nane

Allah bizi niye yarattı? Cevabı Allah vermiş: ‘’Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etmeleri için yarattım’’ demiş. Kul nedir? Kul bir köledir. Yani Allah bizi onun köleleri olmamız için yaratmış. Yat dediği zaman yatacağız, kalk dediği zaman kalkacağız, öl dediği zaman öleceğiz. Neden diye hiç soramayacağız. Çünkü biz köleyiz o ise bizim sahibimiz, efendimiz yani rabbimiz. Biz yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan mesulüz yani sorumluyuz , o ise yaptıklarından mesul değil. Yani ona sorgu sual olmaz. Neden ya

Araf 143 - Ne zaman ki, Musa, mikatımıza geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsanda bulundu. "Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana". dedi. Rabbi ona buyurdu ki; "Beni katiyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin". Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, "Sen sübhansın", "tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananların ilkiyim," dedi. Şimdi de Kuran’dan habersiz cahil Yahudi ne demiş tekrar okuyalım. Tevrât’ın Beşinci Kitabının Otuz Üçüncü Bâbında şu âyet var: "Hak Teâlâ, Tûr-i

Hacc 36. Bu hayvanları sizin için Allah’ın şiarları yaptık; yani Allah’ın varlığını hissettiren varlıklar veya semboller yaptık. Demek ki neymiş? Develer ve sığırlar bize Allah’ı hissettiren varlıklarmış. Biz develer ve sığırlar vasıtası ile ve belki de koyunlar ve keçiler vasıtası ile Allah’ın varlığını hissediyormuşuz. Develer ve sığırlar bu kadar marifetli ise peygamberlere ne gerek vardı? Hacc 32. Allah’ın şiarlarını (yani develeri, sığırları falan filan) büyüten veya yücelten veya ululayan kimsenin kalbi hiç şüphesiz günahlardan sakınmış olur. Develeri yüceltmemiz için onları kesi

4/51. Kendilerine kitap verilmiş olanların, puta ve şeytana kanıp, inkar edenlere: "Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadırlar" dediklerini görmedin mi? 4/52. İşte, Allah'ın lanetledikleri onlardır. Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın. 4/53. Yoksa onların hükümranlıktan bir payı mı var? O zaman insanlara bir çekirdek parçası bile vermezler. Ne putlara ne de şeytana inanmam. Fakat hükümranlıktan bir payım olsaydı, büyük sahra çölünü sulak verimli bir bölge haline getirip (çekirdeği çok sevdiğim için) orada sadece çekirdek yetiştirirdim. Sonra da

Sayın katalan, Matematiğiniz ve denklemleriniz doğru. Fakat denklemi kurarken bize sayıları veren kaynağı doğru anlamalıyız. Gökler, yer ve arasındakiler 6 günde yaratılıyor. Yer iki günde (fussilet 8.) yaratılıyor. Gökler de iki günde (fussilet 12) yaratılıyor. Bu ikisinin toplamı 4 gün yapıyor. Yani 6 gün yapmıyor. Eksik olan iki günü fussilet 10'daki 4 gün içinde bulabilir miyiz? Diyorlar ki: bu 4 günün ikisi yeryüzünün yaratılışıdır , ikisi de rızıkların gıdaların yetiştirildiği gündür. Yani bu 4 günü

Yedi gök diye bir şeyin olmadığını biraz okumuş, Astronomi ile ilgilenmiş ve biraz da din'in ve inancın tesirinden kurtulabilmiş herkes görür. Ben bu başlıkta kuranı yazan insanların veya kurandaki bilgilere kaynaklık eden toplumun kainatı veya evreni nasıl gördüğünü veya nasıl tarif ettiğini kendi bakış açımdan göstermeye çalıştım. Yanlış bir şey yaptıysam forumu yönetenler gereği neyse onu yapabilirler, benim için sorun olmaz. Sizin kast ettiğiniz başlıkta da yazabilirdim ama konu anlaşılması biraz zor olduğu için insanla

Göklerin yaratılışı Kuran'da nasıl tarif ediliyor? Nasıl tarif edildiğini anlayabilmemiz için Fussilet 11- deki ''e'etiya'' kelimesinin doğru anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kelime ''ikiniz gelin'' anlamına (Bakara 260 - ye'tiyneke sa'yan) gelebileceği gibi ''ikiniz verin'' anlamına da gelebilir. Elif, te ve ye'den oluşan bu kelime ''zekat verirler'' derken de kullanılır: Atu zzekat. (Bu kelime kitap verilenlerde de kullanılır) Şimdi burada niçin gelin yerine verin anlamını tercih ediyorum? Fussilet 11- Sonra, dumanlı göğe

