Jump to content

thecrow

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.155
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne thecrow kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Bütün iletilerine tek tek cevap verecektim ama bu iletini gördükten sonra diğerlerine cevap vermenin ne kadar gereksiz olduğunu görüp buna bir iki laf etmek istiyorum.

    Benim yaşım 43 ve ben sosyalizmi kendi çağdaşlarımdan gençken öğrendim, çok kitap okudum, çok şeyler yaşadım. Ama yöntem yanlış dedim ve onlarla yolumu ayırdım. Bugün onların çoğu çok iyi ekonomi bildiklerinden büyük şirketlerde kapitalist hayatlarının tadını çıkaracak maaşlarla çarka ayak uydurmuş yaşayıp gidiyorlar.

    Elbette bu sistem karşısında yaşasın kapitalizm diyeceksin, çünkü biriktirme insanın doğasında var ama kuran buna bu söylemle izin vermiyor. E kuranı kabul etmeyeceğine göre ve zenginlikte herkesin hoşuna gideceğine göre sen benim yolumu seçecek değilsin ya.

    Ayet açık, ihtiyacından fazlasını derhal ihtiyaç sahibine ulaştır. E bunu yapabilecek gerçek inanırı bile bulmak zorken ateistini nerden bulacağız değil mi paşam :lol:

    Herkes bu benim vs der, bak ölüm var, senin olan ne var, hiç. O zaman yığıntı yapıp birilerini açlığa mahkum ederek insan oldum demek ne demek oluyor bende bunu sormadan edemiyorum işte, naparsın, cahillik ve geri kafalılık işte...

    Seninle bu anlamda ve bu andan itibaren bu tartışma benim için bitmiştir...

    E herhalde bitecek tartışma. Birikim deyince, külçe altınlar ve yüksek güvenlikli kasalar gelirse aklına insanın böyle olur elbette...

    Şu itiraf da enteresan:

    "Benim çağdaşlarım çok iyi ekonomi biliyorlardı, şimdi hepsi kapitalist oldu, ben ekonomiden bi bok anlamıyorum, öyleyse en kral sosyalist benim."

    Vay beaaahhhh!

  2. Mustafa Kemal Dolmabahçede yaşadığı için benim nazarımda dine uygun değildi bu, niye dersen? Din derki ihtiyacından fazlasını derhal ihtiyaç sahibine ulaştır, kuranın sosyalizm anlayışı budur. Hangi sistemde var bu sosyalleşme ve dayanışma bunu bana gösterebilir misin?

    Başka hiç bir sistemde böyle bir sosyalleşme anlayışının olmamasına minnettarım açıkçası. Kapitalizmi bile böyle bir sosyalleşme anlayışına gönül rahatlığıyla tercih ederim.

    1400 yıl önce yaşamış, sanayiden haberi olmayan, deve kervanıyla ilkel bir tüccarın da kafası ancak bu kadar basardı zaten sosyalleşmeye. İhtiyaç nedir? İstihdam nedir? İnsanları üretime katıp kalkınmak, zenginleşmek varken, birikimi yoksullara dağıtıp, sadaka kültürü ile sözde sosyal adalet nasıl sağlanır?

    Bu soruların hepsi havada...

    İslam sosyalizmini denen şey buysa kapitalizme bin kere şükürler olsun!

  3. Mustafa Kemal dururken ben Staline sahip çıkmam, niye çıkayım. Stalin bu ülkenin lideri değildi, kendi ülkesindeki halkı verir onun gerçek değerini, ben yaşamadım ki onlarla, ya da sen yaşamadın ki, doğru mu değilmi nerden bileceğiz.

    Darwin de bu ülkenin doğa bilimcisi değil ki? Sen onunla mı yaşadın? Nerden bileceksin ırkçı olup olmadığını?

  4. Gelelim medeniyet meselesine. İnsanlığın faydasına olan herşey kabul edilmeli ve uygulanmalı. Ama insan bu doğru bu yanlışın ayırımını nasıl yapacak, ayracı ne olmalı. Evet ortaçağda avrupada kilise yüzünden bir sürü insan acı çekti. Bugün din adı altında insanlara bir sürü acı çektiriyorlar, ama bunun birde bilim versiyonunu masaya yatırmak niye seni bu kadar rahatsız ediyor ki?

