anibal

Sen embesilsin zaten di mi, kaç defa söyledik: benim kimseyi vermek, vermemek gibi bir olayım, yetkim, işim falan yok. Sen bir embesil olarak, bunu nasıl anlayacaksan, o şekilde yazayım, ok?

O benim derdim değil, aklı var fikri var, kiminle yatacağı, yatmayacağına kendisi karar verir.

Neden çekeyim? Sana ben, doğada ak/kara yoktur, griler falan vardır dememiş miydim?

OP kadar beyinsizsin ki. Ama dur bi dakka, bunu zaten sana kaç bin defa söylediydik di mi? Dizini kırıp şurada oturan başkasına laf eden mi var? Adamlar/kadınlar, bilfiil, çatır çatır, gayet açık seçik şekilde, gayet net olarak amsatanlık yapıyor. Siz ise, bu apaçık, gözümüzün önündeki tarihi gerçekleri de, güncel halleri falan yok sayıp, gelmiş bana amanda başkasına diyorsun. Tabi her zaman yaptığın gibi, kendi götünden laflar uydurup, benim laflarıma ekleyerek, ben demişim gibi rezillik yapıyorsun: ben nerde amveren demişim. Ve buyur, pazara gidip, x paraya alıyorsun,

Yazık laaa, kimin çocuğuysan.... Hadi naş, topukla, ancak varırsın kenefe. Buralarda böyle rezil madara edip durma kendini, bye bye....

Hah, işte bizde ahlakı amsatanlardan öğrenecek değiliz diyoruz, ok, yeterli mi?

Ne o, gaz mı yaptı, şiştin mi? Evet, mehir ile karı satın alınır ve sadece kadını kullanmak içindir. Buyur, kadının başka görevi var mı islamda, bak bakalım.

Geç bu ucuz teraneleri göt lalesi... Meihir verilip satın alınan kadının, erkeğe cinsel hizmetten başka hiç bir sorumluğu yoktur, erkek dilediği zaman malını terk edebilir vs. vs. gider bakarsan, o mehir ile kendini satan kadının, sadece satılmış bir mal muamelesi gördüğünü gözünden kaçırma.

Şimdi sana biraz açıklayalım olayı. Bir kadın, hiç görmediği bir erkeğe, o erkeğin başka bir sürü karısı varken, o erkek kendinden 40 yaş büyükken, o erkeğin tipini bile bilmezken, neden gidip zevce edilir? Dikkat et, nikah demiyorum, zira nikah sikmek demektir, arapçada, ayıp. Neden bir kadın, kendi geninden gelen çocuğu emzirmek zorunda olmaz. Neden bir kadının o hiç görmediği erkeğin altına yatabilmesi tek yeter ve şart koşul mehir denen ücreti alması veya ücreti almaya taahhüt edilmesi olur? Basitçe, islamda, bir erkeğin bir kadını sikebilmesi (evet, kuranda dahi bu böyle, "nik

Hani oluyor ya, kadınlarda, bööööle... İşte o... Bu tipler onu alıp satıyor, cariye adıyla falan. Hatta, anaları bile öyle, onun kullanılması için, mehir denen parayı alıp, satıyor onu. Yani, gerek zevc, yani evlilik, gerekse kölelik, cariyelik ile, cinsel amaçla erkekler kadınları para verip alır, kullanır, sonra da isterse ya atar, ya satar. Bu, islam dininde tartışılmaz bir hakikattir.

Öğren o zaman, daha ne öğreteyim sana? DE adama, ahlağı kimden öğrenecez, amsatanlardan mı? Hiç bir şey falan uydurmuyorsun, bu dünyada, bu tarihte ahlaktan sorumlu olanlar amsatan olmuş hep. Şimdi gelip, sana bana ahlak mı öğretecek? Hakikat bu, tarih orada duruyor, bugünde devam ediyor üstelik.

Hala boş konuşuyorsun şuursuz. Sana kaç defa, biz, onların dümen suyuna girmek zorunda mıyız, nedne onların zırvalıkları, rezillikleri falan mutlak gerçek olsun, onları kabul edip yola çıkalım ki demedik mi? Hiç bir görüşümü bildirmem falanda gerekmiyor zaten. İşin en başında, ahlak tartışmasında adam oturduğu yeri bilecek, bir amsatan sandalyesinde oturuyor, ondan sonra ona göre teranesini okuyacak, ok? Pek bir sütten çıkmış akkaşık olarak ahkam kesmesine müsaade edip bir de alkışlayacak mıydık adamı? En azından benim karşıma gelip ahlak mevzusuna tantana

Bu ne şimdi, özet geçsene azcık... Özetle ösyleyeyim sana. Bu yazdığın terane bir osuruktan teyyare. Bu mevzuya dair yapılan açıklamalardan varacağın yer şudur: kadiri mutlak bir tanrı veya bir şey tarif edilemez, gösterilemez, varlığı iddia edilemez. bu halde, zaten tanrı asla kadiri mutlak olamaz, bir tanrının kadiri mutlak olduğu falan da iddia dahi edilemez. Yani, senin nesne değil, postulatın sakat, öyle bir iddia olamaz, o iddaa çürüktür, geçersizdir, hepsi de budur. Kaldı ki, köpek kulübesi bile yapamayan bir tanrı var ortada, hiç bir şeye kadir fala

Evet, hata sende. Adamcaz yazık, ringe adımını attığıyla ağzı yüzü dağılıp kuyruğu kıstırıp gitmesi bir oldu. Acemisin corç, buralardan onun gibi kaç tebliğci cengaver geldi geçti, bilmiyorsun.

