Jump to content

anibal

Sadece Ateistler Grubu
  • İçerik sayısı

    18.673
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne anibal kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Just now, akılsızşuursuzatom said:

    Berat mutluhan veya taner beyter gibi isimlere şu ahlak meselesini soruver. Bunlarda en azından işi ciddiye alan ateistlerdir. Yahut teist istiyorsan ateist kesmez diyorsan. Enis doko bizzat bu ahlak konusuyla ilgilenen birisi zaten malum. Fikirlerin varsa ona ulaşılırsan iyi olur çünkü kitap bile çıkartmış. Yok ben böyle iyiyim bildiklerim bana yeter diyorsanda iyi  günler bro.

     

    Niye sorayım ki, benim aklım fikrim yok mu? Bu mevzuya çomak sokacak kadar eğitimde aldık üstüne, neden gidip sağdan soldan tıkırdayım, en azından o adamların kafasını ütüleyeyim?

     

  2. 11 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Tamam özet olarak sen isme takıldın ve gıcık kaptın doğru mu? Yani bu mevzuda herhangi bir tavsiye yazı kitap veya bir isim önermem mümkün mü değil mi şimdi sana?

     

    Boş tantana içindesin, çok zaman olduğu gibi.

     

    Sana, hata düzeltme üzerine bir kitap tavsiye etsem, hemde tuğla gibi maşallah, adı da: "error correction coding: mathematical methods and algorithms". hemde yunanlının biri yazmış yaaa.... ilgini çeker mi, ne dersin?

     

     

  3. On 07.10.2018 at 20:28, akılsızşuursuzatom said:

    Arkadaşlar  evrenin  en  başında  sonsuz  yoğunluk hacim  vs.gibi  unsurları  hiçlik  olarak  nitelemek  doğru  mudur? Madem  sonsuz  x,y,z var  o zaman bu  hicliktir  diyenler  olduğu  ve  de  Hiclikten  yaratan  Tanrı  olmak  durumunda  düşünüldüğü  için.Bu  hiçlik  teizmin  öne  sürdüğü  gibi  felsefi  bir  hiclik  midir  yoksa  fiziksel  bir  hiclik  midir  ?

     

    Hiçliğin yoğunluğu da yoktur, kütlesi de. hiçlik patlayıp çıkmaz, patlayıp kainat olmaz. 

     

    tekillik aslen bir tantanadır, ne olduğu belirsizdir, ama ne olmadığı kesindir: hiçlik. tekillik, hiçlik olarak nitelenemez. 

  4. 1 hour ago, Buzul said:

    Denizde bir tehlikeyle karşılaştığınız zaman, O'ndan başka bütün yalvarıp yakardığınız şeyler, sizi yüzüstü bırakarak yok olup giderler, ancak O kalır. Sizi kurtarıp, sağ salim karaya çıkarınca, hemen yüz çevirip unutuverirsiniz O'nu. Çünkü insanoğlu gerçekten nankördür. İsra 67

     

    Onun karada da, sizi yere batırmasından veya başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız. İsra 68

     

    Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende misiniz? O zaman bize soru soracak bir yardımcı da bulamazsınız. İsra 69

     