    Bak işte beni rahatsız eden ve senin kafanın almadığı nokta şu ki; bilim bir şeylerden taraf değildir. Bilim ile ahlak, hukuk, erdem gibi kavramlar arasında ilişki kurmaya çalışmak ise dangalaklığın dik âlâsıdır. Herhangi bir bilimsel bulgu, gözlem, deney, hipotez ya da teori için ahlâki kıstasları önkoşul olarak kabul etmek ne kadar salakça bir şey...

  5. Aynı şey bilim için de geçerli, bilimde insanlığın faydasına olmalıdır, insanlık bilimden olumsuz etkileniyorsa yemişim öyle bilimi ben.

    Ne dedim daha önce, atom bombasını yapan bilim insanı bunu hiçbir art niyet olmadan icat ettiyse tamam, ama insanların bundan zarar göreceğini bile bile icat ettiyse o bilim adamı bana göre soysuzun tekidir.

    Ben hayatımda böyle saçma sapan bir şey görmedim... Atom bombasının insanlara zarar verecek potansiyeli olduğu elbette biliniyordu. Einstein bile atom çekirdeğini parçaladığımızda ortaya çıkacak muazzam enerjiyi matematiksel olarak ifade ediyordu. Sırf insanlara zarar verme potansiyeli var diye çalışmalarını çöpe mi atsaydı?

    Atomun parçalanabileceği bilgisine ulaşmak bilim adamının görevi. Atomu parçalayarak ne yapacağına karar vermek politikacının, askerin ve onlar için çalışan mühendislerin görevi. Sırf birileri atom bombası yapıp da insan öldürdü diye Einstein'a soysuz mu diyelim?

  6. "Belki de yüzyıllar kadar sürmeyecek yakın bir gelecekte, medeni insan ırkları, vahşi ırkları tamamen yeryüzünden silecekler ve onların yerine geçecekler. Öte yandan insansı maymunlar da… kuşkusuz elimine edilecekler. Böylece insan ile en yakın akrabaları arasındaki boşluk daha da genişleyecek. Bu sayede ortada şu anki Avrupalı ırklardan bile daha medeni olan ırklar ve şu anki zencilerden, Avustralya yerlilerinden ve gorillerden bile daha geride olan babun türü maymunlar kalacaktır." (Darwin)

    Sen şu alıntının ingilizce orijinal metnini bi getir, çevirelim bakalım ne kadar öyleymiş ne kadar değilmiş.

    Darwin hakkında okudukların adnan hoca martavallarından ibaret olunca haliyle böyle ipe sapa gelmez şeyleri taşıyorsun. Halbuki insanlar hakkında yalan yanlış bilgilerle iftira atmak da bir tür bozgunculuk. Yeni Zellandalı yerliler ile koloniciler arasında olup bitenler üzerine Darwin'in görüşlerini buraya getirecek cesaretin var mı?

    Darwin basit bir gözlem dile getirmiş. Buradan "haydi medenileşmemiş ırklardan insanları öldürelim" anlamını nasıl çıkarıyorsun?

    ----------

    Plekonof ve Troçki'nin laflarında da zaten bozgunculuğa dair bir şey yok.

    ----------

    Ayrıca pek okumadığın benim öznel bir görüşüm değil Bergusaurus abla. Eminim okudukların oradan buradan yapılmış ve birilerinin elinden geçmiş alıntılardan ibarettir. Marksizme dair hangi kitapları okuduğunu sorsam bin türlü takla atarsın. Sosyalizme dair hiç bir şey bilmediğin bir kilometreden belli oluyor. Kendi çapında sadaka vermeyi de sosyalizm zannettiğin apaçık ortada...

    ----------

    Benim egolarımla ilgili pek problemim yok. Kimin karşısında tevazu göstermem gerektiğini bilirim. Sen öyle biri değilsin.

