ulak

Allaha sadece onu sevenler inanır. Onu sadece sevenler tanır. Onu sadece cesurlar bilir. Bu yol sadece cesarette lisans üstü lisans yapanların yoludur. Korkaklar kendi hayallerinden uydurduğu tanrılarına tapar. Daha yolun başında yolda kalır.

Miraç hadisesi Haktır. İslami bilimlerden biridir. Makro ve mikro alemin birleştirilmesidir. Miracı bilmeyenler insanı tanımayanlar insanın yaratılışını bilmeyenler bir havva adem hikayesi ile kandırılanlar elbetteki yalanlayacaklardır mıracı. Her peygamberin de bir miracı vardır insanın da. Bu insan olana has Allah tarafından verilen bir hediyedir. Kamil olmanın şartlarındandır. YOksa insan asla kamil olamaz. neyse... Nuh as, İsa as hepsinin miracı vardır. Mesela Musa as. miracı Tuva vadisinde anlatılır. İnsanlarında miracı vardır. Hatta her müslümanın üzerine farz üstüne farz olan mira

İslamda uydurulan bir çok hikaye gibi o da uydurma bir masaldır. Kendi hayallerinden uydurdukları islamı yaşıyorlar ki dediğniz gibi birazı zerdüşlükten birazı yahudilikten alıp ve diğer dinlerden de çorba yapmışlar İslam diye bize sunmuşlar iç içe bilirsen. Peygamberin (sav) getirdiği saf suya katabildiklerini kattılar. Meleklerin kuştan kanadı oldu vs vs. islam diye yukarı da belirtiğimiz dinlerin bir karışımını savunur olduk. Hatta her müslümanın üzerine farz üstüne farz olan miracı bile yapmayı unuttuğumuz için bazılarımız inkar eder oldu. Var mı yok mu diye tartışır olduk. İnsanın a

Yaşadı mı yaşamadı mı? Geleceği anlatırken nasıl anlattı? Anlattığı zamanları bizzat gezip görerek anlattı ki buna Dehr Suresi işaret etmektedir. Bu da insana verilen bir başka ikramdır. Biz kendimizi zaman ile de sınırladık. İnsan kendisini yine kendisi cehenneme koydu çünkü sayısız boyut kapısını kendisine kapattı. Her şeyi aklının kapasitesi ile sınırlandırdı. Zaman da bunlardan biri sadece... Dehr Suresi zaman boyutunun kapılarının nasıl açılacağını çok güzel anlatıyor tabi kapatılmamış daraltılmamış manasında..

KArdeşim Kuran İnsana kainattaki rızkınızı gidin alın diye emretmiş. Sen kalmışsın bir kabilenin reislini almaktan bahsediyorsun. Zaten her şeyi sundular ona Peygamber Efendimiz güneşi ayı yani sayısız galaksileri ile birlikte kainatı verseniz bile davamdan vazgeçmem dedi. İçindeki sayısız galaksileri ile birlikte kainat dahi hakikat karşısında yok hükmündedir. Allah cc o kadar cömert ki her insana bir kainat zaten vermiş. Sadece varlık enerjisi bizi kör etti... O Peygamber Efendimiz de sav bize sunulanları ikram edilenleri hatırlatmak için geldi. Hatta dünyada Süleyman as. hükümranlığına

Hazreti Peygamber efendimiz sav dahi beddua etmez. Çünkü beddua etmeye ihtiyacı yoktur. Allahü Teala bize anlatılan şekilde insandan intikam almaz. İnsanlar daha doğru insan görünümdeki kişiler birbirlerinden intikam alır sora pişkinlikle suçu Allaha yüklerler. Hatta insanın bu beden alemlerindeki hallerini dahi hiç dikkate almaz. Çünkü kainata göre zerre bile olmayan insanın beden haliyle ilgilenmez yok o insanı yakayım işkence edeyim diye de bir hali yoktur o onun şanına yakışmaz. Şu şu ayetler var evet var mana mana farklı. Mealleri yapan insanlar kendi duygularını katmışlar iy

Tebbet suresinin birinci ayetine mana verenler, Yasin suresinin 82. ayetini dikkate almamışlardır. Yasin suresinin 82. ayetinde Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi bir isteğinin yaratılmasın ve gerçekleşmesine Allah-u Teala'nın “OL” demesi yeterlidir. Buna göre, eğer Allah-u Teala, Ebu Leheb'e "elleri kurusun” deseydi Ebu Leheb'in anında elleri kurur ve tahta gibi olurdu. O halde Tebbet suresinin anlamını asıl manası ile açmak gerekir. Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır. Böylece ortaya komik bir mana çıkıyor. Dolayısıyla insanlar Haklı