Tamam, bak bakalım olayların bütününe. Kendine karı ayarlamak için çırpınan bir bedeviden başka bir şey görebilirsen, buyur gel. Tamam, adam malı götürmüş, arkadaşlarının kızlarından, evlatlığının karısından, sülalede ki karılardan alayını da götürmüş zaten, başarılı yani son tahlilde. Ama din denen şeylerde daha fazla menfaat, tanrı denen zırvalıkta da daha başka basiret falan yok, hepsi bu.

İyi de, tanrı denen sibobun, muhtaç ve aciz olduğumuz mevzulara gram derman ürettiği yok ki. Hiç bir aczi olmayıp sonusza kadar yaşayan insanlar olsa, fena mı olurdu? İlla, sürünen, sünepe, aciz, zavallı, ezik ve de sıçılmış mahluklar olmak zorunda mısınız? Mevzu bahis tanrı olunca, pozitif falan yok ki. Beyinsiz dangalağın yarım yamalak yaptığı sistem yüzünden şu an kaç kişi covidden kıvranıyor, haberin var mı?

inanılmaz küçük bir alandan, sonsuz yoğunluk çıkaramazsın. çooook büyük bir yoğunluk çıkar, ama sonsuz olmaz. sonsuz yoğunluğa ulaşmak için, tek yol söz konusudur: hacmin sıfıra düşmesi. yani, hacim olmayacak, hacim sıfır olacak. bu durumda cismin yoğunluğu, her durumda sonsuz olacaktır. yani araman gereken şey, hacmin nasıl olupta sonsuz olacağı, olup olamayacağı. hacmi oluşturan şeyler belli: boyutlar. eğer boyutları ezer, büker, yok edersen, bir araya toplarsan, hacmi yok etmiş olursun. boyutları ezebilen birşeyde var şansına: yerçekimi. yani, çokca yerç

Bak şuursuz efendi. Devri zamanında bilim, bilimsel yöntemler, analiz metot ve araçları vs. gelişmemişti, insanlar da felsefe kasarak bazı cevaplar arıyordu. sonra da sayıklıyordu: düşünüyorum, öyleyse varım uleyyynnnn... ama artık o günler geçti, newtondan sonra o kafa, yerini bilime bıraktı. siz gibi ortaçağda kalmış olanlar, genelde safsataya batmış akıl yürütmelerle felsefe kasarak bir yerlere çıkmak derdindesiniz, hepsi bu. bak kaç mesajım olmuş, solda yazıyor. bunların çoğu, o sorulan meseleleri ince ince anlattığımız hayvan gibi yazdığımız mesajlardır. peki netice?

Demezler mi adama, gavat, nerden biliyon bizim sınırımızın orası olduğunu falan? Bunlar gibidir cevap denen lakırdılar hep.

Burada yazılan cevaplarının hiç birinin soruyu cevaplamayıp, boş lakırdıdan ibaret kalması, en azından. - Amanda herşeyi bir yaratan olmalıdır, başka türlü zinhar olamaz, demekki bunları tanrı yarattı. + Peki o zaman tanrıyı kim yarattı? - Amanda senin kalp gözün körelmiş, göremiyorsun...

Bir sorunun cevabı verildi diye geçersiz olmaz. Zaten bu onların sorusu değil, cevap dedikleri de martavaldır mutlaka.

Geçerli olmasa, bugün burada teranesini eder miydin? Özet geç piç denecek sorular, bunlar değil velakin ayrıca.

Temel olarak, bir sorunun felsefi yetersiz olması, o soruyu önemsiz kılmaz. Sabun kırmızı, köpüğü neden beyaz? Felsefi açıdan sıfır bir sual, çok zor cevaplar içerebilir: Gece gökyüzü neden karanlıktır? Soru gayet ciddiyetle durmaktadır. Peki felsefi çaıdan abkarsak ne iştir? Şurada durduk yerde böyle bir soru sorulması, " eşşeğin şeyi yarattı, la havleee..." gibi bir cevabı hakedecektir. BU çıplak haliyle bu soru anlamsızdır elbette. Ama.... - Efenim, madem tanrı yok, o zaman şu dağları kim yarattı? + Tamam, peki o zaman tanrıyı kim yaratt

Teşekkürler. Ciddi ciddi, teşekkürler, kinaye falan değil. Sen böyle söyle, canımı ye. Ok?

He, hee, öyledir.... Gene götünden martaval uydurup ben diyormuşum falan gibi sayıklamaya başladın. Ben, sosyoloji bölümünde felsefe anlatan hoca değilim hacı. Kendi çapında bişeyler yapan bir yazılımcı, donanımcıyım şu an, profesyonel olarak. Ama arada ek iş gibi yaptığım çeşitli biyoloji mevzuları da var, bilhassa analiz, simülasyon kodu falan. Bu süreçlerde felsefe, ahlak felsefesi falan hiç lazım olmadı. Hiç işim olmadı, olmayacak gibi de duruyor. Yani, o teranelerin benim işime yarayacağı, işimi göreceği falan da yok. Velakin