Jump to content

Direnc

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    90
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Direnc kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Kemalist arkadaşlara bir lafım yok, düşüncelerini elbette ki dillendirecekler ama düşüncelerini dillendirirken takındıkları doğmatik tavır ve ifade özgürlüğünü engelleyici davranışları sıktı artık.

    Bana ceza kanunu maddeleriyle gelme onların hepsinin kitapta, kaldığını bilmeyen birini bulmak için hiç polisle vs.le yüz göz olmamış kişileri bulmalısın. Ne hakkı ne hukuku ya? Başbakanı dinlemişler ben ne yapam. Hem dinleyen dinlesin ya, dediğim gibi yarası olan gocunur.

    Ne oldu! hakim ve savcıların haksız hukuksuz dinlenmesine laf edemiyordun, orada özgürlükler yok oldu da şimdi şapkadan mı çıktı ifade özgürlüğü! ''Hak Hukuk yok'', sen ağzını açma bence tırtyou.

  2. Nedense okuyunca bu aklıma geldi, umarım alıntı diye silmez modlar.

    ----------------------------------------------------

    Gergedan'ın konusu kısaca şöyle:

    Bir taşra kentinde Berenger ve Jean adlı iki arkadaş bir kahvede oturmuş söyleşmektedirler. Berenger sıkıntılıdır ve içmektedir. Çalıştığı iş ortamından memnun değildir çünkü.

    Birden kahvenin de bulunduğu kentin büyük meydanından bir gergedan hızla geçer. Geçmekle de kalmaz, bir kediyi de ezer.

    Kahvedekiler gergedanlar üstüne tartışmaya başlarlar. Tartışma giderek alevlenmektedir ancak bir canlının yaşamına son veren gergedanla ilgili önlem almaya yönelik hiçbir düşünce ileri sürülmemektedir tartışmacılar tarafından.

    Ertesi gün Berenger'in çalıştığı iş yerinde gergedan tartışmasının sürdüğünü görürüz. Wisser bunun bir propaganda olduğunu söyler. Kuşkusuz Berenger olaya tanıklık ettiğini duyurarak bu görüşe karşı çıkar ve propaganda değil bir gerçek olduğunu savunur gergedanın.

    Bu arada bir iş arkadaşının karısı yanlarına gelerek, kocasının rahatsızlandığını bu nedenle de işe gelemeyeceğini söyler ve yol boyunca bir gergedan tarafından izlendiğini anlatır. Nitekim az sonra merdiveni çıkmaya çalışan bir gergedanın homurtuları duyulur. Kadın gelen gergedanı hemen tanır. Kocasıdır.

    Bütün kent gergedan öyküleriyle çalkalanmaktadır artık.

    Berenger arkadaşı Jean'ı görmek için evine gider. Arkadaşı hastalanmıştır. O da nesi? Alnında da bir boynuz çıkmıştır Jean'ın. Berenger arkadaşının kendisine saldırmak için eyleme geçeceğini anlayıp, kendini dışarıya zor atar ve kurtarır canını.

    Ertesi gün Berenger'in evine, aydın arkadaşı Stech gelir ve gergedanlaşmanın bütün toplumsal sınıflara yayıldığını anlatıp, bunun nesnel açıklamasını yapmaya çalışır.

    Birden Berenger'in nişanlısı Daisy içeriye endişeyle girer ve gergedanların radyoevini de ele geçirdiklerini söyler.

    Bu arada başında "Bu bir propaganda!" diye olayı küçümseyen Wissen "İnsan zamana ayak uydurmalı!" demeye başlamıştır bile.

    Bütün kurumlar gergedanlaşmaktan paylarını almaya başlamışlardır giderek. Sokak ve caddelerde o garip homurtularıyla kendilerine göre inleme ve öfkeyi andıran marşlar söyleyerek dolaşmaktadırlar düzenli öbekler halinde gergedanlar.

    Üstelik önlerine çıkan her şeyi ezerek ve yok ederek.

    Gergedanlaşmak.

