Jump to content

@stur

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    589
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne @stur kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Diğer yazdıklarına girmek istemiyorum; bazı doğrularla, yanlışları karıştırarak kafana göre çorba etmişsin oralarda da. Neyse bunlara uzun uzadıya girmek istemiyorum. Fakat şu yukarıda benimle ilgili söze yanıt vereyim. (Diğerlerini sana ders vermekten bıktığım için şimdilik geçiyorum; ama bundan sana hak verdiğimi filan çıkarma.:) Sızıntı, Taraf ve Zaman okumaktansa Birgün okumaya çalışırım. Ama özel olarak Birgün okuyor değilim bak.:) Ama ara sıra bakarım; fakat senin Taraf, Zaman'a baktığından daha az olmalı bu zaman diye düşünüyorum.:)

    Girmek istemeyeceğini tahmin etmiştim zaten, o sular senin için tehlikeli Goldwin. Lütfen bana ders vermeye devam et, "self-congratulatory" tavrın sana çok yakışıyor. :)

    Evinin ne kadar çok penceresi varsa o kadar iyi. O açıdan ben hem Cumhuriyet, Sözcü gibi gazetelere, hem de Zaman gibi farklı çizgileri olan gazetelere bakmaya çalışıyorum. Düzenli okuduğum gazeteler ise Hürriyet, Milliyet, Taraf ve Radikal.

    Şili'nin cuntasını savunan liberallerden söz ediyorum; onları da bilmiyorsun herhalde. Demek ki sen liberalizmin geçmisini de bilmiyormuşsun bak bir an için biliyorsun sandım. :) Demek ki onun asıl mantığını da kavrayamamışsın. Benim tanıdığım liberaller var hem de şeriatı savunuyorlar hem de liberalizmi, özel konuşmalarda yüzüme karşı zaten söylüyorlar, inanmayabilirsin tabii. Ben yaşıyorum bizzat. Tabii biraz da bu liberalizmin düştüğü saçma bir durumla ilgili, sadece kişilere bağlı değil bence.

    Hah, Naomi Klein'ın iddiaları da geldi. O "The Shock Doctrine" kitabı bende var, iddialardan haberdarım ama orada inanılmaz çarpıtmalar var. Buraya taşırsan müsait bir zamanımda tek tek "debunk"(kaçırma bunları Yakup Cemil, yine İngilizce konuşuyorum, yine hava atıyorum) ederim.

    Tabii burada mesele şeriattan ne anladığına bağlı. Mustafa AKYOL İslam ile kapitalizmin birbirine ne kadar uyuştuğunu yazıp yazıp duruyor. Evrim karşıtı islamcı liberal Mustafa AKYOL. Daha başka isimlerde var. Yani sürüyle isim bulunabilinir düşünülürse.

    Mustafa Akyol'un İslâm yorumu biraz farklı. Yoksa İslâm'ın ve şeriatın kapitalizme falan ne kadar ters olduğu açıkça ortada. Osmanlı'daki sistem servet birikimine falan izin vermeyen, tüm mülkün padişaha ait olduğu falan bir sistemdi. Din konusundaki yorumları bana epeyce saçma geliyor bu adamın, birkaç seneye karşı karşıya gelebiliriz kendisiyle bu konularda. Ama şu açık, Mustafa Akyol'un Suudi Arabistan, İran gibi rejimleri savunmadığı ortada. Adam müslümanlara Batı'dan geliyor da olsa "ileri" liberal değerleri benimsemeliyiz mesajı veriyor, ki bu hiç de olumsuz bir şey değil.

    Bakınız:

    http://www.mustafaakyol.org/din-devlet-ve-laiklik/islami-liberalizm-nasil-olur/#more-587

    http://www.mustafaakyol.org/din-devlet-ve-laiklik/seriata-ovgu/

  2. Evet bazı bakımlardan ve görünüşte öyle, ama bunun görünmeyen çok ciddi bedelleri var; şimdi bana dünya şöyle ilerledi, fakirler neredeyse yok oldu, çağ atladık, iş bulmak ne kadar kolay oldu, emekli olmak ne kadar kolaylaştı, sosyal güvenlik hakları ne kadar arttı, işsizlik azaldı, eğitim şu kadar arttı, fakir insan azaldı; şu bu edebiyatı yapma yine. (Bu sözler Süleyman Demirel ve Kenan Evren'in yaptığı demagojik laflara benziyor; doğru bile olsalar laf kalabalığından başka bir şey değil.)

