Jump to content

TANRI veya YANILGISI


Recommended Posts

''Cevresi ve doga! Yagmurun olabilmesi icinde bilinc sahibi olmasi gerekmez, ortamin uygun olmasi gerek.. Solcanin olmasinda da doga ve cevresinin etkileri var. Bilmiyorum evrenin genisligini kitaplarda okudunmu veya bir belgeselde hic gördünmü. Bu kadar yildizlarin gezegenlerin icinda dünya gibi yasam olan bir baska gezegenin olma ihtimali cok yüksek. sana söyle bir örnekle izaah etmeye calisayim. Sahillerdeki kumlari gezegenler olarak ele alirsak, mesela bir yesil ve kirmizi bir kum tanesinin üstüste durmasi yasamin ortaya cikmasina yetiyor. Veya birkac degisik kumlarin beraber olmasiyla. Böyle bir birlesim milyonda/milyarda birsede yinede bu kadar kumun icinde bir veya bir kac kere daha olabilme ihtimali hicte mucize degil.''

ŞU KISIM HARİÇ DİYERLERİNDE BİR CEVAP YOK..AMA BURDA Kİ CEVAPTA TUTARSIZ NEDEN Mİ?

Şimdi basit olarak tesadufen olabilir mi? dersek olabilir diyebiliriz..ama daha ince sorgulamamız lazım...

mesela dünyamızda hayatın oluşmasını sorgulayalım daha da ayrıntıya inip canlılıgın ana yapıtaşı olan proteinlerin oluşma olasılıgını hesaplayalım ne de olsa evrenın bile yaklaşık 13.7 milyar yıldır var oldugunu biliyoruz ve zamana göre hesap yapmamız artık mümkün....

şimdi bak ALBUMİN adlı proteinin oluşma olasılığı nasıl hesaplanıyor..

Olasılık hesapları, tasarım ile tesadüf şıklarından hangisinin daha tutarlı olduğunu anlamamız için bize objektif matematiksel veri sunmaktadır. Proteinlerin yapısı, olasılık hesaplarının kolayca uygulanmasına olanak tanımaktadır. Her canlı hücre proteinlerden oluşur. Proteinler gerek enzim olarak gerek diğer vazifelerle hücrelerdeki faaliyetleri gerçekleştiren temel birimlerdir. Hücre ile fabrika arasında kurulan analojide, proteinler makineye karşılık gelmektedir. Proteinler amino asitlerin arka arkaya gelmesiyle oluşurlar. Canlı bünyesinde 20 tane amino asit kullanılarak protein oluşur. Bu 20 amino asidin belirli bir sırada olması proteinin oluşması için mutlak şarttır. Amino asitlerin arka arkaya rastgele gelmesiyle oluşan proteinoitler ile hücrede belirli bir vazifesi olan proteinler arasındaki fark çok büyüktür. Amino asitler sol-elli ve sağ-elli amino asitler olarak ikiye ayrılır. Amino asitlerin rastgele bileşimi olan proteinoitler, her iki tür amino asitten oluşuyorken, proteinler sadece sol-elli amino asitleri ihtiva ederler. Bundan daha önemlisi proteinler belirli vazifeyi yapmak için belirli bir dizilimde olmalıdır. Ortama belli bir enerjinin verilmesiyle amino asitlerin proteine dönüşme olasılığı, dinamitle patlatılan tuğlaların üst üste düşerek bir ev oluşturması kadar düşüktür.16

Canlılarda 55 amino asidin arka arkaya gelmesiyle oluşan Ferrodexin (Clostridium pasteurianum’da bulunur) proteini gibi kısa sayılan proteinlerin yanı sıra 6049 amino asidin arka arkaya gelmesiyle oluşan Twitchin (Caenorhabditin elegans’da bulunur) proteini gibi uzun proteinler de vardır.17 Olasılık hesaplarına örnek olması için insan vücudunda bulunan, 584 amino asitli orta büyüklükteki Serum Albumin proteinini ele alalım. Bu proteindeki amino asitleri sırf sol-elli olmasının olasılığı şöyle hesaplanır:

Bir amino asidin sol-elli olma olasılığı: ½

İki amino asidin sol-elli olma olasılığı: ½ x ½

Üç amino asidin sol-elli olma olasılığı: ½ x ½ x ½

584 amino asidin sol-elli olma olasılığı: (½)584

Ayrıca tüm amino asitler, protein zincirindeki diğer amino asitlerle birleşmek için peptid bağı denilen kimyasal bir bağ kurmak zorundadırlar. Oysa doğada, amino asitler arasında kurulabilecek başka kimyasal bağ türleri de vardır; peptid bağlar ve diğer bağlar kabaca eşit ihtimalle kurulur.18 584 amino asitli Serum Albumin proteini için 583 tane peptid bağı gereklidir. Bunun olasılığı şöyle gösterilebilir:

İki amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: ½

Üç amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: ½ x ½

Dört amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: ½ x ½ x ½

584 amino asidin peptid bağıyla bağlanma olasılığı: (½)583

Bu tek proteinin amino asitlerinin, sırf sol-elli olması ve de peptid bağı yapmasının olasılığı ise şöyledir:

(½)584 x (½)583 = (½)1167 (Yaklaşık) (1/10)351

Bu olasılığın tesadüfen gerçekleşmesinin matematiksel olarak imkânsız olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz: Evrendeki 1080 proton ve nötronu, fotonlarla ve elektronlarla toplarsak 1090‘dan küçük bir sayı elde ederiz. Evrenin yaşı olan 15 milyar yıl x 365 gün x 24 saat x 60 dakika x 60 saniye = 473.040.000.000.000.000 saniye; evrenin başından şu ana kadar geçen zamanı ifade eder. Bu sayıya yuvarlak olarak 1018 saniye diyebiliriz. Bu iki sayıyı çarparsak 1090 x 1018 = 10108 eder. Bu sayı, evrendeki her proton, nötron, elektron ve foton, evrenin her saniyesi bir deneme yapmış olsalar, oluşacak deneme sayısıdır.19 Saniyede yapılan denemeleri en yüksek kimyasal hız olan 1012 (bir trilyon) olarak alırsak; 10108 x 1012 = 10120 eder, oysa 584 amino asitli bir proteinin sırf sol-elli amino asitlerden kurulu olması ve peptid bağı oluşturması gibi basit iki aşamanın oluşma olasılığı 10351‘de 1′dir. Bu, bütün uzayın elektron, proton, nötron ve fotonlarının her biri canlılardaki 20 amino asitten birine dönüşselerdi ve evrenin oluşumundan itibaren her biri saniyede 1012 deneme yapsalardı bile; tek bir 584 amino asitli proteinin amino asitlerini, sol-elli olarak oluşturmaya ve peptid bağı yapmaya imkân bulamayacaklarını gösterir. Bu sonuç gerçekten çok ilginçtir. Kopernik devrimi ile dünya, evrendeki merkezi yerini kaybetmiştir ama dünyamızda ancak mikroskopla görülebilen bir canlıda bile binlercesi olan proteinlerin tek bir tanesinin en sıradan özelliklerinin tesadüfen ortaya çıkması için tüm evrenin tüm maddesini seferber etmemiz bile bu proteinin nasıl oluştuğunu açıklamaya yetmemektedir. Biyolog Steven Rose, daha basit bir proteini amino asit dizilimleri açısından ele almakta ve bu proteinin amino asit uzunluğunda 10300 olası form olabileceğini, bu olası formlar gerçekten var olsalardı ağırlıklarının 10280 gram olacağını; oysa evrendeki tüm maddenin tahmini ağırlığının 1055 gram olduğunu söyler.20 Bu da belirli bir proteinin tesadüfen elde edilmesinin ne kadar imkânsız olduğunu gösterir.