15/10. And olsun ki, senden önce çeşitli ümmetlere peygamber göndermiştik. 15/11. Onlara gelen her peygamberi alaya alıyorlardı. 15/12-13. Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır. Peygamberleri neden alaya alıyorlar? Peygamberlerin alaya alınmalarının nedeni; anlattıkları şeylerdir veya kitaptır. Yani peygamberlerden din'i öğrenenler, öğrendikleri şeyler yüzünden peygamberleri alaya alıyorlar. ''Aynı bunun gibi onu suçluların kalbine sokarız'' diyor. su

Dünya bir işlemci ise, kainat yani galaksiler veya yıldızlar veya 7 kat gök bilgisayar kasası ise neden Allah cinlerin üstümüzdeki yapıdan yani sana göre bilgisayar kasasından bilgi hırsızlığı veya kulak hırsızlığı yapmasını istemiyor. Bilgisayar kasasında bilgi olur mu? Dünya bir CPU ise bütün bilgi dünyada işleniyor demektir ve o zamanda cinlerin uzaya çıkıp kulak hırsızlığı yapmalarına gerek kalmaz.

Bilgisizler, dediler ki: "Allah bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Biz, kesin bilgiyle inanan bir topluluğa ayetleri apaçık gösterdik. (2/118) Bu ayette benzer şey söyleyenlerin kalpleri de birbirine benziyor. İnsanlara benzer şeyler söyleten kalp midir yoksa beyin midir? Tabi ki beyindir. Sayın e-teist haklı; bilim kalbin düşünce organı olmadığını ispatlamıştır. Böyle bariz bir hatayı din alimleri görmüyorlar mı? Bence

'' Bir kilo kömürü depoya bir saatte taşıyıp yerleştirdikten sonra bir ton kömürü aynı depoya bir saatte taşıyıp yerleştirdim üstelik hiç de yorulmadım'' desem, bana sormazlar mı, ''neden böyle bir şey yapıyorsun'' diye? Ben de onlara şöyle desem; kendime göre uzaltabilirim de kısaltabilirim de, sebeplerini de size söylemek zorunda değilim. Onlar da bana şöyle demezler mi: be adam neden böyle bir şey yaptığını söylemeyeceksen, yaptığın acayip işi ne diye bize söylersin? Yoksa sen bizimle makara mı yapıyor

Aleykümselam Uzayda milyarlarca yıldız olduğunu söylüyor bilim adamları. Ben de diyorum ki; milyarlarca yıldızı iki günde yaratan Allah ufacık bir dünya için neden iki gün harcamış?

Secde 11. De ki: Size vekil kılınan (bu konuda görevlendirilen) ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz. Ruhları alan Azrail değil miydi?

Para aptalca bir aygıt değildir. Para bir yerde bir devletin sözünün geçtiğini gösterir. Bir devleti kuranlar ise beraber yaşama azmi ve kararlılığı olan insanlardır. Kazandığı paranın az bir kısmını harcayıp geri kalanını biriktirerek yatırım yapan bir insanla kazandığı paradan daha fazlasını harcayan üstelik bir de 3 çocuk 5 çocuk yapan birisi eşit olmamalıdır.

İnsanlar bir otorite tarafından yönetilmelidir. Eğer insanlar bir otorite tarafından yönetilmez ise insanlar arasında çok büyük kavgalar olur. Benim çevremde zengin, parası olan insanlara iyi gözle bakmayan insanlar var. Bu insanların zenginlere kötü gözle bakmaya ne hakkı var. Zenginlerin içinde gayri ahlaki veya kanuna aykırı yollardan zenginleşmiş insanlar olabilir, fakat bu bütün zenginler yanlış yoldan para kazanmıştır demek değildir. Şirketlere ve bankalara saldıranlar aptaldır. Var olmadığını söyledikleri bir te

''Allah'ın kudretini göstermesinde bir anda yaratma, aşama aşama yaratmaya üstün değildir.'' demişsin. Bir binayı bir günde inşa etmekle bir yılda inşa edip bitirmek birbirine eşit midir? Saçma sapan şeyler yazdığının sen de farkındasın. '' En küçük yapıtaşı olan zerre kendinden daha küçük parçalara ayrılamayacağına göre aşama aşama yaratılması söz konusu olamaz.'' demişsin. zerre'nin yani atom'un daha küçük parçalara ayrılamayacağından pek emin değilim. ''Misal yaratılan hiçbir şey "yaratma" olayına şahitlik edemeyecekti.'' demişsin. Burada

Yer iki günde yaratılıyor gökler de iki günde yaratılıyor, Öyleyse biz gökler ve yeryüzü birbirine eşittir veya denktir diyebilir miyiz?

