Abdal

Bilime etiği vb. sokmakta bilimi sınıflandırmak vb. gibi hatalar oluyor. Bilimin etiği falan yoktur. Bugün doğru olarak ilan edilen yarın yanlışlanabilir. Bilim stabilize edilemez. Durağan olamaz. Sürekli değişim içindedir. Bilimi belli etik ilkelerle sınırlandıramazsınız.

Güzel cevap. Bende anadilimi konuşmayı seviyorum zaten. Gidip gavur ülkelerde onların dilini öğrenme hevesimde yok.

Hay hay. Komik komik. Tanrıya nasıl ulaştığını bizede anlatsana.

Yokluğun kanıtı yok olma eylemidir. Varlığın kanıtı beş duyumuzdur. Duyularımızla ulaşamıyorsak senin tanrıya sorun bizim değil iletişim özürlü tanrının. Ulaşamadığım bir şey hakkında bir fikir belirtemeyeceğim için benim için yoktur. Sen ulaşırsan banada haber ver. Hatta aranız iyiyse benide tanıştır. Telefon numarası falan varsada yaz burayada bir arayalım.

Duyduğuma göre psikoloğun bile psikoloğa ihtiyacı varmış. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bir psikolog falan olsa forumda bizi bilinçlendirse. Şimdi psikoloji bilimi üzerine ahkam kesecek havamda değilim açıkçası.

Burada örnek olması açısından ajitasyona el atabiliriz. Fakat bu duygu manipülasyonun en basit yollarından biridir. Hali hazırda mevcut duyguların coşturulmasına dayanır. Propagandaya gelince daha karmaşık bir manipülasyon aracıdır. Yalnız burada SSCB örneğine değinecek olursak. Propaganda kültürünün olduğundan pek söz edemeyiz. Basit ajitasyona dayalı manipülasyonlar söz konusu. Zaten rus halkınıda göz önünde bulundurursak. Pek propagandaya uygun bir ortamın olmadığını görürüz.

Başlığın ana sorusuna değinecek olursak. Bir insanı kullanmanız için şu veya bu görüşe mensup olması gerekmez. Bu işi yapabilmek için. Duygularını manipüle etmeniz yeterli olacaktır. Burada basitçe değindiğimiz bu yönlendirmeler. Çok karmaşık olup kendi içlerinde bir çok etkeni barındırırlar. Duyguları manipüle etmek bir yetenek işi olmaktan çok. Kendi duygularınızı anlayıp duygularınıza hakim olmanızı gerektirir. Çok yönlü karmaşık bir iştir. Burada bu tür şeylere kafası basan birinin olduğunu sanmıyorum açıkçası.

Benim ne olduğum veya kim olduğum önemli değil. Ama madem merak ediyorsun ben ateistim. Ne kadar ateist olduğumu ölçecek tartımda yok. Önemli olan şurada bir sorun var. Bu soruna getirebileceğimiz bakış açıları. Ben bakış açımı ve gözlemlerimi paylaştım. Yanlış gelen yerler olabilir. Bunları belirtmeniz gerekir. Beni sorgulamanız değil.

Ben sorunun içinde bir yanıt göremiyorum. Cahilliğime verin. Sahip olmadığını düşündüğüm içinde sordum zaten. Siz bu denek taşınızın dayanaklarını açıklarsanız. Sizi anlayabilmek adına ve sizde kendinizi anlatabilmiş olmak adına bir adım atmış olabilirsiniz. İslam hakkında özel bir düşüncem yok. Diğer dinler gibi bir din. Diğer dinler hakkında ne düşünüyorsam İslam içinde onu düşünüyorum. Ateizmi zaten suicide ilk iletisinde güzel tanımlamış ona katılıyorum. Ateizmde ahlakın veya değerlerin olduğunu siz neye dayanarak söylüyorsunuz? Benim bütün dayanağım bu çelişki zaten.

Aslında kanaatime göre bu tür konulara psikoloji biliminin el atması gerekiyor. Forumda bir psikoloğun olması ve bizi bilinçlendirmesi çok hoş olurdu. Ayrıca bazen psikolojik desteğe bizimde ihtiyacımız olabilir. Sağlam bir psikolojiye nasıl sahip olabiliriz bu konularda da bilinçlenmemiz gerekiyor. Bana göre ateist olduğunu iddia edip sonradan dine dönenlerin dinden çok psikolojik tedaviye ihtiyaçları var. Bir çoğu tanrıda sevgi ilgi merhamet vicdan vb. arıyor ve bulduklarını sanıyorlar. Bu insanlara küfredip eleştirmek kolay ama birazda anlamak için çaba sarf etmemiz gerekiyor.

Kimin ne kadar ne olduğunu bilemem. Bence yukarda yazdığım sebepler dindarların ne kadar aciz olduğunun göstergesi. Bir insanın sonradan dine dönmesi bence dinin ne kadar çürük olduğunun göstergesi. Mesela ben amcamı örnek vereyim. Amcam ömrü boyunca ateistti. Şu anda epey bir yaşlandı. Haliyle içine bir ölüm korkusu düştü. Kuranı yeniden okumaya başladı. Bir umut işte. Sonra hassstırrr lan dedi. Bu saçmalıklara inanacağıma ölümü kabul ederim daha iyi. İstersen bir kaç örnek daha var verebilirim. Ama dediğim gibi kimin ne kadar ne olduğunu bilemem.

Ateistleri yargılarken veya ayrıştırırken sınıflandırırken vb. ne tür bir denek taşına sahipsin acaba? Bu denek taşını paylaşma imkanı varsa sana öyle gelip gelmediğini söyleyebilme imkanına sahip olabilirim.