Tebbet suresinin birinci ayetine mana verenler, Yasin suresinin 82. ayetini dikkate almamışlardır. Yasin suresinin 82. ayetinde Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi bir isteğinin yaratılmasın ve gerçekleşmesine Allah-u Teala'nın “OL” demesi yeterlidir. Buna göre, eğer Allah-u Teala, Ebu Leheb'e "elleri kurusun” deseydi Ebu Leheb'in anında elleri kurur ve tahta gibi olurdu. O halde Tebbet suresinin anlamını asıl manası ile açmak gerekir. Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır. İşte bazı bilimsel keşifler yapılmadığı için bazı şeylerin mecaz kelim

Bismillahirrahmanirrahim. “Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb” Tebbet-1 “Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1 Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor. “Ma ağna 'anhü malühu ve ma keseb” Tebbet-2 “Mallarını (kaybetti) yakınlığımı (kaybetti

Tebbet suresinin mealinin paylaşalım Bu uydurma meale tabiki gülersin güleriz. Bismillahirrahmanirrahim. “Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb” Tebbet-1 “Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1 Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor. Kur

Zaten öz olarak Türktür. Sadece Arap milleti içerisinde dünyaya gelmiştir. Atalar soyu incelendiğinde bu görülecektir.

Bu konu ile okuduğun bir makaleden alıntı ile kısa cevap verelim. Zülkarney as. Anlatılan şahışlardan hiç biri değildir. Yok o komutan yok bu komutan da değildir. Tarihteki bahsedilen kişilerden hiç biri değildir. Görevini yapmış ve dunyadan ayrılmış. Mayaların kutsal kitabı olan Popol Vuh ta zülkarney as. anlatılmıştır. Orada onlar kendi dillerinde farklı bir isim veriyorlar. Şeklini suretini orada onlar anlatıyorlar. yecüc mecüc de dünyadan hiç bir millet veya ırk değil. Dünyadan Hiç bir topluluk değil. Sadece birilerin birilerini kötülemek için uydurdukları hikayeler. Sümer ve mısır table

birkaç yıl önce yazmıştı bu makaleyi hatırlamakta fayda var. HERCÜMERC Dünya, üzerinde yaşayan 7 milyar nüfusu besleyemeyecek hale gelmiştir. Bu gün yeryüzünde 2 milyara yakın İnsan açlık ve susuzlukla karşı karşıyadır. 3 milyara yakın insanda yetersiz beslenmeyle yüz yüzedir. Dünyanın bütün Ülkelerinde her geçen gün hayat pahalanmakta ve Devletler halklarına yeterli kaynak ayıramadığından sizlerinde izlediği gibi zaman zaman Dünyanın bütün Ülkelerinde isyanlar çıkmaktadır. Bu durumu çok önceden fark eden batılı milletler, gözlerini Orta Doğunun zenginliklerine dikip, yer altı ve yer üs

4. Yevme yekûnun nâsu kel ferâşil mebsûs 4. O gün insanların tamamı dağılmış kelebek toplulukları gibi yahutta böcek toplulukları gibi darmadağın olacaklardır. Ahir Zamanı anlatıyor Karia suresi Yevme yekûnun nâsu: yani o gün insanların tamamı O gün, o gün geldiğinde, hangi gün? İşte İslam birliğini oluşturacak devletin temelleri atıldığında ve ilk icraatına başladığında ki, bu başlamıştır. O gün gelmiştir. O gün geldiğinde Vakı’a Suresi, Rahman Suresi, Ta-Ha suresi ve Yasin suresi bedenlenip yeryüzünde insanlarla beraber, Allah’u Te

HATTA KURAN surelerinden biri olan Karia suresinin üçüncü ayetinin günümüze bakışına bakalım; 3. Ve mâ edrâke mel kâri’a Hani anlayabildin mi Kâria’yı? Kâri’a nedir? Diyor Allah’u Teâlâ. Kâri’a diyor ki: benim hakikatimi idrak ettin mi? Kâri’a iki yönlü bize zuhur etmiş vaziyette, bunu bize bizzat Kâri’a suresinin kendisi bize anlatıyor şeyinde, manalarına bakarsanız idrak ettin mi? Kâri’a. Ahir Zamanda artık Allah’u Teâlâ’nın yeryüzüne NUR’u yayılmaya başladı. O NUR’a engel olan bazı duvarların yıkılması lazım, bazı perdelerin sökülüp atılması lazım, bunun içinde hakikatlerin