Proteinlerin amino asitlerinin doğru sırada olması protein açısından hayati öneme sahiptir. Serum Albumin proteini için bunun olasılık hesabı şöyledir:

Bir amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20

İki amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20 x 1/20

Üç amino asidin doğru yerde olma olasılığı: 1/20 x 1/20 x 1/20

584 amino asidin doğru yerde olma olasılığı (1/20)584 (yaklaşık) (1/10)759

Proteinlerin amino asit dizilimlerinde belli bir bölgenin aktif taraf olduğu, bu yüzden bu bölgenin dışındaki amino asit değişimlerinin önemsenmemesi gerektiği söylenebilir. Bu yüzden elde ettiğimiz olasılık yükselebilir. Fakat son protein çalışmaları, aktif olmayan bölgedeki birkaç değişikliğin de proteinin fonksiyonunu kaybetmesine sebep olduğunu göstermiştir.21 Diğer yandan proteinin hücrede gerekli yerde, gerekli sayıda olması gibi ele almadığımız hayati özellikler olasılığa dâhil edilirse; o zaman ise olasılık daha da düşer.

Amino asitlerin doğru sırada olmasının olasılığını daha önceden elde edilen 10351‘de 1 sayısıyla çarparsak, belirli bir proteinin hem sol-elli amino asitlerden oluşmasının, hem peptid bağı kurmasının, hem de amino asit dizilimini doğru oluşturmasının olasılığını elde ederiz. Bu da 10351 x 10759 = 101110‘da 1 gibi, olasılık olarak imkânsız kabul edilen bir sayıya denk gelmektedir; matematikte genelde 1050‘de 1′den küçük olasılıklar bile imkânsız olarak kabul edilir.

Yani hayatın oluşması için gerekli olan tek bir protein çeşidinin mevcut evren zamanına göre oluşması matematıktekı imkansız olasılık denilen aralıkta...bütün yapı taşlarını inceleyip yanyana carptığımızda olacakları düşün...

13.7 milyar yıllık bır evren varsa karsımızda bu mümkün degıl...

Tabi burda SADECE dizilim hesabı var...hadi diyelim bi an imkansız aralıkta olmadıgını düşünelim yanyana tesadufen dizilsinler PEKALA NASIL HAYAT BULDU bu dizilim...CANSIZ YAPI TAŞLARI AMA CANLI HAYAT....

Atomları biz dizip neden HAYAT VEREMIYORUZ?

Atomlar bunu nasıl yaptı? Kendılerınde olmayan bir cok özellik ve sıfatı canlılara nasıl verebıldıler...örnegin;Bilinc,his,görme,sevme,korkma gibi?

Sadece dizilimde değil bir cok aşamada BİLİNC gerekli...

İLK ANA GİDELİM BİG BANG E....CANLILIK OLUŞMASI İÇİN GEREKLİ OLAN HASSAS AYARLAMALARA DA TESADUF DİCEN Dİ Mİ? BİG BANG ÖNCESİ YOK ZATEN...HADİ DÜNYAMIZ GİBİ BİRCOK GEZEGENI DÜŞÜNÜP BİRİNDE YOK BİRİNDE HAYAT VAR DİYEBİLİRSİN YA ÖNCESİ OLMAYAN BİG BANG? O DA MI TESADUF.. O KADAR İNCE ARALIKTA BİR PATLAMA KI AKSI HALDE CANLILIGIN VE EVRENIN OLUŞMASI MUMKUN DEGILDI.......

SEÇİM SONUC OLARAK TESADUF İLE BİLİNÇ SAHİBİ BİR YARATICIYSA YARATICIYI SECMENIN HIC DE ZOR OLMADIGINI DUSUNUYORUM...

--------------

6 Paul Davies, The Origin of Life, Penguin Books, London, 2003, s. 69-70.

17 Wen-Hsiung Li, Molecular Evolution, Sinauer Associates Publishers, Massachusetts, 1997, s. 279.

18 Stephen C. Meyer, “Fizik ve Biyolojide Tasarım Kanıtları: Evrenin Kökeninden Hayatın Kökenine”, Çev: Orhan Düz, Tasarım, Gelenek Yayınları, İstanbul, 2005, s. 79.

19 Caner Taslaman, Big Bang ve Tanrı, s. 188.

20 Steven Rose, Lifelines, Oxford University Press, Oxford, 1998, s. 255.

21 D. D. Axe, Extreme Functional Sensitivity to Conservative Amino Acid Changes on Enzyme Exteriors, Journal of Molecular Biology, 301/3, s. 585-596.

tarihinde doctor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 2,4k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben bunu hesaplayam ama...

