alet ediyorlarsa sünneti de aynı anlayışla bilime alet etmeye çalışıyorlar. Sakın aldanmayın. Ben bir ateist olarak oğlumun sünnet olmasına yaşadığım sürece karşı duracağım. Sünnet de ettirmeyeceğim. Tüm ateistlerden de bunu istiyorum. Bu ilkel gelenek eğer yok edilecekse bu şekilde yok edilir.
FreeWill
Jan 4 2007, 12:25 AM
Guzel aciklamalarin icin tesekkurler sevgili 'ezkamo'.
Gozden kacan onemli bir noktaya deginmissin. Sunnet'i bilim icin degil, din icin uygularlar. Ama her konuda oldugu gibi 'Bilim' yine bu konuda da alet olmustur.
SAYGILAR
terliksi
Jan 4 2007, 12:30 AM
ezkamo nedir bu hadis merakı sende hayret verici birşey

git Kurandan getir delilini.
bu bir din değildir.o zaman bilim şimdiki kadar ileri değildi.
sünnetin şimdi iyi ve faydalı olduğu fikri yaygın.
ama tam terside olabilirdi.o zamanki toplum belkide hata yapabilirdi.
bu onu devam ettirmek gerektiği anlamına gelmez.
bu konuda sanırım hata yok.ama olabilirdide
Kuranda yazan dini bir hata değil.
olsa olsa geleneksel bir hata olabilirdi.
terliksi
Jan 4 2007, 12:37 AM
QUOTE(FreeWill @ Jan 4 2007, 12:25 AM)

Guzel aciklamalarin icin tesekkurler sevgili 'ezkamo'.
Gozden kacan onemli bir noktaya deginmissin. Sunnet'i bilim icin degil, din icin uygularlar. Ama her konuda oldugu gibi 'Bilim' yine bu konuda da alet olmustur.
SAYGILAR
evt güzel tespit
hadis dini sünnet dinidir almış başını gitmiş.
önüne gelen sünnet icat ediyor.sonrada ona uy diyor.belkide bu kesim manasındaki sünnet hiç olmayan bir adetti
biri bişekilde soktu bizde salak gibi tartışıyoruz kim bilir.
bir sünnet sapıklığı örneği
abdestin sünneti
4 mezhepte aşa yukarı şöyledir
8-16-20-30
şimdi 8 olana uysan 30 olandan 22 eksik sünnet yapacaksın
30 olana uysan 8 olana 22 tane uydurma sünnet ekleyeceksin
ekleyen ekleyene
hay maşallah
acaba 8 olan mı sünnet
30 olan mı
acaba 0 mı sünnet
bana göre 0 aynı hadis konusu gibi
belli noktalarla sünnet biraz hadisten ayrılsada aşağı yukarı bence durumu aynı
namazı 3 vakitten 5 e çıkaran bu cemaat
korkarım herşeyi yapabilir.
mamuli
Jan 4 2007, 12:49 AM
Sünnet zararlı bir operasyondur.
sizofren
Jan 4 2007, 01:19 AM
siz müslümanlar herşeye bi kılıf buluyosunuz siz hala bu dünyaya ibadet imtihan içn geldiinizi zannediyosunuz herşeyiniz saçma sapan adamın şeyinin ucundaki et klimin neresine batıyo ya allah hem yahudileri lanetliyo hemde onların geleneeni müslümanlıa koyuyo aslında sorun allahın bi türlü düzen tutturamması zaten sizin allahınız doru düzgün din yollayammamışki ben olsam nun yerinde yani varsa eğer öle bi din yollarımki kimse çıtını çıkaramaz.okadar gücü yokmu size göre var ee gücünümü esirgiyo bunada bulacaanız kılıfimthan yine.hani bir filozof demiştir ya "buda dahil hiç bir genelleme kesin deildir" yani herşeyde açık olmak zorunda birbirimizin açıklaını bulup tartışıyoruz ama siz çok masal dinliyosunuz
terliksi
Jan 4 2007, 02:23 AM
QUOTE(mamuli @ Jan 4 2007, 12:49 AM)