    Bu dediklerim doğruysa haklı olduğum görülecektir, zira bu verilerin doğruluğu durumunda sistemin başarılı olduğunu son derece nesnel kriterlere dayanarak ortaya koymuş olurum. Lâf kalabalığı falan değil yani. Elinde daha iyi olduğunu düşündüğün kriterler varsa lütfen bizlerle paylaşmaktan imtina etme. :)

    Hala anlamadım diyebilirsin; ama anlamanı beklemiyorum çünkü sen olayı daha çok belli şeylere endeksli olarak bakıyorsun. Nedir bunlar, cebin dolması, vb. cep doluyorsa şeriat bile savunabilir, Suudi Arabistan'ın savunulduğu gibi, senin kriterlerin bu; özgürlük filan aslında senin kriterinde hikaye, Şili vb. ülkelerde olduğu gibi. Ben çok para için, özel okula gitmek için, iyi bir işe girmek için, erken emekli olmak için vb. şeriatı savunmam; evet iyi bir işe girmek yanlış olmayabilir ama bu var diye de şeriatı savunmam ama bir liboş bunu savunabilir. Anlamadın değil mi? Ama zaten senin için yazmadım daha çok.

    Şili bugün Güney Amerika'nın en zengin, en gelişmiş, en demokratik iki ülkesinden biri. Diğeri Uruguay. Ekonomik özgürlüğe kavuşan Şili kısa bir süre sonra cuntadan kurtuldu, siyasi özgürlüklere de kavuştu, başarılı bir liberal demokrasi örneğine dönüştü, cuntacıları bile yargıladı. Yani seçtiğin örnek seni değil beni haklı çıkarıyor.

    Suudi Arabistan'ı hayatımda savunmadım, savunmuyorum, gelecekte de savunacağımı hiç sanmıyorum. Benim tek kriterimin senin tabirinle "cep dolması" olduğu iddiası senin hüsnü kuruntun, başka bir şey de değil. Hiçbir liberal de şeriatı falan savunmaz, uydurmayalım.

    Sen sanırım BirGün okuyorsun, ben de arada okuyorum; birkaç hafta önce Kuzey Kore'yi savunan muhteşem bir makale görmüştüm orada, gerçekten ibretlikti. 10 soruda Kuzey Kore miydi neydi başlığı. ABD, kapitalizm, liberalizm gibi şeylere karşı olma adına insan nelere sarılıyor gördüm. "Kim, neyi savunuyor"u konuşurken aklıma geldi şimdi.

    Liberalizm dışındaki birçok şeye hem kapalısın; hem de açık söyleyeyim dogmatik liberalizm dışındaki birçok konuda son derece sınırlı bir bilgin var. (Veya diğer bir deyişle bilgisizsin.) Bu sınırlı bilginle birçok yanlış sonuca ulaşıyorsun. O yüzden bu yanlış bilginle, gerekli gereksiz her yerde, liberalizm ile ilgili olmayan ve ona karşı çıkan her şeyi komplo olarak görüyorsun. O yüzden birçok konuyu boşuna tartışmamızın gereği yok; samimi olarak düşüncem bu.

    Abicim burada Oxford vardı da okumadık mı? Cahil kalmışız, n'apalım. :)

    Bir şeyin komplo teorisi olduğunu anlamak için çok bilgi sahibi olmaya gerek yok. 2 aşamalı basit bir test ile komplo teorilerini yakalayabiliriz:

    1-Olağanüstü bir iddia mı? Cevap "evet" ise ikinci soruya geçiyoruz.

    2-İddiayı destekleyecek kanıt var mı? Cevap "hayır" ise anlıyoruz ki komplo teorisi.

    Böyle düşünmene sevindim ama bunun için geçmen gereken aşamalar var. Çünkü sana birçok konuda laf anlatmanın gereği yok; çünkü anlamı yok; çünkü ispat anlayana yapılır; anlamayana ispat filan yapılmaz nasıl ki toplama, çıkarma bile bilmeyen ve matematiğin A'sından dahi haberi olmayan birine integral ve türevi, topolojiyi, diferansiyel geometriyi en ince detaylarına kadar anlatmak; ya da ondan bunları anlamasını beklemek; orada yapılan ispatları, argümanları filan tartışmaya çalışmak çok defa anlamsız ise bu da böyle.

