gargoyle

1-)Düşünen ve hayal eden, yani karşılaştığı olguları zihninden sıraya dizip muhakeme yapabilen, üstelik arama ihtiyacı hisseden bir bilgisayar şeklen insana benzemese de insan zihnine ve duygularına sahiptir. Dolayısıyla şeklini bilmese bile kendisi gibi bir varlığı arıyor. Yani verdiğin örnekte çemberin dışına çıkamamışsın. Zaten çıkamazsın,zira başka türlü bir zihin, başka türlü bür düşünce ve duygu bilmiyoruz. İster bilgisayar, ister insan, ister tanrı, ya bu duygu ve düşüncelere sahiptir, ya da değildir. Dolayısıyla tanrı ya duygu ve düşünceleri olan insansı bir varlıktır ve dolayısıyla bu

oooff of. anlatamıyoruz herhalde. aynı çemberlerde dönüp duruyorsun maalesef. neden? bilgi edinmeye ve bilgiyi doğrulamaya dair hiçbir epistemolojik tavrınız yok da ondan. kendinize sormanız gereken tek soru "herhangi bir konuda kanaatimin (inanç da buna dahil) doğru olup olmadığını nasıl test edebilirim?" olmalı. neyse "bismillah" diyip tekrar deneyelim :

1.bu yöntemi herhangi bir konuda herhangi bir kanaate ulaşmak için yaptığımız herhangi bir akıl yürütmede de kullanabilir miyiz? kullanabiliyorsak o kanaate ulaşmak için akıl yürütmeye gerek var mı (zira akıl yürütmede mantıksız, imkansız vs. durumları devre dışı bırakmamız lazım). kullanamıyorsak sadece tanrı için kullanabiliyor olmamızın açıklaması nedir (dikkat burada daha tanrı fikrine ulaşmadık, ona ulaşmak için akıl yürütüyoruz)? tanrıya "henüz" inanmayan biri neden tanrının kadir-i mutlaklığının yol açacağı mantık hatalarını görmezden gelsin? 2.atom altı parçacıklarda görülen durumlar

kuranda göğün en yakın katmanının yıldızlarla süslü olduğu yazılıdır (saffat-6). gök=atmosfer iddiası kurana terstir. bu yer-gök mevzu kuranın gerçeklere uymadığının apaçık göründüğü noktalardan biridir.

formüller duyu organlarımızla doğrudan algılayamadığımız fenomenleri ifade etmek için de kullanılırlar. bir sürü varsayımsal atom altı parçacık var formüllerde. fizikçiler bu nedenle uzun matematiksel formüller kullanır. bu konuda gelişme devam ediyor ve yeni formüller ortaya atılıyor. ancak hepsi de bilimsel ahlak ve yöntem dahilinde. buna inanç/din karıştıran bir şaşkın yok oralarda. ikincisi kara madde formüllerde gösterilmekle birlikte halen tartışmalı ve üzerinde çalışılan bir konudur. fizikçilerden biri duyu organlarımızla algılayamıyoruz dedi diye (ki yukarıda belirttiğim üzere duyu or

ben de allah diye bir şey bulunamayacağını iddia ediyorum zaten. bunun bulunabileceğini iddia eden sendin. inancın ise sadece seni ilgilendirir. kara maddenin denklemlerin bittiği yer olduğuna dair kanıyı nereden edindin?

işleyişini kağıda döktüğümüz şeye neden tanrı diyelim? ya da ne bulursak ona tanrı dememiz gerekiyor?

bu "tanrı"yı hiç memnun etmeyecek bir yöntem. kara madde kara enerji vs. matematiksel olarak formüle edilebiliyor. tanrıyı formül olarak kağıda döksek tanrının tanrılığı kalır mı? tanrı iradesiz ve fiziksel bir fenomen mi?

Arkadaşlar bu arada konuların ele alınışındaki bir eleştirimi dile getirmeden edemedim. Konu kader çelişkisi üzerine başlamış ama önce kötülük problemine oradan tasarım argümanına kaymış. Sadece burada değil birçok başlıkta da konular dağılıyor. Bu durumda da sorulara cevap vermek isteyen hevesli müslüman arkadaşlar aslında hiçbir soruya doğru dürüst cevap vermeden daha doğrusu sorular tamamlanmadan o konudan bir anlamda kaçmış oluyor. Yani bir çelişki cevaplanmadan diğer konuya geçilince o çelişkiye nihai bir cevap verdiklerini düşünüyorlar. Bu nedenle şahsen öncelikle kader ve sınav çelişkis

kafaya bak!!! ben varlıkta herhangi bir yaratıcının delilini göremiyorum. ve bu o varlığa zulüm oluyor öyle mi? hem de sonsuz bir cinayet oluyor. bak sen şu işe! bu kadar saçma ve gayri-adil bir adalet anlayışı görmedim. bence allah fenerlileri cehenneme atsın. galatasaray'ı tutmayarak galatasaray'a sonsuz zulüm ediyorlar. nasıl? tam bir suyumu bulandırıyorsun diye kuzuya saldıracak olan kurt örneği.

Bir bilgisayar oyunu düşün mesela GTA (Grand Theft Auto) bu oyunda sınırlar bellidir yani oyun parametreleri bu parametrelerin dışına çıkamazsın.Oyunda karakterini anlık kontrol edebiliyorsun istediğin her saniye her tarafa kurşun yağdırabilirsin istersen yayaları vurabilir istersen arabaları çalabilirsin yani kontrol sende sen bu işlemleri yaparken bilgisayarında bir kayıt dosyası oluşur bu kayıt dosyasında senin oyundaki yaptığın parametreler tutulur. Kaderide bu kayıt dosyası olarak düşün kayıt dosyası Allahta ve Allah kayıt dosyasını okuyabiliyor içindeki her bilgiyi görebiliyor. Burda şu

bleach'te başlangıçta aynı şeyler olur gibi gelebilir ama değişecek yakında. izlemeye devam etmeni tavsiye ederim. hikaye kurgusu da iyidir ama özellikle karakterler ve dövüşler efsanedir. ilerde sık sık karşılaşacağın filler bölümleri geçerek zaman kaybetmeden bitirebilirsin. gerçi anime bitmesine rağmen hikaye bitmedi ve mangası devam ediyor ama manga sevmediğim için ben animenin yeniden başlamasını bekliyorum. bir de hellsing ova ultimate'i tavsiye ederim. her yıl bir bölüm çıkardırlar ve anime 10 yılda bitti.

ne dediğini bilmediğin gibi söyleneni de anlamıyorsun. mesajında kalınlaştırdığım yerdeki saçmalıkları anladın mı? anlamadın elbette. bir daha deneyelim. bak bu cevap verdiğin ateist argüman: bu da o ateist argümanları güya tersine çevirerek ateizm karşıtı kullanma hevesinin yol açtığı rezillik. aptala anlatır gibi tek tek alıntılayarak anlatacağım. (1) Belirli bir mekan ve zamanda doğmakla kazandıkları dinsiz inançları : ne demek bu açıklar mısın? insan hangi coğrafyada doğdu ise çok çok büyük oranda o coğrafyada yaygın olan dine mensup olur. ateistlerin çoğu ise doğdukları coğrafyanın