thecrow
Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı-
İçerik sayısı
3.155 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
thecrow kullanıcısının paylaşımları
-
Iron Maiden
-
Tanrı kavramının ortaya çıkışının başka kaynaklı oluşu O' nu bilimdışı yapmaz. Bilim O' nu inceleyemeyebilir. Ancak O' nun yarattıklarını incelediğimizde hep başa döneceğiz. O' nun dediğine geleceğiz. ''Yarattıklları yaratılamazlar.'' ''Benzerleri yoktur.'' Daha ilk paragrafınızda kaybettiniz. Tanrının varlığını dahi sorgulamadan yarattıklarından bahsediyorsunuz. Bir de haddinizi bilmeyip bilmin tanrıya işaret ettiğini söylüyorsunuz. Halbuki bilim maddenin korunumu yasasından bahsediyor siz yaratmaktan... Bilimi insan yaratmıştır peki incelediklerimiz olmasaydı bilimsel olarak iler
-
Bu bahsettiğiniz şey zaten bir çeşit gözlemdir. Ama hayır. Tanrıyla ilgili hiç bir bulguya ulaşamıyoruz. Tanrı kavramı bilmin yakınından geçmedi şu ana kadar. Aksine hep bilime ayak bağı oldu. Çünkü tanrı kavramı ortaya çıkışı itibariyle bilimsel bir kavram değil. Bilinmeyeni kavrama çabasında sonsuz bilgiyi sınırlandırmak adına kullanılan bir sınır çizgisi diyebiliriz.
-
Gözlenebilir veya denenebilir olması elbette önemli. Bunlar bize hipotez oluşturmakta, hipotezi geliştirmekte yardımcı olurlar. Sizin bana anlatmaya çalıştığınız tam olarak nedir? Yaratılış sürecinin hangi gözlemlenebilir ya da denenebilir tarafını ortaya koymaya çalışıyorsunuz?
-
Hayır yaratılışın bilimsel olamaması gözlemsel ya da deneysel olması farketmeksizin hiç bir veriye dayanmıyor oluşudur. Bilim insanlarının işi, "git bana bi maltepe kap gel" der gibi ortaya iddialar savuran insanların iddialarının doğruluğunu araştırmak değildir. Bilgi ihtiyaç duyulduğu ölçüde değer kazanır. Bilim insanları için harekete geçirici faktör budur.
-
Ben özellikle İstanbul'da namaz için cami ya da evini değil de başka yerleri tercih eden insanları anlayamıyorum ve kesinlikle artniyetli olduklarını düşünüyorum. İstanbul'da değil namazı kaçırmak, prostatınıza kadar idrar dolu olsanız dahi altınıza kaçırmazsınız. Birbirlerine en uzak iki caminin arası sanıyorum yürüme en fazla 10 dakika kadardır. Tabi sayısız mescidden bahsetmiyorum bile. Buna rağmen parkta, bahçede, kalabalıkların ortasında namaz kılan insanlar bence kesinlikle artniyetli insanlardır.
-
Suyun molekülleri H2+O olarak öylesine açıklanmaz. Tespit edilir, deneyimlenir, gözlemlenir, emin olunur. Ancak bu evrelerden geçtikten sonra açıklanabilir hale gelir ve aksi ispatlanana kadar geçerliliğini korur. Siz burada herhangi bir deneysel ya da gözlemsel tarafı bulunmayan bir iddiayı savunuyorsunuz. Halbuki sizin belirlediğiniz kıstaslara esas uyan şey evrim teorisidir. Aksi ispatlanması gereken esas teori evrim teorisidir. Yaratılış bir teori olmak şöyle dursun hipotez dahi olamaz.
-
Evet ben de çok şeyden şüphe duyarım. Ama bilimin kendisi şüphe duyulacak bir şey değildir. Bilim bir şüphe duyma yöntemidir.