    Haklısın. Keşke herkes en azından basit mantık kurallarını bilse. İnsanlar non sequitur yapıp yapıp sonra "ispat yaptım" diye geziniyorlar sonra, tam rezalet.

  3. ab kriterleri de tepeden ama :D :D :D^_^

    konu ab batı olunca mangalda kül kalmaz zaten...

    AB reformları demokratik yollarla seçilmiş bir iktidar tarafından, arkasında destekle yapılmış. Bugün okuduğum KONDA araştırmasına göre halkın yüzde 56'sı AB üyeliğinden yana. Eskiden daha da yüksekti bu rakam.

  4. Ulusalcılığın kötülüklerinden biraz bahseder misin?

    Özellikle dinlerden daha kötü oluşunun nedenlerini açıklayarak.

    Tabii. Milliyetçilik/Ulusalcılık yüzünden sadece bu ülkede bir sürü olumsuzluk yaşandı. En bariz örnekleri verelim: Memleketi azınlıklardan temizleme, mallarına da konma projesi katliam, tehcir, mübadele, Trakya'da pogrom, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül falan derken büyük oranda başarılı oldu, ülke homojen bir ulus devlet olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Müslüman azınlıkların çoğu başarı ile asimile edildi, ama asimilasyon bir azınlıkta başarılı olmadı, sonunda da hâlâ devam eden bir iç savaşla karşı karşıya kaldık. Dış dünyaya karşı duyulan nefret ve paranoya karışımı hisler ve bu hisler üstünde şekillenen politikalar ülkeyi onlarca yıl boyunca dış dünyaya kapalı, benim "2,5. dünya ülkesi" diye adlandırmayı seçtiğim bir durumda bıraktı. Ders kitaplarında falan çocuklara aşılanan hamaset duyguları yüzünden nefret dolu, hoşgörüsüz nesiller yetişti. İfade özgürlüğü çok ciddi biçimde kısıtlandı. Vesaire vesaire... Daha lâzım mı?

    Evet bazı bakımlardan ve görünüşte öyle, ama bunun görünmeyen çok ciddi bedelleri var; şimdi bana dünya şöyle ilerledi, fakirler neredeyse yok oldu, çağ atladık, iş bulmak ne kadar kolay oldu, emekli olmak ne kadar kolaylaştı, sosyal güvenlik hakları ne kadar arttı, işsizlik azaldı, eğitim şu kadar arttı, fakir insan azaldı; şu bu edebiyatı yapma yine. (Bu sözler Süleyman Demirel ve Kenan Evren'in yaptığı demagojik laflara benziyor; doğru bile olsalar laf kalabalığından başka bir şey değil.)

    "Ne desen boş, haklı olsan da benim açımdan fark etmez" diyorsun yani. Oldu.

    Sen beni dogmatik olmakla falan itham ediyorsun ama asıl dogmatik olanın sen olduğu açıkça görülüyor. Ben senin yazdığın bazı şeylere kendiminkinden farklı düşüncelere kapalı olduğumdan, ya da sana kıllık olsun diye "komplo teorisi" demiyorum, komplo teorileri yazdığından komplo teorisi diyorum. Hiçbir kanıtı olmayan olağanüstü iddiaları sadece mantıksal olarak olanaklı olmaları sebebiyle ciddiye alacak hâlimiz yok. "Russell'ın Çaydanlığı" falan diyoruz ya, aynı o durum var burada da. Daha önce de altını çizdiğim düşünce hatalarına düşmeden, düzgün argümanlarla gelirsen elbette düşüncelerini değerlendiririm, haklıysan haklı olduğunu belirtir, haksız olduğun kanaatindeysem de neden böyle düşündüğümü elimden geldiğince açıklamaya gayret ederim.

    O paradigma baştan iflas etmesine rağmen ısmarlama tezlerle hep ayakta tutulmaktadır.

    Liberal demokrasi fiyaskoların en büyüğüdür.

