Dirty3

"Pazartesi günü yürekten ameliyat olacağız, söylenenlere bakılırsa epey gıllıgışlı bir operasyonmuş, nalları havaya dikersek bozulmayalım, olur böyle şeyler... Nalları dikmezsem daha görüşürüz. Dikersem, her ne kadar kusurumuz da olsa, affola... İkisine de eyvallah..." güle güle ilhan abi.

senin allahındır.

hayır gerekmiyor canım kardeşim. Hala sorunsuz çalışıyor Crafterman, teşekkür.

1990'larda öyle şeyler yoktu ya, ben görmedim. Kaçırmışız, iyi mi!

Şifrelenmiş kozmik bilgi sözüyle, şifrelenmiş evrensel bir bilgi anlıyorum, böyle sır gibi filan. Şifrelendiğine göre biri şifrelemiş olmalı bir de onu anlıyorum. Bunlar senin tanrı inancın olduğunu gösteriyor. Ben de öğreneyim dedim senden, bir şey çıkmadı. Yanlış link vermediysen tabi. O kadar batının bilim anlayışındna kurtulun demişsin, felsefesinden kurtulun demişsin verdiğin kaynağa göre bu çalışmalarda batı bizden 20 sene öndeymiş kardeşim. Nasıl olacak bu işler?

Uzaydan elde ettiğimz görüntüleri o an diye değerlendirme ihtimaliz olamaz. Çünkü bunun fiziken imkansız olduğunu biliyoruz. Bu dediğinizi şöyle örnekleyelim mi Sayın Bergüzar: Charlie chaplin filmlerini çekerken biz dünyada yoktuk bile, şu anda oturup izleyebiliyoruz. Biliyoruz ki o filmlerde gördüğümüz nesnel dünya o zamandaki dünya. Bu değerlendirmeden nasıl hiç şüphemiz yoksa uzaydan elde ettiğimiz görüntülerin de geçmişe ait olduğuna dair hiç şüphemiz yok. Bilincimiz/beynimiz bunun aksini yorumlayacak bir bilgi eksikliğine sahipse dediğiniz gibi olabilir. Işık hızını bilmesek, aradaki m

Eee? Bu yazıda anlatılan, şifrelenmiş kozmik bir bilgi göremedim ben. İnsanlığın gökcisimlerinin hareketleri ile yerel coğrafyalarındaki doğal olayları zamanlaması mı kozmik şifrelenmiş bilgi? Burada bilgiyi oluşturan insanın kendisi. Dışarıdan gelen bir bilgi filan yok. Yanlış link yapıştırdın galiba sevgili arkadaşım.

Şunun ne olduğunu biri anlatsa da öğrensek. Ben şifresini çözerim belki.

Sonuç mu? Tamam o zaman ben sıramı savdım, sen pisingenin cevabıdan devam et hacı amca.

Yazını okuyunca bir anım geldi aklıma. 2-3 sene önce zaman geçirmek için chat kanallarında bulunan soru-cevap botlarıyla yarışıyordum. Bir soru geldi. Aynen şudur: Bebeğe doğumdan sonra dokunarak ağlatan varlık? Ben düşünüyorum, hemşiredir bu dedim, bebek doğunca kıçına şaplak vururlar diye biliyoruz ya ne de olsa. Ben cevabımı yazdım. Dirty3: hemşire Diğer katılımcılar da yazdılar cevaplarını. katılımcıx: şeytan katılımcıy: şeytan ... ... : şeytan Doğru cevap ne peki arkadaşım? Evet şeytanmış, hemşire değilmiş. Materyalist olmak zor zanaat bu ülkede. Erken emekli eder insanı.

Nesile yöneliktir hacı. Ben gol pası verdim, gerisine karışmam hacı amca Döktür sen.

<br /><br /><br />Çünkü -de -da bağlacının özel isimlerle alakası yok, verdiği anlamla alakası var. ''Ayşe de gelecek mi?'' dediğinde başka gelenlere ek olarak Ayşe'den bahsediyorsun. Mantığı örnekleyeyim. Bir arkadaş grubunla tatile gideceksiniz. Ayşe'nin dışında yine bu gruba dahil bir arkadaşınla konuşuyorsun. Arkadaşın konuşuyor. -Tatile kızlardan gelen çok bilibid, hadi yine iyisin. Sen merak edip soruyorsun. -Hadi ya! Ayşe de gelecek mi? Sen onu söyle, gerisini salla kardeşim. Kesme işareti ile yazarsak bir bulunma, ait olma hali belirtmiş oluruz. -Ayşe'de bir göz

Şu anda uzaydaki uzak cisimlerden yakaladığımız tüm görüntüler de geçmişin görüntüsü. Tamam, bunu ben de anlıyorum da, zamanı algılayan bilinç için geri akış filan demişsin; ne alaka? Nasıl bir bağlantı var bunda? Işık hızı ve mesafe nedeniyle aldığımız görüntü geçmişe ait olunca bilinçte nasıl geri akış oluyor?