-
Ne kadar da kendinizden eminsiniz. Bazen şu halinize hayran oluyorum dindar arkadaşlarım. Sanki hiç bir şey moralinizi bozamayacakmış, dikkatinizi dağıtamayacakmış gibisiniz. İnanç size sarsılmaz bir özgüven aşılıyor belli... Ama arada sırada morallerin bozulması iyidir. Silkelenip kendinize gelmenizi sağlar. Gözünüz kapalı inandığınız ve şüphe etmekten korktuğunuz bu masallarla yüzleşmeyi deneyin. Ne kadar gecikirseniz o kadar acı verici olacaktır.
-
Eğer türkologlar bilgisizlikleri yüzünden bu yanılgıya düşmüşlerse ırkçı diyemeyiz elbette. Ama böyle basit şeylerin eğitimini almadan bir insanın kolay kolay türkolog olacağını zannetmiyorum. Bu yüzden sizin türkolog dediğiniz kişilerin artniyetli birer ırkçı olduğunu düşünüyorum. Nedir bu ırk sevdası çözebilmiş değilim...
-
Neden sadece 6. yüzyıl arap toplumunun erkek fertlerinin özlemleri vaadediliyor cennet için? Müslüman arkadaşlar bu soruya cevap verirlerse memnun olurum.
-
Hayır yanlış. "Dünyadaki elementler insan vücudunda vardır" dersen daha doğru olur. E biz de farklı bir şey söylemiyoruz zaten. Bu bize insanın vücudunun dünyadaki materyalden ibaret olduğunu ve tanrının labaratuvarında çamurdan yoğurulmadığımızı gösterir. Hepsi bir yana kafamda bir soru var. Çamuru mamuru boşverelim şimdi. Müslüman arkadaşlardan dürüstçe cevap vermelerini istiyorum. "Ol" dediğinde dilediği her şey oluveren bir tanrı, insanı yaratmak için neden balçıkla çamurla uğraşıyor, yetmiyormuş gibi kaburga kemiğiyle falan cebelleşiyor? Size bunlar mantıklı geliyor mu?
-
Eğer öbür dünya yoksa kötülerin cezasını kim verecek
Başlık, thecrow kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Başlığı biraz geç yakaladım ama burada arzu arkadaşımızın bir itirafı var üstü kapalı da olsa. Sosyal adaleti, ölümden sonraki yaşama erteleme eğilimi... Dinin kural koyuculuğu ve sosyal hayatı düzenleyiciliğinin iflas ettiği noktadır bu sanırım. Hukuk sistemini çağa adapte edemeyen toplumlarda sosyal adaletsizliğin doğurduğu hayal kırıklığı, adaletin öteki dünyada tecelli etmesi ümidini beraberinde getiriyor. -
İyilik-kötülük kavramları ahlakın doğuşuna neden olmuştur. Malum insan sosyal bir canlı. Hukuğa ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaç iyi ve kötü kavramlarının doğmasında büyük rol oynuyor. Tarih sahnesine dinler girdiğinde ise toplum hukukunu düzenleyici bir takım yasaları koymaya soyunuyor, bunun için de iyilik ve kötülük kavramlarını kendi tekeline almak istiyor. Toplum idaresini kolaylaştırmak adına iyi bir yöntem. Aynı zamanda insanları sürülere dönüştürme konusunda bir o kadar başarılı. Dindarlardan sıkça duyduğum bir şey inançsız bir insanın ahlaktan yoksun olacağı ve her türlü kötülüğü yapmaya
-
Arap kültürüyle bu kadar etkileşim halinde olan bir dinin mensupları, şiir yazarken neden bu kadar beceriksiz olabiliyor şaşırıyorum. Şiirin içeriğine ise hiç değinmiyorum. Bunlar bilindik şeyler. Allah, peygamber kağıt üzerinde yücedir. Dünyevi hayatta ise islam hiyerarşisi neyi buyuruyorsa o öyledir. Tarikatın şeyhi, devletin başı kimse allah da peygamber de odur. Yalakalıklar onlara yapılır, dualar onlar için okunur, dilekler onlardan dilenir. Yazık...