    Hani, nerede iflas etmiş? Dünyada hayat standartlarının en yüksek olduğu, insan haklarının korunduğu, "en yaşanabilir" ülkelerin istisnasız tümü liberal demokrasiye örnek değil mi? İnsanların daha özgür, daha müreffeh yaşadıkları bir başka sistem var mı? Bugün var mı? Tarihte var mı?

    Tez mez işin geyiği, gerçeklik tüm açıklığıyla karşımızda.

  5. zaten yüzde 5-10 motor güçleri. Herkesten oy almayı planlıyorlar bu şekilde yavaş yavaş devleti dinleştirecekler. Ayrıca sadece şeriat ilan ederek şeriat gelmez. Din derslerini eğitim olarak verirsen, imamlar sokaklarda kendi kıyafetleriyle rahat rahat dolaşabildikleri zaman, dış politikada islam ülkelerine çıkar ilişkisi olmaksızın yakınlaşma vs. olursa şeriat zaten gelmiş demektir.

    Herkesten oy alabilmek için radikalliği bırakman, geniş halk kitlelerini tatmin edecek projelere girişmen gerekiyor.

    Din dersleri 28 senedir var, imamlar da kıyafetleri ile geziyorlar; bunlar şeriat anlamına falan gelmez. Şeriat dediğinde hukuk kurallarının, devlet yönetiminin İslâmi kurallara göre düzenlenmesini anlamalıyız. Aksi takdirde hâlihazırda şeriat var bile diyebiliriz.

    Ayrıca astur

    şeriatçıların sadece davasını yapanlar tahminimce bu kadar. Yoksa mhp ye oy veren şeriatçılar da var. Ak partiye de... Ak partiye her ne şekilde oy verenler varsa bunun ülkenin daha fazla dincileşmesine katkı sağladıklarının farkında değiller.

    Poliste, askerde örgütleniyorlar. Demokrasi şu bu diyerek oy da topluyorlar. Şu an polislik gözde bir meslek. Polisler çoğalırsa askerlere bunlarla vurabilirler. Buna da dikkat etmek lazım. Zaten yönetim bir kere ele geçti mi bir yüz senede ancak kovulur burdan. Bunlara fırsat vermemek lazım. Geçen gün diyanet işleri başkanı 100 bin kadrolu köleye sivilleşin. Toplumda söz sahibi olun. Dedi. Türban üniversitelerde serbest kalsın ama 9 yaşındaki çocuklara bunu takmamalılar. Şimdiki hedefleri de bu. Bu doğrultuya doğru gidiyoruz. Endonezya da böyle mesela. Polonya da din eğitimi kiliselerde yapılıyor. Yunanlılar türk düşmanı ortodokslar. Bu ülke bunlara da benzememeli. Bu ülke belçika ya, fransa ya, ıngiltere ye, ıskandinavya ya benzemeli.

    KONDA falan güzel kamuoyu araştırmaları yapıyor, seçmenlere oy kullanırken hangi kriterlere göre oy verdikleri falan soruluyor; bunun dışında da kutuplaşma, dindarlık vb. konularda güzel araştırmalar var, bunlara bakmanı öneririm. Şeriat isteyen kesimin çok da büyük olmadığını bu tarz araştırmalarda görüyorum ben.

    9 yaşında çocuklara türban takmamaları gerektiği vb. konularda da elbette hemfikiriz.

    Bu ülke kolay kolay o saydığın Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinin seviyesine gelmez. "Tepeden" alınacak önlemlerle bunlar becerilemiyor.

  6. Ülkede, şeriat isteyenler darbe isteyenlerden çok daha fazla emin ol.Zaten hiç kimse şeriat vaad etmez.Alt yapıları hazırlar,örgütlenir,tüm gerekenleri yapar ve sinsice bu fikri halka empoze eder.Bizim insanımızın en çok sevdiği şeydir din ile uyutulmak.Tayyip efendi de bugün çok güzel yapmıyor mu bunu.Adnan Menderes'in oğlu çıkıp referanduma verilecek her evet babamın ruhuna bir fatihadır diyor yau.Daha ne kadar sömürülebilir ki bu insanlar? Zaten Tayyip çıkıp bu halk şeriat isterse oda gelir demesinin nedeni budur.O lafı söyledikten sonra kendi tabanından hiç tepki aldımı? Almaz.Çünkü "demokrasi" den bahsediyor.