    Fırtına çıkarıyor. Kendi çıkardığı fırtınadan kurtarıyor. Kendisine boyun eğilmeyince, tapınılmayınca, demek benden yüz çevirirsiniz nankörler, sizi suda boğmayacağımdan emin misiniz diye de tehdit ediyor. Ortada böyle bir anlayış var. Pişkin, kibirli, küstah bir anlayış. Zaten bu anlayışın savunuculuğunu yapanda da bu küstahlığı, pişkinliği ve kibri görüyoruz. Neymiş, yedirip, içiriyormuş. Açlık, susuzluk yaşatan, bu sorunu dayatan, gereksinim gidermek durumunda bırakan o değil mi islama göre? Sanki yokken yeme, içme sıkıntısı vardı. Neymiş sağlık veriyormuş. Hastalık veren de o değil m islama göre? Neymiş, muhtaç ve acizmişisiz. Nasıl muhtaç olduk ki. O sizi kendine muhtaç etti. Eeee? Öyleyse ona tapının, ona boyun eğin. Bu allah denilen karakter sinir bozucu bir karakter. Bu karakterin savunuculuğunu yapan birinde de, haliyle pişkinlik, küstahlık, kibir de oluyor. O nedenle diyorum, allahın savunuculuğunu yapıp, kibirlenmeye karşıyım dersen, bu mantıksız, oksimoron bir durum olur. Müslüman zihinsel uyumsuzluk yaşayan kişidir. Adam gelip, o yaratıcı, ona boyun eğin, tapının, ona karşı gelmekten sakının acizler, yoksa sizi yakar diyor ve sonra da ben kibirlenmeye karşıyım diyor. Sen nasıl kibirlenmeye karşı olabilirsin la oksimoron? Gerçi yarattıklarına eziyet eden allahın yaptıklarına zalimlik değil de, onun bundan dolayı eleştirilmesine zalimlik diyen tipler bunlar. Yani düşünün. Ortadaki garabeti düşünün. Nasıl bir anlayıştır la bu?

     

    Stargate izleyin biraz, bilhassa, Atlantis.

     

    Basitçe anlatayım. Wraith denen ve insanları yiyen gelişmiş bir tür vardır. 500 senede bir falan uyanıp, insanları toplayıp yerler afiyetle. Nöbetçileri kalır, ara ara yeterince insan toplar, ama aslen insanların teknolojik olarak gelişmesini engellerler. Bu wraithlerin yemesi, kızartıp yeme değil, doğrudan hayatı emip yerler insandan. Ama dahası, aynı yoldan insana hayatta verebilirler. 

     

    Velakin, bu wraithlere tapan, onlara yardakçılık yapan, onlardan kurtulmak için birbirini ispiyonlayan falan insanlardan geçilmez koca galaksi. Hatta öyle ki, yok ben wraithleri yok edecem diye çıkmış insanlarda vardır. Bunların kimisi, istemeden insanlığın sonunu getirecek işler yapar. Kimisi ise, wraithleri yenebilecek tek güç olan dünyalılardan teknoloji çalacam, alacam, en bir güçlü ben olacam diye, dünyalıları zayıflatır falan.

     

    Bu diziyi izlerseniz, dincilerin halini, onların taktik ve altyapıda nasıl geliştiklerini falan, çok iyi bir canlandırma ile görebilirsiniz. Aslında başka galakside geçen mevzuların, gezegenlerin yerine insan toplulukları ile, aslında dünyadaki insan güncesini anlattığın farketmek uzun sürmez. Ve, bu mevzuları öyle bir canlandırma ile izlemek, çok şeyi çok daha rahat anlamaya yarayabilir. 

     

    Benzer bir dizi, deep space 9'dur, ama mevzuya dair konular çok az yer tutar. 

  5. 8 hours ago, AteistBakish said:

     

    Kara delik geçit açmaz.

    Karadelik bir kum saatinin ortasındaki dar boğaz gibidir.

    İçinden hiç bir şeyin kurtulamadığı bir kıyma makinesi.

     

    Onun bir geçit olarak algılanması uzay zamanın bükülerek yer değiştirme fikirlerinden kaynaklanır.

    Şu anda ışık hızıyla seyahat etmemiz bir anlam ifade etmiyor çünkü ışık hızında kendi galansimizin ortasına bile 10 milyonlarca yılda varıyoruz.

     

    Konum değiştirme alternatifi olarak uzay zamanın bükülüp pat diye başka yerlerde ortaya çıkılması gibi teorik şeyler düşünülüyor.

    Ama bunu yapmak için gerekli güce sahip olan tek şey kara delik.

     

    Uzay zamanı büküp içinden geçirebilen bir kıyma makinesi o.

     

    Bir noktaya çekiliyor her şey ve diğer tarafından (kum saati gibi) paramparça fırlatılıyor.

    Yani o noktada bir geçit yok.

     

    Ama bu fenomenin gücü bir geçit yaratmamızda bize yardım edebilir.

     

    Pek çok bilimde, teknikte falan bir aha sıçtık denen, zurnanın zırt dediği bir yer vardır. İşte karadelikler de, tam olarak, fizik, kozmoloji gibi bilimlerde zurnanın zırt dediği yerdir. 

