Hasan Akçay

Nûr 58-59'a göre ister yatak odanızda bulunun ister KAPALI olan başka bir yerde sizden 3 "avret vakti"nizde yani giysilerinizi çıkarıp attığınız vakitlerde izin alınacak. Bu 3 avret vaktinin dışında izinsiz girilebilir ve girilebildiğine göre... başbaşa kalınabilir, sorun yok. Konu budur; lütfen bunun dışında durumlar kurgulamayın, örneğin islama Kuran'ın dışından halvet üfürmeyin ve "Avret vakitlerinde izin alınmasın!" deyip te çıplaklar kampının kurallarını islama dayatmayın. Herkes haddini bilsin; ateistler de bilsin,

halvet islamı ilgilendiren bir durum Hangi islam? Bir ayet gösterin, desin ki: Bir mümin "3 avret vakti"nin dışında örneğin kendi odasında kendisine nâmahrem olan birisiyle başbaşa bulunamaz, haramdır. Tam aksine, günah değildir diyen Nûr 58 var.

ha modern akıl ile dersin ki ya ben kendime hakimim (nâmahem ile) aynı yatağa girsem bile bir şey aklıma gelmez kalbim de temizdir filan ama o işler pek o kadar kolay değil insanlık tecrübesinin gösterdiği ile:) "modern akıl ile dersin ki..." Bakın bu kapkara bir iftiradır, ayıptır, günahtır... Ve asıl, Kuran'a iftiradır çünkü Kuran örneğin Nûr 58 3 avretinizin dışında günah değildir diyor ama size göre Kuran (islam) ne diyor?

islam esasen namahrem kadın ve erkeğin HALVET denilen başbaşalığına sıcak bakmaz Hangi islam? Kuran'daki islam açısından örneğin Nûr 58 açısından görünen açık ve nettir. Öğleyin giysilerinizi çıkardığınız anlar dahil 3 avretiniz... Bunların dışında size de onlara da günah değildir, leyse aleykum ve aleyhinne cünâhun ba'dehunne. Mümin bir kişinin giysilerini çıkarmadığı sürece yani apış arası kapalı olduğu sürece yatak odasında, asansörde ya da benzeri kapalı yerlerde nâmahremiyle başbaşa kalması günah değildir, ö

Müslümanlar 354 günlük "kamerî yıl"ı esas alan takvimi kullanıyorlar çünkü "Kuran'daki islam"ın değil, "atalar dini"nin müslümanı onlar. Atalar dini ön tekerdir, onlar arka teker; ön tekeri sorgulamadan etmeden tıngır mıngır izliyorlar. Kuran'daki Allah herşeyi ASLA kamerî yılın 1/12'i olan "ay"a göre ayarlamış değildir; namazları güneşe göre ayarlamıştır, hac ve Ramazan orucunu ise gökteki aylara göre. Kamerî yılı oluşturan ayların gökteki aylarla ilgisi yoktur; o kadar yoktur ki gökteki aylar mevsim olarak sabit oldu

Eşim, işyerine sürekli AYNI taksiyle gidip geliyorsa ve bunu özellikle yapıyorsa... yadırgarım; eşimden açıklama beklerim. Eşim başka bir ailede çalışıyorsa ona özel bir oda verilecektir ki eşim giysilerini değiştirsin ve yorulduğunda örneğin öğlenin aşırı sıcak vaktinde üstündekileri çıkarıp dinlensin. Eşimin o odasına ailenin hanımı da beyi de izinsiz girsin istemem. Eşimin patronu olan bey eşimi sürekli arabasıyla getirip götürsün istemem ve asansörde baş başa kalmalarını istemem. Eşime kapımızı açtığımda ikisi "Biz ge

Taksiye binmesini doğal karşılardım; sürekli aynı taksiye binmesini sakıncalı bulurdum; patronu onu kendi arabasıyla götürüp getirsin de asansörde hergün baş başa olsunlar istemezdim.

Adam çok eşliliği dinen caiz görüyor (4:3). Adam yani emekli hakim. Çok eşliliği caiz gören o. Dinen son derece duyarlı biri; bir adamın, asansör gibi kapalı bir yerde kendisine nâmahrem bir kadınla baş başa kalmasının haram olduğuna da imanı tam. Asansörde kucak kucağa bulunmak zorunda kaldıktan sonra temizlikçi hanımefendiyi adamın eşi getirip götürmeye başladı. Hakim bey bunu onayladı.