    Dini sömürmenin halkın geneli üstünde o kadar da etkisi olduğunu düşünmüyorum. Durum öyle olsaydı, söylemindeki din vurgusu çok daha yoğun olan Saadet Partisi AKP'ye oranla bu kadar az oy almazdı bence.

    Halkın çoğunluğunun istemesi hâlinde şeriatın da gelebileceğini söyleyen de yanlış hatırlamıyorsam Tayyip değil Hollanda Adalet Bakanı Piet Hein Donner'di.

  7. Türban diyorsun oda din ile ilgili :) Çağdaşlaşmayı en çok din tekmelediği için o yöne daha fazla ağırlık veriyorum.Burada hala tanınan azınlık hakkkı falan yok ki.Eğer azınlık hakkı dersen, sadece Kürtlerden bahsedemezsin.O zaman bana da makedonca, boşnaklara boşnakça,lazlara lazca,ermenilere ermenice,rumlara rumca vs öğretilmesi gerekir.Sadece kürtlere yapılırsa bu ayrımcılığın dik alası yapılmış olur.Askerlik konusunda da hem fikiriz vicdani ret hakkı olmalı.Çağdaş,medeni bir ülkede böyle olmalı.

    Türban yasağı devletin bir yasağı ile ilgili ama, toplumun dini konulardaki tutumu ile ilgili değil. Çağdaşlaşmanın önündeki en önemli engellerden biri din ama en büyük sorun din mi konusunda şüphelerim var. Milliyetçilik de din kadar büyük bir sorun bence.

    Azınlıklardan kastım sadece Kürtler değil elbette, bence tüm azınlıklar anadillerini öğrenebilmeliler, bu dillerde yayın falan yapabilmeliler. Devlet televizyonunda Kürtçe dışında Arapça vs. yayınlar da başladı bildiğim kadarıyla. "Kürt sorunu", Kürt nüfusun daha fazla olması vb nedenlerle Kürtler daha ön planda.

    AKP döneminde azınlıkları ilgilendiren şu tarz olumlu gelişmeler de oldu, mesela:

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8276476.asp

    Ulusalcı kesimin bu yasaya olan muhalefeti de eminim akıllardadır.

    İlginç bir durum. Hem diyorlar ki Atatürkçülük iflas etti, Atatürk otoriter; çok zararları oldu; tepeden inme şu bu. Hem de İslam ülkeleri arasında demokrasi konusunda Türkiye'den daha ileri bir ülke gösteremiyorlar. Ki Türkiye demokrasisinin ne halde olduğu defalarca darbeye maruz kaldığı ortada. İnsanların darbe Anayasasını kabul ettiği, itiraz etmediği, 12 Eylüllere kafa sallayıp durduğu bir ülkeden söz ediyoruz. Diğerlerini konuşmaya bile gerek yok. İlginç bir durum...

    Hangi ülke daha demokratik onu ölçmek çok da kolay değil. Çeşitli kuruluşların yaptığı "democracy index" tarzı sıralamalara bakalım dersen o sıralamalarda Türkiye'nin üstünde olan ülkeler var.

  8. İflas etmek deyince sen ne anlıyorsun; geberip ölmeyi filan mı; ben öyle anlamıyorum; eğer geberip ölmeyi ve tamamen yok olmayı (sistem için konuşuyorum) filan bekliyorsan ona daha var; ona bakarsan Atatürkçülük de iflas etmedi bak, hala devam ediyor.

    İflas etmekten sen ne anlıyorsun?

    Liberal demokrasi denen sistem günümüzde hâlâ "paradigma"dır. Dimdik ayakta.

  9. yüzde 5 tahmini bir rakam. 2007 seçimlerinde saadet partisine veren ve ak partiye veren aşırı ıslamcıları saydım. Ayrıca bir rejimin olması için halk desteğine ihtiyaç yok. Aykırı olanları imha edersin. Diğerlerinin de itaat etmelerini kolaylaştırırsin. Ülkeyi bu şekilde yürütürsün. Ayrıca darbe isteyenler bu kadar fazla değildir. Ben sadece bu işi davası haline getirenler hakkında tahminde bulundum. Ki az çok bilirim bu şeriat konusunu...