     

    Karadelik, tekillik demek. Ya tekillik ne? İşin aslı, tekillik "hiç bir bok bilmediğimiz yer, aklımızın zıvanasının çıktığı yer, ilminizin zortlayıp ne iş olduğuna bir tanım getiremediğimiz hal ve yer" demek. Buradan, tekillik varda, içi böyle gibi anlama. Aklın ermediği, fiziğin işlemediği o yerin, o zurtlayan yerin adı tekillik, var mıydı, yok muydu, onlar bile bilinmeyen şeyler. Yani, akıl ermeyen yere uydurulmuş bir cin tekillik aslında sadece. 

     

    İşte kara delikte böyle. KAra deliğin için, yani tekillik tarafı için sadece spekülasyon yapabilirsin. Hepsi o. Bunlarda aslen spekülasyon, havada uçuşan sallanmış, uydurulmuş laflar aslen. O yüzdne, yanlışsın falan demek biraz abes olacak sana. Ama, karadleiğin öte tarafı var mı ki? Bişey kara deliğe "çekilebilir" mi ki? Gibi boş ve cevapsız sorular ortada. Evet, hiç bir şey kara deliğe düşemez, çekilemez. Zira kara delik zamanıda yutar, tekillik yapar. Zaman yoksa, zamanın bir fonksiyonu olan hareket, hareketin bir şekli olan düşme, çekilme mevzuları da olamaz. Böyleyken böyle, ama bakınca, böyle değil öyle oluyor falan falan. 

     

    Dediğim gibi, aklın asölyelerinin attığı yerdir kara delikler, tek söyleyebileceğin budur. 

  6. 7 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

    Burda şöyle bir sorun da var gerçi müslüman kabul etmiyor ama eğer kurandan mantıksal veya farklı açılardan sorun varsa. Zaten o ahlakın dayanağının ilahi olmadığı ortaya çıkmış olup ateizme aslında bir üstünlüğü kalmıyor ahlak konusundan fakat, Müslümanları kuran konusunda ikna etmek ne mümkün. Ya kelime çevriliyor. Ya sorun görülmüyor ya ateistler falan yanlış anlıyor. Ya biz bilemeyiz tanrı bilir e gidiyor. Ee bundan vazgeçme gibi bir niyetin yok ki senin her halükarda ilahi bu senin için. Ahlak konusu buradan gitmeli bence. Sanki kaynak sağlam da oradan temellendireceğiz.

     

     

    Al işte gene. Müsloşların falan gönlü razı olsun diye, yalan yanlış yollardan mı gidecez yani, bunu mu diyorsun?

  7. 10 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

    Adama bir dergi ismi söylüyorum. Adam ismini beğenmedim diyor. Amacım oradan bir öneride bulunmaktı. Bu bahsedilen mevzu ile ilgili. Adam ismini beğenmedim belki gıcık oldum diyor. Belki başka bir şey. Kısa kesip ilgilenmiyorum diyebilirdi değil mi? Rasyonellik içeriğe bakıp anlamak midir yoksa şekle isme takılıp "adı hoşuma gitmedi" demek mi? Bu meseleye bakış böyleyse bırakalım.benim Rasyonellik algım sorunlu olsun be hacı. Karsimdski kişi her şeyi biliyor zaten ne bir şey tavsiye edebilirim ne de bir yere yonlendirebilirim. 

     

    Gerzek sibop... Evet, hakaret ettim işte sana, neyse....

     

    Yalan mı söyleyeyim yani? İlgilenmemekle gıcık olmak, önyargılı olmak aynı şey mi? Sen mesut ve bahtiyar olacan diye, yalancı mı olayım?

     

    Ve işte bak kendinize, sizin haliniz bu. Ucuz ve asılsız bir mesut an için öyle yalanlarla birbirinizi kandırmaya o kadar alışmışsınız, gelmiş benden de bunu istiyorsun.

     

    Rasyonellik algın falan yok bu arada. Sadece götün var, onunla düşünüp, onunla fikir üretiyorsun sadece. 