    Geride yalnızca düzene zaten karşı olan Berenger ile onu çok seven nişanlısı Daisy kalmıştır.

    Ancak sevgi de gergedanlaşmayı önleyemez ve Daisy de katılır birden kervana.Üstelik Berenger'in tüm uyarılarına karşın.

    Berenger insan olarak yapayalnızdır artık.

    Ancak direncini yitirmemiştir. Tek başına kalsa da insan olmayı sürdüreceğini haykırarak silaha sarılır.

    http://www.tiyatrokeyfi.com/gorusler/gergedan.html

  3. Asıl sana yazık arkadaşım kaç yaşındasın bilmiyorum ama foruma yazacak yaşa gelmişsin hala kanunların kitaplara yazılmış yazılardan ibaret gerçek hayatla pek alakası olmayan şeyler olmadığını anlayamamışsın. Hakaret, tehdit, küfür nevi ne olursa olsun 6 aydan başlar, sen kaç kişi gördün bu suçları işleyipte hapis yatan? Eğer kanunlar senin dediğin gibi hayatla bağdaşsa dışarda adam kalmaz.

    Sen benim yaşımla kavga edemezsin trustedyou, bırak bu sevdaları. Haklarını savunmayan, gözetmeyen bireylerden oluşan bir toplumda hukukun gelişmesini beklemek gökten adalet beklemek gibi teistik bir miras olabilir ancak. İşkembeden sallayarak kendine hayat gerçeği oluşturmaya çalışan bir teistten farkın kalmamış yani, para cezası da verilebilen şikayetle konu olabilecek suçlarla hukuku ölçme-biçme işine girmişsin. Bari adam gibi örnek ver. Mesela başbakanın ehliyetsiz oğlu nasıl Sevim Tanürek'i arabasıyla ezdi ve kurtuldu de. Kanunlar neymiş hayatla bağdaşmazmış, bilmediğin konular hakkında konuştuğun o kadar belli ki, klasik bir TM olduğun o kadar belli ki sana bir şey anlatmak için zaman harcamaya bile değmez.

  4. Yurdum insanı seni kimse dinleyemez öyle keyfi keyfine.

    Bana ceza kanunu maddeleriyle gelme onların hepsinin kitapta, kaldığını bilmeyen birini bulmak için hiç polisle vs.le yüz göz olmamış kişileri bulmalısın. Ne hakkı ne hukuku ya? Başbakanı dinlemişler ben ne yapam. Hem dinleyen dinlesin ya, dediğim gibi yarası olan gocunur.

    Yazık ne diyelim, kendi hakkını savunmadıktan sonra insanlara başka hangi konuda ne gibi bir söz söyleme hakkın olabilir ki. Yazık.

  5. Hukukçularında bu kadar yaygara koparmasına anlam veremiyorum. Hukuka aykırı bir işleri yoksa neden bu kadar tedirgin oluyorlar dinlenmekten anlamadım. Tehditlere gelince bu ülkede her kesimden insan tehdit alıyor, bu artık bir ülke gerçeği halini almış durumda.

    Naaptın trustedyou ya, hukuka aykırı bir işi olmayan adam neden dinleniyor o zaman. Hukuk öyle işlemez ona hukuk denmez. Yani bütün insanlar potansiyel suçludur hepsini dinleyelim, malzeme çıkarsa yakalarız mantığı ise bu yapılan, hukukçular sonuna kadar haklı olur. Suçtan şüpheliye gidilir, önce şüpheliyi seçip sonra suçu bulamazsın. Senin de bir suçun yok, seni de dinlesinler o zaman. Yuh sana.

  6. müslümangenc, seni, islamı, arkadaşlarını, ulemayı toplayıp camiye tıkınca, ben sana avrupa demokrasisi verecem söz. Şu forumdaki bir ateist avrupadaki ateiste 1000 basar. Sen neyle neyi karşılaştırdığını bile bilmeyen bir tipsin. İslamcı biri demokrasiden, özgürlükten bahsedecekse önce kendine bakacak. Şeriat diye açtığın başlık daha ortalıklarda duruyor takiyye yemez burada. Öyle işkembeyi yayıp tesbih çekerek avrupa demokrasisinden bahsetmek yok.