    Yüzde 5 değil 10 olsun, yine de şeriat talep edenler iktidara gelemiyor. Aykırı olanları imha etmek için de devletin gücüne ihtiyacın var. Var mı şeriat isteyenlerde orduyu, polisi falan yenecek güç. İktidarı ya halk desteği ile ya da silahla ele geçirirsin, şeriatçılarda ikisi de yok. Ulusalcılar arasında darbe isteyen epeyce adam olduğunu tahmin ediyorum; Türksolu, Aydınlık vs. çizgisinde olanlar yüzde kaçtır? Açık açık şeriat ya da darbe isteyen çok az adam var tabii de bu yönde düşünceleri destekleyenler açıkça ifade edenlerden fazladır.

  10. Bir kere şunun cevabını verin İslam ülkeleri arasında demokrasi ve laikliği başarılı bir biçimde uygulayabilmiş bir ülke var mı, ona bak bakalım.

    Suriye, Tunus, Arnavutluk vb. çoğunluğu müslüman ama laik ülkeler var. Bu ülkeler demokratik değil, ama Türkiye de eksik bir demokrasi, Atatürk döneminde falan da demokratik değildik zaten. Demokrasi sıralamalarında en üstte yer alan müslüman nüfuslu ülke Endonezya diye biliyorum.

    Atatürkçülük islas etti diyorsun ama aslında iflas eden aslında liberalizm,(ABD'de, Avrupa'da yaşananlar ortada, ama bunlar başlangıç daha) bunun sonuçları da yavaş yavaş görülmeye başlandı; ilerde bunu daha yoğun bir şekilde göreceğiz. Neyse bu ayrı bir tartışma konusu.

    Liberalizm nerede iflas etmiş? Yalanını yesinler!

    Kürtleri ve kürtçeyi söyleyeceğini adım gibi biliyordum :) Bunlar çağdaşlaşmadan ziyade olması gereken şeylerdi.Çağdaşlaşmaya örnek verebilmek için, tutucu ve dindar insanlar artık oruç tutanları dövmemesi,kadrolaşmanın bitmesi,ülkeyi bulduğun her fırsatta gruplara ayırarak iç çatışmaların çıkmasını önlemek vs gibi şeylerin olması lazımdı.Yoksa karakolda işkence olayı 80 lerde kaldı ama dayak hala bugün bile var.Bende dayak yedim malesef karakolda ve gıkımı çıkaramadım, yiyorsa çıkar.Kürtler 8 yıl öncede sokakta kürtçe konuşuyorlardı ki doğunun yarısı belki biraz daha azı neredeyse hiç türkçe bilmiyor.Bu bugün olmuş birşey değil ya da 8 yıl içinde olan birşey değil.

    Azınlık haklarının tanınması demokrasinin çağdaş yorumunda olan bir şey, bence çağdaşlaşma sayabiliriz. Karakolda işkence olayı 80lerde kalmamıştı valla, çok yakın döneme kadar devam etti. Dayak falan ne yazık ki hâlâ var ama artık kamera falan konuyor karakollara, zamanla önüne geçilecek diye umuyorum. Çağdaşlıktan ne anlaşıldığı da değişiyor tabii, sen mesela olaya sadece dindarlık açısından bakıyor gibisin, ama bence öyle değil. Türban yasağının kalkması bile yasak olmasından daha çağdaştır bence, ya da askerlik vb. tabuların toplumda açıkça tartışılabilmesi.

  11. Şeriat gelmez demeyin. 96 da erbakan in dediklerini herkes biliyor. Onlar o zaman başarılı olamadılar. Daha sonrasında da paradigma değiştirdiler. Bir anda şeriat geleceğine, yavaş yavaş getirmeyi planlıyorlar. Tayyip de bunu uyguluyor. Halkın tamamı şeriata sıcak bakmasa bile yüzde 5 civarı bunu deki gibi destekleyenler var. Ömürlerini bunun için adayan kimseler var. Harp akademilerine dinci yetiştiren evler var. Yavaş yavaş istediklerini yasasına uyduruyorlar. Gelmez demeyin. Gelir...