Bu yaratanin kadinlari yarim sayan gökten kitaplar indiren bunlara uymayan insanlari yakan bir yaratik olma ihtimali ne kadar? Onuda hesaplayabilirmisin?

Bence 584 amino asidin doğru yerde olma olasılığından daha azdir!!!!

Bagzi cevaplarida görememissin, hatirlatayim:

insani Adan Zye yaratan tanri, insanlar göremiyor, yolunu bulamiyor diye INSANIN cezalandirimak istiyor.

Entegreler nasıl insanı kendı algı sevıyesine indirgeyip ordan soru soruyorsa bizde yaratıcı için aynı şeyi yapıyoruz ve YANILIYORUZ...burda sana hak veriyorum. Bu yüzden, imtahandi, yakacakti diye sacmaliklar cikiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bunu hesaplayam ama...

Bu yaratanin kadinlari yarim sayan gökten kitaplar indiren bunlara uymayan insanlari yakan bir yaratik olma ihtimali ne kadar? Onuda hesaplayabilirmisin?

Bence 584 amino asidin doğru yerde olma olasılığından daha azdir!!!!

Bagzi cevaplarida görememissin, hatirlatayim:

insani Adan Zye yaratan tanri, insanlar göremiyor, yolunu bulamiyor diye INSANIN cezalandirimak istiyor.

Entegreler nasıl insanı kendı algı sevıyesine indirgeyip ordan soru soruyorsa bizde yaratıcı için aynı şeyi yapıyoruz ve YANILIYORUZ...burda sana hak veriyorum. Bu yüzden, imtahandi, yakacakti diye sacmaliklar cikiyor.

Yaratıcının varlıgını kabul edersek bu sorgulamaların yapılmasının mantıklı olabileceğine inanıyorum aksi halde gereksiz olur...

Bi düzeltme ayrıca:Bu yaratanin kadinlari yarim sayan gökten kitaplar indiren bunlara uymayan insanlari yakan bir yaratik olma ihtimali ne kadar? Onuda hesaplayabilirmisin?

yaratan yaratık olamaz:)

tarihinde doctor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tek proteinin amino asitlerinin, sırf sol-elli olması ve de peptid bağı yapmasının olasılığı ise şöyledir:

(½)584 x (½)583 = (½)1167 (Yaklaşık) (1/10)351

Bu olasılığın tesadüfen gerçekleşmesinin matematiksel olarak imkânsız olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz...

Bu kadar olasılık hesabına girmene gerek yok. Bir olasılık bilmem ne kadar az da olsa olacağı varsa sadece oluverir, o kadar. Sen sadece onun olma olasılığı hesaplıyorsun ama asla olamayacağını ortaya koymuyorsun. Kapiş.

Üstelik matematiksal olarak yanlış terminoloji kullanıyorsun, imkansız olması için ihtimalin hiç olmaması gerekiyor yani 0 ihtimal ancak bunu becerebilsen bile yine de böyle bir yargıya varılamaz çünkü hesapladığın sistemin tüm değişkenlerini bilmiyorsun. Var olduğunu bildiğin değişkenler üzerinden sadece yaklaşık bir hesap yapıyorsun. Olasılık teorisiyle ilgili kitaplar okumanı tavsiye ederim.

tarihinde ButterflyT tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu kadar olasılık hesabına girmene gerek yok. Bir olasılık bilmem ne kadar az da olsa olacağı varsa sadece oluverir, o kadar. Sen sadece onun olma olasılığı hesaplıyorsun ama asla olamayacağını ortaya koymuyorsun. Kapiş.

Dizilimde ki olasılık imkansız denilen aralıkta....

Dizilen atomların canlı oluşturması asla olamayacak dediğin kısımda...