  7. Ne oldu yavrum, tartıştığımız memetik kavramını ne olduğunu öğrendin heraldeki, şimdide Dawkins'in ateistliğine mi getirdin mevzuyu? :lol:

    Maddesel/doğa tabanlı olmayan memetik verilerde olabilirmişte, bunları kullandığımızda doğamızla kavga etttiğimiz anlamına gelirmiş diye sıkıp duruyordun hani! Hala öğrenemediysen al sana bir kaç link; http://www.itusozluk.com/goster.php/memetik http://www.bildirgec.org/yazi/memetik

    oda olmadı gen bencildir kitabının indirme linkini veririz sayemde öğrenmiş olursun:)

    Hala aynı şeyleri söylüyorum da senin kafa alamıyor, şizofrenik saçmalıklara deyindiğim yeri alıntılamak da işine gelmemiş. Senin kafanın bir tarafında tanrı var yazıyor diğer tarafında tanrı yok, geriye de yer kalmıyor ki. Papağan gibi her öğrendiğin şeyi cak cak konuşacağına biraz aklını kullan.

    Şimdi yumicik, memlere öğrenilmiş ve zihinsel memler olarak yaklaşabilirmiyiz. Öğrenilmiş memetik yapıların bir aracısı muhakkak vardır değil mi. Bu ne olabilir bir davranış, yazı vb.. ya da nesne. Peki bu dış kaynak spekülasyonlara açık mıdır evet. Peki bu senin iddia ettiğin gibi memetik verilerin maddeyle mutlak ilişkisini koparabilir-çarpıtabilir mi? evet. Peki bu çarpıklık genelleşirse ne olur, yalan gerçek olur değil mi. O zaman madde yalan----> aa bak bu sensin işte.

    Spekuülasyona örnek, çocukların körpecik beyinlerinin islam ile formatlanması olabilir mi ya da mesela maddesel olarak imkansız bir tanrı hödesinin insalığa miras kalması? Neden sen maddesel sıfır kilometre memlerinle tanrı fikrinden sıyrılamıyorsun birader. Ee hani başarısız olanlar yok oluyordu?

    Dawkins eskinin tabiriyle pozitif bilimci, sosyal bilimlerden anlamaz fazla, bunun için bu kadar sistematik bir mem fikri attı artaya; ne mi olacak : mem ile ilgili değişkenleri dawkins kafasıyla ''gen'' gibi izlemek, ölçmek biçmek imkansız.

    Sana kolay, madde zaten yalan, tanrı var ya da yok bilemezsin. Etkisiz eleman gibisin her yere takılırsın.

    Yedin mi canım, dawkins in en büyük zararı ne biliyor musun; gen bencildir, yok insan ortamdır falan diye diye milleti şizofren yaptı popüler ateistimiz. Sen gibi böyle doğasından kopmuş tipler çıktı ortaya.

    Ha beyninde yer açabilirsen psikolojik savaş tekniklerine bak bakalım memlerle nasıl oynanırmış gör.

  8. :lol: Yok, sen eniyisi ''mem'' fikrini ortaya atan Dawkins'e gidip bu işi öğretmelisin. Bir materyalist olarak, ''maddesel/doğa tabanlı olmayan memetik verilerin'' de olabileceğini gösterdiğinde bunun patentini bile alabilirsin.

    Harun Yahya'ya yaptığım göndermeyi görmemişsin demekki. O başlığada beklerim seni çakma materyalist. Bakalım başka neler saçmalayacaksın:)

    Yav yumicik Sen memetikle ekmek parası buluyormuş gibi var/yok bilinmezine girmişsin, aynı dawkins ateist, memetik diye bir şey ortaya atmış olmasına rağmen ne yazık ki senin gibi bilinemezci değil. Senin gibi herşeye yanılsama diyip etkisiz eleman olup nafile madde dünyasından dışarı çıkma çabasına girmek akıl işinden çok hastalık olabilir belki de ha ne dersin. Pek çok şizofren pek çok şey saçmıştır ortalığa, ne yazıkkı bilimsel olarak ölçemiyoruz ya kusura bakma.