  7. Bilim adamları elbette sevabına falan çalışmazlar. Karınlarını doyurmak önceliklidir. İkinci unsur ise meraklarıdır. En saygın ve tarihe geçmiş bilim adamları, işin ucunda çok büyük paralar olduğu için değil, meraklarının peşinden koştukları için ortaya bir şeyler koymuşlardır.

    Bilim adamlarının zengin olamama nedeni toplumun yozlaşmasıdır. Din adamlarına daha çok itibar edilen ülkelerde bilim adamları hakettikleri saygıyı görmez. Çünkü bu ülkeler teknolojilerini dışarıdan satın alırlar ve sömürülürler.

  8. http://www.kitapalemi.com/10112-darwin_ve_..._seruveni.kitap

    Öncelikle bergusaurus abla, bu sana ev ödevi. Adnan hoca martavallarını okuyup burada pazarlamaya kalkacağına, iki satır doğru düzgün kitap oku. Bu yaştan sonra entellektüel olamazsın biliyorum ama doğru düzgün bir insan olabilirsin pekâlâ...

    Bu kitapta Darwin'in koloniciler ile yerliler arasında nasıl kaldığını falan okuduğunda da gelir burada paşa paşa yalan yanlış bilgilerle, ulu orta yalanlar savurduğun için hepimizden özür dilersin.

    ------------------------

    Medeniyet kavramını çarpıtan sensin. Medeniyetin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hırsızlığın esamesinin okunmadığı Mayalarda ve Azteklerde, tanrılara adak adı altında yaşama hakkı gaspedilen bakireler, kendi yaşadıkları dönem için bir medeniyettir. Ama bu gün o dediğim işi yapan adama medeni değil, olsa olsa şerefsiz denir.

    Medenileşmek devrimsel ve evrimsel bir süreçtir. Medenileşmemek elbette senin söylediğin gibi bir seçenektir fakat medenileşmeyen insanlar ister istemez "elenmek" durumundadır. İlaç yapmanın, şifa vermenin cadıcılık ve büyücülük kabul edildiği ve okült inanışlara sahip olduğu gerekçesiyle insanların ölümle cezalandırıldığı dönemlerde avrupa nüfusunun yarısı vebaya kurban gitti. Bu mudur senin medeniyetten anladığın? Böyle tercih olursa, bedelini ödemek de tercih sahibinin yükümlülüğüdür.

    Şu an senin yaptığın da bu. İnsanları gelişime zorlamayı bir tür hukuksuzluk ve bozgunculuk olarak niteliyor, bunun üzerinden darwine, evrim teorisine ve marksizme yüklenmeye çalışıyorsun. Bozgunculuk dediğin nedir biliyor musun?

    Senin gibi muhafazakar zihniyetli insanlar yüzünden Irak'da, Afganistan'da, İran'da, Filistin'de ve Afrika ülkelerinde açlığa ve sefalete mahkum olmuş, her gün batımında ölmeyi dileyerek uykuya dalan sayısız insan ve büyümeyi değil yarın hayatta kalabilmeyi ümit eden milyonlarca ÇOCUK'tur.

    Ben sizden âlâ bozguncu tanımıyorum.

    ----------------------

    Anlaşılan sosyalist ülkelerle ilgili bilgilerini de gidip adnan hoca sitelerinden toplamışsın. Eğer halkını sefil edip kendi keyfine bakan liderlerin kim olduğunu merak ediyorsan evvela islam devletlerine bak. En görkemli sarayları onlar yaptırdı. Birleşik arap emirlikleri, suudi arabistan ve ürdünde durum hâlâ aynı. İnsan üfürmeden evvel halk neden bir liderine Stalin (çelik) lakabını takar diye azıcık araştırır. Mustafa Kemal Dolmabahçede kalınca o da mı bozguncu oldu?

    --------------------

    Devam edecek bergusaurus abla. Eğitilmek kolay değil, daha çok terleteceğim seni...