Hatırlıyorum kardeşim. Bu iddianızı o kadar çok öne sürdünüz ki bir keresinde artık yeter dedim; Muhammed nebinin tek evli olduğunu nerde söylemişsem alıntıla onu buraya, ispat et. Hâlâ bekliyorum. Deli miyim ben Kuran'da onun "ezvâc"ından söz edilip dururken resul tek evliydi diyeyim! EZVÂC: 2'den çok eş demek. Peygamberler "Allah'ı baldırından tanıyacak" diyen ayet var iddianız agelince, şurda cevap verdim:

Şimdilik kaydıyla size söylemediğim şeyler oldu; bilmiyorum önemser misiniz: Kadın, "mahalle"ye nisbetle, erkeklere yaklaşmada, erkeklerin ona yaklaşmasında fazla rahat. (Belki dul olduğu için?) Örneğin kendisine yaklaşan bir erkeğin evli mi olduğunu bile sormadan öğrenmeden onunla evlenmeye karar vermiş; adamın evli olduğunu öğrendiğinde duyduğu düş kırıklığını biliyorum. Adam evliyim demese, okşayıp öpüşerek haz almayı sürdürebildiğince sürdürseydi? Adam çok eşliliği dinen caiz görüyor (4:3); kıydırırsın imam nikah

Evrilme? Kadın 40 yaşında, dul; bir ailenin evinde temizlikçi olarak çalışıp ekmek parasını kazanmaya başlamadan önce aç kalmış, bu işi kaybederse yine aç kalacak. Bunun ölümüne endişesi içinde. Evrilme yok. Kadının patronu olan adam emekli hakim, 55 yaşlarında, evli; kadına yakın olmaktan haz alıyor, en başından itibaren. Burda da evrilme yok. AMA asansörün içindeki "başbaşa durumu"nu, cinsel tacize teşneliği vurgulamak için, abarttım. Sizden ayrıldığım yer burası gibi. Siz o teşneliği do

Adam asansörü moloz ve tahtalarla daraltmış, içerde biri erkek biri kadın başbaşa iki kişi var ve bunlar, yer darlığı yüzünden, kucak kacağalar. Bu haliyle yatak odasıdır asansör. Bu bir olup bittidir, felsefe kaldırmaz. Gerçeği görmek ve o "yatak odası"nda o erkekle başbaşa kalmayı reddetme hakkını o kadına tanımak gerekir. Nasıl yerine getirilebilir o hak?

Adam ve kadın asansörde sanki yatak odasında idiler: başbaşa, kucak kucağa. Zinaya varmayan cinsel ilişki. Kadın orada o durumda bulunmak zorunda bırakıldı; bunu gördüm. Nûr 58 bu zorbalığı yasaklıyor, "izin a-lı-na-cak! diyor, yatak odasına izinsiz gi-ril-me-ye-cek! Müminler, eğer içten iman etimişlerse, Allah'ın bu hükmüne uyarlar; mümin olmayanlar ise başka türlü yola getirilirler. Yani "eğitim şart, eğitim..." ama asıl şart olan şey ekonomik özgür. Devlet eğer varsa...

Lütfen! Nûr 58'in seks köleliğiyle ilgisi yok; tam aksine, Nûr 58 ihtilama ister ermemiş olsunlar (Nûr 58) ister ermiş (Nûr 59), ÖZ çocuklarınız ile sözleşmelerinizin size bağladığı (köleleriniz diye anlamı çarpıtılan) kimseleri eşit gösteren bir ayet. Bunlar ailenizin içinde EŞiT konumdadır yani aile içindeki konumları bakımından öz çocuklarınız ne ise yeminlerinizin size bağladığı kişiler odur. Öyle ki kapıyı tıklatarak odanıza girme hakkına sahip olanlar 1.öz çocuklarınızdır, 2.yeminlerinizin size bağladığı kimselerdir

İzin almak, adı üstünde, izin almaktır; örneğin: anne-babanın odasına girmeden önce kapıyı tıklatmak, asansörün içindeki kadına "Asansöre girebilir miyim?" demek. Niçin izin istenecek? Çünkü oralar güvende olunması gereken yerler; apışarası açıksa kapatılacak, taciz endişesi varsa giderilecek (Benim anlattığım olayda CiNSEL taciz). Nûr 58'in ilgili bölümü: Mü'minler! Avret vakitlerinizde sizden izin alsın sözleşmelerinizin size bağladığı* kimseler, ihtilama ermemiş olanlarınız. Siz bir il

Benim sözünü ettiğim durum dışarda kalan genel durum değildir, yalnızca bu durumdur. Gördüm. O gördüğümü anlatmaya çalışıyorum. Evet, istismar var. Kuran'ın yaptığı o emekli hakim misillu istismarcıların mazur,hoş görülmek suretiyle istismara çanak tutulmasını önlemektir; Kuran'ın aldığı önlem ise potansiyel mağdurların değil, potansiyel istismarcıların izin almak zorunda bırakılması. Kadın madem "Abi ben ayrı ineyim" dedi, ona arka çıkılmak gerekir. Bu arka çıkma görevinin tam olarak nasıl yerine getirileceği elbet h