  8. 11 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Anladım. Şekle takılı olduğunuzu ve içeriğin önemli olmadığını sizin için anlamış oldum. Tesekkur ederim. Çok saygıdeğer bir insansınız. Rasyonelsiniz. Demek ki yobazlık dinle alakali değilmiş.

     

    İçerikle işim olmadığından olabilir mi, en azından ne dediği belirsiz bir derginin içeriğiyle? Lazım olursa, öncül analitik felsefe vs. hakkında her tür gereken içeriği bulmak sorun değil zaten, neden gidip bu embesil adlı dergi ile muhatap olayım?

  9. 2 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Hacı amsatanlık olarak sorman şu demek adam sana ahlak nedir size göre var mıdır kaynağı nedir diye sorup. Sen amsatanlardan mı öğreneceğiz diyorsan kusra bakma benim cevabım yok deyip karşıya itelemektir olayı.

     

     

    Şimdi senin bu yazdıkların, senin götverenlik yaparken barsağını patlattırıp ananın çalıştığı keraneye diktirmeye gittiğini söylemen demek, oldu mu, uydu mu? Sen ne şabalaksın ki, ama bu demek şu demek kafasıyla, benim ettiğim lafı eğip büğüp kendince bir şey çıkarıyorsun? Buyur, aha böyle liseli usulü rezil laflar çıkarırız böyle kafanca mana çıkarırsan her laftan, anladın mı? Laf, karşıya düşünceyi aktarmaya için yapılır. Biz burada "hoplobo tollol zontörü zontop" deyip, sizin anlam çıkarmanızı beklemiyoruz. Kendi düşüncemizi, o düşünceye uyan kelimelerle açıkca yazıyoruz. Sen gidip bundan, bizim eklemediğimiz kelimeleri falan uydurup, kendince hiç bir anlam çıkaramazsın. 

     

    Benim cevabım yok demekten aciz miyiz biz? 

     

    Soru da öyle kaynak falan değil. Soru da gayet açık ve net. Biz ahlakı amsatanlardan mı öğreneceğiz? Bu sorunun da ancak iki cevabı olabilir, evet ya da hayır. Hadi kasarsan belki der, aha şu şu durumda evet, bu durumda hayır falan filan. Bundan yok sen bana müslüman diyorsun, yok yok amsatan diyorsun falan gibi bir mana çıkaramazsın. Kurna tefsircileri falan parantez içind ecümle, kelime ekleyip, anlamın anasını beller ya, oradan alışmışsınız sizde, söylenmemiş şeye "amanda aslında öyle demiyor da..." diye zırvalamaya.

     

    Ha, sende aynı göte gelmiş haldesin. Nebe 33'le karşı karşıya gelmiş y.n. öztürk gibi kıvırıyorsun, ne eklesem, ne etsem de bunun anlamını bozsam, götü kurtarsam derdindesin. Zira, bu soru sorulduysa, orada bir müslüman olarak ahlak tartışacak yer ve yüzünün kalmamış olduğunun farkındasın. İşte o yüzden aslında o tartışma bitti çoktan, neyse. 

     

    Bak, ne dedim ben, kimseye ekstra özel muamele etmeyiz demedim mi? Ağzımı bok edip, hiç hazmetmesemde anandan falan çıkıp, kepazelik etmecesine sana bu mesajı yazabiliyor muyum? O zaman neden ona da yazamayım, aciz miyiz biz meramımızı anlatmak, kaç kere sorucaz?  

     

     

  10. 4 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Bir de buna bakmayı unutma anibal. Her şeye önyargılı olman ayrı bir şey ama bir dergi ismi söylediğimde neden önyargılıyim evet dedin?

     

    Zira derginin isminden önyargılıyım kafadan, daha ne oslun. Kafiyesini sevmemişimdir, gerzeklik dmeişimdir, zart, zurt, ama olan bu. Ve ne demişim, bu benim tercihim, fikrim, önyargım boş, götümden uydurmada olabilir, ama umrumda değil, di mi?

