Jump to content

eyvahcubbeli

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    10.716
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne eyvahcubbeli kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Soru: "Sakal ve sarık sünnet midir? Muhalif kaviller olduğu için soruyorum. Mesela Yaşar Nuri Öztürk, "Ebu Cehil de sakallıydı ve sarık sarıyordu; o yüzden sakal ve sarık sünnet değildir. Yörenin ve zamanın adetleridir" diyor."

    Cevap: Sakal ve sarık sünnettir. Ebû Cehil'in veya diğer herhangi bir inkârcının sakallı-sarıklı olması, bunları sünnet olmaktan çıkarmaz. Bilindiği gibi vahiy üç türlü ahkâm vaz etmiştir:

    1. Önceden hiçbir şekilde bilinmeyen ve uygulanmayan hükümler; ibadetler için niyet şartı, abdest, gusül... gibi ahkâm böyledir.

    2. Mevcut uygulamaları kökünden kaldıran hükümler; faizin yasaklanması gibi.

    3. Mevcut uygulamaları ıslah eden, daha doğrusu "İslamîleştiren" hükümler; alış-veriş, nikâh, talak, hac, vakıf... ahkâmı gibi. Sakal ve sarık da böyledir. Efendimiz (s.a.v) bu tür uygulamaları belli bir şekil ve içerik değişikliği ile tatbik ettiği için artık bunların inkârcılarla ilgisi kesilmiş demektir.

    Cahiliye döneminde müşriklerin Kâbe'yi tavaf ettiğini biliyoruz. Nasıl bu durum hac ibadetinin İslam'a has olduğu gerçeğini değiştirmezse, sakal, sarık vb. uygulamalarda böyledir.

  2. hiçbir kudret hiçbir varsayımsal yaratıcı yokluktan bir şey çıkaramaz

    0 dan bir şey çıkmaz

    bunu anlayamıyorsan

    yapılacak bir şey yok

    yine de seninle tartışmak güzeldi

    http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=4220&st=40

    Quantum mekanik uzay, enerjinin ve maddenin zıtları ile birlikte sürekli olarak yaratıldığı ve yok edildiği ilginç bir mekândır. Ayrıca elektromanyetik alanlardaki osilasyonların, kuvvetli ve zayıf nükleer güçlerin dalgalanmalarının vuku bulduğu bir yerdir de.. Madde ve enerji yaratılmakta ve yok olmaktadırlar. Bütün bu korkunç mücadeleye rağmen uzay boş bir vaküm izlenimini vermektedir. Çünkü bütün bu süreçler sırasında ortaya ne çıktıysa yok olmaktadır. Quantum mekanik uzay çılgınlığın, kaosun, belirsizliğin, en olmadık süreçlerin hüküm sürdüğü gizemli bir yerdir.

    http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=48754

    ileti 7

    kozmopolit:

    Bahsi geçen virtüel parçacıkların ise zaman-enerji relasyonları ve reel enerjileri belirsizdir, çünkü enerji miktarları veya yaydıkları impuls ölçülemiyor. Bunun nedeni gözlemlenebilmeleri için gereken zaman sürekliliğine sahip olmayışları ve ortaya çıkış ve kayboluş süresi, diğer bir isimle sanal geçişlerin kaydedilemeyecek kadar çok hızlı gerçekleşmeleri. Bu yüzden onlara sanal parçacıklar, enerjilerine de sanal enerji deniliyor. Hatta buna sanal enerji demek de tam doğru değil, belki impuls denilirse daha iyi kavranabilir.

    Sanal parçacıkların belirgin bir özelliği sanki hiç yoktan birdenbire ortaya çıkmaları ve ortaya çıktıkları gibi de aniden yok olmalarıdır. Evrende hiçbir madde ya da enerji yok olmadığı ve yoktan da var olmadığı için buna "sanal geçişler" denmektedir. Sanal parçacıkların nereye gittiği, neye çözüldükleri veya nereye sanal geçiş yaptıkları enerjileri belirsin olduğu için bilinmiyor çünkü bu sanal geçişler kaydedilemeyecek kadar çok çabuk gerçekleşmektedirler.

    Bunun yanında bazı sanal parçacıklar ortaya çıktıktan sonra çevresindeki kuantum şartların uygunluğuna bağlı olarak enerji kazanıp kendilerini "gerçek şeyler" dünyasında sabitleştirebiliyorlar ve gerçek parçaçıklara dönüşüyorlar. Hatta bunu yapay olarak yapmak da mümkün. Deneylerde sanal parçacıkların ortaya çıktığı ve kaybolduğu bir vakum boşluğuna belirli bir miktar enerji yüklendiğinde bazı sanal parçacıklar gerçek parçacıklara dönüştürülebilmektedir.