    Ha o başlık ha bu başlık, ikisinde de saçmalayan sensin yumicik. Sana bir bonus vereyim, bu yanılsamalardan sıkılırsan bak bununla eğlenebilirsin.

    http://uncyclopedia.wikia.com/wiki/Haruhiism

  9. :lol:

    Her türlüsünü gördümde, maddesel olmayan birşeyin olabileceğini söyleyip materyalist geçineni ilk defa görüyorum.

    Yavrucum, benim ne olduğumun konuyla ilgisi ne? Yoksa sen ''bir materyalist bakış açısıyla yansıttığım'' duyguların tamamen maddeden kaynaklandığına dair söylemimi, benim kabul ettiğimi falan mı zannettin?

    Memetik verilerin maddesel olduğunu kabul edemeyişinin sebebi ise başlı başına komedi.

    Senin öncelkle gidip ''mem'' fikrinin ne olduğunu öğrenmen lazım. Memetik verinin bilimsel bilgi olma koşulunuda nerenden uyduruyorsun?

    İşkembeden sallananlar doğadan kaynaklanmıyor ama genlerin kendilerini daha iyi kopyalayabilmeleri için uydurduğu ahlak normları doğanın kendisi oluyor hahahaha..

    puahha asıl bence sen gidip öğrenmelisin memetiği. Zaten bilimsel bilgi olmama esnekliği onlara bakarak yanılsamalar lan bunlar diye uydurma hürriyetini sana veriyor. Yumicik senin bir başlığını gördüm, göz nasıl görür diye -tubitak dergisindendi sanırım- bir yazı yapıştırmışsın, sonra da harun yahya çıkarımı yapmışsın. Hala burada bıdı bıdı konuşman da saçma, git sen genlerine uçan tekme at, hormanlarına kafa çak filan, gözünün gördüğüne inanma yere basma sen.

  10. Demekki sen, ''bazı içgüdülerimize karşı çıkmaya çalışmak, doğamızla kavga etmek demektir'' söyleminle saçmalıyormuşsun:)

    İki farklı olgununda, gerçekte hiçbir ''amacı'' olmayan doğanın bir ürünü olduğunun bilincinde olduğumuzda; hangisini tercih etmenin ''felsefi olarak'' bizler için yararlı olacağını tartışıyoruz.

    İşte böyle balık gibi oltaya gelirsin yumicik. Memetik verilerin tamamen doğal olduğunu söyleyene bir güzel gülelim önce. MUHAHAHA. Bir kere sen materyalist değilsin(kendi Lafın) ve her ne kadar agnostik olduğunu söylesen de sende çok güçlü bir tanrı inancı var. Çünkü tanrı gibi bir doğa dışılığı da memetik veri diye din ile insana eklemeye çalışabilirsin, seni kimse tutamaz. Burada sana duygularımızın da doğal olduğu söylendi ve sen de kabul ettin mi? Evet. Şimdi senin gibi memetik veriler doğaldır, maddeseldir dersek neleri de kabul etmiş olacağız. İnsanların canlı bomba olmasını da, bir inanç için insan öldürmeyi de kabul edeceğiz. Adamın memetik verileri öyle birader--->Yedik mi, yemedik.

    Memetik veriler spekülasyonlara açıktır, maddesel/doğa tabanlı olmak zorunda değildir. İşkembeden sallayarak da memetik veriler oluşturabilirsin. Kanıt mı. Aç H.yahya sitelerini evrim hakkında oku okuyabildiğin kadar. Bunun için ateistler neden bilimsel bilgiye önem veriyor anlayabilirsin belki.