Allahın gücü her şeye yeter mi? Allahın gücü her şeye yetiyor ise, neden gökleri ve yeri 3 günde veya bir günde yaratamamış veya neden gökleri ve yeri aynı anda yaratamamış?

Eğer çok öğrenmek istiyorsan okursun araştırırsın ve düşünürsün. Ben düşüncemi veya kanaatimi yazdım. Bunlar kimsenin konuşmadığı ve konuşmaktan imtina edeceği konular. Kimse kurulu düzene karşı çıkmak istemez, çünkü çok zor bir yola girmiş olur. Bana soru soracağına o soruyu kendine sor? Eğer hiç bir şey bulamıyorsan veya göremiyorsan bırak bu işleri başka işlerle uğraş. Ben kanaatimi açıklarım, o kanaate dayanak olan şeyleri de ortaya koyarım. Benim kanaatime deyanak olarak ortaya koyduğum şeyde sen hiç bir şey görem

Bakara 223- Nisaüküm harsün leküm En'am 138- Ve kalu hazihi en'amün (zümer 6.) ve harsün (bakara 223) hicrün; la yat'amüha illa men neşaü bi zea'mihim...

Bence çırılçıplak yan yana dolaşmanın çok daha ötesinde bazı şeyler var. Bu konuyu burada bitirsem iyi olacak.

Benim Nur 31'i doğru anlayamadığımı mı söylüyorsun? -Öyle ise bir kadın (Nur 31'e göre) tüm vücudunu ....şunlara gösterebilir- demişsin. Ben de seninle aynı fikirdeyim. Bir kadın bir çocuğa vücudunu neden gösterir ki? Bence hayret edilecek bir şey. Seninle aynı fikirde olmadığım şeyi sana anlatayım: Ve la yübdiyne ziyneyehünne illa ma zahera minha . La yübdiyne ziynetehünne ziynetlerini ortaya çıkartmasınlar demektir. illa ma zahera minha ortaya çıkartılabilecek olan ziynetleri anlatır. Yani illa la'nın olumsuz (yok) yaptığ

Bu tip konular neden birilerini kızdırır? Nur 31 de zinetlerinizi kocalarınıza babalarınıza çocuklarınıza gösterebilirsiniz deniyorsa bize kızmasınlar, Ayeti yazana kızsınlar. Kendiliğinden görünen zinetlerin gösterilmesi mantıksızdır. Bir şey kendiliğinden görünüyorsa o şeyi göstermeniz gerekmez. Eğer bir şeyi göstermek için ortaya çıkarıyorsanız o şeyin kapalı örtülü olması gerekir. İlla ma zahera minha ne demektir? Burada zinetler ikiye ayrılmış. zahiri olan yani dışta olan zinetler ki bunlar ortaya çıkarılabilir. dışta o

Sn. Abdullahabdal, Kuran'da bildiğimiz namazın olmaması kuvvetle muhtemeldir bence de. Kuran'da namaz olarak çevirdikleri sala kelimesini Ahzab 56. da namaz olarak çeviremiyorlar. Namaz olarak çevirseler Allah'ın, meleklerin, ve müslümanların peygambere doğru yönelerek yani peygamberi kıble olarak kabul ederek namaz kılmaları gerekecek. Allah'ın namaz kılması yani ibadet (kulluk, kölelik) etmesi Akla ve mantığa aykırı olduğu için Ahzab 56. daki yusallune kelimesini Peygamberi överler diye çeviriyor bazıları. Halbuki yusallune kelimes

Vahhabiliğin çıkış tarihi kuran'ın çıkış tarihi değildir. Vahhabilik 18. yüzyılda başlamıştır. 1328 yılında doğan ibn-i teymiyye'nin eserlerini okuyan Muhammed b. Abdülvahhap okuduğu eserleri beğenerek onları teoriden pratiğe cıkarmıştır. ibn-i teymiyye yaşadığı dönemde tasavvufa ve bütün mezheplere muhalefet etmiştir. Kuran'ı Muhammed nasıl anlıyorsa öyle anladığını iddia etmiştir.