Olay acı verici:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendimden alıntı yapıyorum çünkü bu kısım çok önemli:

Üstelik matematiksal olarak yanlış terminoloji kullanıyorsun, imkansız olması için ihtimalin hiç olmaması gerekiyor yani 0 ihtimal ancak bunu becerebilsen bile yine de böyle bir yargıya varılamaz çünkü hesapladığın sistemin tüm değişkenlerini bilmiyorsun. Var olduğunu bildiğin değişkenler üzerinden sadece yaklaşık bir hesap yapıyorsun. Olasılık teorisiyle ilgili kitaplar okumanı tavsiye ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstelik matematiksal olarak yanlış terminoloji kullanıyorsun, imkansız olması için ihtimalin hiç olmaması gerekiyor yani 0 ihtimal ancak bunu becerebilsen bile yine de böyle bir yargıya varılamaz çünkü hesapladığın sistemin tüm değişkenlerini bilmiyorsun. Var olduğunu bildiğin değişkenler üzerinden sadece yaklaşık bir hesap yapıyorsun. Olasılık teorisiyle ilgili kitaplar okumanı tavsiye ederim.

yukarıda ki olasılık hesaplamaları saygın ünv hocalarına ait..

yazık cahil kalmışlar demek:( baya kitap okumaları lazım...

onu bunu bilmem ama sen iletileri düzgün oku:)

tarihinde doctor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer kulların yaratıcıyı bulma yollarıysa mevcut zaten ama göremiyorsan ayrı.

irade sözkonusu oldugundan cezayı bizzat insan haketmiştir.

Müslümanligin veya hiristiyanligin tanrisindan bahsettigin icin asagidaki soruyu sordum

Bu yaratanin kadinlari, yarim sayan, gökten kitaplar indiren, bunlara uymayan insanlari yakan bir yaratik tanri olma ihtimali ne kadar?

Yaratıcının varlıgını kabul edersek bu sorgulamaların yapılmasının mantıklı olabileceğine inanıyorum aksi halde gereksiz olur...

Yoksa yine matematiksel hileleremi basvuracan? Mesela "Tanri vardir" diye hesaplara %100den mi basliyacaksin?

Senin anlattigin tanrinin var olma olasiligi hala süpermen var olma olasiligindan daha az.

Süpermen kitaplarinda en azinda yazdiklariyla yaptiklari bir birine uyuyor.

Tanri varsa sadece beyninde var baska bir yerde hic bir zaman bulamazsin :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

yukarıda ki olasılık hesaplamaları saygın ünv hocalarına ait..

yazık cahil kalmışlar demek:( baya kitap okumaları lazım...

onu bunu bilmem ama sen iletileri düzgün oku:)

O hesaplar kimlere ait bilmem ama senin rastlantı değişkeninden, rastlantısal süreçlerden ve olasılıktan bihaberdar oldugun kesin. Sen raslantısal bir sürecin olma olasılığını hesaplarken sistemin tüm değişkenlerini bilmeden yola koyuluyorsun. Dolayısıyla bulacağın sonuç hiç bir zaman gerçek sonuç olmayacak. Dahası bulduğun sonuç sıfıra ne kadar yakınsasa da bir olasılığının hala var olmasıdır. Bahsi konu olan şey raslantısal bir süreçse eğer olasılığı ne kadar düşük olursa olsun herhangi bir t anında bunun olma olasılığı imkansızdır diyemezsin. Olacağı varsa olur.

Su cümlemi de yanlışlayacak hiçbir bilim insanı getiremezsin. O saygın dediğin bilim insanı kimse bir raslantısal sürecin bilinen -eksik- değişkenlerle yaklaşık olasık hesabını yapıyor ve bunun çok çok küçük bir ihtimal olduğunu ortaya koyuyor ama imksansızdır diyemez. Derse o insanın bilim insanlığından şüphe ederim. Neredeyse imkansıza yakın sadece bir edebiyattır o kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer kulların yaratıcıyı bulma yollarıysa mevcut zaten ama göremiyorsan ayrı.

irade sözkonusu oldugundan cezayı bizzat insan haketmiştir.

Müslümanligin veya hiristiyanligin tanrisindan bahsettigin icin asagidaki soruyu sordum

Bu yaratanin kadinlari, yarim sayan, gökten kitaplar indiren, bunlara uymayan insanlari yakan bir yaratik tanri olma ihtimali ne kadar?

Yaratıcının varlıgını kabul edersek bu sorgulamaların yapılmasının mantıklı olabileceğine inanıyorum aksi halde gereksiz olur...