Sünnet zararlı bir operasyondur.
güzel
kesin olarak zararlıysa gerçek müslümanlar terkeder.Allahın dini değil.
eğer faydalıysa yapar.
doğru müslüman böyle olur.
birşey yanlışsa terket
doğruysa onu al
ama böylemi oluyor
nerdeeeeeeeeee
turboman
Jan 4 2007, 02:24 AM
mamuli sünnetsiz demek
ezkamo
Jan 4 2007, 03:22 AM
QUOTE(terliksi @ Jan 4 2007, 12:30 AM)

ezkamo nedir bu hadis merakı sende hayret verici birşey

git Kurandan getir delilini.
bu bir din değildir.o zaman bilim şimdiki kadar ileri değildi.
sünnetin şimdi iyi ve faydalı olduğu fikri yaygın.
ama tam terside olabilirdi.o zamanki toplum belkide hata yapabilirdi.
bu onu devam ettirmek gerektiği anlamına gelmez.
bu konuda sanırım hata yok.ama olabilirdide
Kuranda yazan dini bir hata değil.
olsa olsa geleneksel bir hata olabilirdi.
Terliksi,
Sen bu mücadeleyi biz ateistlere karşı yapma. Yüreğin yetiyorsa git asıl bunları savunanlarla uğraş. İyi ya işte. Biz de sana yardımcı oluyoruz. Teşekkür etmen lazım. Artık şu hadis takıntından biraz sıyrıl...İkincisi sünnetin faydalı olduğu fikri yaygın demişsin. Bunu söylerken hiç düşündün mü?...
FreeWill
Jan 4 2007, 04:54 PM
Gercekten hic bir kaynak yok mu 4 halifenin sunnet olup olmadigi ile ilgili?
Muhammed'in sunnetinden vazgectim, 'O dogustan sunnetlidir' diyerek, isin icinden siyrilmak isteyenlerle bu konuda tartismaya girmek istemiyorum. Ama Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali de dogustan sunnetli degildiler herhalde!
Nerde bu 4 halifenin sunnet olayi, Islam tarihinde?
Ben hic rastlamadim. Bilen varsa soylerse sevinirim.
Saygilar
FreeWill
Jan 6 2007, 12:38 AM
Yok mu bir hayirsever musluman?
4 halife sunnet olmus mu?
adem
Jan 6 2007, 05:24 AM
terliksi,
sen şii misin?
WildJustice
Aug 29 2007, 10:19 AM
QUOTE(berk @ Jan 3 2007, 10:36 PM)

-Sünnet olanlarda penis kanseri oranı düşüktür.
-İdrar yolu hastalıkları oranı düşüktür. Enfeksiyonlara daha az yakalanırlar.
-Cinsel yollarla bulaşan sifiliz ve AIDS gibi hastalık oranı sünnetlilerde daha azdır.
-Sünnetliler daha hızlı bir büyüme göstermektedir. Doğumdan sonraki ilk yılda idrar yolu hastalıklarına yakalanma oranı sünnetsizlerde sünnetlilere göre on kat fazladır. Sub Saharan Afrika'da AIDS'e yakalanma oranı, sünnetlilerde iki kat daha azdır.
Bunlari okuyunca aklima bir fikir geldi: Müslümanlar`a al-ilahlari akil versin, e mi!!!
Hayatta her sey bakis acisina göre yöneltilir.
Alinti yaptigim noktalari akilli biri okuyunca ancak kafasini sallar! Ne manyak millet varmis bu dünyada!
Müslümanlar`in bir mayak iddiasi daha var. Buraya eklenmedi.
- Sünnetlilerin uzvu daha büyük olur.
Benim iddiam tam tersine: Sünnetli erkeklerde daha az cilt oldugu icin büyüme imkani azaliyor. Bunu da bana iliskide oldugum bayanlar ciddi bir tavirla onayladilar. Tüm bayanlarin ortak demeci: Sünnetliler biraz daha minik kaliyor.
Konuya benim yanitim cok basit. Araplar tarihin her safhasinda cok pis insanlardi. Günüzde de, en zengin Araplar bile haftada bir kez banyo yapar, ya da dus alir. Araplar`la yeterince iliskim oldu. Ordan bilirim. Kendileri bile itiraf ediyor. Pis bir millet!
Böylece kesilmemis uzuvda pislik daha cok toplaniyor ve her tür hastaliklara sebep oluyor. Bunun icin sünnet yapilir.
tumbled
Aug 29 2007, 07:13 PM
naçiz kanaatim sünnet olunmamalıdır. Çünkü o deri parçasının mutlaka orada işlevi vardır. Hastalık kapıyorsa koru. Zaten en kızdığım şey de ZIRT diye çocuklarun bademciklerini almaları, gereksiz yere apandis ameliyatı gibi işgüzarlıklar.
bitlenmesin diye saçları kesmek de böyle bişey herhalde..
Kuran'da sünnet etmek yoktur. ALLAH böyle bişey istememiştir, ateistler ona iftira atıyorsunuz, ona göre...
Arap geleneğinde bile yokken, sadece yarı yahudi Ebu Süfyan soyunun dine sokuşturmuşmasıyla olmuş. diğer bir sürü şey gibi.
Keşke bu sünnet konusunda bu toplum baskısı olmasaydı. ileride kafalar ve oralar daha özgür olursa çocuğumu yaptırmayalardan olurum.