Jump to content

areyougood

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    97
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne areyougood kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Konuyu okurken dikkatimi çekti. Evlerimizde kesinlikle bir elektro şok cihazı bulunması gerekmiyor mu. İnsan hayatı sonuçta bir ip üstünde gibi birşey. Neden tıp alanında ciddi adımlar atılmıyor anlamış değilim. Mesela kalbin atım şeklini sürekli kaydeden aletler ve sıkıntı varsa bize bildiren. Ne bileyim kan değerlerimizi otomatik ölçüp sıkıntı olması halinde bize bildiren aletler gibi. Hatta vucutun içine yerleştirilecek küçük bir elektro şok cihazı kalbin durması halinde(atıyorum uykuda) otomatik bunu tespit edip kalbe elektrik vuruşları yapmalı. Ama bizim teknolojimiz insandan önce parayı telefonu bilgisayarı otomobili düşünüyor ne garib.

  2. Arkadaşlar son dönemlerde çok sık algıda seçicilik yaşamaya başladım. Şöyle anlatayım kafamda her ne düşünürsem o düşündüğüm şey günlük hayatta karşıma pat diye çıkıveriyor ve bu durum beni inanılmaz şaşırtıyor. Son dönemlerde bu durum o kadar arttı ki artık kendimden korkmaya başladım diyebilirim. Sanki bir bilgisayar oyununun figüranıyımda birileri zihnimi okuyorak karşıma zihnimdekilerle alakalı şeyler çıkartıyorlar diye düşüneceğim. Bu gibi durumlar sizinde başınıza geliyor mu acaba ve neden kaynaklanabilir.

  3. Sayın hocam, gözlemlenebilir evren o yaşta. Yani gözlemleyebileceğimiz en uzaktaki ışığın kat ettiği mesafeye göre hesaplanıyor. Gerçekte daha yaşlı olabilir. Bildiğim kadarıyla böyledir.

    İster gözlemlediğimiz kadarıyla ister başka bir şekilde illaki evrenimizin bir yaşı var ve olmak zorunda. Çünkü evrenimize can veren yıldızların yakıtları sonsuz değiller. Eğer çok daha yaşlı yada sonsuzdan gelen bir evrenimiz olsaydı çoktan yıldızlar yakıtlarını tüketip yok olmuşlar ve evrenimiz derin bir karanlığın içine gömülmüş olurdu.

    Evrenin uzak geleceğinde yıldızlar sönecek ve evren derin bir karanlığa gömülecek. Peki yaşam(bilinç) dediğimiz şey bitecek mi.Gelecekte bilinci barındıracak evrilmiş canlıların ışığı elektromanyetik dalgalar olabilir. Bundan 13.7 milyar yıl önce varolan tekilliği algılayabilen canlılarda varolmuş olabilir.Canlıların yaşaması mümkün olmayan karadeliklerin içinde bile çok farklı fizik yasaları ile çok farklı şekilde bilinçli canlılar olabilir. Tıpkı 10bin metre okyanus derinliğinde yaşayabilen canlıların olduğu gibi.

    Saygılarımla.

  4. Evrenin genişleyip genişlemediği kesin değil ama bir yaşı olduğu kesin.

    Evrenin yaşı 13.7 milyar yıl. Evren ister bir tekil noktadan genişlesin ister bugünkü şekliyle biranda oluşmuş olsun yinede 13.7 milyar yıl yaşında.

    Eğer böyle olmasaydı çok daha uzun bir yaştan yada sonsuz bir yaştan bahsetseydik evrenimizin çoktan bünyesindeki hidrojen atomlarını yıldız fırınlarında tüketmiş ve derin bir karanlıkta kaybolmuş olurdu.

    Saygılarımla.

  5. Algılarımız maddenin ne olduğunu bize doğru birşekilde anlatabiliyor mu da bu derece kesin konuşuyorsun.Senin makatındaki sinirleri kesseler demek ki öyle bir deney sonucunda madde diye birşey yoktur diye böğüreceksin kesin bir dille. Elbette ortada bişey var sen enerjiye madde dersen adı madde olur. Mesela parçacıkların gerçekte dalga oldukları açıklanıyor ama gözlerimiz bize öyle olmadıklarını dikte ediyor.