     

    Ama sen buradan, benim herşeye önyargılı olduğumu falan çıkaramazsın. Bu önyargı, oarada açıkca nitelendiği şekilde sadece bu dergiyi kapsar, başak hiç bir şeye sair olmaz. Ve o ufak akının almayacağı şey şu diğer yandan. Bu, ben önyargısızım, yok yok çok önyargılıyım falan anlamına gelmez. Bu, sadece benim o derigye adından ötürü önyargılı olduğum anlamına gelir, başka hiç bir tarafı bağlamaz, ilgilendirmez, başkaca da anlam çıkmaz. 

     

  11. 1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

    Bir kişi size ahlak nedir veya ahlaki görüşünüz nedir diye sorunca senin mesajında;ahlakı amsatanlardan mı öğreneceğiz neden der ki bi insan? Manyak mı bu amsatan diyen adam. Yoksa kafasındaki kalıba koyup mu cevap veriyor kişiyi?

     

    Aklına eser, merak eder, kim yapmış lan bu ahalk tanımını der falan falan. Ama, karşısındakine diyecek adam, sen der falan filan aynı şekilde. Sen, bu işi amstanlardan mı öğreneceğizden, öyle bir anlam falan çıkaramazsın. Temel dilbilgisi. Ama sendeki, anlayış kıtlığı.

     

    Ve soruda, gayet temel, gayet basit. Hala da ortada, ahlakın ne olduğunu amsatanlardan mı öğreneceğiz? Sen müneccim yar..ğı mı yedin, benim kafamın içinde öyle bir kalıp olduğunu biliyorsun mesela aynı şekilde? 

     

    Ve bak, tarihte birileri bu amsatanlığı yapmış mı? Tarih bunu yaşamış, hala da yaşıyor mu, birileri şurada burada amsatıyor mu? Bu insanlar var mı, gerçek mi? Ve gidip ahlakı bunlardan öğreneceğiz diye sormanın nesi ne oluyor o zaman? Tarihsel gerçeklik ışığında, sapına kadar hakiki bir durumu sormuyor muyuz burada?

  12. 3 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    O adamın amsatan olduğunu sizin deyiminizle musluman olduğunu nerden çıkardın?

     

    Hala mı.... Ben öyle bişey demedim ki, nerden çıkardın bunu? Sana kaç defadır bunu sormuyor muyum? Benim demediğim şeyi, neden bana soruyorsun, ben demiş gibi? 

     

    Bak bakalım, ben adama herhangi bir şekilde, sen şusun, yok busun falan şeklinde tek kelime etmiş miyim? Ve sen nerden çıkarıyorsun benim ahanda sen müslümansın, hemde amsatansın dediğimi? 

     

    Hep demiyor muyum, uyduruyorsunuz götünüzden diye, doğru mu?

  13. 5 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Sanırım içine turşu kurulan bidona ahlak deniyor. Öyle değil mi yoksa? 

     

    Yani, sormaktansa, cevap versen önce, daha anlaşılır olmaz mı? 

     

    Neyse, madem sordun, cevpa verelim.

     

    Ahlak nedir? Mesela, karıları toplayıp pazarda satarak am ticareti yapmaktan başlayalım.

     

    cariye_ticareti | gerçek islam aslında ne?

     

     

    Şimdi, asıl soru şu, ahlak nedir, ne değildir sorusunu, amsatanlardan, amsatan sevicilerden falan mı öğreneceğiz?

     

    ( adamın sorduğu ilk soruyu koydum yukarıya madem ahlak nedir diye başlayalım diye başlamıştı.) 

     

    Senin ise son sorun ne ona bakalım demişsin ki; Ahlak nedir  ne değildir amsatanlardan mı öğreneceğiz diye sormuşsun. EĞER ADAM SANA AHLAKİ GÖRÜŞÜYLE İLGİLİ BIR SEY DEMEDİĞİ HALDE HENÜZ. Neden ona amsatanlardan mı öğreneceğiz diye sordun? Amsatan ne alaka adam daha görüşünü bile söylemedi sadece soru sordu.

     

     

    Hah işte... Ben ona ahlaki görüşüyle ilgili bişey soruyor muyum? Bir yorumum falan var mı onun ahlakı görüşüne dair? Onun sorduğu, nedir ahlak sorusuna cevap aranmıyor mu orada? Bu sorunun cevabını amsatanlardan mı öğreneceğiz? Bak, apaçık, bu amsatanların kim olduğu da işte mesela resimde, ne sen, ne o. 