    Baştan söylediğimiz gibi de doğal süreçleri anladık diye onlara düşman olmak, yabancılaşmak, şizofrenik davranış modellerine girmek, işte asıl saçmalık budur. Olayın özü de budur, boşuna çırpınma.

  11. arkadaşlar o iletiden yanlış anlaşılma olduysa özür dilerim öncelikle.

    yalnız ruha inanmadığınız için neyle konuşuyorsunuz yani tuhafıma giden bu?

    kendi kendime konuşur rahatlarım diyorsan eyvallah anlaşılır birşey yani.

    Siz önce kendi aranızda karar verin.

    1-Müslümanlara göre ruh var mı yok mu?

    2-Sİze göre ateistler ruhlara inanır mı inanmaz mı?

    örnek istersen buyur.

    http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=29770

    Biriniz ruhçusunuz der biriniz ruha inanmazsınız der..Bizle uğraşacağınıza derli toplu bir inanç/görüş ile çıkın karşımıza.

    Biz ruhçu değiliz siz bir karar verin gelin hele. Mezarlığa da isteyen gider istemeyen gitmez. Anılara yolculuk için bir araç olarak da kullanabilirsin mezar ziyaretini ya da benim gibi hiç uğramazsın. İsteyen de kendi kendine konuşur.

  12. verilen bilgi yanlış olabilir ya da

    filmin diğer müzikleri cahit berkaya ait olabilir.

    yunus isimli eser bora ayanoğlu'na aittir.

    http://market.izlesene.com/index.php?songid=41448

    yedi karanfil 3 albümünde de bora ayanoğlu bestesi olarak gözükür.

    murat göğebakan da müziğinin üzerine ayyüzlüm diye söz yazıp albümünde kullanmıştır.

    http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/13601/nesrin-sipahi---yunus-1972

    Onu biliyorum teşekkür ederim.

  13. yanlışın var hocam, bora ayanoğlu'dur o filmin müziğini yapan.

    bu ülkede maganda yoğunluğu gelişmiş ülkelerdekine nispetle çok yüksektir.

    magandalar sayıca çok fazla olunca türk toplumunun

    maganda bir toplum olarak nitelenmesinde bir sakınca yoktur.

    bu niteleme zaten türkiye cumhuriyetinin her ferdinin maganda olduğu göstermez.

    bu ülkenin vatandaşının ekseri maldır aynı zamanda.

    yanlış mıyım?

    Bakınca Cahit Berkay çıkıyor.

    http://www.sinematurk.com/kisi/1198/Cahit-Berkay

    maganda yoğunluğunun gelişmiş ülkelerden çok olmasının mantığını zaten kendi cümlen içinde kurmuşsun ki evet doğru, artarak da devam ediyor.

    mallık konusunda da Aziz Nesin'in davasını anarız olur biter.

  14. Çöpçüler Kralı, müthiş bir film. Şehir sabah uyanır, adam işe gitmek için evden çıkmıştır fyürtt diye sokağın ortasına tükürür, sonra yukarıdan 4. veya 5. kattan bir pencere açılır ve sokağa çöp atılır. Bu filmin müziği de mükemmeldir. Cahit Berkay yapmış, zaten bir sanatçıdır Cahit abimiz, güzel insandır, mühim insandır. Saygılar Cahit abimize.

  15. Hayvanlardan farklı bir düzeyde bilinç sahibi olarak, duyguların kökeni,ölümün sonuçları gibi memetik verilerle beynimiz donatıldıysa; babamın öldüğüne üzülmememi sağlayan mem komplekslerinin davranışlarımda galip çıkması neden ''doğamla kavga etmek'' anlamına gelsinki? Memetik fonksiyonları doğanın bir ürünü olarak görmüyor musunuz?