    Ülkede bu tarz radikal görüşlere sahip insanlar elbette var, ama bu tarz düşüncelerin halk nezdinde desteği yok. Şeriat isteyen kadar darbe isteyen de vardır ama o da olmaz artık.

  12. Valla iki nesil sonra laikliği ve çağdaşlığı bu dincilerin torunları getirirse hiç şaşırmam ha :)

    Aslında olay değişim ve değişime olan açlıkla ilgili. Fanatik dinciler bu açlığı iyi kullanıyorlar çünkü Kemalizmin prensiplerine karşılar. Kemalizm ise onu anlamayan bir kitlenin elinde mahvoldu. Çok şükür Atatürk görmedi bu günleri (aslında biraz paradox oldu bu son laf ama neyse..)

    Valla son 8 senede bir sürü "çağdaşlık" getirdiler. Bold yaptığım bölüme kesinlikle katılıyorum.

    Kemalizmin anlaşılmadığını ya da yanlış anlaşıldığını ise düşünmüyorum. Ait olduğu tarihi dönemde bıraksaydılar keşke.

  13. bütün ülkede konuşsunlar dillerini ne güzel olurdu değil mi

    ülkenin resmi dilini daha öğrenmemişler ama asimile oılduk diye feryattt ediyolar ilginç di mi

    Evet, keşke herkes anadilini rahatça, her yerde konuşabilse.

    Asimilasyon çabaları başarılı olmadı, bu asimilasyon, yok sayma vb. politikaların olmadığına işaret etmez. Bazen basında yer alıyor, BDP'li vekil Kürtçe konuşamadı falan diye haberler vardı mesela geçenlerde; görüyorsun ki bu vekilin anadili Türkçe olmuş ama Kürt kimliğine sahip çıkmaya devam ediyor.

  14. başarısız hamleleri atanlar kemalistler değil mi

    çok önemli bir noktaya değindin bak;onlara özgürlük vermek bizi daha az özgür de yapmaz bizi yokeder..

    bunu anlamayan iranlıların kellesi gitti..

    1997 yılına kadar yoktunuz yani? :) Yasak sanırım o yılda yaygın olarak uygulanmaya başladı, o açıdan soruyorum. Şu anda türbanlı kızlar derslere giriyor bu arada, bakalım ne zaman yok olacaksınız.

    İran örneğini de bilmiyorsunuz, anlamıyorsunuz. İran'da verilen hangi özgürlük İran Devrimi'ne sebep olmuş?! Tam aksine olmayan özgürlük radikalleri kuvvetlendirdi.

  15. 50 yıldır atatürk varmış gibi sürekli konuyu atatürke getiren sizlersiniz..

    biz atatürkü aştık siz aşamadınız..

    Atatürk'ten bahseden kim şimdi burada? Ben ne demişim, sen ne demişsin? :)

    Ya bu halk yarın şeriat istiyorum diye dökülürse meydana? O zaman neyin özgürlüğünü savuncan?

    Elbette şeriatı savunmayacağız. Başörtülü kızların eğitim haklarını ellerinden almak bizi daha özgür yapmıyor, onlara özgürlük vermek ise bizi daha az özgür yapmıyor. Niye karşı çıkalım o zaman?

  16. O zaman önce gercek laik sistemin gereklestirilmesini savunmalisin...Türk Islam Hurma Cumhuriyeti sistemini degil.

    Bak bakalim o zaman saydigin sorunlar olacak mi?Herkes tipis tipis kurallara uyacak.

    Gercek Laik demokratik hukuk cumhuriyetin de ne feodalizm olur,ne korucu sistemi olur, ne dinin insanlar üzerinde baskisi, ne de bir irkin üstünlügü...

    Terör biter, ceteler magandalar yobazlar temizlenir.Siyasetcilerin, bürokratlarin suratlarina kimse bakmaz.Tabi durmadan insan izleyici/okuyucu haklari tecavüzleri yapan, halki manipüle eden medya soytarilarinin da...

    Bu ülkenin bir sürü sorunu var, bunların da sihirli bir çözümü yok. Dediklerin iyi hoş, ama söyle nasıl olacak bu dediklerin? "Mazot 1 YTL olacak" edebiyatı iyi hoş ama, hepsinden önce gerçek sorunlara gerçekçi çözümler lazım.

×
×
  • Yeni Oluştur...