     

    Ve eğer konuyu sen amanda ahlak olarak yürüteceksen, önceliğin önce bu ahlak dediğin şeyin tanımı, nerden çıktığı olmayacak mı?

     

    Ve evet, ben "sen bir amsatansın, senden mi öğrenecez ahlakı?" demeyi bilmeyen, beceremeyecek acz içinde miyim? Nedir benim söylemediğim şeyi, sanki ben söylemişim gibi terane okumak? 

     

    Ha, bunu görüp, üzerine alındıysan, realitede bir amsatan isen hakkaten, onu bilemem, o başka tartışma, ama bu cevabın, bu sorunun konusu, içeriği değil. 

  14. Just now, akılsızşuursuzatom said:

    Adam benim ahlakım amsatanlardan mi dedi? Sana ahlakın temeli nedir ne düşünüyorsun dedi hepsi bu.

     

    Ben ona veya yukarda, birisine senin ahlakın şuradan, buradan falan diyor muyum? Bu anlamı nerden çıkarıyorsun? Mesela, bir önceki mevzuda, benim herşeye önyargılı olduğumu çıkarmışsın, hem güya ben söylemiş gibi. 

     

    Yani, öncelikle, yazana dikkat et, orada olmayan şeyi oraya sokma. Ve şimdi, nerden çıkarıyorsun benim birine seni ahlakın böyle dediğimi, o cümleden? Buyur, görelim.

  15. 1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

    Hacı her şeye on yargın varsa bosver kimle konuşmasın seninle bir şey de sormasın naçizane bir şey diyecektim hepsi bu. Gözünü seveyim biraz daha sakin ol.

    ,Eee, sor sen, bakarsın ben olmam, başkası cevap verir. Ya da  eşref saatime gelir, ben cevap veririm.

     

    Ama önce seni bulmuşken, senle biraz ders çalışmak lazım.

     

    Ahlakın ne olduğunu amsatanlardan mı öğreneceğiz?

     

    Şimdi yukardaki cümle, hakaret mi eder, muhatabı falan kimdir, nedir, ne anlama gelmektedir? Temel Türkçe dilbilgisi 101 sorusu aynen, buyur bir cevap alalım.

  16. 9 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Demek ki safsataya başvurarak başladığınızı kabul ediyorsunuz güzel. Keşke safsata kılavuzunu okuyup geldeydiniz be hocam. Bu arada aslında tartışma falan olmadı henüz daha kimse hiç bir şey konuşmadı.

     

    eh, sana gerizekalı dediydik di mi?

     

    Tartışma aslında bitti. Ama sen görmekten acizsin, hepsi bu. Safsata olan taraf falanda yok zaten, o da senin sayıklaman.

     

    Hazır başlamışken sana sorayım? Neden dincilerin vs. argümanlarını kati hakikat olarak kabul etmemiz gerekiyor? neden onların zırvaları hep bir en harbi hakikat olmak zorunda? sana, dün, evvelki gün demedim mi, ahlak denen şey osuruktan teyyaredir diye? Niye bir osuruktan teyyare ile, bir zırvalıkla, bir safsata ile gelen dinci masum oluyorda, biz tu kaka oluyoruz?

  17. 24 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Ezber ise neden hakaret ediyorsunuz o halde? Düzgünce sorarsınız siz tanımlayın diye adam neden kaçıp gitsin. Bir tezi var sonuçta. Onu tanımlayacaktı siz de ona göre eleştiri getirirdiniz ama siz yüklü soru safsatası yaparak sen böyle düşünüyorsun falana getirdiniz adam daha soru sorduğu andan itibaren. Adam belki Thomas aquninasın doğal ahlak kuramini savunacaktı. Bana dediniz ki safsata kılavuzunu incelesin gelmeden önce. Sizin yaptığınızı ise yüklü soru safsatası oluyor biliyorsunuz. Daha adam bir şey savunmadan adamın görüşünü yazdınız kendinizce. Ya da korkuluk safsatası da var sizin yaptığınız da. Sizden ricam ciddi mana da tartışın çünkü sizin böyle kabiliyetsiz olduğunuzu cidden düşünmüyorum. Tartışma uslubunuz gerçekte bu olamaz. İnanmiyorum.