  9. Ben bir şey sormak istiyorum. Bildiğim kadarıyla bazı hareketler, aynı uzvun, farklı taraflarındaki kasları çalıştırıyor. Yine bildiğim kadarıyla belirli sporları yaparken, bir taraftaki kaslar daha çok çalışıyor, diğer taraftaki kasların gergin olması ise, bu kasların hareketini kısmen de olsa yavaşlatıyor.

    Yani daha açıklayıcı olmak gerekirse:

    Zıplarken ilk aşamada bir miktar yere çöküyoruz, sonra eş zamanlı olarak uyluk kemiğimizin ön tarafındaki kaslar bacağımızı dikleştirirken, baldırlarımızdaki kaslar da parmak uçlarımızda yükselmemiz için kasılıyor ve kendimizi havaya fırlatıyoruz.

    Leg extension hareketi ile uyluğun ön tarafındaki kasları çalıştırırken, yüzükoyun yatarak yaptığımız benzer hareket baldır kaslarıyla beraber, uyluk kemiğinin arka tarafındaki kasları da çalıştırıyor.

    Daha iyi zıplamak, daha hızlı koşmak için bu farklı hareketleri hangi oranlarda yapmalı, hangi kasları daha fazla geliştirmeye dikkat etmeliyiz?

  10. Cebrail ile Muhammed arasında geçen:

    -Muhammed naber?

    -Ben allah katına geri dönüyorum bi isteğin var mı?

    -Okumayı öğrendin mi lan?

    -Seninki yine bir şeyler söyledi, sana iletmeye geldim.

    -Bak suretimi değiştirip Angelina Jolie olacam, izle...

    biçiminde resmiyetten uzak diyaloglar Kuran'a alınmamıştır.

  11. Dikkat, polisin yaptığı herşey doğrudur denmiyor burada:-) Geçen yıl hastaneye de gaz atmışlardı, boyalı basın göstermişti bunları bize.

    El mahkum, g.t gardiyan... Elbet gösterecekler. Zira artık youtube var, amatör kameramanlar var. Halkın bildiğini televizyon izleyicisinden saklamak olmaz. Kolay örtbas edemiyorlar her şeyi.

  12. Karaladığım kısım yıllardır savuageldiğim şeydir. 77 olayın akabinde konan yasağı 30 yıl uzatmanın alemi yoktu. Çifte standarttan rahatsız olmanızı anlıyorum ama olayları TV'den izleyen halkın gözüne işçiler değil, yüzü poşulu, eli taşlı-molotoflu tipler batıyor. Vatandaşa sorun, ilk hatırlatacakları şeyler 'cam kırıkları ve molotoflar' olacaktır.

    O sizin boyalı basınınızın ve medyanızın marifeti. Ben gözlerimin gördüğüne bakarım. İşçi bir cam kırdıysa, polis beş tanesini kırmıştır, yaz bunu kenara.

    Geçen sene yine şişlide bir kafeteryada beklerken, mimarlar odasından bir grubu kafeteryanın içine kovalayan polisler kafeteryanın camlarını kırıp dökmüştü. Bak poşu, molotof, kar maskesi falan demiyorum. İşçi bile değil. Mimar bunlar. Gömlekli, kumaş pantolonlu adamlar, kısa saç kesimli, diz altı etekli kadınlar falan. Ne kadar tehlikeli bir provakatör grubu di mi?

  13. Polislere hangi durumlarda ne yapılacağı olay öncesinde bildirilir zaten. Ama olay yaşanırken genellikle başta planlanan şeylerin dışına çıkılır. Bu kötü olsa da anormal değil. Polis karşıdan gelen saldırıya sadece savunma yaparak karşılık veremez, teknik olarak mümkün değil bir kere.

    Taksim'e çıkmaya çalışanlar suçlu sayılsaydı makul kalabalık tanımı yapılıp izin verilmezdi. Görmek istediğiniz şeyi görüyorsunuz:-)

    Yahu sonus sıçtıkça sıvıyorsun. Disk dediğin bir sendika. Üyelerinin çoğu ortayaş ve üzeri kişiler. Aralarında çok sayıda kadın da vardı. Daha polisle bir sıcak temas bile kuramamışken binaya tıkıldıkları hâlde, hangi teknik mazeretle bina içindeki insanlara saldırılır yahu?

