-
İçerik sayısı
1.025 -
Katılım
-
Son ziyaret
About Me
"İnsanlık, dünya sisteminin kuşatması altındadır. Dünya sistemine karşı alternatif bir hayat tarzını gerek dinî metinlerinde gerekse kültüründe barındırmayan Yahudi ve Hıristiyan milletinin sistemle itikadi ve ameli bir sorunu yoktur. Hatta sistem, kendi ürünleridir. Bu sistem, baskın dünya siyasetinin etkisi ile müslümanlara dayatılmaktadır. Birçok uluslar arası toplantılarda kendi amentülerini deklare eden dünya sistemi, bu amentüye uymayan İslam milletini hizaya getirmek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Bu çerçevede; daha seküler ve daha liberal bir hayat tarzına zorlanan müslümanlar; insanı aşan tüm aşkın değerlere karşı da pozitivist bir yaklaşıma zorlanmaktadırlar. Neticede, hayatın gerek genişlik gerekse uzunluk alanlarında batılı gibi düşünmeye ve yaşamaya başlayan müslümanlar (!) iman alanlarını yüzdelemektedirler. Allah’ın (c.c) varlığını kabul etseler bile birlik alanında O’nu hayatlarına karıştırmamaktalar ve siyasi, sosyal, hukuki, iktisadi ve eğitim alanlarında Allah’a rağmen bir hayatı tercih etmektedirler. Kur’an-ı Kerim’i ilahi kitap, Hz. Peygamberi elçi olarak kabil etseler bile Kitab’ın ve Peygamber’in yol göstericiliğini pratikte kabul etmemektedirler. Buna göre; hayatın genişlik alanına hitabeden ilahi hükümleri zamanın ve mekânın dışına atmak dinde aşırılık değil midir? Dinde aşırılık dinin özüne yapılan ya ekleme veya çıkarmadır."(DR MEHMET SÜRMELİ)