Yoksa yine matematiksel hileleremi basvuracan? Mesela "Tanri vardir" diye hesaplara %100den mi basliyacaksin?

Senin anlattigin tanrinin var olma olasiligi hala süpermen var olma olasiligindan daha az.

Süpermen kitaplarinda en azinda yazdiklariyla yaptiklari bir birine uyuyor.

Tanri varsa sadece beyninde var baska bir yerde hic bir zaman bulamazsin :)

Tesadufen oluşamayan bir matematık tesadufu bu hale düşürünce hile oluyo:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

O hesaplar kimlere ait bilmem ama senin rastlantı değişkeninden, rastlantısal süreçlerden ve olasılıktan bihaberdar oldugun kesin. Sen raslantısal bir sürecin olma olasılığını hesaplarken sistemin tüm değişkenlerini bilmeden yola koyuluyorsun. Dolayısıyla bulacağın sonuç hiç bir zaman gerçek sonuç olmayacak. Dahası bulduğun sonuç sıfıra ne kadar yakınsasa da bir olasılığının hala var olmasıdır. Bahsi konu olan şey raslantısal bir süreçse eğer olasılığı ne kadar düşük olursa olsun herhangi bir t anında bunun olma olasılığı imkansızdır diyemezsin. Olacağı varsa olur.

Su cümlemi de yanlışlayacak hiçbir bilim insanı getiremezsin. O saygın dediğin bilim insanı kimse bir raslantısal sürecin bilinen -eksik- değişkenlerle yaklaşık olasık hesabını yapıyor ve bunun çok çok küçük bir ihtimal olduğunu ortaya koyuyor ama imksansızdır diyemez. Derse o insanın bilim insanlığından şüphe ederim. Neredeyse imkansıza yakın sadece bir edebiyattır o kadar.

Yaratıcının olmadığıyla ilgili tüm değişkenleri ortaya koydun da mı yok diyon? ;) HİÇBİR ZAMAN YOK DİYEMEYECEĞİNE GÖRE ATEİZM BİLİM DIŞI OLUYO di mi? :D
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah da gelmiş geçmiş tanrılardan biri. Yani konuyla çok alakasız değil :)

Niçin net cevap veremediğini bilip bilmediğimi düşündün mü hiç? :)

net cevap veremedıgımı nerden cıkardın:)

İsmini soruyon ama ben varlıgını sorguluyoruz diyorum...

tarihinde doctor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

net cevap veremedıgımı nerden cıkardın:)

İsmini soruyon ama ben varlıgını sorguluyoruz diyorum...

Tamam sen tanrının var olduğunu söylüyorsun. Ben de sana güveniyorum. Sen diyorsan muhakkak doğrudur. Şimdi gelelim "şu tanrının ismi ne" sorusuna?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tesadufen oluşamayan bir matematık tesadufu bu hale düşürünce hile oluyo:)

Anlatamadim galibe.

"simdi tanri vardir, bakalim islamin Allahinin var olma olasiligi kacmis?" diye hesaba baslarsan tanrinin %100 var oldugundan baslayarak hileye bas vurmus olursun.

Ama bir tanrinin olma olasiligi zaten %1, %10, %X gibi her hangi bir rakamsa, birde bu tanrilarin icinden, bu sacmaliklari insanlara göndermis olan, müslümanlarin Allahi olabilirmi sorusana en yakin cevabi böyle bulursun :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrının varlığı veya yokluğu konusunda tartışan dincinin amacı, karşısındakinin bilimsel düşünme ve olasılıkları hesaba katma çabasını suistimal etmektir. Daha sonra bir tanrı varsa onun kendi inandığı tanrı olan Allah olduğunu söylemektir, sanki bu dünyada kafalarından tanrı uyduranlar sadece kendileri imiş gibi.

Bu kutsal kitaplar da erkek egemen yönetici sınıfın insanlara daha kolay hükmetmek için yazdıkları kitaplardır. İnsanların cahilliğinden faydalanan bu yönetici sınıf kendi iktidarlarını sürdürmek için kuralların daha yüce bir varlık tarafından konulduğunu kendilerinin de bu yüce varlığı temsil ettiklerini ileri sürerler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...