    Senin gibi boş beleş konuşan adama da cevap yazıyoruz işe bak...

  14. Polisin Valilikten aldığı emir Taksim'e girişe izin verilmemesi, doğal olarak girmeye çalışanlara su sıkılması görev icabı anormal sayılmaz fakat tahrik edicidir bunu inkar edemeyiz. Peki molotofu ilk atana ne demeli? Tazyikli suyun acı verdiğini biliyorum ama su fıskiyesine karşılık molotof kullanmak suçtur, taş bile suçtur ki molotof kesinlikle kabul edilemez. Kazancı yokuşundan atılan taşlar kask giymeyen polisin başına isabet ediyordu (belki yaralanan polis olmuştur, takip etmedim). Taş az buz değil, gelse adamı öldürür, portakal büyüklüğünde.

    Bunlara itirazım yok zaten, polisin tümden masum olduğunu söylemiyorum, etki tepki meselesi, kalabalıkla baş etmek zorundalar, gerilmeleri, kontrolden çıkmaları çok zor değil, geçen yıl yapılanları da gördük sonuçta.

    Geçen yıl yapılanlar da bundan farksızdı. Disk binasının içine insanları tıkıp, ortalığı gaza boğdular.

    Bak bu yüzden bilmem kaç mesaj önce dedim ki, eğer kortejlerin kurulmasına izin verilirse, kimin ne yaptığı netlik kazanır, hakikaten de solcular arasında gayrımeşru biçimde taşkınlık gösterenler varsa da deşifre olur, müdahale edilir. Taksimi yasaklamak, kalabalıklara durduk yerde müdahale etmek provakasyonun önde gidenidir. Polis provakasyonu olmadığı takdirde Taksim'de 1 Mayıs sorunsuz biçimde de pekâlâ kutlanır. "Vali hazretleri öyle buyurmuş ne yapalım..." şeklinde bir yaklaşımla hiç bir yere varamazsın. Vali kimin meydanını kime yasaklıyor yahu?

  15. Bir kere bazı gerçeklerin altını çizelim: PKK ile göbek bağı olan DTP üyesi bir çok kişi oradaydı, anarşistler, DHKP-C ve diğer bazı illegal örgütler de oradaydı. Bu kişiler işçiler gibi davranmayıp Taksim'e girmek bahanesiyle kargaşa çıkarmak istediler.

    Yahu tamam, diyelim bunların hepsi oradaydı, bütün provakatörler oraya geldi de...

    ...acaba sen orada mıydın?

    İlk taşı atanın, ilk panzerle su sıkanın, ilk molotofu atan ya da ilk jopuna davrananın kim olduğundan nasıl bu kadar eminsin?

    Ben sendikalıların arasındayken, herifler yok yere panzeri üzerimize sürdü yahu... Bi bildiğiniz varsa konuşun, ezberlediğiniz tekerlemeleri tekrarlamayın...

  16. Tam tersi canım,

    Bilimsel tezlerin zorla ideolojilerle evlendirildiğini/evlendirilmeye çalışıldığını savlıyorum...

    Ha komünist ya da sosyalist liderlerden alıntı yaptım, ama bunların faşist/kapitalist/emperyalist versiyonları da var, istersen onları da getireyim buraya...

    Siyasi bir akımı inşa ederken bilimsel verilerden faydalanılmayacak da ne yapılacak? Popomuzdan doktrin mi uyduracağız? Elbette iktisadi, sosyolojik ve hatta matematiksel temelleri olan bulgularla referans göstermemiz gerek. "Bak arkadaşım, durum böyle böyle, bu yüzden böyle böyle yapmak lazım" diyeceğiz. Bu kaçınılmaz bir şey. Fakat bu bilimsel verilere hiç bir zaman gölge düşürmez. Yerçekimi hâlâ yerçekimidir, momentum da momentum. Bunların buraya yapıştırılmasında resmen artniyet var.

×
×
  • Yeni Oluştur...