    Çok kolay, bir insan babasının ölümünden 10 gün sonra ilk günkü kadar üzgün müdür? Ya da 20 gün sonra peki 50 gün sonra..demek ki senin yanılsama dediğin süreç sonunda zaten bir dengeye ulaşıyoruz. Burada babam öldüğünde hiç kimyam bozulmadı birader diyorsan ee asıl sen demek ki memetik verilerinle fizyokimyasal/psikolojik süreçleri kontrol altın almışsın olmuyor mu? :D

    memetik verilerle madde arasındaki ilişki <-> duygular ve madde arasındaki ilişki karşılaştırması yapıyoruz anlaşılan. Tamam, şimdi ben sordum sana HAHAHaa..memetik fonksiyonlar doğanın bir parçası mıdır? İkisi de doğanın bir parçası ise neyin kavgasını veriyorsun. :D

    Don kişotluk güzel de ben sıkıldım açıkçası arkadaşım. Bir yerde dur istersen.

  16. 10 lardan tutarsan elinde=9

    20 lerden tutarsan=18

    30 lardan=27

    40 lardan=36

    50 lerden=45

    60 lardan=54

    70 lerden=63

    80 lerden=72

    90 lardan=81

    yani sadece bu rakamlara ulaşırsın= 9,18,27,36,45,54,63,72,81

    Şimdi bu rakamlara denk gelen işarete bak .. aa hepsi aynı..

    tekrar yükle küreyi tekrar bu rakamlara bak şekil değişmiş ama yine bu sayıların karşısında değişen şekil var.

  17. Keyif olgusunu yanılsama olarak nitelemediğimi nereden çıkardın? Yukarıda defalarca yazmışım. ''işime geldiği'' için keyif yanılsamasını seçmek mantıklıdır diye...Sevişmek yanılsama olsa dahi bu açıdan yaşanmalı. Hayvanların hatta ve hatta insanların ölmesi gibi olgulara üzülmenin saçmalığını vurguluyorum. Sen kendini atomların ta kendisi olarak gördüğüne göre; beynindeki fizikokimyasal süreçleride kontrol ediyorsundur heralde.

    Genlerinin kopyalanma eğiliminde olup sevgi vb duyguları açığa çıkarmasını da kesin ''sen'' istemişindir:) ''ben'' dediğin olgu bile atomların etkileşilerinden kaynaklanan bir yanılsama, neyin gerçekliğinden bahsediyorsun sen?

    Arkadaşım bak, yanılsama dedikten sonra mantıklı bir seçimden bahsedemezsin, mantıklı seçimi sen kendi fizyolojik yapının dışında mutlak bir beyinle mi yapıyorsun ki onun mantıklı seçimler olduğunu savunuyorsun. Sen önce benim ne dediğimi dikkatli oku ne demişim ben; kendimi madde ve elementler dışında ayrı bir şey olarak görmüyorum ki diyorum, yani süreçleri kontrolden bahseden yok. Asıl sen bu süreçlerin dışında karar verebilecekmiş gibi üzülmemem lazım diye yırtınıyorsun.

    Neden ölümlerde insanlar gibi hayvanlar da tepki veriyor, doğal olduğu için olmasın. Fizyokimyasal süreçleri tamamen kontrol edemeyiz, aldığımız besinden tut yaşadığımız çevre, sosyal ilişkiler, beynimizde oluşturduğumuz bilgi ağı, sayamadığımız çoğu şey bunları etkileyebilir. Etrafına baktığında zaten seçimler bazında senin yanılsama olarak kabul ettiğin üzülmek gibi davranışların genel/normal olduğunu görürsün. Sabah işe giderken 6 yıl boyunca aynı yerde aynı kişiyi görürsen onu göremediğin gün merak edersin. Çünkü alışkanlık olmuş ve görüntüyü tamamlaman lazım. Bu bir yanılsama değil insanın doğası. Eğer bu kişi yakın sosyal çevrende ise ve görememenin nedeni ölmesi ise büyük bir eksiklik duyar ve dolduramazasın birader kimyan bozulur, üzülürsün. Bu da insan doğası yani sensin.

    Özne olmak etkileşim içinde mutlak etken olmak değildir bunu bildiğin halde de yanılsama adını taktığın kendi doğan ile kavga edebileceğini sanıyorsun.

×
×
  • Yeni Oluştur...