    Madde üzerinde mikro dünyaya doğru yolculuk edersek sürekli seyrelen dokular elde ediyoruz. Hiç bir zaman karşımıza duvar gibi elle tutulur bir madde gelmiyor. Mikro dünyaya doğru her derine inişte madde dediğimiz şey seyreliyor seyreliyor elle tutacak birşey bulamıyoruz. O halde madde nedir.

  6. olumden sonra muslumanlar cennete gidecek. orda kendilerine verilen 72 tane, cok buyuk ihtimalle memeleri yeni cikmis (cocuk yastaki) kizlar ile sonsuza kadar seks yapacak. cennette yasanan seks dunyadaki gibi olmayacak. bir rivayete gore erkeklerin penisleri devamli ereksiyon halinde olucak. 7/24 seks. kulak burun bogaz, gibi bu dunyada gunah olan deliklerin hicbirisi gunah olmayacak. aslinda gunahta olmayacak. sonsuza kadar her an her saniye icki icip seks yapacaksin.

    iste allah evreni bunun icin yaratti.

    :lol: :lol: :lol: :lol:

  7. Hiç bayıldın mı bilmiyorum ama bayılırken yaşadığın duyguların %99 aynısını yaşıyorsundur.Eğer bu bayılmaysa aa bayılmışım diyorsun eğer ölümse birdaha uyanamıyorsun haliyle herşey noktalanıyor. Şayet inançlıysan birgün tekrar dirileceğine inanıyorsun inançsız isen herşeyin son bulduğunu şuan biliyorsun ama ölünce öldüğünün bile farkında olamayacaksın.

    Acı çekermisin ölüm stiline göre değişir ağrılı bir hastalıkla mesela acı çekebilirsin ama karbonmonoksit zehirlenmesinden ölürsen ruhun bile duymaz.

    Ölüm var çünkü ölümsüz olmak imkansız bir olay. Güneşimiz birgün patlayacak ve zaten eninde sonunda bizleri yok edecek. Kendi içinde ürettiği yüzlerce element ise uzayın uçsuz bucaksız boşluğuna savrulacak. Bu parçalar tekrar bir yerde birleşerek yeni gezegenleri yeni yıldızları oluşturmaya başlıyacak hatta başka gezegenlerde başka canlıların oluşmasına sebep olacak...

  8. Güzelim parçayı mundar etmiş yeşilçam, müziğe bakın güzel ama gazoz aklıma geldi..

    Haha hemen kızma canım yeşilçama onlarda hayattan kesitler yansıtmışlar yani gördüğümüz herşey aslında insanlık tarihinin ortak bir ürünü :D

    Ayrıca ben o dönemdeki filimleri şimdiki dizilere tercih ederim. :D

  9. Arkadaşım geçmiş olsun bende rahatsız edici bir duman vs. algıladığımda nefes almayı kesiyor ve oradan hızla uzaklaşıyorum nedense böyle bir takıntım var ama beni rahatsız etmediği için herhangi bir psikiyatra felan gitmedim.

    Fakat antidepresan tarzı ilaçlar kullanırken dikkatli olmanızı öneririm. Ben bi dönemimde duygusal acılarımı bastırmak için kullanmıştım şöyle bir olay geldi başıma. Gece uykumdan defalarca uyanıp sanki hiç soluk almamış gibi hızlı hızlı nefes aldığım oldu 100 metre koştumda uyandım gibi.Antidepresanların nefes almayı bile unutturduğunu düşünüyorum. Bu görüş ne derece doğru bilmiyorum belki Haci açıklar bizim için. Yani dikkatli olmanı öneririm uykudayken benim nefes alıp vermemi durduruyordu bu ilaçlar.

  10. Ben madde diye bişey olmadığını ve sadece tek bir varlık olduğunu düşünüyorum. Gördüğümüz evren hepimiz tarafından aynı algılanıyor bu hepimizin bir olduğunun göstergesi. Yine yapılan deneylerde maddenin parçacık gibi gözlendiği fakat deney sonucunda dalga olduğu ortaya çıkıyor.Madde dalgaysa gözlerimiz bizi kandırıyor demektir ve madde dalgaysa aynı anda pekçok yerdedir hatta heryerdedir diyebiliriz. Bence tüm kainat tek bir varlığın kurgusu o yüzden hepimize aynı geliyor çünkü hepimiz biriz ve aynı pencereden bakıyoruz algılarımızın dışına çıkamıyoruz.

×
×
  • Yeni Oluştur...