     

     

    Geç bunları şuursuz.... Adamların taktiği bellidir, tartışmayı kendi bataklarına çekip, orada stok argümanlarla batırmak. 

     

    Yüklü soru safsatası falan olabilir elbette, düşmana karşı en iyi silah, düşmanın silahıdır. 

     

    Adamın bişey savunması da bizi bağlamıyor son tahlilde. Adam, verecek cevabı olmadığı için kaçıp gitti. Bak, burada yok diye demiyorum, kaç defa sorduk, buyur, cevap ver, gram cevap falan verdi mi? Kendince geniş bir salvo yapıp, başka sorulara dalmaya falan çıkmadı mı? Ve sanada kaç defa söylemedik mi, bunlar böyledir, gerçekleri görünce, hakkavet ediyov, küfrediyooo falan deyip, bir şekilde kaçarlar diye, kaç defa yazdım, yazmadım mı? Sen hala bu tuzağa düşüyor musun böyle?

     

     

  18. 6 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Ezber ise neden hakaret ediyorsunuz o halde? Düzgünce sorarsınız siz tanımlayın diye adam neden kaçıp gitsin. Bir tezi var sonuçta. Onu tanımlayacaktı siz de ona göre eleştiri getirirdiniz ama siz yüklü soru safsatası yaparak sen böyle düşünüyorsun falana getirdiniz adam daha soru sorduğu andan itibaren. Adam belki Thomas aquninasın doğal ahlak kuramini savunacaktı. Bana dediniz ki safsata kılavuzunu incelesin gelmeden önce. Sizin yaptığınızı ise yüklü soru safsatası oluyor biliyorsunuz. Daha adam bir şey savunmadan adamın görüşünü yazdınız kendinizce. Ya da korkuluk safsatası da var sizin yaptığınız da. Sizden ricam ciddi mana da tartışın çünkü sizin böyle kabiliyetsiz olduğunuzu cidden düşünmüyorum. Tartışma uslubunuz gerçekte bu olamaz. İnanmiyorum.

     

    Hakaret eden kim? Ona kimse sen söylesin, sen böylesin falan demiş mi, dedi mi, en azından ben? 

     

     

  19. 9 minutes ago, Geta said:

     

    yazsaydı da bileydik.

    ortaya bir fikir koymadı.

    ben bir fikir tartışması izleyeceğimizi umdum

    yok o küfretti, yok önce sen söyle...

    ergen muhabbetinin bir ötesine gidemedi

     

    Mevzu, onun ezberinin dışına çıkınca çuvalladı, soruları değiştirdim falan... Normal, biliyoruz bu ayaklara varacağını.

     

    Sanki biz tibetin karlı zirvelerindeki bir mağarada yaşıyoruz, bu saftiriklerin bildiği ahlakmış, zartmış zurtmuş teranelerini bilmiyoruz. O mağaradan daha yarın geldik, gelecez... Böyle, savulun bre kafirler, gazman geliyor modunda...

     

    Kendi çalıp kendi oynaması menfaati icabıdır bence. Ama daha fazlasını konuşmak, ahlaksızlık olur, nasılsa şu an burada değil, arkasından konuşmamak lazım öyle böyle. 

     

     

  20. 18 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

    Hodri meydan olmadığı için anibal mevzuyu ciddiye almadı herhalde. Bana güzel güzel yazıyordu cevap.

     

    Yahu bırak. Kuyruğunu kıstırdı gidiyor işte. Umduğumuzdan fazlası çıkmadı bu elemandan da. 

     

    Ben gayet ciddi ciddi söyledim. Ama eleman elbette anlamamakta ısrara devam. Ben seni biliyorum sayın müsloş, senin varacağın yeri de biliyorum, ama ben zaten senin başladığın yeri iplemiyorum, kabul etmiyorum. İşte ilk olay bu. 

     

     

    Kaldı ki, bu tartışmanın varacağı yeri sende iyi kötü biliyorsun, di mi? 

     

×
×
  • Yeni Oluştur...