    Buradaki sanal parçacıklara dair anlaşılmazlık şimdilik kuantum dünyasının en büyük sorunlarından biridir. Bu virtüel parçacıklar görünürde ortaya çıkıp yine çok kısa bir süre içinde kaybolmaktadırlar. Bu sanal parçacıklar gereken reel enerjilere sahip olamadıkları için bildiğimiz gerçek parçacıklara dönüşemeden ortadan kayboluyorlar. Ama bu sanal parçacıkların yok oldukları da söylenemez, çünkü "hiç bir madde veya enerji yok olmadığı ve yoktan da var olmadığı gibi “hiçbir kayıp olasılık da yoktur!". Çünkü bu işin ilginç yanı eğer sanal fotonlara belirli bir enerji yüklenildiğinde bunlar da gerçek parçacıklara dönüşebiliyorlar.

  3. hiçbirşeylik durumu yokluk demek değildir

    kuantum boşluğudur; kuantum boşluğu yokluk demek değildir;

    kuantum boşluğunda bilimsel adı vakum enerjisi olan saf bir enerji vardır

    yani kuantum dalgalanmayı oluşturan bu enerjidir

    Bunlar varsayım. Gerçek olan yoktan var oluştur.

  4. yaratmak; yani yoktan var etmek

    üç büyük dinin tanrısı da yoktan yaratabilen tanrlardır;

    yoktan var etme imkansız olduğu için böyle bir tanrının varlığı da imkansızdır;

    yoktan var etme imkansızdır;

    çünkü mantıksal çelişki barındıran bir kavramdır;

    yokluktan birileri bir şey çıkarıyorsa;

    o yokluk içinde bir şeyler var demektir;

    Yalancı zerre nedir?

    Haci:

    Quantum mekaniğine göre hiçbirşeylikte bile bir tür enerji vardır. Partikül fiziği ile uğraşanlara göre Hiçbirşeylik olarak nitelendirebileceğimiz vaküm basit olmayıp, nisbeten karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu ilginç yokluk ortamında virtual particle’lar denen zerreler aniden ortaya çıkarlar ve 10^-21 saniye varlıklarını sürdürdükten ve bu süre içinde doğadan aldıkları yarım fotonluk enerji borçları ile sefa sürdürdükten sonra, onu doğaya geri iade ederek, yok olur giderler. Buna quantum fluctuation denmektedir. Yani Kuantum dalgalanma... Zimni zerre olarak da isimlendirebileceğimiz bu yalancı parçacıklar Heisenberg’in belirsizlik ilkesine uyarlar. Ortaya çıkış ve yok oluşlarında belirsizlik vardır.

  5. Nasıl bir mantık bu? Ateistlere, kafirlere vadedilen cehennemi görecek ve inanmadığı için korkmayacak. Yahu artık inanıp inanmama devri kapanmış. Görme, yaşama, hissetme devri açılmış. Buradaki ateistler cehennemi görseler hala inkar ederler mi?

    Adamlar görmediği için yok diyorlar zaten. Cehennemi gördüklerinde, şimdi hapı yuttuk diyecekler.

    Çünkü onlar da biliyor başlarına ne geleceğini. Sen diyorsun ki bunlar inanmadıkları için korkmazlar :lol:

    Bu dünyadayken korkmazlar demek istemiş galiba.

  6. burayı gerçekten anlamıyorum ve samimi soruyorum ?

    şeytan o zaman Ademden üstün değilmiydi?, yani demek istediğim takva sahibi bilgili ve alimmiş, o kadar ki meleklere bile ders verecek düzeyde..

    üstünlük takva ile olmuyor mu? bak yaptığın sıralama da bile(kimler cehenneme gidecek) kendine göre değil takvaya göre bir liste hazırlamışsın..

    Zaman zaman şirketlerde de yaşanan bir durumdur bu.

    Sen yıllarını vermişsindir şirketin için. Geceni gündüzüne katmışsındır. Müdür olmuşsundur ve artık genel müdürlüğü beklerken pat diye patron senden daha gencini ve daha deneyimsizini tepeden inme genel müdür yapıverir.

    Patron o gençte bir cevher görmüştür ve onu genel müdür yapmıştır. Patron ne demek, sahip demek. İşine gelirse işine devam edersin yok ben bu gençten daha hayırlıyım dersen işi bırakırsın.

  7. Hocam

    şeytanın cennetten kovulmadan önceki durumu, kovulma olayı ve sonraki durumu nedir?

    İlk ismi azazil.

    Alim hatta meleklere sohbet verecek düzeyde alim.

    Arşta secde etmediği yer kalmamış.

    Sonra kendini beğenmiş.

    Adem ile imtihan edilmiş.

    Ademin üstünlüğünü kabul etmeyip isyan etmiş. Kovulmuş.

    Allah'tan izin istemiş. İzin verilmiş. Kıyamete kadar bizi yoldan çıkarmaya and içmiş.

  8. MÂİDE - 48 Sana da (ey Muhammed) geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab (Kur'ân)ı hak ile indirdik. Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir.

    Her peygambere ayrı şeriat kanunları verilmiş. Ayetin manası budur

×
×
  • Yeni Oluştur...