-
Çamurdan yaratılma efsanesi kuranla başlayan bir şey değil. Muhammed çağının en popüler varoluş iddialarından derleme yapmış olmalı çamurdan yaratılma iddiasını ortaya atarken. Çamurdan yaratılmak mısır mitlerinde dahi karşımıza çıkar. Nedeni 4 temel elemente indirgenmiş ilkel kimya bilminin insan vücudunun bileşenlerini açıklama çabası sanıyorum. Toprak elementi gibi kırılgan ve sert olmayan ama su gibi de akışkan olmayan, iki elementin karışımının taşıdığı çamurun özelliklerini taşıyan bir yapıdan esinlenilmiş olmalı.
-
Aslında bilim forumuna bir "evrim" altbaşlığı eklense ve burada madde madde evrim incelense, muhalefet yapılacaksa orada yapılsa, çözümler orada üretilse daha iyi olur diye düşünüyorum. Tıpkı bir üniversite müfredatı gibi a dan başlayıp z ye kadar evrimi bir güzel irdelediğimiz bir başlık, aynı sorulara tekrar tekrar yanıt vermekten kurtaracaktır bizi sanıyorum.
-
Calinos evrim sürecinin işleyiş biçimi konusunda sizin fikirleriniz neler? Evrimin bir manifestosu mu var zannediyorsunuz? Evrim her koşulda aynı ve pozitif yönde tecelli edecek diye bir kaide mi var? Esas insanın insan, maymunun maymun olarak evrimleşmiş olması, aralarına genetik olarak mesafe koymaları, birbirinden farklı iki tür olmaları evrime işaret eder. Bütün maymunlar insan olacak diye bir zorunluluk yok. Diğer yandan siz milyonlarca yıla yayılmış bir süreci kavrama zorluğu çekiyorsunuz. Aslında bu sorunu çözmeye gündelik yaşamınızdan başlayabilirsiniz. Son 200 yılda insan eliyle hız
-
Calinos vizyonunuz çok dar. Size anlatmaya nereden başlayacağım bilemiyorum. Ama şu kadarını söyleyeyim. Mıknatıs manyetik alan teorisi için ne kadar doğrulayıcı bir örnekse, maymunun ve insanın ortada oluşu evrim için o derece doğrulayıcı birer örnektir. Siz evrimi kavrayamamışsınız zannediyorum.
-
BAKTERİLERİN ANTİBİYOTİKLERE KARŞI DİRENÇ KAZANMASI
Başlık, thecrow kullanıcısının konusunu cevapladı: BİLİM FORUMU
Tek jenerasyonda değil ama binlerce jenerasyonda dirençli bakterilerin genetik yapısının, diğer bakterilerden git gide farklılaşacağı ve nihayetinde bambaşka bir bakteri olacağını göremiyor musunuz? Her seleksiyon evresi sonucunda aradaki mesafe artar. Mesela iki farklı tür arasında melez yavru elde edilememesi, edilse bile elde edilen melezin ömrü, ömrü uzun bir melezin fertil ya da steril oluşunu seleksiyon ve evrim mekanizması bize gayet güzel açıklayabiliyor. Ama yaratılışçıların iddiaları "başından beri değişmemiş" olduğu iddia edilen iki farklı türde hayvanın melez yavru verebilmesini aç -
İzafiyeti bir kenara bırakalım. Var mı "Manyetik alan teorisi bir teoridir, ispatlanmamıştır, manyetik alan yoktur" diyecek biri?
-
"ingilizcesinin i'sini bile bilmiyorum" deyip itirafta bulunsaydınız belki bunca laf salatasına gerek kalmayacaktı. Eserinizle mi övünüyorsunuz?
-
Evet lafı ağzımdan aldın. Mesela "ingilizce bilmiyorum, önüme ne konmuşsa onunla yetiniyorum" diyebilirsin. Konuyu saptırmadan, insanları demogoji yapmakla suçlayıp demogoji yaparak cevaplayabilirsin. Kimse ağzına vurmuyor değil mi? Belki bu şekilde davranırsan, insanların da sana istemediğin şekilde davranmamasını sağlayabilirsin. Dedik ya... Ne kadar ekmek o kadar köfte.
-
İngilizce eğitimi alıp almadığını sorduğumda bana demogoji yapmamamı söylemiştin. Ne kadar ekmek o kadar köfte.
-
Neler var?