Güzel kardeşim, Evindeki temizlikçi kadının etek altını kurcalayan o emekli hakimdi; biz müminler değil, Kuran değil; örneğin Nûr 58 değil. Kadını asansörde kendisiyle başbaşa bulunmaya o adam mecbur etti. Ben, Nûr 58'e dayanarak, o kadın ekmek parasını kazanmada da iffetli kalmada da özgür olsun diyorum. Kadın madem asansörde o adamla başbaşa bulunmak istemedi bırakın bulunmasın, bırakın adamdan ayrı insin. Sanırım en baştaki iletimi alıntılasam iyi olacak. Lütfen okuyun ve doğru anlayın. *

Görüldüğü üzere Nûr 58'de yatak odası geçmiyor ama giysilerin atılmasından söz ediliyor Yani avretten kasıt apış arası ve memeler olduğuna göre vücudunuzun oralarının açılabildiği ortam. Elbet asansör de olur orası çünk başbaşa olduğunuz kadının apışarasını bir şekilde (örneğin şalvarını dizlerine sıyırarak) açık ve dokunulur hale getirirsiniz. Lütfen doğru anlaşılsın, zinadan söz etmiyorum; cinsel ilişkiye varmayan dokunmalardan söz ediyorum.

Anlaşıldı, silver 123 kardeşim; dediğim gibi, benim sizin DE ister göründüğünüz kayıkçı kavgasında yerim yok. Başka deist ya da ateist kardeşlerim lütfederlerse konuşuruz. Nûr 58'in ilgili bölümünü bir daha yazayım: Mü'minler! (Ya eyyüh ellezîne émenû!) sizden izin alsın (liyeste'zin kum) sözleşmenizin size bağladığı kimseler (ellezîne meleket eymân ukum), ihtilama ermemiş olanlarınız (ve ellezîne lem yebluğul hulume minkum) Üç kez (selése merrat). -Sabah namazından önce (min kabli salâtil fecr) -Öğlenin giysil

Lütfen! Tâ giriş yazımda "Kendi gördüğümü anlatıyorum, nasıl gördüğümü lütfen sorun etmeyin!" diye rica ettim. konunun rahatça müzakere edilebilmesi için... Yok ille kişisellik derekesine inip kayıkçı kavgası yapacaksak ben yokum. O durumnda lütfen bana yazmayın Öteki itiraz ve sorularınıza tamam derseniz cevap vereyim. Tamam?

Sevgili silver123, Şimdiki gençler zorunluktan değil, tercih ettiklerileri için yapıyorlar o yaptıklarını. Kadın ise bu işi bulmadan önce çöplükten ayıkladığı artıklarla bastırıyordu açlığını; adamın yaptığı karşısında susmak zorunda. Yoksa baştan reddederdi adamın arabasında onunla başbaşa olmayı. Zaten bu ilk değildi asansörde onunla başbaşa kaldığı, ve adam alıştıra alıştıra başladı kadını sıkıştırmaya. Ama bu kez kucak kucağa idiler. Kadın elbet adama hanımını hatırlatmıştır "O ne der?" diye.

Konu bakımından bu durumu da kapsayan bir ayet var, Nûr 58: İhtilam görmemiş olan çocuklarınız üç avret vaktinizde örneğin giysilerinizi atığınız vakitlerde odanıza sizden izin alarak girsinler.

Tanıdığım bir adamın evinde temizlik işlerini aileden olmayan bir kadın yapıyor. 40 yaşında. Dul. Adam, emekli hakim. 55 yaşında Kadın adamın evine önce minibüsle gelip gidiyordu; sonra "corona günleri"nde bunu riskli bularak, adam onu arabasıyla götürüp getirmeye başladı. Tabii yalnızca arabada değil, asansörde de başbaşa. Adamın oturma odasında bir dolap vardı; eskimiş. Adam onu parçalayıp çöpe atmaya karar verdi. Kendi gördüğümü anlatıyorum, lütfen nasıl gördüğümü sorun e

Peygamberler mi, Allah'ın baldırı mı? Ne diyon sen arkadaş? Kalem 42: Amellerin baldırdan açığa çıkarılıp itaat etmeye çağrı yapıldığı gün çağrıya icabet edemezler artık. Yevme yukşefu ‘an sâkin ve yud’avne ilâ - ssucûdi felâ yestatî’ûn.